Şimdi Ara

Philomena - Umudun Peşinde (2013) Judi Dench, Steeve Coogan

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
364
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  Philomena - Umudun Peşinde (2013) Judi Dench, Steeve Coogan

    http://www.imdb.com/title/tt2431286

    Oğlunu arayan bir kadının hikâyesi Dünyaca tanınmış bir politika yazarının dikkatini çeker. Oğlu küçük (*3) yaştayken kendisinden koparılan kadın yıllarca, bir irlanda çamaşırhanesinde yaşamaya zorlanmıştır ve şimdi oğlunu bulmaya kararlıdır…
    Martin Sixsmith (The Lost Child of Philomena Lee"/ Philomena Lee’nin Kayıp Çocuğu) adlı kitaptan Steve Coogan ve Jeff Pope tarafından uyarlanan filmin yönetmenliğini ise Stephen Frears üstleniyor.
    Yaşanmış bir hikayeyi anlatan filmin başrolünde ise ödüllü oyuncu Judi Dench yer alıyor.

    Alıntı beyazperde...

    Arkadaşlar bu filmi geçenlerde izledim, film duygusal bir umut yolculuğundan ibaret. Bütün olay ilk 7 dakika içerisinde başlıyor ve sonuna kadar sürekli bir arayış var. Ben hiç sıkılmadam izlediğimi söyleyebilirim.

    Filmin tabi hollywood süslemesine maruz kaldığı bir gerçek. Judi dench çok iyi irlanda kocakarısı rolü yaptı, çok taktir ettim. Steeve Coogan'dan ise üstün bir pefrormans görmedim. Filmi izledikten sonra spoiler'a bakın.


    Rahibe hildegard aslında filmde geçen olaylarda ve finalde yer alamaz çünkü çok uzun zaman önce öldü. *1995

    Philomena 2004 yılında bir yılbaşı partisinde sarhoş olana kadar kızına ilk oğlundan hiç bahsetmemişti.

    Philomena Amerika'ya daha önce hiç gitmemişti, haberci sixsmith ile birlikte oğlunu aramaya bile, öyle bir yolculuk yok yani.

    Philomena gayrımeşru çocuk yaptığında 18, çocuğu gönüllü evlatlık verdiğinde 22 yaşındaydı. Filmdeki gibi çocuk yaşta değildi yani, kimse ardından gizlice çocuğu göndermedi.

    Çocuklar kimseye belli bir ücret karşılığı satılmamış, belki bizdeki bazı kurumların gönüllü rüşveti gibi alıcılar gönüllü şekilde kiliseye para bağışlamışlar.

    Kadınların muayen günlerinde yada çamaşırhanede zor şartlar altında sabah akşam zorunlu çalıştırıldıkları da bir yalanmış.

    Philomena magdalene çamaşırhanesine hamile iken dul babası tarafından getirilmiş.

    Jayne Mansfield irlanda'dan değil londra'dan evlat edinmiş.

    Philomena'nın kızı baya dişli ve ısrarlı çıkınca enstitü anthony'nin öldüğünü söylemiş, ondan önce bir çok defa philomena ve anthony kilise ile irtibata geçmiş ve bilgi istemişler ama hep geri çevirilmişler.
    Anthony 3 kere gitmiş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rindaman -- 1 Ağustos 2014; 13:16:12 >







  • Rindaman kullanıcısına yanıt
    hocam forumda filmler hakkında bu şekilde detaylı yazılar görmeye alışık değilim, genellikle tek cümlelik film ve oyuncu yorumları ile idare ediyoruz.
    nolan i tek geçerim , kubrik in filmlerini anlamayan cahildir gibi cümlelerin ötesinde birşeyler okumak güzel..


    yalnız filmde jane russel ın fotoğrafı var ve onun evlat edinmesinden bahsediliyor.. Martin Sixsmith onu, jayne mansfield ile karıştıyor.. siz jayne mansfield yazarken jane Russel ı mı kastetmiştiniz?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi helfgott -- 10 Kasım 2014; 3:04:14 >
  • judi dench in bir çok iyi performnasını hatırlıyorum.. ama bende en çok iz bırakanı bu film oldu.. hayatta gerek din kavramını gerek başka kavramları önyagıları üzerinden siyah ve beyaz olarak yargılayan ve bu yargıları sorgulamayan karakteri kaşını gözünü yarmadan gözüme sokmadan derin ve ince şekilde izleyiciye sunmayı başarmış dench.. bu az bir şey değil..


    (dindar bir birey olarak ) filmin dine yaklaşımını da sorunlu bulmadım. dench in son kertede insanlardan nefret etmek ile ilgili yargısını yakın zaman önce " jimmy's hall de sosyalist karakter bir rahibe haykırıyordu ki islamiyette de bu tez in yeri olduğunu söylemek rahatlıkla mümkün.. ateizm ve dindarlık kutuplarından birine siyah diyerine beyaz demiyor oluşu yeterli benim için .. bunların dışında rahibelerin bir takım sorunlu uygulamalarından bahedilmesi dine saldırı şeklinde sunulmuyorsa bir gerçeğin anlatımı şeklinde ise zaten sorun yok..

    bir frears filminden insan hep beklenti içine giriyor ama philomena beklentilerin üzerinde birşey sundu bana. kahkalarla gülmedim ama tebessümü bol bir film.. yine mizah gücünü davranışlarının karşıdaki üzerindeki etkisini umursamamaktan alıyor.. durum komedisinin temel direğinden..

    medya eleştirisi filmde altı en kalınca ve arafa bırakılmadan çizilen konu.. halkatn birinin naifliğinin filmin sonunda galip gelmesi de uapay bir kahramanlık görüntüsü vermiyor..





  • filmi izleyeli çok oldu, şahsen beğendim ama böyle filmler görüldüğü üzere forumda da ülkemizde de ilgi görmüyor. bir süper kahraman veya doğa üstü olayların olduğu film olsa 50 sayfa olurdu konu, film 5 para etmese dahi.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.