Şimdi Ara

Türkiye Varlık Fonu Nedir? Nasıl Çalışır?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
136
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Sonda yazılanı başta söyleyelim;

    "Varlık Fonu henüz çok yeni ve milletimizin güvenini kazanması gereken bir oluşum. Eğer kararlı bir şekilde ve adil olarak yönetimi sağlanırsa ve Yenilikçi bir vizyonla idare edilip inovasyon ve girişimciliğin artırılması, mega projelerin geliştirilmesi, ar-ge bilincinin oluşturulması sağlanırsa ekonomimiz adına çok güçlü ve stratejik bir hamle haline gelir diye umut ediyoruz."


    Tüm yazılanların özetidir bu cümle ve asıl mesele her defasında aslında sistemlerde değil insanlardadır. O yüzden her konuda olduğu gibi bu konuda da olumsuz manada eleştiri yapanlar hükümeti beğenmedikleri için, olumlu manada destek verenlerde hükümeti beğendikleri için bu tutumu sergiliyor.





    2 gündür gündemimize yeni bir konu ve beraberinde bir sürü tartışma girdi; ismi de Türkiye Varlık Fonu...

    Türkiye Varlık Fonu Ülkemizin gerçekleştirmek istediği büyük projelerin finansmanını sağlamak amacıyla 2016 yılı Ağustos ayında kurulmuştu.Oluşturulan bu fon milli piyango ve at yarışlarının tüm gelirleriyle bu fona devredilmesiyle daha önce de gündeme gelmişti.
    Geçtiğimiz gün itibariyle ziraat bankası, Tpao,botaş, PTT, Borsa İstanbul, Türksat A.Ş, Eti maden ve Çaykur gibi, bugün de Türk Hava Yolları ve Halkbank gibi dev kuruluşların devriyle bir kez daha gündemimize oturdu ve gerek sosyal medya üzerinden gerekse diğer iletişim kanalları üzerinden bu konu üzerinde aslında çok da bilgi sahibi olunmadan ve içeriği anlaşılmadan farklı tartışmalar başladı.

    Bu yüzden Nedir bu varlık Fonu ve bu fon ile ne amaçlanmaktadır, eleştirilen yönleri nelerdir? sorularını sorarak ortaya çıkardığım bu araştırma yazısında elimden geldiğince bu sorulara cevap verecek bilgileri ortaya koyacağım..

    VARLIK FONU KAVRAMI NEDİR ?BU FON NASIL İŞLER ?

    Ulusal Varlık Fonlarının hedefi, çeşitli finansal varlıklara yatırım yaparak gelirini artırmaktır, bu fonlar devletin sahipliği ve yönetimi altında çalışır. Bu fonun geliri genellikle bütçe fazlalarından oluşur.
    Bir ülke eğer bütçe fazlası veriyorsa oluşan bu fazlayı 4 farklı şekilde değerlendirebilir:
    1- Harcamalarını artırır.
    2- Mevcut vergi yükünü düşürür.
    3-Borçlarını erken ödemeye tabi tutabilir.
    4-Bir varlık fonu kurarak bütçe fazlalarını buraya aktarır ve bu fonla ulusal ya da yabancı bazı finansal varlıkları satın alıp gelirlerini artırmaya çalışarak gelecek kuşaklara refahı aktarma yoluna gidebilir.
    Bu tür fon yönetimlerinde temel hareket noktası varlıkları risk ve getiri dengesini gözeterek kazanç amaçlı kullanmaktır. Bu işlemleri, bütçe kısıtlamaları ve parlamentonun sıkı denetimi altında yürütmek kolay değildir. Varlık fonu kuruluşunun bir nedeni de bu kısıtlamalardan kurtulmaktır.
    Varlık Fonlarının Amacı Nedir?
    Bir varlık fonu kurulmasının genel olarak iki temel amacı vardır:
    1. Ülke ekonomisinin, konjonktürel etkilerden kurtarılarak istikrarlı biçimde işlemesini sağlamak.
    2. Gelecek kuşaklara refah aktarabilmek.

    Türkiye Varlık Fonu da sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek,ülkemizin bütçe açığını, cari açığı daha fazla açmadan kaynak oluşturarak, büyük projeleri gerçekleştirmek ve Türkiye’nin ekonomik göstergelerini dengede tutmak için kuruldu.

    Varlık Fonlarının kuruluş yerleri nerelerdir ?
    Varlık fonlarının kuruluş yerinde 2 farklı yöntem uygulanabilmektedir;
    1. Merkez Bankaları,kendi rezervlerini değerlendirirken varlık fonuna benzer işlemler yaptıkları için belirli bir deneyime sahiptirler, ayrıca merkez bankalarının bağımsız yapısı bu tür fonların yönetimini siyasal etkilerden uzak yürütebileceği izlenimi vermekte, dolayısıyla kamuoyu nezdinde güven yaratmaktadır bu yüzden Varlık Fonları, Merkez Bankası nezdinde kurulabilmektedir.
    2. Varlık Fonları, ayrı bir şirket ya da idare olarak kurulabilmektedir. Bu türde kurulan kuruluşun öncelikli olarak kendisini kanıtlaması gerekmektedir.Bunu sağlayana kadar güven sorunuyla ve eleştirilerle karşılaşması olasılığı yüksektir.

    Ülkemizde kurulan varlık fonu ise Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu Kanunla belirtilen Türkiye Varlık Fonu ve alt fonların kurulması ve yönetimi olan, profesyonel yönetim ilkelerine göre yönetilen, özel hukuk hükümlerine tabi Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi olarak kurulmuştur. Ana merkezi İstanbul olan Varlık Fonu, yönetim kurulu kararı ile yurt içi ve yurt dışında şube, temsilcilik, irtibat büroları kurabilecek, acentelikler tesis edebilecek.

    Varlık Fonlarının Temel Dayanağı olan fonlar nelerdir ?
    Bir varlık fonu kurulabilmesi için her şeyden önce bir varlık ya da kamu elinde oluşmuş bir gelir fazlalığı olması gerekir. Buna göre varlık fonları iki şekilde kurulabilmektedir:
    1. Bir veya birden fazla emtiaya dayalı fonlar: Bunlar genellikle ihraç edilen emtianın gelirleri nedeniyle oluşan bütçe fazlalarından oluşur. Tipik örnekleri körfez ülkelerinin kurdukları fonlardır. Bu fonların çoğu ihraç edilen petrolden sağlanan gelirlerle oluşturulmuştur. Norveç’in kurduğu emeklilik fonu da benzer şekilde Kuzey Denizinden elde edilen petrol gelirlerinin yarattığı bütçe fazlasını gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlamaktadır.
    2. Bir emtiaya dayalı olmayan fonlar: Bunlar ya Dış ticaret fazlaları ile ya da emeklilik fonlarında biriken paralarla oluşturulmaktadır. Bu tür fonların tipik örnekleri Çin, Kore ve Hong Kong gibi ülkelerin kurdukları varlık fonlarıdır. ABD’nin her iki örneğe de giren birden fazla varlık fonu bulunmaktadır.

    Türkiye Varlık Fonu’nun temel özellikleri

    Türkiye Varlık Fonu kurulmasına ilişkin yasanın genel gerekçesi ve başlıca maddelerindeki hükümlerden hareketle bu fonun niteliklerini ve amaçları şu şekildedir.

    (1) Türkiye Varlık Fonu Yönetimi A.Ş. adı altında 50 milyon TL sermayeli bir anonim şirket kuruluyor. Başbakanlığa bağlı olarak çalışacak olan şirketin sermayesi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından konulacak. Şirketin yönetim kurulu en az 5 kişiden oluşacak ve başkan ve üyeleriyle şirket genel müdürü Başbakan tarafından atanacak. Bu anonim şirket özel hukuk hükümlerine tabi olacak. Şirket Türkiye Varlık Fonu İçtüzüğünü hazırlayacak ve bu iç tüzüğün tescili ile Türkiye Varlık Fonu kurulacak. Ayrıca gerek görülmesi halinde Türkiye Varlık Fonuna bağlı alt fonlar kurulabilecek.

    (2) Şirket tarafından Türkiye Varlık Fonu adına gerçekleştirilebilecek işlemler şöyle sıralanıyor:

    *Yerli ve yabancı şirketlerin hisse senetleri, özelleştirme kapsam ve programına alınanlar dâhil olmak üzere Türkiye’de kurulan ihraççılara ait payların alınıp satılması. *Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar hükümleri çerçevesinde alım satımı yapılabilen yabancı kamu, özel sektör ve kamu borçlanma araçları ve ihraççı paylarının alınıp satılması.
    *Vadeli mevduat ve katılma hesabı işlemlerinin yapılması. Hazine taşınmazları ve mevduat sertifikaları, altın ve diğer kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı olarak ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının alım satım işlemlerinin yapılması.
    *Fon katılma payları, repo ve ters repo işlemleri, kira sertifikaları, gayrimenkul sertifikaları, varantlar ve sertifikalar, Takasbank para piyasası işlemleri, türev araç işlemlerinin nakit teminatları ve primleri, özel tasarlanmış yabancı yatırım araçları ve ikraz iştirak senetleriyle ilgili işlemlerin yapılması.
    *Ulusal yatırımlar ile uluslararası alanlarda diğer devletler ve/veya yabancı şirketler tarafından yapılacak yatırımlara iştirak ve bunlarla sınırlı olmamak üzere diğer yatırım araçları işlemlerine girilmesi.

    3- Türkiye Varlık Fonunun kaynakları şu şekilde sayılıyor:

    a) Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından; özelleştirme kapsam ve programında bulunan ve Türkiye Varlık Fonuna devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar ile Özelleştirme Fonundan Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına karar verilen nakit fazlası.
    b) Kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altında bulunan ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve varlıklardan; Bakanlar Kurulu tarafından Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına veya Şirket tarafından yönetilmesine karar verilenler.
    c) Türkiye Varlık Fonu tarafından yurtiçi ve yurtdışı sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında yer alan izin ve onaylar aranmaksızın sağlanan finansman ve kaynaklar.
    d) Para ve sermaye piyasaları dışında diğer yöntemlerle sağlanan finansman ve kaynaklar.

    4- Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonlar Sayıştay denetimine tabi olmayacak. Şirket ve fonlar bağımsız denetime tabi olacaklar. Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak fonlar, Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında bağımsız denetime tabi olacak.

    5) Şirket, varlık Fonu ve bu yasaya göre kurulan şirketler, alt fonlar gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutuluyor, ayrıca yapacağı işlemlerin bir bölümü de KDV gibi vergilerden istisna ediliyor.

    Türkiye Varlık Fonundan beklentiler
    Türkiye Varlık Fonundan beklentiler yasanın genel gerekçesinde sıralanmış bulunuyor. Buna göre;
    a) Türkiye Varlık Fonunun kurulmasıyla büyüme oranında artış sağlanacak.
    b) Sermaye piyasalarında büyüme ve derinleşme hızlanacak.
    c) İslami finansman varlıklarının kullanılması yaygınlaşacak.
    d) Yapılacak yatırımlarla yüz binlerce kişiye istihdam olanakları sağlanacak.
    e) Savunma, havacılık, yazılım gibi alanlardaki yerli şirketlerin sermaye ve proje bazında desteklenmesiyle küresel oyuncu konumuna geçmeleri sağlanacak.
    f) Otoyollar, Kanal İstanbul, Üçüncü Köprü ve Havalimanı, Nükleer Santral gibi büyük altyapı projelerine kamu kesimi borcu artırılmadan finansman bulunacak.
    g) Katılım finansmanı sektör payı artırılacak.
    h) Arz güvenliğini sağlamak üzere, Türkiye için önem taşıyan petrol, doğalgaz gibi yurtdışındaki stratejik sektörlere bürokratik kısıtlamalara bağlı olmadan doğrudan yatırım yapılabilmesi gerçekleştirilecek.
    i) Bu Fon, ekonominin yapısal sorunlarını aşmakta katkı sağlamanın yanı sıra dış politikanın önemli bir enstrümanı olarak Türkiye’nin uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmasına katkı sağlayacak.

    Küçük Yatırımcılar Şimdilik Bekleyecek
    Varlık fonuyla ilgili merak edilen konulardan biri, küçük yatırımcıya nasıl bir etkisinin olacağı. Bununla ilgili DÜNYA’nın soruların yanıtlayan Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Erol Gürcan, dünyadaki örneklere ve halen kamunun elinde fonlara bakıldığında, bu fonların temel olarak bireysel yatırımcıların yatırım yapmasına imkan sağlama gibi bir amaç gütmediği belirtti. Ancak fon yasasının ilgili maddesine atıf yapan Gürcan, şu noktaya da dikkat çekti: “İlerleyen dönemlerde, fon kapsamında kurulacak bir şirketin ya da fonun iştirak ettiği şirkete ait payların halka arz edilmesi, çeşitli altyapı ya da gayrimenkul yatırımlarına yönelik kira sertifikası ihracı vs. gibi ulusal varlık fonunun elindeki varlıkları menkul kıymetleştirmesi yoluyla bireysel yatırımcıların da bu fona iştirak etmesi sağlanabilir. Bunu görmek için kuruluş sürecinin tamamlanmasını beklemeliyiz.” Gürcan ayrıca, bu fonun yatırım yaptığı varlıklar, bölgeler, sektörler ve yatırım zamanlaması gibi özellikleriyle bireysel yatırımcıya yol gösterici olabileceğini de ifade etti.

    Türkiye Varlık Fonu’na ilişkin eleştiriler
    1) Türkiye Varlık Fonu, yukarıda ana çizgilerini özetlediğimiz şekliyle herhangi bir emtiaya ya da bir gelir fazlalığına dayanmamaktadır. Türkiye’nin petrol, doğalgaz gibi bir emtiayı ihraç ederek elde ettiği gelirleriyle yaratabildiği bir bütçe fazlası olmadığı gibi cari fazlası veya fazla veren bir kamu emeklilik sistemi de yoktur. Tam tersine Türkiye, son dönemlerde azaltmış olsa da bütçe açığı ve cari açık veren, kamu emeklilik sisteminin açığını da bütçeden karşılayan bir sisteme sahiptir. Gelir fazlası olan tek kamu fonu İşsizlik Sigortasıdır. O da bu amaç için kullanılamayacak bir fondur. Özetle Türkiye’nin bir varlık fonu kurmak için gerekli emtiası da gelir fazlası da yoktur.
    2) Fon’un gelirleri sıralanmış olduğu halde giderlerinin hangi alanlara yöneleceği konusunda yasada hiçbir açıklama bulunmamaktadır. Hangi giderlere yöneleceğini kanun metninden değil genel gerekçedeki açıklamalardan anlıyoruz. Bu durumda bu yasaya göre yapılacak gider denetiminin neye dayanarak yapılacağını çıkarmak mümkün görünmemektedir.

    3) Varlık Fonu için yeni bir gelir tanımlanmamakta, sadece bütçeye gidecek gelirlerin bir bölümü bu Fon’a aktarılmış olmaktadır. Normal olarak bütçeye aktarılan özelleştirme gelirlerinin Fon’a yönlendirilmesi ve bütçe gelirlerinden Fon’a pay verilmesi, bütçe gelirlerinin azalmasına ve dolayısıyla bütçe açıklarının artmasına yol açacak bir gelişmedir.
    4) Bankaların finans sektöründeki egemenliğinin azaltılması, İslami finans uygulamasının artırılması gibi bir Varlık Fonu’ndan beklenmeyen bir takım amaçların bu çerçeveye yüklenmesi zaten sıkıntılı olan düzenlemeyi iyice sıkıntıya sokmuş görünmektedir.
    5) 1996 – 97 yıllarında Erbakan’ın koalisyon hükümeti sırasında bir uygulama popülerlik kazanmıştı: Kamu kaynak havuzu. Bütçe dışındaki kamu kesimine ait kaynaklar bu havuzda toplanmaya ve buradan harcanmaya çalışılıyordu. Bu havuza her gün yeni bir kaynak aktarılıyor, bir süre sonra bu aktarımların başka bir alandaki dengeyi bozduğu görülünce yeni kaynak arayışları gündeme geliyordu. Türkiye Varlık Fonunun kaynaklarına bakınca akıllara Erbakan’ın Kamu Kaynak Havuzu uygulaması geldi.
    6) 1940’ların sonunda ve 1950’lerde Amerikalı ünlü karikatürist ve çizgi romancı Al Capp’ın yarattığı ve Shmoo adını verdiği bowling oyunundaki kukalara benzer hayali bir hayvan vardı. Müthiş sevimli bir tipti Shmoo. Siz ne hayal ederseniz o oluyordu. Örneğin tavuk olarak yemek isteseniz tavuk, et olarak yemek isteseniz et oluyordu. Kendi kendine çoğalabiliyordu. Türkiye Varlık Fonundan beklentileri de okuyunca da akıllara Shmoo geldi.
    7) Başka ülkeleri bilemeyiz ama Türk tarihi bu tür mali buluşlarla doludur. III. Selim’in padişahlığı sırasında 1793 yılında İrad‑ı Cedid Hazinesi kurulmuş ve böylece Osmanlı İmparatorluğu'nda tek ve merkezi Hazine düşüncesinden ilk sapma ortaya çıkmıştır. Bunu Tersane Hazinesi ve Zahire Hazinesi izlemiştir. Sonraki dönemlerde Hazine sayısı artmaya devam etmiştir. Mukataat Hazinesi, Mansure Hazinesi, Redif Hazinesi, Darphane Hazinesi ve Maliye Hazinesi bunların en önemlileridir. Hazinelerin çoğalması Osmanlı mali sistemini rahatlatmamış, tam tersine mali disiplini alt üst etmiştir. Hazine sayısının artmasının Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünde özel bir yeri vardır. 1839 yılında tek ve merkezi Hazine sistemine geri dönülmüştür.

    KAYNAK







  • Oraya aktarılanlar, deprem parası, işsizlik parası gibi buhar olunca anlarsınız ne olduğunu.
  • Varlik Fonu'nun kisaca ozeti sudur; "Biz bu devletin mallarini acik acik ozellestiremiyoruz, satamiyoruz, halka arz edersekde bi halta yaramaz. Bunlari alalim Varlik Fonu diye birseyin altina. Kendimiz calalim(!) kendimiz oynayalim. Kaymakli bir alici bulursakda satalim"
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.