Şimdi Ara

akpnin algı operasyonları -MHP apoyu ipten aldı-

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
18
Cevap
0
Favori
1.352
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Çıkıyor erdoğan siz apoyu ipten aldınız diyor,sonra da burada yoldaslar8 çıkıp MHP apoyu ipten aldı diyor tarihten bi habersiz


    Alın size ihanet listesi
    http://www.sonkale.org/apo-asilmasin-diyenler-tam-liste-h5574.html

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >



  • Apo'yu Kimler İdamdan Kurtardı ?
    (TAM LISTE)
    TBMM zabıtlarından Meclis'teki 550 milletvekilinin Öcal'ın asılması ile ilgili ne yönde oy kullandığını isim isim açıklıyoruz.
    AKP'nin de TBMM'de 53 milletvekili ile yer aldığı, o zaman milletvekili olmayan Erdoğan'ın genel başkanları sıfatıyla misafir locasından izlediği AKP Grubu "EVET" oyu kullandı. Böylece 1 Ağustos 2002'deki olağanüstü toplantılarda idam cezası, yasalarımızdan çıkarıldı.
    SADECE MHP grubu 117 milletvekili ile buna "RET" oyu verdi. Ancak diğer partiler ittifak yapıp idam cezasını kaldırarak Öcalan'ı da kurtardılar. MHP lideri Bahçeli'nin, "Gökkuşağı Koalisyonu" adını verdiği DSP, ANAP, DYP, SP, AKP ve YTP'li milletvekilleri, ittifak halinde idam cezasını kaldırdılar. O gün Apo asılmasın diyen AKP milletvekilleri dışında yine o gün Apo asılmasın diyen ama AKP'de olmayan birçok milletvekili de şu an AKP'nin milletvekili olarak TBMM'de bulunmaktadır.

    Öcalan'ı kurtaranlar

    Kanlı terör örgütü PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan'ın idamıyla ilgili olarak TBMM'ye gelen dosyaya hangi milletvekilleri "ret" oyu vererek karşı çıktı, hangileri "kabul" oyu vererek Öcalan'ı idamdan kurtardı. Bunları, Meclis tutanaklarından alınan belgelerle yayınlıyoruz
    Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde MHP dışındaki tüm siyasi parti milletvekillerinden çoğu Bebek katili Öcalan'ı asılmaktan kurtaran yasaya kabul oyu verdiler. Demokratik bir Meclis'te yapılan oylama sonucunda da ret oylarının yetersiz kalması idam yasasının kaldırılmasına neden oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, MHP'ye "Apo'yu asamadınız" suçlamalarına verilecek en güzel yanıt Meclis tutanaklarından alınan bu belgelerdir. O dönemde milletvekili olmayan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis locasından AKP'li 53 milletvekiline talimat verip, kabul oyu kullandırarak Öcalan'ı asılmaktan kurtarmaya fiili olarak önayak oldu. Işte tarihi oylamada kullanılan oylar ve renkleri:
    İdamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan DSP milletvekilleri

    Tayyibe Gülek
    Melda Bayer
    M.Zeki Sezer
    Uluç Gürkan
    Ayşe Gürocak
    Aydın Tümen
    Hikmet Uluğbay
    Mustafa Ural
    Ertuğrul Kumcuoğlu
    Sebahat Vardar
    Hasan Macit
    Ali Rahmi Beyreli
    Hayati Korkmaz
    Orhan Ocak
    Sadık Kırbaş
    Hasan Erçelebi
    Mehmet Kocabatmaz
    Ali Ahmet
    Ertürk Şadan Şimşek
    Necati Albay
    Hasan Akgün
    Fadlı Ağaoğlu
    Ziya Aktaş
    Nami Çağan
    Yücel Erdener
    Ahmet Güzel
    Osman Kılıç
    Necdet Saruhan
    Sulhiye Serbest
    Masum Türker
    Erdoğan Toprak
    Güler Aslan
    Saffet Başaran
    Mehmet Çümen
    Şükrü Sina Gürel
    Hasan Metin
    Atilla Mutman
    Rahmi Sezgin
    Necdet Tekin
    Fikret Tecer
    Ahmet Arkan
    M.Emrehan Halıcı
    Emin Kara
    Ismail Bozdağ
    Nazif Topaloğlu
    Ş.Ramis Savaş
    M.Cengiz Güleç
    Fevzi Aytekin
    B.Fırat Dayanıklı
    Hikmet Sami Türk
    Ömer Üstünkol
    Fikret Ünlü
    Hasan Suna
    Erol Karan





    Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan DYP milletvekilleri
    Tansu Çiller
    Sevgi Esen
    M. Halit Dağlı
    M.Nedim Bilgiç
    Mahmut Bozkurt
    Ismet Attila
    Musa Konyar
    Ahmet Iyimaya
    Yıldırım Akbulut
    S.Arıkan Bedük
    Mehmet Baysarı
    Salih Çelen
    Hasan Ekinci
    Ali Rıza Gönül
    A. Oktay Güner
    Ilyas Yılmazyıldız
    Necati Yöndar
    Yahya Çevik
    Necmi Hoşver
    Mustafa Örs
    Teoman Özalp
    Oğuz Tezmen
    Nevfel Şahin
    A. Mehmet Çay
    M.Kemal Aykurt
    Mehmet Gözlükaya
    Nurettin Atik
    M. Salim Ensarioğlu
    Salih Sümer
    Ayvaz Gökdemir
    Mehmet Sadri Yıldırım
    Burhan Kara
    Rasim Zaimoğlu
    Hakkı Töre
    Mehmet Dönen
    Ramazan Gül
    Turhan Güven
    Hayri Kozakçıoğlu
    Nurhan Tekinel
    Hasan Ufuk Söylemez
    Süha Tanık
    Yıldırım Ulupınar
    Mehmet Gölhan
    M.Ali Yavuz
    Ismail Karakuyu
    Rıza Akçalı
    Metin Kocabaş
    Mehmet Sağlam
    Metin Musaoğlu
    Veysi Şahin
    Ibrahim Yazıcı
    Mümtaz Yavuz
    Nevzat Arcan
    Kemal Kabataş
    Erdoğan Sezgin
    Takiddin Yarayan
    Kadir Bozkurt
    Nihan Ilgün
    Enis Sülün
    Ali Şevki Erek
    Eyüp Aşık
    Ali Naci Tuncer
    Necmettin Cevheri
    Hacı Filiz
    Faris Özdemir
    Saffet Kaya
    Mustafa Eren


    Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Yeni Türkiye Partisi (YTP) milletvekilleri

    İsmail Cem
    İbrahim Y. Bildik
    Ali Tekin
    İsmet Vursavuş
    Gaffar Yakın
    Gönül Saray Alphan
    Oğuz Aygün
    Esvet Özdoğu
    Ahmet S. Sayın
    Metin Şahin
    Halit Dikmen
    Tamer Kanber
    M. Güven Karahan
    Mustafa Karslıoğlu
    Abdulsamet Turgut
    Mahmut Erdir
    Ali Ilıksoy
    Evliya Parlak
    Ali Günay
    Edip Özgenç
    Akif Serin
    İstemihan Talay
    Erol Al
    Perihan Yılmaz Doğan
    Bülent Ersin Gök
    H.Hüsamettin Özhan
    Bahri Sipahi
    Cahit Savaş
    Yazıcı Burhan Bıçakçıoğlu
    Salih Dayıoğlu
    Hakan Tartan
    Kemal Vatan
    Çetin Bilgir
    M.Hadi Dilekçi
    Nural Karagöz
    Halil Çalık
    M.Turhan İmamoğlu
    Hasan Gülay
    M.Cihan Yazar
    M. Kemal Tuğmaner
    Tunay Dikmen
    Zeki Eker
    Eyüp Doğanlar
    Tarık Cengiz
    Şenel Kapıcı
    Metin Bostancıoğlu
    Ahmet Zamantılı
    Hasan Özgöbek
    Mehmet Y. Ünal
    Hasan Gemici
    C. Tufan Yazıcıoğlu
    Faruk Demir


    Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Saadet Partisi milletvekilleri

    Rıza Ulucak
    Latif Öztek
    A. Cemil Tunç
    Fahrettin Kukaracı
    Sacit Günbay
    Ahmet Sünnetçioğlu
    Hüseyin Karagöz
    Ali Oğuz
    Osman Yumakoğulları
    Bahri Zengin
    A. Sever Aydın
    Fethullah Erbaş
    Oğuzhan Asiltürk
    Yaşar Canbay
    M. Niyazi Yanmaz
    Musa Demirci
    Temel Karamollaoğlu
    Mehmet Bekaroğlu
    Mustafa Kamalak
    Hüsamettin Korkutata


    İdamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan AKP milletvekilleri

    Dengir Mir Fırat
    Sait Açba
    Mahmut Göksu
    Mehmet Özyol
    Akif Gülle
    Ismail Özgün
    Mahfuz Güler
    Zeki Ergezen
    Ismail Alptekin
    Faruk Çelik
    Mehmet Altan
    Ertuğrul Yalçınbayır
    Osman Aslan
    Nurettin Aktaş
    Tevhit Karakaya
    Ali Er
    Abdülkadir Aksu
    Mustafa Baş
    Ali Coşkun
    Hüseyin Kansu
    Mehmet Ali Şahin
    Nevzat Yalçıntaş
    Abdullah Gül-(Bir zamanların geçici Başbakanı idi),
    Salih Kapusuz
    Mehmet Vecdi Gönül
    Osman Pepe
    Remzi Çetin
    Özkan Öksüz
    Avni Doğan
    Ali Sezal
    Sabahattin Yıldız
    Eyüp Fatsa
    Musa Uzunkaya
    Ahmet Nurettin Aydın
    Abdüllatif Şener
    M.Ergün Dağcıoğlu
    Yahya Akman
    Zülfikar Izol
    Maliki Ejder Arvas
    Hüseyin Çelik
    Ilyas Arslan
    Mehmet Çiçek
    Ramazan Toprak
    Kemal Albayrak
    Abdullah Veli Seyda
    Şükrü Ünal


    Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Bağımsızlar

    Cemil Çiçek
    Numan Gültekin
    Mehmet Ağar
    Mail Büyükerman
    Mustafa Yılmaz
    Rıdvan Budak
    Zafer Güler
    Mustafa Düz
    M.Ali Irtemçelik
    Ihsan Çabuk
    H.Fehmi Konyalı

    Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan ANAP milletvekilleri

    Mesut Yılmaz
    Mehmet Ali Bilici
    Musa Öztürk
    Halil Ibrahim Özsoy
    Yaşar Eryılmaz
    Celal Esin
    Nejat Arseven
    Birkan Erdal
    Yücel Seçkiner
    Cengiz Aydoğan
    Cengiz Altınkaya
    Yüksel Yalova
    Edip Safder Gaydalı
    Kenan Sönmez
    Beyhan Aslan
    Nurettin Dilek
    Abdülbaki Erdoğmuş
    Seyit Haşim
    Hamimi Sebğatullah Seydaoğlu
    Evren Bulut
    I. Yaşar Dedelek
    Mustafa Taşar
    Mecit Pürüzbeyoğlu
    Hakkı Oğuz
    Aykut Levent Mıstıkoğlu
    Erkan Mumcu
    R. Kazım Yücelen
    Bülent Akarcalı
    Ahat Andican
    Aydın Ayaydın
    Şamil Ayrım
    Mehmet F. Fırat
    Ediz Hun
    Yılmaz Karakoyunlu
    Cavit Kavak
    Emre Kocaoğlu
    Nesrin Nas
    Sühan Özkan
    Şadan Tuzcu
    Işın Çelebi
    Sümer Oral
    Işılay Saygın
    Rıfat Serdaroğlu
    Ilhan Aküzüm
    Murat Başesgioğlu
    Cemal Özbilen
    Sefer Ekşi
    Mehmet Keçeciler
    Miraç Akdoğan
    Ahmet Tevfik Özal
    Ekrem Pakdemirli
    Ali Doğan
    Süleyman Çelebi
    Ömer Ertaş
    Hasan Özyer
    Erkan Kemaloğlu
    Şükrü Yürür
    Sefer Koçak
    Ahmet Kabil
    Mesut Ahmet Yılmaz
    Ersin Taranoğlu
    Mehmet Çakar
    Yaşar Topçu
    Ali Kemal Başaran
    Eyüp Cenap Gülpınar
    Kamran Inan
    Lütfullah Kayalar
    Ataullah Hamidi
    Burhan Isen
    M. Salih Yıldırım
    Zeki Çakan
    Ali Güner
    Yaşar Okuyan


    İdamın kaldırılmasına "RED" oyu kullanan TEK parti olan MHP milletvekilleri

    Devlet Bahçeli
    M. Çulhaoğlu
    Ali Halaman
    A. Fatin Özdemir
    Recai Yıldırım
    Hasari Güler
    Abdülkadir Akcan
    Mehmet Telek
    Nidai Seven
    Adnan Uçaş
    Mehmet Arslan
    Koray Aydın
    Şefkat Çetin
    Sedat Çevik
    Ali Işıklar
    Abdurrahman Küçük
    Hayrettin Özdemir
    Mustafa Cihan Paçacı
    Şevket Bülent Yahnici
    Osman Müderrisoglu
    Tunca Toskay
    Nesrin Ünal
    Bekir Ongun
    Orhan Bıçakçıoğlu
    Ali Uzunırmak
    Aydın Gökmen
    Hüseyin Kalkan
    Hüseyin Arabacı
    Ibrahim Halil Oral
    Ersoy Özcan
    Süleyman Coşkuner
    Burhan Orhan
    Orhan Şen
    Hakkı Duran
    Irfan Keleş
    Salih Erbeyin
    Ali Keskin
    Mustafa Gül
    Mihrali Aksu
    Mücahit Himoğlu
    Ismail Köse
    Cezmi Polat
    Mehmet Ay
    Ali Özdemir
    Mehmet Hanifi Tiryaki
    Mustafa Yaman
    Bedri Yaşar
    Süleyman Turan Çirkin
    Mehmet Şandır
    Mehmet Nuri Tarhan
    Osman Gazi Aksoy
    Mustafa Zorlu
    Yalçın Kaya
    Hidayet Kılınç
    Enis Öksüz
    Cahit Tekelioğlu
    Ahmet Çakar
    Mehmet Gül
    Nazif Okumuş
    Esat Öz
    Bozkurt Yaşar Öztürk
    Mehmet Pak
    Mustafa Verkaya
    Yusuf Kırkpınar
    Ahmet Kenan Tanrıkulu
    Oktay Vural
    Arslan Aydar
    Mehmet Serdaroğlu
    Sabahattin Çakmakoğlu
    Hasan Basri Üstünbaş
    Ramazan Mirzaoğlu
    Meral Akşener
    Cumali Durmuş
    Kemal Köse
    Faruk Bal
    Ali Gebeş
    Mustafa Sait Gönen
    Hasan Kaya
    Basri Coşkun
    Namık Hakan Durhan
    Hüseyin Akgül
    Ali Serdengeçti
    Mehmet Kaya
    Nevzat Taner
    Metin Ergun
    Ismail Çevik
    Mükremin Taşkın
    Mükerrem Levent
    Cemal Enginyurt
    Yener Yıldırım
    Osman Fevzi Zihnioğlu
    Ahmet Aydın
    Vedat Çınaroğlu
    Hüsnü Yusuf Gökalp
    Lütfü Ceylan
    Reşat Doğru
    Nail Çelebi
    Muzaffer Çakmaklı
    Armağan Yılmaz
    Ayhan Çevik
    Ahmet Erol Ersoy
    Mesut Türker
    Şuayip Üşenmez
    Ismail Hakkı Cerrahoğlu
    Kürşat Eser
    Sadi Somuncuoğlu
    Şaban Kardeş
    Hasan Çalış
    Osman Durmuş
    Abbas Bozyel
    Ilhami Yılmaz
    Mehmet Nacar
    Birol Büyüköztürk
    Mehmet Kundakçı
    Müjdat Karayerli
    Bekir Aksoy



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ürüng ayıg toyon -- 22 Ekim 2014; 20:00:11 >




  • ürüng ayıg toyon kullanıcısına yanıt
    Aaaa olur mu öyle şey kaynagın varmı ?
    MHP kurtarmıştır apoyu

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu ülke de apoyu asacak delikanlı bir siyasetçi çok. Hiç birinin paçası yemez amerikanın emanetine dokunmaya.

    Üzücü ama bu böyle.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Treth

    Bu ülke de apoyu asacak delikanlı bir siyasetçi çok. Hiç birinin paçası yemez amerikanın emanetine dokunmaya.

    Üzücü ama bu böyle.

    5otalin ceosu rusyaya gitmek uzereyken olmus

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hükümet ortağı mhp yi nasıl da aklamışsınız. utanmazsanız o zaman daha kurulmamış akp yaptı diyeceksiniz. Bu kafayla hak ettiğiniz baraj altına gitmeniz dileğiyle.

    Not: kürt falan değilim. Türküm..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mu5tafa

    Hükümet ortağı mhp yi nasıl da aklamışsınız. utanmazsanız o zaman daha kurulmamış akp yaptı diyeceksiniz. Bu kafayla hak ettiğiniz baraj altına gitmeniz dileğiyle.

    Not: kürt falan değilim. Türküm..

    Böyle olmak için birşey mi kullanıyorsunuz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • MHP ye göre gerçek bu.
    AKP ye göre gerçek başka.

    Ulan herkes kendine göre gerçek belirlemiş,biz elle tutulur bir belge görmeden gerçeği öğrenemeyeceğiz.
  •  akpnin algı operasyonları -MHP apoyu ipten aldı-
     akpnin algı operasyonları -MHP apoyu ipten aldı-
    Apo’nun idam kararı TBMM’ye sevk edilmek üzere Başbakanlığa gönderildi. Ama bu dosya Başbakanlık’tan TBMM’ye asla gönderilmedi. Tam 3 yıl boyunca dosya hasıraltı edildi. Bu Türkiye tarihinde bir tektir. Apo’ya bu iltimas ve kıyak dönemi boyunca MHP iktidardı.
    Dosyayı Meclise getirmek için tek bir eylem yaptılar mı? Kıllarını kıpırdattılar mı? Hayır! Tersine dosya başbakanlıkta kalsın diye ellerinden geleni yaptılar.
    12 Ocak 2000 tarihinde Başbakanlıkta kritik bir toplantı yapıldı. Başbakan Bülent Ecevit ve koalisyon ortakları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz tam 7,5 saat boyunca Apo’nun idamıyla ilgili dosyayı görüştü. ABD ve AB idama karşıydı. Koalisyonun temel hedefi ise AB’ye katılmaktı. Her üç lider mutabakata vardı. Bu yazılı olarak zapta geçildi. A­po’nun idam dosyası Meclis’e getirilmeyecekti.


    MHP’nin ihaneti
    ve gerçek milliyetçiliğin doğuşu

    Ulusal Parti’nin başlattığı yeni kampanya ile tüm Türkiye’nin sokakları Türk’ün sesiyle çınlamaya başladı. Artık sokaklarda yepyeni bir gündem var.

    Ulusal Parti standına her siyasi görüşten, her partiden vatandaş geliyor. Şu bir gerçek ister AKP’ye, ister CHP’ye, ister MHP’ye oy vermiş olsun, kendini Türk hisseden herkes idam cezasının geri gelmesini, Apo’nun asılmasını istiyor.

    Türk siyasi hayatında artık yeni bir saflaşma yaşanıyor: Türklüğe bağlı olanlar ve karşı olanlar...

    Bu yüzden eski partilerin seçmenleri, üyeleri ve hatta yöneticileri bile Ulusal Parti’yi büyük ilgiyle karşılıyor. Kendi partilerinin ihanetleri onları yeni arayışlara yöneltiyor.

    Geçmişte yaşanan ihanetler adeta halkımızın boynuna zincir, ayaklarına pranga oldu. Herkes geçmişte verilen sözleri bize hatırlatıyor. Kimisi “asamazsınız, ABD izin vermez” diyor. Kimisi “Sizin dediğinizi MHP de demiyor mu? Onlar da Apo asılsın diyor ama asamadılar.”

    Samimi bir eski ülkücü hayıflanıyor: “Siz asın valla sizden olacağım. Bizimkiler sözünü tutamadı, asamadı.”

    Şu gerçek herkesçe iyi bilinmelidir. MHP asamadı değil!

    Asmadı, astırmadı.

    MHP Apo’yu asmanın değil, astırmamanın partisiydi.

    Bu amaçla 1999’da iktidara getirilmişti.

    Türk milliyetçiliğini yok etmek, halkın milliyetçiliğe olan güvenini ortadan kaldırmak için bu parti elinden gelen her şeyi yaptı.

    İhanetin kısa tarihçesi
    İşte Apo’yu asmama belgesi
    Altında Bahçeli’nin imzası var!



    Apo’nun idam kararı TBMM’ye sevk edilmek üzere Başbakanlığa gönderildi. Ama bu dosya Başbakanlık’tan TBMM’ye asla gönderilmedi. Tam 3 yıl boyunca dosya hasıraltı edildi. Bu Türkiye tarihinde bir tektir. Apo’ya bu iltimas ve kıyak dönemi boyunca MHP iktidardı.
    Dosyayı Meclise getirmek için tek bir eylem yaptılar mı? Kıllarını kıpırdattılar mı? Hayır! Tersine dosya başbakanlıkta kalsın diye ellerinden geleni yaptılar.
    12 Ocak 2000 tarihinde Başbakanlıkta kritik bir toplantı yapıldı. Başbakan Bülent Ecevit ve koalisyon ortakları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz tam 7,5 saat boyunca Apo’nun idamıyla ilgili dosyayı görüştü. ABD ve AB idama karşıydı. Koalisyonun temel hedefi ise AB’ye katılmaktı. Her üç lider mutabakata vardı. Bu yazılı olarak zapta geçildi. A­po’nun idam dosyası Meclis’e getirilmeyecekti.


    MHP yönetimi özellikle son günlerde yeniden idamdan bahsediyor. DSP-MHP-ANAP koalisyonu döneminde diğer partilere sözlerini dinletemedikleri için idam edemediklerini ileri sürüyorlar.

    Birincisi MHP mağdur değildir. Tersine şehit ailelerini ve Türk milletini mağdur etmiştir. Apo’yu kurtarmışlardır. Hem de tek bir sloganla, “asacağız” diye milyonlardan oy toplamalarına ve iktidara gelmelerine rağmen.

    İkincisi idamın kaldırılması MHP’ye rağmen değil, MHP sayesinde gerçekleşmiştir. Bu gerçek çok iyi algılanmalıdır. Çünkü “MHP bile asamadı” söylemi halkımızı yılgınlığa sevk etmek için sürekli öne sürülmektedir.

    Yakın tarihi hatırlayalım. 16 Şubat 1999’da Kenya’da teröristbaşı bordo bereliler tarafından yakalandı. Tam da bu süreçte Türkiye seçim sürecine girdi. İktidarda DSP-ANAP koalisyonu vardı. Bu iki parti Apo’nun yakalanmasının primini seçimlerde toplamayı hesaplıyordu.

    Bir diğer parti MHP ise tek bir sloganla seçimlere giriyordu: “Apo’yu asacağız!” Ve bu sayede oylarını neredeyse üçe katlayarak tarihinde görmediği büyük bir seçim zaferi kazandı.

    18 Nisan 1999’da DSP-MHP-ANAP koalisyonu kuruldu. Bu üç partiyi iktidara taşıyan dalga ulusalcılıktı. Oysa her üç parti çok daha gizli bir gündemi savunuyordu: İdamı kaldırmak ve AB’ye üye olmak.

    Abdullah Öcalan’ın yargılanmasına 31 Mayıs 1999’da başlandı. İmralı’daki mahkeme 29 Haziran 1999’da son buldu. Karar oybirliğiyle idamdı. Hiçbir hafifletici neden ve indirim de söz konusu değildi.

    Yargıtay kararı 25 Kasım 1999’da onayladı.

    Karar TBMM’ye sevk edilmek üzere Başbakanlığa gönderildi.

    İşte bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en utanç verici sayfaları dönemin iktidarı tarafından yazılmaya başlanacaktı.

    Bu dosya Başbakanlık’tan TBMM’ye asla gönderilmeyecekti. Oysa kanunlar açıktı. İdam cezasının infazı için dosyanın Meclis’e getirilip oylanması şarttı. Tam 3 yıl boyunca dosya hasıraltı edildi.

    Bu Türkiye tarihinde bir tektir. Apo’ya bu iltimas ve kıyak dönemi boyunca MHP iktidardı.

    Dosyayı Meclise getirmek için tek bir eylem yaptılar mı?

    Kıllarını kıpırdattılar mı?

    Hayır!

    Tersine dosya başbakanlıkta kalsın diye ellerinden geleni yaptılar.

    12 Ocak 2000 tarihinde Başbakanlıkta kritik bir toplantı yapıldı. Başbakan Bülent Ecevit ve koalisyon ortakları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz tam 7,5 saat boyunca Apo’nun idamıyla ilgili dosyayı görüştü.

    ABD ve AB idama karşıydı. Koalisyonun temel hedefi ise AB’ye katılmaktı. Her üç lider mutabakata vardı. Bu yazılı olarak zapta geçildi. Apo’nun idam dosyası Meclis’e getirilmeyecekti.

    Çıkışta onlarca tv kamerası üç lideri bekliyordu. 70 milyon canlı olarak liderlerin aldıkları bu kararı dinledi.

    Şimdi Devlet Bahçeli hangi yüzle milliyetçilikten bahsetmektedir?

    “Apo’yu bize astırmadılar” sözü tamamen yalandır. Siz hep birlikte astırmadınız.

    DSP-MHP-ANAP’ın Ulusal Programı

    Şimdi sözü Devlet Bahçeli’ye bırakalım. Böylelikle hiçbir MHP’li bizim iftira attığımızı ileri süremez. Aşağıdaki sözler Devlet Bahçeli’nin 25 Haziran 2002’de Ertuğrul Özkök ile yaptığı röportajdan.

    Bu tarihlerde kimilerinin ulusalcılık şampiyonu ilan ettiği dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer AKP dâhil AB’ye üyeliği destekleyen tüm partileri köşke topla-

    mış, bir tek MHP bu toplantıya çağrılmamıştı. Tüm Türkiye idam meselesi yüzünden koalisyonun çatırdayacağını düşünüyordu.

    Oysa bakın Devlet Bahçeli, Ertuğrul Özkök’e ne kadar kesin konuşuyor. 25 Kasım 1999 tarihinden itibaren Apo’nun idamının büyük bir rezaletle Başbakanlıkta saklanmasının nedeninin kendi imzaları olduğunu nasıl itiraf ediyor:

    “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre kesinleşmiş idam cezalarının yerine getirilmesi kararı münhasıran TBMM’nin yetkisindedir. Hükümet, TBMM’nin 1984 yılından bu yana yaşama hakkının özüne dokunulmaması yönünde benimsediği uygulamaya saygılıdır. Türk ceza hukukundan ölüm cezasının kaldırılması hususu, şekil ve kapsamı itibariyle TBMM tarafından orta vadede ele alınacaktır.’”

    Devlet Bahçeli’nin bahsettiği bu metin DSP-MHP-ANAP’ın AB’ye taahhüt olarak imzaladıkları Ulusal Programın 2.1.8 No’lu bölümünden alıntıdır.

    Devlet Bahçeli 25 Haziran 2002’de Ertuğrul Özkök’e neden Apo’yu asamayacaklarını çok açık bir şekilde itiraf etmektedir. Devlet Bahçeli’nin “Apo asılmayacak” taahhüdünün metninin altında imzası vardır.

    Bu tarihi bir belgedir. Kimse inkâr edemez. Hükümet olmak için ilk başta bu sözü vermişlerdir.

    “Sözünün eri”, “mert başbuğ”
    İşte belgesi:
    Bahçeli idamı kaldırma sözü verdi





    Devlet Bahçeli, Ertuğrul Özkök ile röportajında konuyu hep devlet adamlığı ciddiyetine getiriyor ve idamla ilgili verdikleri sözü tutmak zorunda olduklarını belirtiyor:

    “Bir, bizim ölüm cezalarının uygulanmayacağı yolunda bir moratoryum ilan ettik. Buna sadığız. İki, idam cezasının kaldırılmasını orta vadeli bir karar olarak ilan ettik. Buna sadığız.”

    “Sözünün eri” devlet adamımız ABD ve AB’ye verdikleri sözü tutmak için her şeyi yaptı.

    Peki ya, seçim meydanlarında 70 milyon Türk halkına verdikleri “asacağız” sözüne ne oldu?

    “Devlet adamı ciddiyeti” burada işlemiyor muydu?

    Devlet adamlığı ABD ve AB’ye karşı “ciddi”, halka karşı ciddiyetsiz olmak mı?

    Röportajda Ertuğrul Özkök Devlet Bahçeli’ye öylesine içten ve net sorular soruyor ki, o gün verdiği yanıtlardan Devlet Bahçeli bugün asla kıvırtamaz.

    Özkök “kötü durum” senaryosu olarak şunu merak ediyor:

    “Peki, Meclis’e geldiği takdirde, bazı milletvekilleri, biraz da seçim ortamının etkisiyle, ‘Getirin şu dosyayı Meclis’te oylayalım’ derse ne olacak?”

    Bahçeli kesin emin. Milletvekillerinin hepsini kontrol altına almış. Asla Apo’yu asmayacaklarını bakın nasıl belirtiyor:

    “İdam cezaları uygulanmayacak diyen o moratoryumu kim imzaladı? Altında bizim imzalarımız yok mu? Elbette imzamıza sadık kalacağız.”

    Özkök bile bu yanıta şaşırıyor:

    “Ya yıl sonunda AB bize tarih vermezse ne olur? Bunun sorumluluğu MHP’nin üstüne yıkılmaz mı?”

    Bahçeli kendi partisinden ve siyasi geleceğinden çok AB ve Apo’yu düşünüyor. Bakın ne cesaretli bir yanıt veriyor:

    “Siyaset risk alma sanatıdır. İnandığınız bir konuda elbette risk alacaksınız.”

    MHP’nin aldığı riskin bedelini şimdi İmralı’daki katilin emriyle her gün şehit edilen Türk gençleri ödüyor.

    Adalet Komisyonunda yaşanan rezalet

    Bu röportajı internetten herkes okuyabilir. Zaten yakın tarihimiz Devlet Bahçeli’nin ABD ve AB’ye sadık kalma pahasına uyguladığı bu ihanet politikasının sonuçlarını içermektedir.

    Bilindiği gibi idam cezasının kaldırılması adım adım oldu.

    Önce 3 Ekim 2001 günü Anayasa’nın 38. maddesine ‘savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında ölüm cezası verilemeyeceği’ ifadesi eklendi.

    Devlet Bahçeli dâhil tüm MHP bakan ve milletvekilleri bu maddeye evet oyu kullandı. Bu madde “terör suçlarının” idamla cezalandırılıp cezalandırılmayacağının düzenlemesini kanun çerçevesinde meclise bırakıyordu. Aslında meclisin ne yapacağı da belliydi.

    O dönem SP’den ayrılarak yeni kurulmuş olan AKP’nin lideri Tayyip Erdoğan çok sinsice bir politika yürütüyordu. Tayyip Erdoğan hükümetin ABD tarafından yıkılacağını biliyordu. Bir an önce başbakan olmak istiyordu. İdam meselesinin buna vesile olması için çalışıyordu. AKP, idamın kaldırılmasının Anayasal olarak hükme bağlanmasını istiyordu. İş Türk Ceza Kanunu (TCK) değişikliğine bırakılmamalıydı.

    Hükümet ortakları AKP’nin bu taktiğine koalisyon dağılmasın diye başka bir taktikle yanıt verdi. İdamın kaldırılmasına yönelik idamla ilgili Anayasa değişikliği sınırlı ola-rak yapıldı. Böylelikle idamı tamamen kaldırmak için TCK değişikliğini beklemek ve bu sayede süreci uzatmak mümkün oldu.

    Ancak Tayyip Erdoğan 2002 yazında yepyeni bir açıklama yaptı. İdamın kaldırılmasının kanun çerçevesinde yapılmasına artık karşı olmadıklarını belirtti. Bu konuda TCK değişikliği yapılırsa AKP olarak destek vereceklerdi. Böylelikle DSP-ANAP ile MHP arasındaki çatlak derinleşmiş olacaktı.

    Bundan sonra TCK’da idamın kaldırılması için TBMM Adalet Komisyonuna teklif getirildi. Burada Türk tarihinin en büyük rezaletlerinden biri yaşandı. MHP’li Mehmet Gül de bunu itiraf etmektedir. Meclisteki Adalet Komisyonunda “Apo’ya af yasası” olarak bilinen idamı kaldıran düzenleme görüşülüyorken; AKP inanılmaz bir taktik adım daha attı. AKP’li milletvekilleri DYP milletvekili Sevgi Esen’in TCK değişikliğindeki “idam ile ilgili hüküm bu sefer için Meclise gelmesin” şeklindeki komisyona getirdiği yeni bir önergeye destek verdiler. Amaç belliydi: Koalisyon ortaklarını birbirine düşürmek.

    Devlet Bahçeli’nin birden bire etekleri tutuştu. Komisyondaki MHP’li üyeler AKP önergesine destek verip, TCK değişikliğinde idam maddesini saf dışı etme eğilimindeydiler.

    MHP’li üyeler Bahçeli’nin odasına çağrıldı. Odadan çıktıklarında hepsi kıpkırmızı kesilmişti. Mehmet Gül odadan çıkıyorken kendi ifadesiyle gözyaşları içindeydi. Apo’yu kurtarmak ülkücülere nasip olmuştu.

    “Sert ülkücülerimiz” komisyonu terk edip gitti. Güya protesto etmek için. Bir tek MHP’li üye Orhan Bıçakçıoğlu ise idamın kaldırılmasının TCK değişikliğinden çıkarılması için verilen önergeye parti disiplinine rağmen evet oyu verdi.

    Sonunda önergeye verilen bir MHP’li milletvekili, DYP’li ve AKP’li vekillerin toplam 7 evet oyuna karşı DSP-ANAP ve SP’lilerin 10 hayır oyuyla idamı kaldıran hüküm TCK değişikliğinde aynen kaldı.

    Komisyondaki diğer 5 MHP milletvekili ise çekimser oy kullanmış oldular.

    Eğer bu “çekimser” ülkücüler oy kullansaydı matematik 12’ye karşı 10 oy olacaktı.

    MHP’liler o gün oy kullansalardı idamı kaldıran yasa meclise bile gelmeyecekti.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bunu engelledi.

    Sahte milliyetçilerin millete ihaneti

    Adalet Komisyonunda bu oyunları oynayan AKP 3 Ağustos’ta idamın kalkması için evet oyu kullanacaktı. Zaten oylamanın sonucu belliydi. Bütün partiler Apo’nun kurtarılmasından yanaydı. DSP-DYP-YTP-SP-AKP-ANAP evet oyu kullandılar.

    MHP’liler ise güya şov yapacak ve oy toplayacaklardı. Ancak asıl yaptıkları evetçilere çanak tutmaktı. Çünkü isteseler oturumu engelleyebilirlerdi.

    3 Ağustos 2002’de yasa Meclise gelmeden hemen önce, MHP’liler bal gibi Meclisten istifa edip yasayı engeller ve seçime gidebilirlerdi. Ve böyle bir restten sonra asla AKP iktidara bu gücüyle gelemezdi. Kim bilir belki MHP iktidar olurdu.

    Ama onlar öylesine Amerikancıydılar ki; idam yasası geçmeden değil, yasa geçtikten sonra meclisi kilitleyip, “hadi seçime gidelim” dediler. Kendi partilerini barajın altına indirme pahasına ABD’ye hizmetlerini tamamladılar.

    Böylelikle Türk halkına iki kazık attılar. Hem meclisten idamı geçirttiler, hem de iktidarı hemen AKP’ye teslim ettiler.

    Oysa 3 Ağustos’tan önce TBMM’den istifa edebilirlerdi. Bunu yapabilselerdi hem idam yasalaşmaz hem de AKP ezici bir çoğunlukla iktidara gelmezdi. Adeta görünmez bir el onlara bu millet için olabilecek en kötü sonuç için yön vermişti.

    Bu elin daha başbakan olmadan önce Tayyip Erdoğan’ı Beyaz Saray’da kabul edip elini sıkan Irak soykırımcısı ve Türk düşmanı George Bush’un eli olduğuna şüphe yok.

    Devlet Bahçeli gerçekten de tam bir “devlet adamıydı.” Kendi partisini hezimete uğratmak pahasına Amerikan devleti için en iyi sonucu yarattı.

    3 Kasım 2002’de iktidara gelen AKP de geri kalan ihanet yasalarını tamamladı. “Savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri” durumunda idama olanak tanıyan Anayasa’nın 38. maddesini değiştirmek ve idamı anayasal olarak yasaklamak da AKP’ye ve bunu destekleyen CHP’lilere nasip oldu. Apo’yu böylelikle Meclisteki tüm partilerimiz kutsamış oldu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belki de en büyük ve en eli kanlı vatan haininin hayatını kurtarmak için tüm yasa ve Anayasa maddelerimiz bütün partilerin suç ortaklığıyla değiştirildi. Bu utanç hepsinindir. Ama MHP’nin suçu çok daha büyüktür.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tastarakay -- 23 Ekim 2014; 17:46:42 >




  • Hayırdır - leyen neyi eksiliyorsun,alıntı yap,bir şeyler söyle bakalım neyi yanlış buldun da - liyorsun ?

    Ortada gerçekten bir gerçek yok,herkes kendi bokunu temizleme derdine düşmüş,bir birlerine çamur atıyor.
    Çok araştırdım gerçek bir kanıt bulamadım,sen bulabildiysen göster bana kim engel olmuş gerçekten buna.
    Al yukarıda başka bir yazı copy-past yaptım,onlara görede MHP engel olmuş.
  • İste mesele burada başlıyor herkesin ne yaptıgı ortada ama olay mhpnin basına yıkılmaya calısılıyor

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Treth

    Bu ülke de apoyu asacak delikanlı bir siyasetçi çok. Hiç birinin paçası yemez amerikanın emanetine dokunmaya.

    Üzücü ama bu böyle.

    Var. Osman Pamukoğlu sadece teroristbasini degil hdp vekillerini bile asar. Ama gel gör ki Osman pasanin bunlari yapabilecek potansiyelde olduguna ne kadar eminsem cogunlugu cahil olan bu halkin osman pasayi secmeyeceginede eminim. Ama yinede Osman Pamukogluna oy verecegim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • AKP komple Özgür Bıraktı ...

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tatavlalı Mahremi


    quote:

    Orijinalden alıntı: Treth

    Bu ülke de apoyu asacak delikanlı bir siyasetçi çok. Hiç birinin paçası yemez amerikanın emanetine dokunmaya.

    Üzücü ama bu böyle.

    Var. Osman Pamukoğlu sadece teroristbasini degil hdp vekillerini bile asar. Ama gel gör ki Osman pasanin bunlari yapabilecek potansiyelde olduguna ne kadar eminsem cogunlugu cahil olan bu halkin osman pasayi secmeyeceginede eminim. Ama yinede Osman Pamukogluna oy verecegim.

    Osman Pamukoğlu gibi anti-amerikan birisi basa gelirse ekonomik krizler sokak olayları askeri darbeler evet yanlış duymadınız darbe olur

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Revv.0

    İste mesele burada başlıyor herkesin ne yaptıgı ortada ama olay mhpnin basına yıkılmaya calısılıyor



    Aslında yukarıda yazdığım yazının son parağrafı her şeyi açıklıyor.Burada suçsuz olan hiç bir siyasi parti yoktur,isimler 2.ci yorumda verildiği gibi aynen doğrudur,şimdi o
    "ONAY" imzası atan şahısların hangi partiye mensup oldukları da ortadadır.


    "3 Kasım 2002’de iktidara gelen AKP de geri kalan ihanet yasalarını tamamladı. “Savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri” durumunda idama olanak tanıyan Anayasa’nın 38. maddesini değiştirmek ve idamı anayasal olarak yasaklamak da AKP’ye ve bunu destekleyen CHP’lilere nasip oldu. Apo’yu böylelikle Meclisteki tüm partilerimiz kutsamış oldu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belki de en büyük ve en eli kanlı vatan haininin hayatını kurtarmak için tüm yasa ve Anayasa maddelerimiz bütün partilerin suç ortaklığıyla değiştirildi. Bu utanç hepsinindir. Ama MHP’nin suçu çok daha büyüktür."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tastarakay -- 24 Ekim 2014; 8:43:29 >




  • O dönemde aponun ölümü hiçbirşeyi çözmeyecekti, bugün de çözmez. pkk denilen yapının başı apo değil çünkü. pkk=apo demek değil. bugün bu örgüt öyle bir hale geldiki, birileri Türkiye'nin kulağını çekecekse pkkyı kullanarak yapıyor bunu... apo ve kürt hareketinin öncüleri en parlak zamanını akp sayesinde yaşıyor, adamlara demokratik açılım diye domaldılar bir daha doğrulamadılar, 15 sene önce dağda it gibi yaşayan adamlar şimdi meclise girdi itibar gördü, bu itibarı Türk milleti sağlamadı, onun seçip meclise gönderdiği akp sağladı tabiki... Bu aptal, gözü kör olasıca millet halen neden bu gerçeği görmezden geliyor anlamıyorum, nasıl bir bağlılık psikolojisidir bu? Bunların yaptığını CHP, MHP yapsa bir dönem bile seçilemezdi, DSP gibi DYP gibi silinirdi siyaset sahnesinden...
  • Bu olay mhp'nin yumuşak karnı ve altından kalkamayacağı bir darbedir. Kimse kusura bakmasın ama Bahçeli bir şekilde Apo denen pisliğin hayatta kalmasını sağlayanların içinde. Miliiyetçi kardeşlerimi hepar'a katılmaya davet ediyorum. Mhp malesef susturulmuş bir partidir. Yıllar boyu yaşananlara bakarsanız bu açıktır. Milliyetçi kardeşlerim eğer Bahçeli demeye devam ederlerse tezkereye attıkları imza ile Ayn El Arab'daki pkklıların kurtulması gbi, apo olayı gibi daha çok ağıronursuzluklara imza atacaklardır. Benim demem budur.

    Ülkesini seven milliyetçi adam bu saniyeden sonra oyunu Hepar'a verir. Mhp'nin seçmeni gerçek milliyetçi ama partisi sahte miliiyetçidir. Buda bu kadar nettir.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.