Mescid-i Aksa Gerçekleri

İslam tek dindir. Kıblesi değişip durmaz. Adem'den beri tek kıble Kabe'dir.

Allah'ın emrine karşı çıkıp Kabe'ye girmek istemeyen Yahudilerin sonradan kutsallık atfettiği yerleri müslümanların da kutsal sayması acıklı bir olaydır.

'İslam tek dindir' dışında söylediklerin safsatadan ibaret. Aynı açtığın konuda Kur'an hakkında söylediklerin gibi. Ya kafan ciddi şekilde karışık, ya da bilerek yalan uyduruyorsun. İki durumda da Allah hidayet versin demek düşer bize.

Sence Yahudiler mi Kudus'ü kutsallaştırdı yoksa Araplar mı? Arap tarihine göre bu iş olduğunda Muhammed miraca çıktı ve "pazarlık" sonucu namaz 50 vakitten 5'e indirildi. Nedense ayetlerde ise 3 vakit var. Bir sürü hikaye var bu konuda ve gerçekten de inanmak mümkün değil. Muhammed'i yüceltmek isteyenlerin Araplar olması daha mantıklı gelmiştir bana.

Kur'an'a göre önceleri kıble yoktu, ne yöne dönersen dön Allah'ı bulursun emri gereğince yön fark etmeksizin kılıyorlardı namazları, sonradan Kabe'ye dön emri ile kıble sabitlendi. Yanılıyor muyum?

Adem'den beri tek kıblenin Kabe olmasını neye dayanarak iddia edebilirsin bu arada? Yahudiler için neden Kudüs kıble olmasın? Bir sürü peygamberleri var neticede ve bazıları epey toprak sahibi olmuşlar hiç birisinin Arapları ve Mekke'yi yönettiğini duymadım. Araplar pek sallanmayan toprakların ilkel insanları değiller mi sence?

Kudüs Tarihi--Yahudi tarihindeki ve tevratta geçen bilgilere göre 

-----------------------------------------------------------------------

mö 1300 Musa tarafından yahudiler mısır sürgününden kurtarılıyor.

mö 1000 Kral Davud Kudüs'ü fetheder; Yahudi Krallığı'nın şehir başkenti ilan edildi

-------10 emri içeren ahit sandığı için kalıcı bir mabed yapmak ister Tanrı izin vermez sen cenk adamısın... der. (Tevrat-I Tarihler 28:3)

mö 960 li yıllarda Davut'un oğlu kral Süleyman ilk yahudi tapınağını inşa eder, 

-------tapınağın ölçüleri (Tevrat-II Tarihler 3:3, 3:4) yazılı

-------tapınakta kullanılan sedir ağacının nereden geldiği (Tevrat-I.Krallar 5:2025 ) yazılı

-------tapınak yapımında kullanılacak taşlar ve çalıştırılacak kişiler (Tevrat-I.Krallar 5:2730) yazılı

-------tapınak yapımındaki borçlanması ( Tevrat-1. Krallar 9:11) yazılı

-------tapınak tamamlandığında açılışının nasıl yapıldığı ve bütün halkların saygı duymasının gerektiği (Tevrat-1.Krallar 8:43) yazılı.

Yahudilere göre "Kaya kubbesi-Muallak Taşı-Temple Dome-Kubbetüs Sahra" ismiyle bilinen yer İbrahim'in İshak'ı kurban etmeye çalıştığı kutsal yerdir.

mö 586 Babil krallığı tarafından Kudüs ele geçirildi ve Süleyman'ın yaptığı ilk tapınak yıkıldı.

mö 513 Pers kralı Kurus, Babil sürgündeki yahudilerin Kudüs'e dönmelerine izin verdi, tapınak ikinci kez inşa edildi

mö 63  yıllarında Kudüs Romalıların eline geçti.

---------------

ms 33 sonrası yahudilik ve hristiyanlık ayrışması...

ms 70 Romalılar ikinci tapınağı yıktı.

ms 335 Hristiyan Romalılarca İsa'nın çarmıha gerildiği ve gömüldüğüne inanılan yere Kutsal kabir kilisesi inşa edildi.

ms 614 Persler Kudüsü ele geçirdi.

ms 629 Bizans hristiyanları Kudüs'ü Perslerden geri aldı.

ms 1099 Hristiyan Haçlılar Kudüs'ü ele geçirdi

ms 1187 Selahattin Eyyubi Kudüs'ü ele geçirdi

Mekke Tarihi--islam öncesi dönemine ait hiç bir kalıntı, bulgu, belge mevcut değil.

İslam tarihi ve bilgilerine göre;

ms 610 Kuran vahyedilmeye başlandı...

ms 620 İsra ayeti ve miraçta namaz emri

ms 622 Mekke'den Medineye hicret

ms 623 Kıble yönünün değişmesine dair ayet (Bakara-144)

ms 638 Ömer döneminde Jerusalem (Kudüs) fethediliyor.

ms 691 Emevi Abdülmelik b. Mervan "kaya kubbesi" üzerine sekizgen "kubbetüs sahra" cami inşa ettirdi.

ms 705 1.Mervan bin Abdülmelik tarafından Süleyman Mabedi üzerine mescit yapılıp El-Aksa ismi ilk kez verildi.

Bu bilgilere bakıldığında;

İslamiyet sadece araplara değil, o coğrafyadaki yahudi ve hristiyanları da kapsama amaçlı yayılmaya başlamış. Yahudi ve hristiyan din ve kültüründen beslenmiş ve etkilenmiş ve yaygınlaşmıştır. Namaz emrinden sonraki 16-17 ay müslümanlar, o bölgedeki hem yahudilerce hem de hristiyanlarca (Haram-El Şerif) kutsal kabul edilen Kudüs yönüne ibadet etmişler, ancak yahudiler ve hristiyanlar tarafından islam dini ciddiye alınmayınca ayrışma yapılıp müslümanlara ayrı bir ibadet yönü tayin edilmiş.

Yahudi tarihinde kayıtlı belgesi, buluntusu, kalıntısı ile 3000 yıllık yer alan tapınak alanına, 1300 yıl önce "kaya kubbesi" denilen yerin üzerine Kubbet-üs Sahra camii, ve mabed üzerine yapılan mescit ve isra ayetinde bahsedilen yerle ilişkilendirip "Mescid El-Aksa" ismi verilerek bir yerde yahudilerin kutsal alanına sahiplenilmiş.

Bu "kutsal" yer asıl kimin? Kavga bunun kavgası....

Tapınak alanının islam öncesi görünümü

Tapınak alanının günümüz görünümü

@Sacred Spirit @torlofan @Kuasar.p

Yanlışın var, aynı mesajı getiren bütün peygamberlerimiz Hz. İbrahim, Hz. Süleyman, Hz. Davud, Hz. İsa, Hz. Muhammed Mescidi Aksa'nın bulunduğu yeri(alanı) kutsal bilir. Metafizik olarak Yer ve Göklerin birleştiği yerdir. Belirli bir ırka özel bir kutsallığı yoktur.

Peygamberlerin ve İslam'ın dünyevi bir şeye sahip olma derdi yoktur. 6.50'den sonrasını izleyebilirsin.

Muhammed kime sorup Kudüs'ü Kıble yapıyor? Allah'a mı?

Nerede yazıyor Kudüs'ün 18 ay boyunca kıble olduğu? Namaz emrinin ilk verilme tarihi daha öncedir ondan önce neresi idi Muhammed'in kıblesi?

Kıble sence asli şart mıdır namaz için?

Kıble Kabe midir yoksa Mekke midir?

Konuyu biraz geniş perspektiften anlatayım...

Türklerin soyu Oğuz Kağan isimli mitolojik bir karaktere dayandırılır, bu mitolojide Oğuz Kağan'ın doğar doğmaz ilk sütü emdikten sonra konuşmaya başladığı, çiğ et yemeye başladığı, 40 gün sonra büyüdüğü ve yürüdüğü, gel zaman git zaman, bir gün tanrıya yalvarırken gökten düşen bir ışık içinde gelen kıza aşık olduğu, onunla evlendiği, ondan Gün, Ay, Yıldız, Gök, Dağ, Deniz isimli çocukları olduğu, zamanla 6 çocuğunun 4 er çocuğu olduğu, böylelikle 24 boy oluştuğu şeklinde anlatılara dayandırılır.

İbranilerde (İsrailoğulları) benzer şekilde kendi soylarının kökenine dair tüm bilgileri tevratta oluşturmuş. Bir noktadan gerisi diğer uluslardaki mitolojilerdeki olay ve anlatımlara paralellik içeren insanüstü özelliklerdeki karakterler içeriyor. Musa döneminde yazıldığı söylenen tevratta yaratılıştan itibaren bir soyağacı oluşturuluyor.Adem'den başlayıp Şit-İdris-Nuh-Hud-Lut-Şuayip-İbrahim-İshak-Yakup-Yusuf-İmran-Musa'ya kadar... Yakup, Abram'ın Sare'den olma oğlu İshak'ın çocuğudur. Ayrıca Abram İshak'ı tanrıya adadığından onu kurban etmeye götürüldüğü yazılıdır. (İslamiyette kurban İsmail'e bağlanır)

Kavimlerinin isminin dayanağı da Yakup'un lakabı "İsrail" olduğu için oradan itibaren "İsrailoğulları" olduğu, Yakup'un 12 çocuğu olduğu için İsrailoğullarının 12 boya ayrıldığı anlatılır. Tevratta bu köken anlatılarından başka, israiloğullarının uyacağı yasalar/kurallar, israiloğullarının başına geçen krallar da anlatılır, ve geniş kapsamlı kavme özel bir inanç haline gelmiş.

Bu temeller üzerine kurulu bir inanç ve tarih, tevratta anlatılan Abram (İbrahim) in cariyeden olma oğlu Shmael (İsmail) üzerinden filizlendirip kurulan bağ ve soy ile "Muhammed" e getirilip yeni bir din anlayışı ile hem hristiyanlık (ki onun da temeli yahudiliktir, bir mezhebi gibi ortaya çıkıp daha sonra ayrışıp farklı bir din haline gelmiştir, fakat hristiyanlıkta da yahudi inancına ait bir çok değere sahiplenilir) hem de yahudilikteki tüm inanç sistemini kendi potası içinde sahiplenip, yeni kurallarla yeni bir oluşturulmak istendi. Ancak yahudi cenahında kabul görmeyince ibadet yönünün (kıble) değiştirilmesi gibi islamın kendine has yeni ibadet değişiklikleri vuku buldu.

Şimdi konuyu toparlayayım.

Tevratta Abram'ın oğlu İshak'ı kurban etmeye çalıştığı yer "muallak taşı" olarak bilinen veya "sunak/kurban yeri" olarak bilinen yer ve oraya emeviler döneminde "Kubbetüs Sahra" mescidi yapıldı. Tevratta Süleyman'ın mabed alanı içindeki esas mabedin olduğu yerde ise emeviler döneminde mescit yapıp ismini "El-Aksa Mescidi" ismini koydular.

Aslında islamın da sahip çıktığı yahudi peygamberlerin bir çoğu yahudi tarihinde, oluşturdukları inanç sisteminin uygulayıcısı ve yönetici krallardır. Davut ve oğlu Süleyman İsrail'in en ihtişamlı krallarıdır. Şu anki Mescidi Aksa'nın olduğu yerdeki mabed (günümüzde yıkıntısı var, kalan yeri şu an Ağlama duvarı olan kısmı) Süleyman tarafından yapılmıştır.

İslamın, yahudi kutsallığına ve isimlerine sahiplenmesini ben bu perspektiften bakıyorum.

Peygamberleri adeta kendi ırklarını yüceltmeye çalışan ihtişamlı yönetici, kral vs. sanmaya devam ettikçe konuya doğru açıdan bakabilmen pek mümkün görünmüyor. İnsanların aslı ruhtur ve ruhun ırkı yoktur. Yaratıcı tek. Kaynak aynı. Dolayısıyla O'nun peygamberler aracılığıyla gönderdiği mesaj da aynı. Mesaj ise evrenseldir, gerçekleri hatırlatma ve insanları uyarma amacı taşımaktadır. (Aslında bütün insanlığın da bildiği gerçekler*Araf 172-173). Dileyen inkar eder, dileyen iman eder hatırlar ve şükreder.

Araf 172-173

?172? Rabbin Âdemoğulları’ndan -onların sırtlarından- zürriyetlerini alıp bunları kendileri hakkındaki şu sözleşmeye şahit tutmuştu: Ben sizin rabbiniz değil miyim? “Elbette öyle! Tanıklık ederiz” dediler. Böyle yaptık ki kıyamet gününde, “Bizim bundan haberimiz yoktu” demeyesiniz;

?173? Yahut, “Önce atalarımız Allah’a ortak koştu. Biz de nihayet onların ardından gelen bir nesiliz. Şimdi bâtıla saplanıp kalanların yaptıkları yüzünden bizi helâk mi edeceksin!” demeye kalkışmayasınız.

Maide 82-84

?82? Kuşku yok ki iman edenlerin, insanlar içinde en amansız düşmanlarının yahudiler ve şirk koşanlar olduğunu göreceksin. Yine, onlar arasında iman edenlere sevgi bakımından en yakın olanların da, “Biz hıristiyanız” diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.

?83? Peygamber’e indirileni dinledikleri zaman hakikate dair bilgileri bulunduğundan dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: “Rabbimiz! İman ettik, bizi hakka şahitlik edenlerle beraber yaz.

?84? Bütün emelimiz rabbimizin bizi erdemliler topluluğuna dâhil etmesi olduğuna göre, Allah’a ve bize gelen gerçeğe niçin iman etmeyelim?”

@kadobay

Yahudiliğin bir kavme özgü din/inanış olduğunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum.

Kutsal kitapları tevratta Rab YHV, israiloğulları ile anlaşma yapıp, buyruklarına uyulması, başka ilahlara tapmamaları ve önünde eğilmemeleri halinde onların tanrısı olacağına, anlaşmanın yerine getirilmesi halinde israiloğullarını seveceğini....vs bahseder.Evrenselliğine veya tüm insanlar için gönderildiğine dair hiç bir emare yoktur. Aksine diğer dinler ve tapınılan tanrılarla ilgili "başka ilahlar" der...

Kuran'da ise diğer dinlerden bahisle hristiyanlık, yahudilik, mecusilik ile sabiilerden bahsedilir ki bu dinler zaten o coğrafyanın bilinen inanışlarıdır. Mecusilik ateşe tapanlar olarak bilinir ancak mabedlerinde yanan ve hiç söndürülmeyen ateş sunaklarından dolayı yanlış olarak ateşe tapanlar olarak yorumlanır. Esası Pers devletindeki Mani veya zerdüşt inanışıdır.Tümü de mezopotamya da etkin dinler idi.

Tekrar ediyorum, İslam dininin kökeni, tamamen yahudi inanışı üzerine temellendirilmiş ve şekillendirilmiştir.Kuran'da buna dair ve özellikle israiloğulları ile yapılan anlaşma, onların üstün kılındığına dair ayetler bunu tasdik eder. Nihayetinde yahudiler cenahında islama tabiiyet istendiği şekilde olmayınca, düşman olarak görülmeye başlandı bu da kuran ayetlerine aynen yansıtıldı. Müslümanlar ile yahudilerin birbirine düşmanlığının sebebi buna dayanır.

Dünya sadece Mezopotamya'dan mı ibaretti?

Dünyanın başka yerlerindeki dinlerden niçin kuran'da bahsedilmemiştir de müslümanlara düşman olarak yahudiler ve hristiyanlar gösterilmiştir?

Kuran'da (Bakara:163) "İlahınız tek ilah, O'ndan başka ilah yoktur.." diyen Allah, daha önce gönderdiği tevratta (Yasalar 11:28) İsrailoğulları ile anlaşma yapıp onların tanrısı olacağını buyruğundan çıkılması halinde, başkalarının ilahlarına tapmaları halinde lanete uğrayacaklarını söyler.

Evrensel bir mesaj hiç böyle mi olur?

@Kuasar.p

Ben, yaygın islam inancındaki bilgilerle cevaplar yazarken sizin konuyla ilgili bu sorularınız tarihselci yaklaşımcılıktan mı?

Zannımca sizin yorumlamanız da geleneksellikten biraz farklı.

@torlofan

"Anlaşma yapıp onların tanrısı olacağı" ayetinde eğer çeviri hatası yoksa Tevrat'taki tahrife uğramış ayetlere denk gelmişsin demektir.

Kuran'dan bildiğimize göre Hz. Musa ve diğer bütün peygamberlere göre de bütün insanları ve evreni yaratan aynı ve tek Yaratıcıdır, Peygamberlerin ilgili uyarı ve tebliğleri sadece kendi kavimleriyle de kısıtlı kalmıyor. Örneğin Kuran'da Hz. Musa'nın israiloğullarından olmayan firavuna ve yanındaki büyücülere vs. hak inancın tebliğini yaptığıyla ilgili birçok ayet var.

tevratta hangi ayetlerin tahrif edilip edilmediği nasıl anlaşılır?

kuran'ın tahrif edilip edilmediği nasıl anlaşılır?

Mümkünse tahrifle ilgili açtığım konu başlığına cevap yazarsanız buradaki konudan da sapılmamış olur. @nötron yozluğu

https://forum.donanimhaber.com/tevratin-tahrif-edildigine-inananlar-kuranin-tahrif-edilmedigini-nasil-ispatlar--149331704#149331704

Tarihselci olmadığımı biliyor olman lazım artık o kadar zamandır konuşuyoruz.

Bahsettiğin hususlar Kur'an'daki ayetlerle örtüşmediği için o soruları sordum sana senin de bildiğin gibi Arap tarihinde çok fazla yalan dolan var.

Bu mesajını alıntılama sebebim ise;

Kur'an'ın Yahudilikten esinlendiğini iddia ediyorsun bu çok absürd ve saçma bir iddia. Nüzul sırası(%100 olmasa da elimizdeki bu) denen sıraya göre okursan Kur'an'ı hiç bir zaman Yahudilikle alakalı bir başlangıç göremezsin. Mekke döneminde inen ayetlerde daha çok Allah nedir? Gücü neye yeter, cennet cehennem vb şeyler ile birlikte Muhammed'e de yıllarca vahiy almaya alıştırma ve ona peygamberliğinin başarıya ulaştırılacağına olan kesin net ifadelerle birlikte Muhammed'in eğitilmesini görürsün.

Peygamberlerin hikayeleri başlarda detaysız olarak verilerek Muhammed'in ilk olmadığı Muhammed'e aktarılırken de Yahudlik geçmez. Yahudilerin kral dediklerine Kur'an ısrarla peygamber der.

Tam tersi bir durum söz konusu yani. Kur'an başlangıcından beri Yahudi dininin bozulduğunu iddia eder.

Kur'an ile mevcut Yahudiliğin ortak tek emri domuz eti yemenin haram olmasıdır.

Bununla beraber mezheplerle Yahudiliğe baktığımızda ise bir çok ortak haram ve helal görürüz. Recm, erkek çocuklarının cinsel organının kesilmesi, tırnaklı hayvanların yenilmemesi vb. bir çok şey mezheplerde ve Yahudilikte ortaktır.

Yani Kur'an net şekilde Yahudilikten çok uzakken mezhepler ile Yahudi dininin emirleri sonradan iliştirilen bir şeydir.

Kur'an'da Mezopotamya dışındaki dinlerden bahsedilmemesi ise nedense çok önemseniyor gibi, bahsetse ne değişecekti? Mezopotamya dışındakilerin içindekilerden farkı ne? Zeustan, Thordan bahsetse ne olacak? Birisinden duymuş Muhammed denecekti.