Şimdi Ara

11'İNCİ KOMD.TUG. SÖKE K.YRD.LIĞI/AYDIN SÖKE (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
137
Cevap
4
Favori
55.843
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 30 martta bedelli aydın sökeye bende geleceğim hocam
  • Benim de sevk tarihim 30 Mart 2019 . Ordu' dan geleceğim. Deneyim ve birlik ile ilgili bilgilerinizi paylaşabilir misiniz? Whatsap grubuna nasıl dahil olabilirim?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • erdinc16 E kullanıcısına yanıt
    Sevk tarihim 30 mart 2019. Acaba whatsap grubuna üye misiniz? Üye iseniz ben de nasıl dahil olabilirim?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • eomer05 kullanıcısına yanıt
    11.komanda tugayı söke komutan yardımcılığı olarak geçiyor. telefon konusunda bir bilgim yok artık içeri sokması bize kalmış bende o tarihte teslim olcam :)
  • Tekrar selamlar arkadaşlar, dediğim gibi kötü muameleye maruz kalmadık. Fiziksel ortam zorladı bizi, koğuşlar 80 kişiydi, yemekhanede uzun süre kuyruk bekledik. Ben 6 kilo verdim. Yer olarak burada belirtmek sakıncalı olur. Söke'ye gittiğinizde sorarsanız gösterirler. Orada size genel kamuflajla birlikte 2şer adet çorap, don, atlet ve havlu verilecek. Yanınızda bolca ıslak mendil ve selpak bulundurun. Komutanlara saygısızlık yapmayın. Duş olarak her takım sırayla bir gün gidiyor. Koğuşlarla duş alınan yer arası bir kaç yüz metre yol var. Söke'nin rüzgarını bilen bilir o nedenle duşa gidiş gelişlerde dikkat edin. Aklıma gelenler bu kadar, ara ara girip bakıyorum sayfaya, tekrar baktığımda gene cevaplarım.
  • androit telefon görsem sıkıntı oluyormu
  • Merhaba arkdaşlar 30 mart aydın söke için wp grubu oluşturuldu mu?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 107e5 1 kullanıcısına yanıt
    Daha dün ayrıldım Söke'den arkadaşlar. Daha önce giden arkadaşın yazdıklarıyla ilgili güncellemeler yapılmış. Bir de ben eklemeler yapacağım.

    Öncelikle girişte alfabetik isim sırasına göre size bir numara verilecek. Daha sonra içtimalar için sizi 1-110 arası 1. takım, 111-220 arası 2. takım, 221-370 arası 3. takım olacak şekilde 3 takıma ayırıyorlar ama bu sıralarda alfabetik sıra olmuyor. Yemek saatlerini de düzenlediler. Atıyorum öğlen yemeği için ilk takım 12.00'de giriyor. 2. takım 12.15'te, 3. takım da 12.30'da içtimaya katılıyor ve yemeğe ilk giren takım her gün değişiyor. Saatlerce ayakta beklemedik böylelikle.

    Duşlarda da ilk 160 kişi pazartesi-perşembe, 161-320 arası salı-cuma, 321-370 arası da çarşamba-cumartesi gidiyor. Bunların dışında pazar günü akşam 7-9 arası genel duş var, herkes gidebiliyor ama genelde çok duyulmamış olduğu için boş oluyor. Normalde 11 dakikanız var soyunma ve banyo için ama pazar günü serbest oluyor. Uyaran olmadı bizi çıkın artık diye.

    1i tost ocağı olmak üzere 3 kantin var. Tost ocağı ve kantinlerin biri Koğuşların olduğu binanın altında, diğeri biraz daha yukarıda ve bilardo, langırt ve ps3 var. Aynı zamanda trileçe, puding, ekler, yaş pasta vs de satılıyor yukarıdaki kantinde. Bunların dışında fırın ve subay garnizonu var. Akşam yemeği için içtima alındıktan sonra yemeyen ayrılsın dediklerinde gidip oradan kıymalı pide, hamburger, köfte ekmek, sucuk ekmek vs de yiyebilirsiniz. Sigara içenler için de yazayım. Marketten alabildiğiniz her sigara YOK. Camel Winston grubu sigaraların neredeyse tamamı var, Monte Carlo ve Kent vardı yanlış hatırlamıyorsam ama Marlboro ve Parliament grubu sigaralar yok. Yanınızda götürmeniz daha iyi olur. En kötü çarşı iznine çıkan çavuşlarınız yardımcı olacaktır.

    Tuvaletlerin tamamı ALATURKA.

    Gidince hasta olacaksınız ve dönene kadar azalıp artacak ama geçmeyecek çünkü koğuşu ne kadar havalandırsanız da 80 kişi olacaksınız. Uyurken 1 kişi hapşırsa etrafındaki 8 kişi o mikrobu kapıyor. Pazartesi - perşembe günleri dışarıdan aile hekimi geliyor. İçtimada duyuru yapıyorlar ve sizi toplayıp götürüyorlar. Duruma göre hastaneye sevk edebiliyor. 2 gün rapor alma hakkınız var. 2 günden fazla alırsanız askerliğiniz uzar.

    Genel olarak rahat askerlik yapacaksınız. Canınızı sıkmayın hiç.. Çıkışta da bir çöp şiş yiyin, kendinize gelin :) Şimdilik aklına gelenler bu kadar, sormak istediğiniz bir şey varsa özel mesaj atabilirsiniz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • eomer05 kullanıcısına yanıt
    Merhaba 09/03/2019 14-B tarihinde teslim. bu tarihde gidenler iletişime geçmemizde fayda var.
  • 20 Nisan 19/B gideceğim Tugay. Bu tarihte gidecek var ise mesaj atabilir, tanışırız.

    Aklıma takılan birşey var, saat kaçta terhis oldunuz?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi WSUS -- 1 Mart 2019; 10:16:17 >
  • Arkadaşlar 30 mart için sevk tarihi değişti diye son dakika geçti yeni sevk bitiş 3 Nisan yazıyor bilginize

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • PainOfChaos P kullanıcısına yanıt
    Merhaba , akıllı telefon sokma şansımız var mı girişlerde yapılan aramalarda vs ne kadar duyarlı davranıyorlar :)))

    - 22.04.19 sevk tarihi bu tarihlerde gelen var mı ?
  • Birde giden arkadaşlar saat kaçta teslim oldunuz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • unRayo kullanıcısına yanıt
    Ayni tarihiz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • PainOfChaos P kullanıcısına yanıt
    Süpersin hocam, inanılmaz rahatladım, ben geçimli, kavgayı gürültüyü sevmeyen bir insanım, etrafımdan duyduklarım hiç hoş şeyler değildi fakat ağustos sonu gideceğim birlikle ilgili bu yazdıkların içimi rahatlattı :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 8 Mart'ta terhis oldum buradan. Gözlemlerimi yaşadıklarımı uzun uzun yazmak istiyorum. Fırsat buldukça eklemeler yapacağım.

    Giriş - Teslim Olma
    Her birinize katılış tarihiniz verilecek. Bu katılış tarihinizde saat 24.00'a dek birliğinize teslim olabilirsiniz. Teklifim öyle geç saatlere bırakmamanız yönünde. Eğer özel bir durumunuz varsa/olursa bu bilgi bir kenarda dursun.

    Olur da kimliğinizi (ya da kimlik yerine geçecek belgelerinizi) kaybederseniz, direkt nüfus müdürlüğüne giderek durumunuzu anlatın, alabildiğiniz tüm belgeleri alın ve nizamiyeye öyle gelin. (Bu durumu yaşayan bir arkadaşımız olmuştu.)

    Nizamiye'den telefon geçirme şansınız var, ama geçirmeyin be kardeşim. 3 haftada bir şey kaybetmezsiniz. Başka dengeler var ve o dengeleri korumak sebebiyle içeride akıllı telefon istemiyorlar, azıcık saygı duyun. (Bu saygı konusuna sık sık vurgu yapacağım, çünkü insanların ne kadar aptal, ahmak, saygısız olabilecekleri ile ilgili tüm standartlarım değişti 18 günde.) Aranacaksınız, bu konuya hazır olun.

    Kayıt Kabul İşlemleri (Yaklaşık 3 Gün)
    Nizamiye'den geçtikten ve sakıncalı malzemeleriniz elinizden alındıktan sonra, kayıt kabul için yönlendirileceksiniz. Bu işlem uzun sürüyor. 17.00'a dek devam ediyor. İşlemleriniz tamamlanamazsa ertesi güne kalıyorsunuz. Bu işlemlerin celpteki herkes için tamamlanması 3 günü bulabiliyor. Bu 3 gün boyunca deyimi yerindeyse sadece oturacaksınız. Kötü tarafı, içtima alanında yerde, güneş altında oturacaksınız. Havaların ısındığı bu günlerde bu durum gittikçe daha büyük bir eziyete dönüşecektir diye düşünüyorum.

    Ardından giyindirmeye gönderileceksiniz. Mont, gömlek, pantolon, palaska, 1 adet bere, 2 adet don, 2 adet fanila, 2 adet çorap, 1 adet orta boy havlu ve bot alacaksınız. Bunların üzerinize tam oturmasına özen gösterin. Özellikle bere ve mont. Bere kafanızdan küçük olursa ya da çok büyük olursa kötü görünüyor. Geçiyor tabi günler ama, üniformanızın üzerinizde güzel görünmesi size de başka bir güven ve duruş kazandıracaktır. Görevli askere biraz ısrar etmeniz gerekebilir, şansınızı deneyin.

    Bot konusunda net bir şey söylemek mümkün değil. 41-42 civarı giyiyorum normalde, 43 aldım. Biraz sıkıntı yaşadım. Ayakkabı tabanı kullanarak çözdüm. Ama bu botların ayağınızı çok tuhaf yerlerinden vuracağına emin olabilirsiniz. Bu sebeple mutlaka yanınızda 2-3 adet vatka bulundurun. Botların bağlanması bir eziyet.
    Ben https://www.askerimalzeme.net/urun/bot-fermuari buna benzer bir şeye denk gelmiş ve almıştım. İşimi kolaylaştırdı. Ama bu ürün pamuklu derimsi aptal bir malzemeden imal edilmişti ilk haftanın sonunda o ipliğin geçtiği delikler kopmaya başlamıştı. 2. haftanın sonunda söküp atmak zorunda kaldım. Bundan alırsanız mutlaka görerek ve kaliteli, sağlam bir malzemeden yapılanını seçin. Tabi öyle bir şey varsa/bulabilirseniz.

    Botlarınızı temiz tutun. 2 güne bir boyayın. Kendinizi daha iyi hissedersiniz.

    İlaç - Hastalık
    İçeriye hap, şurup benzeri ilaçlar almıyorlar. Kremlerde/tüplü ilaçlarda sorun çıkmıyor. Ama kremlerin kutuda olanlarından uzak durun, bazen içinde başka bir yabancı ürün olabileceği şüphesiyle el koyabiliyorlar. Haplarınıza el koyup akşam revirden alabileceğinizi söyleyecekler. Nizamiyeden revire gidene dek o ilaçlarınızın bir kısmı kaybolacak ve bununla ilgili bir sorumlu bulamayacaksınız. Kendimce önerebileceğim çözüm şu olabilir: Teslim ettiğiniz ilaçların adedini yazdırın. Örneğin: "20 tablet Apranax Fort teslim ettim." gibi. Bunu oradaki görevli askere yazdırın ve imzalatın.

    Pazartesi ve Perşembe öğlene dek dışarıdan doktor geliyor. Sorumluluk almaktan imtina ediyor ve en basit durumları bile hastaneye sevk edebiliyor. Herhangi bir sebepten 2 günden fazla istirahat alırsanız, askerliğiniz uzuyor. Sevk edildiğiniz hastanede 4 gün istirahat raporu verilirse, o rapor mecburen uygulanıyor ve askerliğiniz 2 gün uzuyor. 5 gün istirahat raporu verilirse 3 gün uzuyor. (2+x raporda askerliğiniz x kadar uzuyor yani). Doktorun size verdiği ilaçları aynı gün akşam 19.30'da revirden alıyorsunuz ama tümünü değil. Bir kısmını size veriyorlar, geri kalanı başka askerlere verilmek ve sizin intihar etme riskiniz sebebiyle saklanıyor.

    İlk gittiğiniz günlerde revire gidip soğuk algınlığı için ilaç alın mutlaka. Çok ihtiyacınız oluyor. Bizim dönemde 336 kişiden rahatlıkla 200 tanesi soğuk algınlığı ve türevlerini çeşitli seviyelerde yaşadılar ve ciddi bir ilaç yetersizliği oluştu. İlk günlerde giderseniz size bol bol veriyorlar. En azından 10 günü falan atlatabiliyorsunuz. Bu amaçla Nizamiye'den girmeden evvel eczaneye uğrayıp bir paket soğuk algınlığı için ilaç alın. Nizamiyede alsalar bile o akşam revire giderek bir miktarını alabilirsiniz en azından.

    Yemek
    Bu konuda çok sıkıntı yaşayacaksınız. Çünkü yemekler kötü ve çoğunlukla yetersiz. Tabak çanak vs çok kirli. Bulaşıkhaneye gittiğinizde göreceksiniz zaten, herhangi bir hijyenik temizlik madde kullanılmıyor.

    Yemekler bir sebepten tüm askerlere yeteri kadar ve bol bol çıkmıyor. Bununla ilgili çok hikaye anlatılacak size ve bunları da buraya yazmamamız konusunda uyarıldık aslında. Ama sebebi ne olursa olsun, yemek yetmemesi kabul edilebilir bir durum değil. Bu yüzden yazmaktan kaçınmıyorum. Bir keresinde sabah kahvaltısında 2 adet küçük sosis (sosislerin ciddi çok kötü pişirilmiş olmasını bir kenara bırakarak), 1 küçük bal 1 küçük tereyağı ve çay verildi. Ekmekten yana sıkıntı asla yaşanmıyor. Ancak 1 keresinde ekmeğin içerisinden küçük bir böcek çıktı. Bununla ilgili nöbetçi subayı da bilgilendirdik ama sonrası ne oldu bilinmiyor.

    Çoğu zaman verilen yemekler sebebiyle sizinle dalga geçildiğini düşüneceksiniz. Kaşığın ucuyla tabağınıza değdirilen yemekler alacaksınız muhtemelen. Bu konuyla ilgili çok sıkıntı oldu, binbaşı da dahil bir çok kişi konuyla özellikle ilgileneceğini belirtti, ama herhangi bir düzelme olmadı/olamadı. Bu konuda yapılan "görevdeki askerlerimiz konserveden besleniyor" açıklaması da yersiz bir demagoji. Bu açıklamalar vicdanları titretse de, bir anlamı yok. Zira BİM'de satılan konserve pilaki baya güzel açıkçası.

    Üstler - Çavuşlar - Uzun Dönem Askerler
    Her biri birbirinden tatlı insanlar. Kişiden kişiye değişen durumlar olsa da, genel olarak bu konuda hiç bir sıkıntı yaşamazsınız. Uzun dönem askerler neredeyse hiç muhattap olmuyorlar bedellilerle, ama verilen istirahat anlarında bazen bir araya gelip sohbet edebiliyor ya da garnizonlarda vs bir araya geliyorsunuz ve gayet de iyi muhabbetler yaşanıyor. Hiç öyle öcü değiller yani.

    Bedelli bölüğü ile birebir ilgilenen asteğmenler gayet iyi insanlar. Aralarından çok sevecekleriniz olacak. Bir de o kadar sevmeyecekleriniz olacak, ama onlar da görevini yapıyor unutmayın ve inanın çoğu durumda kızmakta, size bağırmakta falan fazlasıyla haklı olacaklar, zira; bedelli bölüğüne katılan insanların bir çoğu sizin gibi değil. Ağırlıklı hödük, dangalak, saygısız ve özsaygısız tipler.

    Binbaşı K.G, Asteğmen S.T, Asteğmen A.B, Asteğmen H.C, fazlasıyla iyi muhabbeti olan kişiler. Özellikle Binbaşı K.G, mesleğini çok seven, bunu sürekli dile getiren, konuşmayı çok seven (saatlerce kitleyecek sizi konuşurken, ama konuşmasını dinlemeyi seveceksiniz.) Yine de Allah ailesine sabır versin bu adamın :)

    Bedelliler
    Yani sizler, bizler...
    Ben nispeten eğitimli (eğitim kelimesini özellikle seçtim), okumuş, okumayı seven, verilen görevi layıkıyla yerine getirmeyi seven ve tercih eden birisi olarak, alayınızın......

    Neden mi?
    Kendimle ilgili belirttiğim bu durumlar sebebiyle içinde bulunduğum ortamlarda da genellikle ben gibi insanlarla karşılaştım hep. Bu sebeple de bu kadar hödükle bir arada hiç bulunmadım, bu yüzden belki de bana fazla geldi, bilemiyorum. Ama ben hayatımda bu kadar amaçsız, anlamsız, yersiz, saçma sapan insan yığını görmedim.

    Komutanlar özellikle "sigara izmaritlerini yere atmayın, siz toplayacaksınız!" diyor,
    Komutanlar özellikle "içtima alanına tükürmeyin, siz buralarda yatacaksınız, sürüneceksiniz, burası sizin ibadet alanınız!" diyor,
    Komutanlar özellikle nasıl yürümeniz gerektiğini, önemini anlatıyor ama...

    Bu hödük yığını asla bunların hiç birisine dikkat etmiyor. Arkadaşlar, yere attığınız izmaritleri ertesi gün -2 günde 1- tüm bölük birlikte topluyorsunuz. Ne kadar çok atarsanız o kadar çok toplarsınız. Sigara içmeyen birisi olarak, yere izmarit atanların hiç birisine hakkım helal değil.

    Size "Hazır ol!" emri geldiğinde kıpraşmadan durun. 18 günlük bir deneyim yaşayacaksınız ve oradan çıktığınızda orada size yapmanızı söyledikleri şeylerin hiç birisini bir daha yapamayacaksınız. Çıkın sokakta 10 kişi uygun adım yürümeye kalkın, deli derler. Bunun tadını çıkarın, elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın.

    Size verilen bu emirler, orada yaptırılanlar bugüne dek bu vatanı korumak için yaşamını yitiren gencecik çocukların yaptığı şeylerle aynı. Onlara saygınız olsun. Sizden canınızı istemiyorlar. 5 dakika sessiz durun diyorlar sadece. Biliyorum yapamayacaksınız, ama deneyin. İstiklal Marşı okunurken gırtlağınız patlarcasına okuyun. Kamyonlara bindirilip atış yapmaya götürülürken, o kamyonlarda sizden yaşça çok daha küçük insanların da vaktiyle bulunduğunu ve onların bir kısmının şehit olduğunu, bir kısmının kolunu bacağını kaybettiğini, bir kısmının da yanında oturan silah arkadaşlarını kaybettiğini hatırlamaya çalışın. Saygı duyun.

    Tuvaletler - Banyolar
    Banyo programı paylaşılmış. Ben de ekleyeyim haftada 2 kez banyoyu kullanma hakkınız var. Banyoya girdiğinizde üzerinizi çıkarmanız, duş almanız ve üstünüzü giyip çıkmak için 10-15 dakika arasında bir süre veriliyor. Pazar günü genel duş olduğu söylenmiş, bizde yoktu böyle bir şey. Banyoların genel durumu kötü. Ama sıcak suyla temas etmek önem arz ediyor. Zira zaten hastalık gırla, bir de kirli olduğunuzda hastalık kapma riskinizi arttırıyorsunuz. Kendinizi de, bölükteki arkadaşlarınızı da riske atmayın. Duşunuzu alın.

    Tuvaletler daha iyi durumda. Fakat, yine biz bedelliler arasında öyle hayvanatlar var ki, adam tuvalete bokuyla adını yazmaya çalışıyor. Tuvalete tuhaf şeyleri atıyor.
    Tuvaletlerde bulunan lavabolar mimari açıdan oldukça yanlış, kullanımı zor. Ama bunu daha da zorlaştıranlar var. Adam lavabonun kenarına tükürüyor, bir sonraki de onun yanına tükürüyor. Yeşil yeşil noktalar görüyorsunuz. Birisi de demiyor ki ulan benden önceki hayvan buraya tükürmüş, temizlemek için elimden bir şey gelir mi?!
    Rica ediyorum yapmayın böyle şeyler. Temiz olun. Evinizde olduğunuzdan daha temiz olun zira evinizi 300 kişiyle paylaşmıyorsunuz (umarım).

    Gazinolar - Kantinler
    Her yerde kart kullanacaksınız. Nakit kullanımı para üstü aldı verdisi sebebiyle tercih edilmiyor. Zaten yasaklanmış. Ama mağdur etmemek adına kullanabiliyorsunuz da...
    Tost ocağı var. Kantin var. Tostlar iyi değil ama bir biçimde doyuyorsunuz. Ben sağlık problemim sebebiyle hiç denememiş olsam da çiğ köfte de var. Yiyenler çok beğendi.

    Kantin çok ucuz. Kendinizi zengin hissedeceksiniz. 10 TL'ye alabileceklerinize şaşıracaksınız.
    Tostlar 4-5 TL arasında.

    Yemekleri beğenmemeniz durumunda subay gazinosunu kullanabilirsiniz. Ama buraya kamuflajınızla gitmek zorundasınız. Pide, belli günlerde tavuk döner, hamburger falan var.

    Kahvaltı için erbaş gazinosunda poğaça börek bulabilirsiniz. Şanslıysanız sıcak gelene denk gelirsiniz, şanssızsanız soğuk yiyeceksiniz.

    Erbaş gazinosunda çeşitli tatlılar da var. Supangle, Sütlaç, Pasta vs. gibi. Bunların fiyatları da 5-7TL arasında.

    Erbaş gazinosunda PS3, langırt, bilardo, masa tenisi bulunuyor. Bilardo ve masa tenisi ücretsiz. Langırt ve PS3 1TL ile çalışıyor. PS3 15dk/1TL. Langırt 10'da bitmek üzere programlanmış, o da 1TL. Satranç var, o da ücretsiz.

    Kütüphane var. İçeriği de oldukça zengin. Ama sadece teslim olduğum gün açıktı. Bir daha son haftaya dek açılmadı. Sebebi: sorumlu olan uzun dönem askerin terhisi gelmiş, bu sebeple ilgilenmiyormuş. Bu konuda yaptığım/ız şikayetler sonuca ulaşmadı. Hatta komutanlardan bir tanesi "kütüphane nerde lan" diye bir tepki bile verdi. Komikti tabi. Ama ilgi alanında değilmiş adamın meğer :)

    Maçları izleyebiliyorsunuz. Kalabalıktan sebep ben tercih etmedim, ama fanatik arkadaşlar üzülmeyeceklerdir diye düşünüyorum.

    Kantinden ihtiyacınız olabilecek iç çamaşırı ve bilimum diğer ihtiyaçlarınızı temin edebilirsiniz. Ben gitmeden evvel don, fanila vs bolca almıştım. Benim aldığım fiyatlar 7-8TL civarındaydı, kantinde 5-6TL civarına satılıyor ve benim aldıklarımdan daha kaliteli. Duş alamasanız dahi, çamaşırlarınızı düzenli değiştirmeye çalışın.

    Koğuşlar
    Çok kalabalık ve tıkış tıkış. Deyim yerindeyse adım atmaya yer yok. Bu durum çokça dezavantaj yaratıyor. Avantajı ise, bu kalabalıktan sebep komutanlar bazı durumlara müsamaha gösteriyor.

    Herkese 1 dolap düşmüyor. Dolap sahipleri, dolaplarını 1 kişiyle daha paylaşmaları yönünde yönlendiriliyor. Hiç dolabı olmayanlar ise valizlerini yataklarının altında tutabiliyor. Hırsızlık gibi bir olayla biz hiç karşılaşmadık. Ama yine de kıymetli eşyalarınızı yanınızda bulundurun.

    ...ve lütfen koğuşları bol bol havalandırın. 80 kişi 1 koğuşta kalıyor, aynı havayı paylaşıyor. Osuranlar, hapşıranlar vs oluyor. O hava soğuktan daha tehlikeli inanın. Soğuk yüzünden hasta olmazsınız ama bu hava sizi ciddi tehlikelerle yüz yüze bırakabilir.

    İletişim
    İçeriye hat sokmakla ilgili çok bir şey söylemicem. Yapanlar var. Diğer iletişim yöntemleri ise. Askercell, Telekom Kart ve arkadaşlar... Öncelikle, şarjı 1 hafta dayanan bataryası sağlam bir telefon alın. Telefonu şarj etmek sıkıntı olmasa da, telefonunuzu orta yerde bırakıp gitmek içgüdüsel olarak rahatsız ediyor sizi. İlk haftanızın ilk bir kaç gününde nizamiyede telefon satan 2 arkadaş olacak. O arkadaşlardan telefon temin edebilirsiniz. 200TL karşılığında. (Sanırım Samsung E1205 diye bir telefondu.) Aynı telefonu gitmeden evvel alırsanız 125-150 TL aralığındaki fiyatlarla bulabiliyorsunuz. Aldığınız telefonda çalışan bir radyo olması boş vakitlerinizi doldurmak için işe yarayacaktır.

    110TL'de Askercell için ödemek durumunda kalacaksınız. Hattı aldığımız arkadaşlar, askerden sonra bu hattı normal hatta çevirerek kullanabileceğimizi söylediler. Denemedim, ama hat bir yerlerde duruyor.

    Kantinde telefon kartı satılmıyor. Ankesörlü telefon kullanmayı planlıyorsanız, yanınızda bolca telefon kartı bulundurun. Ankesörlü telefonlardan konuşmak istediğiniz kişiye çağrı atıp, onun geri aramasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde görüşebiliyorsunuz. Bazı arkadaşlar kredi kartlarını ankesörlü telefonlarda telefon kartı gibi kullanabiliyorlardı, ama nasıl olduğunu bilemiyorum. Sanırım o bankalara has bir özellik.
    Kışla içerisinde bir kulübe var, biraz arka taraflarda kalıyor, orada bolca ankesörlü telefon var. Çavuşlara sorarsanız yönlendirirler, zaten size bir oryantasyon yapacaklar 2. ya da 3. günde.

    Son olarak da hattını içeri sokmayı başarmış arkadaşlarınızdan rica edebilirsiniz. Kimse sorun etmeyecektir diye düşünüyorum. Ya da ailenize "ben geldim, iyiyim" demek için komutanlardan yardım isteyebilirsiniz, zaten onlar size teklif edecek bunu.

    Banka-Para
    Kışla girişinde İş Bankası'na ait bir ortak ATM var. Komutanlarla konuşarak nakit ihtiyacınızı buradan karşılayabilirsiniz. Ama nakde ihtiyacınız olmadığını belirtmiştim zaten. Sigara kullanmıyorsanız toplamda 200-250TL aralığında bir harcama yaparsınız içerde. Sigara kullanıyorsanız 400-600TL aralığına yükselir tahminen.

    Şimdlik bu kadar. Aklıma gelen bir şey olursa ekleyeceğim. Soru olursa yanıtlamaya çalışırım, ama foruma düzenli giriş yapmıyorum. Sorularınıza geç yanıt verirsem affedin.

    Saygılarımla.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi efrom_cs -- 15 Mart 2019; 11:24:20 >




  • Cuma ve 5 vakit namaz konusunda bir sıkıntı oluyor mu?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • TTV GardolapFuat kullanıcısına yanıt
    Devrem whatsapp grubu var ise görüşelim.
    Yoksa da açalım yeni gelecekleri ekleriz.
    05413391135
  • mshnn M kullanıcısına yanıt
    Hayır.

    Cuma günleri namazı kılmanız için yeterli süre veriliyor. Hatta bizim bir günümüz regaip kandiline denk gelmişti. O güne özel bir program da yapıldı camide.

    Vakit namazlarındaysa, kimse sana kılma demiyor. Ama içtima ile çakışmaması gerekiyor. içtima ile çakışıyorsa, öncelik içtimanın. bir kaç arkadaş bu yüzden fırça yedi. "Namaz kılma demiyoruz, ama içtima bizim görevimiz, içtima vaktine gelen namazlarınızı (ki aslında yok, ama insanlar namazı vaktinde kılmadığı için bu sorun oluşuyor) sonradan kaza etmek durumundasınız." şeklinde.
  • efrom_cs E kullanıcısına yanıt
    Merhabalar, öncelikle geçmiş olsun diyeyim. Hayatımızdaki büyük bir engeli geride bıraktık. Ayrıca çok detaylı yazmışsınız gidecek arkadaşlar için yardımcı olacaktır. :)

    Pazar günü duşla ilgili şunları söyleyebilirim. Gelip bize söylemediler zaten pazar günü genel duş olduğunu. Sağdan soldan duyan arkadaşlar denemiş ilk hafta. Ben de 2. hafta öğrendim öyle bir imkan olduğunu ve duşumu aldım gidip. Yanlış hatırlamıyorsam pazar günleri akşam 7-9 saatleri arasında girebiliyorsunuz ve çok kişi bilmediği için kapıda 10 kişi falan oluyor. Süre sınırı olmadan rahat rahat yıkanıyorsunuz. Hatta bir tık daha erken giderseniz banyolardan sorumlu uzun dönem arkadaş içeriye alabiliyor.

    Yemeklerle ilgili de şunları söyleyebilirim. Genelde yemekhanedeki uzun dönem askerler ayarlayamıyor ne kadar yemek vereceklerini. Bazı günler yemek artıyor, bazı günler hiç kalmıyor vs. Fakat bu durumla ilgili biz bedelli askerlerde de suç var. Yemek yemeyenler ayrıldıktan sonra bir şey bulamadıkları zaman tekrar gelip sıraya girebiliyor. O sebeple de yemek kalmayabiliyor. Ha bunlar bizim sorunumuz değil tabi ki ama yapacak bir şey yok malesef.

    Son olarak yere izmarit atma konusunda diyebileceğim hiçbir şey yok. Ne kadar uyarsan da sövsen de o izmaritler yere atılıyor hocam. Bizim dönemde sığırın birini yanan izmariti çöpe atarken görüp uyarmışlar. Birkaç gün sonra denk geldim, bana diyor ki "Yanarken atmayacakmışım izmariti çöpe, atsam ne olacak ki? Al yine atıyorum." dedi ve yanarken attı o izmariti yine çöpe. Çöpün yanında ise çam ağacı vardı. Allah korusun çöp tutuşup yanındaki ağacı yaksa o yangını durdurana kadar bütün kışlaya yayılır. Anlatamıyorsun insanlara...




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.