Şimdi Ara

27 yıl önce Türkiye’nin deprem riski yüksek fayları açıklanmıştı: Harita neler anlatıyor?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
1
Favori
1.258
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 27 yıl önce Türkiye’nin deprem riski yüksek fayları açıklanmıştı: Harita neler anlatıyor?
    6 Şubat tarihinde Türkiye’nin 13.5 milyonluk nüfusunu içeren ve 10 ilini etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler geri alınamaz hasarlara neden oldu. Türkiye ve dünya tüm kaynaklarını deprem bölgesine çevirmiş durumda.



    Yaşanan bu deprem felaketi beraberinde sorulması gereken soruları da gündeme taşıdı. Zira Türkiye, daha doğrusu bilim insanlarımız on yıllardır bu gölgede deprem olacağını söylüyordu. 1996 yılında, bundan 27 yıl önce yayınlanan 'Türkiye'nin olası sismik boşluk haritası’ ve onun yazarları Ramazan Demirtaş ve Rüçhan Yılmaz bizleri aslında uyarmıştı.



    Elbette bilim insanları bizleri sadece 1996 yılında uyarmadı, o tarihten günümüze kadar Türkiye’nin önde gelen bilim insanları Türkiye’nin deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerini defalarca kez söylemişti. Kahramanmaraş’ta yaşadığımız yıkıcı deprem de bu söylemlerde işaret edilen bölgelerden birisi.



    27 yıl önce Türkiye’nin deprem riski yüksek fayları açıklanmıştı: Harita neler anlatıyor?
    Türkiye'nin sismik boşluk haritasına geçmeden önce bazı bilgileri önden vermemiz gerekiyor. Yer bilimciler, yapmış oldukları çalışma sonucunda uzunca bir süre hareketsiz kalan faylarda deprem riskinin daha yüksek olduğunu keşfetti. Hareketsiz kalan, sismik aktivite üretmeyen bölgeler ise “sismik boşluk” olarak adlandırıldı.



    Ayrıca Bkz.Animasyonlu uydu görüntüleriyle depremdeki 4 metrelik hareket



    Bilimsel veriler, levhanın yapısı, stresin büyüklüğü gibi basit matematiksel işlemlerin sonucunda bir bölgenin, daha doğrusu fayın ne kadar büyüklükte bir deprem üreteceği büyük bir doğruluk payıyla saptanabiliyor. Saptanamayan tek şey ise depremin ne zaman olacağıdır. Bu bağlamda, Kahramanmaraş’ta olması beklenen depremin boyutu zaten yer bilimciler tarafından biliniyordu ve kamuoyu ile paylaşılıyordu.



    Peki Türkiye'nin sismik boşluk haritası nedir?



    27 yıl önce Türkiye’nin deprem riski yüksek fayları açıklanmıştı: Harita neler anlatıyor?
    Jeoloji Mühendisi Ramazan Demirtaş ve Rüçhan Yılmaz tarafından 1996 yılında yayınlanan ‘Türkiye'nin Sismotektoniği’ adlı çalışmada Türkiye’nin sismik boşlukları yani deprem riski yüksek bölgeleri faylara göre dağıtılmıştı.



    Yapılan çalışmada şu ifadeler dikkat çekiyor:



    “Doğu Anadolu fayı, yüzyılımızda ve önceki yüzyıl içerisinde olduğu gibi sismik olarak oldukça suskun bir dönem geçirmektedir. Bu faydaki sismik boşlukların dağılımları, muhtemelen Kuzey Anadolu Fayı’ndaki 1939-1967 deprem serisine benzer bir deprem serisinin önümüzdeki yüzyıl içerisinde oluşabileceğini göstermektedir. Bu fayın kısa bir süre içerisinde tamamen kırılmasına neden olabilecek 1939 Erzincan depremine benzer bir büyük deprem tetikleme rolü üstlenebilir.” Çalışmada Doğu Anadolu fayının bu işaret edilen kısımlarında çalışmaların yoğunlaştırılması, deprem tehlikesinin belirlenmesi ve zararların ez aza indirilmesi için önlemlerin alınması vurgulanıyor.



    27 yıl önce Türkiye’nin deprem riski yüksek fayları açıklanmıştı: Harita neler anlatıyor?
    Dr. Demirtaş, yapmış olduğu çalışmanın tekrar gündeme gelmesinin ardından Twitter hesabı aracılığıyla 1996 yılında günümüze uzanan, işaret ettiği bölgelerde meydana gelen depremlere de dikkat çekti. Dr. Demirtaş, ayrıca haritanın güncel 2023 versiyonunu ve beklenen depremleri de gösterdi. Yukarıdaki görselden de görüleceği üzere Kuzey Anadolu Fayı'nın geçtiği Marmara'da 1766'dan beri deprem olmadı ve burası riskli bir bölge. Aynı şekilde Erzincan Çayılı - Erzurum Askale bölgesinde risk teşkil ediyor. Aşağıdaki depremler ise çalışmanın yayınlandığından sonra yaşanan depremler.




    • 1998 Ceyhan depremi (6.3)

    • 2000 Akşehir depremi (6.0)

    • 2002 Eber-Çay depremi (6.2 ve 6.0)

    • 2011 Van depremi (7.2)

    • 2017 Gökova depremi (6.6)

    • 2020 Doğanyol depremi (6.8)

    • 2023 Pazarcık depremi (7.7)



    Türkiye, Geç Tersiyer döneminde birleşmiş kıtasal parçalardan oluşmuş genç bir kara parçası. Türkiye aynı zamanda özellikle Ege olmak üzere en aktif deprem bölgelerine sahip. Dolayısıyla depremler Türkiye’nin bir parçası. Kurulacak şehirler, inşa edilecek binalar bu gerçek göz önüne alınarak yapılmalı. Türkiye’nin deprem gerçeğini ve risklerini anlatan, araştıran ve projeler üreten bilim insanları daha fazla dinlenmeli. Nitekim Demirtaş ve Yılmaz’ın yapmış olduğu bu çalışma yer bilimcilerin söylemiş olduğu uyarılardan yalnızca biri.




    Kaynak:http://www.yerdurumu.org/makaleler/documents/turkiye%20sismotektonik%20incelemesi.asp
    Kaynak:https://twitter.com/Paleosismolog/status/1623415909569159169







  • Bilime ve bilim insanına kulak vermeyen bir milletiz maalesef. 1 ay boyunca tüm akademisyenleri ve uzmanları tanıyacağız ve izleyeceğiz. Sonra normale dönüp menfaatimizin ve rantımızın peşinden koşmaya devam edeceğiz. Ta ki bir sonraki depreme kadar :(

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • rakanishu R kullanıcısına yanıt
    Harika bir yorum

  • Bilimle kanlı bıçaklı olan hiçbir ülke gelişemez. Tüm acıları da çekmek zorunda.

  • Deprem için gönderilen yardım kolilerinde gıda malzemesi az çıkıyormuş.

    Tüm yakınlarınıza kuru gıdaya ağırlık vermelerini söyleyin lütfen.

    Bu yazıyı direk kopyalayıp yapıştırabilirsiniz.

    Ayrıca yardım toplama noktalarında tüm koliler açılıp kontrol edilip tekrar kapatılmak zorunda kalındığı için süre uzuyor.

    Fikir olarak ''Ramazan yardım kolisi'' tarzında kolileme yapılıp ve üstüne de açıklama yazılıp gönderebilirlerse yardımın ihtiyaç sahibine ulaşması çok daha hızlı olur.

    Allah yardım severlerden razı olsun.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.