






*** Köpek İlacına, Tarım İlacı Ruhsatı Verdiler ***
Bitki koruma ruhsatında skandal: Köpek ilacı, kiraz ve şeftaliye ruhsat aldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bitki koruma ürünleri ruhsatlandırma sürecinde, Avrupa ve ABD’de yalnızca hayvan sağlığında kullanılan Etofenprox + Pyriproxyfen karışımına Türkiye’de kiraz, şeftali, bağ ve pamuk gibi ürünlerde kullanım izni verildi. Komisyonda reddedilen karışımın idari süreçle ruhsatlandırılması, biyolojik mücadele politikaları ve ihracat hedefleriyle çelişiyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bitki koruma ürünleri ruhsatlandırma sürecinde ciddi bir skandal ortaya çıktı. Bitki Koruma Ürünleri Ruhsatlandırma Komisyonu tarafından daha önce reddedilen Etofenprox ve Pyriproxyfen karışımı, idari süreçler sonrası ruhsatlandırıldı.
Oysa söz konusu karışım, Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) tarımsal kullanım için ruhsatlı değil. Yalnızca veteriner hekimlikte —örneğin köpeklerde pire ve kene kontrolü— ve köpek kulübelerinin ilaçlanmasında kullanılıyor. Buna rağmen Türkiye’de kiraz, şeftali, bağ ve pamuk gibi tarımsal ürünlerde kullanımına izin verildi.
Aktif madde yükü üç katına çıktı
Pyriproxyfen tek başına dut kabuklu biti, armut psillidi ve unlu bit gibi zararlılara karşı etkili. Ancak Etofenprox ile karıştığında aktif madde miktarı birim alanda 5 gramdan 15 grama çıkarılıyor. Bu durum, pestisit kalıntısı riskini artırarak çevre ve halk sağlığı açısından büyük tehdit oluşturuyor.
Biyolojik mücadele ile çelişiyor
Bakanlığın yıllardır teşvik ettiği biyolojik ve biyoteknik mücadele politikaları, bu karışımla ciddi darbe alacak. Entegre mücadelede zirai ilaç, en son çare olarak ve çevreye, yararlı böceklere en az zarar veren ürünlerden seçiliyor. Ancak bu ruhsatla birlikte, geniş spektrumlu ve etkisi daha ağır bir ilaç doğrudan stratejik ihracat ürünlerine uygulanabilecek.
Özellikle bağda unlu bitlere karşı halen biyolojik ve biyoteknik mücadele yürütülmesine rağmen, dünyada hayvan sağlığında kullanılan bu karışımın Türkiye’de üzüm, kiraz, şeftali ve pamukta ruhsat alması, ekosistem dengesi açısından büyük soru işaretlerini gündeme getirdi.
Önce ret, sonra ruhsat
Üstelik bu karışımın komisyonda ilk değerlendirmede reddedildiği, ancak daha sonra ruhsat alması dikkat çekti. Türkiye’nin ihracat ürünlerinin pestisit kalıntısı nedeniyle sınırdan döndüğü bir dönemde, böyle bir kararın alınması “hangi teknik gerekçeyle” sorusunu gündeme taşıdı.
Tarım çevrelerinde, bu ruhsatlandırma sürecinin hem biyolojik mücadele politikalarına hem de ihracat stratejilerine ciddi zarar vereceği uyarıları yapılıyor.
Köpek ilacına tarım ruhsatı: Bakanlık bitki koruma sürecinde skandal - Tarım Haberleri
*** Beğendiğim Dizi Giriş Müzikleri (Soundtrack)***
bazı dizilerin başlangıç müzikleri gerçekte çok güzel.
bunları hızlıca atlayıp diziye başlamak mümkün değil,
her defasında dinliyorum...
en beğendiklerim:
- Game Of Thrones
- Expanse
- From
- The Last Of US
- Foundation
sizin tavsiye edecekleriniz var mı?
Tarım Kredi Markette ağır çöp poşeti altında kalan kadın çalışanı ‘kurumsal kimliğe zarar’ gerekçesiyle işten attılar!
Tarım Kredi Marketler’de ağır çöp poşetini taşımakta zorlanan genç kadın çalışanın görüntüleri sosyal medyada gündem oldu. Ancak şirket yönetimi, çalışanın görüntüleri bilerek sızdırdığını öne sürerek işine son verdi.

Tarım Kredi Marketler’de çalışan genç bir kadının, elindeki çöp poşetini taşımakta zorlandığı anlara ait görüntüler sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı. Görüntüler, ağır çalışma koşulları ve personel yetersizliği tartışmalarını alevlendirirken, olayın merkezindeki çalışanın işten çıkarıldığı ortaya çıktı.
ÇALIŞMA ŞARTLARINI İYİLEŞTİRMEK YERİNE GÖRÜNTÜYÜ SIZDIRANI BULMAYA ÇALIŞIYORLAR!
Edinilen bilgilere göre Tarım Kredi Marketler İnsan Kaynakları Direktörü Sevim Şerbetci, görüntülerin sosyal medyaya nasıl sızdırıldığını araştırmaya başladı. Şirket yönetimi, söz konusu çalışanın “görüntüleri bilerek verdiği” ve “samimi olmadığı” gerekçesiyle kurumsal kimliğe aykırı davrandığını savunarak iş sözleşmesini feshetti.
Ancak sosyal medyada paylaşılan videoda, çöp poşetinin çalışanın fiziksel gücünü aşacak derecede ağır olduğu görülürken, kullanıcılar bu durumu şirketin ağır iş yükü ve az personelle çalışma politikalarının bir sonucu olarak değerlendirdi.
Öte yandan Tarım Kredi Marketler, bu yılın ilk 6 ayında 2,5 milyar lira zarar açıklamıştı. Geçen yılın toplam zararının yarım yılda aşılması dikkat çekerken, yönetim mali tabloyu gerekçe göstererek 1200 market çalışanının işten çıkarılmasına karar vermişti.
Yaşanan son olay, hem işten çıkarmalar hem de çalışma koşulları üzerinden kurum yönetiminin “insani yaklaşım” konusundaki tutumunu yeniden gündeme taşıdı.
Markette çöp poşetinin altında kalan kadın çalışan işten çıkarıldı! - Tarım Haberleri
*** BMW 7 Sedan ***
geçen hafta yanımdan geçti.
beyaz renk.
öndeki böbrek ızgaralar olmasa
Rolls Royce derdim.
o derece büyük ve kalın bir yapısı var.
BMW 7 Serisi Sedan: Bir Bakışta | BMW Türkiye





*** UYAP e-ihale sistemine de sızmışlar ***
Yok böyle bir dolandırıcılık yöntemi: Binlerce ihale için dava açmışlar
e-İhale sistemi üzerinden ihaleye girip kazanan vatandaşları hedef alan dolandırıcıların UYAP sistemine girerek binlerce ihale üzerinden dava tuzağı kurduğu ortaya çıktı.
Adana'nın İmamoğlu ilçesinde çiftçilik yapan İ.D.’nin geçen ay traktörü tarlada çalışırken yanınca Kayseri’de İcra Müdürlüğü tarafından e-ihale ile satılan bir traktörün ihalesine girdi. 1 milyon 687 bin lira teklifle ihaleyi kazanan İ.D., ödemeyi yapıp traktörünü teslim almayı beklerken, 'e-ihalede usulsüzlük yapıldığı' iddiasıyla kendisine ‘ihalenin feshi’ davası açıldığını öğrendi.
Avukatıyla araştırma yapan İ.D., İstanbul’da yaşayan C.S.’nin davayı açtığını duruşmanın da 10 Ekim’de görüleceğini öğrenince bu kişiyle iletişime geçti. İ.D.’nin görüştüğü C.S. davayı geri çekmek için 25-30 bin lira istedi. Anlaşma sağlanamayınca İ.D., traktörünü alamadığı gibi ekim ayına kadar da parası blokeli kaldı. DHA’nın bu durumu haberleştirmesinin ardından binlerce kişinin aynı yöntemle mağdur edildiği ortaya çıktı.
İ.D.'nin avukatı Yusuf Özer, sadece 2 kişinin UYAP sistemindeki açık sayesinde bir kuruş harç ödemeden 4 bine yakın ihalenin feshi davası açtığını tespit ettiklerini söyleyerek, “Bazı kişiler bu yöntemi sistematik hale getirerek neredeyse meslek haline getirmiş. Açık bir şekilde dolandırıcılık yapılıyor. Mağdurlar hem mallarını alamıyor hem de aylarca süren davalarla uğraşmak zorunda kalıyor. Sadece Adana değil, Erzurum'dan Edirne'ye, Antalya'dan Samsun’a kadar Türkiye’nin dört bir yanındaki icra müdürlüklerinden yapılan ihalelerde bu yöntem uygulanıyor. Özellikle ev ve taşınmaz ihalelerinde bu suistimal çok yaygın. Kendilerini borçlu, alacaklı ya da ihaleye katılan kişi gibi gösterip, UYAP üzerinden, adli müzaheret talepli dilekçeyle hiçbir ücret ödemeden dava açıyorlar. Dilekçeye imza yerine telefon numarası yazıyor, ardından ihaleye katılan kişiyi arayıp, 'Davanın geri çekilmesi için para ver' diyerek haraç istiyorlar. Kanunun belirlediği şekilde ihalenin feshi için dava açabilecek kişiler; ihaleyi talep eden alacaklı, borçlu, ihaleye katılan kişiler ve tapu sicilinde kayıtlı ilgililerdir. Bu sayılanlar dışındaki kişiler ihalenin feshi için dava açmak istediklerinde, dava şartı olarak nispi harç ve belirli miktarda teminat yatırmak zorundadır. Bu harç ve teminat yatırılmadığı takdirde, davanın açılmaması gerekir. Ancak UYAP sistemi, bu kontrolü yapmaksızın, harç ve teminat alınmadan da davaların açılmasına imkan tanımaktadır. Bu durumun önüne geçilmesi için sistemin, gerekli şartlar yerine getirilmeden dava açılmasına izin vermemesi gerekir" diye konuştu.
Özer, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını ancak takipsizlik kararı verildiğini belirterek, "Adam dilekçeye telefon numarasını yazıp harç istiyor. Bu resmen haraç. Ama savcılık, ifadesini dahi almadan takipsizlik verdi. Aslında UYAP, Türkiye açısından hem Avrupa’da hem de dünyada adalet sisteminde teknolojiyi etkin kullanan bir ülke olarak çok ileri bir sistem. Çok faydalı. Hem UYAP hem e-Duruşma sistemi gerçekten çok ileri bir düzeyde. Adalet Bakanlığı’nın bu çalışmalarından çok memnunuz. Ama her teknolojik gelişmede maalesef kötüye kullanan insanlar olduğu gibi, bunu UYAP sisteminde de gördük. Ev, taşınmaz ve ortaklığın giderilmesi davaları sonucu yapılan ihalelerde en çok bunu yapıyorlar. Zaten ihaleler açık. Devletimiz aslında vatandaşlara yardımcı olsun diye bu sistemi kurmuş ancak bazı gözü açıklar bunu kötüye kullanıyor. Oturduğu yerden tüm ihaleleri takip edip, ihalenin feshine yönelik dava açıyorlar. Bir kuruş ödemeden, iki satır dilekçeyle dava açılıyor. Bunun en kısa sürede önlenmesi gerekmektedir. Yetkililer bu duruma acilen çözüm üretmeli" ifadelerini kullandı.
Yok böyle bir dolandırıcılık yöntemi: Binlerce ihale için dava açmışlar - Haber3
*** Kiomet - browser oyun ***
crazy games sitesinde
Tower Defence oyunları ararken, rastladım.
acayip sarıyor.
aynı anda 150+ kişinin oynadığını gördüm.
bir birinize karşı oynayabiliyorsunuz, ittifak da yapabiliyorsunuz.
biraz biraz öğrenmeye başladım.
belirli yollardan hareket ederek, farklı noktaları ele geçiriyorsunuz.
örneğin kışlayı ele geçirdiniz. orada 10 tane piyade üretiyor.
kışlayı upgrade ederseniz 5 tane tank üretiyor vs...
birlik gönderip değişk noktaları alıyorsunuz, böyle böyle büyüyorsunuz.
müptelası oldum.
tavsiye ederim.
KİOMET
*** İstanbul Anadolu Adliyesi - Vasî soygunu ***
Yaşlı ve Zengin İsimler Hedefte... Anadolu Adliyesi'nde Neler Oluyor?
Bir skandalı Seyhan Avşar açıklıyor... İddiaya göre adliyeye bir grup çöktü. Tüm vasi dosyaları, kıdemleri dahi olmayan genç avukatlara veriliyor. Veren mahkemeler belli, vasi olarak atanan isimler hep aynı. Vasi olarak atanacak kişilere referans olan yargı mensubu ise yargı camiasının yakından tanıdığı bir isim.
Son aylarda Anadolu Adliyesi birtakım iddialar ile çalkalanıyor. Hakimler, savcılar kendi aralarında sessiz sessiz konuşuyor. Konuyu bilen avukatlar şaşkın. Anlatılanlar da öyle yenilir yutulur ya da halı altına süpürülecek iddialar değil. Araştırıldığında milyon dolarların havada nasıl uçuştuğunu, birtakım avukatların kasalarının nasıl doldurulduğunu gözler önüne serecek türden. Belki de son dönemin en büyük yargı skandallarından birisi. Çünkü söz konusu olan isimler vesayet altındaki yaşlılar…
Tüm bu iddialar konuşulurken öyle bir şey yaşandı ki adliyede hakimlerin, savcıların konuştuğu olayın ispatı gibiydi.
Şimdi bir karar üzerinden yola çıkarak sizlere anlatmaya çalışacağım. Bildiğiniz gibi iş insanı İnan Kıraç'a Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından iki vasi atandı. Bu vasiler iki genç avukat. Atanır atanmaz da İnan Kıraç'ın yetkili tüm avukatlarını azlettiler.
Azlettikleri avukatların yerine İnan Kıraç’a Çorum Barosu'ndan Eşref Kaya isimli bir avukatı atadılar. Belki “Vasiler İstanbul’daki avukatlara güvenmemiştir” diyebilirsiniz. Evet olabilir.
Ancak sıkı durun… Bu vasiler, daha hiçbir işe elini sürmeyen Avukat Eşref Kaya’ya vekalet ücreti olarak tam 128 milyon TL ödenmesine karar verdi. Dudak uçuklatan bu ücretin ödenmesine nasıl karar verdiler, vesayet makamı olan mahkeme buna nasıl olur verdi?
İddiaya göre adliyeye bir grup çökmüş. Tüm vasi dosyaları, kıdemleri dahi olmayan genç avukatlara veriliyormuş. Veren mahkemeler belli, vasi olarak atanan isimler hep aynı. Vasi olarak atanacak kişilere referans olan yargı mensubu ise yargı camiasının yakından tanıdığı bir isim.
Mal varlığı oldukça çok olan ve kimsesiz yaşlılara atanan bu vasilerin, yaşlıların taşınmazlarını kafalarına göre işletip, sudan ucuz fiyatlara birilerine kiraya verdiği iddiaları ise oldukça vahim.
Anlatılanlar korkunç. Vesayet altındaki insanlar üzerinden dönen bir çarkın olduğu apaçık ortada. Ancak bizlerin dahi kulağına gelen bu bilgiler yetkililerin kulağına gitmiyor mu? Geçtiğimiz günlerde Gebze’deki rüşvet sarmalının üzerine giden Adalet Bakanı bakalım yine kolları sıvayacak mı?
Şimdi Anadolu Adliyesi Komisyon Başkanı Ahmet Kaya ve komisyon üyelerine birkaç sorum olacak.
- Anadolu Adliyesi’nde vasi atamaları neye göre yapılıyor?
- Son 3 yılda kaç tane vasi ataması kararı verildi?
- Yüzlerce hatta binlerce vasi adayı içinden vasi seçimleri neye göre yapılıyor? Vasilere vasilik ücreti olarak ne kadar ödeniyor?
- Ayrıca bu kişiler tarafından vasi atandıkları kısıtlılara ait hangi taşınmazlar, hangi bedellerle, kimlere kiraya verildi ya da satıldı? Mahkemeler bu kiralama veya satışlara nasıl onay veriyor?
- Bu vasilerin ya da vasileri atayan mahkemelerin mal varlıkları inceleniyor mu?
- İnan Kıraç dosyasındaki iki genç vasi başka kaç dosyada daha görev yapıyor?
- Vasilerin mesai saatleri dışında adliyenizde bazı hakimlerle görüştüğü iddiası doğru mudur?
- Son sorum; Sayın Başkan siz ya da komisyon üyeleri, hakimleri arayarak vasi ismi verip, “Bunlar iyi çocuklar. Vasi olarak bunları atayın” dediniz mi?
Sorularım uzun gelmiş olabilir. Ancak yetkili makamlar çürüme yaşayınca iş biz gazetecilere kalıyor.
Yaşlı ve Zengin İsimler Hedefte... Anadolu Adliyesi'nde Neler Oluyor? | Seyhan Avşar | Gerçek Gündem
*** Fahrettin Altun'un görevden alındığı iddia edildi ***
''İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı''
AK Parti iktidarına yakınlığı ile bilinen gazeteci Fuat Uğur, İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un görevden alındığını yerine ise Burhanettin Duran'ın getirildiğini öne sürdü.
AK Parti iktidarına olan yakınlığıyla bilinen TV100 yazarı Fuat Uğur, İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevden alındığını iddia etti.
Uğur sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Yeni İletişim Başkanı olarak Burhaneddin Duran hayırlı olsun. Tebrik ederim" diyerek hem Altun'un görevden alındığını hem de yerine Burhan Duran'ın getirildiğini öne sürdü.
Almanya'nın Stuttgart ilinde dünyaya gelen Fahrettin Altun 2018'den beri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı görevini sürdürmekteydi.
Altun İletişim Başkanlığı göreviyle birlikte aynı zamanda Borsa İstanbul yönetim kurulu üyeliği ve Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Mütevelli Heyeti başkanlığı görevini yürütmekteydi.
Fuat Uğur'un Fahrettin Altun'un yerine İletişim Başkanı olarak göreve getirilen Burhanettin Duran Sabah gazetesinde köşe yazılarıyla yer almaktaydı.
Duran ayrıca Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevini yürütmekteydi.
Burhanettin Duran kimdir ?
Burhanettin Duran, 1971 yılında Sakarya Adapazarı'nda doğdu. Duran, Sakarya'da lise eğitimini Adapazarı İmam Hatip Okulu'nda devam etti. Duran, 1993 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. Yüksek lisans eğitimi sırasında Bilkent'te araştırma görevlisi olarak çalıştı.
Duran, 1993-2001 yılları arasında Sakarya Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak görev yaptı. Duran, 2001-2009 yılları arasında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi olarak görev yaptı. 2006 yılında Sakarya Üniversitesi'nde doçent oldu. 2006–2009 yılları arasında Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı olarak görev yaptı.
Duran, 2009 yılında İstanbul Şehir Üniversitesi'ne geçti. Burada Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı olarak görev yaptı. 2010-2011'de George Mason Üniversitesi'nde misafir akademisyen olarak bulundu.
''İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı'' | Güncel
"Sürekli savaşların yaşam kanunu olduğu bu dünyada, savaşmak istemeyen yaşam hakkına sahip değildir." Adolf HİTLER |

Son Giriş: dün
Son Mesaj Zamanı: dün
Mesaj Sayısı: 1.144
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 3.610
İkinci El Bölümü Mesajları: 1
Konularının görüntülenme sayısı: 93.957 (Bu ay: 3.074)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 5.811 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic

