Şimdi Ara

Vozvrashchenie (2003)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
0
Favori
1.048
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj

  • Annesi ve ninesi ile yaşayan iki çocuğun bir anda hiç görmedikleri babalarıyla tanışmalarını ve aralarındaki ilişkiyi gözlemliyor Andrey Zvyagintsev.İlk filmi olmasına rağmen bu kadar cesur hamleler yapması ve çok iyi bir sinematografi ile filmi görsel bir şölene dönüştürmesi ayakta alkışlanması gereken bir hareket.Venedik film festivali'nde Altın Aslan ödülüyle taçlandırılan yönetmen Rus sineması için bir geri dönüşün habericisi gibi nitelendiriliyor.Andrei Tarkovsky'e benzetilmesi ise zaten ne kadar başarılı sayıldığının bir göstergesi.Direk filme geçiş yapmam gerekirse, filmde en çok göze çarpan nokta baba figürünün yönetmen tarafından ince hamlelerle tanrıya benzetilmesiydi.Çocuklarını babalarıyla ilk karşılaşmalarındaki yatakta uzanan baba, İsa'ya bir göndermeydi sanırsam.Tabi bu işin biraz daha felsefeye dönük yanıydı.Ama asıl su yüzünde olan kısımda klasik bir baba-oğul ilişkisini görüyoruz.Baba, küçüklükten beri görmediği çocuklarına kendi otoritesini kabul ettirmeye çalışıyor.Andrey daha sakin bir karaktere sahip olduğu için buna karşı çıkmıyor ve babasına karşı daha ılımlı davranmasına rağmen daha fazla baskıyla karşı karşıya kalıyor.Ivan ise daha inatçı bir çocuk olduğundan bu baskıya yanıt vermekte gecikmiyor.Ve film bu şekilde sade bir yapı içerisinde ilerlerken finalde her şey alt üst oluyor.Bu film için sanırım en ideal final bu olurdu zaten.Babanın neden döndüğü,bunca zaman ne yaptığı ve çocuklarıyla çıktığı yolculuktaki bazı hareketleri film bittiğinde akıllarda kalan sorular oluyor.Ama zaten yönetmeni cesur yapan kısımda tam da burası.Yönetmen tıpkı Haneke'nin Cache filminde yaptığı gibi bu tip sorularla ilgilenmiyor çünkü onun anlatmak istedikleriyle bu kısımların pek bir alakası yok.O sadece baba- oğul arasındaki ilişkiyi,babanın dönüşüyle birlikte çocukların yaşanmaya başladığı dönüşümü,iletişimsizliği,aile kurumunun yaşadığı yıpranışı gözlemlemeye çalışıyor.Ve minimalizmin doruk noktasına ulaşarak sinema sektöründe çok büyük bir yankı uyandırıyor.İzlenmesi gereken bir yapım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theo Angelopoulos -- 5 Ağustos 2012; 10:08:22 >







  • Bu filmin anlattığı tek şey ikinci yazdığın şeydi. Yani yıllar sonra dönen baba ile çocukları arasındaki ilişki ve bu ilişkinin sert ayrıntıları. Bir tek bunu anlatmasına rağmen kendini izlettiren bir film. O mendebur baba dönmeseymiş de olurmuş Psikolojik açıdan da incelenebilir bir film olduğunu da belirtmek gerek. İzleyeli iki yıl oldu hâlâ hatırlıyorum ya filmi, bu da filmin bir başka başarısı. Bu arada filmi beğenmene şaşırdım, çok durgun değil miydi Umarım filmi yalnızca çekimleri için beğenmemişsindir Ekleme; sorular sordurtan ve hiçbir yanıt buldurtmayan film candır can

    Bu arada küçük bir not, Andrey rolündeki, Vladimir Garin film bittikten sonra denizde boğularak ölmüştür. Bu da filmin ayrı bir dramatik öyküsü.

    Yönetmenin 2011 yılında çektiği Elena filmi bu filme göre biraz daha sönük ama yine anlatımı kuvvetli. Bu adamda çok acayip bir şey var, sanki filmdeki hayatta hiçbir şey olmuyor ama içten içe sert şeyler gelişiyor ve vurucu bir noktaya ulaşıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Meursault. -- 5 Ağustos 2012; 12:12:15 >




  • Ben buradaki baba figürünün aynı zamanda tanrıyla bağdaştırılabileceğini düşünmekteyim.Filmi izlerken bu hisse kapılmıştım ve birçok yerde filmin kritiklerini inceledim, çoğu kişi bu görüşü sunmakta.Dikkat edersen babalarını ilk gördükleri yerde uyurken İsa'nın çarmığa gerilmiş halini andıran bir şekilde yatıyordu.Ve çocuklar onun babaları olduğunu onaylamak için fotoğrafını arıyorlardı işte tam o kitabın arasındaki sayfalarda birçok dini simge mevcuttu.Ben yönetmenin bunu istemli olarak yaptığını düşünmekteyim.

    Benim için filmin iyi olması yeterli.Eski veya yeni olması,hareketli veya durgun olması gibi ayrımlar çok basit kalır.Sonuçta filmin iyi olabilmesi için çok fazla şeyin birlikte hareket etmesi gerekiyor.Vozvrashchenie bunu fazlasıyla başarmış bir yapım diye düşünüyorum.Görüntülerde harikaydı ama bu da demin söylediğim gibi çorbada tuzu olan bir şey.Tek başına bu sebepten dolayı beğenmem abes kaçar.

    Onu ben de okumuştum.Üzüldüm gerçekten çocuğa.

    Şu an İzganie filmini izlemeyi düşünüyorum.Son çıkan filminin torrenti var mı bakmadım.Onu da izleyebilirim.Yönetmenin tarzı baya ilgi çekici geliyor bana.




  • Babanın Tanrı ya da İsa olarak olarak simgeleştirilmiş olması bu filmi çok başka bir boyuta taşır. Bence bu filmden daha fazla beklentisi olanların zorlaması. Filmden asıl alınması gereken, uzun yılların çocuklarını görmemiş bir babanın bir anda yuvasına dönmesi ve çocukların babalarını kabul edip etmeyecekleri. Bunun için de baba ve çocuklar bir yolculuğa çıkartılıyor yönetmen tarafından. Psikolojik bir yolculuk bu. Bu yolculuk çocukların bir yabancı olan babalarına alışma evresi olarak algılanabilir. Tabii bir de çocuklar annelerinin yanından alınıyor. Kısacası bana filmin anlattığı şey, yabancı bir adam olan babanın, büyümekte olan iki erkek çocukla olan soğuk ilişkisi hatta otorite mücadelesi. Yani film Baba'ya yoğunlaşıyor, doğrudan aileye değil. Yabancılaşma kavramı sinemanın sevdiği bir kavram, ben de seviyorum.

    Dediğin şeyler bana normal gözüken sahnelerdi. Sabah babalarını uyurken gördükleri sahne, çocuklar ve bu yabancı arasındaki donuk ve asla ısınamayacak ilişkinin bir görüntüsüydü sadece. O kitaptaki dini simgeleri hatırlayamıyorum maalesef. Ama şöyle bir şey olabilir, bu film bütünüyle elbetteki İsa-havari olayını ya da Tanrı yansımasını anlatmıyor, fakat babayla çocukların arasındaki ilişkinin bir yabancı ilişkisi olduğundan, yani zor bir ilişki olduğundan böyle bir hatırlatma yoluna gidilmiş olabilir yönetmen tarafından.

    Eğer tam anlamıyla böyle bir İsalaştırma, İsa'ya benzetme, dine, Hıristiyanlığa atıfta bulunma filmi izlemek istiyorsan Viridiana'yı izlemelisin. Fakat bu film salt Tanrı, İsa simgeleştirilmesi yapılan bir film değil.

    Tabii ki bir filmi o filmin bütün öğelerini göz önüne alarak beğeniriz ama bazen o yemeğin tuzu eksik olur, baharatı fazla gelir. Bu filmin tuzu da baharatı da iyiydi

    Izgnanie filmi için kolaylıklar dileyeyim, malum 3 saate yakın. Kim bilir böylesi bir yönetmen o üç saatte neler anlatmıştır. Ama nette okuduğum yorumlar yüzünden bu filmi biraz ertelemiştim hâlâ da erteliyorum Film nette mevcut bu arada.




  • O konuda hemfikiriz fakat Baba- oğul ilişkisi ile Tanrı-kul ilişkisi arasındaki benzerlikte su götürmez bir gerçek sonuçta.Tabi bunu daha derinlere gizlemiş olabilir yönetmen.Ben beklerim böyle bir şey.Ve bana sorarsan böyle bir şeyi yapmışta.

    İzganie hakkında kötü yorum görmemiştim bakalım bir deneyelim.Diğer filmini de yakın zamanda izlerim herhalde.
  • Hakikaten daha çok şey beklediğinden böyle düşünmüşsün. Biri çıkıp sinemanın bu olmadığını söylemeli
  • Baba İsa benzetmesi aşikârdır bu filmde

    the lamentation over the dead christ tablosu

     Vozvrashchenie (2003)

    bu da filmden

     Vozvrashchenie (2003)




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    odyssey 1997
    12 yıl önce açıldı
    Championship Manager 2002-2003
    18 yıl önce açıldı
    Hancock (2008)
    18 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Upps
  • Güzel bir paylaşım oldu ama ben hâlâ filmin İsa-baba ilişkilendirmesi üzerinden işlendiğini düşünmüyorum. Bu, filmin asıl anlattığı şeyi yok saymak olur. Yukarıda da dediğim gibi böyle bir benzetme sadece bir hatırlatma ve bu şekilde anlatma yolu olarak görülebilir. Sırf film bunun üzerine kuruluydu ya da filmin bir kısmını kapsıyordu denemez. Zaten pek çok filmde bazı karakterler İsa'ya benzetilebiliyor, bu bir anlatım yolu. Heyecanlanmayın gençler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: diminishedtriad

    Güzel bir paylaşım oldu ama ben hâlâ filmin İsa-baba ilişkilendirmesi üzerinden işlendiğini düşünmüyorum. Bu, filmin asıl anlattığı şeyi yok saymak olur. Yukarıda da dediğim gibi böyle bir benzetme sadece bir hatırlatma ve bu şekilde anlatma yolu olarak görülebilir. Sırf film bunun üzerine kuruluydu ya da filmin bir kısmını kapsıyordu denemez. Zaten pek çok filmde bazı karakterler İsa'ya benzetilebiliyor, bu bir anlatım yolu. Heyecanlanmayın gençler

    Üstte ne yazmıştım.Filmin ön planda anlattığı şey baba-oğul ilişkisi ama alt metinde Tanrı-kul ilişkisi de işlenmiş.Ama sen bunu ilk başta saçma buldun bende onu kanıtlamaya çalıştım.Yoksa ben de farkındayım bunun ön planda tutulmadığının.Heyecanlanmadım diminis merak etme.Ayrıca hepimiz genciz böyle bir ayrıma gitmenin ne anlamı var.




  • Heyecanlanacak bir şey yok , ilişkilendirip ilişkilendirmemek size kalmış saygı duyarım.dini metaforların fazlaca kullanıldığı bir film , isteyen istediğini alır tıpkı başka herhangi bir filmde olacağı gibi.
  • Tamam gençler alınmayın yahu Ben öyle bir anlatım yolu kullanılmış olabilir diyorum, ama asıl anlattığı şeyin üstünü kapatmamalı diyorum. Zaten iki yıl önce izlediğim bir film. O zamanki sinema konusundaki durumumla şimdiki durumum arasında dağlar kadar fark var. Yeniden izlesem farklı anlamlar çıkarabilirim belki ama dini metaforlar nelerdir yahu, filmin neresinde kullanılmış o kadar dini metafor. Filmi ne hâle çevirdiniz Ekşi yazarlarına döndünüz ha
  • Herkesin filmden alacağı şeyler farklı olabilir.Ben böyle bir şeyi gözlemledim ve olabileceğini söyledim.Ön planda tutulmadığını zaten kaç defa belirttim.Bunu görememiş olman bir eksiklik değil.Zaten kimse sana bunu nasıl göremedim demedi.Bu mevzuyu açan sensin dikkatli okursan.Dini metaforların var olduğu konusunda üstteki arkadaşa bende katılıyorum.Bu filmin sinema dünyasında büyük bir yankı uyandırmasının nedenlerinden biri de bu zaten.

    Ek olarak üslubunu beğenmediğimi söylemeliyim.Forumda dikkatle takip ettiğim saygı duyduğum birisin.Böyle cümleler kurman hiç hoşuma gitmedi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dönüşüm

    Herkesin filmden alacağı şeyler farklı olabilir.Ben böyle bir şeyi gözlemledim ve olabileceğini söyledim.Ön planda tutulmadığını zaten kaç defa belirttim.Bunu görememiş olman bir eksiklik değil.Zaten kimse sana bunu nasıl göremedim demedi.Bu mevzuyu açan sensin dikkatli okursan.Dini metaforların var olduğu konusunda üstteki arkadaşa bende katılıyorum.Bu filmin sinema dünyasında büyük bir yankı uyandırmasının nedenlerinden biri de bu zaten.

    Ek olarak üslubunu beğenmediğimi söylemeliyim.Forumda dikkatle takip ettiğim saygı duyduğum birisin.Böyle cümleler kurman hiç hoşuma gitmedi.

    O İsa motifi filmin birkaç yerinde kullanılmış olabilir. Bunu zaten ben de kabul ediyorum. Ve bu anlatılmak istenen şeyi güçlendirmek için kullanılmıştır diyorum ben ve dini metafor kullanıldığını düşünmüyorum. Metafor kelimesinden de nefret ediyorum Önemsenecek bir ayrıntı değil yani. Onun dışında netteki bir yazıyı paylaşmak isterim, benim düşüncemle aynı paralelde yazılmış bir yazı. Başından beri dediğim gibi bu filmde güçlü bir psikoloji çözümlemesi var. Bence bu film budur, çok fazla esnetmeye gerek yok.

    http://sinemasaldunya.com/andrei-zvyagintsev-vozvrashchenie/

    @Dönüşüm o kadar da kötü bir üslup kullanmadım aslında ama yine de kusuruma bakma. Sadece bu filmin bu şekilde yorumlanması hoşuma gitmedi, kırdıysam tekrardan kusura bakma




  • Ben hala önemsenmesi gereken bir şey olduğunu düşünmekteyim.Ayrıca yazıda oldukça güzelmiş.Dikkat edersen bu yazıda da geçen çoğu şey birer gözlem ve iddia.Herkes kendi yorumunu yapmakta özgür.Bir filmin çoğu kişi tarafından sevilmesini sağlayan nedenlerden biri de herkesin kendince bir şeyler bulmasıdır.Neyse bu konuyu kapatalım en iyisi.Ya da dur sihirli cümlemizi söyleyelim. "Renkler ve zevkler tartışılmaz abi."

    ..... gençler kelimesini çocuklar için kullanırlar genellikle.Bu da pek hoş durmadı.Ayrıca ekşici demekte bir yerde hakaret oluyor.Neyse iyi niyetine inanıyorum.Ben yanlış anlamışsam sen kusura bakma.




  • Tamam konuyu kapatalım ama bunun renkler ve zevklerle alakası yok ki. Biz bir noktada birleşiyoruz ve bir noktada ayrılıyoruz.

    Bir filmden herkes istediğini çıkarıyorsa o filmin bir karakteri yoktur bence. Filmler anlatmak istedikleri şeyler üzerinde dönerler. Herkes bu filmden daha çok şey beklediği için bu tarz yaklaşımlarda, çıkarımlarda bulunmuş. Dahası delinin biri kuyuya bir taş atmış kırk akıllı çıkaramamış. İsa'nın babayla özdeşleştirildiği yazıyı da okudum o yazı da filmin bütününe yansıyan bir şey olduğunu söylemiyor bunun. Yalnızca bir anlatım/anlatma biçimi bu. Bütün film boyunca alt metinle birlikte izleyiciye sunulan bir şey değil. Filmler fazla esnetilmemeli bence.

    Bir de şunu görmek gerekiyor. İsa ile baba özdeşleştirildi. Ya sonuç? Bunun amacı ne? Sadece seyirci tarafından fark edilmesi gereken bir ayrıntı mı? Ya da yönetmen misyonerlik mi yapmış? E belki film temelde babayı anlattığı için de olabilir. Yani İsa'nın hikayesini bilenler için oğullarına yabancı kalan bir babanın bu şekilde simgeleştirilmesi anlamlı olacaktır. Ama İsa ile baba özdeşleştirilmesi filmin bütünü olarak görülürse filmin anlatmak istediği şey ne olur?

    Gençler kelimesinin çocuklar için kullanıldığını bilmiyordum, samimiyetten öyle hitap ettim. Ekşiciler her şeyi esnettiği, bazen filmler hakkında hiç alakası bile olmayan sonuçlar çıkardığı için söyledim, bir hakaret sayılmaz. İyi niyetliyim merak etme Zaman zaman sert çıkabilirim filmler konusunda, çünkü bu konuda hassasımdır




  • Biliyorum o cümlenin alakasız olduğunu sadece her tartışmada alakasız dahi olsa bu cümleyi kullanmalarına göndermeydi.

    Bence yanılıyorsun filmin daha geniş bir boyuta yayılması filmi daha etkileyici kılabilir.Mesela Mr. Nobody'i neden pek sahiplenemiyorum çünkü sadece birkaç soru üzerinde dönüp duruyor.Ama bu film aynı ilişkiyi farklı boyutlara taşıyarak daha fazla şey söylüyor.Ben bu ayrıntıyı takdir etmiştim.Sen pek sevmiyorsun sanırım böyle şeyleri.Anladığım kadarıyla sadece bir konu üzerinde derinlemesine bir çözümleme yapılması daha çok hoşuna gidiyor.
  • Bazı filmler oluyor, bir şeyler çıkarmak için yırtınıyorum. O filmler genelde herkesin hakkında başka şeyler söylediği filmler oluyor. Mesela Antichrist filmi, hakkında tonlarca farklı şey yazılmış bir film ama özünde, kadın ve erkeği, Hıristiyanlığa da dokundurma yaparak anlatan bir filmdi.

    Bu film hakkında da farklı görüşler olabilir ama bazıları çok uç noktaya gider. Ama filmin özünde anlattığı şey biriciktir. Bütününde anlattığı şey elbette çoğuldur. İşte biz bu filmin özünün ne olduğu konusunda karar kılamadık. Yoksa bütününde çeşitli anlatım yollarına başvurularak, özde buluna fikir, çok farklı şekillerde anlatılabilir. Bu konu biraz karmaşık, demek istediğimi tam diyemiyorum ama ne diyeyim o zaman bir filmden herkesin anladığı kendine




  • Hayret bu paylaşımın gözümden kaçmış dostum.Şimdi ikinci sayfada rast geldim de bir iki kelime birşeyler yazmalıyım diye düşündüm.Çünkü çok sıkı bir paylaşım yapmışsın


    Haklısın,Andrey Zvyagintsev'in ilk filmi olmasına rağmen adam sanki yılların tecrübesini konuşturmuş ve ortaya çok profesyonel bir film çıkarmış.Müzikleri olsun,senaryosu olsun,oyunculuk olsun herşeyiyle gayet güzel bir filmdir The Return Sanırsam geçen sene izlemiştim ama dün gibi hatırlıyorum.

    Tavsiye edilir




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.