Şimdi Ara

Arkadaşların birer birer azalması. (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
33
Cevap
0
Favori
3.189
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Zaten dost dediğin 4-5 tane olur. Arkadaş dediğin yüzlerce.

    Dost, arkadaşdan daha değerli bir kavram. Takma kafana gayet normalsin bence
  • bence gayet normal şeyler bunlar , bende yeni mezunum senin yaşadiklarini bende yaşiyorum ayda bir iki kere konuşuyorum en fazla eski arkadaşlarla y..., aylarca gormediğin birisiyle iletişim kurman pek mumkun değil heleki cok cok yakin arkadaşin dostun değilse paylaşacak ortak birşey kalmiyorki, birde herkes kendi derdinde koşuşturmacasinda ozetle diceğim bence gayet normal şeyler bunlar bu yuzden kafayada takmiyorum
  • senin dostlukların ve arkadaşlıkların daha sağlam temellere oturur ama o sürekli mesaj atan tiplerin arkadaşları çok çabuk gidip geliyor ve sürekli değişiyor etraflarında ki insanlar uzun lafın kısası "Az İnsan Çok Huzur"
  • Arkadaşlar buna gelince şimdi arkadaşları bulmak zor değil ama dost ve adam gibi adam bulmak zor çünkü zaman geçtikçe milletin kişiliği ve huyu beraberinde değişiyor,birbirine çekiyor ama bazıları var ki eski kişiliği devam.. o zaman sorun çıkarmıyor ama uzak olmanız pek etkilemez zaten dost ve yakın arkadaşsanız zaten face,telefon yoluyla konuşursunuz görüşürsünüz ve binde bir beraber takılırsınız ama işin gereği onun bulunudğu mekanlara düşüyorsan o zaman dahada çok buluşma ve görüşme imkanı olur ama samimiyetlik varsa evinde takıılrsınız yani misal diyelim ama şimdi bakıyroum herkesin elinde bilgisayar,cep telefoenu olunca işler hep buna düştü.. Ama birde şu var iş güç derken zaman kalmıyor birde arkadaşı arıyorsun Çat diye telefon suratına kapanıyor ve çalışıyor olabilir ama en azından adam cevap verir der ki ben çalışıyorum abi sonra devam edelim konuşruz der ama öle yapamıyorsan ki iş çıkmaza girer normal arkadaş sınıfına girmez.. Sadece bir işi düşünce aramayı bilenler grubuna dahil olur ama böyle insanlar maalesef çok abi..

    Yani birde farklı farklı ortamlarda bulunduğumuz için oradanda bir kaç kişiyi tanıyor ediyorsunuz ama lakin eski dost arkadaşın gibisi olmaz onlar sadece normal iş için olur,beraber dolaşmak için arkadaş çok ama adam gibi adamı bulmak zor.

    Birde şu var adamı adam gibi dürüst görüyorsun ama biraz daha samileşmeye başladığı zaman gerçek kişiliği bir bir ortaya çıkıyor o o zaman oda nasıl anlaşılıyor.. ?
    Bir acil durum oluştu telefonla yada bir şekilde ulaşmaya çalıştın telefon çat diye suratına kapanır,mesajlarına cevap vermez ve buluştuğunu zamanda kaçamak kaçamak verdiği cevaplar bu yakayı ele vermesine birebirdir.
    Denk geldiniz görüştünüz senin bu soruyu sorman ve onun cevap ifadesinde çok doğru sölüyor yalan söyleyeceğini tahmin edemezsiniz ve inanırsınız ama Yalan nerden çıkıyor ? İlk başta yapılan telefon aramalır ve mesaj atmalardan itibaren başladığı için senin yüzünü görünce mecbur onu söylemek zorunda kalıyor buradan çıkaırrsınız kişiliğini..

    Yani ne kadar usta olursan ol ama illa bir yerde vercek yakayı onu söyleyebilirim.

    Ama söyle bir durum olabilirdi.. Sonradan adama ulaşıp derki abi şu bu nedenlerden dolayı açamadım falan filan der ama yapamıyorsan ki sorun yok ama işin düşünce o zaman aramayacaksın.. Adamın kafasına yerleşir der ki bu beni çıkarı için arıyor.. düşünmesine sebebiyet verirsin.

    Normal arkadaş grubunda bunlar önemli değil.

    Aile ile görüşme vaiktleri genelde işler falan yoğunlaştığı zaman sonra iş gereği istanbul dışına çıkmak zorunda kalanlar,yada bulunduğu yerden atıyorum istanbuldasın fakat sen çerkezköy,çamlıca,kadıköy gibi yerlere düştüğünüz zamanda azalabiliyor yani bunlar her iş hayatında yaşanan olaylardır.. haliyle arkadaşlarla göüşme zamanıda azalıyor ama ona rağmen adam gibi arkadaşınız vrasa evinize çağırabilirsiniz mesala iş çıkışı öyle bir durum oluşabilir bazı zamanda dışarda beraber takılırsınız yani bunun gibi örnekleri verebilirim.. Genede arkadaşlıklar azalmaz ama kişiliğinden dolayı azalabilir onu söyliyeyim.


    Normalde gerek yok.
    Ekleme yapacağım Dost ile kavrama gelince bu senin kendi arkadaşlarından daha önemli ve ayrı bir ilgi gösterdiğin ve daha rahat sorunlarını paylaşabiliceğin ve derdine çok sağlam bicimde derman olabilicek kişilerdir ki daha rahat vakit geçirebilirsiniz ve kafa yapınız tam uyan kişidir bunlar arkadaştan öte ziyade daha değerlidir onlar.. yani seninle daha rahat ilgileniyor ve seninle muhabbet ediyor yakından ilgileniyor hayatın nasıl gidiyor,sorun varmı gibisinden başlayan muhabbetler zaten onun sana değer verdiğiin anlıyorsun ama arkadaşlar öyle değildir.. bunlar ikisi aynı kavram değlidir farklı kavramdır.


    Saygılar..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Se_co -- 14 Ocak 2012; 1:21:25 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fernsehn

    quote:

    Orijinalden alıntı: anlhcylmz

    Bişey soracam bayanmısınız ? ona göre bir yorum yapacağım çünki?

    Sorunun yanıtı evet. Ne değişir ki?

    Benim kiz arkadasimda bu cumleleri cok kuruyor mecburi arkadasliklardan bahsediyorum anlamiyor lisedeki kardeslerin 3 yil var belki 1-2 tanesiyle gorusursun unidekiler 4 yil yaninda olur hergunun beraber gecer is hayatina girersin isyerinde hergun gorusucegin insanlar olur insanin hayatinda maximum 5 tane dost olmali heran yaninda olucak cani cigeri olan gerisi bulundugu yere gore mecburi arkadasidir benim sevgilim anlamiyor salak salak arkadaslar buluyo kendine iyi sec arkadaslarini o kadarda onemseme cok fazla dost iyi degil ama sosyal cevre ayri tabi gezip eglenilicek




  • Yalnızım mutluyum.Arkadaşlarım yüzünden ilkokul ve lisede bıçaklanmaktan zor kurtuldum.Eğitim yıllarım çok sorunlu geçti disiplin cezaları başımdan eksik olmadı.Herşey kötü arkadaşlık şuan kim yanımda? Samimi söylüyorum hiç arkadaşım yok.Hiçmi ? Evet gerçekten hiç bende böyle bir durum içinde buldum kendimi yalnız kalacağım aklımın ucundan geçmezdi çünkü inanın bana o kadar geniş bir çevrem vardı ki kız olsun erkek olsun çok arkadaşım vardı.Az insan çok huzur derler çok doğru.Ama bende hiç insan yok bu saatten sonrada çıkmaz diye umuyorum.Yoluma devam ediyorum.Çok kazık yedim bu saatten sonra yemeye niyetim yok yarı yolda kalmaya..
  • Bu yazdıklarınızı tam beş yıldır düşünüyorum. Ne eski dostlar ne eski arkadaşlar kalmadı..İnsanlar selam verirken bile düşünüyorlar..Menfaati yoksa görmezlikten geliyorlar..Bu konuda karamsar olmayınız..İnsanın hayatı boyunca yüzlerce arkadaşı olur, gelir, geçer..bazısı iz bırakır, bazısı sessizce gider...GERÇEK DOST OLABİLECEK İNSAN EN ÇOK HAYATTA BEŞ ON KİŞİ çıkıyor....Onlarında bir kaçı terkedip gidiyor..Kalan 3-5 kişi ile ölene kadar görüşüp konuşuyorsunuz...Bunlar elenmiş, sınanmış, gerçek dostlar oluyor..KARAMSARLIK YOK...HAYAT HER ŞEYE RAĞMEN YAŞAMAYA DEĞER...ZEVK ALMAYI BİLMEK LAZIM...Saygılarımla..




  • insanın bazı şeyleri gözden geçirirken mutlaka kendisinede bakması gerekir.yazınızda arkadaşlarınızın arayıp sormadığını belirtmişsiniz o zaman siz arayın ve bir şans verin.taş atana ekmek at misali.hem erdemli davranmış olursunuz.illahi sizi aramalarını beklemek bencillik olur.menfaatcı arkadaşları elemekte fayda vardır.bu tür insanlar sadece ihtiyacı olduğu zaman size gerekli yakınlığı sağlayıp arkadaşlık özelliklerini sergiler.gerekli menfaatini karşıladıktan sonra kendi köşesine çekilir ve sizde onun iyi bir arkadaş olduğunu düşünürsünüz.Aslında bu düşünceye sebep olmanın altında,insanın kendisininde bu şekilde davranması neden olabilir.Yani arkadaş ortamınız çıkarcı ise bunun nedeninin sizinde bilmeseniz bile çıkarcı birisi olmanız yada deneyimsiz,saf olmanızdır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: expresci

    Bu tip şeyleri dert edinmek çok gereksiz. İnsan ilişkilerini tamamen pragmatik olarak ele almak gerektiğini düşünüyorum. Size yararı dokunmayan insanlarla ilişkide olmak anlamsız. Konuştuğunuzda konuşmanın tıkanmadığı ve söyledikleriyle size bir şeyler katan insanlarla ilişkide olmaya özen göstermeli bence. Yoksa birlikle iki bira içmekten ya da halı sahada top peşinde koşmaktan başka bir ortak paydada bulunulmayan kişiler insanın kendini geliştirebileceği zamanı çalmaktan başka bir şey yapmaz. İşte bu yüzden bunları dert etmek gereksiz canınızı sıkmayın. Zamanınızı kendinizi geliştirmeye ayırın ve oturaklı, size bir şey katabilecek insanlarla ilişkiler kurmaya bakın bu tip ilişkiler zamana bakmaz bir kaç saat içinde yıllanmış arkadaşlıkların yerini alabilirler.

    bir şey katandan kastınız nedir, biraz açar mısınız?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: soyut insan

    quote:

    Orijinalden alıntı: expresci

    Bu tip şeyleri dert edinmek çok gereksiz. İnsan ilişkilerini tamamen pragmatik olarak ele almak gerektiğini düşünüyorum. Size yararı dokunmayan insanlarla ilişkide olmak anlamsız. Konuştuğunuzda konuşmanın tıkanmadığı ve söyledikleriyle size bir şeyler katan insanlarla ilişkide olmaya özen göstermeli bence. Yoksa birlikle iki bira içmekten ya da halı sahada top peşinde koşmaktan başka bir ortak paydada bulunulmayan kişiler insanın kendini geliştirebileceği zamanı çalmaktan başka bir şey yapmaz. İşte bu yüzden bunları dert etmek gereksiz canınızı sıkmayın. Zamanınızı kendinizi geliştirmeye ayırın ve oturaklı, size bir şey katabilecek insanlarla ilişkiler kurmaya bakın bu tip ilişkiler zamana bakmaz bir kaç saat içinde yıllanmış arkadaşlıkların yerini alabilirler.

    bir şey katandan kastınız nedir, biraz açar mısınız?

    Yani iki lafı bir araya getirebileceğiniz, aranızdaki muhabbetin dönüp dolaşıp kız-futbol-geyik ekseninden çıkamaması gibi sorunlar yaşamadığınız insanlardan bahsediyorum. Ha kişi kendisi bu küçük dünyanın içinde at gözlükleriyle mutluysa orası kendi bileceği iş. Fakat insan ailesini olmasa da arkadaşlarını seçebilme hürriyetine sahiptir. Bu yüzden arkadaş çevresini oluştururken geniş ve boş kitlelerden ziyade "ona bir şeyler katacak" yani "yararlı" insanları seçmeli. Gerçi bu seçilim öyle manavdan elma seçmek gibi olmaz büyük oranda isteğimiz dışında olur. Fakat bizim müdahil olabileceğimiz nokta şu: çevremizdeki insanlarla sürekli aynı faydasız şeylerden bahsettiğimizi; bu insanların bize, onlara verdiğimiz değeri vermediğini; onlarla geçirdiğimiz vakti iki satır kitap okuyarak ya da spor yaparak daha yararlı geçirmiş olabileceğimizi fark ediyorsak, bu kişileri kendimizden uzaklaştırabiliriz. Söylediklerim size fazla elitist ya da karamsar gelebilir. Fakat bunlar gerçekler. Sürekli kafe kafe gezmek, istediğine telefon edip akşamına içki içmeye çağırabilmek sosyallik değil olsa olsa koyunluktur. Koyun da çayır çayır geziyor, yiyip içiyor. Üstelik o uçurumdan bile atlasa, peşinden yüzlerce akranı geliyor. Şimdi gezip dolaşmaktan, başını sallayıp maaşını almaktan başka bir işe yaramayan, düşünemeyen, üretemeyen insanların bana bu dünya için ya da en azından sizin için katkısını söylesenize? Koyunun en azından etinden, sütünden, yününden faydalanıyoruz. Bu boş insanlar neye yarıyor?

    İşte bu kişilerin dışında kalan ve insanlar içindeki payı nicel olarak çok küçük, ama nitel olarak çok büyük insanları çevremizde tutmaya çalışmalıyız. Ha tekrar ediyorum ben bilimle, sanatla, felsefeyle, sporla (Buradaki spordan kastım sesi kısılana kadar küfür ederek maç izlemek değil.), hobiyle işim olmaz; Posta Gazetesi okuyup dünyadan haber aldığımı sanırım; yerim, içerim, sıçarım; iki kitap da okumadan ot gibi yaşarım diyorsanız yukarıda okuduklarınızı unutun.

    NOT: Burada alıntı yaptım fakat yukarıdaki metni yazma sebebim sorunuz olduğu için yaptım. Metinde geçen 3. tekil ve 2. çoğul şahıslarla kimsenin uzaktan yakından ilgisi yoktur. Aman yanlış anlaşılmayalım kimseyi tanımam etmem.




  • Arkadaşlarımı attım hayatımdan.... 3-4 tanesi kaldı ama her an onlarda gidebilir...
    Arkadaşlıklar maddi ve manevi çıkarlar üzerine devam etmiş hep....
    Benim için yaparmısın dediklerim her zaman kıvırdı....
    Bir kaç sefer onlara ben "Hayır" dedim arkadaşlıklar bitti....
    Bumudur Dünya......Evet.....
    Herkese güle güle..... kalan olursa başımın tacidir... Gerçek Dost dur.
    Bakalım ne olacak.... Bende merak ediyorum.....
  • quote:

    Orijinalden alıntı: expresci

    quote:

    Orijinalden alıntı: soyut insan

    quote:

    Orijinalden alıntı: expresci

    Bu tip şeyleri dert edinmek çok gereksiz. İnsan ilişkilerini tamamen pragmatik olarak ele almak gerektiğini düşünüyorum. Size yararı dokunmayan insanlarla ilişkide olmak anlamsız. Konuştuğunuzda konuşmanın tıkanmadığı ve söyledikleriyle size bir şeyler katan insanlarla ilişkide olmaya özen göstermeli bence. Yoksa birlikle iki bira içmekten ya da halı sahada top peşinde koşmaktan başka bir ortak paydada bulunulmayan kişiler insanın kendini geliştirebileceği zamanı çalmaktan başka bir şey yapmaz. İşte bu yüzden bunları dert etmek gereksiz canınızı sıkmayın. Zamanınızı kendinizi geliştirmeye ayırın ve oturaklı, size bir şey katabilecek insanlarla ilişkiler kurmaya bakın bu tip ilişkiler zamana bakmaz bir kaç saat içinde yıllanmış arkadaşlıkların yerini alabilirler.

    bir şey katandan kastınız nedir, biraz açar mısınız?

    Yani iki lafı bir araya getirebileceğiniz, aranızdaki muhabbetin dönüp dolaşıp kız-futbol-geyik ekseninden çıkamaması gibi sorunlar yaşamadığınız insanlardan bahsediyorum. Ha kişi kendisi bu küçük dünyanın içinde at gözlükleriyle mutluysa orası kendi bileceği iş. Fakat insan ailesini olmasa da arkadaşlarını seçebilme hürriyetine sahiptir. Bu yüzden arkadaş çevresini oluştururken geniş ve boş kitlelerden ziyade "ona bir şeyler katacak" yani "yararlı" insanları seçmeli. Gerçi bu seçilim öyle manavdan elma seçmek gibi olmaz büyük oranda isteğimiz dışında olur. Fakat bizim müdahil olabileceğimiz nokta şu: çevremizdeki insanlarla sürekli aynı faydasız şeylerden bahsettiğimizi; bu insanların bize, onlara verdiğimiz değeri vermediğini; onlarla geçirdiğimiz vakti iki satır kitap okuyarak ya da spor yaparak daha yararlı geçirmiş olabileceğimizi fark ediyorsak, bu kişileri kendimizden uzaklaştırabiliriz. Söylediklerim size fazla elitist ya da karamsar gelebilir. Fakat bunlar gerçekler. Sürekli kafe kafe gezmek, istediğine telefon edip akşamına içki içmeye çağırabilmek sosyallik değil olsa olsa koyunluktur. Koyun da çayır çayır geziyor, yiyip içiyor. Üstelik o uçurumdan bile atlasa, peşinden yüzlerce akranı geliyor. Şimdi gezip dolaşmaktan, başını sallayıp maaşını almaktan başka bir işe yaramayan, düşünemeyen, üretemeyen insanların bana bu dünya için ya da en azından sizin için katkısını söylesenize? Koyunun en azından etinden, sütünden, yününden faydalanıyoruz. Bu boş insanlar neye yarıyor?

    İşte bu kişilerin dışında kalan ve insanlar içindeki payı nicel olarak çok küçük, ama nitel olarak çok büyük insanları çevremizde tutmaya çalışmalıyız. Ha tekrar ediyorum ben bilimle, sanatla, felsefeyle, sporla (Buradaki spordan kastım sesi kısılana kadar küfür ederek maç izlemek değil.), hobiyle işim olmaz; Posta Gazetesi okuyup dünyadan haber aldığımı sanırım; yerim, içerim, sıçarım; iki kitap da okumadan ot gibi yaşarım diyorsanız yukarıda okuduklarınızı unutun.

    NOT: Burada alıntı yaptım fakat yukarıdaki metni yazma sebebim sorunuz olduğu için yaptım. Metinde geçen 3. tekil ve 2. çoğul şahıslarla kimsenin uzaktan yakından ilgisi yoktur. Aman yanlış anlaşılmayalım kimseyi tanımam etmem.

    işte asıl mesele bahsettiğin kişileri bulmak. bu o kadar zor ki, eninde sonunda yalnızlık hissediliyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: expresci

    quote:

    Orijinalden alıntı: soyut insan

    quote:

    Orijinalden alıntı: expresci

    Bu tip şeyleri dert edinmek çok gereksiz. İnsan ilişkilerini tamamen pragmatik olarak ele almak gerektiğini düşünüyorum. Size yararı dokunmayan insanlarla ilişkide olmak anlamsız. Konuştuğunuzda konuşmanın tıkanmadığı ve söyledikleriyle size bir şeyler katan insanlarla ilişkide olmaya özen göstermeli bence. Yoksa birlikle iki bira içmekten ya da halı sahada top peşinde koşmaktan başka bir ortak paydada bulunulmayan kişiler insanın kendini geliştirebileceği zamanı çalmaktan başka bir şey yapmaz. İşte bu yüzden bunları dert etmek gereksiz canınızı sıkmayın. Zamanınızı kendinizi geliştirmeye ayırın ve oturaklı, size bir şey katabilecek insanlarla ilişkiler kurmaya bakın bu tip ilişkiler zamana bakmaz bir kaç saat içinde yıllanmış arkadaşlıkların yerini alabilirler.

    bir şey katandan kastınız nedir, biraz açar mısınız?

    Yani iki lafı bir araya getirebileceğiniz, aranızdaki muhabbetin dönüp dolaşıp kız-futbol-geyik ekseninden çıkamaması gibi sorunlar yaşamadığınız insanlardan bahsediyorum. Ha kişi kendisi bu küçük dünyanın içinde at gözlükleriyle mutluysa orası kendi bileceği iş. Fakat insan ailesini olmasa da arkadaşlarını seçebilme hürriyetine sahiptir. Bu yüzden arkadaş çevresini oluştururken geniş ve boş kitlelerden ziyade "ona bir şeyler katacak" yani "yararlı" insanları seçmeli. Gerçi bu seçilim öyle manavdan elma seçmek gibi olmaz büyük oranda isteğimiz dışında olur. Fakat bizim müdahil olabileceğimiz nokta şu: çevremizdeki insanlarla sürekli aynı faydasız şeylerden bahsettiğimizi; bu insanların bize, onlara verdiğimiz değeri vermediğini; onlarla geçirdiğimiz vakti iki satır kitap okuyarak ya da spor yaparak daha yararlı geçirmiş olabileceğimizi fark ediyorsak, bu kişileri kendimizden uzaklaştırabiliriz. Söylediklerim size fazla elitist ya da karamsar gelebilir. Fakat bunlar gerçekler. Sürekli kafe kafe gezmek, istediğine telefon edip akşamına içki içmeye çağırabilmek sosyallik değil olsa olsa koyunluktur. Koyun da çayır çayır geziyor, yiyip içiyor. Üstelik o uçurumdan bile atlasa, peşinden yüzlerce akranı geliyor. Şimdi gezip dolaşmaktan, başını sallayıp maaşını almaktan başka bir işe yaramayan, düşünemeyen, üretemeyen insanların bana bu dünya için ya da en azından sizin için katkısını söylesenize? Koyunun en azından etinden, sütünden, yününden faydalanıyoruz. Bu boş insanlar neye yarıyor?

    İşte bu kişilerin dışında kalan ve insanlar içindeki payı nicel olarak çok küçük, ama nitel olarak çok büyük insanları çevremizde tutmaya çalışmalıyız. Ha tekrar ediyorum ben bilimle, sanatla, felsefeyle, sporla (Buradaki spordan kastım sesi kısılana kadar küfür ederek maç izlemek değil.), hobiyle işim olmaz; Posta Gazetesi okuyup dünyadan haber aldığımı sanırım; yerim, içerim, sıçarım; iki kitap da okumadan ot gibi yaşarım diyorsanız yukarıda okuduklarınızı unutun.

    NOT: Burada alıntı yaptım fakat yukarıdaki metni yazma sebebim sorunuz olduğu için yaptım. Metinde geçen 3. tekil ve 2. çoğul şahıslarla kimsenin uzaktan yakından ilgisi yoktur. Aman yanlış anlaşılmayalım kimseyi tanımam etmem.

    daha kaliteli bir çevre oluşturmaktan bahsetmişsiniz, haklısınız insan kendi uğraşlarına, ilgilerine sahip insanlarla arkadaşlık etmeli ki bir şeyler paylaşabilsin, birbirinin dilinden anlayabilsin.
    tabi dediğiniz koşullara uymayan insanlardan soyutlanmak da doğru değil, onlarla fazladan vakit kaybetmek de, dengeyi kurabilmek lazım.

    güzel yazı olmuş, teşekkürler.




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.