Şimdi Ara

96/3 Acemi, Usta Birliği Manisa Merkez.. Biter mi ? :D (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
35
Cevap
1
Favori
1.768
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • 7+2 ye geldik yarıladık ş175 Ankaram güzel Ankaram içelim güzelleşelim :D
  • izinden döndük kalan 10 günlük iznimi kullanmazsam ki düsünmüyorum bugün 152 günüm kaldı. İzinden dönüş zaten zordu, girdim berbere inince 215 lira param var 20 lira tuttu adamda 200 lira bozuk yokmuş eşyaları bıraktım dedim ben bozduruym geliym, tamam dedi gittim atm ye yatırıp 200ü 90 çekcem hain atm parayı yuttu :Dd la kaldık ortada :D kendimi hayatta en çaresiz hissettiğim anlardan biri bu oldu :D yok para yok isteyecek yer yok aradım annemgili dedim para lazım acil böyle böyle oldu adam berberde bekliyor :D gittim bankaya dedim böyle böyle.. Öğlene kadar hallolmaz dediler :D Stresli bekleyişin ardından sağolsun evdekiler 20 lira atmıslar berbere verdim parasını geçen 1 saatin ardından :D geldim nete dertliyim dostlar bitmiyor aksiliğide bitmiyor askerliğide özlemide bitmiyor dertliyim :D
  • carsı 140 kaldı
  • 119 :D
  • quote:

    Orijinalden alıntı: RoronoaaZ

    119 :D

    ha gayret dayan
    kitap oku biraz
  • zehirlenmeden dolayı zor geçen günlerin ardından 20 gün kaldı hayırlısıyla bitiyor
  • Sende bir saglik sorunu cikmamistir insallah..Neyse bak bir aydan az kaldi haydi bakalim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 370. KD olarak İl Jandarma K'lığına geliyorum. Tavsiyesi olan arkadaşlarımı dinlerim.

    Hiç araştırmadım, bilgi edinemedim, şimdiye dek alışveriş dahi yapmadım. 10 gün sonra birliğe takılıyorum, nasıl olacak merak ediyorum, hazırlıksız, birden bire. Aksilik, eksiklik yaşamayayım da.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fuckulteli -- 3 Mart 2018; 7:46:57 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fuckulteli

    370. KD olarak İl Jandarma K'lığına geliyorum. Tavsiyesi olan arkadaşlarımı dinlerim.

    Hiç araştırmadım, bilgi edinemedim, şimdiye dek alışveriş dahi yapmadım. 10 gün sonra birliğe takılıyorum, nasıl olacak merak ediyorum, hazırlıksız, birden bire. Aksilik, eksiklik yaşamayayım da.

    Zaten bunun için acemi birliği var ya hocam. Orada temel şeyleri öğrenirsin.

    Alışveriş içinde çok fazla takılmana gerek yok. Gittiğin yerin kantinlerinde sana lazım olacak herşey var zaten. Kartla alabilirsin.

    Sigara içiyorsanız gitmeden en az 3 paket alın yanınıza. Kantin sayımda olur kapalı olur sıra olur vs. Uğraşmayın. Ben içmiyorum ama sigaradan dolayı kepaze olan çok insan gördüm acemi birliğinde.

    Orta ve küçük ölçekte bir iki tane asma kilit alın. Dolabınızı ve botunuzu kitlemek için. Gerçi dolap kitlemek çoğu yerde yasak ama belki müsaade ederler. En azından botunuzu kitlersiniz.

    Haki renk 4 er adet don, atlet ve çorap alın. İçlik alın. Onlar zaten verecek ama ne zaman verirler bilinmez.

    Pudra alın. Botunuzun tabanına dökersiniz. Bu ayağınızın tahriş olmasını ve kokmasını önler. Aynı zamanda vücüdunuzda sürtünmeden dolayı oluşacak tahrişlerede iyi gelir.

    En önemlisi, bir veya 2 adet tabanlık alın. Traş bıçağıda alın. Zira askeriyenin verdiği her malzeme kaliteli. Fakat bot ve traş bıçağı hariç. Bot çok fena vurur.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • TURKISH POWER kullanıcısına yanıt
    Acemi ve usta aynı birlik.

    Sigara kullanmıyorum, sigara içenler içmeyenlere rahatsızlık vermedikleri sürece sorun yok.

    Kişisel temizlik, lif, şampuan, tıraş bıçağı, tırnak makası, köpük, diş macunu gibi ihtiyaçları önemseyip hazır edeceğim. Pudra belki olabilir, tabanlı ise en azından ilk çarşı iznine sarkıtabilirim.



    Kirli çamaşırlar için kirli filesi almak gerekir mi, yıkama işlemi nasıl oluyor acaba? Bir kaç asker pek makineyi aynı anda kullanıyorsa file almak gerekir. (kyk yurdunda 8 kişilik odalarda kaldım, çamaşır makineleri vs kullandık, ama sırayla, file kullanmak gerekmedi)

    Boyuna aslın cüzdan yerine kendi cüzdanımızı askeri tulumun/kamuflajın cebinde taşısak güvenlik konusunda ne gibi sıkıntı olur? Botun cüzdanı bana basit ve küçük gibi geliyor.



    Ayrıca şu an kullandığım telefonu yanımda götürüp girişte teslim etsem, yemin töreni sonrası çıkışta alsam olur mu? Bin liralık cihazı emanet bırakabilir miyim?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fuckulteli

    Acemi ve usta aynı birlik.

    Sigara kullanmıyorum, sigara içenler içmeyenlere rahatsızlık vermedikleri sürece sorun yok.

    Kişisel temizlik, lif, şampuan, tıraş bıçağı, tırnak makası, köpük, diş macunu gibi ihtiyaçları önemseyip hazır edeceğim. Pudra belki olabilir, tabanlı ise en azından ilk çarşı iznine sarkıtabilirim.



    Kirli çamaşırlar için kirli filesi almak gerekir mi, yıkama işlemi nasıl oluyor acaba? Bir kaç asker pek makineyi aynı anda kullanıyorsa file almak gerekir. (kyk yurdunda 8 kişilik odalarda kaldım, çamaşır makineleri vs kullandık, ama sırayla, file kullanmak gerekmedi)

    Boyuna aslın cüzdan yerine kendi cüzdanımızı askeri tulumun/kamuflajın cebinde taşısak güvenlik konusunda ne gibi sıkıntı olur? Botun cüzdanı bana basit ve küçük gibi geliyor.



    Ayrıca şu an kullandığım telefonu yanımda götürüp girişte teslim etsem, yemin töreni sonrası çıkışta alsam olur mu? Bin liralık cihazı emanet bırakabilir miyim?

    Hocam yapma etme. Dışarıya en erken acemiliğin bitince çıkarsın, acemilikte çarşı yok. Tabanlık en önemlisi bunu unutma. Ayakların mahvolur. Giderken al yanına işte

    Ben boyuna takılan cüzdanları kullanmadım. Cüzdanım hep yanımdaydı. Yatarkende yastığın içine koyuyordum. Bi sıkıntı yaşamadım. Çocuk gibi boyunda cüzdan gezemedim.

    Acemi birliğinde makine diye bişey görmedik. Kendimiz yıkadık ve ranzaya, kalorifer peteğine falan astık. Kirli ve temiz için file al. Kirli çamaşırlarını biriktir. Acemilik bitince bi yıkamaya ver. Yada bizim yaptığımız gibi, gittiğin oteli çamaşır makinesine çevir. Acemilil bittikten sonra devrelerimle bi otele gittik. Duşu bildiğin çamaşır makinesine çevirik yıkadık ve odaların heryerine çamaşırlarımızı asmıştık.

    Usta birliğinde zaten yıkama günleri olur. Komutan veya çavuş 3-4 kişi seçer onlar koğuşun yıkanacak tüm eşyalarını götürür yıkatır kurutur getirirler. Akşama kadar işleri bu olur o gün. Eşyaları filenin içine koyup veriyorsun. Toplu halde yıkanıyor, hijyenik değil.

    Ama ben bunu yapmıyordum zira iyi yıkamıyorlardı. Kuru temizlemeye veriyordum kışla içinde, 10 lira bişey. Haftada bi yıkatıyordum herşeyi. Bu imkan varsa bu daha iyi olur.

    Telefonu teslim edersin başına da bişey gelmez tutanakla alınıyor çünkü. Ama özel bişeyler varsa sil onları. Zira meraklı askerler mutlaka kurcalar. Nizamiyede görevli bi eleman arkadaşımın telefonundan sevgilisinin numara ve fotolarını alıp kıza sarkıntılık etmişti. Sonra olaylar olaylar. Askerliğimiz uzayacaktı. Ama elemanı unutmadık ve bi çarşı izninde dövmüştük. Sonra adam öyle şeyler anlattı ki acıdık ve geneleve götürdük, ne adamlar var ya. Gerek yok bunlara. Mutlaka tuşlu telefon al yanına. Acemilikte kullanırsın diğerlerine izin vermezler. Ustada da androidi alırsın neyin ne olduğunu anladıktan sonra. Askerlik bir tecrübe işidir. Zamanla kolaylaşır. Bir kısa dönem içinde, tam sıkılmaya başladığın an tezkereni alırsın.

    Bende 367 kd olarak yaptım askerliğimi. Sana şimdiden iyi tezkereler. Sorun olursa istediğin zaman sorabilirsin.

    Konyalı mısın?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TURKISH POWER -- 3 Mart 2018; 19:27:23 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • TURKISH POWER kullanıcısına yanıt
    Tabanlığı tekrar gündeme alayım, çok fazla ciddiye almıyordum.



    Cüzdan konusunda aynı şeyleri düşünüyoruz. Nakit para çok fazla taşımasamda kimlikler, kartlar biraz fazlaca(6-7) evde veya başka yerde bırakmadan cüzdanda şimdiki gibi taşırım.



    Eşyalarımın karışmasını önleyecek şekilde file götürmem sıkıntı olmadığı sürece en kötü elimde bile yıkarım. Çamaşır işi de tamam o zaman.



    Telefon bir iPhone kadar güvenlikli değil ama şifreli olduğu için açıp kurcalayamazlar. Fiziksel zarar gelmediği sürece güvenelim o halde, tören sonrası alır telefonla birliğe geri girerim. Android'i acemilikte sokayım gibi niyetim yok, olmasa da olur benim için. Tuşlu telefon almasam mı diye bile düşünüyorum. Aramam pek kimseyi.



    20 yıldır Konya'dayım ama memleket Konya değil. Kütük Sivas, ben Sivasta hiç yaşamadım :)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fuckulteli

    Tabanlığı tekrar gündeme alayım, çok fazla ciddiye almıyordum.



    Cüzdan konusunda aynı şeyleri düşünüyoruz. Nakit para çok fazla taşımasamda kimlikler, kartlar biraz fazlaca(6-7) evde veya başka yerde bırakmadan cüzdanda şimdiki gibi taşırım.



    Eşyalarımın karışmasını önleyecek şekilde file götürmem sıkıntı olmadığı sürece en kötü elimde bile yıkarım. Çamaşır işi de tamam o zaman.



    Telefon bir iPhone kadar güvenlikli değil ama şifreli olduğu için açıp kurcalayamazlar. Fiziksel zarar gelmediği sürece güvenelim o halde, tören sonrası alır telefonla birliğe geri girerim. Android'i acemilikte sokayım gibi niyetim yok, olmasa da olur benim için. Tuşlu telefon almasam mı diye bile düşünüyorum. Aramam pek kimseyi.



    20 yıldır Konya'dayım ama memleket Konya değil. Kütük Sivas, ben Sivasta hiç yaşamadım :)

    Anladım hocam. Tabanlığı dikkate al.

    Hırsızlık çok oluyor. Bide bu çok normal karşılanıyor. Değerli eşyaların hep yanında olsun. Duşa giderken, gece tuvalete giderken bile. Telefon ve cüzdan hep yanında olsun. Diğerlerinin zaten çok bi önemi yok.

    Nöbetçi çavuşluğun bende olduğu gün birinin botu çalındı. Nöbetçi komutana gittik. "Git sende başkasından çal" dedi adama. Banada "çavuş beni böyle şeylerle rahatsız etme, kendi aranızda çözün" dedi. Düşün yani.

    Birinin telefonu çalındı. Komutana gittik. Telefon android mi diye sordu. Evet dedi arkadaş. "Zaten yasak android, nöbetimin bitmesine 10 dk var gidin kendi komutanınıza söyleyin" dedi.

    Acemi birliğinde bana ayrılan yatak çok pisti. Döl, sidik ve envai çeşit pislik var. Çavuşa gittim, temiz çarşaf lazım dedim. "Git henüz yerleşilmeyen koğuşlardan al, bizi bunlarla rahatsız etmeyin" dedi. Git çal diyor yani. Döl sidiğin üstünde yatacak halim yok, içime sinmesede diğer koğuşlardan değiştirdim.

    Orada kendi başının çaresine kendin bakman gerekiyor.

    Bisürü saçma salak adam var. Yok kısa dönem uzun dönem, yok alt devre üst devre, bi ton salak muhabbet ve kavga. Ben sivil hayatta daha kavgaya karışmadım. Askerde 2 büyük kavgam var. Birinden 1 hafta ceza bile aldım, g3 dipçiğiyle askerin birinin kafasına vurdum, açıldı kafası ortalık kan gölü oldu. Neredeyse sıkacaktım mermiyi kendimi zor tuttum. Birinde de ısrarla uyarmama rağmen ranzaya benim yatağa basıp çıkan elemanı dövdüm. "Ben üst devreyim, istediğimi yaparım" diyor 20 yaşındaki velet. Ağzını burnunu kırdım çocuğun. Gitti hastaneye sevk alıp rapor falan aldı ama komutan araya girince tatlıya bağlandı.

    İncelik ve anlayış sahibi biriyim. Ama benim bile sabrımı tükettiler kardeşim. Zaten zor biedeyiz, zorlaştırmayalım birbirimize dedim dinlemediler. Biz kısa dönemiz diye bizi çekemediler resmen olay bu aslında. 2 katın askerlik yapıyorum diyorlar. Gelsin benimkini dd yapsın çokta lazım değil ama devlet baba bizide atıyor bunların arasına. O kadar kavga gürültüye rağmen yine de bizi uğurladılar gecenin köründe çocuklar. İşte o an yaptıklarıma pişman oldum keşke alttan almaya devam etseydim dedim. Ama orman kanunlarından başka bişeyden de anlamıyorlar. Son 1,5 ayımı krallar gibi yaşadım askerde. Devreciliği de kaldırdım, ben gittikten sonra yine başlatmışlar ama. Doğru düzgün iştimalara bile girmedim, kendime nöbet yazmadım, kendi takım iştimamız olmadığı günlerde öğleye kadar uyuduğum falanda oldu. Dişini gösterince saygı duyuyorlar. Kimsede bi laf edemedi. Ben ordayken 97/1 devreler üst devre olmuştu. Ben gidene kadar borularını öttüremediler. Takımın en kıdemli çavuşu da bendim. Cezamdan dolayı devrelerimden 1 hafta geç çıktım, takıldığım adamlar hep gitmişti yalnız kaldım, buna rağmen bulaşmadılar. Elemanlar benim gideceğim günü sayıyorlardı koğuşu yönetmek için. Ben gidince de toplantı yapmışlar düzen değişti bundan sonra bizim dediklerimiz olacak tarzından, alt devreler anlattı, keşke gitmeseydin cengiz çavuş dediler. Susarsan ezerler askerde acımazlar. Hele uzun dönemlerin en üst devreleri sıkıntı yaratır kısa dönemlere. Benim kavga ettiğim ekip 96/3 tü. Ben ustaya vardığımda üst devre olmuşlardı.

    Komutan bana son 2 ay falan kala, koğuştaki askerleri adam et diye emir verdi. Ne yaparsan yap, ne ceza verirsen ver, adam olsunlar, bana laf getirmesinler dedi. İştimada da ''cengiz çavuş ben yokken takımın komutanıdır, ne derse yapacaksınız'' dedi. Eğitimleri yaptırıyordum, nöbetleri ayarlıyordum, atış ekibini organize ediyordum, tören ekibini ayarlıyordum vs vs. Gecenin köründe kavga gürültü olay oldumu müdahele ediyordum. Komutan güvendi verdi bu görevi. Komutanlar sizi severse askerliğiniz çok rahat geçer. Sevmezlerse sıkıntı. Asker yönetmek çok zor iş. Gizli gizli uyuşturucu sokanını mı dersin, yatağının altında pala saklayanı mı dersin, çarşıda kızları elleyeni mi dersin, nöbette gecenin köründe arkadaşının kafasına şaka olsun diye silah dayayanı mı dersin..G3 ile dolu şarjörle cinnet geçirip koğuşa giren psikopatlarımı dersin..Anam anammm...Herşey var orda.

    Bu yüzden kendine dikkat et. En önemlisi bu. Ezdirmeyin kendinizi. Kimse 3 ay önce geldi diye üstün değildir. Uzun dönemlerin kendi aralarındaki devreciliğe de hiç karışmayın, bunu bizzat komutanlar yaptırır adam olsunlar diye. Size bulaşmadıkları sürece bırakın oynasınlar.

    Şimsi bunları yazdım, yobaz bağnaz kavgacı hanzo olarak görmeyin. Sivilde herkes beni sever. Ama askerlik var ya çok acaip biryer çooookkk.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TURKISH POWER -- 3 Mart 2018; 23:31:27 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • TURKISH POWER kullanıcısına yanıt
    Yobazlık falan hiç sezmedim, aksine kimsenin 3 ay erken geldi diye üstün olmadığını söylüyorsun, haklısın da.

    Ben şikayetçi olmayan, kargayı, tartışmayı sevmeyen biriyim. Tahammül ederim falan ama umarım sabrımın taşıp kendimi kontrol edemediğim bir anıma denk gelmez. (Asker çocuğuyum ama askerliği pek bilmem, ben asker olmadım sonuçta)

    Rütbesi varsa karşımdakini dinlemeyi düşünüyorum. Yoksa emin değilim ama zıtlaşabilirim, duruma göre. Pisliği, kuralsızlığı sevmem umarım hijyenik yerlerde tamamlarız askerliği.

    Dedim ya, üniversite iki yıl KYK'da kaldım, yabancı uyruklular ile çok sorunlar yaşadım ama iyi kötü tahammül ettim. (Dağdan gelip bağdakine rahatsızlık veren tiplere dönüştüler, çünkü KYK bu öğrencileri kolluyordu.) Neyseki hırsızlık ve hijyen problemi yaşamamıştık. Askerlik daha kalabalık ortak alanlarda ve farklı eğitim/kültür seviyesindeki insanlarla beraber geçeceği için sanırım çok biraz daha farklı olacak.

    Öğrencilikte, yarı zamanlı çalışırken, gerçek hayatta; bir vasfı olmayan çokça insanın kendine yer edinmek için kaba davranışlar sergileyip, zorbalık yaptığına şahit oldum. Eksik kalan saygınlığını orman kanunlarıyla tatmin etmeye çalışan yaşam formları..

    Askerliğe vatan millet sakarya diye gidip; hırsızlık, aykırılık, zorbalık yapan insanlara yeri gelince nasıl güven duyacaksınız!

    Zor yanı görevler, eğitimler değil gibi; geçimsiz sorun oluşturan yine diğer askerler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fuckulteli

    Yobazlık falan hiç sezmedim, aksine kimsenin 3 ay erken geldi diye üstün olmadığını söylüyorsun, haklısın da.

    Ben şikayetçi olmayan, kargayı, tartışmayı sevmeyen biriyim. Tahammül ederim falan ama umarım sabrımın taşıp kendimi kontrol edemediğim bir anıma denk gelmez. (Asker çocuğuyum ama askerliği pek bilmem, ben asker olmadım sonuçta)

    Rütbesi varsa karşımdakini dinlemeyi düşünüyorum. Yoksa emin değilim ama zıtlaşabilirim, duruma göre. Pisliği, kuralsızlığı sevmem umarım hijyenik yerlerde tamamlarız askerliği.

    Dedim ya, üniversite iki yıl KYK'da kaldım, yabancı uyruklular ile çok sorunlar yaşadım ama iyi kötü tahammül ettim. (Dağdan gelip bağdakine rahatsızlık veren tiplere dönüştüler, çünkü KYK bu öğrencileri kolluyordu.) Neyseki hırsızlık ve hijyen problemi yaşamamıştık. Askerlik daha kalabalık ortak alanlarda ve farklı eğitim/kültür seviyesindeki insanlarla beraber geçeceği için sanırım çok biraz daha farklı olacak.

    Öğrencilikte, yarı zamanlı çalışırken, gerçek hayatta; bir vasfı olmayan çokça insanın kendine yer edinmek için kaba davranışlar sergileyip, zorbalık yaptığına şahit oldum. Eksik kalan saygınlığını orman kanunlarıyla tatmin etmeye çalışan yaşam formları..

    Askerliğe vatan millet sakarya diye gidip; hırsızlık, aykırılık, zorbalık yapan insanlara yeri gelince nasıl güven duyacaksınız!

    Zor yanı görevler, eğitimler değil gibi; geçimsiz sorun oluşturan yine diğer askerler.

    Aynen hocam. Askerliği zorlaştıran askerlerdir başka bişey değil. Yoksa hiç zorlayıcı bir yanı yok. Seferde değiliz sonuçta. Ye iç yat eğitim spor nöbet. Başka hiçbirşey yok aslında. Görevin varsa bide onlarla uğraşıyorsun ki görevlerde zor değil. Düzenli uyku düzenli beslenme. Sağlıklı bir yaşam var aslında.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.