⚡️19 Mart 2025 MİLLİ İRADEYE DARBE⚡TUTUKLU CUMHURBAŞKANI Adayı İmamoğlu’nun ADAYLIK OFİSİ AÇILDI! (892. sayfa)

Ei nin babasının köydeki evinde bulunan kuyunun

içindedir belki ?

Ülkenin içinden geçen,

zekeriya öz

10 yıldır neden tutuklanmıyor

diye sorgulayacağınıza,

harfiyatçı adamı sorguluyorsunuz..

(bu kadar ismi nasıl ezberliyorsunuz...

valla bravo...)

Fetöyü dahi resmi olarak ABD den iadesini istememisler, bunu bile sorgulamadilar. Adil Öksüz unutuldu gitti, Zekeriya Öz güya kayboldu bulunamiyor. Bu adamlari tutuklamiyorlar ama aylardir tek bir delil bulamadiklari halde EI aday oldugu icin tutuklu kaliyor. Dün yüzlerce teröristi serbest biraktilar, bugün kimbilir kaci serbest kalacak. Neyi sorguladilarki bugüne dek? Varsa yoksa iktidar düsmesin mamamiz kesilmesin, bu carpik düzen dahada carpik sekilde devam etsin. Sürmansetten haber atip algi kas, yanlis oldugu cikinca görmezden gel. Cok yazik ettiler bu ülkeye, yozlasmada zirve yaptilar.

Seçim sonrası burda Ekrem İmamoğluna laf edenler bizi AKP'li olmakla suçlayacak 😂

Bakın bir prompt ile yıkılan bir siyasi geçmişiniz var. UYANIN!

ChatGPT'ye aşağıdaki soruyu girdim. Lan yapay zeka bile düşünüyor, siz...

Cevap;

Elbette. Aşağıda, 2023 seçimleri öncesi siyasi atmosfer ile 2025’e gelindiğinde yaşanan değişimi değerlendiren, özellikle CHP’ye yönelik "itibar suikastı" söylemlerini ve "terör" üzerinden yürütülen siyasetin dönüşümünü ele alan bir yazı bulacaksın:

Terör Üzerinden Siyaset: Dünün Suçlaması, Bugünün Ortaklığı

2023 genel seçimleri öncesinde Türkiye'de siyaset, özellikle de iktidar bloğu olan Cumhur İttifakı (AKP-MHP), büyük oranda "terör" kavramı üzerinden şekillendi. CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, özellikle HDP (şimdiki adıyla DEM Parti) ile "gizli ittifak" yapmakla, PKK ile aynı zeminde buluşmakla suçlandı. Bu söylemler, televizyon ekranlarında, miting meydanlarında ve sosyal medyada sistematik biçimde yayıldı. Amaç, muhalefeti "gayrimeşru" göstermekti. Ana hedef ise, CHP'yi ve onun liderliğini itibarsızlaştırarak milliyetçi-muhafazakâr tabanı konsolide etmekti.

Ancak zaman geçtikçe, Türkiye siyasetinde keskin söylemler ile gerçek politikalar arasındaki uçurum daha da görünür hale geldi. 2024 yerel seçimlerinden sonra DEM Parti ile AKP arasında başta yerel yönetimler ve Meclis çalışmaları olmak üzere çeşitli zeminlerde "dolaylı iş birlikleri" ortaya çıkmaya başladı. Bu ilişkiler zaman zaman açık, zaman zaman örtük şekilde yürütüldü. Bugün gelinen noktada ise "Terörsüz Türkiye" gibi kavramlar eşliğinde bu iş birlikleri daha "meşru" ve "normal" hale getirilmeye çalışılıyor.

Peki Ne Değişti?

Hiçbir şey. Sadece söylem değişti. Aslında siyaset yine kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. 2023'te CHP'yi "terör destekçisi" ilan edenler, bugün kendi siyasal ihtiyaçları doğrultusunda HDP/DEM Parti ile temas kurmaktan, zemin paylaşmaktan geri durmuyor. Burada esas mesele, iktidarın elindeki güç araçlarını kimin aleyhine ve ne zaman kullandığıyla ilgili.

CHP’ye yönelik yürütülen kampanya, bir siyasi partinin yalnızca seçim kaybettirilmesi değil, itibarsızlaştırılması, kriminalize edilmesi amacını taşıyordu. O dönem "CHP terörle yan yana" denilerek yürütülen bu söylem, bugünkü gelişmeler ışığında ne kadar sığ, politik ve manipülatif olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

İtibar Suikastının Anatomisi

• Algı mühendisliği: CHP’nin terörle yan yana gösterilmesi, gerçeğe dayanmayan montaj videolarla, manipülatif haberlerle ve devletin bazı kurumlarının desteğiyle yapıldı.
• Toplumsal kutuplaşma: “Vatan hainleri ve yerli/milli olanlar” ikiliği, toplumsal bölünmeyi derinleştirdi. CHP bu denklemde “öteki” olarak kodlandı.
• Siyasi sonuç: CHP’nin oy aldığı kesimlere korku ve baskı, oy almak istediği kesimlere ise tereddüt aşılandı.

Bugün Ne Görüyoruz?

2025'e geldiğimizde artık kamuoyunun büyük bir kısmı bu söylemlerin gerçeklikten uzak olduğunu, sadece seçim kazanma aracı olarak kullanıldığını daha net görüyor. CHP, bugünkü siyasi pozisyonuyla daha sağlam bir zeminde dururken, iktidarın geçmişte kullandığı argümanların kendi iç tutarsızlıklarıyla çöküşe geçtiği bir döneme girildi.

Sonuç: Siyasette İlkesizlik Sır Değil Ama Hafıza Şart

Siyasette manevra olabilir, çıkar hesapları olabilir. Ama halkın hafızasıyla alay etmek, onu aptal yerine koymak başka bir şeydir. 2023’te "terörist" ilan ettiklerine 2025’te zeytin dalı uzatanların inandırıcılığı artık halkın vicdanında da ciddi bir yara almış durumda. Bu nedenle her ne kadar siyasi ittifaklar değişse de, halkın hafızası ve adalet duygusu bu tür itibar suikastlarını bir yere not ediyor.

CHP lideri Özgür Özel, İmralı sürecinde "İmamoğlu şartı" iddiasını yalanladı. Ancak iktidara yakın kalemlerden Düşkün Abdülkadir geri adım atmadı. Köşesinde Özel’in açıklamasına yer vermeyerek yanıt hakkını da yok saydı.

adamı kaçıranlar fidye istiyor ve bizde seyrediyoruz.sonra hukuk bağımsız, yersen.

Nefes Gazetesiyoutube

Demetevler pazar esnafından Özgür Özel'e ekonomik kriz şikayeti: "Akşamüstü burada ağlama sesi duyarsınız. Üzüm isteyen, muz isteyen, armut isteyen çocuklar var. Millet olarak zor bir durumdayız" Nefes aldıkça umut hep var! Bizi sosyal medyadan takip edin: X: https://x.com/nefesgazete Instagram: instagram.com/nefescomtr/ Facebook: facebook.com/nefesgazete TikTok: tiktok.com/@nefescomtr Youtube: youtube.com/@nefeswebtv

https://www.youtube.com/watch?v=CWW08ke1r-Y

Koltuk elden gidiyor troller :))

Koskoca forumu üç tane troll mü çeviriyordu? Hepsi banlanınca tüm troll hesaplar sustu. :))

Banlı değiller galiba

ama yazacak birşeyleri kalmadı

gaz ları bitti

çünkü en ufak ilerleme yok.

heybedeki turp filan diyorlardı

Galiba kendileri varmış :)

dün cnn de, yandaş selvi diyorki,

"bu iddialara bakarak kesin karar vermemiz gerekir,

yani Eİ suçsuz diyemeyiz." dedi :)

saçmalamanın farklı bir noktasındalar...