siz değil miydiniz şike yapan en agır sekilde czalandırılsın diyen simdi milli takımla duygu sömürüsü yapmayın bari bu adamın bir sürü yolsuzluk,sahtekarlık davası cıkacak yakında bir de şike cıksın nolcak toptan silinsin haritadan
Futbolsever mafyanın halleri
Eski Futbol Federasyonu Başkanvekili, mafyanın tehditlerinden diplomatik skandala kadar her şeyi anlattı. Kamuoyunda 'tıs yok'
21/03/2004 (245 defa okundu)
HAKAN GÜLSEVEN (Arşivi) Futbol dünyasına ilişkin sert yorumlarıyla, kimseden sözünü sakınmamasıyla tanınan eski hakem ve futbol yorumcusu Ahmet Çakar yaklaşık bir ay önce vuruldu. Vücudunun çeşitli yerlerinden beş kurşun yarası aldı. Olay basında geniş biçimde duyuruldu ama bir süre sonra, Çakar'ın Star TV'de sürekli katıldığı Telegol programının ve bizzat saldırılardan mustarip olan Hıncal Uluç gibi istisnaların dışında bu olayın üzerine giden kimse kalmadı. Ne azmettirenlerden ne de tetikçiden bir iz var. Saldırının üzeri bir biçimde kapandı gitti. Telegol programı ve Ahmet Çakar'ın tarzı pek çok eleştiriye muhatap olabilir ama habercilerin ya da yorumcuların silahla susturulmasını makul görmek mümkün değil. Dahası, kendi adıma, "Telegol"ün ve Star TV spor servisinin çok cesur adımlar attığını düşünüyorum. Milyonlarca doların döndüğü futbol sektörüne hakim olan adı konmamış konsensüs nedeniyle midir bilinmez, futbol-mafya-siyaset ilişkilerine medyada pek değinilmezken, geçen hafta yayımlanan Telegol'de Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski başkanvekili Hadi Türkmen'in 'şok' açıklamalarına yer verildi. Hadi Türkmen, 'Türkiye'nin üzerinde bir güç' olarak tanımladığı Alaattin Çakıcı'nın tehditleri yüzünden görevinden istifa etmek zorunda kaldığını, Federasyon'un 'Kendi başının çaresine bak' dediğini, halihazırda TFF Başkanı olan Haluk Ulusoy'un da tehdit edildiğini, ayrıca Ulusoy'dan haraç istendiğini ve sıkı durun, Avrupa Şampiyonası elemelerinde avantaj sağlamak için, 1999 yılında oynanan Macaristan-Portekiz maçında TFF'nin Macaristan Milli Takımı'na 750 bin dolar 'teşvik primi' gönderdiğini, işin içine Türkiye'nin Macaristan Büyükelçiliği'nin de girdiğini anlattı.
Milli menfaat icabı! Bu iddiaların her biri ağır skandal niteliğinde. Üstelik, söz konusu yayın yapıldığı sırada programa bağlanan TFF Başkanvekili Ata Aksu, Türkmen'in iddialarını yalanlamadı. Macaristan'a gönderilen 'teşvik primi' meselesi ise dehşet verici bir biçimde ele alındı. Ata Aksu, "Bu tartışmanın Türkiye'yi Avrupa spor kamuoyunda zor duruma düşüreceğini takdir edersiniz" dedikten sonra, "Rakiplerimiz hangi yöntemlerle mücadele ediyorsa, Türk Milli Takımı da aynı yöntemlerle mücadele ediyor" ifadelerini kullandı. Bugüne kadar hep 'makul' kimliğiyle öne çıkan Telegol sunucusu Güntekin Onay ise herkesi şaşırtarak, bu işlerin devlet sırrı olarak kalması gerektiğini, "ASALA'ya karşı mücadele" örneğini de kullanarak, ülke menfaatleri için bazı 'yasal olmayan' adımların atılabileceğini savundu. Anlaşılan Türk futbol dünyası kendi küçük "Çatlı"larını yaratmaya başlamıştı... Aslına bakarsanız, Haluk Ulusoy'un TFF Başkanı olması dahi başlı başına bir vakadır. İddialara göre, 22 Aralık 1997'de yapılan federasyon seçimlerindeki üç adaydan Alp Yalman tehditle adaylıktan vazgeçirilmişti. Alaattin Çakıcı ve Sedat Peker tarafından desteklenen Mustafa Kefeli ile Susurluk vakasının baş aktörleri arasında gösterilen şimdiki DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın desteklediği Haluk Ulusoy'un yarışında Ulusoy Futbol Federasyonu Başkanı olmuştu. Yine söylendiğine göre, Alaattin Çakıcı Ulusoy'a ufak bir 'ceza' kesmiş, Eyüp Sultan'da 100 kurban kesmesi talimatını vermişti. Ulusoy Federasyonu'nun Başkanvekili Ata Aksu, canlı yayında bu iddiayı da doğrudan inkar etmedi, "Şimdi, o kesilen kurbanlar adak da olabilir" diye geçiştirdi. Aslında futbol alemindeki tüm bu karanlık ilişkileri Cumhuriyet gazetesi muhabiri Ecevit Kılıç'ın kaleme aldığı, Toplumsal Dönüşüm Yayınları'ndan çıkan "Kirli Kramponlar" adlı kitapta ayrıntısıyla bulmak mümkün. Sedat Peker'le ilgili oldukça geniş bir çalışma yapan Kılıç, Peker'in futbol dünyasının derinliklerine nasıl yerleştiğini belgeleriyle ortaya koymuş. Aynı kitapta Susurlukçulardan, Mehmet Ali Yılmaz'a, Ali Şen'den Çakıcı'ya kadar pek çok ismin futbol alemiyle olan karanlık ilişkileri ayrıntılarıyla anlatılıyor. Tabii bu kitap hiçbir zaman gündemde hakettiği yeri almadı. Uzun lafın kısası, Türkiye'de yıllık 250 milyon dolar hacme ulaşan futbol endüstrisinin içinde pis işler dönüyor. Meselelerin biraz üzerine giden gazeteciler ya dövülüyor ya da kurşun yağmuruna tutuluyor. Ve pek çok olayı hızla çözebilme yeteneğine sahip Türk polisi, nedense bu vakaları çözmeyi bir türlü beceremiyor. Geçen pazar yayımlanan Telegol'e damgasını vuran eski TFF Başkanvekili Hadi Türkmen, babası Federasyon'da yönetici olan sunucu Güntekin Onay'ın bir itirazı karşısında, belki de yaşananları en iyi özetleyen lafı etti: "Güntekin, senin babanı da tehdit ettiler!.." http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=r2&haberno=3220&tarih=03/12/2006&ek_tarihi=YOK
Ulusoy'a isnad edilen suçlar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Haluk Ulusoy ve eski yöneticiler hakkında açtığı dava, spor kamuoyuna bomba gibi düştü. İşte 28.10.2006 tarihli Star gazetesinde yer alan Haluk Ulusoy hakkında açılan dava ile ilgili haberde yer alan detaylar..
''Hizmet nedeniyle emniyeti suistimal ettikleri” gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca haklarında 1 yıl 9'ar aydan 11 yıl 3'er aya kadar hapis istemiyle dava açılan Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, eski başkan vekilleri Ata Aksu ve Orhan Saka ile eski Mali İşler Koordinatörü Haldun Kozakoğlu'na isnâd edilen suçların listesi...
* Ankara Sheraton Oteli'ndeki genel kurulda Ulusoy adına 9 özel oda kiralanırken 2 milyar 279 milyon 703 bin lira fatura ödendi. 104 delege için de 141 oda tutuldu ve 1 milyar 300 milyon yerine otele 10 milyar 914 milyon 289 bin lira ödendi.
* Ulusoy'un İngiltere'de özel misafirleri için 100 bin dolarlık harcama yapılması.
* Toprakbank'tan 1998'de federasyona hayali isimlerle 100 bin dolar, 1999'da 757 bin dolar ve 17 milyar liranın usulsüz olarak verilmesi.
* 1998 yılında Federasyona ait 50 milyar liranın 1 aylık % 41 faizle İş bankasına verildiği halde, 1.2 trilyon liranın 3 aylık % 28 faizle Toprakbank'a yatırılarak kurumun zarara uğratılması.
* Bazı milli maçlarda rakip takımlara teşvik primi gönderilmesi.
* 2002 Dünya Futbol Şampiyonası'na 126 kişilik özel kafile götürülüp bunlara 2 milyon 383 bin YTL'lik harcama yapılması.
* 2004 Avrupa Şampiyonası finallerinde İngiltere'ye 67 kişinin götürülüp 671 bin YTL harcanması.
* 4 trilyon 895 milyar liraya mal olan Trabzon'daki Haluk Ulusoy Tesisleri için toplam 1 trilyon 289 milyar lira fazla ödeme yapılması. Bu zararın güncel faizlerle birlikte 3 trilyon liraya ulaşması.
* Ulusoy'a ait Kuşadası Fantasia Otel'e 2001-2004 döneminde 1 trilyon 457 milyar 748 milyon 592 bin lira ödeme yapılması.
* Ulusoy Seyahat firmasına 2002-2004 dönmeindeki alımlar nedeniyle 295 milyar 629 milyon lira ödenmesi.
* Roma-G.Antep maçında Ata Aksu'nun Antepli yöneticilere verdiği 850 euroluk yemek ve 834 milyon liralık şahsi cep telefonu ödemesi.
* Başkanvekili Ata Aksu'nun 2004 yılı kredi kart harcamaları ve 375 milyona çanta alması.
* Yönetici Orhan Saka tarafından milli maçlara davet edilen şahıslar ve seyahatler için yapılan belgesiz 9 trilyon liralık harcama.
* Milli Takım Menaceri Can Çobanoğlu'nun 6900 euroluk belgesiz harcaması.
* Hüsnü Hayali'nin Polonya'da verdiği 100 dolarlık bahşiş, Trabzon'daki tesisin müteahhidi Bahri Köse'nin 2 milyar liralık tatil masrafı. Hakem Sadettin Güler'in 660 milyon liralık belgesiz ceket alımı. Amerikalı profesörler için yapıldığı iddia edilen19 milyar liralık harcama.
* Ümit Milli Takım eski idari sorumlusu Burhan Satır hakkında 5271 euroluk usulsüz harcama.
* İsmail Dilber hakkında 1.164 euroluk harcama.
* Tamer Çelik'e onaysız İsviçre'de büro kiralanması için yapılan toplam 4654 İsviçre Frangı ve 640 euro masraf ödemesi.
* 19 Haziran 2002'de Rakkas Bar Restaurant'a yapılan 800 YTL yemek, 372 YTL içki ödemesi.
* 18 Haziran 2004 Deniz Tur.Don.AŞ'ye yapılan 2840 YTL yemek, 1065 YTL içki, Girne Colany Otel'e yapılan 5 milyar 596 milyar liralık ödeme. Grand Duma Otel Milano'ya 2 milyar 599 milyon lira ödenmesi.
* Toplam 119 milyar liralık şahsi uçak bileti ücreti.
* Liechtentein-İrlanda maçında Ömer Hayali'nin federasyon delege listesinde ismi olmadığı halde 1.413 euroluk, Mithat Halis'in de 704 milyon 859 milyon liralık harcaması.
İddianamede ayrıca, Trabzon'da yapılan inşaatın kontrolörlük görevini gerçekleştiren Cahit Erdem ile Sayım Adanur'un da “asli-maddi fail” sıfatıyla suçlara iştirak ettikleri belirtildi.
Sanıklar Haluk Ulusoy, Ata Aksu, Orhan Saka ve Haldun Kozakoğlu'nun, lehlerine olan 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 510, 522 ve 80. maddeleri uyarınca 1 yıl 9'ar aydan 11 yıl 3'er aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Cahit Erdem ve Sayım Adanur hakkında da yine eski TCK'nın 510. ve 522. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.
Şike Komisyonu Başkanvekili'ne göre Altay düşürüldü demek hafif kalır ALTAY İNFAZ EDİLMİŞ Sorun sadece şike ve teşvik primi değil, işin içinde mafya var. Daha önemlisi Futbol Federasyonu hesap vermiyor. Genel kurulda aklandı mı tamam. İsterse Türkiye'yi satsın, Cumhurbaşkanı dahil kimse bir şey yapamaz
----------------------------------
simdi hadi turkmen ortaya atmıs nasılsa fenerli diyenler icin ata aksu baglanıp yalanlamamıs oyunu kuralına göre oynadık demis bence acık ve net daha neyi tartısıyorsunuz duygu sömürüsü yapmayın zaten adam 2004 yılında acıklamıs biriside cıkıp şike olayları icin çamur atıldı demis 2004 2006 dan önce oluyor bilmiyorum anlayabilcekmisiniz
up
quote:
" Haziran 2003'teki Slovakya-Türkiye maçında 2004 Avrupa Şampiyonası'na kalmak için Slovakya'ya 500 bin dolar teklif ettik.
ne şimdi bu sadakamı veriyonuz
15 Aralık 2006; 3 yıllık konu sonuç ne olmuş bilen yokmu
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme