Şimdi Ara

Vestel gibi Arçelik gibi (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
123
Cevap
0
Favori
7.916
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • hay yaşa ,
    olay budur

    quote:

    Orijinalden alıntı: Roohans

    Ben şimdi çiftçiyim diyelim. Tarım yapmak istiyorum, devlette bana gerek tohum gerekse de diğer ihtiyaçlarımda yardımcı oldu.
    Herşeyim var ama tarım yapacağım toprak yok. Nedeni ise bu fabrikalar yüzünden.

    Yani koskoca yüzölçümü olan ülkede böyle bir bahane bulmak komikliktende öte birşey.
    Yeterki devletin tarıma endeksli politikası olsun, binalarımız çatısında bile tarım yaparız.

    Fabrika olmayınca da neden bizden bilim adamı çıkmıyor, neden kendi arabamızı, uçağımızı yapamıyoruz, neden vs.. gibi laflar ediyoruz.


  • quote:

    Orijinalden alıntı: speedy_


    hay yaşa ,
    olay budur

    quote:

    Orijinalden alıntı: Roohans

    Ben şimdi çiftçiyim diyelim. Tarım yapmak istiyorum, devlette bana gerek tohum gerekse de diğer ihtiyaçlarımda yardımcı oldu.
    Herşeyim var ama tarım yapacağım toprak yok. Nedeni ise bu fabrikalar yüzünden.

    Yani koskoca yüzölçümü olan ülkede böyle bir bahane bulmak komikliktende öte birşey.
    Yeterki devletin tarıma endeksli politikası olsun, binalarımız çatısında bile tarım yaparız.

    Fabrika olmayınca da neden bizden bilim adamı çıkmıyor, neden kendi arabamızı, uçağımızı yapamıyoruz, neden vs.. gibi laflar ediyoruz.






    Kendinizle çelişmeyin lütfen. Bu fabrikaları savunuyorsunuz ve bilimadamlarını da fabrikaların çıkardığını iddia ediyorsunuz. O zaman size iki soru sorayım;
    Arçelik yaklaşık 50 yıldır faaliyette ve hangi teknolojiyi üretmiştir ve hangi ünlü bilimadamını yetiştirmiştir?
    Bilim üreten yada üretmesi gereken yerler fabrikalar mıdır, yoksa üniversiteler midir?
    "Tarım arazisi çok" cümlesine benzer bir cümleyi devamlı duyuyoruz; "İş var, millet çalışmıyor" bunu kim söyler; o anda işsiz olmayan, ya da asgari ücretle mühendis arayan adam söyler. Sizi kurduğunuz tarım arazisi cümlesini kim söyler; hayatında tarla görmemiş, tarım yapmamış adam söyler.
    Bana sadece bir tane ürün söyleyin ki, 50 yıllık hem de korumacı politikalarla geçen 40 yıl içerisinde bu kurumlar tarafından teknolojiye kazandırılmış, katma değeri yüksek ve öncü olsun.

    Ayrıca, "ülkenin koskoca yüzölçümü" olarak tabir ettiğiniz şeyin tam karşılığını bulmanızı, ne kadarının ekilebilir olduğunu, sanayi bölgelerinin nerelerde olduğunu araştırın ve bizimle paylaşın lütfen. Size hemen ipucu vereyim; En verimli tarım arazilerinden bazıları Trakya, Çukurova, Konya alanlarıdır. Sizi bekliyorum. Aklınıza gelen cümleyi savurmadan önce, bu sefer araştırma yapacağınızı umuyorum.




  • toparlayacak olursak

    fabrikalar teknoloji üretmiyor diye tu kaka oldu

    tarım alanlarına kuruldular diye ülke tarımım batıyor (muş)

    fabrikalar vahşi kapitalizmin uygulama alanlarıdır.

    vs vs

    Fabrikasızlığın alternatifi tarım ülkesi olmakmı

    inanın komik kaçıyor

    bir yıl boyunca uğraştığınız ürünün toplamına ancak traktör alındığının unuttunuz galiba


    bilmemeniz de gayet normaldir yaş icabı

    kısacası

    ne fabrika

    ne tarım alanı

    bütün herşey onlara hayat veren insanda başlar-biter.

    Şimdiki fabrikaların üzerine bir o kadar fabrika daha kurulsa

    türkiye açmı kalacak

    bütün fabrikaları kapatıp yerlerine tarım alanları yapsak

    zenginmi olacak

    insan

    insanı insan yapan değerleri hepten es geçmişsiniz.

    Hırslarımız

    onları tatmin için yapabileceklerimiz

    banane ciklerimiz

    her biri diğer birimizin bir lokması
    bir nefesi
    belkide onuru şerefi

    fabrikalarda çalışanlar ve onları çalıştıranlar

    tarlalarda çalışanlar ve onları çalıştıranlar

    hangileri mutlu

    ne kadar

    farklılıklarımız hınçlarımızın önüne geçmesine ne kadar izin veriyorsak fabrikalar o kadar gereksiz

    tarlalar o kadar zülüm toprağı

    makinlar sonuçta fabrika dediğin

    anlamaz dinlemez

    anlayan insan

    dinleten yine insan

    eğer bir sorun varsa ki var

    cesaretle kamerayı kendimize doğrultalım

    birde fabrikaları tarlaları onlara ruh verenleri incelediğimiz kadar ekranda kendimizi inceleyelim sorgulayalım

    öyle ya hepimiz aynı havayı soluyoruz..

    birimizin verdiği nefes diğerimizin ciğerlerine doldurduğu hava

    çoğumuzun kıbleside aynı olmasına rağmen hala sorunların çözümünü demir parçalarında bir kaç avuç toprakta arıyoruz....




  • quote:

    Arçelik yaklaşık 50 yıldır faaliyette ve hangi teknolojiyi üretmiştir ve hangi ünlü bilimadamını yetiştirmiştir?

    Öncelikle şu söylediğinize cevap vermek istiyorum. Tsk insansız hava aracı için ihale açmıştı yurt içinde. Vestelde bu ihaleye girip kendi aracını geliştiriyor yakın zamanda ise son denemeleri yapılıp Tsk bünyesindeki yerini alacaktır. Bunun gibi bir sürü daha örnek verilir bilmediğimiz bir sürüleri vardır. Otokar firmasıda Tsk için lastik tekerlekli araç ve zırhlı personel taşıyıcılar üretiyor. (Akrep-Kobra- vs..) Aselsan, Roketsan, Tusaş gibi askeri alanda teknoloji üreten firmalar örnek gösterilebilir.


    quote:

    Bilim üreten yada üretmesi gereken yerler fabrikalar mıdır, yoksa üniversiteler midir?

    Üniversiteler teorik olarak öğretir, fabrikalarda ise pratik ve uygulama yapılır. Kİtap okuyarak bilim adamı olunmaz, deneme yapılarak olunur.


    Bir arkadaş İsrail örneğini vermiş, yarısı çöl sayılan ufacık bir ülke bizden daha çok tarım yapıyor. Hemde orada havanın çok sıcak olmasıda bir dezavantajdır diye düşünüyorum. Yağışın az olduğundan dolayı.
    4 mevsimin yaşandığı ülkemizde her türlü tarım yapılır.
    Tabiki tarım alanında çok bilgim yok ama devlet tarım yapıcaz dedikten sonra tarım yapılacak toprak bulunur.
    Uydudan bakıldığında iğne ucu kadar küçük fabrika alanları için tarım yapılamıyor düşüncesi komikliktende ötedir bence.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Roohans

    quote:

    Arçelik yaklaşık 50 yıldır faaliyette ve hangi teknolojiyi üretmiştir ve hangi ünlü bilimadamını yetiştirmiştir?

    Öncelikle şu söylediğinize cevap vermek istiyorum. Tsk insansız hava aracı için ihale açmıştı yurt içinde. Vestelde bu ihaleye girip kendi aracını geliştiriyor yakın zamanda ise son denemeleri yapılıp Tsk bünyesindeki yerini alacaktır. Bunun gibi bir sürü daha örnek verilir bilmediğimiz bir sürüleri vardır. Otokar firmasıda Tsk için lastik tekerlekli araç ve zırhlı personel taşıyıcılar üretiyor. (Akrep-Kobra- vs..) Aselsan, Roketsan, Tusaş gibi askeri alanda teknoloji üreten firmalar örnek gösterilebilir.


    quote:

    Bilim üreten yada üretmesi gereken yerler fabrikalar mıdır, yoksa üniversiteler midir?

    Üniversiteler teorik olarak öğretir, fabrikalarda ise pratik ve uygulama yapılır. Kİtap okuyarak bilim adamı olunmaz, deneme yapılarak olunur.


    Bir arkadaş İsrail örneğini vermiş, yarısı çöl sayılan ufacık bir ülke bizden daha çok tarım yapıyor. Hemde orada havanın çok sıcak olmasıda bir dezavantajdır diye düşünüyorum. Yağışın az olduğundan dolayı.
    4 mevsimin yaşandığı ülkemizde her türlü tarım yapılır.
    Tabiki tarım alanında çok bilgim yok ama devlet tarım yapıcaz dedikten sonra tarım yapılacak toprak bulunur.
    Uydudan bakıldığında iğne ucu kadar küçük fabrika alanları için tarım yapılamıyor düşüncesi komikliktende ötedir bence.



    Öncelikle, bilmenizi istediğim ya da biliyorsanız da saptırmanızı istemediğim bir konu var. Vestel ne üretiyor? Bu konu bir bilginiz var mıdır? Yani, Vestel üretici mi yoksa mantajcı mıdır? Lütfen biliyorsanız cevap verin. Eğer bilmiyorsanız, lütfen araştırın. Baştan beri ben aynı şeyi söylemekten sıkıldım. Bilmediğiniz, sadece mantık yürütttüğünüz konular olarak ele almayın bu konuları. Ne Otokar, ne Tusaş, ne Roketsan üretim aşamalarının tamımını karşılamıyor. Benim üniversiteden ev arkadaşlarım sizin bahsettiğiniz ve yanlış bildiğiniz Tusaş'ta mühendis olarak çalışıyorlar ve birinci elden bilgi vereyim; Sadece kanat parçaları Türkiye'de üretiliyor ve geri kalan parçaların büyük bir kısmı ve baştaki mühendisler Avrupa'dan ve özellikle İtalya'dan geliyor.

    İkinci yanlış bildiğiniz konu ise, pratik olmadan bilim adamı olunamayacağı konusudur. Bilim adamları temelde teorisyendir. Sizin bahsettiğiniz insanların ortak özelliği ise mühendis olmalarıdır. Mühendis de bilim yapabilir ama bunu fabrikada öğrenmez, sadece uygulama imkanı bulur. Bilim adamı olmak ve bilim üretmek ise bambaşka bir konudur. Size göre felsefe diye bir bilim de olmamalı bu durumda. Fabrikada pratiğe dökülemediğine göre...




  • Sanayide geri kaldığımız açık ama koskoca firmalara montajcı demenizi yadırgadım açıkçası.
    Size göre Aselsanda sadeece montaj yapıyordur. (radar sistemleri, atış kontrol sistemleri, vs..)
    Bütün herşeyi yapan firma varmıdır merak ediyorum. Tabikide bazı parçalar başka yerlerden alınacaktır, herşeyi tek bir firma içinde toplamak imkansızdır bence.
  • Otokar hatırladığım kadarı ile Deuzt marka alman motoru kulllanıyordu.
    Motor dışında diğer aksamları Türkiye'de üretiliyor olabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Roohans

    Sanayide geri kaldığımız açık ama koskoca firmalara montajcı demenizi yadırgadım açıkçası.
    Size göre Aselsanda sadeece montaj yapıyordur. (radar sistemleri, atış kontrol sistemleri, vs..)
    Bütün herşeyi yapan firma varmıdır merak ediyorum. Tabikide bazı parçalar başka yerlerden alınacaktır, herşeyi tek bir firma içinde toplamak imkansızdır bence.



    Sevgili Roohans arkadaşım. Ben hiçbir firmaya rakip değilim, öncelikle bunu belirteyim. Yadırgadığınız şey ise bir gerçektir. Arçelik ve Vestel gibi fabrikalar siz ne kadar yadırgasanız da montajcıdır. Buna Fiat, Renault, Ford gibi fabrikaları da ekleyeyim. Haklısınız, bazı parçaları biz üretiyoruz. Bu parçalar sadece metal aksamlar ve mekanik olmayan kısımlardır.

    Biz bir ara Turgut Özal döneminde heryerde bir üretim hamlesinin reklamını da yaptık. Bunun adı "Savaşan Şahin F-16" idi. İşin gerçeği ise kısa sürede anlaşıldı. Biz sadece montajını üstlenmiştik.
    Aselsan konusunda herhangi bir bilgim yok ve bilgi sahibi olmadığım bir konuda da yorum yapmak istemiyorum. Ancak, AR-GE harcamalarının %75'i hala devlet tarafından yapılmaktadır. Yani Türkiye'deki buluşların (ki aslına bakarsanız neredeyse bulunan hiçbişey de yok ortada) her 4 tanesinden 3'ü için ayrılan bütçe devlete aittir. Bu kuruluşlar ise daha kolayını yapıp sadece montaj yaparak zengin olmaktadırlar.

    Bu sorunu size daha da açabilirim. Şöyle ki; tekstil sektöründe bir aralar dünya ikincisi olmuştuk, belki hatırlarsınız. Her köşe başında bir tekstil atölyesi, her düz ve boş arazide bir tekstil fabrikası vardı. Ar-Ge yatırımları olmadığı ve sadece Avrupa ve Amerika'daki ürünleri taktil ettikleri için karşıların Çin gibi büyük bir taklitçi rakip çıkınca yarıya yakını kapandı ve geri kalanı da sadece marka ürünlere fason üretim yapmaya başladı. Olan kime oldu? Çalışan insanlara oldu. Kopyalamayı marifet sayan ve gelişmeyi maliyet sayan patronlar hala zengindir.




  • Sizide anlıyorum ama biz sanayiye ne zaman önem verdik avrupalılar ve abd liler ne zaman önem verdiler.
    Bizim uzay ile ilgili doğru dürüst kurumumuz yokken adamlar Nasanın 50. yılını kutladılar.
    86 yılda bu kadar ileri gidebildik, daha fazla ileri gidebilirmiydik evet giderdik ama Atatürkten sonra adam gibi adamlar başa gelmedi.
    Hep bir adım öne çıkan geri ittik, başarılı olanı el birliği ile tepetaklat etmek için çabaladık, hep biz yapamayız, başaramayız dedik.
    Zamanında devrim arabasını yapmış bizim mühendislerimiz ama benzini bitti diye kaldırmışlar. Böyle zihniyetlerin olduğu ortamda ne kadar ileri gidebiliriz. Belki o arabanın gelişimine destek verilseydi belki bugün bizimde mercedesimiz olabilirdi. Aynı şekilde kapatılan uçak fabrikamız gibi.

    Tekstil örneğinizi yakından bilirim. Tekstilin hep hamallığını yapmışızdır kaymağını yabancı marka sahipleri yemiştir. Onlar tasarlarlar biz dikeriz. Tekstilin en kötü dalı budur dikim.
    Ama işte bunlar hep devlet politikalarıyla ilgili olaylar. Yukarıda araba ve uçak örneğini verdim bunlar ve bunun gibi gelişmeler teşvik edilseydi devlet tarafından bizimde 60 yıllık 80 yıllık fabrikalarımız olabilirdi.




  • Aslında siz ve ben aynı şeyden bahsediyoruz, ancak farklı köşelerde duruyoruz. Devletten beklemek doğru mudur? Benim için doğrudur, çünkü ben devletçiyimdir. Ancak, devletçiliği, daha doğrusu karma ekonomiyi Atatürk öldükten sonra bırakan, kendi zenginlerini yaratmak için, her köşebaşında bir milyoner olmasını isteyen için benim istediğim sistem zaten uygun değildi. Bu durumda ne oldu? Vehbi Koç fabrika kurmak istedi ve devletin tüm imkanları seferber edildi. Kuruldu da ne oldu? 50 yıl önce Ford ile anlaşma yapıldı ve hala Ford üretiliyor. Aynı duruma bir de Uzakdoğu ülkeleri tarafından bakalım. O ülkeler (Japonya hariç) bizden çok daha geç katıldılar yarışa. Şu anda kullandığınız ve yazı yazdığınız klavyeden tutun da, bilgisayarın anakartına kadar herşeyi üretiyorlar. Burada belirtmek isterim, montaj yapmıyorlar, üretiyorlar.

    Bir rivayet vardır; Vehbi Koç'a seçim sandığı başında sormuşlar "Seçimi kim kazanacak?" diye. Verdiği cevap ise "Yine ben kazanacağım." Bu gerçek olmayabilir ama bu tür firmalar, daha doğrusu karteller sadece gerilemeye neden olur. Koskoca Amerika bile şirketler belirli büyüklüğe ulaşınca bölüp ayrı şirketlere çeviriyorken, biz bunu yapmayıp devlet olarak bunları beslemeye devam ediyoruz.
    Türkiye'de tren yolları neden gelişmedi? Devrim arabası neden üretilmedi? Uçak fabrikası neden kapandı? Bu gibi sorular daha da çoğlatılabilir.
    Ama bir gerçek var; Avrupa'da kadına seçilme hakkı veren ilk ülke biziz ve bu hakkı kadınlarımıza tanıyan insan öldükten sonra, herşey ya onun bıraktığı düzeyde kaldı, ya da elbirliği ile geriye götürüldü. Bu geriye gidiş ise sadece sıradan halka, yani bize zarar veriyor.




  • Dünyadaki bir çok otomobil ve kamyon üreticisinin motor aksamları yedek parçaları ve kaba aksamları(Elektronik kısım harici)türkiyede üretilir yurt dışına ihrac edilir ve milyonlarca kişi istihdam edilir.
    Arkadaşlar sanayimizi bitirdiğimiz anda bizde biteriz.Küresel ekonomide her ülkeye bir rol biçilir şu anda Türkiyeye biçilen rol ağır sanayidir bir çok ülkeye çeşitli iş makinaları ihracatı yapıyoruz bunun yanında ABD ve Avrupada bulunan döküm sektörünün neredeyse tamamı Türkiyeye kaydırıldı.Tekstil şu anda işgücünün ucuz olduğu ülkelere kaydı dünyanın en ünlü markaları bile üretimini çin,hindistan gibi ülkelere taşıdı.
    Daha verimli tarım yapabilmek için ihtiyacımız olan tek şey eğitimli çiftçidir maalesef çiftçilerimiz atadan kalan yöntemlerle dünya ile rekabet etme gücünü önemli etkide kaybetmiştir.
    Bizim eksiğimiz ekip biçeceğimiz toprak değil modern tarımdır Avrupalı çiftçi 1 dönüm tarladan 5 ton ürün kaldırırken bizim çiftçimiz aynı alandan 2 ton ürün alabilmektedir.




  • Bende isterim sanayimiz dünyaya yön versin, en zirvelerde olalım.
    Şu andaki yerimizden hoşnutmuyum hayır değilim ama en azından destek vermeliyiz, köstek olmamalıyız diye düşünüyorum.

    Sanayide devletin ön ayak olmasını istiyorum, desteklemesini istiyorum daha sonra özel sektörde katılsın.
    Hangi alanda olursa olsun Atatürkün hayal ettiklerini gerçekleştirecek, onunla aynı kafa yapsındaki insanların ondan sonra başa gelmediklerini düşünüyorum. Hal böyle olunca bu durumda oluyoruz maalesef.

    Burada olduğu gibi herçeyin başı eğitimdir. nanaka9 çok iyi söylemiş avrupalı 1 dönümden 5 ton ürün alırken biz 2 ton alıyoruz. Deden kalma yöntemlerden kurtulup çağa ayak uyduramadığımızdan.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: speedy_

    bence köle tabiri çok yanlış, sonuçta üretime katkı sağlayan eleman neden köle olsun ki. ha çok ucuza işçi çalıştırıp sigorta yaptırmayım insanların sırtında para kazanmaya çalışan işletmeler de var, yok değil. ama bunlarla bu yazılarda adı geçen firmaları bir tutmayın lütfen. bu firmalar çalıştırdığı insanlara değer veren onların sosyal olanaklarına destek veren, üzerlerinde para kazanmak değil, onlarla bişeyleri başarmayı amaçlayan firmalardır. ama nitekim gün geçtikçe ekonomi hem ülke hem de global düzeyde çökmeye başladı. bunun en önemli nedenlerinden biri de üretim ile değil birtakım sanal araçlarla alım güzü oluşturmaya yönelinmesidir. üretim herşeydir, üretmezseniz dışa bağımlı olursunuz, ekonominiz çöker. işsizlik alır başını gider. burda saymadığım daha birçok sonucu vardır.
    üreten toplumlar her zaman diğer toplumlardan daha refah bir gelir seviyesine sahiptir.
    siz diyorsunuz ki üretime katılan bireyler köledir, çünkü onlara köle gibi davranılıyor, hakları yeniliyor. işte burada da işin içine ülke politikaları girer. şuna yürekten inanıyorum ki Türkiye (canım ülkem) hiç bir şekilde dışa bağımlı olmadan kendi içinde ,kendi kendine yetecek düzeydedir. (demiyorum ki dış ülkelerle ticaret yapmasın).
    ister toprak altı zenginlikleri olsun, ister tarım olsun, ister iş gücü olsun. her şekilde dünyaya kafa tutar. ama ne yazık ki bunu bilen dış güçler bizim böyle güçlenmemizi ve global alanda söz sahibi olmamızı istemiyorlar. konu biraz dağıldı ama inanın herşeyin kökeninde işte bu politikalar var.



    quote:

    Orijinalden alıntı: kotucenk


    quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    ilk mesaj;

    kesinlikl haklısın bende gordugum xzaman dmur olmustum. diyorum nasıl olur ya..

    misal gecen gun biri bilgisayar cıkardı bangır bangır kasasız diye reklam yapıyo. sanki ilk bunlar buldu. epıl yıllardır satıyo zaten onu.

    teknoloji kopyalamak normal bir seydir. cunku insanlar siz onu kopyalayın kullanın diye yapar. ve bundan ciddi anlamda TELİF hakkı alır. (kelimeyi tam bulamadım) sonucta adam onu geliştirmek için dunya kadar vakit para harcamız. bi sekilde geri donusu olması lazım.ama bunu kendi bulmuş gibi gostermek etik degil zaten.

    senin demek istedigin " eger uzerine bişi katamıyorsa" kapansın fikri galiba, zatenbole bir durumda ilerde kendilerini kapatmak zorunda kalırlar. cunku tıkanırlar.


    Sn fizisyen

    Kapatılmıyor. Neden biliyor musnuz? Biz, işimiz var demek için çalışıyoruz. Ucuz iş gücü var, sanayimiz Avrupayı besliyor tabiki bizden de kölelik cabası. Bu şirketler madem o kadar adamı istihdam ediyor, üstün teknoloji, dünya devi vs vs asgari ücretten biraz fazlasını versin işçiden çalmasında görelim. Ülkenin kıt kaynaklarını Sözde Girişimcilik adına hortumlayıp bir süre sonra batıyorlardı, şimdi batmıyorlar bildğiniz kölelik var devam! Haa mutlu köleler var, ticket ve servis var, kimi fabrikalar açık büfe yemek veriyor:)

    Kapansın mı kapanmasın mı bilemem ama getirdiğinden çok götürdüğü var!




    vestel zorluya geçtiginden beri aynen budur, işçileri 6 ayda bir işten atar asgari ücrete yada altına taşeron şirketler aracılıgı ile çalıştırır bir gün orada çalışan sıradan işçilerle sohbet edin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: speedy_

    sizi adı geçen firmaların bir tanesinin fabrikasına gitmeye davet ediyorum. lütfen gezin, gübre mi üretiyorlar yoksa mühendislik gerektiren çalışmalara imza mı atıyorlar görün.
    en eski fabrike 70-80 yıllık demişsiniz. Cumhuriyet ten önce osmanlı zamanında fabrika kurulduğunu sanmıyorum zaten :)
    cumhuriyetten sonra fabrikaların açılıp kalkınma sürecine girilmesi de gerçekten kötü birşeydi heralde :))
    bu arada fabrika denilen sanayi ürünleri üreten yapıların da geçmişi öyle 17.yy a falan uzanmıyor emin olun...fabrikalaşma sanayi devriminden sonradır...

    quote:

    Orijinalden alıntı: kotucenk


    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9

    Kapansın diyen arkadaşlar fabrikaları kapattıktan sonra nasıl bir yol izleyeceğimizide anlatabilirmisiniz.
    Mesela ithalat-ihracat dengesini nasıl sağlayacağız işsiz kalan insanları nerede istihdam edeceğiz.
    Çiftçilik yaparız demeyin yurt dışında tarımla teknolojiyi bir arada kullanan ülkeler çoğu ürünü bizden daha ucuza sunuyor ayrıca bizim çiftçilik yapmamız için fabrikaları kapatmamıza gerek yok İsrail bir avuç toprakla dünyaya mal satıyor.
    Bir arkadaş fabrikada çalışmayı kölelik olarak tanımlamış kimse burada çalışmak zorunda değil gider kendi işini kurarsın ama burada çalışan insanların bu işe ihtiyaçları olduğunu göz ardı edemezsin.



    Sn nanaka9...

    İnsanlar fabrikada 3 kuruşa çalışmaya zorlanıyor, klavyenin başından yazmaya benzemez! siz hiç iş kazası geçirdiniz mi? Sakat kaldınız mı? Allah 550 TL verir yanına 1 karı 2 de çocuk, görürsünüz. Hem dandik mal yap, en ufak krizde çalışanları şutla, her daim devlet desteğini arkana al 3 kuruş para ver sonra buna minnet ettir. Ait olmadığımız bir düzende kendimize yer aramaya çalışıyoruz, her gösterdikleri yere gittiğimizde dayak yiyoruz. Vestel-Arçelik var Miele var...

    Ürettikleri her ürün gübre işte, yalan mı ? İmkanı olsa kim gidip yerli malı alıyor? Siz düpedüz vahşi kapitalizmi istiyorsunuz ee buyurun 18 saat 1 tas çorbaya çalışın da kurtarın memleketi. Kapatmayalım kanımızı emmeye devam etsin. Kapatalım işçiler aç kalsın... İnsanlık tarihini boşverin türkiye'de en eski fabrika 70-80 yıllık, demekki biz uzun süreler fabrikayla yaşamamışız???





    Gübre görmek için fabrikaya gitmeye gerek yok zaten gübreler iç piyasaya sürülüyor, iyi diyebileceklerimizde dışarıya eger konteynırlarla geri gönderilmezse onlarda




  • Mazot, gübre, ilaç fiyatlarından haberiniz var mı ki eğitim eksikliğinden dert yanıyorsunuz? 2 dönüm yer vereyim ekin de görün, ziraat eğitimle yapılmıyor, İsrail'den örnek verip durmayın G.t kadar ülkenin sanayisine yetiştik geriye tarımı kaldı. Ver bana da 0,50 TL'den mazotu aç ülke kalmasın. Eğitimle alakası ne anlamadım, okumamış adam kalmadı memlekette ne değişti? Efendin nicelik değil nitelik .... Girdi belli çıktı belli okuyup öğrenseniz eğitim alsanız ne farkeder?
  • BEN VESTELLE İLGİLİ KONU DAHİ AÇTIM.SONUNA KADAR VESTELİ DESTEKLEYEN BİR İNSANIM.ARÇELİĞE DÜŞMAN BİR İNSAN DİİLİM.TÜRKİYEDEKİ EN BÜYÜK SORUN BİR TÜKETİCİ BİR ÜRÜN ALDIĞINDA(TÜRKİYE İÇİN)O ÜRÜNDE BİR PROBLEM ÇIKSIN TAMAM ARTIK.O FİRMA EN BERBAT EN DANDİK MALDIR.ARKADAŞLAR YAPMAYIN ARÇELİKTE VESTELDE TÜRKİYEDE ÖNEM TEŞKİL EDEN BÜYÜK FİRMALAR.BİRİSİ KOÇ GRUBUNA AİT DİĞERİ İSE ZORLU GRUBUNA.ÇIKIP 2 ADAMIN LAFIYLA BATICAK İNSAN DİİLLER.VESTELİNDE FANATİĞİ VAR(BENİM GİBİ)ARÇELİĞİNDE VAR.SÜREKLİ OLARAK AVRUPA DÜŞKÜNLÜĞÜMÜZ YÜZÜNDEN BU KONULAR SAÇMALIYOR.BUNCA İNSANIN EKMEK KAPISININ OLDUĞUNU UNUTUYORLAR.AMA VESTEL BATARSA BİNLERCE ADAM İŞSİZ.ARÇELİKTE NOLUR AYNI DURUMLAR.SİZ SADECE KENDİ ALDIĞINIZ ÜRÜNLER İYİ ÇIKTI DİYE SONUNA KADAR O ÜRÜNLERİ SAVUNUYORSUNUZ.KULLANMIŞ OLDUĞUN ÜRÜNLE İLGİLİ BELKİ MİLYONLARCA ŞİKAYET VAR.VESTELİN ELEKTRONİĞİ İYİDİR.BEYAZ EŞYASI KÖTÜ DİYENLEREDE.BEN HER ZAMAN HER DAİM VESTEL KULLANADIM BEYAZ EŞYADADA ELEKTRONİKTEDE HİÇ BİRİNDEN DAHA BİR ARIZA ŞİKAYET V.S OLMADI.E NOOLDU DANDİK MALA BOZULMUYOR NASI İŞ BU?BANA KIYAK GEÇTİLERDE SAĞLAM MAL MI WERDİLER?ARÇELİK İÇİNDE AYNISI GEÇERLİ...ARKADAŞLAR İKİSİDE KENDİNİ KANITLAMIŞ BÜYÜK FİRMALARDIR.TÜRKİYENİN BU 2 FİRMAYADA İHTİYACI VARDIR.BİLMEM OKUDUNUZ MU?VESTEL ÜRETTİĞİ LCD TVLERLE ŞUANDA AVRUPA LCD LİGİNDE %13.4 LÜK SATIŞ PAYIYLA AVRUPA 4.SÜ.BATMASINI İSTEDİĞİN FİRMA BİZİM ADIMIZI TÜRK MÜHENDİSLERİMİZİN SAYESİNDE AVRUPADA DUYURTUYOR.BATARSA NOLUR.O SIRAYA YABANCI BİR FİRMA OTURUR.BİRAZ ÜLKENİ DÜŞÜN.DANDİK DANDİK DİYE BİR LAF ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR.ARKADAŞLAR BEYAZ EŞYA VE ELEKTRONİK AMA 1 AY SONRA AMA 10 YIL SONRA ENİNDE SONUNDA ARIZA YAPICAK BİR YÖNDEN ŞANS İŞİ.BURDA BENİM GÖRÜŞÜM ŞUDUR.ŞUANDA TÜRKİYEDEKİ FİRMALARIN TEK SORUNU YETKİLİ SERVİSLERLE İLGİLİDİR.GERÇEKTEN ÇOK ÇOK İYİ USTA ÇOK AZ SAYIDA SINIRLI.DENEYİMLİ USTALAR ÇOK AZ BULUNUYOR.BİR CİHAZ ARIZA YAPTIĞINDA BELKİ ÇOK KOLAY BİR PROBLEMİ VAR.AMA İŞİNİN EHLİ OLMAYAN BİR USTA YAPTIĞINI ZANNEDİP CİHAZI YAPMAZSA BU SEFER TÜKETİCİ CİHAZI KÖTÜLÜYOR.BU DA O FİRMAYA NEFRET DUYMASINA NEDEN OLUYOR.YETKİLİ SERVİS ELEMANLARININ DAHA DENEYİMLİ DAHA İYİ OLMASI DURUMUNDA BU SORUNLARDA AZALACAKTIR.SONUÇ OLARAK KUSURA BAKMAYIN LAFI UZATTIM.ARÇELİKTE VESTELDE BU ÜLKE İÇİN OLMASI GEREKEN BİR FİRMADIR.HE BU ARADA UNUTMADAN SÖLİYİM O DANDİK DENİLEN VESTEL 5 KASIM-31 KASIM 2009 TARİHLERİ ARASINDA VESTEL BAYİLERİNDEN ALINAN TÜM VESTEL MARKA ÜRÜNLERİ 3 AY İÇİNDE MEMNUN OLUNMAZSA İADE ALIYOR.3 AY ARKADAŞLAR AZ Bİ SÜRE DİİL.MALINA GÜWENMEYENLERİN YAPACAĞI BİR İŞ DİİLDİR BU BENCE........




  • immortalkaan

    nereni yırtarsan yırt vestel dandiktir
    servismiş yemişim servisini mal kaliteli olsunda servis sonraki iş, tabiiki siz biliyorsnuz malınız adiki servise takmışsınız,kaliteli markalara bak bakayım kaç tane servisleri var,adamların mahalle mahalle servis açmalarına gerek yok çünkü kaliteli ürünlerinde sorun çok az çünkü,siemens falan demeyin onlarında türkiyede üretilenleri beş para etmez,aynen vestelin elekrolux için ürettigi buzdolarları gibi,arif olan anlar bana elektrolux buzdolaplarını karşıdan gösterin ben size daha 5 metreden aha bunlar vestelin ürettikleri diyecegim bu kadarda adi yani,işte bu gibi dandik yerlerde üretilen kaliteli markalarında içinden bozuk olanlar işte bu yüzen çıkıyor yoksa kejdi fabrikalarında üretilenlerde hata oranı çok düşüktür,işim içine türk sanayi girdimi oradan 6 vitesle kaçacaksın,biz ancak nasıl çalarız,kimi kazıklarız,nasıl vergi kaçırsam,nasıl işçiye bu sene salaga yatıpta zam vermesem diye düşünüyoruz aklımızı 3 kaguda çalışlıyor,acaba 7-3 vardiyesinde kaç tane tv çıkaracagım acaba 3-11 benden daha fazla çıkarırsa ne olur en iyisi dandikten yaparım montajı garantiden dönsün derim ben çıkardıgım sayıya bakarım,ama dvd 5 vida yerine 3 vşda olmuş yada çöpe atılması gereken bir vidayı ben takarım salla derim.




  • Herkesin kendi tercihidir SAYGI DUYARIM.ama sana şunu söliyim.mal adidir diye bir laf etmedim.sadece okuduğum şikayetlerin bir çoğunun servis elemanları yüzünden olduğunu düşüyüorum.ayrıca bana göre saçma konuştuğun bir yerse yaygın servis ağıdır.servisi az olanın malı sağlamdır.servisi çok olanın malı adidir gibi bişi senin sölediğin.ben sadece okuduğum kadarıyla elemanlardaki bazı eksiklikler yüzünden şikayet oranı artıyor.sen istediğin kadar Türk malına düşman ol.NE OLURSA OLSUN BEN AHMET NAZİF ZORLU NUN KURDUĞU VESTEL CITY DEN GURUR DUYUYORUM,DUYMAYADA DEVAM EDİCEM.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: immortalkaan

    Herkesin kendi tercihidir SAYGI DUYARIM.ama sana şunu söliyim.mal adidir diye bir laf etmedim.sadece okuduğum şikayetlerin bir çoğunun servis elemanları yüzünden olduğunu düşüyüorum.ayrıca bana göre saçma konuştuğun bir yerse yaygın servis ağıdır.servisi az olanın malı sağlamdır.servisi çok olanın malı adidir gibi bişi senin sölediğin.ben sadece okuduğum kadarıyla elemanlardaki bazı eksiklikler yüzünden şikayet oranı artıyor.sen istediğin kadar Türk malına düşman ol.NE OLURSA OLSUN BEN AHMET NAZİF ZORLU NUN KURDUĞU VESTEL CITY DEN GURUR DUYUYORUM,DUYMAYADA DEVAM EDİCEM.



    eski eribo senmisin yoksaben servisi çok olanın malı adidir demedim lafı dogru anla,iyi malın çok servise ihtiyacı yoktur dedim, iyi oku iyi anla eribo.




  • montajcı, taklitçi türk şirketi batsın diyen arkadaşların hepsini destekliyorum. bunları bırakıp tarım yapalım diyen arkadaşları ise ayakta alkışlıyorum.
    ben de tamamen aynı fikirdeyim. ne gerek var katma değeri yüksek ürün üretmeye. 1 tane kopya, işe yaramaz otomobil ihraç edip 1000$ kazanmak yerine, 2000 ton domates üretip 1000$ kazanmak daha mantıklı. hem daha çok işçi çalışır istihdam yaratılır. ama otomobil öylemi? kaç kişi çalışıyor ki fabrikada? bunun yan sanayisi, tamircisi falan uzaylı olduğu için onların çalıştırılması istihdam sayılmaz zaten. hem bu fabrikaları kapatıp hepsini ithal edersek paramızın tamamı da yurtdışına gitmiş olur ve ekonomimiz de hızla toparlanır kapitalist patronlardan kurtulduğu için.
    Patent ve icat konusunda da arkadaşlarla taban tabana aynı düşünüyoruz. kopyalamak yerine herşeyin farklısını icat edebiliriz. bunun örnekleri ise çok fazla. mesela bizim ancak kanadını ürettiğimiz uçak. Dünyada Boeing ve Airbus gibi yüzlerce uçak şirketi varken niye bizim uçak şirketimiz olmasın? Zaten bu 2 firma var sadece diyecek kapitalistler çıkacaktır. Aslında yüzlerce var da Türklerin bilmesini istemiyor dış mihraklar.




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.