Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
ALMAN MI, JAPON OTOMOBİL Mİ TERCİH EDİLMELİ? (21. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Alaman ekolü: far anahtarları solda konsoldadır, konsol kaliteli yumuşak plastiktendir, kapılar ağırdır tok kapanır, koltuklar serttir, yürüyen aksam toktur, direksiyon daha hassastır.
Capon ekolü: farlar genelde sinyaldedir, kapılar hafiftir rahat kapanır, motorlar çok sağlamdır, mekan,k aksam uzun süre problem çıkarmaz, işçilik çok iyi değildir ama belli bir üretim standardı vardır, yürüyen aksam ve direksiyon nispeten daha yumuşaktır, donanım genelde iyidir. -
Japonlar hep iyi motor yapar diye bilinir, peki nisan en iyi motor üreticilerinden biri ise neden note 1.6 motor reno mean motoru, 1.4 motoru clio 1.4 motoru? Dizel ha keza öyle. Suzukinin yeni çıkardığı splash araçlardaki benzinli motor fiatın fire kodlu 1.2 motoru, dizel motoru yine multijet motor. Mazdadaki motor da yine fordun motoru. Mitsubishi colttaki motor smart mercedes motoru. Yeni lancerdeki motor mitsubishinin ama yeni teknoloji bir motor değil. coltta kullandığı 1.5 motoru aldı koydu lancere. Tork fakiri bir motor. Burada yanlış anlaşılmasın japon motorları gerçekten uzun ömürlü ancak artık iş maliyeti düşük seri üretime geçince marka evlilikleri yaygınlaşınca gördüğüm kadarıyla özgün motor üreten bi toyota ile honda kalmış. Onlar da hala dizel konusunda gerideler, benzinlide de yıllardır kullandıkları vvti, ve vtec motorları geliştirip kullanmaktalar. Bi twinport motorlu astra bi honda vtec motorundan 10 hp güçsüz. Bu hondayı çok performanslı yapmaz bence. Sadece ecotec motorlar tüketim kaygısıyla alt devirleri güçsüz tutulmuştur tek sıkıntı odur. Ama vtecten şehiriçi düşünüldüğünde 1 lt civarı az yakmaktadır. Bir de dayanıklılık deniyor sürekli, hangimiz aracı alıp 500bin km kullanıyoruz ki, hele ki saçma sapan saplantıların olduğu ülkemizde 100bini geçip 150bine yaklaşınca ya da 100bini geçtikten hemen sonra hemen herkes arabayı elden çıkarmaya çalışmıyor mu? Ki Alman motorları da japon motorları kadar uzun ömürlüdür bence.
Dolayısıyla japonların aslında motor ömrü, dayanıklılıklarından ziyade elektronik ve mekanik sorunsuzlukları daha öne çıkmalı. Özellikle fransız arabalarında abuk subuk elektronik hatalar çıkma ihtimali yüksekken japonlarda bu tarz şeyler çok az yaşanıyor. Almanlar da fransızlar kadar olmasa da abuk subuk elektronik arızalar yapabiliyor. Japonlar elektronik klimayı genelde dijital değil de elle ayarlanan otomatik klimalardan yaparken fransızlar genelde dijital gösterge kullanıyolar. Bana göre fransızlar da sorunlu araba üretmiyor ancak ülkemizin güzelim yollarında araçlar (ki yapılan km ler az değil, 100bin km yapan bir araç ve bu km yi, mekanik aksam, elektronik aksam, yürüyen aksam, motor hepsi yapmış oluyor) kasislerde vs.de arıza yapıyor ki ben bunu çok normal görüyorum. Japonların mantığı tamamen sorunsuzluk olduğu için daha basit ama dayanıklı parça üretiyorlar.
Açıkçası şu sıralar araç araştırıyorum, corsayı sattım (gerçi hala imzada ama) hep araçlarım alman aracı oldu yine öyle olmasını istiyordum ama otomatik alacağım için sadece honda ve toyotaya kilitlendim. Sırf otomatik vites arıza yaptığında yüksek maliyetlerle karşılaşıldığı ve bu konuda sorun yaşamamak için. En azından sorun çıkarma ihtimali daha düşük olduğu için.
-
quote:
Orijinalden alıntı: esesmaniac26
quote:
Orijinalden alıntı: dragon_10
bırakın şu japonları yahu bunların neresi sorunsuz
sorunsuz toyota ha şu yağ yakma sorunlu corollayı üreten, arabaları önce satıp sonra geri çağıran firma
sorunsuz japon otomobilleri ve araçlarını geri çağıran bir diğer firma honda
kaynakhttp://www.cnnturk.com/2010/ekonomi/sirketler/02/10/bir.geri.cagirma.da.hondadan/563098.0/index.html
sanırım toyotaya kaynak gerekmiyo harkez biliyodur
adamlar donanımı eksik koyuyolar onlarda sorunlu çıkıyo
aha mazdada geri çağırmış
kaynak
http://www.cnnturk.com/2010/ekonomi/sirketler/08/18/otomobil.devleri.araclarini.geri.cagiriyor/587098.0/index.html
alman ne yapıyor s tronik şanzumanda hepsi arızalı değiştirmiyor.toyota dünyanın en iyi yönetilen firmasıdır.sahibi medya önünde özür diledi ve arabalarını firmanın imajı için geri çekti.bu toyotanın büyüklüğüdür.vw audi bu değişikliği neden yapmıyor peki.geçen sene toyota d4d perte çıktı kaza sonucu 2007 model araba 240bindeydi araba bir kere tık demedi.bmw 320 corollayla kıyaslanmaz hiçbir şekilde ama 100bin agır bakımına girdi her 10binde 2bin euro masraf çıkardı.bu araçlar benım ailemin araçlarıydı.toyota sadece bir kez 2 bn tllik masrafı oldu takımları değişti.japon arabası türkiye asfaltında yalıtım konusunda iyi değil denebilir.ama japondan şaşmam.
sana bişey demicem hala japon otolarını savunanlara bişey demiyecem
benim bildiğim bi %100 japon toyota ile honda var ford motoru bünyesindeki mazdayı, renault bünyesi altındaki nissanı,gm bünyesi altındaki subaru ,ısuzu ve suzuki veya birçok firmayla ortak olmuş mitsubishi yimi savunuyorsunuz
mercedes bmw ve audi nin rakibi var mi
lexus lüxüs ,acur macur demeyin onlar olamaz
-
Alman otomobilleri herzaman daha iyi gelmiştir..
-
almanlar otomotiv sektöründe tahtını japonlara kaptıralı 10 yıl oldu :) almanlar derdine yansın
bu arada mazda ford bunyesinde değil yüzde 33 ford a aitti bir bünyede olmak için yüzde yüz gerekli ve mazda artık yüzde 33 hissesini gene japonlar aldı ki lexus un rakipleri masratti falandir bmw,audi değildir saygılar
-
bence alman otomobili -
quote:
Orijinalden alıntı: RqJnr
Ya Mercedes, ya da Amerikan derim ben.
Tamamen katılıyorum. Benim pederin bi lafı vardır: ''Araba o taraftan değil(Asya), bu taraftan alınır(Avrupa,Amerika)'' diye. Gerçi kendisi ve babası da dahil kuşaklardır Mercedes kullanıyorlar o yüzden pek objektif olmayabilir ama idare edin
-
quote:
Orijinalden alıntı: Codename47,5
quote:
Orijinalden alıntı: RqJnr
Ya Mercedes, ya da Amerikan derim ben.
Tamamen katılıyorum. Benim pederin bi lafı vardır: ''Araba o taraftan değil(Asya), bu taraftan alınır(Avrupa,Amerika)'' diye. Gerçi kendisi ve babası da dahil kuşaklardır Mercedes kullanıyorlar o yüzden pek objektif olmayabilir ama idare edin
babanızın 50 nin üstünde galiba yası:) dünya ve dengeler değişiyor
-
Arkadaşlar merhaba.
40 yaşındayım ve "Alman araçlarının üzerine araç olmadığı savıyla" yetişmiş bir nesil bizimki. Yazları gördüğümüz gurbetçi akrabalarımızın araçları genelde Alman arabasıydı. 90 lı yılların başından neredeyse birkaç yıl önceye kadar hemen hemen tüm sayılarını aldığım Auto Show ve Oto Haber dergilerinin imtiyaz sahibi de Almanlardı ve tüm testlerde öncelikle VW Polo, Golf, Passat ve peşinden de öbür Alman otoları, diğer ülke araçlarına ve de özellikle de Japon Otolarına haddini bildirirdi. Tüm bunlara bir de Doğuş Otonun ayırdığı kallavi reklam bütçesini ekleyince insan ister istemez " gerçekten de Alman araçlarının üzerine araç olmadığını" düşünüyor. Fakat ne zaman ki 20 li yaşlarımın sonunda ilk kez İngiltereye gittim, o zaman Japon otolarının diğerleri kadar tutulduğunu, hatta değerini korumada öne bile geçebildiğini farkettim. Özellikle de sorun çıkartmalarıyla ünlü ingiliz markalarından bıkanların devayı Japon otolarında bulduğunu gördüm. Daha sonralarda 3-4 kez daha bu ülkeye gittim ve de Japon arabalarının sorunsuzluk "reliability" ve de değerini koruma "depreciation" alanlarında diğer ülke markalarından çok daha iyi olduğunu gözlemledim.
Bizdeki durum ise şöyle özetlenebilir:
1. Alman araçları bizim yıllardır haşır neşir olduğumuz araçlar ve çok uzun yıllardan beridir ülkemizde satılmaktalar.
2. Japon araçları 80'li yılların ortalarından beri ülkemizde satılıyor ama çoğu modelin kaliteli bir distribütörle ülkemizde satılması 90'lı yıllarda başladı.
Bu iki maddedeki Alman avantajına rağmen 90 lı yıllarda ülkemize gelen bu iki ülke araçları arasında bir karşılaştırma yapıldığında "Japon araçlarının açık ara ile daha sorunsuz" olduğuna kanaat getirilecektir. En basit test: Herhangi bir çekiciye "Hangi markalardan ekmek yemekte zorlandıklarını" sorarsanız, direk olarak japon markalarını söyleyeceklerdir.
İşin bir de "lüks ve prestijli olma" boyutu var ama burada şartlar eşit değil. Ülkemize ithal edilen Japon araçları, Japonların kendi ülkeleri veya Amerikada sattıkları modellerle çok büyük farklılıklar gösteriyor. Biz burada Alman araçlarının neredeyse en lüks modellerini satın alabiliyor, kiralayabiliyor ya da görebiliyorken Japon araçlarının lüks versiyonlarının çok büyük bir kısmını sadece internette ve dergilerde okuduklarımızdan ya da bu araçların satıldığı ülkelerde yaşamış minicik bir azınlıktan duyduklarımızdan öğrenebiliyoruz.
Sonuç:
Japonya gibi toprak azlığı yüzünden hammadde fakiri bir ülkenin ürettiği otomobiller, Almanya gibi -Japonyaya göre- hammadde zengini bir ülkenin ürettiği otomobillerden daha uzun ömürlü olmak durumundadır. Tamam Japon araçları da uzun yıllardır Japonya dışında üretilmektedirler ancak ilgili ülkelerde üretim izni koparabilmeleri hiç de kolay olmamıştır ve de karşılarında Toyotanın gaz pedalı krizinde olduğu gibi açık arayan bir sürü yerli üretici durmaktadır. Fakat biraz daha objektif bakıldığında japon araçlarının artık makul fiyatlarla pazarda yer tutunmaya çalışan küçük firmalar değil, sorunsuzluk ve performansı kaliteyle birleştirip aynı sınıftaki Alman araçlarına yakın fiyattan satabildikleri görülebilecektir.
Sonucun sonucu: Bir tanıdık 2008 1.6 FSI Passat otomatik vites araç aldı 5-6 ay önce 40 küsur bin liraya ve peşinden de henüz ve hala taşınamadıkları bir ev aldıkları için biraz sıkışıklar bu aralar ve de Passat Ankara şehiriçinde kilometrede 400 kuruş gibi bir maliyetle ilerlediğinden araca doğru dürüst binemiyorlar. Geçenlerde sordum "araç nasıl" diye ve de cevap geldi: "Çok memnunuz!" Aracı satıp ev borcunu azaltabilirler ya da halihazırda tamtakır olan eve mobilya kombi vb. şeyler alabilirler ama nasıl işlemişse Doğuş şu "Alman arabası iyidir" klişesini beyinlere, gerisini artık siz düşünün!
Not: Yazdıklarım tamamen kendi tespitlerimdir. Kimse katılmak durumunda değildir. Fikirlerime katılmayacak arkadaşlarımın da seviyeli bir şekilde yazmasını beklemek en temel hakkımdır :)
Saygılar.
Haluk
-
quote:
Orijinalden alıntı: deniz1111
quote:
Orijinalden alıntı: Codename47,5
quote:
Orijinalden alıntı: RqJnr
Ya Mercedes, ya da Amerikan derim ben.
Tamamen katılıyorum. Benim pederin bi lafı vardır: ''Araba o taraftan değil(Asya), bu taraftan alınır(Avrupa,Amerika)'' diye. Gerçi kendisi ve babası da dahil kuşaklardır Mercedes kullanıyorlar o yüzden pek objektif olmayabilir ama idare edin
babanızın 50 nin üstünde galiba yası:) dünya ve dengeler değişiyor
Evet doğrudur 50 nin üstünde yaşı Tabiki bu söz ''Alman kalitesi ve geleneğiyle başka araçların karşılaştırılamayacağı'' anlamına gelmez ama Mercedes de ilk içten yanmalı motoru üretip günümüz otomobillerinin atası olduğundan beri kendisini geliştirmeye devam ediyor günümüz dengeleri içinde de kalite dediğinizde ilk akla gelen marka. Tabi burada Japonların da teknolojilerini arabalarına nasıl aktardığını söylememize gerek yok zaten adamlar sırf bu yeni teknolojiler bulma işi için AR-GE'ye milyonlar aktarıyorlar. İleriki dönemde de AR-GE konusunda kim daha iyi konseptler üretip teknolojiler uygularsa o diğerinin önüne geçecek. Bu yarıştan en karlı çıkan da tabiki kullanıcılar...
-
JAPON SORUNSUZ ARKADAŞ -
quote:
Orijinalden alıntı: uguRnB
Benim için önce Amerikan sonra Japon ama şu an Almana biniyorum.
Jay Z'nin lafı gibi. Benim için önce Ciara sonra Rihanna ama şu an Beyonce'a biniyorum.
-
quote:
Orijinalden alıntı: omercan_84
JAPON SORUNSUZ ARKADAŞ
http://forum.donanimhaber.com/m_34682598/tm.htm
Otomobil piyasasında dengeler her zaman değişiyor. 10 yıl, hatta 5 yıl önce Alman otomobilleri daha kaliteliydi ancak bugün Japon'lar piyasanın önderi. Bugünden geriye doğru gidersek otomobil piyasasında Japon, Alman, İtalyan, Amerikan, İngiliz, Fransız, Amerikan egemenliği vardı (Tabi bu Türkiye'de). Çok eskileri bilmiyorum, belki bir iki yer yanlış olabilir. Japon'lar yıllardır sorunsuz otomobiller üretiyorlar ve son yıllarda görsellik ve konfor olarak da diğer firmaları geçmeye başladılar ve geçtiler.
-
quote:
Orijinalden alıntı: omercan_84
JAPON SORUNSUZ ARKADAŞ
Doğru tabi,dünyanın arabasını geri çağıran babamdı. -
quote:
Orijinalden alıntı: deserthawk
quote:
Orijinalden alıntı: omercan_84
JAPON SORUNSUZ ARKADAŞ
Doğru tabi,dünyanın arabasını geri çağıran babamdı.
aslında gereksiz tartışma çıkarmak istemediğimden dolayı yazmak istemiyorum ama..sence çağırmasımı sorum yoksa çağırmaması mı? -
quote:
Orijinalden alıntı: alikum
quote:
Orijinalden alıntı: deserthawk
quote:
Orijinalden alıntı: omercan_84
JAPON SORUNSUZ ARKADAŞ
Doğru tabi,dünyanın arabasını geri çağıran babamdı.
aslında gereksiz tartışma çıkarmak istemediğimden dolayı yazmak istemiyorum ama..sence çağırmasımı sorum yoksa çağırmaması mı?
Bunda anlamayacak bir şey yok.
Sorunsuz demek,tıkır tıkır çalışır demek.Araçlarda sorun olduğu için geri çağırıyor.Demek ki neymiş,sorunsuz değilmiş.
Geri çağırması da övülecek bir şey değil açıkçası.Olması gereken bu.
-
quote:
Orijinalden alıntı: deserthawk
quote:
Orijinalden alıntı: alikum
quote:
Orijinalden alıntı: deserthawk
quote:
Orijinalden alıntı: omercan_84
JAPON SORUNSUZ ARKADAŞ
Doğru tabi,dünyanın arabasını geri çağıran babamdı.
aslında gereksiz tartışma çıkarmak istemediğimden dolayı yazmak istemiyorum ama..sence çağırmasımı sorum yoksa çağırmaması mı?
Bunda anlamayacak bir şey yok.
Sorunsuz demek,tıkır tıkır çalışır demek.Araçlarda sorun olduğu için geri çağırıyor.Demek ki neymiş,sorunsuz değilmiş.
Geri çağırması da övülecek bir şey değil açıkçası.Olması gereken bu.
sorunsuz diye birşey kesinlikle söz konusu olamaz..eşyan9ın tabiyatına aykırı zaten..
ayrıca kesinlikle geri çağırma övünülecek birşey olduğu için yazmadım..ama en azından yediği haltı temizlemeye çalışıyor, "dükkanın önünü kapatma kardeşim, hadi bakim" demiyor
-
quote:
Orijinalden alıntı: alikum
quote:
Orijinalden alıntı: deserthawk
quote:
Orijinalden alıntı: alikum
quote:
Orijinalden alıntı: deserthawk
quote:
Orijinalden alıntı: omercan_84
JAPON SORUNSUZ ARKADAŞ
Doğru tabi,dünyanın arabasını geri çağıran babamdı.
aslında gereksiz tartışma çıkarmak istemediğimden dolayı yazmak istemiyorum ama..sence çağırmasımı sorum yoksa çağırmaması mı?
Bunda anlamayacak bir şey yok.
Sorunsuz demek,tıkır tıkır çalışır demek.Araçlarda sorun olduğu için geri çağırıyor.Demek ki neymiş,sorunsuz değilmiş.
Geri çağırması da övülecek bir şey değil açıkçası.Olması gereken bu.
sorunsuz diye birşey kesinlikle söz konusu olamaz..eşyan9ın tabiyatına aykırı zaten..
ayrıca kesinlikle geri çağırma övünülecek birşey olduğu için yazmadım..ama en azından yediği haltı temizlemeye çalışıyor, "dükkanın önünü kapatma kardeşim, hadi bakim" demiyor
japonların sorunsuz oldugunu sahip olanları bilir, kullanmadan konusanlar yanlıs yapar geri cagırmada bir satış stratejisidir toyota bu sayede bu yıl krılması nerdeyse yıllarca imkansız bir rekor alacak belkide 13 milyon araç üretmeye dogru gidiyor
-
quote:
Orijinalden alıntı: deniz1111
quote:
Orijinalden alıntı: alikum
sorunsuz diye birşey kesinlikle söz konusu olamaz..eşyan9ın tabiyatına aykırı zaten..
ayrıca kesinlikle geri çağırma övünülecek birşey olduğu için yazmadım..ama en azından yediği haltı temizlemeye çalışıyor, "dükkanın önünü kapatma kardeşim, hadi bakim" demiyor
japonların sorunsuz oldugunu sahip olanları bilir, kullanmadan konusanlar yanlıs yapar geri cagırmada bir satış stratejisidir toyota bu sayede bu yıl krılması nerdeyse yıllarca imkansız bir rekor alacak belkide 13 milyon araç üretmeye dogru gidiyor
japon kullanıyorum,honda civic, sorunsuz diye birşey yok..gerçekten yok. şimdiye kadar fren disklerim ve aküm değişti. yani sorunsuz değil. ama esas sorun aracın sorununun olup olmaması değil, esas sorun aracın sorunu olduğunda markanın bunu nasıl sahiplendiği ve düzelttiği. işte japonlar bu yönden iyiler, genelde sorun yapmıyorlar ve düzeltiyorlar.
geçenlerde başıma gelen bir olay anlatayım,yakın bir arkadaşımın aracı(japon) direksiyon kutusundaki arızadan dolayı servise gitti, aracın garantsi devam ediyor diye biliyorduk. fakat firma ilk periyodik bakımda sadece yağ-yağ filtresi değişti, tam bakım yapılmadı diye bahane etti ve aracın garantisini bitirdi. ki bu haltı yiyen adam aracın ilk sahibi olan adammış. firma da bu açığı iyi kullanıp periyodik bakımlarla hiç alakası olmayan bir konudaki arızayı sahiplenmemişler. yani gördüğün gibi bir önceki paragrafta övdüğüm japonlar bile bu konuda dört dörtlük değil..
ha doğruya doğru ciddi sorun açısından bakarsak japonlar hem daha az sorunlu hemde daha sahiplenmeci bir yaklaşıma sahipler, ama dediğim gibi tam anlamıyla sorunsuzluk veya soruna sahip çıkma hiçbir markada yok..
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
