The Platform (2. sayfa)

kızın 333. katta nasıl hayatta kaldığını açıklayabilir mi?

çok fazla metafor içeren bu film çok farklı yorumlara açık, bu benim nacizane şahsi yorumumdur. ana karakterimiz elindeki kitapla eğitimi temsil etmektedir, insanları eğiterek bu bozuk düzeni değiştireceğine inanmaktadır ancak kurulu kapitalist düzende tepedekileri değiştirmeye çalışarak yenik düşücektir, oda arkadaşı bıçaklı adamımız savaşı temsil ediyor ve elindeki bıçak kestikçe keskinleşen asla körelmeyen bıçakla birlikte savaşın yok ettikçe,yağmaladıkça güçlendiğini vurguluyor. kızını arayan annemiz aslında bu değişimin çocuklardan başlaması gerektiğini temsil ediyor ve deli muamelesi görüyor tıpki gerçeği söyleyen günümüz insanlarının yoksayılarak deli damgası vurulması,aşağılanması gibi, siyahi arkadaşımız baharat yanında ip getirerek en yukarı çıkmaya çabalıyor, bu da siyahilerin alt sınıf insan muamelesi görmesinin günümüzde bile ne yazık ki devam etmesine değiniyor, yukarı çıkmaya çalıştıgında ise yüzüne sıçılarak en büyük aşağılanmayı yaşıyor, özenle hazırlanan pastamız değişimin simgesi olarak kabul ediliyor ve onu yukarı çıkarmaya çalışıolar,tabi bu süreçte eğitimle değiştirmeye çalışan abimiz, çocuğunu arayan ablamız gibi gerekirse savaşıyor, dönüşüme uğruyor, nihayetinde en önemli pastayı çocuğa yedirerek en alttan en dipten çocuğun yükseldiğini değişimin bu şekilde başlayacağını gösteriyor film bize, en önemli şeyimiz çocuklarımız,en güzel pastayı (en büyük payı eğitime) çocuklara yedirmemiz gerektiğini vurguluyor.

Daha önce zaten birileri mesaj olarak puding gönderdi fakat mesaj yerine ulaştığında yukarıdakiler mesajı anlamadı sadece içinde kıl var diye yenmediğini sandılar. Anladığım kadarıyla küçük kızın annesi platform ile en aşağı inerek kızı besleyip yukarı çıkıyordu.

Benim anlayamadığım tek bir şey var, 250. kattan sonra bir insanın bedeni nasıl yanabilir?
Sadece platform senin katındayken yemek yiyebiliyorsun yemek saklamak yasak, yedin yedin yarım elma olsa dahi atacaksın aşağıya. Peki bu insan nasıl yandı 250. kata kadar yemek mi kalmışda o yemeği sakladı adamı öyle yaktılar anlam veremedim.

Herkes içeriye girerken 1 şey getirme hakkına sahip, belki de içeriye girerken yanıcı birşey aldılar yanlarına. Psikopat gibi birbirlerini yaktmış olabilirler

Yok aklıma yatmadı birisi benzin, diğeri çakmak mı getirdi
Herhalde aşağıya inen kadın vardıya platform tam yananların katındaydı, platform aşağı inerken kadın yemek atmıştır yukarıya adamlar yemeği yerken yandılar

Zaten o yüzden 202. Kata uyanınca intahar ediyory ya.

İlk 20-30 dakika küp benzeri bir film gibiydi. Daha sonra kapitalist sistemin anlatıldığı ve basit çözümler gösterildiği bir filme döndü. Fiziki mantık hataları da o noktadan sonra önemsiz oldu tabii.

Sistemin yapısı, eleştirilcek zayıf yanları, basit çözümler falan sıradan şeyler aslında. Ama yinede hoşuma gitti. Mesela adamın bıçak alma muhabbeti çok güzeldi. Kapitalist sistem daha iyi anlatılabilir mi bilmiyorum. Hiç ihtiyacı olmayan birşeyi aldırıyorlar, ve ihtiyacı olmamasına rağmen sürekli aldırıyorlar. Kendisinin bile saçma bulduğu bir mutluluk kaynağı ve aslında sahte bir amacı oluyor, ve belki ömrü boyunca bunun için çalışıyor, yani sistemde kalıyor.

Bu başlıktan önce başka bir yerde filmin isa ile bağlantısını da okudum. Filme tekrar bi göz attığımda mantıklı geldi. Hatta filmin sonu ancak bu mantıkla manalı oluyor gibi. Adam bile resimlerdeki isaya benziyor. Doğruya çağrı yapıyor, zorluk çekiyor, adalet için savaşıyor, sonunda gökyüzündeki ışığı görüp kendini insanlar için feda ediyor falan.

Dediğim gibi, konu çok klasik ama nedense hoşuma gitti. Belki oyuncular, belki müzik, belki de günün 23,5 saati evde oturuyor olmam.

Hocam katlarda hiç birşey saklayamıyorsun buna tabaklarda dahil

Onun ben de farkındayım ve zaten saklayamadığını belirtiyorum, tekrar okuyunuz.
İnsanların 250. kattan sonra yanmasının saçma olduğunu söylüyordum.

Hocam demek istediğim tabağı elinde tutup intihar etmiş olabilir

görevli kişi burada 200 kat var diyor. Ona göre herkesin sevdiği yemekleri yazıyor. Yani aslında 400 kişilik yemek yazıyor. Halbuki orada 666 kişi var. Buradan nasıl mesaj vermek istiyorlar? 400 kişilik yemeği, herkes normalden de az yesin ve 666 kişiye yetsin mi diyorlar?