Şimdi Ara

Şiirler,güzel sözler (262. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
5.331
Cevap
42
Favori
629.658
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 260261262263264
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • KEDER DENİZİ

    Yürekler vardır ki Devran elinden,
    Onlara gam sunulduğunda,
    İri güller gibi kan ağlayıp
    Sessiz, dünyayı seyrederler...

    Yürekler vardır ki onlar,
    Kırgınlık ve yalnızlığı tadınca;
    Sokak gösterilerinde yakılan,
    Taşıt lastikleri gibi,
    Alevli ve gösterişli yanarlar...

    Yürekler vardır, gam denizi derinlerinde
    Mürekkep balıklarıdır ki,
    Onlara sitem eriştiğinde,
    Deniz içine ağlarlar...
    Laciverd ve dilsiz.

    Hüsrev Hatemi
  • MELANKOLİ
    O şehirde gene şarkılar söyleniyordur
    Karşılık görmemiş sevgiler üstüne
    Işıkları sönmüş odamda
    Yarım kalmış şarkımı duyuyor musun?
    Beni sorarsan gene yapayalnızım
    Sen sıcak yatağında rahat uyuyor musun?
    Boş kalan yastığımı başkası mı doldurmuş?
    Ellerini okşayan o yabancı kim
    Öyle uzak bakma yüzüme
    Seni artık yolundan döndürecek değilim
    Ne o gözlerin dolmuş yoksa ağlıyor musun?
    Kırk yılda bir olsun beni anıyor musun?
    Özlediğin hayatı buldun mu bilmem
    Gözlerinde hala hüzün var gibi
    Gene yüzün gülmüyor anlat nedendir
    Gene aşksız gene bomboş mu için
    Niye ellerin soğuk yoksa üşüyor musun?
    Mutluluğun peşinden hala koşuyor musun?
    Kar mı yağdı güvendiğin dağlara?
    Seni de bir türlü umdurmadı mı kader?
    Üzme kendini her şeye rağmen
    Dünya yaşanmaya değer
    Bu yerler bu alem her şeyden yoksun
    Sana sesleniyorum duyuyor musun?

    İlhan Geçer
  • DÜŞLER DÜNYASI

    Düşler rıhtımında sevecen kuşlar
    Pembe şafaklara yelken açıyor
    Billûr kadehlerde renklenen düşler
    Gül bahçelerine ümit saçıyor

    İhtiyar dallarda taze yasemin
    Hayal iklimlerinin şen habercisi
    Susmuş şarkısı gamın kederin
    Ebedî güneşler dağıtmış sisi

    Küçük istasyonlarda hızlı trenler
    Pembe şafaklara doğru koşuyor
    Bahar sevincinde güller gülşenler
    En esmer bulutlar şimdi hep nur taşıyor

    İlhan Geçer
  • NOTA

    Dudağında kırmızı bir notayla
    Şarkılar dokuyorsun sağırlığıma
    "Hani gitmesen diyorum, hani gitmesek diyorum"
    Gitme, sisli ülkemin çığlık notası
    Damarımda patlayan kırık şiirim
    Sen aşkın anadilisin
    Kalabalıktan yalnızlık yapma becerimsin
    Hayatın solfejini öğretip
    Notasız coğrafyalara çalmışlar seni
    Kendi cümleni kuramıyorsun
    Kenti dudaklarımdan öpemiyorsun
    Yetiştin bütün geç kalmalara
    İklimler biriktirdin kanına tenha(sızım)
    Aşk hep yazdan kalma
    Ayrılık ise kıştır
    Senden sonraki dünde
    Sulardan başka her yerde kulaçlar atıyorum
    Boğuluyorum
    Kırık notam
    Sol anahtarınla
    Kilitleme gözlerini
    Kör oluyorum.

    Kahraman Tazeoğlu
  • Gözlerine bela olmaya geldim
    bu aşkı kalbime koyup
    bir ömür yoluna
    ömrümü sermeye geldim
    ve sende seversen eğer
    aşkı gözlerinden almaya
    sevgiyi sende bulmaya geldim
    hadi en derinine sakla beni
    bu defa korkmadan aşktan
    nefesini nefesime sarmaya geldim
    anla işte sevdiğim
    aşkına bela olmaya GELDİM..

    OZAN AĞRI / AŞKINA BELA OLMAYA GELDİM
  • Sevinç Ve Hüzün

    Sevinci kapıştılar taşımayı bilmeden,
    Şimdi bilen yok, nerede oturuyor.
    Köyün delisi Hüzün, yalnız kaldı yollarda
    Adam-adam, sınıyor, arıyor yoldaşını..
    Kıskandıran özlemi, yüzünden okunuyor.

    Görünüp siliniyor o günden beri.
    Sevinç bin an gözlerde, dudaklarda.
    Yerini sevgilisi Hüzün'e bırakıyor.
    Sevinç'se, uzaklarda hep uzaklarda..
    Şöyle bir görünüyor, hemencecik uçuyor.

    Özdemir Asaf
  • KEŞKE TANIMASAYDIM SENİ


    Keşke tanımasaydım seni
    Omuzlarıma bu kadar yük binmezdi o zaman
    Gözlerim ağlamayı bilmezdi
    O kadar sık kalbim çarpmazdı böyle delicesine,
    Benim de ellerim sımsıcak olurdu mutlaka
    Geceleri asla uykusuzluk çekmezdim sabaha kadar
    Rüyalarım hatta tatlı hayallerim olurdu
    Duygusuzca düşünmezdim yokluğunda günlerimi, saatleri hep
    Hiç üşümezdim böylesine ölü soğukluğunda
    Hırsım takip etmezdi beni, kötü kader
    Kan çanağına dönmezdi gözlerimin ta içi.
    Kayan yıldızlardın bende farklı dilekler tutardım,
    Duyardım, anlardım yanımda konuşulanı,
    Hayretim bu kadar artmazdı o zaman
    Ben de gülerdim zaman zaman
    Deniz ve mehtap benim için önemli olurdu.
    Hele kara saplı bıçak dostum olmazdı sırtımda
    Güneşsiz dünyamda kavrulmazdı ciğerim
    Beynim ise böylesine hırçın ağlamazdı.
    Kar yüreğime damla damla vurmazdı.
    Gözyaşım ruhumu daraltmazdı, benliğimi sıkıştırmazdı.
    En tiz sesiyle çığlıklar atmazdı göğsüm.
    Simsiyah yankılar oluşturmazdı uykumda.
    Saçıma sakalıma bende bakardım.
    Delicesine bütün gücümle sigaramı çekmezdim.
    Ya da keşke tanımasaydım seni...
    Keşke...

    Murat Göğebakan
  • Kabuğunu koparmadan
    ne bir elmayı soyabildim
    ne de iyileştirebildim bir yaramı
    ama karşıma çıkınca
    kızmadım hiç elma kurduna
    bendim çünkü bıçağı saplayan
    onun yurduna

    Şair diyorlar benim için
    bilmiyorum oysa
    her şiire konmalı mı uyak
    her yere nedense
    konamıyor tayyare
    hay dilimi
    arı türkçe soksun; uçak

    Kaptan olmak isterdim
    aynanın karşısında
    eski bir sinema yıldızı
    gibi ağlayan
    İstanbul hatlarında
    bir fırça hafifliğiyle gidip
    gelen vapurlara

    Eskimo bir şair dokunuyor omuzuma
    ve Kız Kulesi'ni göstererek
    bırak artık diyor üzülmeyi
    yedi tepeli bu şehirde
    şiir okunacak tek yer
    elbette denizin ortasındaki
    şu küçük buz dağı

    Terzi olsa da babam
    sökük dikmesini beceremem
    beni yalnızca sen anlarsın
    iğnenin deliğinden geçsin
    diye ipliklerin
    bir anlık ıslatıldığı dudaklara
    takılıp kalan annem

    Sunay Akın
  • İstediğin Gibi Yaptım; Artık Kalbim Yok!

    artık kalbim yok ağladığımda sana
    düşündüğümde seni artık kalbim yok
    seni anlatırken birilerine, atmıyor kalbim
    atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda
    istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok !
    küçük bir velede verdim onu, oyuncak niyetine
    fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak
    köpeğine
    suda sektirdim bir kiremit parçası gibi
    ve bekledim batmasını
    bekledim batmasını yanan bir gemi
    nasıl ağlayarak denize dökülürse

    istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok!
    artık kalbim yok baktığımda eski resimlere
    özlediğimde seni
    arta kalmış bir kalbim yok!
    YOK!

    Küçük İskender
  • karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
    yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
    bu gece dağ başları kadar yalnızım

    çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
    dudaklarımda eski bir mektep türküsü
    karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
    gözlerim gözlerini arıyor durmadan
    nerdesin?


    Attilâ İlhan
  • Beni koyup koyup gitme, n'olursun
    Durduğun yerde dur
    Kendini martılarla bir tutma
    Senin kanatların yok
    Düşersin yorulursun
    Beni koyup koyup gitme, n'olursun

    Bir deniz kıyısında otur
    Gemiler sensiz gitsin bırak
    Herkes gibi yaşasana sen
    İşine gücüne baksana
    Evlenirsin, çocuğun olur
    Beni koyup koyup gitme, n'olursun

    Elimi tutuyorlar ayağımı
    Yetişemiyorum ardından
    Hevesim olsa param olmuyor
    Param olsa hevesim
    Yaptıklarını affettim
    Seninle gelemeyeceğim Attilâ İlhan
    Beni koyup koyup gitme, n'olursun.

    Attilâ İlhan
  • Biz yalnızlıktan doğduk o dağdağalı sudan
    Biz yani; erdoğan, ayşenur, ali ve ahmet
    Birkaç litre kan, bir hayli kemik, epeyce korku
    Sanki bir tesbih koptu, tane tane savrulduk
    Köy köy, bucak bucak, memleket memleket
    Yani afyon, adilcevaz, akçadağ, turgutlu
    Birkaç litre kan, bir hayli kemik, epeyce korku

    Buzlu mehtap, alçakça kesmişti yolumuzu
    Bütün kapılardan açıkça kovulmuştuk
    Silahımız avcumuza yapışmıştı soğuktan
    Biz yani; erdoğan, ayşenur, ali ve ahmet
    Birkaç litre kan, bir hayli kemik, epeyce korku
    Kestiremedik ne yaptığımızı, kim olduğumuzu
    Sanki bir tesbih koptu, tane tane savrulduk
    Köy köy, bucak bucak, memleket memleket
    Yani afyon, adilcevaz, akçadağ, turgutlu
    Birkaç litre kan, bir hayli kemik, epeyce korku

    Ne kadar korkmuştuk, elimizden tutmadılar
    Doğrudur kendi içimizde daraldığımız
    Kim neyi savundu bilinmez, nereye kadar
    Biz yani; erdoğan, ayşenur, ali ve ahmet
    Başka bir yalnızlıkta boğulduk havasızlıktan
    Sanki bir tesbih koptu, tane tane savrulduk
    Köy köy, bucak bucak, memleket memleket
    Ne solculuğumuz solculuktu, ne sağcılığımız
    Karanlık bir kapı olup üstümüze kapandılar
    Kimse bizi sevmedi
    ağır kan kaybıyız

    Attilâ İlhan
  • hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
    bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
    koşar gibi yürüyüşün
    karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün

    hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
    uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatin
    karanlık boşluklarında akıp giderken zaman

    adımla nasıl berabersem öylece beraberiz
    seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye
    gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat
    koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
    ve sonra her zaman her ölümlüye
    aynı şartlar altında kısmet olmayan
    gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda

    hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
    sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın

    Attilâ İlhan
  • Haydi Abbas
    Vakit tamam
    Akşam diyordun işte oldu akşam kur Çilingir soframızı dinsin artık bu kalp ağrısı şu ağacın gölgesinde olsun tam kenarında havuzun
    Cahit Sıtkı Tarancı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Seninle yanak yanağa,
    mutlu olduğumuz resimlerimiz
    olsun mesela...
  • Tütün tabakasında eridi zaman
    Gönüle unutulmuş bir telaş düştü
    Kapıda eski dostlar tekrar öpüştü
    Bir de uzun nutuk çekti gardiyan.

    İhtiyar forsaların çektiği gemi
    Sularda nasıl da bir vatan kokusu almış
    Yirmi iki yıldır bende nasıl da kalmış
    Çoluk çocuk hasreti, yuva özlemi.

    Bir gitmiş de bir daha dönmemiş Kazım
    Ölürken üç yol çağırmış annem
    İkinci kocasına varmış eminem
    Yirmi iki yıl daha beklemek lazım.

    Bekir Sıtkı Erdoğan
  • İlk sayfadan başladım paylasmis olduğunuz guzel sozler ve şiirleri okumaya. Emeğinize sağlık.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Uzaktan uzağa öyle bir severim ki seni..

    Ruhun bile duymaz küçük hanım...

    OZAN AĞRI
  • Sen dilimden de gönlümden de düşmeyen,
    ömrümün, ömrüne nasip olduğu
    en güzel duamsın...

    Yarabbim sen, dualarımı önce hayra,
    sonra ona çıkar...

    OZAN AĞRI
  • 
Sayfa: önceki 260261262263264
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.