Üniversitemin bölüm dışı ders sistemi bizi resmen geri çekiyor (2. sayfa)

Yani yazmak lazım zaten, ben de yazıyorum GPA'i, ama yaptıkları seçimlerde buna baktıklarını düşünmüyorum. Okula bakıyorlar ilk, istedikleri okullardansa çok irdelemiyorlar akademik durumu (eğer çok ekstrem bir başarı yoksa, valedictorian falan ise artı olabilir, birinci olmuş iyidir herhalde izlenimi yaratıyor).

Sosyal beceri noktasında insanlarla iletişim kurdukça kim ile nasıl konuşulur, derdimi en kısa ve anlaşılır şekilde nasıl ifade ederim, karşımdaki kişiyi nasıl ikna ederim gibi senaryolarda çok daha iyi bir noktaya geliyorsunuz. Deneme-yanılma yaparak karşıdaki kişinin neyi beğenmediğini, hangi noktada kendinizi güçlendirmeniz gerektiğini anlıyorsunuz. Ben mesela stres olunca çok hızlı ve anlaşılmaz bir şekilde konuştuğumu fark ettim, karşıdaki kişiye derdimi düzgün anlatmama engel oluyor. Ben ağzımla kuş tutsam bile karşıdaki kişi şunu düşünecek "adam daha kendini ifade edemiyor ekiple nasıl çalışacak". Bunu daha fazla mülakata girerek kısmen aşmış durumdayım, tecrübe edindim çünkü. Stres olacak bir şey yok, ama benim bunu anlamam için mülakatlara girmem gerekiyordu, ilk girdiğim mülakat, ilk stajda ve işlerde sorduğum sorular, kırdığım potlar, yediğim azarlar hep tecrübe olarak döndü. Teknik beceri gibi sosyal beceri de train edilebilir, herkes her cevaba aynı tepkiyi vermez, siz de duruma göre kendinizi ayarlamayı öğrenirsiniz zamanla, nabza göre şerbet vermek gerekiyor. Bunu da daha çok insanla konuşarak geliştirmek mümkün.

Ben kendimi düzgün ifade etmeyi geçtim iletişim kurmakta bile fazlasıyla zorlanan birisiydim (halen de kısmen bu durumdayım), ama buna rağmen yeri geldi telefonda İK mülakatı geçtim, yeri geldi staj için insanlara yazdım, 1 yıl önceki ben bunları hayatta yapamazdı, elim ayağına dolanırdı en ufak sosyal etkileşimde. Zamanla train edilebilir bence, en azından kendimde biraz böyle oldu.

Öne geçme noktasında stajın ötesinde gerçekten firmaya para kazandırmanız gerektiği durumda (full time pozisyonlar) zaten dayı amca torpili işlemez, amaç minimum ücrete maksimum kâr elde etmek. Firma kurumsalsa dayı torpilli elemanın getirdiği kazanca bakar, ödediği maaşa bakar, zarar yazıyorsa kapı önüne koyar direk. Yazmıyorsa yapacak bir şey yok, ama kendini geliştirene ve pes etmeyene ben hala kapının açık olduğuna inanıyorum.

Teşekkürler, güzel cevap olmuş  

İstedikleri okullara öncelik verme konusunda; bence mesela yeditepe, kadir has (bu ayarda okullarda) 3.5 GPA >> Bilkent 2.0 GPA'dir ama bunu görmek istemiyorlarsa yapacak bir şey yok.

Çok dikkat etmediklerini düşünüyorum açıkçası, gerçi bu İK'ye bağlı olarak değişebilir.

Hatta bazı firmalar bilkentteki elemanı özellikle seçmeyebilir (bu pozisyon için overqualified, daha iyi imkan bulunca bırakıp gider yeni eleman bulmakla uğraşırız, düşük maaşa çalışmaz gibi sebeplerden ötürü). Bazı firmalar da gpa'i 2.0 olsa da bilkentteki adayı seçebilir, sadece listedeki okullardan alım yapıyoruz sebebini öne sürerek. Bir standardı yok gibi düşünülebilir, firmanın ihtiyacı ve beklentisi ne ise ona göre tercih yapıyorlar. Bazen aday pozisyon için fazlasıyla donanımlı olsa dahi değerlendirmiyorlar bile ne yazık ki.

O nasıl formül öyle? 1. olan +10000 puan alıyor, 1000'ci olan 10 puan?  

Dahası GPA max 4 puan getirebilirken YKS sıralaması binlerce ek puan getirebiliyor. TYT Sosyal tek başına GPA'den daha değerli falan oluyor sanırım bu hesapta.