Şimdi Ara

Sahilde Kızla Tanıştım ve... (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
1
Favori
1.313
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Üzdün

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Righte0us kullanıcısına yanıt
    O yeeee. Güzel anlatım. Devam et

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kim okuyacak bukadar yazıyı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • guzel hikaye

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sonu kötüydü, düzelteyim dedim.


    Sabah uyandığımda güneş henüz doğmamıştı. Dün gece hepsini bitirmeden uyumak yok diye başladığım yaprak testler yerlerde geziyordu. Dakikalarca uğraşıp çözemediğim mantık sorusuna sinirlenip tüm sayfaları sinirle savurduğumu ve yatağa geçip uyuduğumu hatırladım. Bir an önce uyku sersemligimi üzerimden atip kahvalti yapmam ve testleri toparlayip calismaya devam etmem gerekiyordu. 

    Sabahin ayazi guzel carpar dedim ve balkona ciktim. Gunes yavas yavas yukselmeye baslamis, sabahin ilk isiklari ile birlikte meydan hareketlenmeye baslamisti. Istanbulda gun baslamisti. Her gecen dakika gittikce kalabaliklasan otobus duragi, bir an once caddeyi silip supurup evine gitmek icin acele ile kosturan belediye iscileri ve sesleri caddede yankilanan simitci... "sicak sicak taze simiiiiiiit!" 

    Ustumdeki uyku sersemligi ile kahvalti yapmam zaten kisa surecek gibi degildi. Simitci dayinin sesi kulagimda yankilaniyordu. Evet bu havada belki sicak degildi simitler ama sabahin bu saatinde en azindan taze oldugu kesindi. Kahvalti icin guzel fikirdi. 

    Simitci dayi diye seslendim. Henuz gurultu kirliligi pek baslamamis olan caddede sesimi duyurmam zor olmadi. Geliyorum diye isaret ederek iceri girdim. Ihtiyacim olan tek sey bir kac lira bozuk para ve anahtarimdi. 

    Anahtari attim cebime ama bozuk para bulamadim o anda. Her zaman cebimde kalan bozukluklari attigim kucuk kutuyu da ufak kardesim supurmustu. Cuzdana baktim saglam 50 lira var. Adam daha belki siftah yapmamis 50 lira vermek ayip olacakti.Bir an vazgecmeyi dusundum ama dayiyi beklettikten sonra asagiya inmemek daha ayip olurdu. Anahtarla birlikte 50 lirayi da kaptim ve dayiyi daha fazla bekletmemek ici hizlica merdivenlerden asagi indim. Icimden insallah kufur yemeyiz diyordum. 2 simit sar dayi ama 50 liram var hic bozugum yok dedim. Bende de yok ama canin sagolsun sonra verirsin dedi. Oyle olmaz dayi bir daha nerde denk geliriz hem seni ilk defa goruyorum burda dedim. Evet dedi nadiren gecerim burdan. Bir yandan caddenin sonundaki bufeyi kestim, kepenkleri acilmisti. Bekle dayi bozdurup geleyim o zaman dedim ve hizlica bufeye dogru ilerlemeue basladim. 

    Bufeye gelmeme az kala karsidan gelen guzel giyimli ve bakimli kiz dikkatimi cekti. Trafige kapali, sadece yayalarin gezdigi, alisveris yaptigi genis bir caddenin tam ortasinda yavas yavas yuruyerek ilerleyen genc bir kiz. Normalde gun icindeinsan seline donusen bu cadde, o saatte henuz cogu dukkanin acilmadigi, tek tuk insanin gectigi bir haldeydi. Hafta ici gununde ve bu saatte ayakta olan bir insanin gidecegi tek yer isyeri olur genelde. Tabi benim gibi simit almak icin pijamasiyla asagiya inenler haric. Ve isine giden insanin adimlari gec kalmama telasi ile hizli ve buyuk olur. Bu hanim kizimiz ise sanki gunesli bir gunde sahil kenarinsa deniz havasi aliyormuscasina ellerini paltosunun ceplerine sokusturmus, basini onune egerek agir agir ilerliyordu. Aklinin binbir turlu dusuncelerle kapli oldugu her halinden belli oluyordu.Ve bu hali benim oldukca dikkatimi cekmisti. 

    O beni henuz fark etmemisti ama gittikce ben ona yaklasiyordum, o da bana. Iyice yaklasmayi bekledim. Bellki o anda kafasini kaldirirda goz goze gelebilirdik. Neredeyse bufe hizasina gelmis ve bu hikayenin de baslamasan bitecegini dusunmeye baslamisken kafasini kaldirdi. Sol tarafindaki bufeyi gordu ve oraya yoneldi. Bunu gorunce tabi ister istemez adimlarim hizlandi. Bufede kizin onunde bir kisi vardi. Neyseki o onu beklerken ben de hemen arkasindan yetisebildim. Ondeki adam alacagini aldi ve cekildi. Hanim kizimiz bufeye dogru egildi ve marlboro light istedi. Benim de zaman zaman kullandigim bir sigaradir marlboro light. Bunu duyunca uzun zamandir icmedigimi fark ettim. Hanim kizimiz sigarasini ve para ustunu aldiktan sonra arkasini dondu. Iste o an... 

    Sanirim 2 saniye surdu o an. Ama o 2 saniyede ben gozlerinin mavi derinliginde bogulmustum. Krem rengi sapkasinin altindan sarkan sari saclari, soguktan catlamis olmasina ragmen hala cekiciligini yitirmemis kirmizi dudaklari ve denize denizden daha cok benzeyen mavi gozleri... Kiz onumden ayrildiginda bufecinin buyrun sorusuna "ben de" diyebildim sadece. Anlamadi ve neeeey dedi. Oyle bir ney dedi ki, kalindan inceye dogru giden tiz e harfini oyle bir uzatti ki, sabah sabah ugrastirma beni ne istiyorsan soyle cabuk der gibiydi. Ben de dedim, marlboro ligt istiyorum. Sigarayi ve para ustunu alip arkami dondugumde hangi yone gittigini bile gormeye firsat vermedi. Eeh dedim, bir daha karsilasir miydik acaba diye dusunmeye basladim. Normalde sipsevdi biri degilim fakat Onun o gizemli cok farkli bir etki birakmisti uzerimde. 

    Simitci dayiyi hatirladim. Hemen gidip parasini verdim ve simitleri aldim. Eve gidip cay koymaya usendim o an. Madem kahvaltiyi hazira ve kolaya getirdik cayi da o sekilde yapmaliydim. Sigarami 
    da almistim nasil olsa. 

    Sahile indim ve 7/24 kucuk minibusuyle cay satan amcadan karton bardak lezzeti ile cayimi aldim. Normalde kalabaliktan oturacak bank bulsak iyidir diye ic gecirdigimiz banklari o saatte istedigim gibi secebilirdim. Banklara dogru ilerlerlerken oturma alaninin en sonunda gordugum sey cayi elimden dusurmeme sebep oldu. 

    Evet o hanim kiz. Evet evet oydu. Orada tek basina oturmus denize karsi sigarasini tutturuyordu. Bense dokulen cayla yanan elimi umursamiyor, uzaklardan ona bakiyordum. 

    Yanik acisini iyice hissettigimde kendime geldim. Hemen geri dondum ve bu sefer iki cay aldim. 

    Sogumasin diye hizli hizli adimlarla kiza dogru ilerledim. Tam arkasindan iyice yaklastiktan sonra durdum. Arkadan yanasirsam korkabilir diye dusundum ve sag tarafa gectim. Beni hala gormuyor, kafasini hafif sola cevirmis dalgin gozlerle denizi izliyordu. 

    Iyice yaklastim ve ayagimi bilerek yere surttum. Nihayet kafasini cevirdi ve "o anı" bir daha yasadim. Ne oldugunu bilmiyorum, ne diyecegimi, nasil davranacagimi hic bilmiyorum. ne yapacagim hakkinda bir fikrim yoktu. Iki elimde iki karton bardakta cay, elimden sarkan posette iki simit. Karsisina dikilmis o an'ı yasiyordum. 

    Bir anda kendime geldim ve dedimki... 

    Part1 bu kadr olsun. Talep gelirse devamini yazacagim 


    PART2 

    Iyice yaklastim ve ayagimi bilerek yere surttum. Nihayet kafasini cevirdi ve "o anı" bir daha yasadim. Ne oldugunu bilmiyorum, ne diyecegimi, nasil davranacagimi hic bilmiyorum. ne yapacagim hakkinda bir fikrim yoktu. Iki elimde iki karton bardakta cay, elimden sarkan posette iki simit. Karsisina dikilmis o an'ı yasiyordum. 

    Bir anda kendime geldim ve dedimki..."Yabancı biriyle kahvaltı etmek ister misin yoksa yemekten önce tanışalım mı?" 

    O anda ben böyle bir cümleyi nasıl kurdum, nasıl tasarladım, tek nefeste hiç kekelemeden ağzımdan nasıl çıkardım anlamadım. Düşünsem bu kadar olmazdı sanırım. Doğaçlama kurduğum cümle ile kızı resmen paradoksa düşürmüştüm. Ya benimle yabancı biri olarak yemek yiyecek, ya da benimle tanıştıktan sonra yemek yiyecekti. Cümlenin ağzımdan çıkması ile hanımefendinin bana cevap vermesi arasında geçen iki saniyede ben onu nasıl çıkmaza düşürdüğümü, her halükarda benimle yemek yemek zorunda kaldığını düşünmeye başlamıştım bile. Önce hafiften istemsiz bir gülümsemesi ve sonra anında ciddi bir tavır alması... Sonrada ağzından çıkan üç kelime... "Şaka mısın sen ya?" 

    Biraz önce o iki saniye içerisinde hiç böyle bir cevaba ihtimal vermemiştim, fazla iyimser davranmıştım sanırım. Ama olsun, tabiki hemen kabul edecek hali yoktu. "Sizi biraz önce büfede gördüm, sigara almışt..." cümlemi tamamlamaya fırsat kalmadan sözümü kesti. "Sabah sabah beni mi takip ediyorsun sen nerden çıktın ya?" Çırpındıkça battığımı hissettim o an. Gözümün önünde istemeden tam burada hiçbir şey demeden arkamı dönüp gittiğim canlandı. Yok, yok. Böyle olmazdı. En azından reddedilsem bile amacımın kötü olmadığını, onu takip eden bir sapık görüntüsünden kurtulmam gerektiğini düşündüm. Artık tanışma, çay içme amacımdan vazgeçip sırf bu görüntüden kurtulayım yeter diyordum. Kaldığım yerden devam ettim: "Müsaade ederseniz cümlemi tamamlayayım. Büfede gördüm sizi biraz önce sonrasında ben simit almaya gittim buraya geldiğinizi bilmiyordum. Çay alıp kahvaltımı yapmak için buraya geldim ve çay alırken tekrar sizi gördüm. Nedense içimden size de bir çay almak geldi ve aldım." Bu açıklamadan sonra en azından kaşını çatması bir nebze olsun azalmıştı. Doğru yolda olduğumu anlayınca devam ettim. "Bu arada çayınız soğuyor." Artık ortam iyice yumuşamıştı. Ayağa kalktı ve elimden çayı aldı. "Çay için teşekkürler. Tanışmaya gelince, artık 'insan' sınıfından bir kişiyle bile tanışmaya tahammülüm yok. Kahvaltıyı da unut, ben tokum." dedi ve arkasını dönerek yürümeye başladı. Tipik kezban işte nolacaktı yani bi çay içsek, biraz simit yesek, biraz da martılara versek. Arkasından seslendim: "ulan hepiniz aynısınız bee!!" Arkasını döndü ve gözlerinin kırmızı olduğunu farkettim. "Bu arada adınızı öğrenebilir miyim?" diye bağırdım ve aldığım cevap şu oldu "Zebriye" sonra kız hızlıca üstüme atlayıp ninja mercan dedeyi çağırdı.. "hey mercan, iki dakika gelsene" sonra mercan dede kulak memelerimden tutarak havaya fırlatacaktı ki ben onun hayalarına vurarak havaya uçurdum ve havada 78 derecelik açıyla reverse tornado bicycle kick attım. Kız bu arada kollarını bağlamış gülerek beni izliyordu, onun gözlerine bakarken dalmıştım, çünkü o kadar güzeldi ki... Derken kulağımda bir acı hissetmeye başladım... mercan dede çoktan kulak mememi emmeye başlamıştı.. bir anda kendimi alevlerin içinde buldum. Sanırım burası zindan oluyordu... Zindanda bağırdım: "zebriyeee nerdesinn seni seviyorummm" ve uyandım hepsi rüyaymış. Filmlerde böyle oluyordu ya bende niye tutmadı :( 

    Mutsuz son.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-ED7AF69A7 -- 20 Kasım 2016; 10:15:55 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Zebanisiz csb

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okuyan maldir

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Valla güzel yazmışsın aslında ama benimki CSB değildi :)
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.