Alman ve Türk Öğretmenlerin Voleybol Oynarken Farklılıkları

Almanya'da görev yapmış bir öğretmen arkadaşımın anlattığı bir olay:

''Görev yaptığım okulun bahçesinde Alman öğretmenler gayet sessiz olarak ve saygıyla voleybol oynarlar, kendi takımlarının aleyhine de olsa dahildi veya hariçti diye doğruyu söylerler, sayılarda sorun çıkmaz vs.

Aynı sahada daha sonra Türk öğretmenler voleybol oynarlar, sayı, dahil, hariç gibi konularda sürekli tartışma çıkar, dakikalarca oyun durur ve maç normal biçimde bitmez''.

Buna benzer bir durumu, Türkiye'de görev yaptığım bir okulda gözledim ve yaşadım: (Kayseri). 

Öğle arasında ve okul sonrası öğretmenler, idareciler, diğer okul çalışanları voleybol oynardık. Topa vuramayan oyuncuya takım arkadaşları çıkışırdı. Önde olan veya sayı kazanan takımın oyuncuları rakip takımı kızdıracak sözde şakavari sözlerle kışkırtırdı. ''Bir daha seninle oynarsam ş....sizim'' diyerek oyunu bırakan da oldu ama ısrarlara dayanamayarak sonraki günlerde tekrar oynamaya başladı. İlk olarak Fatih Bey adında bir arkadaşım ''Arkadaşlarımla kötü oluyorum'' diyerek oyunu bıraktı, sonra aynı nedenle ben bıraktım, idareciler bıraktı vs. En sona kalan 2 arkadaş birebir maç yaptılar. Üniversite mezunu yılların öğretmenleri, medenî biçimde oyunu sürdürmeyi başaramadı.

Bunların sebebi nedir?

----------------------------------

Bundan 20-25 yıl önce bir gazetede bir doktor şöyle yazmıştı:

''Amerika'da ve Türkiye'de görev yaptığımda şu farklılık dikkatimi çekti. 

Kaza geçirip bilinci kapalı olarak hastaneye getirilen kişi kendine geldiğinde ilk yaptığı iş, ellerini kafasına götürüp kafasının yerinde ve sağlam olup olmadığını kontrol ediyordu.

Türkiye'deki hastanelerde görev yaptığımda ise kaza geçirip bilinci kapalı olan yaralıların, kendilerine geldiklerinde ilk yaptıkları işin ellerini cinsel organlarına götürerek kontrol etmek olduğunu hayretle müşahade ettim''.

Bu farklılığın da nedeni nedir?