Bir sıradan felsefe dersi sohbeti.
Felsefe hocası derse girdi, "Arkadaşlar bana pisliğin tarifini yapar mısınız?" dedi...
Birer birer cevap verdik ama hoca hiçbirimizinkini doğru kabul etmedi.
"O zaman siz yapın tarifini hocam" dedik...
Hoca ayağa kalktı ve;
"Pislik, bulunmaması yerde bulunan şey veya kişidir!" diye bir tarif yaptı...
"Nasıl yani?" dedik.
"Çok basit arkadaşlar..." dedi,
"Örneğin annenizin saçını öper koklarsınız. Ama o saçın bir telini dàhi yemek tabağınızda görseniz iğrenirsiniz ve o saç pislik olur."
"Yine tabağınızdaki yemeğin yağına ekmek banarak yersiniz ama o yağın bir damlası bile elbisenizin üzerine damlasa o yağ artık bir pislik olur sizin için."
"Ve bir kimse bulunmaması gereken bir YERDE bulunuyorsa eğer, unutmayın ki o da bir pisliktir.”
Ben bulunduğum konumda bir pislik olmakla övünç duyacak kadar da salak değilim.
Ben elektronik mühendisliğini başaramadığım için halkın içinde sıradan bir internet kafeciyim. O yüzden işyerimde oyuın deşarjdır deyip küfür eden bağırıp çağıran ergenler için rahatsız değilim.
Fakat işyerimin üst katına taşınan elit insanlar bu seslerden rahatsız olduğu için ben işyerimi önümüzdeki nisan kapatacağım.
Umarım benim olmam gereken yer, üst katımda rahatsız olan komşu tarafından çizilmiştir. Mutlaka benim pislik olmadığıma inanmışlardır.
Ya da doygun (Kral Kraliçe) egoları sessiz bir sokakta bu serseri sesleri ne diye inliyor olmalı ise hadi bakalım onları yüzüncü kattan aşağı indirelim. Aziz Nesin bir hikayesinde o delileri indirmeyi başarmıştı. Fakat eminim onlar da bu hikayeyi okumuştur.
Onlar inmez. Onlar inmez derken de, neden hep nur cemaati aklıma geliyor. Onlar nur cemaati olmazsa da tecrübeleri bir şekilde kendileri aynı şekilde bir dönem indirilmiş apartman sakini de olabilir.
Bir sigara yakın.
Burada sorun üst katıma yeni taşınan bir komşu var. Son 2-3 yıldır abartısız 100-200 kere tütün ve alkol denetimi dahil çelik kuvvetine kadar (hele ki o çelik kuvvetin girişini görseniz işyerimde olan çocuk sıçarak kaçar..) tüm polis teşkilatını baskın yaparak ses var şikayeti üzerine işyerime yönlendirdi.
Artı bir sürü zabıta geldi şikayete. Hangisi gelse ben ses şikayeti uzmanıyım diskotek şu bu diyen olsa bile burası ninni alanı dese de şikayetler son bulmadı..
Üstüne CİMER şikayeti ile gelenler işyerimde dansöz aradı, kumar masası aradı, bu işyeri 10 metre kare öyle mi!!! deyip bana 10 metre kare demem için baskı uyguladı,
Bunca baskı sonrası ben tüm müşterilerimi kovdum. :imdi sıfırdan akıllı sakin sessiz müşteri oluşturuyorum. Sonuçta bölgemdeki son internet kafeyim.
Fakat o kadar nezih o kadar zeki o kadar görgülü çocuklar bile oyun sonrası zaferlerini birbirlerine küfr edip tokat atıp bağırıp deşarj oluyorlar ki ben bunları yeniden kovmak zorundayım....
ÜST KATIMDAKİ ELİT İNSANA BUNLARI NASIL ANLATABİLİRİM?
I'm me
Çevremde çok farklı kültürde insanlar oldu. Hollandalı, Kuveytli, Suriyeli, İranlı, Iraklı, Faşist Irak Kürdü, Rusyalı, Ukraynalı, Özbekli, Doğu Türkistanlı, Arnavut... Hepsi bu kadar.
Fakat hepsi birgün farklı şekillerde sordu sen neden böylesin?
Ben de sonradan farkettim tesadüfen ortalama bir cevap vermişim hepsine..
"Bu benim ne yapabilirim. Bu benim karakterim. "
demişim hepsine.
Siz sevgiyi nasıl topluyorsunuz? Birikimleriniz var mı böyle?
Çünkü onlar basit insanlar üzerinde dinsel ruhani gücünü kaybetti, yeşil sermaye para odaklı kendileriyle bağımlı şirketlerini, öğretmenlerini, deli gibi para basan dershanelerini, valilikleri, belediyleri, sokakları bir araya toplayan mercedes SUV araba sahibi tespihli ABİLERİNİ, TSK'da generallerini, Cumhuriyet Savcılarını, Hakimlerini.... Kısaca tüm ışık evlerinde yetişmiş din ile zihinleri ele geçirilmiş bir değil on değil yüzlerce dekan, rektör, AB temsilcisi vb HEPSİNİ KAYBETTİ Onlar için "TÜRKİYE'DE DOĞRU GİDEN HİÇBİRSEY YOK." |
Son Giriş: 3 hafta önce
Son Mesaj Zamanı: 3 hafta
Mesaj Sayısı: 0
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 0
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 0 (Bu ay: 0)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 0 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Donanım / Hardware