Şimdi Ara

450 bin yıllık fosil dişler, Neandertal insanının evrimi hakkında ipuçları sunuyor (11. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
294
Cevap
2
Favori
11.379
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
38 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • volkie kullanıcısına yanıt
    ıgnorance ıs blıss..
  • 575m 5 kullanıcısına yanıt
    senin yanlışın ne biliyor musun? milyonlarca yıl süren bir olayı hadi denize dal bakayım kaç dakika kalabiliyorsun deyip evrimi 10 dk da olabilen ve birkaç canlıyla ölçülebilen bir örnek vermende.biraz okuyun be kardeşim evrim ne diyor neyi savunuyor ve anlatıyor.okumadan kafadan sorularla gelip kusmayın buraya.
  • faniseyler kullanıcısına yanıt
    din kitapları okumuşsun islam alimlerini okumuşsun ama hayvanları aşağılamaman ve kibire kapılmaman gerektiğini öğrenememişsin anlaşılan.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: resdent

    karbon 14 nedir? arkeolojik buluntular ve fosillerde kaç yıl geriye gider diye sorup error verecek bir uber cahile laf anlatmaya çalışmışsınız.size de yazık..
    Bir arkadaş diğer tarihleme yöntemlerini de yazmış yazık. Ben yine iyiyim
  • vollkan59 kullanıcısına yanıt
    ve allaha şükürler olsun deyip maymunu aşağılayan kibire kapılan bir tatlı su müslümanı daha..
  • Kayrabey kullanıcısına yanıt
    benim dediklerimi yapmazsan seni öldürtürüm..takdire şayan..
  • Bazı soru işaretlerine kendimce yol bulmaya çalışacağım. Normalde bu tür konular sarpa sardığı için girmezdim.Olaya ister bilimsel, ister mantık ister inanç faktörüyle bakın ben kendimce doğru olanı yazmaya çalışacağım. Kimseye de sen buna inanıyorsun vay ateist bilmem ne diyecek değilim. Bazı arkadaşlar çağdışı vs bildiğimiz kavramlarla ithamda bulunabilir.
    Onları da kendi düşünceleriyle başbaşa bırakıyorum.
    Bazı tenkitler olmuş bu tenkitleri bi parça inceleyelim. Bişeyin değişmesi o şeyin tamamen farklı bişey olduğu anlamına gelmez. Virüs seneden seneye değişiyor deniyor. Bu şey grip virüsü ise yine grip virüsüdür.Yani sonuçta yine grip edecek, kanser etmeyecek. Evrim değil olsa olsa tekamül(olgunlaşma) etmiştir.Ben de geçen sene daha genç gösteriyodum tersine evrildim demek:(
    Soğukta titrersin. Aşı olur bağışıklık kazanırsın. Bunlar vücudun savunma mekanizmasıdır..Orjinalinde olan özellikleri değiştiremezsin.Değiştiği anda fayda değil zarar görülür.(Mutasyon) Aşırı radyasyona maruz kalarak kanser olmak gibi.Şimdiye dek sağlıklı ve normal uzuvlarıyla doğup bu fazlalıkmış abi kenara koydum diyen yoktur. Doğa da bunu sizin adınıza yapmaz, yapamaz.

    Teoriye gelecek olursak;
    Öncelikle eser sahibini çok kısa tanıyalım. Teorinin sahibi ünlü ingiliz biyolog diye geçer kaynaklarda. Ancak derinlemesine araştırırsanız biyoloji mezunu olmadığını asıl ihtisasını teoloji (Tanrı Bilim yada bizdeki adıyla İlahiyat) alanında olduğunu görürsünüz. Ne doktorluğu vardır ne profesörlüğü. Bilimsel olarak nitelenen Evrim Teorisi dışında bilinen bir çalışması da yoktur.( Araştırdım bulamadım) Eserlerinde pek çok varsayım sıralanmış, bu varsayımlara da kişisel deneyimlerinden yola çıkmıştır. Eserlerinde genel olarak hakim fikir, yaratılmışlığın olmadığına kısaca yaratıcının olmadığına dairdir. 'Türlerin kökeni' adlı kitabının daha giriş bölümünde şunları yazmıştır ''Türlerin kökenine gelince, organik varlıkların karşılıklı hısımlıklarını, embriyolojik
    yakınlıklarını, coğrafi dağılımlarını, yerbilimsel ardışımlarını (succession) ve bu türlü olguları enine
    boyuna düşünen bir doğa bilgini, türlerin başlıbaşlarına yaratılmış olmadığı, tersine, çeşitler gibi
    onların da başka türlerden türemiş olduğu sonucuna varmak zorundadır.'
    Yazar kitabın başında peşinen yaratılış olmadığını varsayarak konuya girmiştir.
    Kitabın Son kısmında türlerin birbirine evrimleştiğine dair düşüncesinin -ara geçiş formu- handikapını itiraf etmiştir.
    'SAYISIZ ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün SAYILAMAYACAK KADAR ÇOK KATMANINDA gömülü olarak bulamıyoruz?.. Niçin HER JEOLOJİK YAPI VE HER TABAKA böyle bağlantılarla dolu değil'
    Hani 1000lerce yıl hafif ama sürekli değişimlerle başka türlere dönüyorduk. Sayısız ara fosil olması lazımdı ama bulamıyoruz diyo kısaca. Yani kendisi de kanıt bulamıyor. 1000lerce yıldır evrilsek aramızda ciddi farklılıklar olmalıydı. Mesela ki gözün başka türlü kulağın başka türlü olmalıydı. Aramızda ara geçiş formunda niteleyebileceğimiz farklı insansı varlıklar olmalıydı. Bugün sağlıklı olarak kuzey kutbunda doğan da afrikada doğan da yine göz kulak burun yerli yerinde bildiğimiz şeklindedir. Ten rengi boy vs genetik özelliklerdir. İnsan yine insandır. Başka bir tür olmamıştır.

    Özellikle, Allaha inanıyorum ama evrim teorisine yabancı değilim diyen arkadaşlarım için yazıyorum. Bilim ayrı din ayrı yada bunlar birbirine zıt diyenler için de ayrıca.. Allah kainatı ve içindekileri yarattıktan sonra kanunlarını da koymuştur. 'Doğa kanunları' dediğimiz şey ( fizik-kimya-biyoloji vs) Zaten yaratıcının koyduğu kanunlardır.( bi nevi sebepler)
    -Dünya; Benim güneşin etrafında dönmem gerek hem de eğimli olarak; Hem güneşi göreyim hem mevsimler olsun (Tesadüf ??)
    -Güneş; Ben sabit durmalıyım. 2cm yaklaşırsam ne dünya kalır ne de içindekiler. (Tesadüf??)
    -Ay; Güneşten aldığım ışığı dünyaya yansıtmalıyım fener gibi.
    -Su; Hem gıda olmalıyım hem naif bedenimde binlerce ton gemileri kaldırmalıyım (Suyun kaldırma kuvveti)
    -Hava ; Hem nefes olmalıyım Hem sesi hem ışığı iletmeliyim. Gram kadar ağırlığım yok ama tonlarca uçağın uçmasını sağlamalıyım ( Hava basıncı)
    -Yeryüzü; Üzerimdekileri çekmeliyimki buhar gibi uçup gitmesinler (Yerçekimi)
    Vs ; Ben de şu prensipte çalışmalıyım ki şöyle olsun
    Vs ; Hepimiz bir arada uyum içinde çalışmalıyız (Tesadüf..???)
    Akılsız, şuursuz ve irade sahibi olmayan varlıklar böyle diyemeyeceğine ve bu kadar muhteşem bir tasarım ve ahenk olağanüstü bir akıl, irade ve ilim gerektirdiğine göre onları bu şekilde
    belli prensiplerle çalıştıran ve insanlığın hizmetine sunan, tesadüfler değil herşeyi nihayetsiz kudretiyle çekip çeviren yüce Allahtır deriz. Hem sebep ve sonuç dahi bir bütün olarak ele aldığımızda bir 'oluş'tur Bu oluşu olduran kimdir öyleyse? Fail kimdir?
    Evrimle ilgili iki temel konu vardır.
     Evrimciler (hepsi değilse de) bir yaratıcıyı kabul etmezler.2. Evrimciler evrimi, canlıların birbirinden tesadüfen meydana geldiği şeklinde kabul ederler
    Sonra canlılar ile ilgili şu örnek, yaradılışı mantıken ispat ve izah eder.(Kısaltılmış alınt)
    Bir karınca nasıl oluştu desek: 4 ihtimal akla gelir;
    1- Kendi kendine oldu
    2- Sebepler yapmıştır,
    3- Tabiat yapmıştır
    4- Sonsuz İlim, irade ve kudret sahibi bir yaratıcının eseridir.
    -Kendi kendine olmak;
    Bu karınca kendisi mevcut olacak ki kendisini yapsın. Kendisi mevcut olmayan bu karınca, kendisini yokluk âleminden nasıl bu varlık âlemine çıkaracaktır?Bırakın karıncayı, siz kendinizi anne karnında bir hücreden başlayarak bebek haline kendiniz mi getirdiniz?Böyle bir hurafe ve akıl dışı olan bir şey nasıl kabul edilir? Demek ki Allah’a inanmayan evrimciler böyle hurafe şeylere inanıyorlar.
    -Sebepler yapmıştır;
    Karıncayı meydana getiren sebepler; başta sodyum, potasyum, karbon, hidrojen ve oksijen gibi elementler, karıncanın annesi ve babası gibi varlıklar, hava, su ve güneş gibi cansızlardır.Şimdi bunların hangisinde karıncayı elementlerden yapıp ondan sonra ona hayat verebilir?Karıncada son derece ölçülü ve belirli elementler belirli oranlarda bir araya getirilmiş ve sonra ona hayat verilmiştir. Karıncayı bir tarafa bırakalım. İnsana gelelim. Mesela insanı bu sebeplerden annesi mi yaptı? Kulağını, gözünü ve ağzını yapıp yerine takıp sonra ona hayatı kim verdi? Hâlbuki anne akıllı ve şuurlu iken bunu yapamadığı halde karınca yumurtadaki yavruyu nasıl yapacak?
    -Tabiat yapmıştır;
    Tabiat denen şey; canlı ve cansız varlıkların tamamıdır. Cansız varlıklar; hava, su, toprak, deniz ve güneş gibi varlıklardır. Karıncada hayat vardır, ağzına göre mide, mideye göre rızkını verebilecek ilim irade ve hayat sahibi birisi olması gerekir.Bu cansız varlıklar bunlardan noksan oldukları için onların yapması imkânsızdır.Canlı varlıklar da üçe ayrılır: Bitkiler, hayvanlar ve insanlar. Bunların içerisinde en akıllı ve şuurlu olan insandır. Bu karıncayı yapsa yapsa insan yapabilir. Hâlbuki onun da yaptığı karınca ya plastikten veya kâğıttandır. Hayat sahibi bir karıncayı insanın yapması mümkün değildir.
    O halde bu karıncayı sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi Allah’ın yaptığı anlaşılır. İlim, akıl, mantık ve fen bize bunu gösteriyor.2. Evrimciler evrimi, canlıların birbirinden tesadüfen meydana geldiği şeklinde kabul ederler.Her bir canlı türü ayrı yaratılmıştır. Koyunlar koyun olarak, atlar da at olarak, tavuklar da tavuk olarak yaratılmıştır. İlim ve fen bunu söylemektedir.Evrimcilerin, canlıların silsile halinde birbirinden meydana geldiği iddiasının ilmi bir dayanağı yoktur.

    Son olarak ünlü bilim adamının sözleriyle bitirelim.
    'İlimsiz din topal, dinsiz ilim kördür.'
    Albert Einstein
    'Kâinatın Yaratıcısına olan inanç, ilmi araştırmanın en kuvvetli ve en asîl muharrik gücüdür'
    Albert Einstein
    Düzenleme: Yazının uzunluğu sebebiyle kısmen kısaltıldı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 575m -- 12 Ekim 2018; 0:33:53 >




  • Darwin'e ve Einstein'a dair yazdığınız şeyler külliyen yanlış.

    Evrimi de hiç anlamamışsınız.
  • Ülkemi gördüm sanki :)

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • resdent R kullanıcısına yanıt
    Sen insanla maymunu vs hayvanı bir tutuyor isen, sana da başarılar.



    Allah insanı bunlardan üstün yaratmıştır. Burada bir aşağılama yok, tespit var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • redbul_540 kullanıcısına yanıt
    Nasıl olduğunu aç oku.



    Maymun dan mi geldiniz yoksa

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Evrim vardır hiç kimse inkar edemez ben evrime kesinlikle inanıyorum lakin şuna da inanıyorum evrimi yaratan da "Allah" tır

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ERG81 E kullanıcısına yanıt
    Bana bı tane daha Kur'an ı Kerim yazsana.



    Değil sen feristaginiz gelse, ( mı bu sana kalmış, ister ustadiniz Darwin, istersen yukarıda resimde paylaştığım 'ataniz' yazsın) milyonlarca insanın koşulsuz, kabul ettiği, hayatının her alanında uyguladığı, inandığı , uğruna savaşlar verilen bir kitap yaz ve bu kitap hayatın her alanını kapsasin.



    Boş boş yazıp ''BİZ GERÇEKLERİ YAZIYORUZ YEEEAAAAAAAA'' diye millete palavra sıkmayın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: vollkan59

    Nasıl olduğunu aç oku.



    Maymun dan mi geldiniz yoksa
    Işığı bile karartacak kadar karanlıksın. Umutsuz vakasın.
  • redbul_540 kullanıcısına yanıt




    Güle güle

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Milyonlarca yıl bekleyip gözlem yapan arkadaşlar var ve hepsi bilimci.



    10 dakikada suda beklese ölecek adam milyonlarca yıl öncesine sallıyor.



    Milyonlarca yıl zamanda evrim olsaydı her kazma vurduğumuz yerden ara fosil çıkması lazımdı. Sonuçta zamanla evrilmiş ya yersen!



    Bundan 200 yıl sonra yaşayan insanlar bugünün bilim dünyası ile dalga geçecekler. Nasıl bundan 200 yıl önce bilimin seviyesi ve insanların teoleri komik geliyorsa aynı öyle.



    Sürekli değişken olan bir olgunun kendi zaman dilimine geleni mutlak doğru olarak görmek cehaletin dibidir.



    Ayrıca bilim dünyası bu rastlantı saçmalığını reddeder ve mükemmel tasarımdan bahseder. Belgeselde izlemiyor bu kesim galiba

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • vollkan59 kullanıcısına yanıt
    Oy kıyamam sana ya, körü körüne çocukken üç beş ezberletilmiş dua ile çıktığın inanç yolculuğunda bünye kabullenemiyor ya yalan çıkarsa düşüncesini



    Sinirlenme hemen, henüz yeni ısınıyoruz. Bir şeye inanıyorsan inanmak istiyorsan araştıracaksın. Körü körüne “bunca insan inanıyorsa vardır birşey” demeyeceksin.



    Bak mezarlıklar 3000 yıl önce putlara tapan ve doğruluğu tartışılamaz diyen ve günümüzde alay edilenlerle dolu. Emin ol onlarda putlarını senin gibi sıkı sıkıya koruyorlardı.



    Sorgula, araştır, mantığını kullan, kanıt ara. Aralardada gülümse bu kadar stres yapma



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ERG81 -- 11 Ekim 2018; 7:26:5 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 575m

    Bazı soru işaretlerine kendimce yol bulmaya çalışacağım. Normalde bu tür konular sarpa sardığı için girmezdim.Olaya ister bilimsel, ister mantık ister inanç faktörüyle bakın ben kendimce doğru olanı yazmaya çalışacağım. Kimseye de sen buna inanıyorsun vay ateist bilmem ne diyecek değilim. Bazı arkadaşlar çağdışı vs bildiğimiz kavramlarla ithamda bulunabilir.
    Onları da kendi düşünceleriyle başbaşa bırakıyorum.
    Bazı tenkitler olmuş bu tenkitleri bi parça inceleyelim. Bişeyin değişmesi o şeyin tamamen farklı bişey olduğu anlamına gelmez. Virüs seneden seneye değişiyor deniyor. Bu şey grip virüsü ise yine grip virüsüdür.Yani sonuçta yine grip edecek, kanser etmeyecek. Evrim değil olsa olsa tekamül(olgunlaşma) etmiştir.Ben de geçen sene daha genç gösteriyodum tersine evrildim demek:(
    Soğukta titrersin. Aşı olur bağışıklık kazanırsın. Bunlar vücudun savunma mekanizmasıdır..Orjinalinde olan özellikleri değiştiremezsin.Değiştiği anda fayda değil zarar görülür.(Mutasyon) Aşırı radyasyona maruz kalarak kanser olmak gibi.Şimdiye dek sağlıklı ve normal uzuvlarıyla doğup bu fazlalıkmış abi kenara koydum diyen yoktur. Doğa da bunu sizin adınıza yapmaz, yapamaz.

    Teoriye gelecek olursak;
    Öncelikle eser sahibini çok kısa tanıyalım. Teorinin sahibi ünlü ingiliz biyolog diye geçer kaynaklarda. Ancak derinlemesine araştırırsanız biyoloji mezunu olmadığını asıl ihtisasını teoloji (Tanrı Bilim yada bizdeki adıyla İlahiyat) alanında olduğunu görürsünüz. Ne doktorluğu vardır ne profesörlüğü. Bilimsel olarak nitelenen Evrim Teorisi dışında bilinen bir çalışması da yoktur.( Araştırdım bulamadım) Eserlerinde pek çok varsayım sıralanmış, bu varsayımlara da kişisel deneyimlerinden yola çıkmıştır. Eserlerinde genel olarak hakim fikir, yaratılmışlığın olmadığına kısaca yaratıcının olmadığına dairdir. 'Türlerin kökeni' adlı kitabının daha giriş bölümünde şunları yazmıştır ''Türlerin kökenine gelince, organik varlıkların karşılıklı hısımlıklarını, embriyolojik
    yakınlıklarını, coğrafi dağılımlarını, yerbilimsel ardışımlarını (succession) ve bu türlü olguları enine
    boyuna düşünen bir doğa bilgini, türlerin başlıbaşlarına yaratılmış olmadığı, tersine, çeşitler gibi
    onların da başka türlerden türemiş olduğu sonucuna varmak zorundadır.'
    Yazar kitabın başında peşinen yaratılış olmadığını varsayarak konuya girmiştir.
    Kitabın Son kısmında türlerin birbirine evrimleştiğine dair düşüncesinin -ara geçiş formu- handikapını itiraf etmiştir.
    'SAYISIZ ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün SAYILAMAYACAK KADAR ÇOK KATMANINDA gömülü olarak bulamıyoruz?.. Niçin HER JEOLOJİK YAPI VE HER TABAKA böyle bağlantılarla dolu değil'
    Hani 1000lerce yıl hafif ama sürekli değişimlerle başka türlere dönüyorduk. Sayısız ara fosil olması lazımdı ama bulamıyoruz diyo kısaca. Yani kendisi de kanıt bulamıyor. 1000lerce yıldır evrilsek aramızda ciddi farklılıklar olmalıydı. Mesela ki gözün başka türlü kulağın başka türlü olmalıydı. Aramızda ara geçiş formunda niteleyebileceğimiz farklı insansı varlıklar olmalıydı. Bugün sağlıklı olarak kuzey kutbunda doğan da afrikada doğan da yine göz kulak burun yerli yerinde bildiğimiz şeklindedir. Ten rengi boy vs genetik özelliklerdir. İnsan yine insandır. Başka bir tür olmamıştır.

    Özellikle, Allaha inanıyorum ama evrim teorisine yabancı değilim diyen arkadaşlarım için yazıyorum. Bilim ayrı din ayrı yada bunlar birbirine zıt diyenler için de ayrıca.. Allah kainatı ve içindekileri yarattıktan sonra kanunlarını da koymuştur. 'Doğa kanunları' dediğimiz şey ( fizik-kimya-biyoloji vs) Zaten yaratıcının koyduğu kanunlardır.( bi nevi sebepler)
    -Dünya; Benim güneşin etrafında dönmem gerek hem de eğimli olarak; Hem güneşi göreyim hem mevsimler olsun (Tesadüf ??)
    -Güneş; Ben sabit durmalıyım. 2cm yaklaşırsam ne dünya kalır ne de içindekiler. (Tesadüf??)
    -Ay; Güneşten aldığım ışığı dünyaya yansıtmalıyım fener gibi.
    -Su; Hem gıda olmalıyım hem naif bedenimde binlerce ton gemileri kaldırmalıyım (Suyun kaldırma kuvveti)
    -Hava ; Hem nefes olmalıyım Hem sesi hem ışığı iletmeliyim. Gram kadar ağırlığım yok ama tonlarca uçağın uçmasını sağlamalıyım ( Hava basıncı)
    -Yeryüzü; Üzerimdekileri çekmeliyimki buhar gibi uçup gitmesinler (Yerçekimi)
    Vs ; Ben de şu prensipte çalışmalıyım ki şöyle olsun
    Vs ; Hepimiz bir arada uyum içinde çalışmalıyız (Tesadüf..???)
    Akılsız, şuursuz ve irade sahibi olmayan varlıklar böyle diyemeyeceğine ve bu kadar muhteşem bir tasarım ve ahenk olağanüstü bir akıl, irade ve ilim gerektirdiğine göre onları bu şekilde
    belli prensiplerle çalıştıran ve insanlığın hizmetine sunan, tesadüfler değil herşeyi nihayetsiz kudretiyle çekip çeviren yüce Allahtır deriz. Hem sebep ve sonuç dahi bir bütün olarak ele aldığımızda bir 'oluş'tur Bu oluşu olduran kimdir öyleyse? Fail kimdir?
    Evrimle ilgili iki temel konu vardır.
     Evrimciler (hepsi değilse de) bir yaratıcıyı kabul etmezler.2. Evrimciler evrimi, canlıların birbirinden tesadüfen meydana geldiği şeklinde kabul ederler
    Sonra canlılar ile ilgili şu örnek, yaradılışı mantıken ispat ve izah eder.(Kısaltılmış alınt)
    Bir karınca nasıl oluştu desek: 4 ihtimal akla gelir;
    1- Kendi kendine oldu
    2- Sebepler yapmıştır,
    3- Tabiat yapmıştır
    4- Sonsuz İlim, irade ve kudret sahibi bir yaratıcının eseridir.
    -Kendi kendine olmak;
    Bu karınca kendisi mevcut olacak ki kendisini yapsın. Kendisi mevcut olmayan bu karınca, kendisini yokluk âleminden nasıl bu varlık âlemine çıkaracaktır?Bırakın karıncayı, siz kendinizi anne karnında bir hücreden başlayarak bebek haline kendiniz mi getirdiniz?Böyle bir hurafe ve akıl dışı olan bir şey nasıl kabul edilir? Demek ki Allah’a inanmayan evrimciler böyle hurafe şeylere inanıyorlar.
    -Sebepler yapmıştır;
    Karıncayı meydana getiren sebepler; başta sodyum, potasyum, karbon, hidrojen ve oksijen gibi elementler, karıncanın annesi ve babası gibi varlıklar, hava, su ve güneş gibi cansızlardır.Şimdi bunların hangisinde karıncayı elementlerden yapıp ondan sonra ona hayat verebilir?Karıncada son derece ölçülü ve belirli elementler belirli oranlarda bir araya getirilmiş ve sonra ona hayat verilmiştir. Karıncayı bir tarafa bırakalım. İnsana gelelim. Mesela insanı bu sebeplerden annesi mi yaptı? Kulağını, gözünü ve ağzını yapıp yerine takıp sonra ona hayatı kim verdi? Hâlbuki anne akıllı ve şuurlu iken bunu yapamadığı halde karınca yumurtadaki yavruyu nasıl yapacak?
    -Tabiat yapmıştır;
    Tabiat denen şey; canlı ve cansız varlıkların tamamıdır. Cansız varlıklar; hava, su, toprak, deniz ve güneş gibi varlıklardır. Karıncada hayat vardır, ağzına göre mide, mideye göre rızkını verebilecek ilim irade ve hayat sahibi birisi olması gerekir.Bu cansız varlıklar bunlardan noksan oldukları için onların yapması imkânsızdır.Canlı varlıklar da üçe ayrılır: Bitkiler, hayvanlar ve insanlar. Bunların içerisinde en akıllı ve şuurlu olan insandır. Bu karıncayı yapsa yapsa insan yapabilir. Hâlbuki onun da yaptığı karınca ya plastikten veya kâğıttandır. Hayat sahibi bir karıncayı insanın yapması mümkün değildir.
    O halde bu karıncayı sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi Allah’ın yaptığı anlaşılır. İlim, akıl, mantık ve fen bize bunu gösteriyor.2. Evrimciler evrimi, canlıların birbirinden tesadüfen meydana geldiği şeklinde kabul ederler.Her bir canlı türü ayrı yaratılmıştır. Koyunlar koyun olarak, atlar da at olarak, tavuklar da tavuk olarak yaratılmıştır. İlim ve fen bunu söylemektedir.Evrimcilerin, canlıların silsile halinde birbirinden meydana geldiği iddiasının ilmi bir dayanağı yoktur.

    Son olarak ünlü bilim adamının sözleriyle bitirelim.
    'İlimsiz din topal, dinsiz ilim kördür.'
    Albert Einstein
    'Kâinatın Yaratıcısına olan inanç, ilmi araştırmanın en kuvvetli ve en asîl muharrik gücüdür'
    Albert Einstein
    Düzenleme: Yazının uzunluğu sebebiyle kısmen kısaltıldı.
    Söyleyecek başka bir şey yok...
    Allah yok demenin diğer adıdır evrim. Yaratıcı olmadığını ispatlamaya çalışmanın acizliğidir.

    Aklıma şu geldi birden...
    Bir dinozor fosili pat diye topraktan çıksa başlasa konuşmaya:

    -Evrimci arkadaşlara sesleniyorum. Evrim yoktur. Biz milyonlarca yıl önce aha böyle doğduk böylede öldük. Bizden sonra ki canlılar nasıl oldu bilmem ama biz öyle evrilip bükülmedik. Neysek oyduk...!

    Alacağı cevap şu olurdu kesin:
    -Ya sen bizden daha mı iyi bileceksin cahil yobaz..!!! Git biraz oku, araştır...!




  • Fazla söze gerek yok, Şengör çok iyi anlatıyor, cahil kalmak istemeyen izler, okur, araştırır.



    https://www.youtube.com/watch?v=LO90FpCRoCk




  • ERG81 E kullanıcısına yanıt


    Cevap ver cevap, bırak alengiri, dolanbaçı

    Süslü lafları sen enttellere anlat.
  • 
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.