Bildirim
Paradoks Nedir? (2. sayfa)
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 

1 Misafir - 1 Masaüstü

Giriş
Mesaj
-
-
Bu da bir paradigma örneği İlginizi çekeceğini düşünüyorum... -
Doğada paradoks yoktur, paradokslar insan mantığının başlangıçtaki kabullerinden yola çıkılarak oluşur.
Mesela bir örnek:
her zaman attığı adımın yarısını atan bir adam iki metre uzaklığa ulaşabilir mi?
Mesela 1metrelik ilk adımını atıyor, sonra 50 cm, sonra 25cm.... Bu adamın ölümsüz ve hiç yorulmadığını düşünelim. Bu adam sürekli bir ilerleme halinde olacağı için her her uzaklığa eninde sonunda gidebilir dermiyiz. Oysa bu adam 2 metre bile gidemez. Bu durumda başlangıçtaki kabulleri yeniden irdelemek gerekir. Bir önceki attığı adımın yarısını atmak durumuyla oluşan özel durum, sürekli ilerleme halinde olmak kavramını karşılar mı? -
quote:
Orjinalden alıntı: kaotika
Doğada paradoks yoktur, paradokslar insan mantığının başlangıçtaki kabullerinden yola çıkılarak oluşur.
Mesela bir örnek:
her zaman attığı adımın yarısını atan bir adam iki metre uzaklığa ulaşabilir mi?
Mesela 1metrelik ilk adımını atıyor, sonra 50 cm, sonra 25cm.... Bu adamın ölümsüz ve hiç yorulmadığını düşünelim. Bu adam sürekli bir ilerleme halinde olacağı için her her uzaklığa eninde sonunda gidebilir dermiyiz. Oysa bu adam 2 metre bile gidemez. Bu durumda başlangıçtaki kabulleri yeniden irdelemek gerekir. Bir önceki attığı adımın yarısını atmak durumuyla oluşan özel durum, sürekli ilerleme halinde olmak kavramını karşılar mı?
Zenon paradoksu... Orjinali tavşan kaplumbağa yarışı şeklinde. Tavşan çok az bir mesafe kaplumbağanın arkasında pozisyon alıyor ve yarış başlıyor.Şimdi tavşanın kaplumbağayı geçmesi için öncelikle kaplumbağanın bulunduğu pozisyona gelmesi gerekiyor. Diyelim oraya geldi. Bu sırada kaplumbağa da az da olsa hareket etmiştir ve daha ileri bir pozisyondadır. Tavşan geçmek için gene kaplumbağanın pozisyonuna gitmek zorundadır ama oraya gittiğinde kaplumbağa gene biraz önde olacaktır ve böylece tavşan kaplumbağayı hiç geçemeyecektir.
Zenon bununla da kalmadı bırakın tavşanın kaplumbağayı geçmesini hiç kimse bir adım öteye gidemez der. Hatta onu bırakın hiçbir şey hareket edemez der.
Bence dikkate alınması gereken, ilginç bir paradoks. Anladığım kadarıyla Zenon bu paradoks yüzünden hayatın resim karelerinden meydana geldiğini düşünüyordu. Yani çizgifilm yöntemi. Aslında hareket yok ama resimler o kadar hızlı geçiyor ki biz hareket var sanıyoruz diye düşünüyordu.
Zenon bu paradoksa dayanarak matematiğin hayat gerçekleriyle uyuşmadığını ve geçersiz olduğunu iddia atti bir zamanlar. Tabi matematikçiler bu paradoksun da üstesinden geldi ve sonsuz toplam yöntemini geliştirdiler.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Botanlı -- 4 Nisan 2006; 14:42:05 >
-
Binlerce yıllık geçmişi olan paradokslar, insanların kafasını devamlı meşgul etmiştir. Aslında doğru gibi görülen bir önerme veya fikir, tamamen yanlış olarak çıkar karşımıza. Tam tersi de mümkündür; yıllarca yanlış zannettiğimiz olayların, fikirlerin, hesaplamaların, doğru olduğunu görmek, bizi şaşkınlığa ve hayrete düşürür. İleride bolca misal vereceğimiz paradoksların, yapılmış birkaç tanımını aktarayım:
'Çok mantıksız görünen, aslında çok mantıklı bir değiş'
'İki doğrunun veya yanlışın çelişkisi'
'Soyut muhakemenin sona erdiği tezat'
'Kağıt-kalem veya mantık illüzyonu' (Galiba en güzel tanım bu!)
Paradokslar ilginçtir, eğlencelidir, öğreticidir, şaşırtıcıdır, zihni açar...
Tarihte bilinen ilk paradoks örneklerini Epimenides vermiştir. Giritli olan Epimenides:
-'Bütün giritliler yalancıdır!' diyerek bizi çelişkiye götürür. Şöyle ki :
Eğer gerçekten giritliler yalancı ise kendisi de giritli olduğuna göre o da yalancıdır. Yani söyledikleri yalandır(mesela yukarıdaki cümlesi).
Bu cümle yalan olduğuna göre doğrusu şu olmalı:
-'Bütün giritliler doğrucudur, doğru söyler.'
O halde söylediği doğrudur. Yani 'bütün giritliler yalancıdır......'
-
İnsan zekası ve bu doğa arasında bir tür paradoks var mı dersiniz? Şöyle ifade edeyim; eğer bu hayat anlamsız ise, eğer bu hayat bir amaç ve anlam barındırmıyor ise --akıl-- tüm bunlara karşın anlamı oluşturma çabasında ise o zaman bu da bir tür paradoks değil mi? Kendi içinde bir tür çelişki barındırmaz mı? Bir maymun muzu yer ama "bu muzu bana kim verdi?, neden verdi?, neden ben bir maymunum ve muzu çok seviyorum? gibi sorular sormaz. Maymun aklı anlamsız olabilecek doğayla örtüşür. İnsan aklı ise anlamsızlığa karşı reaksiyon gösterir. Habire anlamlar yükler. Ağacı kalem ve kağıt yapar yazı yazar. Demiri ve bakırı eritir uzaya çıkar. Paradoks mu bu? Akıl paradoks mu? Sanmıyorum. Doğa da anlamlı akıl da. (Bence) -
quote:
Orjinalden alıntı: emell
Binlerce yıllık geçmişi olan paradokslar, insanların kafasını devamlı meşgul etmiştir. Aslında doğru gibi görülen bir önerme veya fikir, tamamen yanlış olarak çıkar karşımıza. Tam tersi de mümkündür; yıllarca yanlış zannettiğimiz olayların, fikirlerin, hesaplamaların, doğru olduğunu görmek, bizi şaşkınlığa ve hayrete düşürür. Paradoksların, yapılmış birkaç tanımını aktaralım:
'Çok mantıksız görünen, aslında çok mantıklı bir değiş'
'İki doğrunun veya yanlışın çelişkisi'
Paradokslar ilginçtir, eğlencelidir, öğreticidir, şaşırtıcıdır, zihni açar...
Tarihte bilinen ilk paradoks örneklerini Epimenides vermiştir. Giritli olan Epimenides:
-'Bütün giritliler yalancıdır!' diyerek bizi çelişkiye götürür. Şöyle ki :
Eğer gerçekten giritliler yalancı ise kendisi de giritli olduğuna göre o da yalancıdır. Yani söyledikleri yalandır(mesela yukarıdaki cümlesi).
Bu cümle yalan olduğuna göre doğrusu şu olmalı:
-'Bütün giritliler doğrucudur, doğru söyler.'
O halde söylediği doğrudur. Yani 'bütün giritliler yalancıdır......'
Örnekler :.
' Tek kelime dahi Türkçe bilmiyorum!'
Beni duyabiliyor musun?
- Hayır. Sesin gelmiyor (!)
- Niçin her soruma soru ile cevap veriyorsun?
- Niçin vermeyeyim ki !?
Memleketimizde bazı yer adları, kendisi ile çelişir:
Bakırköy: Adı "köy" olmasına rağmen ilçedir. Hem de yaklaşık 50 vilayetten bile büyük bir ilçe.
Viranşehir: "Şehir" değil, Ş.urfa'nın bir ilçesidir.
Kuşadası: "Ada" değildir.
Denizli: Denizli'de deniz yoktur.
Elmadağ, Kadifekale, Akdeniz, Gümüşhane...vs.
Bir otobüs ilanı:
-"Okuma-yazma öğrenmek isteyenlere müjde! Hemen aşağıdaki adrese başvurun..."
Okuma-yazma bilmeyen bir insan nasıl bu ilanı okuyacak! Okusa zaten o adrese başvurması gerekmez...
Bir adam, saçları döküldüğü için doktora gider. doktor, teşhisi koyar: Stres!
Ama adam saçları döküldüğü için strese girmektedir. Strese girdikçe daha da fazla dökülmektedir. Daha da fazla döküldükçe de, stresi aynı hızla artmaktadır...
Bazı hayvan isimleri, insanlar için sıfat olarak kullanıldıklarında iltifat kabul edilir:
Aslanım benim!
Koç gibi maşallah!
Tilki gibisin abi!
Bazı hayvan isimleri ise hakaret anlamına gelir:
Çok inek bir arkadaş!
Öküz öküz bakma!
Sonuçta hayvan, hayvandır ...
Yazmayacağım demiştim ama kimse yazmayınca mecbur hissettim. Bu yazıda giritli paradoksundan başka paradoks yok.
-
quote:
Orjinalden alıntı: Botanlı
Yazmayacağım demiştim ama kimse yazmayınca mecbur hissettim. Bu yazıda giritli paradoksundan başka paradoks yok.
Madem uyanıksın biraz aç şu cümleni @botanlı'm.
-
quote:
Orjinalden alıntı: emell
Bir adam, saçları döküldüğü için doktora gider. doktor, teşhisi koyar: Stres!
Ama adam saçları döküldüğü için strese girmektedir. Strese girdikçe daha da fazla dökülmektedir. Daha da fazla döküldükçe de, stresi aynı hızla artmaktadır...
Bu paradoks değil,kısır döngü. -
Bir defnelikte tavşanlar çoksa, oraya tilkiler akın eder.
Tilkiler çoğalınca tavşanlar azalır.
Bunun neticesinde tilkiler de azalır.
Tilkilerin sayısı azalınca tavşanlar çoğalır
Ve bir gün yine tilkilerin sayısında çoğalma gözlenmeye başlanır.
(1976 ÖSYM sorusu muydu ne)
-
quote:
Orjinalden alıntı: was
quote:
Orjinalden alıntı: Botanlı
Yazmayacağım demiştim ama kimse yazmayınca mecbur hissettim. Bu yazıda giritli paradoksundan başka paradoks yok.
Madem uyanıksın biraz aç şu cümleni @botanlı'm.
Abi bende bir göz atıp yatıcaktım şimdi.
Yukarıda bir yerde yazdım. Paradoks olması için işin içinden çıkış yolu olmaması gerekir. Yani cümle ne doğru ne yanlış olucak. Ama ordaki cümlelere rahatlıkla yanlış , yalan ya da çelişki diyebiliriz.
-
Güzel bir paradoks örneği :
Bir köye bir berber gelir. Yalnız bu berberin bir prensibi vardır : Kendi kendine traş olabilenleri traş etmez ama kendi kendine traş olamayanları traş eder. Peki bu berber kendi traşını nasıl yapacaktır? -
mesela pinokyo, "şu anda söylediğim cümle yüzünden burnum uzayacak." dese ne olur acaba. mutlaka bir şey olması lazım. burnun fatal error verecek hali yok ya. -
Ya da "Şimdi burnum uzayacak" dese.
Küçükken, bu pinokyo kafamı çok karıştırırdı.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Botanlı -- 7 Nisan 2006; 22:51:42 > -
quote:
Orjinalden alıntı: Botanlı
Güzel bir paradoks örneği :
Bir köye bir berber gelir. Yalnız bu berberin bir prensibi vardır : Kendi kendine traş olabilenleri traş etmez ama kendi kendine traş olamayanları traş eder. Peki bu berber kendi traşını nasıl yapacaktır?
Çok güzel, gerçekten.
Kendi traşını yaparken berber olduğunu unutmaktan başka çaresi yok bence.
şimdi burnum uzayacak... uzamazsa yalan söylemiş olacağından uzayacak. uzadığında doğru söylemiş olacak... (bu durumda kısalması gerekiyor mu)
-
Bir tane daha ( Bu paradoksu severim):
BU CEMLEDE ÜÇ YALNIŞ VAR. -
quote:
Orjinalden alıntı: Botanlı
BU CEMLEDE ÜÇ YALNIŞ VAR.
1-E yerine Ü olacak,
2-YALNIŞ yerine YANLIŞ olacak
3-ÜÇ yerine İKİ olacak
@Botanlı bu bir paradoks mu? Eğer öyle ise ben niçin çözdüğümü zannediyorum -
quote:
Orjinalden alıntı: su*fi
quote:
Orjinalden alıntı: Botanlı
BU CEMLEDE ÜÇ YALNIŞ VAR.
1-E yerine Ü olacak,
2-YALNIŞ yerine YANLIŞ olacak
3-ÜÇ yerine İKİ olacak
@Botanlı bu bir paradoks mu? Eğer öyle ise ben niçin çözdüğümü zannediyorum
3. yanlışı söylediğiniz halde cümlede 2 yanlış var'a çeviriyorsunuz.
Zaten bu paradoks ilk bakışta kendini ele vermediği için seviyorum.
-
quote:
Orjinalden alıntı: Botanlı
3. yanlışı söylediğiniz halde cümlede 2 yanlış var'a çeviriyorsunuz.
Zaten bu paradoks ilk bakışta kendini ele vermediği için seviyorum.
O zaman paradoks değil de yalan bir cümle olmaz mı?
Mesela hataları 1'e indirgeyelim aynı cümleyle.
Bu cümlede bir yanlış var.
1 yanlış= bir
'Bir' yerine 'sıfır' dersek doğru bir cümle olur.
Bu durumda: bu cümlede bir yanlış var, cümlesi paradoks değil yalan bir bildirimi ifade eden bir cümle olur.
diyemez miyiz
-
quote:
Orjinalden alıntı: su*fi
quote:
Orjinalden alıntı: Botanlı
3. yanlışı söylediğiniz halde cümlede 2 yanlış var'a çeviriyorsunuz.
Zaten bu paradoks ilk bakışta kendini ele vermediği için seviyorum.
O zaman paradoks değil de yalan bir cümle olmaz mı?
Mesela hataları 1'e indirgeyelim aynı cümleyle.
Bu cümlede bir yanlış var.
1 yanlış= bir
'Bir' yerine 'sıfır' dersek doğru bir cümle olur.
Bu durumda: bu cümlede bir yanlış var, cümlesi paradoks değil yalan bir bildirimi ifade eden bir cümle olur.
diyemez miyiz
Bu cümlede 1 yanlış var. (Cümleyi doğru kabul ettiniz.)
Bu cümlede 0 yanlış var. ( 1 yanlış bulduk düzelttik. Bu durumda cümlenin kendisi de yanlış olduğu için 2. yanlışı da bulduk.)
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X