ARAB BLUES

Filmlere bakıp bir ülkeyi anlamaya çalışmayın derim. Türkiye'nin filmlerde nasıl resmedildiğini düşünürseniz bana hak vereceğinizi sanıyorum.

Yıllarca Fransa da yaşamış tunuslu bir pisikoterapistin yıllar sonra memlektine dönüp psikoterapi kliniği açmasını konu alan bir film.İlk defa tunusta geçen bir filmi izleyen biri olrak o ülkeyi anlamam açısından faydalı oldu. Benim açımdan en dikkat çekici özelliği hint filmlerinde gördüğümüz durumun aynısıydı. Hit filmlerinde halk hem hintçe hem de ingilizce konuşuyor aynısı bu filmde farklı bir şekilde var , halk hem arapça hem de fransızca konuşuyor. ülkenin bir sömürü olduğunu bu kadarcık şeyden dahi anlayabiliyor. böylesi bir ortamda her şeyin karmaşık olduğu ne kendi kültürünü koruyabilmiş ne de bir başka kültüre tam manasıyla adapte olabilmiş bir ülkede selmanın serüvenin görüyoruz. selma ile görüşen hastlardan ülkenin bu yapısının insanlar üzerindeki durumunu bize gösteriyor. ikilemde kalmalar kendini özgürce ifade edememe var olabilmek için istenmeyen kurallara uymalar. izlemesi keyifli bir filmdi. aranızda izleyenler olursa özellikle sağlık bakanlığındaki memurla ilgili yorumlarınızı bekliyorum. İYİ SEYİRLERRR

Orijinal İsmi: Un divan à Tunis

Süre: 88dk

Tür: Dram, Komedi

Yönetmen: Manele Labidi Labbé

Senarist: Manele Labidi Labbé

Yapımı: 2019 - Fransa ,  Tunus

Alliance Francaise Dublinyoutube

To celebrate the 50th anniversary of La Francophonie, the Embassies of La Francophonie represented in Ireland, the Alliance Française Network in Ireland, the Cork International Film Festival and the Department of Foreign Affairs present a free screening of "Un Divan à Tunis" (Arab Blues) on Tuesday 24 November 2020 at 7pm.

https://www.youtube.com/watch?v=w8dqt4LF2lw

Eski Güney Amerika dizileri gibi bir havası varmış.