Şimdi Ara

Terkedildim... (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
1
Favori
1.227
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nightwish

    quote:

    Orijinalden alıntı: WarriorAngel



    Senin sevgilin foruma resmini koymuyor muydu ya? Sen önce bi ona sahip çık istersen.


    @mtrxxx

    Kızı kaybetmek için gereken ne varsa yapmışım resmen. Bu saatten sonra yapacak tek şey onu umursamıyormuş gibi davranmak. Başka çarem yok.



    Aynen öyle , Umursamıyormuş gibi davranmak en güzeli. Sakın yalvarayım falan deme. Güçlü dur , sen kazanırsın. Okursan daha iyi anlayacaksın:

    Bazen bitmiş gibi görünen bir ilişkinin sadece tıkanmış olduğunu görüyoruz. Bir-iki sihirli dokunuşla yeniden başlayabiliyor. Geçtiğimiz yıllarda bir danışanım, çok sevdiği erkek arkadaşı tarafından ağır hakaret edilerek terk edilmişti. Adam çok yakışıklı biri değildi. Zengin, hiç değildi. Harika, karşı konulmaz bir kariyeri de yoktu. Bütün bunlara karşılık, genç kadın oldukça güzeldi. Uzun boylu, alımlı, kariyer sahibi ve başarılıydı. Aslında kimi istese elde edebilecek kapasitede bir kadındı. Gelin görün ki, kendisi bunların farkında olamıyordu. Ne genel müdürler, ne doktorlar kur yapmışlardı ona, ama o hiçbirinden elektrik alamıyordu bir türlü. Hatta uzun bir trans çalışmamız sırasında bilinçaltında şöyle bir yargı sakladığı ortaya çıkmıştı: "Zenginler mutsuz olurlar. Erkekler aldatır, kadınlar konken ya da kumar oynar. Çocuklar yalnız büyür. Sadece fakir olanların duyguları samimidir. Gerisi yalandır." Bu yargılar için Türk dizilerine teşekkür etmemiz gerekiyor. Bu güzel kadın, sevgilisinin günün birinde kendisiyle evlenmesini istiyordu. Ama ilişkinin çerçevesini çizmek isteyen bir kadının bunu açıkça sözlü olarak ifade etmesi, o ilişkiye zarar veriyor. Hevesini, heyecanını söndürüyor. Erkeğe köşeye sıkıştırılıyormuş hissi verebiliyor. Burada biraz daha flört diliyle bunu anlatmakta yarar var. Sevgilisi, genç kadının evlilik baskısını hissettiğinde, ona çeşitli hakaretler sıralamış, aşağılamış, zaten onu hiç beğenmediğini, güzel bile bulmadığını söylemişti. Zaten ilişkileri boyunca çok kaba davranmıştı. Bir kez olsun ona bir buket çiçek dahi almadığı halde, özür dilemek bir yana, bu kaba özelliğiyle övünüyordu. Ve genç kadın, bu tip durumlarda yapılması gerekenleri yapamıyor, rest çekemiyor, onu bırakamıyordu. Bilinçaltı, onun başka bir adama âşık olmasını adeta engelliyordu. Değersizlik kök duygusu çok baskındı.

    TELEFON AÇMAYIN
    Birlikte çalışmaya başladık. Bir partneri geri istiyorsanız ve hiç umudunuz yoksa, yapabileceğiniz en akıllıca hareket, tamamen sessizliğe gömülmektir. Kendi içinizden onu bırakın. Hatta bırakamayacağınızı düşünüyorsanız bile, bunun provasını yaptığınızı düşünün. Ama kararınızı asla açıklamayın. Uzun, açıklayıcı mailler falan yazıp yollamayın. Telefon açmayın. Hislerinizi açıklamayın. Onun sizi merak etmesine izin verin. Her zaman yaptığınızın tam tersini uygulayın. Bir erkek size, örneğin üç birim sevgi vermiş ve bu şekilde sizinle yatağa girebilmişse, ama siz 10 birimlik sevgi ve ilgi bekliyorsanız, bunu asla alamazsınız. (Tabii buradaki üç birim sevginin bir açıklaması yok. Sadece size bir fikir versin diye sayısal ifade ettim.) Bir süre görüşmedikten sonra yeterince sessiz kaldıysanız ve eğer erkek sizi merak etmişse, küçük bir mesaj atabilir. "İyi bayramlar!" ya da "Naber kız?" gibi... Bu size tanıdık geliyor mu? Kadındaki ilk tepki, "İşte benim değerimi anladı, bana geri dönecek," diyerek heyecanlanmaktır. Oysa oyunun bundan sonraki kuralı, tıpkı bir pazarlık masası gibi olmalıdır. Bu tip küçük mesajlara sessiz kalmalısınız. Genellikle kadınlar buna cevap vererek aslında erkeğin ağzından pişmanlık ya da aşk sözcükleri duymak için fırsat yarattıklarını düşünüyor, ama erkek bunu yapmaz. Sadece aklında şu vardır: "Bu kadın üç birimlik, daha fazlasını vermeme gerek yok." Sessiz kalmaya devam edin. Aramaya çalışacaktır. Açmamanızı öneririm. Bir süre sonra hâlâ sessiz kaldığınızda, rest çekebilir. "Bu son arayışım, bir daha aramam bak!" gibi... Buna da kanmayın. Muhakkak yeniden şansını deneyecektir. Bu aralarda ufacık bile olsa, tek kelimelik bile olsa cevap yazarsanız tüm şansınızı kaybedersiniz. Bu dönemde aslında erkek, size verdiği değeri üç birimden yavaş yavaş yükseltmeye başlıyor. Ve siz de kendi değerinizi idrak ediyorsunuz. Önemli olan, kendi değerinizi fark etmenizdir. Size yeterince değer vermeyen bir adamla işiniz olmasın zaten... O eski danışanım şimdi evli ve çok mutlu. Çünkü hem kendisini daha çok sevmeyi öğrendi hem de karşısındaki erkeğin aslında böyle kadınlara daha çok saygı gösterdiğini ve hiç kimsenin saygı duymadığı birine âşık olamayacağını idrak etmiş oldu. Unutmayın... Kendinize siz değer vermezseniz başkası hiç veremez.




  • Galatasaray Berabere kaldı oglum yemişim sevgilisini
  • Senden daha iyisini bulmussa birakmistir hocam alisacaksin bunlara, birkac kez daha basina gelir bu tur olaylar sonra anlarsin nerede hata yaptigini. Sen duygularini köreltme yeter..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aynı sebepten aynı şekilde 1.5yıllık ilişkim bitti hocam aynı senin gibiydim atlatmanın en iyi yolu kendi kafanda bittiğini kabul etmek dur ve kendine de ki bu iş bi daha olmucak dönse bile tekrar aynısını yapıp gidebilecek bu iş tamamen bitti! Bunu kabullen kendine bunu diyip dur zamanla geçiyo unutma ki hayat devam ediyo senin sevgini hakedicek biri çıkar karşına

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mtrxxx

    quote:

    Orijinalden alıntı: Nightwish

    quote:

    Orijinalden alıntı: mtrxxx

    Seninki gene iyi, terk etmiş , ben 5 sene sonra aldatıldım. 5 aydan fazla oldu geçmedi acısı. Hafifliyor ama geçmiyor. Neyse ki nefret hissi belirdi yavaş yavaş. Allah sabır versin. Zor...

    5 sene çok be hocam Allah yardımcın olsun.

    Eyvallah kardeşim , sağol.

    Acını hafiflertir belki, bir blog'dan alıntı okumanı dilerim:

    öncelikle; " merhaba, iyi günler, nasılsınız.. bir sanata dönüştü mü sizin de travmalarınız!

    terk ettikten sonra geri dönen sevgili efsanesi, hey gidinin ızdırap dolu günleri hey. bunu benim 4 yıllık sevgilim yapmıştı yedi sekiz ay önce; ayrıldıktan bir gün sonra da başka kollara atılan sevgili olarak da kabuk değiştirmiş. pardon ama hakkını yememek lazım, o ayrıldıktan 3 gün sonra yeni sevgili edinmişti; internetten üstelik, şehir dışında görmediği, tanımadığı birisiyle. peki ayrıldıktan hemen sonra mı bu olayı gerçekleştirdi, tabi ki hayır. böyle bir riske giren şahsiyet, mutlaka ayrılık aşamasındayken bir ön hazırlık safhası oluşturmuştur. o da öyle yapmış, ayrılacağımıza yakın hoş bir diyalog oluşturmuş, geçen süreç içerisinde karşı cinsten randıman almış, benimle bağları kopardıktan sonra da olayı resmileştirmiş. böyle yapınca aldatmış, sadakatsizlik etmiş olmuyor, çünkü bu tip insanların kendilerine göre şekillendirdiği bir ahlak anlayışı var.size bir hikaye anlatayim mi, bir varmış hiç yokmuş..


    hah siz şimdi kimbilir ne yaptın da hak ettin, demekki onu çoktan kaybetmişsin ki böyle bir yola başvurmuştur diyeceksiniz, hay ağzınızı öpim. evet, bir sevgiliyi kaybetmenin bütün yollarını aşama aşama gerçekleştirdim. bakın söylüyorum yaptıklarımı, ayağınızı denk alın, benim hatalarımı görüp siz yapmayın diye, " ben söylemiştim demiştim " demek çok acı bir şey biliyor musunuz ?

    1- hayatımda ondan daha değerli bir şey olmadığını her fırsatta ona hatırlattım.
    2- bırakın aldatmayı, yalan bile söylemekten kaçındım.
    3- her fırsatta onun yanındayken ne kadar mutlu olduğumu hatırlattım.
    4- sevdiği her şeyi ezbere bidim.
    5- tartışmalardan sonra hata onda olsa bile alttan alan hep ben oldum.
    6- onun için her şeyimden vazgeçebileğimi ona kanıtladım.
    7- onsuz bir hiç olduğumu anlamasını sağladım.
    8- sürekli o mutlu olsun diye çabaladım.
    9- dünyada herkesten çok onu sevip, koşulsuz bağlandım.
    10- aşkın gerçek anlamının o olduğuna inandığıma onun hissetmesini sağladım.

    diyor ki freud, ne diyor freud ? " bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde, ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz"

    tabi bu evreleri tamamladıktan sonra kendi özgürlüğünü yakalayıp, dilediğince at koşturacağı jenerasyonu bulduğunu sandığı an kıçıma tekmeyi bastı. o darbenin hemen ardından 3 gün sonra yabancı bir yüze tıpkı bana söylediği gibi "meleğim " dediğinden sonra ki hallerimi ne kadar mübalağalasam anlatamam, yaşadıysanız bilirsiniz zaten. işin kötüsü bir de çocuğa bizim şarkımız olan " beni bırakma " parçasını hediye etmiş, bir ömür boyu senin kalman dileğiyle seni çok seviyorum eşşek aşkım diye de eklemiş. ulan hadi bana söylediğin o özel sözleri için acımadan ona söyledin, dünyada başka parça mı yok, bari onu kirletmeseydin.

    " bırak gitsin, dönerse senindir diye bir şey yok, dönecek ! bir katil mutlaka olay mahalline geri döner " *

    derken bir hafta sonra sanal aşkı tekmeyi basmış buna. bir de çocuk ayrılırken " neden bütün değer verdiklerim bana kazık atıyor " diye de müthiş bir ironi yapmış benim ince ruhlu sevgilim, geride bıraktığı enkazı düşünmeden. tabi yuvasız çalıkuşunun ayağı yere bastıktan sonra yaptığı pespayeliği anlayıp vicdanı tavan yapmış ki bana mesaj çekip, " seni hala çok seviyor ve özlüyorum " diye duygularımı havalandırdı.. nasıl olur da bunu yaptın diyemeden, " her şeyi nefret ettirmek için yaptım, tezgahtı" demez mi, yalan söylediğini gün gibi bildiğim halde buna rağmen inandım. galiba o aralar ezel'e kendimi fazla kaptırmışım. aslında insan aptal değildir, aşk onun yaralarını örtsün diye aptallaştırır. ben de öyle yaptım. çünkü o benim bile bile ladesimdi.. damarlarıma zehri yayılmışken, bedenimden atamazdım, bana ölüm olduğunu bilsem de şiringa şiringa damarlarıma enjekte edecektim. sonra ilişkimizin ikinci baharındaydık, ikinci güzüne doğru kaçınılmaz bir şekilde yol alıyorduk. evet evet, ben karektersiz, aciz bir şahsiyetin tekiydim, aşk beni böyle güçsüz kılmıştı ve bu da benim en iyi kılıfımdı. neden sonra barıştıktan tam 8 ay sonra " heyecanım bitti artık " diye tekrar yarı yolda bırakıp, önceki kumpazlarının sinyallerini verdi. işin kötüsü tekrar bağlanıp tekrar güvendiğim anda bunu yapması benim ruhum ve bedenimde kalıcı hasarlara yol açtı. tekrar yiyeceğim tekmenin kokusunu hissetmişken, elinden gelen her şeyi yaptıktan sonra sıra ayağından geleni yapmak kalmıştı. daha önceki ayrılışımızdaki yalvarmalarım, sendromlarım, girdaplarım bir işe yaramayacaktı, bari güzel bir terk edilişi becerebilseydim.

    son konuşmamızda kararından dönmeyeceğini ve ne dersem diyeyim kaçınılmaz sonu engellemeyeceği bildiğim halde " bir ömür boyu karşılıklı susalım, başka bir şey istemem, yeter ki yanımda ol " dedim, o bile fayda etmemişti. güçlü olmak için gitmeye söz verdiğim konuşmada gardımı düşürmüştüm. sonra aklıma metüst'ün bir vecizesi geldi;

    --- spoiler ---

    adam sevgilisine camdan dışarısını gösterir ve şöyle der: "bak sana hediye aldım."

    kadın "iyi de birşey yok ki orada kuşlar ve ağaçlar var"

    adam da "işte hediyem o. özgürlüğü hediye ediyorum sana, ilişkimiz bitti."

    --- spoiler ---

    ben de aynen öyle yaptım, terk edenin giden değil kalanın olduğunu bilmeme rağmen.. kadın sustu, sarılmadılar, bir kitap düştü yere... kapandı bir pencere... ayrıldılar..

    geçen istatisliklerime baktım, en çok ilkbaharda terk edilmişim lan. ha bir de araştırmalarımdan sonra bu terk edilişin ardından geriye kalan enkazımın dökümü, acı silsilemin akıbeti şöyleymiş,

    * yavaş yavaş nefes almaya başlama 7 gün
    * yanağında tebessümün belrdiğini hissetmen 10 gün
    * yemek yemek zorunda olduğunu fark etmen 14 gün
    * yediğin yemekten tat almaya başlaman 20 gün
    * anlık da olsa aklından çıkmaya başlaması 25 gün
    * acıların yavaş yavaş yok olması 30 gün
    * sadece anıların acıtmaya başlaması 45 gün
    * elleri, ellerinin oluşunu duyduktan sonra kabullenme süresi 60 gün
    * geçti artık deyip, rahatlama, oh be deme 90 gün
    * başka sevgilerde teselli bulduğunu sanıp gitgide eksilmen 120 gün
    * rüyalardan çıkması 767 gün
    * neden sonra bi gün seni tekrar ayağa kaldıracak elin omzuna değmesi muallak
    * enkaza sebep olan bünyenin acısının seyri; ilk 1 aydan sonra 123?.. gün

    sonuç olarak bir de tanım yapıyorduk değil mi;

    düpedüz sikkoluk ve kişiliksizlikten başka bir şey değildir. kötü bir ilişki, mutsuz bir son da olsa, bir ayrılığın en azından bir kaç hafta yası tutulmalı, karşı cinsin akıbetine bakmadan seviyesizliğini böyle gözler önüne sermemelisinizdir. bir de dipsiz kuyudan kurtulmaya çalışan yedek sevgiliye tekrar geri dönüp harap etmek insanın insana yapacağı en büyük kötülüktür. aşkta herkes kendinden sorumludur. önemli olan da o ne yaptı demeden kendi saflını yitirmemektir. sonuç olarak da yeni edindiğiniz sevgili egonozu tatmin etmekten öteye gitmez, o boşluk doldu sanırsınız, halbuki her ten sizin eksilişinizdir. bugün bir başkası için sizi terk eden, yarın bir başkası için terk edilecektir.

    iş bu entryde "efendi bir erkeğin duygusal olarak katledilip piç erkeğe dönüşüm süreci"nin hikayesini dinlediniz. dilediğiniz oldu, omsgdo artık bunca kirlenmiş kalp arasında temiz kalabilmenin var olduğunu hissettiren satırlar yazmayacak, aranıza hoş geldim, oysa ben çok iyi bir insandım lan, böyle olsun ister miydim ? beni güzel hatırlayın ! olay mahalline sonradan gelen defans oyu öldü, yaşasın ruhsuz omsgdo !

    özet geçiyorum: "bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, o kendiliğinden s.kt.r olup gider zaten "




    Hocam arkadaş çok iyi yazmış kesinlikle okuyun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • bugün günlerden ayrilik, yillardan hüzün
    her günes gün olmuyor uzaksa yüzün
    zamansiz yagmurlarla islanir gözüm
    bugün günlerden ayrilik, bizim degil gün....
  • quote:

    Orijinalden alıntı: iissoo35

    Aynı sebepten aynı şekilde 1.5yıllık ilişkim bitti hocam aynı senin gibiydim atlatmanın en iyi yolu kendi kafanda bittiğini kabul etmek dur ve kendine de ki bu iş bi daha olmucak dönse bile tekrar aynısını yapıp gidebilecek bu iş tamamen bitti! Bunu kabullen kendine bunu diyip dur zamanla geçiyo unutma ki hayat devam ediyo senin sevgini hakedicek biri çıkar karşına

    "senin sevgini hakedicek biri çıkar karşına"

    inan bu teselliye tutunuyorum bende.
  • unutmak zor bilirim fakat başkasını bulmadan unutamassın kardeşim benim geçmiş olsun
  • Ee nolcak semesin ne askms ya kzn weer telini konusaym belki ayarlarm

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.