Şimdi Ara

MOTOR, donanım, şasi kısacası arabadan anlayanlar bu baslık altında toplanalım.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.444
Cevap
2
Favori
97.359
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • selam beyler isim ve hayatım otomobil üzerine kurulu otomotiv ögretmenligi ögrencisiyim butun tartısmalar ve sorular icin burdayım sizide beklerim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi noss -- 27 Mayıs 2007; 12:17:16 >



  • noss kardeşwww.powersystem.com.tr inceledinmi hiç
    ben 1.3 mj ve 1.9 jtd ye uygulamayı düşünüyorum
    sen ne dersin??
    motora fazla yüklenme falan söz konusu olabilirmi
    yoksa motora yüklenmek bizim elimizdemi, yani motoru ne kadar güçlendirirsek güçlendirelim sınırları zorlamazsak yinede zararlı olabilirmi
  • quote:

    Orjinalden alıntı: lokosit

    noss kardeşwww.powersystem.com.tr inceledinmi hiç
    ben 1.3 mj ve 1.9 jtd ye uygulamayı düşünüyorum
    sen ne dersin??
    motora fazla yüklenme falan söz konusu olabilirmi
    yoksa motora yüklenmek bizim elimizdemi, yani motoru ne kadar güçlendirirsek güçlendirelim sınırları zorlamazsak yinede zararlı olabilirmi



    Anladıgım kadarıyla anlık guc artısı saglamaya yonelik bir sinyal gonderici sistem.Karar sana baglı her seyin bir getirisi bir goturusu vardır eger performans istiyosan taktır tabi ama motorun optimum calısma sartlarına gore ayarlanmıs ve hesaplamalar yapılmıstır bu aleti taktıgın zaman bu optimum ayarların dısına cıkabilirsin.Servistede sorun cıkarabilir aracın garanti kapsamındaysa dısında da kalabilir karar sana ait.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: noss


    quote:

    Orjinalden alıntı: lokosit

    noss kardeşwww.powersystem.com.tr inceledinmi hiç
    ben 1.3 mj ve 1.9 jtd ye uygulamayı düşünüyorum
    sen ne dersin??
    motora fazla yüklenme falan söz konusu olabilirmi
    yoksa motora yüklenmek bizim elimizdemi, yani motoru ne kadar güçlendirirsek güçlendirelim sınırları zorlamazsak yinede zararlı olabilirmi



    Anladıgım kadarıyla anlık guc artısı saglamaya yonelik bir sinyal gonderici sistem.Karar sana baglı her seyin bir getirisi bir goturusu vardır eger performans istiyosan taktır tabi ama motorun optimum calısma sartlarına gore ayarlanmıs ve hesaplamalar yapılmıstır bu aleti taktıgın zaman bu optimum ayarların dısına cıkabilirsin.Servistede sorun cıkarabilir aracın garanti kapsamındaysa dısında da kalabilir karar sana ait.



    +1905

    kesinlikle katılıyorum




  • quote:

    Orjinalden alıntı: noss


    quote:

    Orjinalden alıntı: lokosit

    noss kardeşwww.powersystem.com.tr inceledinmi hiç
    ben 1.3 mj ve 1.9 jtd ye uygulamayı düşünüyorum
    sen ne dersin??
    motora fazla yüklenme falan söz konusu olabilirmi
    yoksa motora yüklenmek bizim elimizdemi, yani motoru ne kadar güçlendirirsek güçlendirelim sınırları zorlamazsak yinede zararlı olabilirmi



    Anladıgım kadarıyla anlık guc artısı saglamaya yonelik bir sinyal gonderici sistem.Karar sana baglı her seyin bir getirisi bir goturusu vardır eger performans istiyosan taktır tabi ama motorun optimum calısma sartlarına gore ayarlanmıs ve hesaplamalar yapılmıstır bu aleti taktıgın zaman bu optimum ayarların dısına cıkabilirsin.Servistede sorun cıkarabilir aracın garanti kapsamındaysa dısında da kalabilir karar sana ait.


    hak vermemek elde değil ama firmalar zaten bunu yapıyor aynı motorlu farklı modelde 2 araca bakıyorsun biri 70bg (corsa 1.3 cdti) diğeri 90bg (astra 1.3cdti) motor aynı motor. yani bunlar kendileri optimum ayarların dışına çıkmış oluyorlar. başka türlü aynı hacme sahip aynı motordan nasıl bu kadar güç alınabilirki?
    garanti bitmeden böyle birşeye kalkışacak cesaret te yok zaten 1.3 mj muhteşem olurdu neyse garantiyi bir bitirelim bari o zaman düşünürüz




  • quote:

    Orjinalden alıntı: lokosit


    quote:

    Orjinalden alıntı: noss


    quote:

    Orjinalden alıntı: lokosit

    noss kardeşwww.powersystem.com.tr inceledinmi hiç
    ben 1.3 mj ve 1.9 jtd ye uygulamayı düşünüyorum
    sen ne dersin??
    motora fazla yüklenme falan söz konusu olabilirmi
    yoksa motora yüklenmek bizim elimizdemi, yani motoru ne kadar güçlendirirsek güçlendirelim sınırları zorlamazsak yinede zararlı olabilirmi



    Anladıgım kadarıyla anlık guc artısı saglamaya yonelik bir sinyal gonderici sistem.Karar sana baglı her seyin bir getirisi bir goturusu vardır eger performans istiyosan taktır tabi ama motorun optimum calısma sartlarına gore ayarlanmıs ve hesaplamalar yapılmıstır bu aleti taktıgın zaman bu optimum ayarların dısına cıkabilirsin.Servistede sorun cıkarabilir aracın garanti kapsamındaysa dısında da kalabilir karar sana ait.


    hak vermemek elde değil ama firmalar zaten bunu yapıyor aynı motorlu farklı modelde 2 araca bakıyorsun biri 70bg (corsa 1.3 cdti) diğeri 90bg (astra 1.3cdti) motor aynı motor. yani bunlar kendileri optimum ayarların dışına çıkmış oluyorlar. başka türlü aynı hacme sahip aynı motordan nasıl bu kadar güç alınabilirki?
    garanti bitmeden böyle birşeye kalkışacak cesaret te yok zaten 1.3 mj muhteşem olurdu neyse garantiyi bir bitirelim bari o zaman düşünürüz



    Aynı motor degildir o aynı motor hacmidir ama daha yuksek guce gore motor uretilmistir ona gore alasım kullanılmıstır.Bir otomobil uretim bandından cıkmadan kac tane mühendis altına imza atıyor ne hesaplar yapılıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi noss -- 24 Kasım 2005, 15:02:51 >




  • noss muhtemelen biliyorsundur ama ben genede vereyim
    http://www.obitet.gazi.edu.tr/dokumanlar.htm
  • quote:

    Orjinalden alıntı: eflatun

    noss muhtemelen biliyorsundur ama ben genede vereyim
    http://www.obitet.gazi.edu.tr/dokumanlar.htm


    Biliyorum eflatun saol
  • quote:

    Orjinalden alıntı: .C.O.

    Belki daha önceden sorulmuş olabilir ama ben bulamadım. Bir yerde de sorulmuştu fakat orada da cevap yazılmamıştı sanırım. Bu disk ile kampana fren arasında ki farklar nelerdir görünüş değilde daha çok teknik olarak anlatırsanız yani performansa etkisi ve etkinin asıl olduğu gibi.


    Acıklamak cok uzun olduğu icin etraflıca bilgi veren bir yazıdan alıntı aldım.

    DİSKLİ FREN: Bisiklet frenine benzer. Frene basılınca pistonun hareketiyle bataryalar tekerleğe bağlı diske sürtünür ve tekerlek yavaşlar.
    FREN KAMPANASI: Araç tekerlerine takılan madeni parça. Dönen tekerleri frenlemek için fren pabuçları kampana iç yüzeylerine etki yaparak kampanaları yavaşlatır veya durdurur.
    biraz bilgi verebilmişimdir umarım.
    FREN SİSTEMİ

    Fren sistemi aracınızdaki en önemli sistemdir. Unutmayın problem giden arabayı durduramazsanız başlar, duran araba nasıl olsa çalışır yada alternatif bir taşıt bulabilirsiniz.

    Eğer frenleriniz çalışmazsa sonuç korkunç olabilir.

    Frenler enerji değişim araçlarıdır, kinetik enerjiyi (momentum), termal enerjiye (ısı) çevirir. Fren pedalına basınca, arabanızı harekete geçiren güçten on misli daha fazla olan bir durdurma kuvvetine hükmediyorsunuz. Fren sistemi herbir frene tonlarca basınç yapar.

    Modern sistemlerde, fren anamerkezine motor tarafından ilave güç verilir.

    Fren sistemi şu ana parçalardan oluşur:

    Fren anamerkezi, hemen ön tarafta direksiyon hizasında kalır, direk olarak fren pedalına bağlantılıdır ve ayağınızın mekanik basıncını hidrolik basınca dönüştürür. Çelik "fren boruları" ve "esnek fren hortumları" anamerkezi herbir tekerlekte bulunan "fren silindirlerine" bağlantılandırır. "Fren hidroliği" ise çok zor şartlarda çalışmak üzere tasarlanmış olup sistemi tümüyle doldurur. "Ön balatalar" ve "arka pabuç balatalar" ise fren silindirleri tarafından itilip, "ön fren disklerine" yada "arka kampanalara" sürtülülerek meydana gelen sürtünme kuvvetiyle aracın yavaşlaması sağlanır.

    Son yıllarda frenlerin tasarımı büyük değişikliğe uğramıştır. Yıllardır ön frenlerde kullanılan diskler, modern araçlarda arka kampanaların yerini almaya başlamıştır. Bundaki önemli etken basit tasarımları, hafiflikleri ve daha iyi performans sağlamaları olmuştur.

    Bunun sebebi ise tasarımları gereği kampanalara göre daha çabuk soğumaları ve böylece aşırı ısınma ortaya çıkaran zor fren şartlarında çok başarılı olmalarıdır. Çabuk soğumalarının sebebi ise havalandırma kanallarının olmasıdır. Kampanalarda ise havalandırma kanalları yoktur, eğer olsaydı içlerinde su toplanarak daha başka problemlere meydan verirdiler. Disk frenler ise tasarımları gereği suyu hemen savurup atarak daha iyi havalandırma sağlarlar.

    DİSK FRENLER

    Disk frenler suspansiyon elemanlarına tutturulmuş "kaliperlere" yerleştirilmiş fren balatalarının diskleri bir kıskaç yada mengene gibi sıkıştırması ile bir sürtünme sağlar. Kaliperlerin içinde ise pistonlar anamerkezden aldıkları kuvvet ile balatalara basınç sağlarlar, balatalarda fren diskine sürtünüp aracı yavaşlatırlar. Disk frenler ile bisiklet frenleri aynı prensiplerle çalışırlar.

    Disk frenler, diğer birçok otomotiv buluşları gibi, oto yarışları için geliştirilmişlerdir, fakat şimdilerde bütün araçlarda standart parça haline gelmiştir. Bir çok araçta ön frenler disk tipi olup, arkalar ise kampana tipi frenlerdir. Kampana tipi frenler iki tane yarım daire şekilde pabuç balata kullanır ve bu pabuçlarda dışarı doğru açılıp, kampanaların iç yüzeylerine basınç uygularlar. Eski araçların dört tekerindede kampana tipi fren varken şimdilerde birçok otomobillerde dört tekerde disk fren uygulanmaktadır.

    Disk frenler suları kampana tipi frenlere göre daha kolay savurduğundan ıslak şartlarda daha iyi bir performans gösterirler. Ama bu sudan etkilenmedikeri anlamına gelmemelidir. Eğer bir su birikintisine hızla girip vede fren yapmaya kalkarsanız, ilk birkaç saniye frenleriniz çalışmayabilir! Disk frenler daha iyi hava soğutması sağladıklarından performansları daha iyidir. Bazı disklerde ise performansı dahada arttırmak için hava kanalları da bulunabilir.

    FREN KAMPANALARI

    Fren kampanası üstü düz olan bir silindir şeklindedir. Fren yapıldığında pabuç balatalar kampananın iç yüzeyine sürtünerek tekerleklerin dönüşünü yavaşlatırlar.

    FREN KALİPERLERİ

    Kaliper balataları diskin üzerine çimdikler gibi sıkıştıracak şekilde çalışır. Hidroliği "fren silindirinin" pistonlarına taşır. Kaliperlerin herbiri tekerleğin suspansiyon elemanlarının üzerine monte edilmiştir. Genelde dingile monte edilmiş kaliper, tekerin bükülme kuvvetini kontrol kolları ile şasiye iletir. Fren hortumları ise kaliperi anamerkeze bağlayan fren borularına birleştirir. Her kaliperin üzerinde ise sistemdeki havayı almak üzere "hava tahliye rekoru" bulunur.

    TEKERLEK SİLİNDİRLERİ

    Teker silindirleri, yada "fren silindirleri", içlerindeki hareket halindeki pistonlarla hidrolik fren basıncını mekanik kuvvete çevirirler. Ortaya çıkan hidrolik basıncı ise balataların veya pabuçların disk yada kampanalara sürtünmesini sağlar.

    Kampana fren silindirleri, silindir şeklindeki döküm gövdenin içinde iki piston, bir basınç yayı, iki lastik kapak, iki tane yuvarlak lastik pabuçdan oluşur. İki lastik kapak silindirin içine su, çamur gibi dış etkenlerin girmesini engeller. Bu tip fren silindiri herbir pistonun dışında bulunan lastik pabuçlara değen itici çubuklar ile pabuç balatalary iterler. Disk frenlerde ise fren silindiri kaliperin içine monte edilmiştir. Bütün fren silindirlerinin sistemin havasını almaya yarayan "hava tahliye rekorları" vardır.

    Fren pedalına basınca, ana merkezdeki pistonlar itilir ve fren hidroliği borulara doğru gönderilir. Bu hidrolik basıncı fren silindiri pistonlarını harekete geçirir buda fren balatalarını ve pabuçları fren disklerine ve fren kampanalarına sürtünmeye zorlar. Kampanalar pistonları geri çekmek için yaylar kullanırlar. Kaliperlerde ise piston keçeleri frenin yavaşça bırakılmasını sağlar.

    PARK VEYA EL FRENİ

    El freni, bir çelik kablo ile frenlerin belli bir sıkışlıkta tutulmasını sağlarlar. El freni aracınızın arka frenlerini harekete geçirirler. Burada hidrolik basınç yerine, bir kablo (mekanik) bağlantı ile frenleme yapılır.

    El freni çekildiğinde çelik bir kablo, fren balata yada pabuçlarının disk yada kampanalara sıkıca yapışıp tutunmalarını sağlar. El freni kendinden ayarlamalıdır. Pabuçlarınız aşındıkça otomatik ayarlayıcı aradaki farkı karşılar ve gene aynı kuvvetle tutnmayı gerçekleştirir. Sadece pabuçlar değiştiğinde el fren ayarının servis tarafından manuel yapılması gerekir.

    El freni yokuş çıkarken çok faydalıdır. Eğer bir yokuşta durmak zorunda kalırsanız, aracınızı tekrar harekete geçirirken, yerinden kalkma işlemini el frenini yavaş yavaş bırakırken araca gaz vererek debriyajdan ayağınızı kaldırarak yapabilirsiniz. Böylece el freninin sağladığı güvenceyle otonuzu geri kaydırmamış olursunuz. Biraz alıştırma ile bunu kolayca gerçekleştirebilirsiniz. Aman unutmayın, tepeyi çıkarken bir aracın arkasında durmak zorunda kalırsanız, aracın biraz geri kayabileceğini düşünerek arada mesafe bırakın (özellikle önünüzdeki araç kamyon ise).

    FREN SİSTEMİNİN ÇALIŞMASI

    FREN ANA MERKEZİ

    Fren anamerkezi hidrolik basıncını fren sistemine uygulayan parçadır. Ana merkez, aracınızdaki en önemli sıvı olan fren hidroliğini saklar. Gerşekte bir pedal tarafından harekete geçirilen iki alt-sistemi kontrol eder. Böyle olmasının sebebi, sistemlerden birinde herhangi bir hidrolik kaçağı olursa öbürünün işgörebilmesidir.

    Her iki sistemde ayrı ayrı beslenebildiği gibi, aynı kaptaki hidroliğide kullanabilirler. Fren pedalında basınca, pedala bağlı bir itici çubuk anamerkezin içindeki "birinci pistonu" ileri iter. Birinci piston iki alt sistemden birini harekete geçirir, ve birinci piston yayının kuvveti, ikinci pistonu hareketlendirir. Böylece meydana gelen hidrolik basıncı artar ve tekerlek silindirlerine aktarılır.

    Anamerkezdeki elektronik uyarıcılar depodaki hidrolik seviyesini kontrol edip, iki alt-sistemde bir basınc dengesizliği oluştuğunda sürücüyü uyarırlar. Eğer fren ikaz ışığı yanmışsa, mutlaka hidrolik seviyesi kontrol edilmelidir. Sıvı azalmışsa gerekli ekleme yapılıp kaçak araştırılmalıdır.

    AMAN DİKKAT, ARACINIZ İÇİN DOĞRU OLAN HİDROLİĞİ KULLANIN. Eğer yanlış hidrolik cinsi kullanırsanız, buda sistemdeki bütün lastik conta ve keçeleri bozup epeyi masraf açabilir.


    FREN UYARI SİSTEMİ
    Fren uyarı sistemi 1970'lerden beri standart ekipman olmuştur. Fren borularındaki farklılıkları kontrol eder ve dengesizlik anında bir ışık ile sürücüyü ikaz eder.

    KUVVETLENDİRİLMİŞ FRENLER

    Motorun kuvvetini yada aküyü kullanarak aracın fren kabiliyetini arttıran frenlere kuvvetlendirilmiş fren denir. Dört yaygın tipi: havalı frenler, vakumlu, hidrolik ve elektro-hidrolik frenlerdir. Bir çok otoda vakumlu tip kullanılır. Vakum ile kuvvetlendirilmiş bir gereç ayağınızla uyguladığınız kuvveti arttırıcı bir etki sağlar.

    Vakumlu frenlerde anamerkezi harekete geçiren itici çubuk aynı zamanda bir vakum kontrol valfini de açarak sistemi harekete geçirmiş olur. Sonra motor vakum borusu alçak basınç vakum odası yaratır. Kontrol odasındaki atmosferik basınç diyaframı iter. Diyafram üzerindeki basınç ile ileri itilip, ana merkez pistonlarına basınç uygular.
    Hidrolik ile kuvvetlendirilmiş sistemler hidrolik direksiyon pompasındaki basıncı kullanır ve bu kuvveti kullanarak anamerkeze basınç uygularlar. Bu motor stop etsede kuvvetlendirilmiş fren imkanı sağlar.
    Eğer dilerseniz aradaki farkı görmek için trafiğe kapalı bir yolda kontak anahtarını kapatıp (aman dikkat, sakın ha direksiyonuda kilitleyeceğiniz pozisyona getirmeyin) fren yapın. Frene sadece sizin bacağınızın kuvveti hükmediyor olduğundan yavaşladığınıda zorlukla hissedeceksiniz.


    FREN HİDROLİĞİ
    Fren hidroliği, hidrolik fren sistemlerinde kullanılan özel bir sıvıdır. Çalışma şartlarında oluşacak geniş ısı araklıraına dyanıklıdır. Aşırı fren ısınmalarında ise kaynamayacak şekilde tasarlanmıştır.
    Değişik sistemlerde değişik hidrolikler kullanılır ve bunlar kesinlikle birbiriyle karıştırılmamalıdır. Bir çok otomobil "DOT3" ve "DOT4" fren hidroliği kullanmaktadır. Bazı yeni araçlar ise siliconlu hidrolikler kullanmaktadır. Bunlar kesinlikle birbiriyle karıştırılıp kullanılmamalıdır çünkü fren sistemlerinin kauçuk kısımları sadece alışkın oldukları tip sıvıyla çalışabilir.
    Başınıza gelebilecek en kötü şeylerden biriside fren hidroliğinin karıştığı için bozulmasıdır. Bu bozulma sonucunda bütün piston keçe ve lastikleri, sistemdeki bütün lastik contalar ve hortumlar değiştirmek ister. BÜYÜK MASRAF gerektiren bu durumdan etkilenmemek için fren hidroliği olarak ne konulduğuna ÇOK DİKKAT etmelisiniz.
    Ayrıca fren hidroliği boyayı bozduğundan, aracınızın üzerine dökülmemesine dikkat ediniz.

    ÖNEMLİ

    Aracınızın fren hidroliğini, fren sistemindeki parçaların paslanmasını önlemek için düzenli aralıklarla değiştirmelisiniz.

    ÖNEMLİ

    Ara sıra el frenini kontrol ettirmeyi UNUTMAYIN, çünkü birgün olur frenleriniz tutmazsa bakımlı bir el freni hayatınızı kurtarabilir.

    Kaynak:http://www.korfez.net/




  • cncrd aşagıda bilgiyi daha acık ve semasıyla vermeye calıstım.(linke tıklarsan seması orda)


    Retarder; hidrodinamik prensiple çalışan frenleme sistemi olup, akışkanlar enerjisinden yararlanılarak ağır vasıtaların yavaşlatılmasında kullanılır.

    Vites kutusu (şanzıman) ile arka aks ünitesi arasına yerleştirilmiştir. Böylece vites değişimi yapılsa dahi frenleme momentinin aynı kalması sağlanmış olur.

    Retarder, normalde doğrudan vites kutusuna bağlanır (şanzımana montaj). Bu çözüm uygulanamıyorsa, şaft üzerine de (genellikle şaft ara yatağı yerine) takılabilir. Bu çözüm "bağımsız montaj" olarak adlandırılır.

    Retarderli Araçların Avantajları

    Retarder sayesinde şanzımandan çıkan hareket kontrol altına alınmış olur. Böylece teker frenlerine fazla yük gelmez. Bunun sonucu balata ve lastik aşıntısı ile tekerlek, fren, kampana ısınması önlenmiş, aynı zamanda frenleme mesafesi de kısaltılmış olur.

    Retarder’in Kullanımı ve Aracın Sürülüş Şekli

    Retarder her araç hızında devreye alınabilir. Yüksek hızlarda bu işlem hassas bir şekilde yapılmalı ve kumanda kolu bir anda sonuna kadar çekilmemelidir. Retarder sarsıntısız çalışır ve en hassas şekilde ayarlanabilir. Aracın elde edilebilecek yavaşlaması o andaki vitese bağlı değildir. Retarder ile frenleme esnasında araç hızlanmaksızın vites değişimi mümkündür.

    Retarder'in kumandası kumanda kolu ile gerçekleşir. Retarder'i devreden çıkartırken kolun "0" konumuna gelmesine özellikle dikkat edilmelidir. Aksi taktirde küçücük bir kol hareketi Retarder'in devreye girmesine, dolayısıyla en düşük frenleme momentinin oluşmasına yeter. Bu durum seyir esnasında güç kaybına neden olacağı gibi soğutma suyu sıcaklığını da yükseltir.

    Tekerlekler hareketsizken veya yavaş dönerken Retarder frenleme etkinliğini göstermeyeceğinden tek başına kullanıldığında tekerleklerin bloke olması mümkün değildir. Bu nedenle tekerlek ile yol arasında kayma meydana gelmeyecek anlamına gelmez.

    Sürücü, ıslak veya buzlu zeminde Retarder'i çok dikkatli kullanmaya ve kapasitesinin yalnızca bir kısmından faydalanmaya özen göstermelidir. Çok hassas ayarlanabilme özelliği nedeniyle bu mümkündür.

    Retarder ile frenleme yapıldığında hareket enerjisi, soğutucu yardımıyla araç soğutma sistemine iletilen ısı enerjisine dönüşür.

    Sürücü aracını uygun bir şekilde kullanarak Retarder'i frenleme kapasitesinden en iyi bir şekilde faydalanabilir. Araç kullanımında normal olarak ekonomik kullanım istenir (düşük motor devri, yüksek tork). Buna karşın Retarder ile 1500 ... 1800 devir/dakikalık motor devrinin altına düşülmemelidir.

    Yüksek motor devri sayesinde daha fazla debi kapasitesi ve daha yüksek vantilatör devri elde edilir, böylece soğutma sisteminin kapasitesinden en iyi şekilde faydalanılmış olur. Püskürtme pompası gaz kesme devresinde 0 debi durumuna geçtiğinden yakıt sarfiyatı, yüksek motor devrinden etkilenmez.

    Dikkat !

    Park edilen araçta devreye alınan Retarder el freni yerine kullanılamaz!
    Retarder'in yağı boşaltılmışsa aracı hareket ettirmeyin!
    Çalışma Şekli

    Retarder; yapısı itibariyle hidrodinamik kavramaya benzer. Stator sabit olarak Retarder gövdesine bağlanmıştır.

    Retarder tarafından yavaşlatılan enerji ısı olarak işletme maddesine (yani yağa) iletilir. Bu ısı enerjisi de Retarder üzerindeki soğutucu kanalıyla aracın soğutma sistemine iletilir ve radyatör aracılıyla soğutulur.

    Retarder'deki kumanda ventili, kumanda kolu (itibari değer vericisi) ile yarı elektronik ayar ünitesi üzerinden kumanda basıncıyla beslenir.

    Kumanda ventili tarafından Retarder'in yağ haznesine basınç (etki basıncı) gönderilir. Bu basıncın değeri, ayarlanmış olan frenleme kademesine (kumanda kolunun konumuna) ve Retarder devir sayısına bağımlı olarak kumanda ventili tarafından belirlenir.

    Retarder'in basınçlı yağ ile beslenmesi sırasında, rotor (5) ile stator (2) arasındaki çalışma odasına belirli bir miktar yağ gönderilir.

    Rotorun (5) dönme hareketi nedeniyle yağ da hareketlenir ve sabit duran statorun (2) odacıklarına doğru itilir. Stator odacıklarındaki yağ akımının yavaşlama ivmesi, rotorda yavaşlama etkinliğine neden olur ve rotor-mil-şaft bağlantısı nedeniyle de tahrikli aksın yavaşlaması sağlanır.

    Bu sırada oluşan ısı enerjisi, Retarder üzerindeki soğutucu üzerinden aracın soğutma sistemine aktarılır.

    Yarı Elektronik Kumandanın Çalışma Şekli

    7 Kademeli Kumanda Kolu

    Potansiyometreli bir kumanda kolu, bir yarı elektronik kumanda kutusu soğutucudan yaklaşık 50 cm uzakta, soğutma suyu geri dönüş borusuna monte edilmek üzere bir sıcaklık vericisi.

    Kademesiz olarak ayarlanabilen kumanda kolu (ayar açısı 70¡) arzu edilen fren momentinin sağlanabilmesi için 7 konumlu olarak yapılmıştır.

    4 veya 5 Kademeli Ayar Şalterli Kumanda Kolu

    4 veya 5 kademeli kumanda kolu, yarı elektronik kumanda kutusu, soğutucudan yaklaşık 50 cm uzakta soğutma suyu geri dönüş borusuna monte edilmek üzere bir sıcaklık vericisi bulunur.

    Kumanda kolu 1. konuma alındığında Retarder üzerindeki manyetik ventil uyarılır ve kontrol lambası yanar. Retarder devreye alınmış olur ve manyetik kumanda ventilindeki yay gerilimin yol açtığı yaklaşık 250 Nm'lik en düşük fren momentine ulaşır.

    http://www.mmo.org.tr/muhendismakina/arsiv/2000/temmuz/hy3.gif


    Kumanda kolunun daha da aşağı çekilmesiyle (2. kademeden itibaren) Retarder'in fren momenti en yüksek değerine (örneğin; P(st)= 1.8 barlık kumanda basıncında Mmax= 3000 Nm) kadar yükseltilir. Öngörülen en yüksek fren momenti araç tipine (arka aks aktarma oranına, soğutma kapasitesine) göredir.

    2. kademeden itibaren herhangi bir kol konumu seçildiğinde, yarı elektronik ayar ünitesine elektrik akımı olarak belirli bir miktarda akım sinyali gönderilir. Kumanda basıncı ve ayarlanacak gerçek değer, verici aracılığıyla elektrik ikazına dönüştürülür. Gerçek değer, olması gereken değerle basınç ayar ventilleri üzerinden sürekli olarak dengelenir.

    KAYNAKÇA

    1.Voith Retarder 130 ışletme Talimatı

    2.Voith Retarder 133 Atölye El Kitabı

    3.Motorlu Taşıt Tekniği- Wilfried STAUDT



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi noss -- 13 Aralık 2005, 15:27:00 >




  • Vosvosu olan arkadaslara bi kıyak yapayım Volswagen 1303 bakım rehberini veriyorum ;

    MOTOR BAKIMI

    MOTOR
    VosVos motor ünitesinin temelini hafif metal alaşımdan mamül ve dikey durumda birbirine geçen iki parçalı motor bloku oluşturmakta yağ karteri de blokla birlikte dökülmüş durumdadır. Dört yatay hassas silindir ikili olmak üzere her iki yana yerleştirilmiştir, her iki silindir için ortak bir silindir kafası mevcuttur. Bu yekpare dörtlü düzenek etkin bir motor oluşturmakta kısa, sağlam bir krank milini çevirmektedir. Metal boru başlıkları silindirleri örtmekte ve kayış çevirmeli fanın ürettiği serin havayı içeriye yönlendirmektedir.

    Motor, vites kutusuna civata-somunla bağlanmış olup arka bağlantısı yoktur. Vites kutusu ve diferansiyel tek bir yuva içinde olup iki tane mil aracılığı ile hareketi arka tekerleklere aktarır.

    RODAJ Araçlar ilk kilometrelerde motora çokfazla yüklenilmeden, motor devri çok fazla arttırılmadan kullanılmalı ve ilk 1500. kilometrede, aracın servise sokularak, motor içindeki madeni parçaların temizlenmesi için yağ değiştirilmeli, süpap ayarları kontrol edilmeli, yürüyen aksamdaki parçaların uyum sağlama sürecindeki gevşemeleri kontrol için gözden geçirilmeli özellikle fren sistemi dikkatle incelenmelidir, tabii günümüzde 0 kilometre VosVos bulamayacağımız için sadece Motor için önerilerde bulunmak istiyorum, Motor yağının ilk 1500 kilometre de değiştirilmesi aracın motor ömrü bakımından çok önemli olamaktadır, aracın motoru rektifiye (yeniden yapılma) den çıktıktan sonra yatak ve pistonların birbirine adapte olabilmeleri, motorun içindeki oynak parçaların motor gövdesine tam adaptasyonu için kesinlikle devirli kullanılmamalıdır, aksi taktirde yatak sarma denilen ve size madi olarak büyük külfetler çıkartacak bir olayla karşılaşabilirsiniz.

    MOTOR BAKIMI
    Yeni model arabalar arabalar elektronik bilgisayarlı muayeneye olanak sağlayacak bir sisteme bağlantı sağlayacak prizle donatılmışlardır, Bu servis prizi bazı VosVos modellerinde de bulunmakta ama Türkiye'de bu priz sistemini kullanacak VosVos servisi bulunmamaktadır.Motor yağı hiçbir zaman kaydırıcılık özelliğini kaybetmez. Ancak motor'un içinde sıkışma sonucunda oluşan su, karbon ve asit bu yağ tarafından tutlduğu için bu zararlı maddelerden motoru temizlemek amacıyla değiştirilmelidir, Soğuk havalarda veya motor rolantide çalışırken yağ içindeki bu zararlı maddeleri kaynatacak kadar ısınmaz bu maddeler yağın içinde sıcak havada ve uzun yolculuklarda birikmelerden daha fazla birikir. Eğer araba şehir içinde ve kışın kullanılıyorsa bu koşullarda yağın, bu karışımı en azda tutabilmesi için normal değişim sürecinden daha kısa periotlarda değiştirilmesi gerekir.Yağ değişimi motor ısınmışken yapılmalıdır, bu yöntem motorun yağı ısıtması ve akıcılığını arttırması ardından yağ tahliye vidası açılarak tüm yağın akmasını sağlayacaktır. Aksi taktirde motor içindeki tüm yağ motor'un soğuk olmasından dolayı tam olarak boşalmayacak, yağ içindeki yabancı maddeler motorun iç çepherine yapışarak yağ değiştirmeyi anlamsız kılacaktır. Yağ değişimi sırasında yukarıdaki şartlara uyulduğu taktirde yağ oldukça ısınmış olacak ve dikkatli olunmazsa haşlanmanıza sebebiyet verecektir.

    VosVos'un yağ hacmi 2.750 lt dir, kalan yağ ise yağ filtresi olan modellerde filtreye konulmalıdır, araca asla normal seviyesinden fazla yağ konulmamalıdır, genelde yağın ömrü rengine bakılarak anlaşılır gibi yanlış ve yaygın bir ifade bulunmaktadır, yağ motora konulduktan kısa bir süre sonra metalle temasından etkilenerek zaten kararacaktır, bu da yağın kararmasıyla ömrünü doldurmuş olduğu anlamına gelmez.

    Tavsiye : Motorunuzda yüksek devirlerde bile incelmeyen ve aracın performansında da etkili olan Tam sentetik yağ kullanın, tam sentetik yağlar diğer yağlar gibi 3000 km de bir değiştirilmeyi gerektirmez, zaten ben normal yağların bile 3000 km de bir değiştirilmesine karşıyım, tam sentetik yağı şehir içi kullanımlarda en az 10000 km kullanıyorum, şehir içinde ise en az 8000 km bu yağı değiştirmiyorum, buna ek olarak yağı değiştirdiğim zaman yağ filtresini de temizletmeyi ihmal etmiyorum. (Geçenlerde tam sentetik yağların fazla ısındığını ve VosVos motorunun bu tür yağları istenilen seviyede soğutmadığını öğrendim, aracınızdaki soğutma sistemi standart ise tam sentetik yağ yerine normal 20/50 veya yüksek devir için 15/50 yağ kullanmanızı ve normal periyodik yağ değişim takvimine uymanızı öneririm.

    ELEKTRİK, ATEŞLEME, YAKIT SİSTEMİ
    ELEKTRİK SİSTEMİ
    Kontrole aküyle başlanmalı, tipine göre su oranı kontrol edilmeli ve akü başları tel fırçayla zımparalanıp oksitlenmeyi önlemek amacı ile Vazelin yağı ile kaplanmalıdır. Akü bağlantıları da sıkı olmalı akü sürüş sırasında hoplayıp zıplamamalıdır. Ardından aracın tüm ışıklı sistemi yakılıp kontrol edilmeli patlak olan ampuller yenisi ile değiştirilmelidir. Farlar üzerinde ayar kontrolü teknik bir serviste yaptırılmalı bozuk far ayarı ile gece yola asla çıkılmamalıdır, Sigorta panosundaki sigortaların kontrolü yapılmalı, sigortalar üzerinde kararma tespit edilmişse hemen değiştirilmeli, bununla da kalınmayıp herzaman için alet kutunuzda ikişer adet yedek sigorta bulundurmayı ihmal etmemelisiniz. Hiçbir zaman için aracın sisteminin kaldıramayacağı yükteki eklentiler koruma sistemi olmadan araca bağlanmamalıdır.

    ATEŞLEME SİSTEMİ BAKIMI
    Ateşleme Sistemi temizliği yapılırken Distribütör kapağı ve endüksiyon bobininin üzeri temiz bir üstüpü ile silinmeli ve ardından distribütör kapağı yanındaki iki askıdan tornavida yardımıyla açılarak buji kablolarına dikkat edilerek yuvasından ayırılmalıdır, ardından tevzi makarası çevirerek yerinden çıkartılır, Distribütör tevzi makarasının altındaki ufak bölmeden gres ya da normal yağ ile çok az yağlanır, Platin kontrolü yapıldıktan sonra temizlenir ya da yeni bir paltin ile değiştirilir, bu noktada platin açıklığı iki jilet kalınlığı olmalıdır, Distribütör yine açıldığı gibi kapatılır.Şimdi buji, buji kabloları, ve Endüksiyon bobini temizliğini yapacağız. İlk olarak tüm kabloları dikkatli bir şekilde işaretleyerek ilerideki yanlışları önlemek gerekir, Buji kabloları buji başlarından, Endüksiyon Bobininden ve Distribütörden çıkartılır, kablo uçlarındaki oksitlenmeler, kimyasal bir yöntemle ya da ince zımpara ile alındıktan sonra kullanmayı biliyorsanız bir multimetre yardımıyla ölçülür, eğer multimetre kullanmayı bilmiyorsanız kabloların akım geçirip geçirmediğinden emin olmalısınız. Bununla birlikte Bujiler uygun bir anahtar yardımıyla yuvalarından sökülmeli, ateşleme yapan uç kısımlar ince tel bir fırçayla temizlenmelidir, yine buji üzerindeki seramik katmanın üzerinde çatlama olmadından emin olunmalıdır, Aşırı yanmış elektrodlu ve seramik gövdesinde çatlama olmuş Bujiler atılmalı ve kesinlikle kullanılmamalıdır. Bujiler gerekli temizlik ve kontrol yapıldıktan sonra diş kaptırılmamaya dikkat edilerek yerlerine takılmalı ve işaretlenmiş kablolar dikkatle yerlerine takılmalıdır...

    Tavsiye : Tek tırnaklı buji yerine iki veya üç tırnaklı buji kullanımı ateşleme sistemine yardımcı olacağından yakıt-performans oranında iyileşme sağlayacaktır, ama unutulmamalıdır ki, yakıt-performans arttırımı sürecinde Bujiler çok küçük bir parçadır ve bu ortalamayı arttırmak için daha bir çok parçanın gözden geçirilmesi gerekmektedir.


    Elektronik ateşleme sistemi oldukça yararlı bir yöntemdir, aracınıza uygulayacağınız bu sistemin maliyeti 100-150 mark civarındadır ve bu parça takıldıktan sonra platin temizleme işleminden kurtulmuş olursunuz, ayrıntılı bilgiyihttp://airblower.8m.com adresinde bulabilirsiniz.

    YAKIT SİSTEMİ
    Motor çalıştırılır ve motor sıcakken dikkatli bir şekilde dinlenir, motor çalışırken tek düze bir eksoz vurması sesi gelmeli ve motor'un araç gövdesine oturduğu kulakcıklardan sallanmaması gerekir. Yakıt Pompası filtresi de temizlenmeli ve benzin akışı kesilmelidir, Yakıt pompasının içindeki filtre çıkartılır benzinle temizlenir ve hava ile kurutulur eğer yıpranmışsa yenisi ile değiştirilmelidir. Ardından benzin akışını sağlayan hortum kontrolü yapılarak yerine takılmalı ve motor çalıştırılarak benzin kaçağı olup olmadığı kontrol edilmelidir.

    FAN KAYIŞI VE HAVA FİLTRESİ
    FAN KAYIŞI KONTROLÜ
    Kayışın ortasına baş parmak ile sıkı bir baskı uygulanıp kayışın 1 - 1.5 cm esnek olduğu görülmelidir. Kayışın kenarlarından tüylenip tüylenmediği kontrol edilmeli, tüylenme varsa acilen değiştirilmelidir.

    FAN KAYIŞI DEĞİŞTİRİLMESİ
    Jeneratör kasnağı önde ve arkada olmak üzere iki parçalıdır, arasında kaskı denilen pullar vardır, bu kısımda daha az kaskı kullanılırsa kayışın sıkılığı artar, tersi de kayışın gevşekliğini sağlar, Yedek kaskılar tutucu sonunun arkasında bulunur, Kayış değiştirilirken bütün kaskılar iki yarım arasına alınmalıdır, ancak yeni kayış hemen uzayacağından ilk 1000 km den sonra sıkılığı kontrol edilmelidir, her zaman araçta yeni bir kayış bulundurulması gerekmektedir.

    HAVA FİLTRESİ BAKIMI
    Hava filtresi normal olarak 5000 km de bir temizlenmelidir, ancak aracınızı tozlu ve topraklı bir yolda kullanıyorsanız bu süre 3000 km ye kadar inebilir, İlk olarak filtre temizliğine hava girişi üzerindeki kelebeğin kotrolü yapılarak başlanır, bu kelebekler manuel ve termostatlı olarak farklı modellere göre özellik gösterirler, Çok eski modellerde hava filtresi olmayıp direk giriş vardır, yine de böyle bir aracınız varsa mutlaka uygun bir hava filtresi bulup takmanızı öneririm. Yağ filtresi yerinden çıkartılırken hortum bağlantıları sökülmeli, filtre yağlı model ise fazla sağa sola yatırmadan yerinden çıkartılmalı iç kısmı benzin ile temizlenmeli 250 gr yağ konulmalı ve dikkatli bir şekilde yerine takılmalıdır, eğer filtreniz kağıt modelli filtre ise Filtre hava pompasıyla temizlenir filtrenin oturduğu alan nemli bir bezle temizlenerek uygun bir şekilde yerine takılmalıdır...

    LASTİKLER VE FREN SİSTEMİ
    LASTİKLER
    Lastikler iyice kontrol edilmeli ve ne çeşit bir aşınma olduğu anlaşılmalıdır, eğer aşınmalar farklı lastiklerde farklı bölgelerde ise aracın ön takımı ayarlatılmalıdır, bu ayarda sanırım kamber kaster açı kontrolü ve ayarı ile yapılır. Lastikler haftalık kontrollerle basınç kontrollerinden geçirilmeli aşırı şişkin veya inik lastiklerin hem yol tutuşunda bozulmalara hemde yakıt sarfiyatı artışında önemli olduğu unutulmamalıdır.

    Tavsiye : Yolarda birçok VosVos'un üzerinde farklı ebatlarda jant ve lastikler kullanılmakta, yalnız çok önemli bir konuya burada değinmek istiyorum, Jant ve Lastik seçimi yapılırken araca yakışanı seçmek tabii ki çok büyük önem taşımaktadır, yalnız unutulmamalıdır ki, aşırılara kaçan seçimler motor ve şase üzerinde olumsuz etkilere yol açacaktır. Araç yüksek hızlarda normal lastik ve jantlarda yol üzerinde durmakta zorluk çekiyorsa 14 inch'ten daha ufak olamamak şartıyla bir jant değişimi mümkündür, ama burada da çok önemli bir nokta da 14 inch jantların kalkışta avantaj ve yüksek hızlarda dezavantaj oluşturacağını unutmayın, yine lastik seçiminde çok geniş yanaklı lastikler aracın zemine sürtünme payını arttırarak yakıt sarfiyatını arttırır ama aracın yol yüzeyine daha sağlam tutunmasını sağlayacaktır. lastik seçimi konusunda da önemli gördüğüm konulardan biri de Lastik yanağının çok ince olmaması ve genişliğin çok fazla olamamasıdır. Benim önereceğim oranlar maksimum 185 - 75 - 15/14 ebatlarıdır. Motorunuz 1600 cc den büyükse, modifikasyona uğramışsa 200 - 75 - 15/14 ebatlarına kadar çıkabilir, Lastik yanak kalınlığının çok ince olması amortisörlere binen yükün daha fazla olması anlamına gelir ve süspansiyonun ömrünü daha çabuk azalmasını sağlar.

    FREN SİSTEMİ
    Yol boşken yapacağınız sıkı bir fren aracın sağa ya da sola sapıp sapmadığı konusunda bir bilgi edinmenizi sağlayacaktır, Pedal boşluğunun fazla olmaması ve frenlerin çok sert olmaması gerekmektedir. Ayrıca el freni araç yokuş aşağı ve yukarı bırakılarak kontrol edilir, emin olmak için birinci vitese takılıp ufak bir kalkış hareketi uygulanarak aracın yerinde zıplaması sağlam bir el freni için yeterli ölçüdür. Aracta disk fren sistemi varsa ayarlanmasına gerek yoktur, yalnız periodik zamanlarda disklerin et kalınlığı kontrol edilmeli ve disk pastalarının yıpranıp yıpranmadığına dikkat edilmelidir. Tüm bunlara ek olarak Fren hidroliğinin kontrolü ve bu hidroliği taşıyan hortumların kontrolü de çok önemlidir. Fren hidroliği bitkisel bir maddedir ve 6 ayda bir kontrol edilip akıcılığının kaybolmadığından emin olunmalıdır. Eğer frenlerde normal olmayan bir sağa ya da sola çekme, fren sisteminde hissedilen bir zıplama varsa Fren merkezinin temizliği yapılmalı disk fren olmayan sistemlerde Fren papuçlarının kontrolü aksatılmamalıdır.<

    b>GAZ TELİ VE DEBRİYAJ TELİ DEĞİŞİMİ
    GAZ TELİ DEĞİŞİMİ
    Aslında buraya yazmak aklımın ucundan bile geçmezdi ama geçenlerde yaşadığım komik bir olaydan sonra bunları yazmak derler ya farz oldu... Yaklaşık 80 km ile sağ şeritten yol alıyordum ve birden bire ayağımın altındaki gaz pedalı dibe yapışıverdi, motor rölantiya geçerek normal çalışmasını sürdürüyordu, böyle bir durumda telaşlanılmadan soğuk kanlılıkla sağa çekilmeli ve ellerinizin kirlenmesini göze almalısınız. Aşağıdaki bilgiler yanınızda yedek bir gaz teli olduğu varsayılarak anlatılmıştır.İlk önce motor kapağı açılır ve gaz telinin gaz valfindeki vidaları gevşetilerek kopmuş olan gaz teli çekilerek çıkartılır, ardından pedalın arka kısmındaki yuva temizlenir, burada önemli olan gaz telini doğru olarak gaz pedalının arkasına takmak değildir, zira gaz telini doğru olarak takmak için pedal takımını sökmek gerekmektedir, pedal takımını sökmeyi göz önüne alamıyorsanız gaz telinin kıvrık ucunu ters olarak takarak tamircinize kadar gidebilecek doğruya çok yakın bir düzenek kurabilirsiniz. gaz telini gaz pedalının yanındaki ufak borudan arkada doğru salın, motor kısmından çıkması gerekir, eğer motor kısmından çıktığını göremiyorsanız büyük ihtimalle davlumbazın arkasındaki boşluktan çıkmış demektir, bu durumu düzeltin ve gaz telini eskisi gibi yerine takıp vidayı sıkın, burada bize gerekli olan aracın gaz pedalına basıldığı zaman motorun hareket etmesini sağlamış olmasıdır, detaylı düzeltme tamircinizde yapılacaktır, eğer yanınızda gaz teli yoksa ki bu da başıma geldi motorun üzerindeki jikleyi en yüksek konuma getirerek debriyaj kullanımıyla aracın yol almasını sağlamaktır, unutmayın ki bu sistem deneyimli sürücüler tarafından uygulanılmalıdır, yine denediğim bir yöntem olan iple gaz vermeyi anlatacağım ama bu biriz daha fazla dikkat gerektirmektedir, gaz valfine bağladığım bir ipi motor kapağındaki boşluktan çıkartıp sürücü camından elimle tutuyordum, gaz verilmesi gerektiği yerlerde bu ipi çekerek motorun devrini arttırıp tamirhaneye kadar gitmeyi başardım.

    DEBRİYAJ TELİ DEĞİŞİMİ
    Böyle bir durumda sizin yapabileceğiniz pek birşey yok sadece yapabilirseniz benim yaptığım gibi gözünüzü karartıp aşağıdaki sistemle tamircinize kadar gidebilirsiniz, ama lütfen böyle bir problemde bu sistem kullanılır diye bir şey anlamayın. Yine tüm aksiliklerin başıma gelmesi gibi bir günümde şehir içinde debriyaj telim koptu, ama bunun öyle iple ya da kibrit kutusuyla kurtarılamayacak bir durum olduğunu bildiğimden dolayı, motoru araç 1. Vitesteyken çalıştırdım, araç biraz sert kalksa da VosVos motor ve sanzumanının da ne kadar esnek olduğunu o gün bana ispatlayacaktı, kalkıştan sonra vitesi ikinci vitese doğru yavaş yavaş esneterek ikinci vitese geçmesini sağladım, derken üç ve dört geldi, 30 yıllık manuel şanzumanlı aracım sanki bir otomatik vites edasıyla çalışıyor, vites geçirmelerinde hiçbir problem yaşamıyordum, yalnız ışıklarda veya başka bir nedenle durmam gerekirse aracın motorunu durdurarak aracı durduruyordum. Yine servis yolları bana görünmüştü, 10 dakikada takılan bir tel aracı eski durumuna döndürmüştü.

    ŞANZUMAN VE KAPORTA BAKIMI
    ŞANZUMAN BAKIMI
    Şanzuman yağı kontrolü her yağ değişiminde yapılmalı eksik olduğu anlaşıldığı zaman tamamlanması VosVos'un olmazsa olmazlarındandır. Şanzuman kontrolü biraz zor olduğu için VosVos servislerinden birinde yapılmalıdır, genel olarak şanzumanın yağ tapası açılır, parmak yordamıyla yağın seviyesi kontrol edilir ve eksikse tamamlanır, yağın fazla konulması durumunda tapa açık bırakılarak fazla yağın akması sağlanır.Vites kolu konusunda ufak bir uyarıyı burada yapmayı uygun gördüm; 1995 yılında başıma gelen bu olayı sizlerle paylaşmak istiyorum, VosVos'umun Vites kolu ufak tefek kasislerde ve ani gaza basışlarda kendiliğinden boş vitese kaçıyordu, teknik servis bunun şanzuman ağrızası olduğunu şanzumanı indirmeleri gerektiğini söyledi, halbuki Acenta'dan aldığım 'Deve Boynu' denilen ufak bir fiber parçayı vites kolunun altındaki iki vidayı sökerek ve vites kolunu çıkartarak sürekli vites değiştirilmekten aşınmış ve parçalanmış olan aynı tipteki parçayla değiştirmemle bu arıza son buldu, eğer aracınızın Vites kolunda buna benzer bir problemle karşılaşıyorsanız, ilk önce bahsettiğim bu bölümü kontrol edin, ardından bir teknik servise başvurun...Belki de Milyonlarca lira harcamak yerine ufak tefek harcamalarla bu problemi ortadan kaldırabilirsiniz.

    KAPORTA
    Bakımlarda en fazla mekanik sisteme zaman ayrıldığı için kaporta ihmal edilir, ancak motor kadar önemli olan kaporta ihmal edilmemelidir, Kaporta'nın üzerindeki zift ve yağ gibi lekeler benzinle temizlenir ve ardından aracın boyası üzerindeki ufak çizikler pasta ile yuvarlak bir şekilde ovulduktan sonra cila ile parlatılmalıdır. Kapı menteşe bağlantıları sık sık yağlanmalı ve sıkışma olup olmadığı kontrol edilmelidir, eğer ufak tefek bir sıkışma hissediliyorsa kapı bir süre açıp kapatılarak sıkışma ortadan kaldırılır, ancak kapı yukarı aşağı doğru oynatıldığında bir boşluk hissediliyorsa menteşe milleri değiştirilir.Kapı, kaput ve motor kapağı çevresindeki plastik malzeme gliserin veya vazelinle ovulup bu parçaların kuruması ve çatlaması engellenebilir. Araç altındaki dökülmüş ziftler kontrol edilip, eğer bir ziftleme yapılamayacak durumdaysa silikonla dökülmüş ziftler desteklenmelidir, çamurluk ve bunun gibi bağlantı noktaları kontrol edilip bir bozulma olup olmadığı da kontrol listemizde yer almak zorundadır. Aracın altı her kış bitiminde yıkanmalı ve aracın altındaki çamurlar akıtılmalıdır. Aracın altı olduğu kadar içi de çok önemlidir, iç kısım alt yıkandıktan sonra bile kuru olmalı, içeriye su sızması varsa kaportacıda kontrol edilip gerekli yerler onartılmalıdır.

    BAKIM TAKVİMİ
    HAFTALIK BAKIM

    Lastik Kontrolü
    Silecek Suyu Kontrolü
    Sinyal ve Farların KontrolüAYLIK BAKIM
    (Haftalık Bakım Kontrolüne ek olarak)
    Frenler ve Fren Hidroliği Kontrolü
    Distribütör ve Platin Kontrolü
    Yağ Seviyesi Kontrolü
    Akü Kontrolü

    ALTI AYLIK BAKIM
    (Aylık Bakım Kontrolüne ek olarak)
    Kayış Kontrolü
    Silecek Silgilerinin Kontrolü
    Şanzuman Yağı Kontrolü
    Debriyaj Teli Kontrolü
    Gaz Teli Kontrolü
    Direksiyon Boşluğu Kontrolü
    Baskı - Balata Kontrolü
    Lastik Diş Kanlınlığı Kontrol



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi noss -- 14 Aralık 2005, 13:16:10 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: noss

    athermic windscreen hakkında turkce bi sey yok ama yabancı sitelerde de kapsamlı bi sey bulamadım heat reflective windshield yani ısı yansıtma yarayan bir tür cam ama gprs uydu sinyallaerini kötü etkiliyor bulabildiklerim bunlar



    Evet ben de aynı şekilde çok ilginç. UV (ultraviole) diye de geçiyor. Mahkemede delil olarak kullanacaktım. Ondan lazım....


    http://forum.donanimhaber.com/m_5406944/tm.htm
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Bogi




    Evet ben de aynı şekilde çok ilginç. UV (ultraviole) diye de geçiyor. Mahkemede delil olarak kullanacaktım. Ondan lazım....


    http://forum.donanimhaber.com/m_5406944/tm.htm


    atermik camlı araçların bazılarının kitapçıklarında ilgili bilgi olmalı.çok uzun olmaz ama kaynak gösterebilme adına iş görebilir.
  • Olay olay şok şok şok Sizin icin Fiat 1.3 Punto fl Multijet Teknolojisini incelemesi

    FIAT 1.3 PUNTO FL MULTİJET TEKNOLOJİSİ

    Dizel motorlu araçlar için Magneti Marelli tarafindan üretilmiş yüksek basınçlı ve eletronik enjeksiyonlu, Common Rail MJD 6JF multijet özellikli bir sistemdir.



    Sistemin çalışma özellikleri şunlardır:

    • 1400 bar' a kadar çıkabilen yüksek basınç.

    • Motorun tüm çalışma koşullarında 150 ile 1400 bar arasında ayarlanabilen enjeksiyon basıncı.

    • Motorun 200 ile 5200 d/d aralığında 50 mm3 / çevrim yakıt besleme miktarı.

    • Enjeksiyon kumandasında kesinlik (süreç va avans olarak ).

    • Yakıt miktarının düzenlenmesi.

    • Emisyonun düzenlenmesi.

    Sistemin belli başlı fonksiyonları şunlardır;

    • Yakıt sıcaklığının kontrolü,

    • Motor soğutma suyu sıcaklığı kontrolü,

    • Enjekte edilen yakıt miktarının kontrolü,

    • Rölanti devrinin kontrolü,

    • Yavaşlama, gaz kesme esnasında yakıtın kontrolü (Cut-off),

    • Rölanti devrinde silindir balansının kontrolü,

    • Kesiklik kontrolü,

    • Hızlanma sırasında egzozda duman kontrolü,

    • Egzoz gazlarının dolaşımının kontrolü (EGR.),

    • Maksimum tork kontrolü,

    • Maksimum motor devrinin kontrolü,

    • Ön ısıtma bujilerinin kontrolü,

    • Klima kompresörünün devreye girmesinin kontrolü (ön görülen yerde),

    • Yardımcı yakıt pompasının kontrolü,

    • Silindir pozisyonlarının kontrolü,

    • Ana enjeksiyon ve ön enjeksiyonların kontrolü,

    • Enjeksiyon basıncının kapalı çevriminin kontrolü,

    • Elektrik balans kontrolü,

    • İMA enjektörlerin sınıflandırılarak kalibrasyon kontrolü,



    1. Yakıt deposu

    2. Yardımcı elektrikli yakıt pompası

    3. Yakıt filtresi

    4. Yüksek basınç pompası

    5. Yüksek basınç regülatörü

    6. Enjektörler için ortak manifold

    7. Yüksek basınç algılayıcısı

    8. Elektrikli enjektörler

    9. Hava filtresi

    10. Debi ölçer

    11. Hava kompresörü

    12. Isı değiştirici (hava-hava)

    13. Kelebek valfi

    14. EGR solenoid valfi

    15. EGR ısı değiştirici

    16. Basınç algılayıcısı

    17. Devir algılayıcısı

    18. Faz algılayıcısı

    19. Su sıcaklığı algılayıcısı

    20. Motor yağı basıncı minimum algılayıcısı

    21. Kızdırma bujisi Ön ısıtması

    22. Kızdırma bujisi ön ısıtma denetim birimi

    23. Atık kapıları

    24. Katalitik konvertör

    25. Çift yollu gaz pedalı potansiyometresi

    26. Çift fren pedalı svici

    27. Kavrama pedalı svici

    28. Sabit hız denetimi (takılıysa)

    29. Gösterge paneli denetimi

    Ortak Yakıt Yolu sistemi, yanma odacığında basıncı daha dengeli dağıtma avantajına sahip olan, böylece doğrudan enjeksiyonlu motorlarında tipik olan yanma odacığının kendisindeki gürültünün seviyesini azaltan PMS'den önce 2 adede kadar kapaklı enjeksiyonun ve emisyonları azaltma avantajına sahip olan büyük ana enjeksiyondan sonra 2 adede kadar enjeksiyonun gerçekleştirilmesini mümkün kılar. Kontrol birimi püskürtülen yakıt miktarını hat basıncını ve enjeksiyon zamanlarını denetleyerek kontrol eder.

    Kontrol biriminin, püskürtülecek yakıt miktarını kontrol etmek için işlediği bilgiler:

    • Devir,

    • Soğutma sıvısı sıcaklığı,

    • Kızdırma basıncı,

    • Hava sıcaklığı (debi ölçer),

    • Emilen hava miktarı,

    • Akü voltajı,

    • Dizel yakıt basıncı,

    • Gaz pedalı konumu,

    • Dizel yakıt sıcaklığı,

    http://www.edizel.com/common/image006.jpg

    Kontrol birimine gelen, kontrol biriminden giden gelen, giden bilgilerin şeması.



    1. Yardımcı elektrikli yakıt pompası

    2. Dizel yakıt algılayıcısındaki su varlığı

    3. Klima kompresörü (varsa)

    4. EGR solenoid valfı

    5. Devir sayacı

    6. Elektrikli fanlar

    7. Kızdırma bujisi ön ısıtma denetim birimi

    8. Çift yollu gaz pedalı potansiyometresi

    9. Çift fren pedalı svici — kavrama svici

    10. Yakıt basıncı algılayıcısı

    11. Soğutma sıvısı sıcaklık algılayıcısı Yakıt sıcaklık algılayıcısı Sabit hız denetimi (varsa)

    12. Aşın basınç algılayıcısı

    13. Faz algılayıcısı

    14. Devir algılayıcısı

    15. Takometre

    16. Akü

    17. CODE (gövde bilgisayarı)

    18. Diyagnostik soketi

    19. Basınç regülatörü

    20. Elektrikli enjektörler

    21. Bujilerin ön ısıtması

    22. Buji ön ısıtma lambası

    23. Enjeksiyon lambası

    24. Su sıcaklığı azamide ışıkları

    25. Yakıtta su var lambası

    KOD (CODE) Tanıma

    Kontrol birimi, "MAFT'da anahtar sinyalini aldığında motorun çalışmasıyla birlikte izinleri almak için CODE fonksiyonu üzerinden gövde bilgisayarı ile iletişim kurar.



    Yakıt Sıcaklık Denetimi

    Dizel yakıt filtresindeki algılayıcı tarafından ölçülen 80°C sıcaklıktaki kontrol birimi hattaki basıncı azaltmak için basınç regülatörünü denetler ve yeterli değilse püskürtülen yakıt miktarını da azaltır



    Püskürtülen Yakıt Miktarının Denetimi

    Kontrol birimi algılayıcılardan gelen sinyalleri ve belirlenmiş değerleri esas alır.Basınç regülatörünü denetler; tüm devir aralığında "pilot" enjeksiyon zamanını değiştirir; "ana" enjeksiyon zamanını değiştirir.

    Rölanti Denetimi

    Kontrol birimi çeşitli algılayıcılardan gelen sinyalleri işler ve püskürtülen yakıt miktarını denetler, basınç regülatörünü denetler, elektrikli enjektörlerin enjeksiyon zamanlarını değiştirir, belirli eşik değerleri zarfında rejim akü gerilimini dikkate alır.

    Gaz Pedalının Serbest Kalmasında Yakıt Kesme İşlemi

    Kontrol birimi, gaz pedalını bırakma safhasında şu mantığı uygular; enjeksiyon zamanını sıfıra ayarlar, asgari rölantiye erişmeden önce elektrikli enjektörlerin enjeksiyon zamanını kısmen değiştirir, yakıt basınç regülatörünü denetler.



    Rölantiye Girene Kadar Silindir Dengeleme İşlemi

    Kontrol birimi, motor rölantiye girene kadar tork değerinin düzenliliğini algılayıcılardan gelen sinyalleri esas alarak kontrol eder, tek elektrikli enjektörlerde püskürtülen yakıt miktarını değiştirir (enjeksiyon zamanı).



    Kesme Önleme Denetimi

    Kontrol birimi, çeşitli algılayıcılardan aldığı sinyalleri işler ve seyir esnasında sürüşü iyileştirmek ve silkelenmeyi azaltmak için püskürtülecek yakıt miktarını elektrikli enjektörlerin açık kalma sürelerini ayarlamak suretiyle düzeltir.



    Azami Hız Sınırlandırma Denetimi

    Kontrol birimi, motor 5200 d/d'ye ulaştığında enjektörlere yol gösterme işlemini yarıda keser ve sonuç olarak besleme basıncı düşer.



    Ön Isıtma Bujilerinin Kontrolü

    Enjeksiyon kontrol birimi şu safhadayken: marş; marş sonrası; buji ön ısıtma kontrol birimi kontrol biriminin çalışmasını motor sıcaklığının fonksiyonu olarak sayar



    Klimanın Çalıştırılmasının Kontrolü

    Kontrol birimi klima kompresörünü şu şekillerde çalıştırır; uygun tuşa basıldığında devreye sokup/devreden çıkartarak, ani hızlanma veya azami güç talebi gibi durumlarda anlık olarak devreden çıkartarır (bir kaç saniyeliğine)

    Yardımcı Elektrikli Yakıt Pompası Denetimi

    Kontrol birimi, devirden bağımsız olarak, anahtar MAR'dayken yardımcı yakıt pompasını besler, motor birkaç saniye içerisinde çalıştırılırsa yardımcı pompanın güç beslemesini keser.

    Silindir Konumunun Kontrolü

    Motorun her dönüşünde kontrol birimi hangi silindirin yanma safhasında olduğunu fark eder ve uygun silindirin püskürtmesini kontrol eder.

    Ana Püskürtme Tahmini ve Pilot Püskürtmenin Denetimi

    Kontrol birimi, kontrol birimine entegre mutlak basınç algılayıcısı da dahil çeşitli algılayıcılardan gelen sinyalleri esas alarak dahili bir plana göre optimum enjeksiyon noktasını sadece sürüş konforunun bir fonksiyonu olarak değil ama ayrıca EURO 3/4 emisyon sınırlarına da uygun olarak belirler.

    Kapalı Çevrim Enjeksiyon Basıncının Kontrolü

    Kontrol birimi, motor yükünü esas alarak çeşitli algılayıcılardan gelen sinyalleri işlemek suretiyle regülatörü optimum hat basıncını elde edecek şekilde çalıştırır.

    Elektrik Denge Denetimi

    Kontrol birimi rölanti devrini akü geriliminin bir fonksiyonu olarak değiştirir: Elektrikli enjektörlerin enjeksiyon zamanını artırır; Hat basıncını düzenler.

    Elektrikli Fanların Denetimi

    Kontrol birimi, fan rölelerinin birinci veya ikinci hız için çalıştırılmasını; motor su sıcaklığının ve klima sistemindeki soğutucu gazın basıncının fonksiyonu olarak denetler,.

    Sabit Hız Sistemi (Cruise Control) Denetimi

    Kontrol birimi, hafızadaki hızı kontrol etmek ve sürdürmek için püskürtülecek yakıt miktarını sabit hız kontrolü kolunun bir fonksiyonu olarak kontrol eder.

    Kontrol birimi tarafından çalıştırılan gösterge paneiindeki bir ışık çalışma modunu veya sistemi devreden çıkarma modunu belirtir.

    Sabit hız kontrolü aşağıdakiler tarafından anlık olarak kontrol edilir:

    Frene basmak suretiyle, kavramaya basmak suretiyle, "Resume" tuşuna basmak suretiyle, hafızada hızı başlatır.

    Sabit hız kontrolü hızlanma artışı talep edildiğinde (yani başka bir aracı sollarken) devreden çıkartılmaz ve gaz pedalı bırakıldığında ayariı hızı otomatik olarak başlatır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi noss -- 15 Mart 2006; 23:22:54 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: noss


    quote:

    Orjinalden alıntı: neco59


    quote:

    Orjinalden alıntı: noss


    quote:

    Orjinalden alıntı: neco59


    quote:

    Orjinalden alıntı: noss

    quote:

    Orjinalden alıntı: cgkrkz

    çok haklısın NOOSS kardeş.......

    Peki bu yeni nesil dizel motorların gelecekdeki drumuları için ne düşünüyosun? Anlatmak istediğim benlililer kadar sağlam olup olmadıkları 3-5 yıl içinde dökülebilirler mi? bence çok tefarruatlı bir sistem dolayısıyla bakımıda biraz pahalı, acaba ömürleri ne kadar bu motorların?


    Aslında dizeller motorların ömrü daha uzundur cünkü daha dusuk devirde daha cok güc üretir,ama biraz kibar motorlardır yani kalitesiz yakıttan cok etkilenir.Ben dizelden yana degilim nede olsa cevreciyim aynı zamanda bir dizel passatın arkadasından cıkan egzost gazını gordunuz mu vapur bacası gibi yani cevreye zararı cok,ama ilerde dafa verimli yanma elde edilip bir sistem olusturulursa (hic sanmıyorum) belki daha iyi olabilir.




    şu an piyasada satılan birçok turbodizel otomobil, çevreyi benzinlilerden daha az kirletiyor.
    yani turbodizel otomobiller daha çevreci.


    Dizellerin ve benzinli aracların yandıktan sonra cıkardıkları gazların farklı zararları vardır havaya dizellerde yandıktan sonra karbon gazı olusumu cok fazla zaten küresel ısınma suandaki en buyuk bela dunya icin onun icin dizel araclar cevremize benzine nazaran daha fazla zarar veriyor


    bazı otomobillerin teknik verilerinde bu değerler de veriliyor
    örnek olarak g/km de şu kadar CO2. ve bu orana bakarsak turbodizel otomobiller daha az karbondioksit saçıyor etrafa.
    benzinlilere nazaran.



    Bu yapılan motorların silindir hacmiylede ilişkili benim bugune kadar gordugum kaynaklardayda boyleydi.


    opel combonun verileri var elimde

    opel combo CO2 oranları




  • quote:

    Orjinalden alıntı: neco59


    quote:

    Orjinalden alıntı: noss


    quote:

    Orjinalden alıntı: neco59


    quote:

    Orjinalden alıntı: noss


    quote:

    Orjinalden alıntı: neco59


    quote:

    Orjinalden alıntı: noss

    quote:

    Orjinalden alıntı: cgkrkz

    çok haklısın NOOSS kardeş.......

    Peki bu yeni nesil dizel motorların gelecekdeki drumuları için ne düşünüyosun? Anlatmak istediğim benlililer kadar sağlam olup olmadıkları 3-5 yıl içinde dökülebilirler mi? bence çok tefarruatlı bir sistem dolayısıyla bakımıda biraz pahalı, acaba ömürleri ne kadar bu motorların?


    Aslında dizeller motorların ömrü daha uzundur cünkü daha dusuk devirde daha cok güc üretir,ama biraz kibar motorlardır yani kalitesiz yakıttan cok etkilenir.Ben dizelden yana degilim nede olsa cevreciyim aynı zamanda bir dizel passatın arkadasından cıkan egzost gazını gordunuz mu vapur bacası gibi yani cevreye zararı cok,ama ilerde dafa verimli yanma elde edilip bir sistem olusturulursa (hic sanmıyorum) belki daha iyi olabilir.




    şu an piyasada satılan birçok turbodizel otomobil, çevreyi benzinlilerden daha az kirletiyor.
    yani turbodizel otomobiller daha çevreci.


    Dizellerin ve benzinli aracların yandıktan sonra cıkardıkları gazların farklı zararları vardır havaya dizellerde yandıktan sonra karbon gazı olusumu cok fazla zaten küresel ısınma suandaki en buyuk bela dunya icin onun icin dizel araclar cevremize benzine nazaran daha fazla zarar veriyor


    bazı otomobillerin teknik verilerinde bu değerler de veriliyor
    örnek olarak g/km de şu kadar CO2. ve bu orana bakarsak turbodizel otomobiller daha az karbondioksit saçıyor etrafa.
    benzinlilere nazaran.



    Bu yapılan motorların silindir hacmiylede ilişkili benim bugune kadar gordugum kaynaklardayda boyleydi.


    opel combonun verileri var elimde

    opel combo CO2 oranları





    Ben combo nun verilerini bilmiyorum daha cok laborotuar kosaullarında yapılan deneyleri inceledim yine arastırırım olmazsa arastırıp ogrenmek lazım.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: nlty2000

    Arabalarda kuru olmayan(viskoz) hava filtresi nasıl olur? Örnek bir model var mı sağda solda görebileceğimiz?


    http://www.turksa.com.tr/photogallery/photo00005924/1-yag-bny.jpg

    burda resmi var

    volvo iş makinaları massey traktörler ilk ispanyadan gelenler hariç manlar mercedesler scania daf bmc
    hatta daha sonradan bi cok motorlarada ilave edilir ben kendi berlingoma bile taktım

    motor dayanımı istenen heryerde kullanılır. cat kullanmaz ama :))

    volvoda yag banyolu filitreye sahip motorlar 34000 saat ile 50000 saat arasında çalışma ömrüne sahip sadece kuru filitre olanlar 6000 saatte iflas bayragı cekiyor :)




  • http://videos.streetfire.net/ ya arkadaslar bu sitede bir sürü güzel video var ama cekemiyorum korumamı ne var sadece buffiring yapılabiliyor nasıl cekebiliriz burdan video?Buffuring yaparken bilgisayarın biyerine yerine atıyor sanırım bilen var mı?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi noss -- 5 Nisan 2006; 0:08:36 >
  • http://forum.donanimhaber.com/m_4362473/mpage_5/key_retarder/tm.htm

    Konuyu bi raz inceleseydin daha once yazmıstım bu linkin en alt yazısında bilgi var.
  • Motorlarda Yağlama ve Yağ Çeşitleri

    Yağlama Çeşitleri:
    a) Çarpmalı Yağlama: Çarpmalı yağlama ile yağlanan motorlarda piston kolu kepinde yağ kepçesi bulunur. Piston alt ölü noktaya indiğinde yağ kepçesi, karterdeki yağa dalarak yağı blok içinde savurur. Savrulan yağ, ana ve kol yataklarını, silindiri ve diğer parçaları yağlar. Bazı küçük iki zamanlı motorların yağlanması bu şekilde sağlanır.

    b) Pompalı ve Çarpmalı Yağlama: Pompalı ve çarpmalı yağlama, çarpmalı yağlama gibidir. Tek farkı piston kolu kepinin yağı karterden değil de küçük bir yağ pompasının yağ doldurduğu çanaklardan alarak savurmasıdır.

    c) Basınçlı Yağlama: Basınçlı yağlama sisteminde, yağ pompası kam milinden hareket alarak çalışır.Yağ pompası, karterden yağı emerek krank mili ana ve kol muylu yataklarına, külbütörlere, kam mili yataklarına, zaman ayar dişlilerine, belirli basınçta göndererek yağlanmalarını sağlar.

    d) Tam Basınçlı Yağlama Sistemi: Tam basınçlı yağlama sistemi, basınçlı yağlama sisteminden tek farkla aynıdır. Farkı, piston pimi kol burcunun, basınçlı yağ ile yağlanmasıdır. Krank milinde kol muylusunu yağlayan yağ, piston kolunda bulunan yağ deliğinden geçerek kol burcunu da yağlar.

    e) Benzine Karıştırılarak Yapılan Yağlama: İki zamanlı, karterden süpürmeli motorların yağlanmasında kullanılır. Benzinin içinde eriyen yağ, benzin hava karışımı ile birlikte kartere alınır. Karışımın temas ettiği parçalar üzerinde yağ yapışır kalır.Benzin sıcak ortamda buharlaşarak uzaklaşır. Krank mili, piston kolu, yataklar, silindirler bu şekilde yağlanır. Bir miktar yağ da karışımla birlikte yanarak ziyan olur. Bu şekilde yapılan yağlama, parçaların yağlanması için yeterli değildir. Bu yüzdendir ki 2 zamanlı motorlar çok uzun ömürlü değillerdir.

    Motor Yağları:
    Ham petrolden elde edilen yağlara madeni yağ veya makine yağı denir. Bu tür yağlar motorun çalışma şartlarına uygun değildir. Motor yağlarından istenilen özellikler, madeni yağ içine karıştırılan katkı maddeleriyle elde edilir. Katkı maddelerinin yağa kazandırdığı özellikler şunlardır.

    a) Motor yağının, düşük sıcaklıklarda çok fazla kalınlaşmasını önleyerek soğuk havalarda motorun kolay çalışmasını sağlar.

    b) Motor yağının yüksek sıcaklıklarda yağlama özelliğinin kaybolmamasını sağlar. Böylece piston, segman, subap gibi çok sıcak çalışan parçalar üzerinde oluşan artık maddeler (kurum, yağlı kurum) en aza iner.İş zamanında yanma sonucu oluşan su, kül, karbon ve diğer kimyasal maddelerin yağın içinde asit meydana getirmesini önleyerek motor parçalarının uzun ömürlü olmasını sağlar.

    c) Motor yağının köpürmesini önleyerek yağlamanın kalitesini iyileştirir.

    Motor Yağının Görevleri:
    a) Sürtünmeyi en aza indirir. Birbirine temas halinde çalışan parçaların arasında yağ filmi meydana getirerek, sürtünmeden dolayı aşınmayı ve sıcaklığı en aza indirir.

    b) Motor kompresyonunun düşmesini önler. Segmanların silindir yüzeyinden sıyırdığı yağ, segman ile yuvası arasına dolarak kompresyon kaçağına karşı sıvı conta gibi görev yapar. Kompresyonun, piston, segman, silindir arasından kartere kaçmasını en aza indirir.

    c) Motor parçalarının soğumasına yardımcı olur. Karterdeki yağ, motor parçalarından daha soğuktur. Yağlama sırasında parçaların üzerinden aldığı sıcaklığı kartere getirerek parçaları az da olsa soğutur.

    d) Motor parçalarını temizler. Motor yağı, yağladığı parçalar üzerinde aşınmadan dolayı meydana gelen talaşları ve yanma sonucu oluşan kurumları bünyesinde toplayarak kartere getirir. Böylece motor parçalarının devamlı temiz kalmasını sağlar.

    Vizkosite ve Motor Yağları:
    Vizkosite, yağların akıcılığa karşı direncini belirten bir terimdir. Bütün motor yağları S.A.E seri numarasıyla sınıflandırılır. S.A.E rumuzu Birleşik Amerika Devletleri�nde motorlu araçlar mühendisleri birliğinin (Society of Automotive Enginers) baş harflerini ifade eder. Motor yağlarının S.A.E standardı bu birlik tarafından düzenlenmiştir.S.A.E numarası küçük olan yağlar daha ince ve akıcı olur. S.A.E numarası büyük olan yağlar daha kalın ve az akıcı olur. örnek olarak S.A.E 10 numaralı yağ, S.A.E 30 numaralı yağdan daha ince ve akıcıdır. Motor yağları, benzinli ve dizel motorları için ayrı özellikte imal edilir. Benzinli motorlarda; SA, SB, SC, SD gibi S harfi ile başlayan yağlar kullanılır. Dizel motorlarında; CA, CB, CC, CD gibi C harfi ile başlayan yağlar kullanılır. Gerek benzin, gerek dizel motor yağları; yazlık, kışlık ve birleşik yağlar (dört mevsim yağları) olmak üzere üç çeşittir.

    a) Yazlık Yağlar: S.A.E10, S.A.E20, S.A.E30, S.A.E40, S.A.E50 numaralı yağlardır.

    b) Kışlık Yağlar: S.A.E5W, S.A.E10W, S.A.E20 W gibi yağlardır. W harfi yağın kışlık olduğunu belirler, İngilizce’de kış (winter) kelimesinin baş harfidir.

    c) Birleşik Yağlar (Dört Mevsim Yağları): Bu tip yağlar her evsimde kullanılır. Yazın yazlık yağ kışın kışlık yağ özelliğini gösterir. Ancak hiçbir zaman ne yazlık yağın ne de kışlık yağın tam olarak yerini tutamaz. Bunlar, S.A.E 10W - 30 , S.A.E 20W - 40 , S.A.E 20W – 50 gibi yağlardır. Örneğin; S.A.E 10W-3 O numaralı yağ, kış mevsiminde S.A.E 10W numaralı yağ, yaz mevsiminde S.A.E30 numaralı yağ yerine kullanılır.

    Motor Yağının Bozulma Sebepleri: Motor yağının bozulma sebebini iki maddede açıklayalım.

    a) Yağın Kimyasal Olarak Bozulması: Motor yağı, motor çalıştığında sıcaklığı çok yükselir. Yağın içindeki mineraller, yüksek sıcaklıklarda hava içindeki oksijenle birleşerek oksitlenir. Ayrıca iş zamanında yanma sonucu oluşan diğer kimyasal maddeler, yağla birleşerek organik asitler meydana getirir.Oksitlenme ve asit etkisiyle motor yağı özelliğini kaybederek parçaların üzerinde aşınma, oksitlenme ve sakızlaşma (reçine) meydana getirir. Sakızlaşma, segmanların ve supapların yuvasında sıkışıp kalmasına sebep olur.

    b) Yağın Fiziksel Olarak Bozulması: Emme zamanında silindire giren havanın içindeki tozlar, yanma sonu meydana gelen kurumlar ve diğer arak maddeler, parçaların aşınmasından doğan talaşlar, kartere kaçan gazların içindeki benzin veya mazot yağın kirlenmesine ve özelliğinin bozulmasına sebep olur. Gerçi yağ filtresi, yağın içindeki parçacıkların bir kısmım temizlese bile zaman içinde yeterli olamaz.. İşte, yukarıda ana hatlarıyla açıklanan sebeplerden dolayı motor yağı bozulur. Bu nedenle araç katalogunda tavsiye edilen sürelerde motor yağının yenilenmesi gerekir.

    Motora Uygun Yağın Seçilmesi: Her motora uygun olan yağ araç katalogunda belirtilir. Bunun dışında, kullanacağımız yağa kendimiz karar vereceksek üç hususu göz önüne alarak seçimimizi yaparız. Bunlar:

    a) Motorun Teknik Özellikleri:· Yüksek devirli ve yeni motorlarda yağ boşluğu az olduğu için S.A.E numarası düşük olan yağ kullanılır.

    · Orta devirli motorlarda ve kullanılma ömrünü ortalamış motorlarda yağ boşluğu biraz fazla olacağı için S.A.E. numarası ortalarda olan yağ kullanılır.

    · Düşük devirli motorlarda ve yağ boşluğu çoğalmış motorlarda S.A.E numarası biraz daha yüksek tutulur.

    b) Motorun Çalışma Şartları:
    Benzinli Motorlar İçin;
    - SA servis tipi yağlar, katısız yağdır. Hafif yük altında çalışan benzin ve dizel motorlarında kullanılır.

    - SB servis tipi yağlar, içinde paslanmayı önleyici kauçuk maddesi bulunur. Hafif yük altında çalışan benzin motorları için kullanılır.

    - SC servis tipi yağlar, düşük ve yüksek sıcaklıklarda çalışmaya uygun, açınmaya, paslanmaya karşı özellikleri olan yağdır.

    - SD servis tipi yağlar, 1968 yılı motor teknolojisine uygun olarak üretilmiştir ve benzinli motorlarda kullanılır. Ayrıca SB, SC servis tipi yağların tavsiye edildiği her yerde kullanılır.

    - SE servis tipi yağlar, 1972 yılındaki motor teknolojisine uygun olarak üretilmiştir. Benzinli motorlarda kullanılır. Ayrıca SC ve SD servis yağlarının kullanıldığı her yerde rahatlıkla kullanılır.

    - SF servis tipi yağlar, 1980 motor teknolojisine uygun olarak hazırlanmıştır. Benzinli motorlarda kullanılır.

    - SG servis tipi yağlar: 1988 motor teknolojisine uygun olarak hazırlanmıştır. Benzinli motorlarda kullanılır. Mevcut en üstün yağdır.

    Dizel Motorları İçin;
    - CA servis tipi yağlar, kükürdü az ve iyi kalite mazot ile çalışan dizel motorları ile hafif hizmet yapan benzinli motorlarda kullanılır.

    - CB servis tipi yağlar, orta yükte ve bol kükürtlü ve düşük kaliteli mazot ile çalışan dizel motorlarında kullanılır. Hafif hizmet gören benzinli motorlara da konulabilir.

    - CC servis tipi yağlar, orta ve ağır yükte çalışan düşük süperşarj (blower) motorlarda veya türbo dizel motorlarında ve ağır yükte çalışan benzinli motorlarda kullanılır.

    - CD servis tipi yağlar, yüksek hız ve yüksek verimli çalışan süperşarj ve turbo dizel motor yağıdır.

    c) Aracın Çalışma Ortamının Hava Sıcaklığına Göre

    Yağ Numarası Hava sıcaklığı (C derece)S.A.E 5W-20 -8 ile –30 arasında
    S.A.E 5W-30 -30 ile 16 arasında
    S.A.E 10W -18 ile 16 arasında
    S.A.E 10W-30 -18 ile 40 arasında
    S.A.E 10W-40 -18 ile 40 arasında
    S.A.E 20W-20 -8 ile 40 arasında
    S.A.E 20W-40 -8 ile 40 arasında
    S.A.E 20W-50 -8 ile 40 arasında
    S.A.E 3�0 -5 ile 40 arasında

    Motor Yağının Seviye Kontrolü:
    - Araç düz bir zemine alınır. Motor çalışıyor ise durdurulur. Yağın kartere süzülmesi için bir süre beklenir.

    - Yağ çubuğu çıkartılıp, temiz bir bez ile silinir. Silme işlemi üstüpü gibi toz bırakıcı maddelerle yapılmaz. Yağ çubuğu tekrar yerine takılır ve çıkartılır.

    - Yağ çubuğuna yapışan yağ seviyesi kontrol edilir. Yağ seviyesi, çubuk üzerinde bulunan iki işaret arsında olmalıdır.

    - Yağ seviyesi düşük ise, daha önce motora konulan yağ ile tamamlanır, fazla ise normal seviyeye inene kadar boşaltılır.

    - Motosikletlerde ise, Rotax motorlar (BMW F650, APRILLA PEGASO 650 gibi) için motor yine çalıştırılıp motor ılınana kadar beklenir. Ilındıktan sonra kapatılır ve yağ seviye çubuğundan bakılır. Karteri altta olan motosikletlerde ise ki çoğunluk böyledir, sabah hareket etmeden önce motor düzlenir ve kontrol camından yağ seviyesine bakılır.Motor Yağının Değiştirilmesi:

    - Motor yağı katalogda tavsiye edilen sürede değiştirilir. (Bu süre binek arabaları için 3 ila 10 bin km arasındadır. Motosikletlerde 3 ila 5 bin km dir.)

    - Motor sıcak ise biraz soğuması beklenir. Soğuk ise motor ılınana kadar çalıştırılır ve durdurulur.

    - Karter boşaltma tapası sökülerek, eski yağ temiz bir küvete alınır.Motor içindeki yağın süzülmesi için bir süre beklenir.

    - Filtre değişecek ise eski filtre sökülür. Yeni filtrenin lastik contası yağlandıktan sonra yerine takılıp elle sıkılır.

    - Karter tapasına yeni conta takılarak yerine elle birkaç tur vira edildikten sonra anahtarla yeterince sıkılır.

    - Motora yeterince yağ konur. Motor çalıştırılır.Karter tapasından ve filtre contasından yağ sızıp sızmadığı kontrol edilir.

    Yağlama Sisteminin Görevi:
    Yağlama sisteminin görevi, karterdeki yağı belirli bir basınçla motor içinde yağlanması gerekli yerlere gönderir.

    Yağlama Sistemi Ana Parçaları
    1. Karter: Karter, motor yağına depoluk yapar, yağın soğumasına yardımcı olur ve motorun alt tarafını kapatarak toz, toprak ve benzeri yabancı maddelerin motorun içine girmesini önler.

    2. Yağ Süzgeci: Karterdeki yağın içinde bulunan büyük pislikleri süzer.

    3. Yağ Pompası: Yağı karterden emerek belirli basınç altında yağ filtresine ve ana yağ kanallarına basar. Motorlarda dişli tip, paletli tip, rotorlu tip olmak üzere üç çeşit yağ pompası bulunur.

    a) Dişli Tip Yağ Pompası: Pompa içinde birbiriyle kavraşmış iki dişli bulunur. Dişlilerden birisi döndüren, diğeri dönen dişlidir. Döndüren dişli hareketini bazı motorlarda kam milinden, bazı motorlarda krank milinden alır. Dişliler döndüğünde giriş kanalından gelen ve diş boşluklarına dolan yağ çıkış kanalıma taşınır. Taşınan yağın miktarı dişlilerin dönme hızına ve yağ kalınlığına bağlıdır.
    Motor yağı soğuk iken veya motor devri yükseldikçe dişlilerin taşıdığı yağ, gereğinden çok fazla olur. Yağ basıncının belirli bir değerden daha fazla yükselmesini önlemek için çıkış kanalına yağ basınç ayar subabı konur. Basınç ayar subabı pompa gövdesinde veya ana yağ kanalı üzerinde olabilir. Pompa yağ çıkış basıncı, basınç ayar subap yayının basıncını yenecek kadar yükseldiğinde subabı açarak geri dönüş yapar.

    b) Paletli Tip Yağ Pompası: Paletli yağ pompasında dişli yerine paletler kullanılır. Paletler, pompa gövdesi içinde, eksenden kaçık olarak dönen palet başlığındaki yuvalarına takılır. Yuva içindeki palet yayları, paletleri devamlı olarak gövde yüzeyi ile temas halinde tutar. Palet başlığı pompa miline bağlıdır. Mil döndüğünde paletler, giriş kanalı önünde büyüyen ve çıkış kanalı önünde sıfıra kadar küçülen bir hacim meydana getirirler. Yağın taşındığı hacmin sıfıra düşmesiyle yağ ana yağ kanalına basılır.

    c) Rotorlu Tip Yağ Pompası: Rotorlu tip yağ pompasında iç rotor, rotor yuvasında pompa mili döndüğünde iç rotor ile çalışan dış rotor, yağ giriş kanalında büyüyen ve yağ çıkış kanalında sıfıra kadar küçülen değişken bir hacim meydana getirir. Giriş kanalında büyük hacme alınan yağ, çıkış kanalında hacmin sıfıra düşmesiyle ana yağ kanallarına basılır.

    Yağ Pompası Arızaları:
    Hangi tip yağ pompası olursa olsun, çıkış kanalına taşınan yağın geri dönmesine engel olunarak basınç artışı sağlanır. Yağın taşınmasını sağlayan parçalar aşındığı zaman pompadaki yağ kaçağından dolayı gerekli basınç artışı sağlanamaz. Bu durumda pompa sökülür. Temizleme sıvısı ile yıkanır ve basınçlı hava ile kurutulur. Pompa parçaları gözle kontrol edilir. Pompa gövdesinde çatlama,dişlilerde ve pompa milinde gözle görülür deformasyon var ise pompa yenisiyle değiştirilir. Yapılan gözle kontrolde bariz bir arıza yok ise, katalogdan boşluk değerleri ve ölçme şekilleri tespit edilerek ölçü aleti ile aşıntı kontrolüne geçilir. Ölçülen aşınma miktarı katalog değerlerinin üzerine çıkıyorsa mümkünse onarılır veya yenisi ile değiştirilir. Yağ pompalarının genel kontrolü ve boşluk değerleri aşağıda açıklanmıştır. Dişli tip yağ pompasında,dişli yanı ile gövde arasındaki boşluk sentil ile ölçülür. Boşluk miktarı 0.05 ila 0.13 mm arasında olmalıdır.

    4. Basınç Ayar Subabı:

    Basınç ayar subabı, yağ pompası tarafından ana yağ kanalına basılan yağın, basıncını istenilen değerde kalmasını sağlar. Basınç ayar subabı, ayar vidası, basınç yayı ve basınç subabından meydana gelir. Basınç subabı bilye veya piston şeklindedir. Sistemdeki yağ basıncı, belirli değere ulaştığında basınç yayının kuvvetini yenerek basınç subabını itip kısa devre kanalının açılmasını sağlar. Yüksek basınçlı yağ kısa devre kanalından yağ pompa girişme geri döner veya doğrudan kartere dökülür. Yağ basıncı normale döndüğünde subap, basınç yayının etkisiyle kısa devre kanalını kapatır.

    5. Yağ Filtreleri:

    Yağ filtresi, yağ pompasının bastığı yağı süzerek içindeki yabancı maddeleri temizler.Yağ pompasından gelen basınçlı yağ, filtre elemanının dış yüzeyinden süzülerek iç tarafa geçer. Yağın içindeki yabancı maddeler gözenekli kağıt filtre üzerinde kalır. Temizlenen yağ, ana yağ kanalından geçerek motor parçalarını yağlar.Motor yağ dolaşımı tam akışlı olan sistemde filtre üzerinde bir emniyet subabı bulunur. Emniyet subabının görevi, filtrenin tıkanması halinde pompadan gelen yağın ana yağ kanalına geçmesini sağlar. Bu şekilde motorun yağsız kalması önlenir.

    Filtre Çeşitleri:

    Motorların üzerinde iki çeşit yağ filtresi bulunur. Bunlar, tek parçalı (atom) ve elemanı değiştirilebilir tip filtredir.

    a) Tek Parçalı (Atom) Yağ Filtresi: Bu tip filtreler, bir kez kullanılır. Ömrü dolduğunda atılarak yerine yenisi takılır. Yeni filtre, yerine takılırken lastik-conta yüzeyi yağlanır. Bundan amaç filtrenin kolayca sıkılması ve contanın hasar görmesini önlemektir. Filtrenin kullanılma süresi katalogla belirtilir. Genel olarak bu süre binek arabalarında normal şartlar altında 10 bin km dir.

    b) Elemanı değiştirilebilir Yağ Filitresi: Genel olarak kapalı bir kutu içinde olur. Özellikle motosikletlerde daha sık rastlanır. Dışarıdan kapağı sökülmek suretiyle, içerideki filitre açığa çıkarılır.

    6. Motorlarda Yağ Dolaşımı:

    Motorlarda yağ dolaşımı, yağ pompasının bastığı yağın, yağ filtresinde temizlenmesi önceliğine göre iki şekilde olur. Bunlardan birisi kısa devreli diğeri ise tam akışlı yağ dolaşımıdır.

    a) Kısa Devreli Yağ Dolaşımı: Kısa devreli yağ dolaşımında, yağ pompasından basılan yağ, yağ filtresinden geçmeden motor parçalarını yağlar. Sistemde harcanamayan yağın fazlası, yağ filtresinde temizlendikten sonra kartere akıtılır.

    b) Tam Akışlı Yağ Dolaşımı: Tam akışlı yağlama dolaşımında, yağ pompasından gelen yağ, filtrede temizlendikten sonra motor parçalarını yağlar. Filtrenin kirlenerek tıkanması halinde motorun yağsız kalmasını önlemek için, filtre kısa devre supabı açılarak yağın doğrudan ana yağ kanalına (motora) gitmesi sağlanır.

    7. Yağ Basınç Göstergeleri;

    Yağ basınç göstergesinin görevi, yağ pompasının ana yağ kanalına gönderdiği yağın basıncını göstermektir. (Bazı araçlarda karterdeki yağın seviyesini gösteren yağ seviye göstergesi de bulunur.) Yağ göstergesinde basıncın düşmesi veya hiç gözükmemesi, motor parçalarının yetersiz veya hiç yağlanamadığı anlamına gelir. Böyle bir durumda, mutlaka ve mutlaka aracınızı durdurup, sorunun kaynağını bulmalısınız. Aksi takdirde motorunuzu yatak sarmaktan kurtaramazsınız. Bazı durumlarda yağ muşurunuzun da arızası sebebiyle ışık yanmış olabilir. Yağpompasının çalışıp çalışmadığını en iyi şu şekilde anlayabilirsiniz. Eğer filitreniz, değişebilir elemanlı bir filitre ise, civatalarını gevşetip, marş basınız. Yalnız motorunuzu çalışır çalışmaz tekrar kapayınız. Motorunuz çalıştığı anda filitre kabininden yağ basınçlı olarak akar ise, pompanız çalışıyor demektir. Bu gibi durumda tekrar civataları sıkıp yola devam edebilirsiniz. Ancak yine de dikkatli olun ve arada kontrol edin. Eğer kapaktan yağ atmıyor ise pompanız çalışmıyor demektir ve motorunuzu çalıştırmadan bir çekici ile servise götürnüzün.
    Yağ göstergeleri ışıklı, elektrikli ve basınçlı tip olmak üzere üç çeşittir.

    a) Işıklı Tip Yağ Göstergesi (Yağ Lambası): Araç gösterge panosunda yağ basıncını gösteren kırmızı renkli yağ lambası ve motor ana yağ kanalı üzerine bağlanan yağ muşüründen meydana gelir. Yağ muşürü, yağ basıncı olmadığı zaman lambayı yakar, yeterli yağ basıncı olduğunda lambayı söndürür.

    b) Elektrikli Yağ Göstergesi: Elektrikli yağ göstergeleri, yağ muşürü (yağ basınç tüpü) ve gösterge saatin�den meydana gelir. Manyetik yağ gösterge saati içinde iki tane bobin bulunur. Devreye paralel olarak bağlı olan bobin, sabit ve zayıf manyetik alan meydana getirerek bir yay gibi ibreyi devamlı olarak sağa çeker. Seri bobin ise, üzerinden geçen akıma bağlı olarak değişken manyetik alan oluşturur. Bu bobinlerin meydana getirdiği, manyetik alanlar ibrenin hareketini sağlar.Kontak açılır açılmaz her iki bobin de manyetik alan meydana getirir. İbre, seri bobinin meydana getirdiği kuvvetli manyetik alanın etkisinde kalarak sıfırı gösterir. Motorun çalışmasıyla yağ pompası ana yağ kanalına belirli basınçta yağ basar. Ana yağ kanalına bağlı olan yağ muşürü diyaframı, yağın basıncı ile şişerek kayıcı kontağı devreye fazla direnç sokacak şekilde hareket ettirir. Seri bobinin devresine giren direnç, bobin üzerinden geçen akımı azaltır. Üzerinden geçen akımın azalması seri bobinin meydana getirdiği manyetik alanın zayıflamasına yol açar. Bu durumda ibre, paralel bobinin manyetik etkisiyle sağa doğru hareket eder.

    c) Basınçlı Tip Yağ Göstergesi: Genellikle eski model araçlar üzerinde bulunur. Yağ basınç gösterge saati motor ana yağ kanalına ince bakır boruyla bağlanır. Motordan gelen yağın basıncına bağlı olarak gösterge saatindeki ibre hareket eder.

    8. Yağ Radyatörü;

    Bazı motorlarda, motor yağının daha iyi soğumasını sağlamak için yağ radyatörü kullanılır. Yağın radyatörde devri, yağ pompası tarafından yapılır. Radyatörün soğutulmasında hava veya soğutma suyu kullanılır.

    Yağlama Sistemi Arızaları: Yağlama sisteminin en korkutucu arızası yağ basıncının düşmesi veya hiç olmamasıdır. Yağ lambasının yanması veya yağ göstergesinde yağ basıncının olmadığı veya aşırı düştüğü görüldüğünde motoru hemen durdurulur ve sebebi araştırılır. Yağ basıncının düşmesi; motora ince yağ konmasından, motor yataklarının fazla aşınmasından, yağ pompasının arızalı olmasından veya basınç ayar subabının arızalı veya ayarsız olmasından ileri gelir. Burada yağlama sistemini ilgilendiren kısım, yağ pompası ile basınç ayar subabının arızalı olmasıdır. Basınç ayar supabının yayı ve supabı sökülür, kontrol ve ayar edilir. Yağ pompasının çıkış basıncı ölçülür. Yağ basıncında yükselme görülmüyorsa yağ pompası sökülerek gözden geçirilir.

    Kaynak:
    http://www.motosiklet.net




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.