Şimdi Ara

0 km. otomobil alacaktık. Satmak istemediler... (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
62
Cevap
0
Favori
2.155
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • yukarıda kötülediğiniz kişiler yerine ben ve benim gibileri almazlarsa böyle olur
    tamda bu işi yapmak istiyorum. otomotil şirketlerinde satıcı olmak istiyorum ama tecribesiz !!! olduğum için almıyorlar. iddia ediyorum şuanda çalışanların %80'inden daha iyiyim bu konuda.
    otomobil aşk işidir. herkes yapamaz yapmamalı da.
    ben İzmir de oturuyorum. burada bir renault bayisine gittim. içerisi satıcı bayan kaynıyo. bir tanesine master minibus sordum. katalogtan baka baka anlattı. (fuardaki mankenler bile daha çok şey biliyorlar). üstelik ben sadece fiyatını sormuştum. fiziğini ve kıyafetini siz düşünün. maalesef yöneticiler bu şekilde iş yapabileceklerini sanıyorlar. (bayan arkadaşalar üzerine almasınlar).
    yani İzmir' de de durum farklı değil.

    İzmir'de bu konuda yardımcı olabilecek varsa "torpillere" açığım




  • Çok uzun olduğundan yazıyı tam olarak okumadım. Anladığım kadarıyla benim başıma gelen olayın benzerini yaşamışsınız.

    Zamanında bayi suratsız ve ilgisiz diye sıfır 206 almaktan vazgeçmiştim.
  • var böyleleri yapacak bişey yok onlar kaybederler ben yol bilgisyarı olan araç için var diyorum satıcı yok diyor ben var diyorum adam ısrar ediyor yok diye bir üst donanımı satmaya çalışıyor aklınca sonra dedim gel sattığın arabayı bi gezdireyim sana tamam abi var yaa dedi surat yaptı takmayın yani geneli böyle bunların ne bişey bilirler ne de ilgilenirler
  • Hocam tebrik ederim ilgisizliğe iyi tahammül etmişsin... Honda bayiindeki ilgisizlik hakkaten cok ilginç... Herhalde ben sabredemez azıma geleni söylerdim... Masada oturan bi yığın bostan korkuluğu...
  • biz hep bilimde, sanatta filan geriiyiz diye üzülüyoruz ya,

    en basit satıcılık işleminde bile çok kötüyüz.

    adam hazır yapmış arabayı, bizimkiler satmaktan aciz.

    ben usa de bir müddet yaşadım, inanın oradaki satıcılara ters takla at havada, bu aracı almayı düşünüyorum desen onu bile yaparlar.

    bizim elemanlar sanki zorla orada bulunuyorlar.

    eğitim şart.
  • burda çalışanların sorumsuzluğu var ve yeteri kadar denetleme olmadığı için fazla umursamıyorlar.. ya da karınları tok.. bilemiyorum..

    biz zamanında hyundai araç aldık.. içeri girdik.. bir müşteri temsilcisi.. araçlara bakıyoruz.. öyle bir ilgilendiki bizimle bir de şuna bakın oturun inceleyin.. şöyle böyle hepsini anlattı.. şunu şöyle alırsanız şu avantajı var şunun fiyatı daha uygun.. yani açıkçası çok memnun kaldık.. ve kesinlikle kazıklamaya kalkmadı.. hep uygun şartları da gösterdi.. sağolsun.. sonra ne mi oldu tabiki aracımızı aldık.. ve bizi merkezden de aradılar bir süre sonra memnuniyetimizi veya memnuniyetsizliğimizi sordular.. çok memnun kaldık dedik arkadaşın ismini de vererek onore ettik.. ara sıra uğrarız araç alacağımızdan değil ama oturtur bizi çay kahve ısmarlar bir sorun var mı yok mu ilgilenir.. yeni gelen veya gelecek otomobiller hakkında bilgi verir.. Allah razı olsun.. kim istemez ki böyle satıcı.. alacağı yoksa bile insanın alası gelir inanın bana.. en önemli şey müşteriye değer vermek.. sen değerini ver müşteri de sana gerektiği değeri verir .. + olarak aracı aldığımızda da hatırı sayılı bir bahşiş vermiştik kendisine.. ha vermeyedebilirdik.. ama sonuna kadar hak etti.. helali hoş olsun..

    yani demek istediğim.. her yerde iyi veya kötü satıcı çıkabilir.. kötü satıcıları merkeze bildirin bence.. ekmek parasıyla oynamayalım diyebilirsiniz.. ama unutmayın ki onlar da ekmek yedikleri tekneye bu şekilde davranarak pisliyorlar..




  • Açtığım başlığın içeriği tam kıvamında giderken, insanlar yarı şaka yarı ciddi görüşlerini yazarken, hem eğlendirici hem öğretici yazılar birbirini izlerken;

    quote:

    Orjinalden alıntı: SLMVER

    acaba sizin tipinizdemi bi sorun vardı şaka tabiki ama bence sıfır almaktan vazgeçmeyin okuduğum kadarı ile siz biraz pasifmi kalmışsınız ne ... valla büyük konuşmak gibi olmasın ben girecem bi yere benimle ilgilenmiyecekler hatta bana fırça atacak oranın altını üstüne getiririm ... direk müdürlerini devreye sokarım bak ozaman nası etrafında pervane oluyolar


    yukarıda yazısını okuduğunuz arkadaş, başlığımıza destursuz girip raconu(!) kesmiş.

    Kendisine selamet diliyorum!...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: özbalkesli


    Açtığım başlığın içeriği tam kıvamında giderken, insanlar yarı şaka yarı ciddi görüşlerini yazarken, hem eğlendirici hem öğretici yazılar birbirini izlerken;

    quote:

    Orjinalden alıntı: SLMVER

    acaba sizin tipinizdemi bi sorun vardı şaka tabiki ama bence sıfır almaktan vazgeçmeyin okuduğum kadarı ile siz biraz pasifmi kalmışsınız ne ... valla büyük konuşmak gibi olmasın ben girecem bi yere benimle ilgilenmiyecekler hatta bana fırça atacak oranın altını üstüne getiririm ... direk müdürlerini devreye sokarım bak ozaman nası etrafında pervane oluyolar


    yukarıda yazısını okuduğunuz arkadaş, başlığımıza destursuz girip raconu(!) kesmiş.

    Kendisine selamet diliyorum!...


    1 sen konulara girerken konuyu açandan desturmu alıyosunda bana bunu yazabiliyosun
    2 recon falan kestiğim yok sadece hakkımı ararım demek istedim
    3 bundan sen niye rahatsız oluyosun , seninde yapman gereken buyken...
    4 selametle...




  • ha şunuda yazmadan geçemiyecem yorumların nerdeyse hepsini okudum büyük çoğunluk evet bende gittim ilgilenmiyolar satıcılar umursamıyolar ister al ister alma havasındalar yüzünüze bile bakmıyolar vs vs vs ...

    Ben hiçbirinize katılmıyorum şimdiye kadar mercedese de gittim fordun bayisinede gittim nissan , fiat ,renosuydu pejosuydu hepsinede gittim gayette iyi ilgilendiler ... herkes görevini bilecek arkadaşım ... bilmiyosan bu b.ku git mektebinde oku derler adama... ben şantiye şefiyim bunun getirdiği bi iş yaptırabilme tavırlarımın olduğu söylenebilir... herkes işini yapıcak arkadaşım yapamıyosan gidersin denir . konunun altında toplanıp yapamıylar bilmiyolar umursamıyolar diyerek birbirinizin sözlerini tekrarlamak kimseye fayda getirmez. Yapmıyosa yaptıracaksın.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: SLMVER


    quote:

    Orjinalden alıntı: özbalkesli


    Açtığım başlığın içeriği tam kıvamında giderken, insanlar yarı şaka yarı ciddi görüşlerini yazarken, hem eğlendirici hem öğretici yazılar birbirini izlerken;

    quote:

    Orjinalden alıntı: SLMVER

    acaba sizin tipinizdemi bi sorun vardı şaka tabiki ama bence sıfır almaktan vazgeçmeyin okuduğum kadarı ile siz biraz pasifmi kalmışsınız ne ... valla büyük konuşmak gibi olmasın ben girecem bi yere benimle ilgilenmiyecekler hatta bana fırça atacak oranın altını üstüne getiririm ... direk müdürlerini devreye sokarım bak ozaman nası etrafında pervane oluyolar


    yukarıda yazısını okuduğunuz arkadaş, başlığımıza destursuz girip raconu(!) kesmiş.

    Kendisine selamet diliyorum!...


    1 sen konulara girerken konuyu açandan desturmu alıyosunda bana bunu yazabiliyosun
    2 recon falan kestiğim yok sadece hakkımı ararım demek istedim
    3 bundan sen niye rahatsız oluyosun , seninde yapman gereken buyken...
    4 selametle...


    Şimdi... Bunları yazan bir adama ne demek lazım?

    Herhalde şunu demek lazım :

    Bak arkadaşım! İmzanda bile "Sesini değil sözünü yükselt, yağmurdur zambağı büyüten gökgürültüsü değil..." diyorsun; sonra "ben girecem bi yere benimle ilgilenmiyecekler hatta bana fırça atacak oranın altını üstüne getiririm ..." şeklinde yaklaşım gösteriyorsun.

    Memlekette bir delikanlı sensin ya; etrafın altını üstüne getirmeyi, diklenmeyi, densizlik yapan satıcıya haddini bildirmeyi bir sen biliyorsun! Bu nedenle bana da "sen konulara girerken konuyu açandan desturmu alıyosunda bana bunu yazabiliyosun" diye sorabiliyorsun.

    Sorunu şöyle cevaplayayım; tabii ki konulara girerken kimseden destur almıyorum. Çünkü konuya girmenin, konu hakkında görüş bildirmenin adabını gayet iyi biliyorum. Bu nedenle; kimse bana, benim sana gösterdiğim gibi tepki göstermiyor. Kimisi yazdıklarımı doğru buluyor, kimisi de bulmuyor... Ancak kimse "ne biçim yazıyorsun yaa!..." demiyor.

    Yeri geliyor ben de alaycı yazıyorum, ben de yazılarımı esprilerle süslemeye çalışıyorum. Ancak hiç bir kimseye "acaba sizin tipinizdemi bi sorun vardı" gibi ucuz esprilerle hitap etmiyorum.

    "Bana şöyle davranana böyle böyle yaparım, yanlış gördüğüm mekanın altını üstüne getiririm" tarzına sahip çok insan gördüm. Nedense bazıları kendisini bu şekilde ifade etmeyi pek sever. Bazıları ise bu kadar hırçın değildir; daha ağır başlı, daha alttan alıcı, daha soğukkanlı yaklaşırlar olaylara... Bu, onların korkak ve pısırık olduğunu göstermez. Sadece daha kontrollü ve daha olgun olduklarını gösterir.

    Örnek verecek olursak... Bizim toplumumuzda "harbi delikanlı" diye çok kullanılan, çok önem verilen bir karakter tanımlaması vardır. "Harbi delikanlı" olabilmek çok iyi, çok önemli bir şeydir de olması zordur! İnsanlarımız genelde; sürekli esmek savurmak, dere tepe düz gitmek, önüne çıkana tekmeyi basmakla "harbi delikanlı" olunur sanırlar ve yanılırlar. "Harbi delikanlı" nerede ne kadar gideceğini-duracağını bilir, elini-kolunu nereye koyacağını şaşırmaz, içinde bulunduğu ortama ve karşısındaki insana göre hem söylemini hem de eylemini ayarlamayı becerir. Bunları beceremeyip de olur olmaz yerde ve olur olmaz şekilde tepki gösteren adama "delikanlı" değil "külhanbeyi" derler. Bunların ikisinde de bilek vardır! Ancak, içlerinden sadece birinde akıl, vicdan ve görgü vardır. Delikanlıda tabii ki...

    Ben de bu anlayış doğrultusunda hareket ettim. Yukarıda dediğim gibi; esip gürlemeyi bir sen bilmiyorsun, istesem ben de o satıcılara hadlerini bildirirdim. Ancak şöyle düşündüm; belli ki bu satıcılar temel nezaket ve saygı kurallarından pek de haberdar değiller. Hatta öyle ki potansiyel müşterilerine karşı saygısız olmaktan bile çekinmiyorlar. Ben şimdi bunlara iki laf söylesem hepsini yerin dibine geçiririm, olmadı plaza içinde cayırtı çıkarıp topunu rezil ederim. Ancak bunun bana bir faydası olmaz, onların seviyesine inip kendimi küçük düşürmekten başka... Hem yanımda bayan var; ben utanmasam o utanır, korkar, heyecanlanır, zor durumda kalır. Bu nedenle, "Arabaları da plazaları da onların olsun! Kendi imajlarını zedelemiş olduklarıyla kalsınlar" diye düşündüm...

    Mesela, senin dediğin gibi müdürü çağırsaydım ne olacaktı? İçeriden bir tane havalı adam daha gelecekti; yalandan özür dileyecekti, çay kahve ikram edip beni kafa-kola almaya çalışacaktı. Niya muhatap olayım ki tüm bunlarla?

    Hepsini Allah'a havale ettim! Yetmedi, bir de gelip bu foruma yazdım işte! Her bir firmanın adını verdim, istesem görüştüğüm personelin adını da verirdim, gerek görmedim. Mekanın içinde bağırıp çağırıp da haklıyken haksız duruma düşmekten daha iyi değil mi?

    Tabii sen bilirsin de; bence sen de biraz alttan alıcı ol! Neydi senin şu sözün; "sesini değil sözünü yükselt!"




  • quote:

    Orjinalden alıntı: özbalkesli



    Bayan arkadaşım ile önce Fiat�ın Kartaş adlı yetkili satıcısına giderek Palio baktık. Bir satış görevlisi bizimle ilgilendi (adı bende saklı); ancak bence hiç ilgilenmeseydi daha iyiydi. Bir türlü anlaşamadık kendisiyle; sorduğumuz sorulara cevap alamadık, derdimizi anlatamadık... Hakkını yemeyeyim; kendince bir sürü bilgi vermeye çalıştı ama bunlar bizim kafamızın daha da karışmasından başka bir işe yaramadı. Bir ara sinirlenir gibi oldu, hafiften azarladı bizi... Baktım ki biz bu şahısla sağlıklı iletişim kuramayacağız, biraz daha devam edersek tepem atacak; apar topar kalkıp mekanı terk ettik.



    Ne sordunuz ben yardımcı olayım

    bende de palio var.
  • kimsenin aklına satış temsilsici arkadaşların problemleri yada maaş ile ilgili sıkıntıları yada
    bi memnuniyetsizlik hali yada bıkkınlık içinde olduklarını hesaba katmıyor. siz sürekli
    aynı tempoda mı çalışırsınız işyerinde??? dunyanın en kalabalık şehrinde yaşarken( ist) trafiğin çekilmez bir hal
    alması, dunyanın en pahalı otomobollerine binmek, dunyanın en pahalı yakıtını almak için a bugun benzinin
    fiyatı kaç lira acaba diye bakmak. araba gibi artık lüks olmaktan çıkmış bi şey için boyle gereksiz problemleri
    yaşamaya artık ne kadar katlanıcaz. kim buna dur diyecek. istanbulda hafta sonları bile bir yerden bir yere gidemiyorsunuz.




  • ben arabayı alırken kartaş taki arkadaş inanılmaz ilgilendi ve inanılmaz indirimler yaptı.
  • vallaha kötü denk gelmiş..biz honda efe ye gitmiştik gerçekten çok ilgilendiler,satıcılar hepsi bayandı ama ne bayan sanki yıldırım mayruğun defilesinden alıp gelmişler bilgileride vardı..
    hem fiyatda hemde ödemede gerçekten çok ilgilendiler,eğer honda düşünüyorsanız efe gerçekten iyi,tüm şehirlerden buraya geliyorlarmış araba almak için..
  • Bencede size biraz sorunlu arkadaşlar denk gelmiş.Yoksa gayet güzel ilğileniyorlar.Satış personeline sık sık seminer veriliyor,müşterilerle nasıl diyaloğ kurulacagı hakkında.Olaya bide farklı tarafından bakalım,sadece paranın kendinde olduğunu sanan,arabayı değilde bayide çalışanlarla beraber bayii kökten satın alacakmış gibi konuşan,sıfır km mükemmel arabaları yerden yere vuran,bir araba alıyorum diye havalara girip,burada para konuşur diyen,parayla insanları terbiye etmeye çalışan tipler vardır.Topiği açan arkadaşı kastetmiyorum.yanlış anlaşılmasın.Böyle tiplerde gerçekten insanları zıvanadan çıkartır
    Belki personelin bir sıkıntısı vardı veya çok bunalmıştı vs.Bir bayiden memnun kalmassak başka bir yere gideriz ama bir arkadaşın yazdığı ğibi ortalığı karıştırmaya,hadlerini bildirmeye,onları terbiye etmeye hakkımız yok.Her bayi malını satamazsa kendi zarar edecek,arabayı satmak için yırtınan satış elemanları milleti öyle bir alıştırdıki herkezin beklentisi yükseldiNeticede koskoça bayinin satış müdürü adamlar




  • quote:

    Orjinalden alıntı: özbalkesli


    quote:

    Orjinalden alıntı: SLMVER


    quote:

    Orjinalden alıntı: özbalkesli


    Açtığım başlığın içeriği tam kıvamında giderken, insanlar yarı şaka yarı ciddi görüşlerini yazarken, hem eğlendirici hem öğretici yazılar birbirini izlerken;

    quote:

    Orjinalden alıntı: SLMVER

    acaba sizin tipinizdemi bi sorun vardı şaka tabiki ama bence sıfır almaktan vazgeçmeyin okuduğum kadarı ile siz biraz pasifmi kalmışsınız ne ... valla büyük konuşmak gibi olmasın ben girecem bi yere benimle ilgilenmiyecekler hatta bana fırça atacak oranın altını üstüne getiririm ... direk müdürlerini devreye sokarım bak ozaman nası etrafında pervane oluyolar


    yukarıda yazısını okuduğunuz arkadaş, başlığımıza destursuz girip raconu(!) kesmiş.

    Kendisine selamet diliyorum!...


    1 sen konulara girerken konuyu açandan desturmu alıyosunda bana bunu yazabiliyosun
    2 recon falan kestiğim yok sadece hakkımı ararım demek istedim
    3 bundan sen niye rahatsız oluyosun , seninde yapman gereken buyken...
    4 selametle...


    Şimdi... Bunları yazan bir adama ne demek lazım?

    Herhalde şunu demek lazım :

    Bak arkadaşım! İmzanda bile "Sesini değil sözünü yükselt, yağmurdur zambağı büyüten gökgürültüsü değil..." diyorsun; sonra "ben girecem bi yere benimle ilgilenmiyecekler hatta bana fırça atacak oranın altını üstüne getiririm ..." şeklinde yaklaşım gösteriyorsun.

    Memlekette bir delikanlı sensin ya; etrafın altını üstüne getirmeyi, diklenmeyi, densizlik yapan satıcıya haddini bildirmeyi bir sen biliyorsun! Bu nedenle bana da "sen konulara girerken konuyu açandan desturmu alıyosunda bana bunu yazabiliyosun" diye sorabiliyorsun.

    Sorunu şöyle cevaplayayım; tabii ki konulara girerken kimseden destur almıyorum. Çünkü konuya girmenin, konu hakkında görüş bildirmenin adabını gayet iyi biliyorum. Bu nedenle; kimse bana, benim sana gösterdiğim gibi tepki göstermiyor. Kimisi yazdıklarımı doğru buluyor, kimisi de bulmuyor... Ancak kimse "ne biçim yazıyorsun yaa!..." demiyor.

    Yeri geliyor ben de alaycı yazıyorum, ben de yazılarımı esprilerle süslemeye çalışıyorum. Ancak hiç bir kimseye "acaba sizin tipinizdemi bi sorun vardı" gibi ucuz esprilerle hitap etmiyorum.

    "Bana şöyle davranana böyle böyle yaparım, yanlış gördüğüm mekanın altını üstüne getiririm" tarzına sahip çok insan gördüm. Nedense bazıları kendisini bu şekilde ifade etmeyi pek sever. Bazıları ise bu kadar hırçın değildir; daha ağır başlı, daha alttan alıcı, daha soğukkanlı yaklaşırlar olaylara... Bu, onların korkak ve pısırık olduğunu göstermez. Sadece daha kontrollü ve daha olgun olduklarını gösterir.

    Örnek verecek olursak... Bizim toplumumuzda "harbi delikanlı" diye çok kullanılan, çok önem verilen bir karakter tanımlaması vardır. "Harbi delikanlı" olabilmek çok iyi, çok önemli bir şeydir de olması zordur! İnsanlarımız genelde; sürekli esmek savurmak, dere tepe düz gitmek, önüne çıkana tekmeyi basmakla "harbi delikanlı" olunur sanırlar ve yanılırlar. "Harbi delikanlı" nerede ne kadar gideceğini-duracağını bilir, elini-kolunu nereye koyacağını şaşırmaz, içinde bulunduğu ortama ve karşısındaki insana göre hem söylemini hem de eylemini ayarlamayı becerir. Bunları beceremeyip de olur olmaz yerde ve olur olmaz şekilde tepki gösteren adama "delikanlı" değil "külhanbeyi" derler. Bunların ikisinde de bilek vardır! Ancak, içlerinden sadece birinde akıl, vicdan ve görgü vardır. Delikanlıda tabii ki...

    Ben de bu anlayış doğrultusunda hareket ettim. Yukarıda dediğim gibi; esip gürlemeyi bir sen bilmiyorsun, istesem ben de o satıcılara hadlerini bildirirdim. Ancak şöyle düşündüm; belli ki bu satıcılar temel nezaket ve saygı kurallarından pek de haberdar değiller. Hatta öyle ki potansiyel müşterilerine karşı saygısız olmaktan bile çekinmiyorlar. Ben şimdi bunlara iki laf söylesem hepsini yerin dibine geçiririm, olmadı plaza içinde cayırtı çıkarıp topunu rezil ederim. Ancak bunun bana bir faydası olmaz, onların seviyesine inip kendimi küçük düşürmekten başka... Hem yanımda bayan var; ben utanmasam o utanır, korkar, heyecanlanır, zor durumda kalır. Bu nedenle, "Arabaları da plazaları da onların olsun! Kendi imajlarını zedelemiş olduklarıyla kalsınlar" diye düşündüm...

    Mesela, senin dediğin gibi müdürü çağırsaydım ne olacaktı? İçeriden bir tane havalı adam daha gelecekti; yalandan özür dileyecekti, çay kahve ikram edip beni kafa-kola almaya çalışacaktı. Niya muhatap olayım ki tüm bunlarla?

    Hepsini Allah'a havale ettim! Yetmedi, bir de gelip bu foruma yazdım işte! Her bir firmanın adını verdim, istesem görüştüğüm personelin adını da verirdim, gerek görmedim. Mekanın içinde bağırıp çağırıp da haklıyken haksız duruma düşmekten daha iyi değil mi?

    Tabii sen bilirsin de; bence sen de biraz alttan alıcı ol! Neydi senin şu sözün; "sesini değil sözünü yükselt!"

    1 nerde kime nasıl davranılacağını çok iyi bilirim
    2 şakadan anlamıyosan o senin sorunun benim yapabileceğim bişey yok (şaka olduğunu yazdığım halde)
    3 altını üstüne geitiririm ifademin hakkımı ararım anlamında olduğunu yazdığım halde sen kavga olarak algılamışsın buda senin problemin
    4 sana gitde kavga çıkar diyen yok ..
    benim şantiyede 27 tane işçisinden tutta oparötörüne kadar insan çalıştırıyorum hepsi benim elemanım iş yaptırmak için hergün kavga etmiyorum . Bi sözü söylediğinde karşı taraf seni umursamıyosa senle alakalıdır .
    Müdürle muhatap olsan burda bunları yazıyo olmazdın . gereken tepkini koyarsan (tabiki kavgayla değil sürekli yanlış anlıyosun açıklamalı yazıcam artık ) işini halledersin . Ziraat bankasında yeterli para yok diye bankanın müdürü kendi özel arabasıyla 1.5 saat içinde 60 km uzaktaki şubeden gitti para getirdi bana . Doğru zamanda doğru kelimeleri kullanırsan işini halledersin ben böyle düşünüyorum .
    Hem neden haklıyken haksız duruma düşesinki müşteri herzaman haklıdır . Eğer orda satış elemanı olarak çalışıyosa size gereken ilgiyi vs göstermekle yükümlüdür demektir yapamıyosa bıraksın gitsin . ordan giden siz değil o satış elemanının olması gerekir .
    Bunun olgunlukla yada senin tabirinle külhanbeyliğiyle falan alakası yok ben giderde kavga çıkarırım gibi bişeyde yazmadım ,altını üstüne getiririm ifademinde hakkımı ararım anlamında olduğunuda yazdım . 3 cümle yeterli olacaktır.
    Benim felsefemdir '' Sesini değil sözünü yükselt...'' Tabi Türkçe bu asıl ifade etmek istediklerimin dışında anlaşılmakta var sanırım şimdi daha iyi anlamışsındır ne demek istediğimi ...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Pusat-43@hotmail.com

    Bencede size biraz sorunlu arkadaşlar denk gelmiş.Yoksa gayet güzel ilğileniyorlar.Satış personeline sık sık seminer veriliyor,müşterilerle nasıl diyaloğ kurulacagı hakkında.Olaya bide farklı tarafından bakalım,sadece paranın kendinde olduğunu sanan,arabayı değilde bayide çalışanlarla beraber bayii kökten satın alacakmış gibi konuşan,sıfır km mükemmel arabaları yerden yere vuran,bir araba alıyorum diye havalara girip,burada para konuşur diyen,parayla insanları terbiye etmeye çalışan tipler vardır.Topiği açan arkadaşı kastetmiyorum.yanlış anlaşılmasın.Böyle tiplerde gerçekten insanları zıvanadan çıkartır
    Belki personelin bir sıkıntısı vardı veya çok bunalmıştı vs.Bir bayiden memnun kalmassak başka bir yere gideriz ama bir arkadaşın yazdığı ğibi ortalığı karıştırmaya,hadlerini bildirmeye,onları terbiye etmeye hakkımız yok.Her bayi malını satamazsa kendi zarar edecek,arabayı satmak için yırtınan satış elemanları milleti öyle bir alıştırdıki herkezin beklentisi yükseldiNeticede koskoça bayinin satış müdürü adamlar

    Senin gibi düşünenler oldukça bu ülkede kimse işini düzgün yapmaz yangeliym yatıym havasında olur . ben ne konuşuyorumki milletçe alışmışız bu olaya Allah Allah ...
    Arkadaşım bu ülkede herkes işini üstüne düşen görevi tam yapsaydı çok şey değişirdi çok ... tabi ne gerek varki zaman dolsun maaşımı alıym keyfime bakıym...
    Ben maden mühendisiyim hergün sabah 6 da kalkıyorum akşam 10 a kadar şantiyedeyim gün oluyo gece 2de 3 de kalkıp gidiyorum dağın başında soğukta karın kışın altında işimi yapıyorum .ve bununla da gurur duyuyorum.
    Kimse gücenmesin o klimalı konforlu takım elbiseyle bayiide 10dakka yarım saat bi müşteriye laf anlatmak zoruna gidiyosa o satıcının ben bunda art niyet ararım. Ve yapması gereken işini müdürü yaptıramıyosa 2-3 cümlem anlamasına yeterli olacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SLMVER -- 29 Kasım 2007; 23:13:24 >




  • .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SLMVER -- 29 Kasım 2007; 23:12:48 >
  • konya yolundakiler arızalı demek ki, biz de opelin tüm bayilerine gittik, --ankarada--, bir de istanbul yolundaki ford ve dacia ya gittik, hepsi de çok ilgilendi, yardımcı oldular. oralara bakabilirsiniz.
  • bu tip olayların vw,opel,honda,fiat,renault ve ford gibi peynir ekmek gibi satılan markalarda gerçekleşmesi çok normal..

    mercedes yada bmw plaza da böyle bir şey başınıza çok zor gelir bence




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tacox -- 30 Kasım 2007; 0:12:10 >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.