Anne dışarıda alış-verişteydi. İki buçuk yaşındaki bebeğe babası gözkulak oluyordu.Aslında bu pek de zor bir şey değildi. Yavrucak halının üzerinde ‘çay seti’ oyuncağıyla oynarken baba da koltuğunda gazetesini okuyor, ara sıra da bebeğinin kendisine -çay seti oyuncağının minik plastik fincanlarıyla- ikram ettiği suları çay niyetine içerek oyuna iştirak ediyordu. Derken anne eve geldi. Baba anneye sus işareti yapıp, bebeği izlemesini istedi. Bu çok şirin hareketini annenin de görmesini istiyordu.Anne, bebeğin elinde çay fincanıyla salondan çıkıp, biraz sonra içi su dolu olarak babasına getirmesini ve babanın da onu çaymış gibi içmesini seyretti.Sonra gayet sakin bir tavırla elindekilerle mutfağa geçerken eşine seslendi:
‘Uzanabildiği tek su kaynağının klozet olduğunu biliyorsun, değil mi?’
Sonuç-1: Anneler evlatlarını çok sever ve onlara dair her şeyi bilir.
Sonuç-2: Babalar evlatlarına dair bir çok şeyi bilmez ama onları çok sever: ‘Babalar en son duyar’ boşuna söylenmemiştir..
Hayat boyu dilersin O gün için Ömür boyu beklersin Tam o an için
Geçmiş uzakta kalmış Yarınsa yaklaşmaz Kaybetmeye gerek yok Bulmak için Bulmak için
Zaman geçmek bilmez önce Sonra yıllar sayamazsın Bir bakmışsın geçip gitmiş Hayat
Özgürlüğün zerresinde Varsa dünya çizgisinde Kaç kez ilkbahar Kaç kez sonbahar Kaç kez Verir hayat Verir hayat
Anlam değer vermezsin O gün için Ömür boyu beklersin Mutlu olmak için
Kimse dinletemez bazen Anlatırlarken Sonra duymak istersin Hepsi gitmişler Git-miş-ler
Zaman geçmek bilmez önce Sonra yıllar kaçırırsın Bir bakmışsın geri dönmüş Hayat
Özgürlüğün sesinde Varsa dünya çizgisinde Kaç kez ilkbahar Kaç kez sonbahar Kaç kez Verir hayat
Zaman geçmek bilmez önce Sonra yıllar sayamazsın Bir bakmışsın geçip gitmiş Hayat
Özgürlüğün zerresinde Varsa dünya çizgisinde Kaç kez ilkbahar Kaç kez sonbahar Kaç kez Verir hayat
Ben her bahar aşık olmam ama Her bahar gitmek isterim. Gittiğim olmadı hiç, Ama olsun… İstemek de güzel.