Şimdi Ara

Allah'ı bilmeye yol var mıdır?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
57
Cevap
1
Favori
1.200
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Allah fiziksel olarak yoksa onu algılamak mümkün müdür? Yani insan fizikötesini algılayıp bilebilir mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi pallad -- 24 Mayıs 2017; 0:17:54 >



  • fiziksel olarak yok olan şey
    olmayan şeydir

    olmayan şey
    düşünülen şeydir

    düşünülen şeyi varlıkbilim zannederseniz
    bunun adına idealism denir

    algılanan şeyse
    olan şeydir

    bu yüzden algılanan şey
    düşünülen şeyi düzeltir.

    quote:

    Yani insan fizikötesini algılayıp bilebilir mi?


    algılamanın kendisi fizikseldir
    fiziğin öteside yoktur.
  • kitapta ilahı görmek isteyen bi kısım yahudilerin yıldırımla çarpılıp öldüğü sonradan hallerine şahit olmak için tekrar dirilttiği hikaye edilir.

    insanın bunu istemesi sakıncalı bi şeye benziyor sakıncayı ve bunu izale yolunu bulmadan varsa o da bunu talep pek makul olmaz gibi görünüyor.

    neden görmek isteniyor? merakımdan soruyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    kitapta ilahı görmek isteyen bi kısım yahudilerin yıldırımla çarpılıp öldüğü sonradan hallerine şahit olmak için tekrar dirilttiği hikaye edilir.

    insanın bunu istemesi sakıncalı bi şeye benziyor sakıncayı ve bunu izale yolunu bulmadan varsa o da bunu talep pek makul olmaz gibi görünüyor.

    neden görmek isteniyor? merakımdan soruyorum.

    olup olmadığına inanmak için , ayrıca her şeye gücü yeten bir yaratıcının insanları incitmeden kendini gösterebilmesi de mantıken mümkün değil mi ?
    cebimde altın bir para var dokunduğu her taşı aynı kendisi gibi altına çeviriyor desem ne dersin mesela , bana deseler göstersene derdim aldığım cevapta yok görürsen kafana yıldırım düşer gözün kör olur kulakların sağır deseler ne cevap verirdin ?




  • Bana kendini göstersin yıldırım çarpsada şikayet etmem

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kendini anladığın vakit allahı anlarsın
    aradığın şey allah değil düşünki bir ateistte hep arayış içindedir fakat ne aradığınıda bilmez
    bir arayış var ve ne aradığımızı bile bilmiyoruz sence bu kendimizden başka ne olabilir!
  • razor6247 kullanıcısına yanıt
    Algının fiziksel olması fizikötesinin yokluğunu nasıl kanıtlıyor?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • farkli acidan bakan F kullanıcısına yanıt
    çünkü fizikötesi denen fantezinin
    kendi varlığını ortaya koymuşluğu yoktur

    fizikötesi insanın beynindedir
    onu insan aklında üretir ve varlığını iddia eder

    nevarki algısı olmayan şeyin
    bilgisi olmaz

    bilgisi olmayan şeyin düşünülmesine
    fantezi denir

    poker oynayan tavşanlar gibi.
    bunu düşünebilirsin

    ama öyle bişey yoktur

    mesajımı biraz dikkatli okumanı
    rica edeceim.....

    quote:

    olmayan şey
    düşünülen şeydir


    düşünülen şeyi varlıkbilim zannederseniz
    bunun adına idealism denir

    algılanan şeyse
    olan şeydir

    bu yüzden algılanan şey
    düşünülen şeyi düzeltir.
  • razor6247 kullanıcısına yanıt
    Algın sonsuz değil ki fantazi dediğinin süphesiz bir şekilde algısının ve dolayısıyla bilgisinin olamayacağını bilesin.



    Ve algının sonuz olduğunu ve buna rağmen poker oynayan tavşanların algısının ve dolayısı ile bilgisinin olmadığını varsaysak bile,





    Tek var olan algı ve bilgi türünün senin (insanların) algı ve bilgi olarak bildiği şey olduğunu nasıl bileceksin?







    Örneğin karanlık madde kütleçekimden muaf olsaydı sana göre karanlık madde fizikötesi olacaktı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • farkli acidan bakan F kullanıcısına yanıt
    anlatamıyoruz galiba.

    fizikötesini iddia eden
    İNSAN

    insanın aklı ve iddiası dışında
    böyle bi kavram yok
    olgu zaten yok.....

    ayrıca " bişeyin ötesi " kavramı dahi
    maddi ilişkilerin algılanması sonrası soyut hale gelebilmiştir.

    senin mantığınla
    insanın aklında ürettiği her saçmalığın varlığı var demek olur.

    gerçek
    insanın hayallerine göre deildir

    hayal hayaldir
    gerçek gerçektir

    gerçek, fiziki varlıktır.
    insanın bilgisi de
    fiziki varlığın algılanmasından sonra oluşur.

    quote:

    Tek var olan algı ve bilgi türünün senin (insanların) algı ve bilgi olarak bildiği şey olduğunu nasıl bileceksin?


    ne tür algı yada bilgi olursa olsun
    temeli fizik varlıktır

    çünkü algının kendisi fizik etkileşimdir
    bilgi de algılanan şeylerin kaydıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi razor6247 -- 29 Mayıs 2017; 21:48:42 >




  • lawbreaker kullanıcısına yanıt
    yapı böyle bi şey olabilir. bu beni incitme demek değil hazırlıklı olma meselesi.

    her önüne gelen göremiyordur belki ne biliyim?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    yapı böyle bi şey olabilir. bu beni incitme demek değil hazırlıklı olma meselesi.

    her önüne gelen göremiyordur belki ne biliyim?

    bak şimdi 5 yaşındaki çocuklarla basket oynuyorum onların her potaya gidişlerinde blok yapmaya çalışıp tellere yapıştırırmıyım ? elbette hayır, kaldı ki ben her şeyi yapmaya mukdedir değilim elimin ayagımın ayarı olmayabilir. yani ben bunu yapabiliyorsam herşeye mukdedir bir varlık nasıl yapamasın
    o sana gözükür ama görürsen başına şu şu işler gelir demenin ne mantığı var, kaldı ki yukarda bir arkadaş bana kendini göstersin kafama yıldırım düşsün razıyım demiş
  • lawbreaker kullanıcısına yanıt
    beyan edilen olay sıradan bi olay değil. belki bi rasulullahın aleyhisselam insan olarak gördüğü söylenen bi olay. özel bi kişi için belki olası imiş denebiliyor.

    benim veya sizin ihtiyarınzıda olan bi şeye benzemiyor. benim bilgim dışında olan bi şey.

    yazdığı kadarıyla bu görmek istiyorum denince olan bi şeye benzemiyor demek istiyorum.

    bunun dünyevi bi kıyası yok. şöyle yapsam şöyle etsem gibi bi örnek vermek mümkün değil.
  • Araf suresi, 143: 

    Diyanet Vakfı: Musa tayin ettiğimiz vakitte (Tûr´a) gelip de Rabbi onunla konuşunca «Rabbim! Bana (kendini) göster; seni göreyim!» dedi. (Rabbi): «Sen beni asla göremezsin. Fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse sen de beni göreceksin!» buyurdu. Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça etti, Musa da baygın düştü. Ayılınca dedi ki: Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, sana tevbe ettim. Ben inananların ilkiyim

    Müslümanlıkta bu şekilde açıklanıyor bu durum.
    Mantık çerçevesinde düşünüldüğünde; bir organizmayı yaratan bir Tanrı, ona bağlı değildir. Yani, yaratıcı için fizikötesi veya fizik gibi bir kural geçerli değildir.
    Ama dünyayı algılayan bir insan için bunlar geçerlidir çünki dünyamız bunlardan oluşmuştur.
    Kısaca algılayamayız.
  • razor6247 kullanıcısına yanıt
    İnsan olmayan bir varlığın aklı olduğunu varsayarsak



    Bu aklın bizim tüm ölçüm (gözlem) yetilerimizin ulaşamadığı bir varlığı ölçebildiğini düşünürsek (ör: fotonların tüm özelliklerini taşıyan ama sürekli tünelleme yaptığı için 2c hızında hareket ediyormuş gibi görünen hayali bir parçacık) bu aklın, insan aklından tek farkı senin fizikötesi dediğini görebiliyor olmasıdır (varsayılan akıl verilen özelliği dışında insan aklı ile aynı)





    Dolayısıyla



    1.bizim için hayal olan bu durum aslında var olduğu için bu durumdan hiçbir zaman haberimiz olmasa dahi bu 2c de hareket eder gibi görünen parçacığın varlığına kesin şekilde Yok demek desteği tam olmayan bir öneri olurdu.









    Bilgi fiziğin gözlemlenmesinden sonra oluşur demişşin ama düşünelim ki meyvelerden sadece yeşil elmayı bilen ve aynı zamanda ağaçlar ve biyoloji hakkında hiçbirşey bilmeyen birisi var ve bu insan düşünürken hayali kırmızı bir elma düşünüyor, bu demektir mi ki kırmızı elmalar yok? Hayır.





    Gerçek gerçektir

    Hayal ise hayal

    Ama önceden oluşmuş hayallerin ilerde gözlem yeteneğinin gelişmesi ile gerçeğe dahil olduğu ortaya çıkabilir.



    Peki ya hayal edildiği anda süphesiz olarak gerçeğe dahil olmayan şeyler?



    Örneğin Türkiye de saat x tarih y de şu barda poker oynayan tavşanlar vardır dersem bu hayal olmalıdır, çünkü tavşanlar bizim bildiğimiz tavşanlar ve mekan ve zaman bizim algıladığımız şekildedir.





    Sadece poker oynayan tavşanlar deseydiniz "evrenin x yerinde dünyanın adeta kopyası bir gezegende astronomik bir tesadüf sonucu akıl sağlığı olmayan ve rasgele davranan tavşanlar poker oynadı (klavyeye rasgele vurarak tez yazmak)" diyebilirdim ve dediğimin olma ihtimali de olurdu bu nedenle poker oynayan tavşanlar fizik ötesi olamaz.







    Ama belki de yanlış anlamışımdır ve siz "ışıktan hızlı giden araba" tarzında bir fizikötesi örneğinden bahsetmek istemişşinizr ama yine de "fizik kuralları bizimkinden farklı bir evrende bizim araba olarak tanımlayacağımız bir araç ışık hızında (varsayılan evrende hareket ve hız kavramının bizimkiyle aynı olduğunu düşünürsek) hareket edebilir" şeklinde cevap verirsem ışık hızında giden araba fizik ötesi olamaz çünkü birden fazla evren fikri imkansız değildir.





















    Ve hepsinin üstüne, sizin ve benim dediğimiz herşey "gözlemlediğimiz ve öğrendiğimiz (bilgisini oluşturduğumuz) şeyler gerçektir." ((bizim gerçek dediğimiz herşey, biz gerçek dediğimiz ve gerçek olgusu bize ait olduğu için gerçektir)) varsayımını varsayıyor. Ama gerçek, var olan ve doğal olan demektir yani illa ki bizim gözlemlerimiz sonucu gerçek olduğuna kanaat getirdiğimiz şeyler olmak zorunda değil. örneğin x gezegenindeki varlık, yalnızca ışık gibi davranışları olan y parçacığını görebilen gözleri ile size baktığında poker oynayan bir tavşan görüyor olabilir. O zaman kimin gördüğü fizikötesi? Eğer o varlığa senden bahsetseydim ve o da senin fizikötesi olduğunu idda etseydi ona, senin fizikötesi olmadığını senin fikirlerini kullanarak açıklayamazdım ve doğal olarak sen, fizikötesi olurdun.




    Edit: "tüm algı fiziksel etkileşimden başlar" benzeri bir şey söylemiştiniz onu da atmaladan "fikrin maddeden önce geldiği bir evren ihtimali 0 değildir dolayısı ile algısı, düşünce ile ortaya çıkan bir canlı olabilir" derdim hatta yeni evrene bile gerek yok, basitce şu saniyede tüm insanlığı bir bilgisayara bağlayıp aynı zamanda tüm hafızalırını ve içgüdülerini silseydim, düşüncenin maddeden önce geldiği bu bilgisayar ortamında sizin dediğiniz gibi algılanan veya bilgisi oluşturulan şey düşünce olurdu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi farkli acidan bakan -- 30 Mayıs 2017; 2:52:9 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: razor6247

    fiziksel olarak yok olan şey
    olmayan şeydir

    olmayan şey
    düşünülen şeydir

    düşünülen şeyi varlıkbilim zannederseniz
    bunun adına idealism denir

    algılanan şeyse
    olan şeydir

    bu yüzden algılanan şey
    düşünülen şeyi düzeltir.

    quote:

    Yani insan fizikötesini algılayıp bilebilir mi?


    algılamanın kendisi fizikseldir
    fiziğin öteside yoktur.



    Karanlık enerji, karanlık madde, büyük patlama, şişen evren, karadelik, sicimler, leptonlar, dolanık parçacıklar, kuantum alanları,.... Modern fiziğin tamamı olmayan şeyler üzerine kurulu. Demek ki bu fizikçiler, bilim yapıyoruz diye ortalıkta geziyolar ama aslında yaptıkları şey idealizm.



    Demek ki Newton'dan sonra gelen bütün fizikçilerin yaptığı şey idealizm, bilimle alakası yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kingman29 -- 30 Mayıs 2017; 3:53:47 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • farkli acidan bakan F kullanıcısına yanıt
    quote:

    İnsan olmayan bir varlığın aklı olduğunu varsayarsak


    varsaymak onu var kılmaz da

    varlık diosun madem
    varlık nedemek önce bunu tanımla

    varlık
    fizik yapısı olan şeydir

    insan olmayan varlık da
    aklı olsun yada olmasın
    fiziki varlıktır.

    akılsal yetiler
    kerameti kendinden şeyler deildir
    evrilen fizik yapılar onu ortaya çıkarır, işlevsel kılar.

    quote:

    Bu aklın bizim tüm ölçüm (gözlem) yetilerimizin ulaşamadığı bir varlığı ölçebildiğini düşünürsek (ör: fotonların tüm özelliklerini taşıyan ama sürekli tünelleme yaptığı için 2c hızında hareket ediyormuş gibi görünen hayali bir parçacık) bu aklın, insan aklından tek farkı senin fizikötesi dediğini görebiliyor olmasıdır (varsayılan akıl verilen özelliği dışında insan aklı ile aynı)


    fizikötesi ne demek

    böyle bir kelime oyunuyla
    limitsizce zırvalanabilir

    var olan her şey fizikidir
    görülebilen
    algılanabilen her şeyde fizik olgulardır.
    ötenin ötesi de fiziktir çünkü.

    madde artık kütle demek deil
    tanımı genişledi

    vakum
    fizik bir olgudur

    var olmak
    bu kavram üzerine düşünün.

    quote:

    Dolayısıyla

    1.bizim için hayal olan bu durum aslında var olduğu için bu durumdan hiçbir zaman haberimiz olmasa dahi bu 2c de hareket eder gibi görünen parçacığın varlığına kesin şekilde Yok demek desteği tam olmayan bir öneri olurdu.


    parçacık var yada yok
    konu bu deilki

    onun varlığı
    fiziksel bir özgünlük oluşudur.

    quote:

    Bilgi fiziğin gözlemlenmesinden sonra oluşur demişşin ama düşünelim ki meyvelerden sadece yeşil elmayı bilen ve aynı zamanda ağaçlar ve biyoloji hakkında hiçbirşey bilmeyen birisi var ve bu insan düşünürken hayali kırmızı bir elma düşünüyor, bu demektir mi ki kırmızı elmalar yok? Hayır.


    gözlemlemek
    sadece görmek fiili demek deildir

    empirik algının olgusudur
    bu çeşitli yöntembilimsel kanallarla gerçekleştirilebilir

    kişinin kırmızı elmayı düşünebilmesi için
    kırmızı kavramını yaratacak önalgısı bulunması gerekir

    kırmızı elma
    fiziken var olabilir

    ama bilindik tavşan kavramı içinde
    poker oynayan tavşanlar var olamaz.

    haa
    belki tavşanın genetiği manipule edilir
    poker oynayan tavşanlar olgusu gerçekleşebilir

    ama bu fizikötesi bir durum deildir.

    ben poker oynayan tavşan örneğini
    ilgili mevcutta verdim

    bağlamları karıştırmayın.

    quote:

    Ama önceden oluşmuş hayallerin ilerde gözlem yeteneğinin gelişmesi ile gerçeğe dahil olduğu ortaya çıkabilir.

    Peki ya hayal edildiği anda süphesiz olarak gerçeğe dahil olmayan şeyler?


    ortaya çıkmak
    fizik olgudur. fiziğin evrimsel olgusudur.
    hayallerde öyledir, temeli fizik ilişkilerdir.

    fizik ÖTESİ
    yoktur.

    quote:

    Örneğin Türkiye de saat x tarih y de şu barda poker oynayan tavşanlar vardır dersem bu hayal olmalıdır, çünkü tavşanlar bizim bildiğimiz tavşanlar ve mekan ve zaman bizim algıladığımız şekildedir.

    Sadece poker oynayan tavşanlar deseydiniz "evrenin x yerinde dünyanın adeta kopyası bir gezegende astronomik bir tesadüf sonucu akıl sağlığı olmayan ve rasgele davranan tavşanlar poker oynadı (klavyeye rasgele vurarak tez yazmak)" diyebilirdim ve dediğimin olma ihtimali de olurdu bu nedenle poker oynayan tavşanlar fizik ötesi olamaz


    çünkü
    hiç bir şey fizik ötesi olamaz.

    zihnin " fizikötesi " diye bir kavram üretmesi de
    biyoloji temelli nörofizyolojik bir olgudur.

    quote:

    Ama belki de yanlış anlamışımdır ve siz "ışıktan hızlı giden araba" tarzında bir fizikötesi örneğinden bahsetmek istemişşinizr ama yine de "fizik kuralları bizimkinden farklı bir evrende bizim araba olarak tanımlayacağımız bir araç ışık hızında (varsayılan evrende hareket ve hız kavramının bizimkiyle aynı olduğunu düşünürsek) hareket edebilir" şeklinde cevap verirsem ışık hızında giden araba fizik ötesi olamaz çünkü birden fazla evren fikri imkansız değildir.


    fizik kuralları insan kavramlarıdır
    insanın beyni dışında kurallar yoktur

    maddenin devinimi vardır

    kural denen şeyi kavramsal hale getiren insan
    onları kendi varoluşsal durumuna göre soyutlar.

    birden fazla evren fikri imkansız deildir
    ama yine fiziktir.
    çünkü fizik olmayan tek şey düşüncedir ki.
    onu var kılan yine evrimdir.

    quote:

    Ve hepsinin üstüne, sizin ve benim dediğimiz herşey "gözlemlediğimiz ve öğrendiğimiz (bilgisini oluşturduğumuz) şeyler gerçektir." ((bizim gerçek dediğimiz herşey, biz gerçek dediğimiz ve gerçek olgusu bize ait olduğu için gerçektir)) varsayımını varsayıyor. Ama gerçek, var olan ve doğal olan demektir yani illa ki bizim gözlemlerimiz sonucu gerçek olduğuna kanaat getirdiğimiz şeyler olmak zorunda değil. örneğin x gezegenindeki varlık, yalnızca ışık gibi davranışları olan y parçacığını görebilen gözleri ile size baktığında poker oynayan bir tavşan görüyor olabilir. O zaman kimin gördüğü fizikötesi? Eğer o varlığa senden bahsetseydim ve o da senin fizikötesi olduğunu idda etseydi ona, senin fizikötesi olmadığını senin fikirlerini kullanarak açıklayamazdım ve doğal olarak sen, fizikötesi olurdun.


    gerçek gerçektir
    yoruma ihtiyaç duymaz

    gerçeğe varsayım diyen bir beyin kendi olgusudur
    kendinde bir gerçeklik birimidir

    x gezegenindeki varlık bana baktığında poker oynayan tavşan görüyor olabilir
    bu onun bedeninin fiziki örgütlenmesinin bir sonucudur
    lakin kimsenin gördüğü fizikötesi deildir
    fiziğin olgularıdır.

    madde
    zihinden bağımsızca kendi gerçekliğidir.
    çünkü zihnin olgusunu ve faal niteliğini yaratan
    evrimsel şartlara dayalı maddi örgütlenme biçimleridir.

    quote:

    Edit: "tüm algı fiziksel etkileşimden başlar" benzeri bir şey söylemiştiniz onu da atmaladan "fikrin maddeden önce geldiği bir evren ihtimali 0 değildir dolayısı ile algısı, düşünce ile ortaya çıkan bir canlı olabilir" derdim hatta yeni evrene bile gerek yok, basitce şu saniyede tüm insanlığı bir bilgisayara bağlayıp aynı zamanda tüm hafızalırını ve içgüdülerini silseydim, düşüncenin maddeden önce geldiği bu bilgisayar ortamında sizin dediğiniz gibi algılanan veya bilgisi oluşturulan şey düşünce olurdu.


    fikrin maddeden önce geldiği bir evren ihtimali 0'dır.
    çünkü fikir
    vücudun duyumları ve algılamalarından sonra oluşur
    bebeklerin fikirleri yoktur, kendi geçmişinizdende bileceğiniz üzre.
    farklı varoluş şartlarındaki insanların fikirleri de doğal olarak farklıdır
    çünkü fikirler
    maddi varoluş şartlarında etkileşimsel olarak gelişir.
    iki farklı insan
    birebir ve özdeş fikirlere sahip olamaz
    belli bi şekilde iletişimi sağlanan belli bir kavramın öznel içeriğinde dahi
    nüanslar bulunur
    zorunlu olarak.....

    fikrin maddeden önce geldiği bir evren
    ancak sanal bir evren olabilir.

    tecrübelediğimiz evrene
    bir takım mantıklar yürüterek, sanal diebilirsiniz tabii
    lakin bu ciddiye alabilecegimiz bir şey deildir.....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi razor6247 -- 30 Mayıs 2017; 4:34:26 >




  • kingman29 K kullanıcısına yanıt
    saydığın şeyler
    fiziksel olgulara verilen isimler.

    ideasyonal olgulara deil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi razor6247 -- 30 Mayıs 2017; 4:36:2 >
  • razor6247 kullanıcısına yanıt
    Fikir beyin sinapslarının karmaşık bir şekilde atması değil midir?



    Herkesi bilgisayara bağladığım ortamda çok (çok) uzun bir süre sonra rastgele sinaps atışı sonucunda fikir oluşması (sadece saf düşünce ile) imkansız değildir dolayısı ile fikir %100 zorunluluk ile duyumlar ile oluşmak zorunda değildir.







    Ayrıca sanal; "gerçekte yeri olmayan ve zihinde tasarlanan" ise





    Gerçek ise;

    "el ile tutulup göz ile görülecek biçimde tam anlamıyla var olan, varlığı hiçbir biçimde yadsınamayan, bir durum, bir olgu, bir nesne ya da bir nitelik olarak var olan."



    İse





    Hiç bir hafızan yok iken bu bilgisayarda yaratılmış ortamda elinle tutup gözün ile gördüğün herşeyini ölçebildiğin poker oynayan tavşanlar varsa onların gerçek olmadığını, sanal olduklarını nasıl idda edebilirsin ki?





    Ayrıca şu anda oturduğun sandalyenin (yada giydiğin herhangi bir şey) aslında fizikötesi olmadığını kesin eminlik ile söylemenin hiçbir yolu yok. Söylemeye çalıştığım şey hangi ölçüm aletini kullanırsan kullan kesin gerçeklerin ve sanallıkların varlığını kesin olarak idda edemeyeceğin.





    Fikrin maddeden gelme ihtimali bizim mantık çerçevemiz içinde mümkündür değilse bile mantık kurallarına uymak zorunda olmayan (mantık da beynin bir ürünü olduğu için bizim perspektifimizden fiziksel etkileşimler sonucu ortaya çıkması) ama bazı kuralları paylaşan bir evrende ölçümün anlamsız ve yabancı bir kavram olması imkansız değil.









    Biliyorum benim dediklerim tamamen felsefe ve hiçbir pratik uygulaması ve sonucu yok ancak pratik sonuç veya pragmatizim adına kendi vardığımız sonuçları unutsaydık kim bilir şu an ne durumdaydık.













    Belki yeterince açık olamadım ama varmaya çalıştığım şey



    -birşeyin şüphesiz fizilötesi olması için verdiğin ayrıntılara "insan perspektifinden" eklemelisin.



    -herhangibir gözlem aracı ile (ör duyular) vardığın herhangi bir sonucun veya kendi bilincinin beynine bağlı bir bilgisayardan gelmediğini veya aşırı inanılmaz astronomik bir tesadüf sonucu tüm hafızan ile birlikte yarım saniye önce var olmaya başlamadığını veya 1 saniye önce çalışmaya başlamış bir exe dosyası olmadığını bilimsel hiç bir yöntem ile kanıtlayamazsın. Sonuç olarakta fikrin maddeden gelmediğini de kanıtlayamazsın çünkü bildiğin her şey beyninden geliyor, beynin sinirlerden gelen uyarıcıları kendine göre yorumluyor, nerden bilebilirsin ki? Belki de bilmem kaç googolplex yaşındasın ve rasgele sinaps atışı sonucunda tüm hafızanı düşündün ve fikir maddeden önce geldiği için artık içindesin. Bilemezsin, öylesin demiyorum sadece kesinlik yok diyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi farkli acidan bakan -- 30 Mayıs 2017; 7:55:51 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İnsanın kendi benzerini bile yapamadığını buna guç yetiremediğini görüyoruz. Bunun için dişil veya eril bi bireye ihtiyacı var.



    Kendi benzerini yapamayan bi şey var ve yapmaya çalıştıkça benzerini yapabilir.



    Tek başına gucu yetmez. Yetmesi için ilah yok diyorsa diğer bireyi de o yaratmalıdır. Kendisini yaratamayan ilah olur mu?



    Peki bi diğeri varsa bunu kim yaratmış olabilir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.