Türkiye Yunanistan'a Karşı Hava Üstünlüğünü Tamamen Kaybetti (8. sayfa)

AKp döneminde İsgal ettiği adaları korumak için en önemlisi de İsrail Kıbrıs üzerinden gelecek doğalgaz hattını şu an Türkiye -Libya anlaşma yaparak deniz yolunu kapattı. Yunanistan ise Meis adasını bahane ederek Akdeniz'in çoğunluğunda hak iddia ediyor . Yunanistan Akdenizde sadece Antalya Körfezi ile mersin- kibris arasının Türklere ait olduğunu savunuyor ( egede'de benzer

Vietnam savaşı iç savasti kuzey Vietnam ile Güney Vietnam savaştı ... Örnek olarak ırak savasi verilebilir Irak'ın 500 uçağı vardı ABD füzelerle bunları imha etti Saddam scud füzesi var dedi ( İsrail'e birkaç tane attı ) yok cehennem füzesi ile newyork'u vuracaz gibi birşeyler dedi sonra 2. Körfez savaşı sonrası ABD muhaliflerine idam ettirdi ... Yani ABD ucaklarla füzelerle Irak'ın ordu gücünün çoğunu yoketmişti

3 vakte kadar Atina'da namaz kılacak kefenini giyipte gelmiş gönüllü kraldan kralcı aslanlar aranmaktadır.

gören var mı?!

haklısın bro kalleş paşayı alnından vuran ömer halis gibi vatanseterler bu ülkeden çıkmadı yıllarca boş dağları bombalatan zaten abd hamileri değildi hayal ürünüydü olanlar dediğiniz gibi tiyotra darbe. 

Fazıl ALTAY ın hesabı korumalı olduğu için Kerem bey SS ler ile bilgilendirme yapmış.

Kerem (@KeremHok) on Xtwitter

- BAYKAR - - KIZILELMA - -Makine mühendisi Fazıl Altay'ın #Kızılelma ve #Rafale karşılaştırması

https://twitter.com/KeremHok/status/1752572437437272500

veryansıntv

Dikkat Kızılelma çıkabilir - Veryansın TV

https://www.veryansintv.com/yazar/beyazit-karatas/kose-yazisi/dikkat-kizilelma-cikabilir/

buğün bile halen uyuyan hücreler var benimde tanıdığım hiçbir ilgisi olmayan sadece o dönemde sınava girmiş atılanlar var devlette o ayrımı yapacak kadro yok yada sırf ortalığı karıştıran kadrolar vardı atılanlar net fetöcüdür denilemez arada suçu olmayanda var.

ondan önce uzaya çarlimi gönderiyordur bro.. 

Yok öyle bir şey, yıllar önce tv'deki bilgisiz komutanların palavlaralarına inanmayı bırakalım. Küçükken bende saf saf inanıyordum bunlara. Hadi kendimize, bizim ülkenin siyasetine - ordusuna, uzmanına güvenmiyorsunuz bir çok konuda hiçbir rasyonel gerekçe ihtiyaç duymadan güvenip - mutlak doğru kabul ederek inanmanızın tezat bir şekilde aksine. Bu uçakları İngiltere, Almanya, Fransada alıyor.

NATO'nun askeri ekipman, teknoloji, bütçe, personel demirbaşı, ağası sevsekte sevmesekte ABD. Kendi toprakları dışında resmi rakamlara göre 150 bin askeri var dünyanın dört bir yanında. Yani öyle uzaktan kumanda, kapatma gibi bir şeye gerek yok. Abd'nin bırak ultimatomu, ambargoyu manevi - maddi, personel desteğini ülke veya tüm NATO ülkelerine karşı misilleme olarak kısması, askıya alması bile zaten birbirinin uçağını aynı müttefik kuruluşu altında barınan iki ülkenin ekonomisini de, askeri güvenliğini de nasıl bir zarara uğratır.

Android open source olmasaydı, sadece Abd'nin Çin'e Abd menşeili şirketlere ait tescillli lisanslı Google servislerinin banlanması bile telefon, tablet sektöründe Huawei'yi yok etmişti. Gerçi Huawei'nin en güçlü pazarı - alanı endüstriyel çözümler lakin Çin ile olan gereğinden fazla ve itaatkar ilişkileri nedeni ile yakın gelecekte Batı bloğuna GSM altyapısı için geliştirdiği en güçlü olan endüstriyel ürünleri de artık ya eskisi kadar satamayacak yada askeri güvenlik ihlali nedeniyle hiç satamayacak bu gidişle.

Sayenizde tüm nato ülkeleri ile papaz olduğumuz için, yarın birgün NATO'dan çıkarsak bu gidişle diğer NATO ülkelerinin desteğine gerek kalmadan sadece Fransa ile Yunanistan bile bu gidişle bize Ege ve Akdeniz'de fena köşeye sıkıştıracak. Bizim iç siyaset sağolsun, Geçen yıl Fransa ile Yunanistan özel ikili savunma anlaşması ile olası bir durumda Fransa gerekirse nükleer güç bile kullanırız diye teminat verdi. Kullanabileceğinden değilde adamların Almanya'da bile hukuki - yasal prosedürler nedeni ile kendisine ait olmayan nükleer başlıklı füzelerden 300 küsür tane var.

Abi bizim toplumda ben bu özgüveni daha doğrusu anlamsız özgüveni anlayamıyorum. Emekli paşamda dahil buna. Abi once ülke, on binlerce mühendis, on binlerce teknisyen, bilmem kaç tane özel şirketin üst düzey argesiydi, geliştirme, proje yöneticisi, bu uçakların ilk üretiminden, son revizyonlarına kadar kimbilir kaç test yapıldı, kaç hata tespit edildi giderildi, bu süreçte bilmem kaç tane ülkeden farklı yaş - tecrübelerden kaç pilot çalıştı.

Yabancı kaynaklardan bir kaç kısa yazıdan hızlıca okuduğum kadarıyla öngörülen bütçe yatırımı ve projenin zaman bakımından gelişiminde ciddi ek maliyetler varda. F35, 3-5 yıllık bir proje değil. NATO'nun günümüz teknolojileri ile içine insan yani pilotun girip kullanabileceği büyük ihtimal son savaş uçağı.

Ülkelere göre F35-A donanım paketli stoğu:

Abd Hava Kuvvetleri: 234

Avustralya Hava Kuvvetleri: 72

Danimarka Hava Kuvvetleri: 4

İtalyan Hava Kuvvetleri: 23 ( bir kaç farklı kaynakta tutarsız farklı sayılar var fakat eski verileri baz alacak olursak en az 23-24 adet teslim almışlar )

Japonya Hava Kuvvetleri: 34

Hollanda Hava Kuvvetleri: 39

Norveç Hava Kuvvetleri: 10 tanesi ile Norveç pilotları Abd'de turluyorlarmış hem eğitim alalım hem Abd'de takılalım biraz güzel sıcak yer diye. 37 tane göndermişler Norveç'e paket yapıp.

Güney Kore Hava Kuvvetleri: 39

İsrail Hava Kuvvetleri'de 39 tane teslim almış.

Şimdi ben sormak istiyorum bunca ülkenin politikacıları geç onları saymayalım bile, üst düzey mühendisi - askeri uzmanları, pilotları, bilmem nesi aptal bir biz mi akıllıyız?

Devletlerin, aynı şekilde bizim devletinde müttefik veya değil ikili alışverişlerde her ne kadar sözde dünyada kısmi bir serbest piyasa olsada uzun vadede politik, askeri tehlike, tehdit durumunda özellikle savunma sanayinde istediği ürünü istediği ülkeye sattırmama hakkı ne yazık ki var.

Hatta yürütme ve yasama organlarının bu yetkisi sadece savunma ekipmanları ile kısıtlı değil. Çok büyük multi milyar dolarlık şirketlerinde farklı bir ülkenin dev sermayesi tarafından satın alınması uzun vadede askeri, ulusal çıkar açısından risk oluşturma potansiyeline sahipse bir özel şirketin, başka bir özel şirket tarafından satın alınmasını dahi engelleyebiliyor.

Nasıl mı? Dünya çapında neredesin devlet babaaa diyen zora geldiğinde politikaya, bürokrasiye vur abalıya vur abalıya diyen tatlı su solcuları ve tatlı su sağcılarının verdiği gaz ile tabi 

Bu arada SU57 diyen arkadaşlar ben ne Abd johnylerinin hayranıyım ne de rusyaya karşı faşist, bir düşman tavır içerisinde değilim fakat Rusya zaten totaliterlik ve demokrasiden uzaklaşarak ekonomik, askeri olarak kendini ciddi anlamda aşağı doğru yuvarlamaya başlamıştı ki Ukrayna işgali tüyü dikti.

SU57'leri bırakın dışarı satmayı, Çin sağlam bir maddi - ham madde, lojistik desteği sağlamazsa Rusya kendi hava kuvvetlerine bile 10 yılda yetebilecek kadar üretemez. Yıllara göre SU57 teslim edilen rakamlarla:

2020: 1 adet

2021: 3 adet

2022: 6 adet

2023: 12 adet

2024: Beklenen tahmini 15 adet.

İkili çekişmelerde, Ukrayna ve Rusya gibi doğrudan sıcak çatışma temas ile ya bağımsızlığımızı kaybedeceğiz yada direneceğiz seviyesinde gerilim, temas geri dönüşü olmayacak bir seviyeye çıkmadığı sürece hangi ülkeler arasında olursa olsun küçük olan diplomasi ve global kamuoyunun manevi, maddi desteğini daha fazla arkadasında toplamaya başlar.

Normalde Yunanistan'da da aynı bizim gibi anlamsız bir Abd, Nato düşmanlığı biz kendi kendimize yeteriz hayalperestlikleri vardı fakat global sorunlar, dertler ile Yunanistan siyaseti de uzun süredir ekonomik ciddi sorunları Avrupa Birliği'nin hibesi, askeri olarakta Türkiye'nin her fırsatta uluslararası arenada itibar, değer kaybedip Abd ile de doğrudan sorun yaşaması Yunanistan politikacılarına dış siyasette altın tepside bir fırsat sundu.

Doğrudan sıcak çatışma ile Vietnamlıların Abd'ye yaptığı gibi asimetrik, düzensiz militanlar ile gerilla savaşı yürütmediğin veya arkanda manevi - maddi çok ciddi bir sponsor olmadığı sürece küçük, büyüğe er yada geç kılçıksız lokma olur. Fakat bizim iç siyasetteki sorunlar, fakirlik ile birlikte normal şartlarda kendi halinde tatlı bir şekilde muhafazar sağ kesim ile, çoğunluğu sanıldığı kadar din düşmanı - karşıtı olmayan sol kesim hem kendi içlerinde hem kendi dogmalarında uzun bir süredir radikalleşiyor.

Yunanistan siyaseti azıcık akıllanmış ve mantık çerçevesinde düşünebiliyorlarsa hiçbir zaman ilk kurşunu sıkan olmazlar. Yunanistan'ın uzun vadede askeri, ekonomik, turizm alanında hegomonyasını arttırabilmesinin tek yolunun bizim daha agresif, daha kontrolsüz, daha yalnız kalıp sinirle NATO'dan ayrılmak veya NATO içerisinde dahi kağıt üzerinde tüm yanlışlarına, saygısızlıklarına rağmen Yunanistan'a ilk kurşunu bizim sıkmamızı dört gözle beklediklerine eminim.

Parti fark etmeden Kıbrıs çıkartmasını her ne kadar son aşamada ciddi hatalarla KKTC'yi dünya çapında tanınmayan, ekonomisi bize ve kumar - turizme muhtaç haline getirebilme yanlışlığına sebep olan o dönemin siyasetçilerine kızsamda. Bugünkü siyasetçiler parti, sol - sağ fark etmeden benzer şekilde önemli bir kriz - gerilim anında ne yazık ki irrasyonel bir şekilde duygusal, plansız - programsız davranışlar ile değil Kıbrıs'ta son süreçte yaptığımız hataları yapmadan daha başarılı bir süreç gerçekleştirebilmek hem bizi sahada, hem de masada kaybettirip hemde dış siyasette karşılacağımız agresif tepki, yaptırım hatta Allah korusun müdahaleleler ile bizi çok daha sancılı ve kayıplarla dolu bir içinden çıkılamaz bir hataya sürükleme riskine sahipler.

Ecevit, Erbakan bunlarda oy için irrasyonel bir şekilde anlamsız söylemler ile sırf halkın gönlünü somut dayanağı olmayan propagandalar ile insanlara konuşmalar yapmaktan kaçınamıyorlardı ama bugün sözüm ona kendisini liyakatli, bilgili, profesyonel (!) zanneden Chp vekilleri dahi her önemli krizde, sorunda bilim, profesyonellik, liyakatle ilgili hiçbir derdi - reklam programı olmayan rakipleri kadar anlamsız, soyut - somut geçerliliği olmayan söylemlerde, fikirlerde bulunmaktan geri kalmıyorlar.

Yatıp kalkıp dua edelim, zora düştüklerinde iktidarıyla, muhalefetliyle suçu birbirlerine atıyor olsalarda devletin en güçlü kurumu yasama organıdır ve tüm yanlışlarda, toplumun eksiklikleri, yanlışları, sorumsuzlukları kadar yasama organında görev ve yükümlülüklerini şahsi menfaatleri için yanlış bir şekilde kullanan, işinin - sahip olduğu milletvekilliği gibi kanun yapıcı ve denetleyici gibi önemli konumunun hakkını vermeyen tüm yasama üyeleri de ülkenin ekonomik, diplomatik, teknolojik gerilemesinden, başarısızlığından istisnasız bir şekilde sorumludur.

Bu arada unutmadan hatırlatmak istiyorum, bu sayın vekillerimiz parti siyaseti ile suçu birbirlerine atıp kendilerini suçsuz melek gibi göstermeye çalışsalarda, bir ülkenin ordusuna, anayasaya değilde amacı - hedefi maddi-manevi insan gücü ile tarikatlikten devlet ele geçirmeye çalışarak totaliter bir devlet - saltanat sahibi olmayan çalışan müritlere devlet eliyle askeri eğitim almalarında, devletin tankını - tüfeğini - ağır silahını - rozetini taşıma hakkı verme konusunda da ne yazık ki tüm vekillerimizde farklı miktarlarda da olsa hata, suç sahibiler.

Her ülkede isyan çıkabilir, her ülkede askeri görevliler hükümeti ve meclisteki diğer partileri fesh etmeye çalışıp egoları ile yönetimi ele koymaya çalışabilir fakat parti fark etmeden kendi atadığın, güvendiğin, seçtiğin, her türlü imkanı verdiğin bir ülkenin en önemli koruyucusu ve savunucusu olan kurumdan bir miktar gözü ve vicdanı körelmiş müritler ülkeyi silahla, kanla, vahşet ile ele geçirmeye çalıştığında zaten günde bilmem kaç saat mesai, o kadar vergi, çoluğuna çocuğuna ne para ne de doğru dürüst zaman ayıramayan milyonlarca insan bir çok politikacının ya art niyeti, ya sorumsuzluğu ve kabul edilemez hatası ile sakatlanma, ölme ve yakınlarını kaybetme riskini göze aldılar ve ciddi sayıda yaralanan, manevi - maddi ciddi kayıp yaşayan insanlar oldu.

Ben iş yerinde bir işte unutkanlık ile iş yerine 5 bin TL zarara uğrattığımda 2 gün depresyona giriyorum, parti fark etmeden sayın vekillerimizin ihmalkarlıkları ile kaç insan öldü, dış siyasette bir ülkenin kendi yetiştirdiği pilot ile meclisinin bombanlamasının sebep olduğu itibar - saygınlık kaybının yanında bizim politikacılarımız nasıl uyuyabiliyor, vicdanlarını nasıl susturabiliyorlar anlayamıyorum.