7 milyar insan arasından kendini özel biri sanmak (7. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

quote: Orijinalden alıntı: Emre D Cevabımda da belirttim "kısaca anlatacağım" diye. Bir zahmet Kuran'ı okuyup kendin görebilirsin. Namazın şeklinin rüku, secde ve ayakta durmaktan oluştuğunu söyledim zaten. Hadislerde farklılık olabilir diyemezsin. Farklılık demek çelişki demektir. Kuran'da ise çelişki yoktur. Anlamak istemiyorsan anlatamam tabii ki. Mantık benim değil, Kuran'da böyle geçiyor. Sizin yanlışınız da burada. Kafanızdaki dini Kuran'da aramak yerine Kuran'daki dini kafanıza sokmanız lazım. Ayrıca, önceki cevabımda sorduğum soruya cevabını bekliyorum. Ama internete "namazla ilgili hadisler" diye yazıp aratmadan, elindeki bir hadis kaynağını açıp oradan tek tek kendin bularak cevap ver lütfen çünkü ben buradaki tüm cevaplarımda bilgisayarımdaki Kuran PDF'sini açıp tek tek bularak cevap verdim.

öncelikle kuran oku gör diyerel geçiştiremezsin. kuranda yazmıyor. cevap diye yazdığın mesajda namazın şekliyle ilgili bir bilgi yok. hadislerde farklılık olabilir. ama kuranda hiç bir şey yok. diğer taraftan hadislerin doğruluğunu yanlışlığını araştıran soruşturan din adamları var. buna göre hadislerin doğruluğuna ya da yanlışlığına karar verilebilir. burda hata yapma olasılığı olsa dahi aynı durum kuran okurkende olabilir . hata insan kaynaklıdır. bana sorarsan ne ne kuran ne de hadisler %100 güvenilirdir ya da yeterlidir ama işte insanoğlu kendinin inandırınca yapacak bir şey yok.

quote:

Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

quote: Orijinalden alıntı: Emre D quote: Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli quote: Orijinalden alıntı: Emre D Cevabımda da belirttim "kısaca anlatacağım" diye. Bir zahmet Kuran'ı okuyup kendin görebilirsin. Namazın şeklinin rüku, secde ve ayakta durmaktan oluştuğunu söyledim zaten. Hadislerde farklılık olabilir diyemezsin. Farklılık demek çelişki demektir. Kuran'da ise çelişki yoktur. Anlamak istemiyorsan anlatamam tabii ki. Mantık benim değil, Kuran'da böyle geçiyor. Sizin yanlışınız da burada. Kafanızdaki dini Kuran'da aramak yerine Kuran'daki dini kafanıza sokmanız lazım. Ayrıca, önceki cevabımda sorduğum soruya cevabını bekliyorum. Ama internete "namazla ilgili hadisler" diye yazıp aratmadan, elindeki bir hadis kaynağını açıp oradan tek tek kendin bularak cevap ver lütfen çünkü ben buradaki tüm cevaplarımda bilgisayarımdaki Kuran PDF'sini açıp tek tek bularak cevap verdim. öncelikle kuran oku gör diyerel geçiştiremezsin. kuranda yazmıyor. cevap diye yazdığın mesajda namazın şekliyle ilgili bir bilgi yok. hadislerde farklılık olabilir. ama kuranda hiç bir şey yok. diğer taraftan hadislerin doğruluğunu yanlışlığını araştıran soruşturan din adamları var. buna göre hadislerin doğruluğuna ya da yanlışlığına karar verilebilir. burda hata yapma olasılığı olsa dahi aynı durum kuran okurkende olabilir . hata insan kaynaklıdır. bana sorarsan ne ne kuran ne de hadisler %100 güvenilirdir ya da yeterlidir ama işte insanoğlu kendinin inandırınca yapacak bir şey yok. Hiçbir şeyi geçiştirdiğim yok. Senin amacını hissettiğim için uğraşmaya gerek duymamıştım. Ama uğraşacağım. Şunu da not edeyim: Bir konuyla ilgili her ayeti teker teker dökecek hâlim yok. Benzer ayetleri koymayacağım. Öncelikle "Kuran'da yazmıyor" diyebilmen için Kuran okumamış olman gerekir çünkü okuyan biri yazdığını anlar. Ya da inanmayarak okuyorsan Fussilet 44'teki gibi anlayamazsın zaten. Fussilet 44 [...] İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. Sanki onlara uzak bir yerden sesleniliyor da anlamıyorlar.” İkincisi, hadisler dinin kaynağı değildir. Dinin kaynağı Kuran'dır. O yüzden hadisleri kullanarak argüman oluşturmaya çalışma, hiçbir anlamı yok. CASİYE 6. İşte bunlar, Allah’ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah’tan ve O’nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar? Peygamber de Kuran'dan başka bir şeye uymadı zaten. Kendisi hüküm de koymadı. ARAF 203. Onlara bir âyet getirmediğin zaman derler ki: “Onu da bir yerlerden derleyip toplasaydın ya.” De ki: “Ben ancak Rabbimden bana vahyedilene uymaktayım. Bu (Kur’an âyetleri), Rabbinizden gelen basiretlerdir. İman edecek bir topluluk için bir hidayet kaynağı ve bir rahmettir.” NİSA 105. Biz sana Kitab’ı (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın sana öğrettikleri ile hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma. Allah'tan başka hakem aramadı. Kendisi de dâhil. ENAM 114. “Size Kitab’ı (Kur’an’ı) hak olarak indiren O iken ben Allah’tan başka bir hakem mi arayacağım?” (de). Kendilerine kitap verdiklerimiz de onun, Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O hâlde, sakın şüphecilerden olma. Kuran eksik de değil. Tamdır. Daha önce koyduklarıma ek olarak: ENAM 115. Rabbinin kelimesi (Kur’an) doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. ___ BAKARA 125. Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun.” AL-İ İMRAN 42. Hani melekler, “Ey Meryem! Allah, seni seçti. Seni tertemiz yaptı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı.” 43. “Ey Meryem! Rabbine divan dur. Secde et ve rükû edenlerle beraber rükû et” demişlerdi. 113. Onların (Kitap ehlinin) hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece saatlerinde ayakta duran, secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okuyan bir topluluk da vardır. TEVBE 112. Bunlar, tövbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü’minleri müjdele. HİCR 98. O hâlde, Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol. 99. Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et. HAC 26. Hani biz İbrahim’e, Kâbe’nin yerini, “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle” diye belirlemiştik. 77. Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz. FURKAN 64. Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir. ŞUARA 217,218,219. Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah’a tevekkül et. ZÜMER 8. İnsana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yönelerek O’na yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha önce O’na yalvardığını unutur ve Allah’ın yolundan saptırmak için O’na eşler koşar. De ki: “Küfrünle az bir süre yaşayıp geçin! Şüphesiz sen cehennemliklerdensin.” 9. (Böyle bir kimse mi Allah katında makbuldür,) yoksa gece vakitlerinde, secde hâlinde ve ayakta, ahiretten korkarak ve Rabbinin rahmetini umarak itaat ve kulluk eden mi? De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar. FETİH 29. Muhammed, Allah’ın Resûlüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde hâlinde, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. [...] KÂF 39. O hâlde onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbini hamd ederek tespih et. 40. Gecenin bir kısmında ve secdelerin ardından da O’nu tespih et. BAKARA 43. Namazı kılın, zekâtı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin. NİSA 101. Yeryüzünde sefere çıktığınız vakit kâfirlerin size saldırmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızdan ötürü size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır. 102. (Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (mü’minlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silâhlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında arkanıza (düşman karşısına) geçsinler. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silâhlarını yanlarına alsınlar. İnkâr edenler arzu ederler ki, silâhlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silâhlarınızı bırakmanızda size bir beis yoktur. Bununla birlikte ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah, inkârcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. 103. Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah’ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü’minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır. Şimdilik bu kadar. Tatmin olmadıysan yapabileceğim bir şey yok. İstemiyorsan kimse anlamanı sağlayamaz. ZUHRUF 36. Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur. 37. Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan saptırırlar. Onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar.

uzun uzun masal yazma. soruyorum işte. kurana göre nasıl namaz kılınır. secde nedir rruku nedir hangi dua ne zaman okunur kaç rekatttır günde kac defadır... kurandan anlat bana işte bunları. oa ordan burdan ayet yazıp konuyla alakasız yorumlardan bulunma.okumuyorum. sorum net. kurana göre namazı açık ve net bir şekilde açıkla.

quote:

Orijinalden alıntı: FLeXL

quote: Orijinalden alıntı: hawking45 rakamla 7.000.000.000 kisinin var olduğu dünyada 1 birey olarak kendini çok özel, dünyanın kendi etrafında döndüğünü zanneden insan yanılgısı. arada bir böyle düşünün rahatlatıcı oluyor.

Bu dünyada bir tane -alg- in bile katkısı varken 7 milyar insan içinde nasıl kendini özel hissetmeyesin?Herkes özeldir.Kimse kimseyle aynı yapıya,düşünceye,hal ve hareketlere sahip değildir bu saydıklarım da bireyi özel yapar bas git şimdi.

quote:

Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

quote: Orijinalden alıntı: Emre D quote: Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli quote: Orijinalden alıntı: Emre D Cevabımda da belirttim "kısaca anlatacağım" diye. Bir zahmet Kuran'ı okuyup kendin görebilirsin. Namazın şeklinin rüku, secde ve ayakta durmaktan oluştuğunu söyledim zaten. Hadislerde farklılık olabilir diyemezsin. Farklılık demek çelişki demektir. Kuran'da ise çelişki yoktur. Anlamak istemiyorsan anlatamam tabii ki. Mantık benim değil, Kuran'da böyle geçiyor. Sizin yanlışınız da burada. Kafanızdaki dini Kuran'da aramak yerine Kuran'daki dini kafanıza sokmanız lazım. Ayrıca, önceki cevabımda sorduğum soruya cevabını bekliyorum. Ama internete "namazla ilgili hadisler" diye yazıp aratmadan, elindeki bir hadis kaynağını açıp oradan tek tek kendin bularak cevap ver lütfen çünkü ben buradaki tüm cevaplarımda bilgisayarımdaki Kuran PDF'sini açıp tek tek bularak cevap verdim. öncelikle kuran oku gör diyerel geçiştiremezsin. kuranda yazmıyor. cevap diye yazdığın mesajda namazın şekliyle ilgili bir bilgi yok. hadislerde farklılık olabilir. ama kuranda hiç bir şey yok. diğer taraftan hadislerin doğruluğunu yanlışlığını araştıran soruşturan din adamları var. buna göre hadislerin doğruluğuna ya da yanlışlığına karar verilebilir. burda hata yapma olasılığı olsa dahi aynı durum kuran okurkende olabilir . hata insan kaynaklıdır. bana sorarsan ne ne kuran ne de hadisler %100 güvenilirdir ya da yeterlidir ama işte insanoğlu kendinin inandırınca yapacak bir şey yok. Hiçbir şeyi geçiştirdiğim yok. Senin amacını hissettiğim için uğraşmaya gerek duymamıştım. Ama uğraşacağım. Şunu da not edeyim: Bir konuyla ilgili her ayeti teker teker dökecek hâlim yok. Benzer ayetleri koymayacağım. Öncelikle "Kuran'da yazmıyor" diyebilmen için Kuran okumamış olman gerekir çünkü okuyan biri yazdığını anlar. Ya da inanmayarak okuyorsan Fussilet 44'teki gibi anlayamazsın zaten. Fussilet 44 [...] İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. Sanki onlara uzak bir yerden sesleniliyor da anlamıyorlar.” İkincisi, hadisler dinin kaynağı değildir. Dinin kaynağı Kuran'dır. O yüzden hadisleri kullanarak argüman oluşturmaya çalışma, hiçbir anlamı yok. CASİYE 6. İşte bunlar, Allah’ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah’tan ve O’nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar? Peygamber de Kuran'dan başka bir şeye uymadı zaten. Kendisi hüküm de koymadı. ARAF 203. Onlara bir âyet getirmediğin zaman derler ki: “Onu da bir yerlerden derleyip toplasaydın ya.” De ki: “Ben ancak Rabbimden bana vahyedilene uymaktayım. Bu (Kur’an âyetleri), Rabbinizden gelen basiretlerdir. İman edecek bir topluluk için bir hidayet kaynağı ve bir rahmettir.” NİSA 105. Biz sana Kitab’ı (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın sana öğrettikleri ile hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma. Allah'tan başka hakem aramadı. Kendisi de dâhil. ENAM 114. “Size Kitab’ı (Kur’an’ı) hak olarak indiren O iken ben Allah’tan başka bir hakem mi arayacağım?” (de). Kendilerine kitap verdiklerimiz de onun, Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O hâlde, sakın şüphecilerden olma. Kuran eksik de değil. Tamdır. Daha önce koyduklarıma ek olarak: ENAM 115. Rabbinin kelimesi (Kur’an) doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. ___ BAKARA 125. Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun.” AL-İ İMRAN 42. Hani melekler, “Ey Meryem! Allah, seni seçti. Seni tertemiz yaptı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı.” 43. “Ey Meryem! Rabbine divan dur. Secde et ve rükû edenlerle beraber rükû et” demişlerdi. 113. Onların (Kitap ehlinin) hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece saatlerinde ayakta duran, secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okuyan bir topluluk da vardır. TEVBE 112. Bunlar, tövbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü’minleri müjdele. HİCR 98. O hâlde, Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol. 99. Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et. HAC 26. Hani biz İbrahim’e, Kâbe’nin yerini, “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle” diye belirlemiştik. 77. Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz. FURKAN 64. Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir. ŞUARA 217,218,219. Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah’a tevekkül et. ZÜMER 8. İnsana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yönelerek O’na yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha önce O’na yalvardığını unutur ve Allah’ın yolundan saptırmak için O’na eşler koşar. De ki: “Küfrünle az bir süre yaşayıp geçin! Şüphesiz sen cehennemliklerdensin.” 9. (Böyle bir kimse mi Allah katında makbuldür,) yoksa gece vakitlerinde, secde hâlinde ve ayakta, ahiretten korkarak ve Rabbinin rahmetini umarak itaat ve kulluk eden mi? De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar. FETİH 29. Muhammed, Allah’ın Resûlüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde hâlinde, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. [...] KÂF 39. O hâlde onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbini hamd ederek tespih et. 40. Gecenin bir kısmında ve secdelerin ardından da O’nu tespih et. BAKARA 43. Namazı kılın, zekâtı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin. NİSA 101. Yeryüzünde sefere çıktığınız vakit kâfirlerin size saldırmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızdan ötürü size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır. 102. (Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (mü’minlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silâhlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında arkanıza (düşman karşısına) geçsinler. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silâhlarını yanlarına alsınlar. İnkâr edenler arzu ederler ki, silâhlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silâhlarınızı bırakmanızda size bir beis yoktur. Bununla birlikte ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah, inkârcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. 103. Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah’ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü’minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır. Şimdilik bu kadar. Tatmin olmadıysan yapabileceğim bir şey yok. İstemiyorsan kimse anlamanı sağlayamaz. ZUHRUF 36. Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur. 37. Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan saptırırlar. Onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar.

uzun uzun masal yazma. soruyorum işte. kurana göre nasıl namaz kılınır. secde nedir rruku nedir hangi dua ne zaman okunur kaç rekatttır günde kac defadır... kurandan anlat bana işte bunları. oa ordan burdan ayet yazıp konuyla alakasız yorumlardan bulunma.okumuyorum. sorum net. kurana göre namazı açık ve net bir şekilde açıkla.

quote:

Orijinalden alıntı: hawking45

quote: Orijinalden alıntı: aBouT quote: Orijinalden alıntı: hawking45 quote: Orijinalden alıntı: Arctic Monkeys Beynini

???

quote:

Orijinalden alıntı: torenzi

Ben namaz kelimesi gecmiyor demedim, namaz nasil kilinir kuranda oyle birsey yazmiyor dedim. Sayfa sayfa yazi koyma buraya alayi hurafe iste bir sorunun cevabini sayfalarca anlamsiz ayetlere yukluyorsunuz isin icinden cikamayinca hadislere atlarsinix, isinize gelmeyince o hadisler uydurma dersiniz. Malesef apacik gonderilen kitabi 1400 yildir cozmek icin ugrasirsiniz alimler hacilar hocalar diyanet tutarsiniz. Polemige girmicem cevap vermeni istemiyorum onyaxdiklarini defalarca okudum beni tatmin edecek bir cevap yok malesef haydi rasgele.