Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Aguney -- 6 Kasım 2005, 1:08:03 > |
Hızlı 
Bildirim
Sanal Müze
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü, 
1 Mobil
1 Mobil
Giriş
Mesaj
-
-
Hitit-Asur-Frig-Urartu-Tunç Çağları
Nelitik çağda insanlar arasına ticaret vs ile artan etkileşimler kültür hızını arttırmıştır..
İşte insanın artık taşı bırakıp aletlerini madenden yani bakır ve tunçtan yapmasıyla yeni bir devir başlar(Tunç Devri)
Bu arada küçük kulübeli yerleşimler önce köylere sonra ilk şehirlere dönüşmüşlerdir...
Hititler iise Anadoluda ilk siyasi birliği sağlayan devlet...
Güneş Kursları(Alacahöyük-Çorum)
Arkadaşlar bunlar Hititilerin en karakteristik eserleridir...
Hitit Güneş Kursu, dairesel biçimli stilize edilmiş güneşin etrafına yerleştirilen öğelerden oluşuyor. Bazı kurslarda güneşinin üzerine, ses çıkarması için sallanan parçalar eklenirken, bazılarında geyik figürleri görülür. Genellikte tunçtan yapılan güneş kurslarının Hititlerce kullanım amaçları hakkında farklı görüşler var. Bir görüşe göre güneş kursları at koşum takımlarının arasında kullanılan bir parça, diğer görüşe göre ise ahşap asaların ucuna takılarak dini törenlerde kullanılıyordu. Hitit sanatı ve uygarlığının simgesi sayılan güneş kurslarının en seçkin örnekleri, Çorum yakınlarındaki Alacahöyük'te bulundu.
Kral Midas Mezar Odası(Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi)
Anadolu medeniyetlerinin en önemlilerinden olan Frigya Kralı Midas'ın mezar odası bulunduktan sonra içindkilerle beraber Anadolu Medeniyetleri müzesine taşındı.
Eşek Kulaklı Midas Efsanesi
Efsaneye göre Marsyas adındaki bir Satiros (Keçi ayaklı, sivri kulaklı yarı insan yarı hayvan yaratıklar) bir gün kırlarda dolaşırken Athena'nın icat ettiği ancak çalarken yüzü çirkinleştiğinden fırlatıp attığı flütü bulmuş. Bir tanrıçanın eseri olduğu için çok güzel sesler çıkaran flütü çalmaya başladı..ve bir süre sonra marifetin kendisinde olduğuna inanmaya başlayarak kendini Apollon'a rakip görmeye başladı. Bunun üzerine Apollon kazananın kaybedene istediğini yapabilmesi şartıyla Marsyas ile bir yarış yapmaya karar verdi.
Apollon'un arkadaşları olan Musa'lar ve Phrygia (Fyrigia) kralı Midas yarışmada hakem oldular. Apollon gitarı ile çok güzel şarkılar çalarak ortalığı inletti. Marsyas da flütü ile ondan geri kalmayarak çok güzel şarkılar çaldı. Hakemler tereddüt ediyorlardı. Bunun üzerine Apollon Lir'ini eline aldı. Okadar güzel o kadar hoş şarkılar çaldı ki dağlar taşlar heyecandan titrediler. Marsyas Apollon gibi çalamayacağını itiraf etmek zorunda kaldı. Apollon anlaşma gereği Marsyas'ı ölümle cezalandırdı. Yarışma sırasında Marsyas'ın tarafını tutarak onun daha iyi çaldığını iddia eden Midas'a da ceza verdi. Onun kulaklarının iyi işitmediğini söyleyerek insanlara özgü kulakları ona uygun görmedi ve Midas'ın kulaklarını uzatarak eşek kulaklarına çevirdi. Midas kulaklarından öyle utanıyordu ki sürekli başında bir kalpakla dolaşmaya başladı. Fakat berberi saçlarını keserken kulaklarını farketmişti. Midas hiç kimseye anlatmama şartıyla berberine yaşamını bağışladı. Fakat berber bu sırrı içinde saklamakta çok zorlandı. Birilerine söylemezse patlayacağını düşünüyordu, diğer yandan söylediği taktirde Kral'ın kendisini öldürmesinden korkuyordu. Sonunda bir gün daha fazla dayanamayarak ıssız bir yerde bir çukur açtı, ve oraya eğilerek yavaşça "Haberiniz varmı, Kral Midas eşek kulaklıdır" diye fısıldadı. Bunu söyleyince üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi oldu ve rahatladı. Fakat kazdığı çukurun yanındaki kamışları hesaba katmamıştı. Kamışlar rüzgarla sallandıkları zaman "Midas'ın kulakları eşek kulakları, Midas'ın kulakları eşek kulakları" diye sırrı her tarafa yaydılar.
Çivi Yazılı Tabletler
Hitit dönemi çivi yazlılı tabletler.Hititlerin dilleri içinde Hint-Avrupa dil ailesine mensuptu.
Ayrıca Hititler anadoluda ilk kez siyasi birliği sağlamışlardır.
Sağ üst köşedeki ise bir mühür.
Stoa
Frig dönemine ait stoalar(hayvan başlı kovalar)
Bunlar genelde dini törenlerde ve tanrıya yapılan değerli sıvıların sunularında kullanılırdı.Metal ya da seramik tipleri vardır
Tanrıların Savaşı
Kanatlı yaratık ve ona karşı koyan Asur Güneş Tansrısı...Güneş tanrısının elinde yıldırım var ve bunu yaratığa karşı kullanmakta
İkiztepe_Trepanasyon
Karadeniz, 4500 yıl önce... İlk Tunç Çağı'nda yaşayan tarihöncesi kahramanımız şiddetli baş ağrısından yakınıyor. Bu dayanılmaz ağrı gözlerinden yaş getirecek kadar kuvvetli. Yaşadığı kasabanın ileri gelenleri endişeli. Bir çare arıyorlar. Kimi büyücü sihirbazların peşinde, kimi de İlk Tunç Çağı'nın hekimlerinden medet umuyor.Kafasnın içine kötü ruhların girdiğine inanılan genç kıza dünya üzerinde ilk cerrahi operasyon uygulanır.Hasta işlem sırasında büyük ihtimalle ölmüştür.
Teşup
Hitit Fırtına Tanrısı...Hititlere 1000 tanrılı kavim denmesinin nedeni neredeyse her şehrin, her karlın, farklı bir tanrısının olmasıydı...Ama aralarında en korkulan ve saygı duyulan tanrı Teşuptu...
Hitit Karalı II. Murşiliş, veba duası
"Bakın sizlere, ey tanrılar, ey benim efendilerim,
Sizlere, ülkem için,
Ülkemi vebadan kurtarmak için,
Kefaret kurbanları sunuyorum,
Herkes ölünce size kimse kurban getirmez,
Bu acıları çekip çıkarın yüreğimden benim,
Ruhumdan bu korkuları alın benim."
Duanın en ilginç yanı II. Murşiliş'in tanrılara yönelik biraz rüşvet biraz da tehdit içeren bir cümlesi: "Herkes ölünce size kimse kurban getirmez." Yani diyor ki beni öldürmezseniz ben size kurban getirmeyi sürdürürüm.
Geyik Heykelciği
Geyik fırtına tanrısı teshubun simgesi olmasından dolayı Hititlerin sembolü olmuştur neredeyse..
Bu eser tuçtan ve bir kral mezarından ele geçirilmiş..
Buna benzer bir eser kıta yunanistanında ele geçti ve bu Hititler ile Yunanlıların birbirlerini tanıdıklarını aklımıza getirir..Yunan kralına hediye olarak gönderildiği kabul ediliyor
Hitit Fırtına Tanrısı_Teşup
Yazılıkaya'dan(Çorum) kayalara işlenmiş bir Teşup figürü
Sistrum
Sallandığında ses çıkaran alet..Bunlar bir asanın ucuna takılarak dini merasim veya ayinlerde kullanılırdı..
Bu eser de Hititlere ait ve Horoztepe'de bulunmuş
Alacahoyuk
Kazısında görev aldığım Alacahöyükten genel görünüm..
Bir hitit yerleşimi olup..Resimde gördüğümüz bölüm Hitit İmparatorluk Çağına tarihlernir(mö 1450-mö 1200)
Şehirde Mabed(saray) etrafında saray surları..Evler, büyük, küçük kanalizasyon sistemleri bulunmkta..En dışta ise şehir surları..
Alacahoyuk-Potern
Şehire bir saldırı anında kralın kaçabilmesi için yapılmış gizli geçit..
Ağırşak Taşı
Pişmiş topraktan yapılıyor...Ucuna bir sopa geçirilir ve koyunun kıllarından yün elde edilir.Aynı alet bugün doğu karadenizde hala kullanılmakta
Boya bezemeli bir kap..Frig dönemine ait..Gordionda bir mezardan ele geçirilmiş
Yine frig dönemine ait fibulalar(çengelli iğne)
Bunlar dönemin kıyafetlerini tutturmada kullanılırdı..Mezar hediyesi olarak ele geçmiş
Uzun emzikli frig kabı...
Toprağa tohum ekmek için de kullanılırdı
Kabartma(mezopotamya)
Sümer devri kabartması...
Büyük ihtimalle Gılgamış destanında da anlatılan Humbaba'nın öldürülmesi sahnesini anlatıyor...
Enkidu ve Gılgamış'ın kutsal sedir ormanının koruyucusu Humbabayı öldürdüğünden bahsedilir antik kaynaklarda
Kabartma(mezopotamya)
Bir başka Sümer kabartması...
Burda ise anlatılan büyük bir ihtimalle Gılgamış ve Enkidu'nun ilk karşılaşmaları...
Bu saatler süren kavgadan sonra bir dostluk doğar ve Gılgamış ile Enkidu, Humbaba'yı öldürmek üzere yola koyulurlar
Sümer Taş Yontusu(mezopotamya)
Mö2900-Mö2600
Bunlar bir tapınakta savaş tanrısı huzurunda dua eden savaşçıları temsil ediyor...
Duruş şekilleri bugün tek tanrılı dinlerinkine çok benzer
Utnapishtim(mezopotamya)
Sümerli mitolojik kahraman
uta:buldu
napiştim:yaşam
Adı yaşambulan, yaşambuldu gibi bir mana taşır...
Bu adı almasının nedeni ise İncil'de de geçen nuh tufanınn baş kahramanı olmasıdır...
Evet biz bu nuh tufanı öyküsüne incilden binlerce yıl önce Sümer kaynaklarında(gılgamış destanı 12 tablet)
rastlıyoruz...Ki bu büyük tufanın izlerini Mezopotamya'da bilimsel olarak görüyoruz..
Gılgamış detanında Utanpiştim nuh rolündedir...Tufanı tarihlendirmede önemlidir
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Aguney -- 25 Ekim 2005, 0:26:02 >
-
Antik Dönem Yunan Dünyası
Strigilis
Bu antik dönemde kullanılan bir araç..Bu dönem gençleri gymnasion denen bir yapıda beden eğitimi dersleri alırlardı.Bu her gencin alması gereken bir eğitimdi.İşte bu beden(güreş, savaş sanatları vs.) derslerinden sonra gençler temizlenmek için bu araçları kullanıdır...Vücutlarındaki kirleri bir nevi kazırlardı
Gymnasion ve alınan eğitimi gösteren bir figür..Ortada ise günlük eğitimini tamamlamış bir genç strigilis ise vücudundaki kirleri temizliyor.Bu eğitimi 18 yaşına kadar alırlardı
Yine antik dönemden bir mezarda ele geçmiş oyuncak..Bunun sahibi büyük ihtimale henüz 13-14 yaşında bir kız çocuğuydu..Dönem adetlerine göre ölen bir çocuk oyuncaklarıyla gömülürdü..İnsanlar bu dönemde toplumsal statüleri hakkında ip ucu veren eşyalarıyla birlikte göümlürlerdi...Bir savaşçının mızrağıyla gömülmesi gbi...
Yine antik bir mezardan ele geçmiş bir oyuncak..Burada tekerlekli at ilk olarak Truvayı aklımıza getiriyor...Truva Savaşının gerçekten yaşanmış olduğu henüz ispatlanmadı ancak Truva savaşıyla yaklaşık aynı zamanlara tarihlenen bu tekerlekli atın o dönemde de biliniyor olması Truva savaşının gerçekten yaşanmış olma ihtimalini güçlendiriyor...
-
Türk Arkeolojisi
Tonyukuk Yazıtı Doğu Yüzü
Tonyukuk Yazıtı Kuzey Yüzü
Seramik vazo...Perdah(sert bir cisimle parlatma işlemi) yapılmamış
Kültigin
Göktük kağanlarının kullandığı damgalar, mühürler
-
Aguney, bu çalışmandan sonra seni tebrik etsem azdır. 
-
Müze ayağımıza kadar gelmiş. 
Uğraşlarından dolayı teşekkür ediyorum
-
-
Yeni resimler ekledim...
Fırsat buldulça eklemeye devam ederim..
-
olmadı aguney, burası kültür&bilim forumu,ne alaka yani hiç uydumu senin topik buraya ..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi pacman -- 17 Ekim 2005, 20:01:04 > -
güney sen müzenin anahtarını bana ver elimden geldikçe bakarım sayfaya!!
malum benimde eski çağlara büyük ilgim var bu adamlar ne yer ne içer nasıl yaşar nasıl ölür?
gelecek düşünceleri vs vs.
asgari ücrete razıyım
-
konuyu biraz yukarılara çıkaralım..... -
Bugün eklenenler
Neolitik Çağ-Ölü Gömme(mö 6 binli yıllar)
Ölü hocker tarzda yani bebeğin ana rahmindeki pozüsyonunda göümülüyor..Kimi bölgelerde ölü için bir ayin gerçekleştirilirdi..Bu ayinde de alt tarafta sepet içinde ölünün üzerine atılan çiçek parçalarını görüyoruz..Ayrıca ölü taş baltasıyla gömülüyor..Bu ölümden sonra yaşam inancıyla alakalı bir durum..Ölünün çevresine dönemin karakteristik kapları dizilmiş....
Ağırşak Taşı
Pişmiş topraktan yapılıyor...Ucuna bir sopa geçirilir ve koyunun kıllarından yün elde edilir.Aynı alet bugün doğu karadenizde hala kullanılmakta
Boya bezemeli bir kap..Frig dönemine ait..Gordionda bir mezardan ele geçirilmiş
Yine frig dönemine ait fibulalar(çengelli iğne)
Bunlar dönemin kıyafetlerini tutturmada kullanılırdı..Mezar hediyesi olarak ele geçmiş
Uzun emzikli frig kabı...
Toprağa tohum ekmek için de kullanılırdı
-
Kabartma
Sümer devri kabartması...
Büyük ihtimalle Gılgamış destanında da anlatılan Humbaba'nın öldürülmesi sahnesini anlatıyor...
Enkidu ve Gılgamış'ın kutsal sedir ormanının koruyucusu Humbabayı öldürdüğünden bahsedilir antik kaynaklarda
Kabartma
Bir başka Sümer kabartması...
Burda ise anlatılan büyük bir ihtimalle Gılgamış ve Enkidu'nun ilk karşılaşmaları...
Bu saatler süren kavgadan sonra bir dostluk doğar ve Gılgamış ile Enkidu, Humbaba'yı öldürmek üzere yola koyulurlar
Sümer Taş Yontusu
Mö2900-Mö2600
Bunlar bir tapınakta savaş tanrısı huzurunda dua eden savaşçıları temsil ediyor...
Duruş şekilleri bugün tek tanrılı dinlerinkine çok benzer
Utnapishtim
Sümerli mitolojik kahraman
uta:buldu
napiştim:yaşam
Adı yaşambulan, yaşambuldu gibi bir mana taşır...
Bu adı almasının nedeni ise İncil'de de geçen nuh tufanınn baş kahramanı olmasıdır...
Evet biz bu nuh tufanı öyküsüne incilden binlerce yıl önce Sümer kaynaklarında(gılgamış destanı 12 tablet)
rastlıyoruz...Ki bu büyük tufanın izlerini Mezopotamya'da bilimsel olarak görüyoruz..
Gılgamış detanında Utanpiştim nuh rolündedir...Tufanı tarihlendirmede önemlidir
-
resimler bana hiç yabancı gelmedi nedense. ankarada mısın?
anadolu medeniyetleri müzesi....ana tanrıça heykelinde gözden kaçırdığın bir nokta var ama;
zaten doğum yaparken tasvir edilmiştir.çünkü bacaklarının arasında bir çocuk var dikkatle bakarsan
-
quote:
Orjinalden alıntı: kymelria
resimler bana hiç yabancı gelmedi nedense. ankarada mısın?
anadolu medeniyetleri müzesi....ana tanrıça heykelinde gözden kaçırdığın bir nokta var ama;
zaten doğum yaparken tasvir edilmiştir.çünkü bacaklarının arasında bir çocuk var dikkatle bakarsan
Evet dostum..Ankarada'yım
Anadolu medeniyetlerin müzesinden bir çok fotoğraf kullnadım...
Ayrıca sağol Anatanrıça heykelciğinde o noktayı belirtmeyi unutmuşum
-
quote:
Orjinalden alıntı: Aguney
quote:
Orjinalden alıntı: kymelria
resimler bana hiç yabancı gelmedi nedense. ankarada mısın?
anadolu medeniyetleri müzesi....ana tanrıça heykelinde gözden kaçırdığın bir nokta var ama;
zaten doğum yaparken tasvir edilmiştir.çünkü bacaklarının arasında bir çocuk var dikkatle bakarsan
Evet dostum..Ankarada'yım
Anadolu medeniyetlerin müzesinden bir çok fotoğraf kullnadım...
Ayrıca sağol Anatanrıça heykelciğinde o noktayı belirtmeyi unutmuşum
eyvallah
ben de orada çalışan tercuman amcalardan öğrenmiştim
-
Eski Taş Çağları Mağara Resimleri
Günümüzden 35 000-25 000 yıl önce Avrupa Mağaralarından
Sayfa:
1
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
