ANKA (2022)

niyet güzel. Hızlı ve öfkeli serisinin, taxi serilerinin hastası biri olarak, özellikle araba filmlerini ayri bir severim. Bunu da kaçırmamam lazım dedim. Hemde bizden biri diye milli duygularla daha da kabardım bu filme. Neyse açıp izledim. Başları çok sıkıcı. Fragmanı görünce herhalde bir Tokyo drift çakması bir film olacak beklentisi vardı. Keşke öyle olsaymış. Tokyo driftin yüzde 1 i olsa mükemmel bir film diyebilirdim.

Film hikaye olarak sıkıcı. Hadi değişik biseyler yapmışlar yine de destekleyeyim diyorsun. Çünkü Tr de bu tarz yapımlarin artmasını en çok isteyenlerden biriyim. Ama cidden vasat bir film.

Teknik olarak bakacak olursak,

Filmin başlarındaki şahin yarışı zaten ne olduğu belli değil. Kim nereye sürüyor çok basit bir geçiş olmuş.

Ardından gelen kör sürüş, güzel araçlar ama gene elle tutulur bir atraksiyon yok.

Peşinden gelen zengin adama yapılan yarışlar. Zaten bir kaç araba ile yan ver geç mantığı . Yani araba ile hikaye anlatımı yok.

Sonrasında 500bin liralık yarışta hele mantık saçmalığının ötesine geçilmiş. Hesapta V8 motorlu bir arabanın içinde olduğu son sürat yarış oluyor. Adamlar mal mal gidiyor. Yavaş gittikleri çok belli ama hikaye gereği çok süratli gidiyorlar ve yarışın sonuna iki araba kalıyor. BMW ve anka. Bakın yarış bayağı bir sürüyor. Bayağı km katediyorlar. Sonra anka nın elektrik ünitesi arıza yapıyor ve araba hangar gibi biryerde kalıyor. Düşman BMW bitişe doğru devam ediyor sürmeye. Bizim anka ise yanındaki elemana telefon açıyor. Eleman koşa koşa yarışın son yerine geliyor. O sırada düşman BMW hala yolda yarışa devam. Başrolün yancısı geliyor aracı tamir ediyor. Üstüne hala önde olan BMW nin gelmesini bekliyorlar ve onla dalga geçerek yarışı kazaniyorlar. Bunun bütçe, harcanacak para ile alakası yok. Tamamen filme gösterilen özensizlik. Böyle bir mantık hatasını görünce insan filmden soğuyor.

Ardından gelen polis kovalamacasında ise polis amiri olamaz sizi tehlikeye atamam diyor. Bir bakiyorsun basrol, yancisi ve kızda polislerle kötüyü kovalıyor. Eeee yok artik. Hadi başrol kovalasin onu anlarım. Kızla, başrolün yancısı neden polis aracında olanlara eşlik ediyorlar ? Güçlü beygirli iki araç, başrol ve kötü adam son sürat gidiyorlar. Poliste maksimum 100 beygirlik Fluence ile onlarla kafa kafaya gidiyor. Bu da iyice can sıkıyor.

Ters trafikteki araçların tamamen bilgisayar efekti olması ve çok sırıtması, takla atan fluence nin bilgisayar efektinin rezaleti.

Kötü adam beline bıçak yerken, silahı rastgele ateş ederken yanlışlıkla başrolü vurması.

Takla atan polis aracından basrolun gelip sakin sakin arkadaşını çıkartıp, üstüne sohbet edip, üstüne sakin sakin kızı kurtarmaya gitmesi.

Müzikler kalitesiz ve basit. Filmle uyumsuz olmuş. Bir yanden rap diğer yandan arabesk. Her kesime hitap edelim derken bir atmosfer oluşturmaması.

Başrolün gereksiz ağlaması ve acitasyonları. Hikayeye derinlik katalım derken gereksiz duygusallık katmışlar. Bu da iyice sıkıcı hal almış.

Neredeyse 20 sene önce çekilmiş hızlı ve öfkeli serilerine bakıyorum ve günümüzde çekilen anka ya bakıyorum. Hala daha Amerika'nın 20 sene öncesi filmlerinin yanına dahi yaklaşamamışız. Tamam bütçe eyvallah ama senaryo ve kurgudaki mantık hataları da mı üstte saydığım hatalarda mı bütçe be abi. İzleyiciye saygı gösterilmeyince filmde olmuyor işte böyle. Birde film tutulur da devam serileri gelir gibisinden finalde polisle sizi bir daha görmem esprisi dönüyor. Muhtemelen devam serileri gelirse başrol brain o conner gibi polise katılacak ve uyuşturucu baronları ile mücadele edecek. Seriyi oradan ilerletir dururuz kafasına girmişler ama tutmamış film.

Umarım bu tarz araba temalı filmler ülkemizde daha çok yapılır ama böyle olunca da insan üzülüyor. Tokyo drift in kurgusunu yap, hikayesini yap, sekanslarını bile benzer yap. gene çok daha kaliteli bir yapım olurdu.


Oyuncu kadrosu kaliteli ama içerik berbat olunca kadroda fayda etmiyor.