Şimdi Ara

Anılarımız ne kadar gerçek?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
25
Cevap
0
Favori
1.317
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hepimiz birşeyler yaşıyoruz ve bu anları hafizaya atıyoruz. Ama bu anıların ne kadarı gerçekçi? Mesela 2 sene önceki bir olayı şu an mutlu şekilde hatırlıyorum ve hoşuma gidiyor ama aslında o olay olurken mutsuzdum bunu biliyorum. Acaba beynimiz anı ve hatıralar üzerinde işine geldiği gibi oynama yapıyor mu? Kötü bir olayı değiştirip Hayalle karıştırıp hosumuza gidecek bir anı mı yaratıyor. Nasıl oluyor geçen sene beni ağlatan olayı hatırlayınca şimdi mutlu oluyorum? Bilen varmı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • biz yürümek için beynimizi kullanıyoruz yani beyin yürütüyor bizi o zaman beynin bizi yürüttüğü bölüm hasar alırsa yürüyemeyebiliriz belki hafızayla bir bağlantısı vardır hani bebekken yürüyemiyoruz gelişiyoruz falan
  • Bununla ilgili bir deney vardı.Denekler,birbirleriyle konuşurken ve ayrıca bilerek ortam kızıştırılıp tartışırlarken kayıt altına alınıyordu.
    Sonunda deney arkadaşları hakkında ve ayrıca tartıştıkları konular hakkında sorular soruluyordu.
    Sonuçta kimse bir haltı düzgün hatırlamıyor,söylenmeyen sözleri bile savunabiliyorlardı
    Beynimiz hatırlamadığı ya da kaçırdığı bölümleri uydur uydur söyle metoduyla dolduruyor.
  • doğrudur, beyin gereksiz bulduğu bilgiyi öngörü ile tamamlar, bunun daha çok bilinçaltı ile alakası vardır.

    şöyle düşünün her gün uyanıyorsunuz ve işe gidiyorsunuz, işe giderken yolda yüzlerce insan yüzü görüyorsunuz ve bunu her gün yapıyorsunuz, bugüne kadar 1 milyon farklı insan yüzü gördüğünüzü farz edin , size 2 milyon insan yüzü gösterseler bunlardan kaçını ayırt edebilirsiniz ?

    konuyu başlatan arkadaşın söylediği şey ise daha farklı

    arkadaş diyor ki bir olay yaşadım ve üzücüydü bugün o olayı düşündüğümde gülümsüyorum

    bunun açıklaması da şu şekilde

    beyinde anılar hippocampus adlı bölgede depolanır ( istisna olarak insan yüzlerini tanıma bölgesi fusiform area dır )

    anı fiziksel ve duygusal olarak depolanır , aradan 2 sene geçer o anını düşünürsün sen düşünrken anın hippokampüsden çıkar ve prefrontal lobe a gelir burda o anının nasıl olduğunu ne duygular yaşattığını fark edersin , LAKİN prefrontal lobe olayı tekrar yorumlar bilişsel düzeyin değiştiği için güncel bilişine göre yorumlarsın ve bu ilk yorumundan farklı olabilir , sonra anıya yeni yorumun eklenir ve hippokampus e geri gönderilir .

    örnek vermek gerekirse 5 enedir bir ilişkin var ve çok zarar veren bir ilişki yine de seviyorsun ve sonunda karşı taraf terk etti sen bu olayı olumsuz duygularla donatıp hafızaya atıyosun , aradan 2 sene geçti ve bu 2 sene sana hayatta biraz daha bencil olman gerektiğini öğretti , kendi yararına bişeyler yapman gerektiğini öğretti, bir gün çay içerken aklına 2 sene önceki olay geliyor , anı işlem bölümüne getiriliyor ve ne üzülmüştüm ne ağlamıştım diyorsun sonra güncel bilişinle farkındalık düzeyinle olaya tekrar bakıyorsun ve fark ediyorsun ki o ilişki çok zararlıydı ve iyikibitmiş diyorsun bu zarardan kurtulduğun için mutlu oluyosun ve anıyı olumlu düşüncelerle donatıp hafızaya geri yolluyorsun


    bilgiler, cognitive psychology dersimden gelmektedir ,saygılar




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kueens

    doğrudur, beyin gereksiz bulduğu bilgiyi öngörü ile tamamlar, bunun daha çok bilinçaltı ile alakası vardır.

    şöyle düşünün her gün uyanıyorsunuz ve işe gidiyorsunuz, işe giderken yolda yüzlerce insan yüzü görüyorsunuz ve bunu her gün yapıyorsunuz, bugüne kadar 1 milyon farklı insan yüzü gördüğünüzü farz edin , size 2 milyon insan yüzü gösterseler bunlardan kaçını ayırt edebilirsiniz ?

    konuyu başlatan arkadaşın söylediği şey ise daha farklı

    arkadaş diyor ki bir olay yaşadım ve üzücüydü bugün o olayı düşündüğümde gülümsüyorum

    bunun açıklaması da şu şekilde

    beyinde anılar hippocampus adlı bölgede depolanır ( istisna olarak insan yüzlerini tanıma bölgesi fusiform area dır )

    anı fiziksel ve duygusal olarak depolanır , aradan 2 sene geçer o anını düşünürsün sen düşünrken anın hippokampüsden çıkar ve prefrontal lobe a gelir burda o anının nasıl olduğunu ne duygular yaşattığını fark edersin , LAKİN prefrontal lobe olayı tekrar yorumlar bilişsel düzeyin değiştiği için güncel bilişine göre yorumlarsın ve bu ilk yorumundan farklı olabilir , sonra anıya yeni yorumun eklenir ve hippokampus e geri gönderilir .

    örnek vermek gerekirse 5 enedir bir ilişkin var ve çok zarar veren bir ilişki yine de seviyorsun ve sonunda karşı taraf terk etti sen bu olayı olumsuz duygularla donatıp hafızaya atıyosun , aradan 2 sene geçti ve bu 2 sene sana hayatta biraz daha bencil olman gerektiğini öğretti , kendi yararına bişeyler yapman gerektiğini öğretti, bir gün çay içerken aklına 2 sene önceki olay geliyor , anı işlem bölümüne getiriliyor ve ne üzülmüştüm ne ağlamıştım diyorsun sonra güncel bilişinle farkındalık düzeyinle olaya tekrar bakıyorsun ve fark ediyorsun ki o ilişki çok zararlıydı ve iyikibitmiş diyorsun bu zarardan kurtulduğun için mutlu oluyosun ve anıyı olumlu düşüncelerle donatıp hafızaya geri yolluyorsun


    bilgiler, cognitive psychology dersimden gelmektedir ,saygılar

    Sanırım aylardır aradığım cevabı bulmuş gibiyim Allah razı olsun hocam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • kueens K kullanıcısına yanıt
    hocam yine rahatsız ettim ama birşey soracaktım ilk cümlede< beyin gereksiz bulduğu bilgiyi öngörü ile tamamlar, bunun daha çok bilinçaltı ile alakası vardır. > demişsin. Bu bilgiye anılarda dahil mi? Yani beyin fiziksel anıları öngörü ile tamamlayıp ona duygusal birşeyler uydurup bize hatırlatabilir mi?
  • adnansetek kullanıcısına yanıt
    söylediğiniz şeyi pek anlayamadım ama

    beyin öngörü ile basit bilgi oluşturuyorsa, öngörü ile duygu da oluşturabilir mi ?

    sorusunu soruyorsan bu çok zordur . çünkü duygular amygdala adlı biriminden sorumludur ve fiziksel bilgiden çok daha hassastır kolay kolay unutamazsın duygularını , çünkü amygdala beynin alarm sistemidir sana duyguyu yaşatır, mesela 99 depremini hiçbir türk unutmuyor , bunun sebebi duygusal yönünün aşırı yüksek olması.

    eğer hissedilmiş duygular unutuluyorsa burada beyin yapısında bir dezenformasyondan ya da anomaliden bahsedebiliriz.

    mesela tandığım bir birey, bipolar duygu durum bozukluğu, ms , sağ temporal lob da hasar, fusiform area ve occipital lobda işlevsel bozukluk , tanı ve teşhislerine sahip , 1 sene önce yaşadığı efsanevi-unutulamaz derecede olan-inanılmaz aşk duygularını bu sene hatırlamıyor ve aşk yaşadığı o kişiye ben geçen sene ne yaptım bana anlatır mısın diye sorabiliyor ! lakin bu bireydeki büyük hasara rağmen bireye o döneme ait bilgiler verildiğinde tekrar yaşadığı duyguları anımsayabiliyor.

    yani kendinizden bu konuda şüphe etmeniz için büyük beyin hasarının olması gerekir gibi bir sonuç çıkartabilirsin .




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Bu Hayat Bana Göre Değil
    16 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • İnsan beyninde hasar oluştuğunda anılarda ve öğrenilmiş şeylerde bulanıklaşma meydana geliyor.Oysa bi cd çizildiğinde , çizik bölgedeki bilgi kaybolur.Mesela cd de 100 tane fotoğraf yüklüyse , çizik noktadaki 1 tane fotoğrafın bilgisine ulaşamazsınız.Bilim adamları da insan beynini bu şekilde kayıt yapan bir cihaz sanıyodu.Fakat beyinde belli bölgede hasar oluşunca bilginin bir kısmı kaybolmuyor , tüm bilgide bulanıklaşma oluyor.Mesela beyin hasarına uğramış insan alfabenin 29 harfinden bi kaçını unutması lazımken , sadece bulanıklaşma oluyor.Labaratuvar fareleriyle deney yapan bilim adamları , labirentteki peynirin yerini öğrenen farenin beyninin bir kısmını alarak , bu bilgiyi silmeye çalıştı.Bi çok fare telef olmasına rağmen , fare beyninin nereye kayıt yaptığını bulamadılar.Çünkü bilgi belli bir yere değil , beynin tamamına kaydediliyodu.Aynı şekilde insan beyni de bilgileri belli bölgelere kaydediyo olsaydı , bu kadar kaza geçirip beyin hasarı yaşayan insanların sadece belli bilgileri unutmaları gerekirdi.Mesela bisiklet kullanmayı unutup , araba kullanmayı unutmaması veya alfabenin belli harflerini unutup diğerlerini hatırlaması gibi durumlar olması gerekirdi.Ancak bugüne kadar beyin hasarlı hastalardan hiçbirinde kısmi bilgi silinmesine rastlanmamış , sadece genel bulanıklık görülmüştür.

    Beynin bilgiyi nasıl kaydettiği henüz açıklanamamıştır.Fizik bilim adamlarının görüşüne göre milyarlarca sinir ağı arasında iletilen elektronların beyinde bir dalgalanma yarattığı ve kuantum fiziğine göre beynin çalışma prensibi bilgisayarın harddiske bilgi kaydetmesi şeklinde değil , kuantum dalgalarıyla gerçekleşmektedir.Bilgisayarlar veriyi işlemcide işleyip ramde kaydederler.Ram rastgele erişimli bellektir.Ancak programın sonuçları harddiske yazılmazsa , bilgisayar kapandığı anda ram tamamen boşalacak ve bilgisayarın yaptıkları tamamen boşa gidecektir.İnsan beyni de saniyede 4 milyar veri işleyebilen 12 voltluk elektrik enerjisiyle çalışan bir süper bilgisayardır.Kaydetme mantığını da ram'e benzetiyorum.Fişini çekince herşey kaybolur.İnsanın kalbi 5 dakika çalışmazsa beyin ölür.Bütün hafıza silinir.Biz programcılar ram'e pointerlarla ulaşabiliriz ancak insan beynindeki ram'e ulaşmak henüz mümkün olmamıştır.Bilimin geldiği noktada da anlaşılan odur ki , insan beyni hard disksiz çalışan bir bilgisayar gibidir.Fişini çektiğin anda herşey silinir.Ancak kuantum fiziğini insan beynine uygulamaya kalkarsak beyinin faaliyetlerini sadece 3 boyutlu dünyamızda maddesel faaliyetler olmadığını , işin içine diğer boyutları da katmamız gerektiğini anlarız.İnsan beyninde dolaşan elektronların , sinirsel ağlarla , sinir hücrelerine ulaşıp neler yaptığını anlamaktan çok uzağız.Elektronların faaliyetlerini kuantum fiziğiyle öğreniyoruz.Ancak kuantum fiziği bize elektron gibi maddenin yapıtaşı olan parçacıkların , bizim bildiğimiz fizik kurallarına uymadığını , çok daha farklı dünyaları ve anormal davranışları olduğunu gösteriyor.Beynimiz de elektronların faaliyetleri ile çalıştığına göre , öncelikle maddenin yapı taşları olan elektronları ve onları oluşturan sicimleri ve tabiki de diğer boyutları anlamamız lazım.

    Sorunun cevabına gelince , yaşanan anıların hepsi gerçektir.Eğer öyle olmasaydı dünyada yaşayan milyarlarca insan bi yerde çakışma yaşamalıydı.Mesela 11 eylül saldırısını bütün dünya biliyo.Gerçek olmamış olsaydı , bi yerden patlak vermesi gerekirdi.Liseli arkadaşlarla 10 yıl sonra karşılaşıp muhabbet ederken eski okul günlerinden bahsetmeye başlasan ve diğer arkadaşların sana muziplik yapmak isteyip , fizik hocasının adının ahmet değil mehmet olduğunu hep bir ağızdan söyleseler , senin beynini rahatlıkla yanıltabilirler.Harbiden aklımda nasıl da ahmet diye kalmış diye kendi kendini mehmet olduğuna ikna edersin.Ama yaşanmış yaşanmıştır.Her ne kadar beynimiz akıl oyunlarına kansa da , bilgiyi sağlam tutar.Neyi sağlam tutacağını da iyi bilir.Gereksiz şeyleri de gözardı etme konusunda da uzmandır.Bazen de tam tersi olarak en önemli şeyleri de göz ardı etmeyi başarabilir.Yanlışımızdan çok uzun zaman sonra dönüp yaşadığımız pişmanlıklar da buna örnektir.Eğer anılarımız bizi yanıltıyo olsaydı , hayatımız boyunca karşılaştığımız , bazen çok samimi olduğumuz insanlarla anılarımızın çakışması gerekirdi.Ama 50 sene sonra bile insanlar birbirine aynı anıları anlatabiliyolar ve çok ufak tefek aykırılıklar dışında pek çatışma da olmuyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kingman29 -- 15 Ocak 2015; 2:28:34 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bence bu tamamen sıkıntıyı atlatmış olmakla alakalı.. 2 yıl önce okulda kalmış bir öğrenciyi düşün. Okulda kaldığını öğrendiğinde kimbilir ne kadar yıkılmıştır. Ama 2 yıl sonra ( özellikle okulda kalmaktan daha acı olaylarla karşılaştıktan sonra) okulda kalma hikayesinin çokta mühim olmadığını görür ve o durum onu ilk günkü kadar üzmez. Ama ölüm öyle değildir. Ölüme aradan seneler dahi geçse gülüp geçemezsin. Bu da hayatın sana sonunu hatırlatma yöntemidir. Çünkü ölümle daha karşılaşmadığın için hala endişelisin. Yani kanaatimce beyin üstesinden gelip atlattığın olayları hatırlarken fazla yıpranmamana sebep oluyor olabilir... Yine de bunu işin üstadları daha iyi bilir
  • Neleri hatırlayabileceğini bir bilseydin hiçbir şey hatırlamak istemezdin. Zaten bundan dolayı bir şey hatırlamıyorsun. Ancak tam tersi güzel şeyleri hatırlayarak yaşamın anlamını ve kıymetini kavrayabilirsin.
  • @kueens hocam anladım duyguların olayını sağolun

    @kingman29 anladım sanırım anılar hepsi gerçek ama yine de beyin yanılabilir sonuçta okuduğumdan onu anladım

    @düşünce seli vallahi dediklerin çok mantıklı gözüktü. Sonuçta ortaokuldaki problemler şimdiye göre basitti belki şimdiki düşünce yapımla o anıyı hatırladığım için bana güzel ve basit geliyor olabilir.

    @yahobea hocam öyle ama bir sakatlık var mesela aklımdaki anılar o zaman kötü gelen şimdi iyi gelenler. O zaman o dönem iyi gelip şimdi beni kötü hissettirecek anıları hatırlayamıyorum galiba doğru mu anladım?








  • insanın doğasında kendi kendini gıdıklayamamak var
    ancak sadece şizofrenler kendi kendilerini gıdıklayabilirmiş
    belki biz bir şizofrenin rüyasıyız
  • quote:

    Orijinalden alıntı: adnansetek

    http://www.e-psikiyatri.com/anilar-gercek-veya-hatali-surecler-hep-ayni-44653

    http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=292635

    bunlar ne söylüyor

    Bazı özel durumlardaki beynin anormal davranışları olur.Mesela esaret altındaki durumlarda , şok geçirtecek kadar şiddetli travmalarda insan beyni anormal şeyler yapabilir.Hatta normal hayatta bile insan anılarına olmadık şeyler ekleyebiliyo.Ben mesela gerçek mi yoksa rüya mı olduğunu tam emin olmadığım bi kaç hatıra durumum olmuştu.Bu her insanda olabilir.Stres altında insanlar yalan söyleyebilir ya da yarım hatırladığı şeyi tam hatırlamaya zorlandığında eksik kısmını doldurmak için uydurabilir ve kendini bile ikna edebilir.

    Ben insan beyninin bu esnek yapısını normal karşılıyorum.Çünkü beyin bir bilgisayar gibi çalışıyo olsaydı , dünyada farklı düşünce diye bişey olmazdı.Bilgisayarların en büyük sorunu her zaman aynı sonuca ulaşmasıdır.Bu yüzden yapay zeka konusunda bir adım ilerliyemiyoruz.Yaptığımız bütün robotlar terminatör gibi ruhsuz şeyler oluyo.İnsan beyni bilgisayar mikroçipi gibi çalışsaydı dünyada herkes terminatör gibi dolaşır sadece işini yapan soğuk varlıklar olurdu.

    Bir de şizofren insanlardaki durum var.Onlar zaten tamamen farklı dünyalarda yaşıyolar.Çünkü onların beyinleri onlara sürekli gerçek olmayan şeyleri gösteriyo.Hangisi gerçek hangisi hayal anlamakta zorlanıyolar.Karşısındaki insan hiçbişey yapmasa bile sen bana küfrettin deyip ağzını burnunu kırabilirler.Çünkü beyinleri onlara olmamış olayları yaşatıyo.Ancak bir şizofrenin toplum içinde yaşaması fazla uzun sürmüyo.Her türlü imkan verilse bile belli bir yaştan sonra hayata tutunmaları zor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • kingman29 K kullanıcısına yanıt
    Teşekkürler hocam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • BatuKır B kullanıcısına yanıt
    anlamadım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BatuKır

    insanın doğasında kendi kendini gıdıklayamamak var
    ancak sadece şizofrenler kendi kendilerini gıdıklayabilirmiş
    belki biz bir şizofrenin rüyasıyız

    Dilini damağına değdirir misin?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: karpuz luteum


    quote:

    Orijinalden alıntı: BatuKır

    insanın doğasında kendi kendini gıdıklayamamak var
    ancak sadece şizofrenler kendi kendilerini gıdıklayabilirmiş
    belki biz bir şizofrenin rüyasıyız

    Dilini damağına değdirir misin?

    olmuyor gıdıklanmıyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BatuKır


    quote:

    Orijinalden alıntı: karpuz luteum


    quote:

    Orijinalden alıntı: BatuKır

    insanın doğasında kendi kendini gıdıklayamamak var
    ancak sadece şizofrenler kendi kendilerini gıdıklayabilirmiş
    belki biz bir şizofrenin rüyasıyız

    Dilini damağına değdirir misin?

    olmuyor gıdıklanmıyor





  • İlk başta kafamın basmadığı şeyler olmuştu ama şimdi yazılanları daha iyi anlıyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.