



Bahçeli'nin mesajı çoğumuz tarafından yanlış okudu. "Cumhurbaşkanının bir yardımcısı Kürt, diğeri Alevi olsun." derken Bahçeli, aslında cumhurbaşkanı kesinlikle Türk olsun demiş oluyordu. Yardımcılar ise sadece bürokratik bir koltuk, emir kulundan ibaret. Dolayısıyla bu cümle, başkanın doğrudan Türk olması zorunluluğunu içeriyordu. Mesajı DEM Parti doğru okudu ve "Cumhurbaşkanı Kürt olsun." diyerek yanıtladı. Süreç içerisinde üstü kapalı restleşmeler, karşılıklı mesajlaşmalar devam ediyor ve halk hakikaten birçoğunu yüksek ihtimalle ıskalıyor.
Daha önce yazmıştım:
Konuşmanın tamamına bakarsanız bu üç partiyi yan yana kullanmadan da konuşabileceğini fark edersiniz. Bu üç parti kasten birlikte zikredildi, kamuoyu MHP'ye karşı kışkırtıldı. Erdoğan Devlet Bahçeli'ye rest çekti, hatta masayı dağıtmaya çalıştı.
Salı günü Bahçeli ağırdan almaya çalıştığı için RTE'ye "Devletin başı, Terörsüz Türkiye’yi gerçekleştirmekle mükelleftir." demişti. RTE bu üstlenmeyi kabul etmedi, kamuoyunu uyandırmadan reddetti.
Hatta Ümit Özdağ bile Bahçeli'ye inat serbest bırakıldı, hepiniz biliyorsunuz ki istenseydi Özdağ senelerce tutulurdu. Bahçeli'ye "Senin yedeğin hazır" mesajı verdi. Milliyetçilerin oraya kayacağını herkes biliyor çünkü.
MHP'den Feti Yıldız geçen gün Ahmet Özer serbest bırakılsın demişti. Nitekim Kent Uzlaşısı davası düştü.
Önümüzdeki süreçte Feti Yıldız ismine dikkat edin. İBB soruşturmasındaki herkesin serbest bırakılmasıyla ilgili açıklamalar yapabilir.
Bu durumda Bahçeli İmamoğlu'na yanaşabilir.
Velhasılkelam sözün özü, ufukta görünen ittifakın adı CHP-MHP-DEM ittifakı olabilir.
BUGÜN FETİ YILDIZ'DAN ŞU PAYLAŞIM GELDİ:

Herkes bu paylaşımı yanlış yorumluyor. Paylaşımda kasten İmralı Notları kullanılmış. Aslında siz diğer şeylere dikkat etmeliydiniz:
"Stefan Zweig - Vicdan Zorbalığa Karşı" kitabı masada.
"Vicdan en büyük TERAZİ'dir. O asla yanlış tartmaz."
Feti Yıldız açıkça RTE'ye elini çabuk tut mesajı veriyor. Ekrem İmamoğlu ve İBB davasıyla ilgili yakında MHP'den farklı bir çıkış duyabiliriz.
İsrail'e gücümüz yeter mi?
Hava hakimiyeti tamamen onlardayken yapılabilecek bir şey var mı?
İsrail HTŞ Suriyesini vurdu
Şam'da yol ayrımına gelindi.
Meclisteki kapalı oturumlar, anlam veremediğiniz bu "süreç" bunların hepsi şu an yaşananlarla ilgiliydi.
Beklenen an geldi. İsrail ile Türkiye tam olarak karşı karşıya geldi ve Türkiye Cumhuriyeti bunu önceden gördü.
Şara ile birlikte verilen görüntüler Batı ittifakına "vurmayın" mesajıydı. Hem de ittifakın "içinden" verildi bu mesaj. Ona rağmen işe yaramadı. Yol ayrımına gelindi.
İsrail fiilen sınır komşusu oldu.
Artık sınırı cepheden gören bir tepeden sınır ötesine baktığımızda, Davut yıldızlı bayrakların dalgalandığını görme olasılığımız çok yükseldi.
Hava kuvvetiniz zayıfsa burada piyon olursunuz.
PYD'li Kürtler büyük yanılıyor. İsrail aynısını onlara da yapacak. İran'a karşı kullanacaklar, sonra da bir hava kuvveti saldırısıyla kıyıma uğrayacaklar.
Ama başka şansları da yok. Çünkü yardım etmezseler daha erken yok edecekler. Yardım ederseler biraz daha sonra yok ederler. İşte Kürtlerin şu anda Türkiye'ye tekrar sığınmayı kabul etme sebebi budur. Yok edilmemek. Menfaatler örtüşüyor. İsrail kapıyı çaldı.
Kürtler ve Türkler ortak düşmanı gördü.
Olan şey budur sevgili KANZİ'ler.
Arkadaşlar ya, hep bunu düşünüp üzülüyorum, sizinle de paylaşmak istedim.
ABD bile bağımsız değil. Farkında mısınız bunun?
Birkaç sermaye odağı resmen dünyaya istediğini yaptırıyor. Yani eskiden buna "dayı palavrası" gözüyle bakardım, ama galiba gerçek bu.
ABD'deki tartışmalara falan bakıyorum, onların yorumlarını okuyorum. Onlar bile sürekli bundan yakınıyor.
Onların bile bağımsız olamadığı bir dünyada gerçekten bizi bağımsız olabileceğimize inandıran kim? Ben gerçekten artık ciddi ümitsizlik içindeyim. Her ülkeye ne isterlerse yapıyorlar, buna ABD dahil kimse engel olamıyor.
Özellikle radikal etnik milliyetçi kesmin ne üzerinden konuşabileceğini merakla bekliyorum.
O tayfa çok alışmıştı karşıdakine terörist deyip geçmeye.
Artık herhangi bir konuda karşıdakinin fikrine karşı fikir sunmak zorunda kalacaksınız.
Çünkü artık karşıda silahlı bir örgüt yok. Meşru zeminde tartışmak zorundasınız.
Sizi zor günler bekliyor, kitap okumaya başlasanız iyi olur.
Çünkü zaten bu öfkenizin bir kısmı insanın "konfor alanını" terk etmeye zorlanmasıyla ilgili.
Bu mevzuyu bile savunmaya başlayan çoluk çocuk görmeye başladık. Herhâlde F-16'lar sivillerin üzerine bomba attığında bizim "kanziler" henüz biberonla besleniyordu ki devletin bile özür dilediğini göremediler.
Çocuklar her konuda konuşmayın. Bilmiyorsanız susmak erdemdir.
Koskoca devlet "pardon" deyip ailelerden özür dilemişken size bu mevzuyu savunmak düşmez.
Bakın Osman Pamukoğlu'nu dinleyin, beni dinlemiyorsanız:
Aşağıya bıraktığım videoda taptığınız Osman Pamukoğlu'nu dinleyin. O bile bu mevzuyu sahiplenmiyor. Kınıyor. Cinayet diyor. Burada "PKK'yı sonuna kadar silahla yok etmeliyiz." diyen komutan bile çoluk çocuk vurulamaz diyor. Ağzı süt kokan 16-22 yaş arasında bir grup var, bu grup bilmediği meselelerde sürekli ileri geri konuşuyor.

Ümit Özdağ şu anda devletin B planı
Çözüm süreci başarısız olursa diye Ümit Özdağ serbest bırakıldı.
Muhtemelen bırakılmasını AKP istiyordu. MHP istemiyordu.
Olası bir başarısızlıkta halkın öfkesini Ümit Özdağ birleştirsin isteniyor. Bu devletin "acil çıkış planı"
Aksi hâlde sizce şu anki gündemde Özdağ serbest bırakılır mıydı? İsteseler 10 sene daha tutarlardı, devlet bunu yapabileceğini daha önce defalarca kez gösterdi.
O yüzden çok da muhalif hissetmeyin, Özdağ hükumet ile konuşmuştur.
Devlet Bahçeli bugünkü açıklamadan memnun değil!
Bakın dün PKK tarafının silah bırakma töreninin ardından DEM Partili onlarca kişiyi tebrik eden Bahçeli,
Bugün "tarihi" olacağı söylenen açıklamadan sonra hiçbir tebrik mesajında bulunmadı.
MHP tarafı süreç ilerlesin diye bastırıyor, ama AKP ayak sürüyor.
Bugün af açıklanacaktı, hiçbir açıklama gelmedi. Kardeşlik mesajından başka bir şey yoktu.
Üstelik MHP-DEM söylemiyle kamuoyunu daha da çalkaladı.
AKP ile MHP arasında çok alttan bir savaş var, RTE bu süreci ilerletirse CHP'nin iktidara geleceğinin farkında.
"AKP-MHP-DEM biz üçlü olarak ilerleyeceğiz" cümlesi ile Erdoğan Devlet Bahçeli'nin geçen hafta TRT çıkışına yanıt verdi. Devlet Bahçeli'nin tabanına karşı hassasiyetle kurduğu dili tabanıyla arasını açacak şekilde baltaladı.
Ayrıca Af açıklanması bekleniyordu, af falan açıklamadı. Böylece Devlet Bahçeli'nin restine bir yanıt daha vermiş oldu.
Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda da İBB davasından diye servis ettikleri bir galeri dolusu araba MHP vekiline ait çıkmıştı, o da bir hata değildi, bir tür cevaptı.
Sinan Ateş davası da bir yandan kılıç gibi sallanmaya devam ediyor.
İki parti ittifak olsa da ittifak içinde birbirlerine çeşitli restler çekiyor. Devlet Bahçeli bu sürecin çok hızlı ilerlemesini istiyor, RTE ise ayak sürüyor.
Son Giriş: 12 sa. önce
Son Mesaj Zamanı: dün
Mesaj Sayısı: 3
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 196
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 25.983 (Bu ay: 8.198)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 326 (Bu hafta: 1)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic

