Şimdi Ara

VOLVO S90 IIHS KAZA TESTİ ( Duvarın Volvo ile İmtihanı ) (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
69
Cevap
1
Favori
4.584
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Galathian

    Bilmiyorum sizin için artılanmak önemli mi ama bu mesajınıza ilk artı benden olsun. :) Zira güzel bir fikir alışverişi olduğu kanaatindeyim.

    Çıkış noktanızı ve fikrinizi gayet iyi anladım. "Koskoca Volvo mühendisleri bunları düşünmemiş seni mi düşündün?" gibi bir yaklaşım sergilemediğiniz için de memnunum. Zira o vakit ben de "koskoca geri kalan bütün firmaların mühendisleri gibi düşündüm sanırım." gibi devam etmek zorunda kalacaktım.:) Sanırım bu hem sizin ve benim gibi tüketicileri hem de Volvo ve diğer üreticileri fikir açısından ikiye ayıran bir durum, bir tercih. Çok çok özete indirgenmiş haliyle buradaki tercih şu sanırım:

    1- Darbeyi alan araç darbeyi ilk etapta mümkün mertebe sönümlesin. Sönümleyemediği bölümü karşı kütleden sıyrılma eğilimi sonucu bir müddet daha ilerleyerek atıl bir biçimde sönümlesin.

    2- Darbeyi alan araç darbeyi ilk etapta maksimum düzeyde sönümlesin. İlk darbe anından sonra olabildiğince stabil kalsın.

    Her iki seçeneğin de avantajlı ve dezavantajlı olduğu senaryolar olacaktır. İlk darbeden sonra etrafta ikinci bir darbeye sebep olacak bir tehdit yoksa, şarampol vs yoksa ilk seçenek güvenlik sağlama açısından daha geçerli. Fakat ilk darbe anından sonra ikinci bir darbe ihtimali veya şarampol, uçurum gibi riskler varsa ikinci seçenek daha geçerli.

    Gönderdiğiniz videoların tümünde ve hatta bütün small ovarlap testlerinde diğer bütün araçların eğilimi saatin ters yönünde 45 ile 90 derece açıda dönmek şeklinde. Ben aklıma gelebilen bütün senaryoları göz önüne aldığımda bu senaryoların büyük bir çoğunluğunda ikinci seçeneği daha güvenlikli buluyorum. Darbe gerçekleştikten sonra sürenin milisaniyelere inmesinden, sürücünün yaşayacağı şoktan, aracın alacağı hasar ile işlevini yitirme ihtimalinden ötürü aracı yönlendirme kabiliyeti ortadan kalkacaktır. Bu durumda kontrolsüzce 10-15 metre ilerleyeceğime, darbe noktasında sağa doğru 45-90 derece arası açılmayı daha güvenli buluyorum şahsen.

    Aslında basit bir şekilde bir otomobilin kaza algılandıktan sonra frene geçirilmesi mümkün. Sağlam kalan tekerlekler otomobilin daha kısa mesafede durmasına olanak tanır.
    Onun dışında kaza anı sonsuz değişkene sahip. Her türlü kazaya hazırlanmak mümkün değil. Belli ve en sık yaşanan senaryolar üzerinden yola çıkılabilir sadece.
    Güzel bir bilgi alış verişi olduğunu düşünüyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Galathian

    Bu arada 1998 senesinde araç alacağım zaman araştırmalarım sonucunda 3 adaya indirgemiştim aklımdaki modelleri. Tabii o yıllarda internet gibi bir bilgi kaynağı yok. Otomobil dergileri, çok nadir erişilebilen(bazı modeller için) eş dost arasından kullanıcı yorumları, katalog verileri ve aracı showroomda incelemek dışında bir imkan yoktu belirleme yapmak adına. Ben de çok daha gençtim ve her ne kadar birçok detayı göz önünde bulundursam da şimdiki kadar aşırı detaylı bir seçim sürecine girmiyordum. Biraz daha "gönlüme göre" seçiyordum diyelim. Adaylarımdan birisi imzanızdaki Volvo'nun 1998 modeliydi. Birisi Opel Vectra'ydı. Biri de Peugeot 406'ydı. Vectra'yı teknik özelliklerini ve dış tasarımını beğensem de iç tasarımını ve malzemelerin kabalığını beğenmediğim için elemiştim. S40 bir Volvo olduğu için benim gözümde her ne kadar tercih sebebi olsa da C ile D segment arasındaki boyutları, geçmiş gün tam hatırlamıyorum ama sanırım fiyatı Opel ve Peugeot'nun 2.0 lt motorlarına göre ya 1.6 sı denk geliyordu ya da 2.0 motoru daha az güçlüydü, ve son olarak 406'daki donanımlarla eşitlendiğinde(ahşap kaplamalar, kadife koltuklar, sunroof, özel müzik sistemi gibi o yıllara göre lüks donanımlar) çok tuzlu olması gibi sebeplerle Peugeot 406 almıştım. Bir de dashboard griydi S40'da o hoşuma gitmemişti.:)

    İlginçtir, konumuzla örtüşecek şekilde 2005 senesinde o aracımla çok büyük bir kaza yaşadım.120 km gibi bir süratle tam kafadan önce yol kenarlarındaki beton bariyerlere(frene bastıktan sonra tam çarpma anındaki sürati bilemiyorum tabii) oradan bariyerin üzerinden fırlayıp kalın demir korkuluklara girdim. Aracın kaputu bir kalkan gibi aracın neredeyse camına kadar gerileyerek dikildi. Allahtan emniyet kemerim takılıydı zira ihmal etmiş olsam şu anda bunları yazıyor olamayacağım kesindi. Ama o süratle ve şiddetle yaşanan çarpmanın emniyet kemerinin göğüs kafesimdeki yumuşak dokuyu ezmesi ve morartması hariç burnum dahi kanamadan atlattım. Şunu anlatmak istiyorum; yazdığınıza katılıyorum. Kaza senaryoları sonsuz. Benim yaptığım kazayı dışarıdan izleyen biri oradan burnum kanamadan çıkacağıma inanamaz. Ki öyle de oldu. Arkamdan gelen taksinin şoförü ve yolcuları o sağlam halime inanamamışlardı. Çünkü o yüksek çarpma süratine ve kontrolü yitirmeme rağmen araç döndü dolandı ve bariyerlere tam kafadan girdi. Ve bir şekilde kaput, burun kısmı alta, cama yakın kısmı üste gelecek şekilde tam bir kalkan gibi kalktı ve kabini bütünüyle korudu. 100 kere benzer kaza yapılmaya çalışılsa belki bir tanesinde bile aynı durum yakalanamaz. Fakat ne şanslıyım ki öyle oldu.

    Konu kazalar ve güvenlik olunca, fikirlerime son vermeden, kazasız belasız sürüşler dilerim.

    Geçmiş olsun büyük kaza atlatmışsınız. Ben henüz 3 yıllık bir sürücüyüm ve tek ve ufak bir kaza dışında kaza yaşamadım, yaşamak da istemiyorum.
    Ama paramın alabileceği en "iyi" araba da bu. 20 bin liraya yol tutuşu güzel, en azından 2.0 motor, kayda değer derecede güvenli, rahat işte ne bileyim "yeterli" bir araba.
    Açıkçası değiştirmeye de pek niyetim yok. En azından yeterli ve sağlam bir araba.




  • Konuyu renklendirelim:
     VOLVO S90 IIHS KAZA TESTİ ( Duvarın Volvo ile İmtihanı )
     VOLVO S90 IIHS KAZA TESTİ ( Duvarın Volvo ile İmtihanı )




  • bu testleri görüp galeyana gelip deli gibi araba kullananlar var
    bu gibi testler elbette çok önemli ama benim arabam sağlam diyerek araç kullanmak ?
    40 yıldır hiç kimseyi öldürmemiş ve hala kullanılan Reno12 de var ,daha galeriden yeni çıkıp ,çarpışma testlerinde mükemmel sonuçlar aldığı halde ölüp ,öldüren araçlarda var
  • Testte surucu tarafi ön ve arka camlar neden acik bilen varmi ?
  • Volvoya gerek yok, ben en fazla tamponu kaptırırım diyen biri vardı forumda, hala aklıma gelir gülerim...
  • Far konusunda yeterli puanı alamamış sanırımi TSP+ vermemişler otomobile.
  • Düşük hızda çarpıyor sonuçta yavaşlayamayıp 120 ve üstü hızla duvar tır gibi birşeye çarparsa posta pulu gibi yapışıp kalır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Galathian

    Volvo araçların çarpışma testlerinde bütün araçlar çarptıktan sonra sekip yoluna devam ediyor. İlk önce tesadüfi olabileceğini düşünmüştüm. Fakat bütün araçlarda aynı olayın gerçekleştiğini görünce yukarıda bir arkadaşın belirttiği gibi bunun Volvo tarafından bilinçli tasarlanmış bir durum olduğu ortada. Fakat bu bence bir güvenlik önleminden çok daha büyük felaketlere yol açabilecek bir durum. Çarpışmanın şiddettini ve kasanın absorbe etmek zorunda kalacağı mukavemeti zayıflatmak için tasarlandığı belli. Ama bu laboratuarlardaki test çarpışmalarında ya da simülasyonlarda gerçekleşecek bir durum. Hızla akan, yoğun bir otoban düşünün. Karşı şeritten bir araç tretuarı aşıp Volvo'ya aynı videodaki gibi çarpsın. Volvo da sekip sağdaki kamyonun altına girsin. Veya direğe, bir duvara, ağaca. Bence bu testin sonucunu yüksek puanla geçirtecek ama gerçek koşullarda ekstradan ikincil bir tehlike yaratacak üçkağıtçı bir çözüm. VW'in emisyon olayına benzer bir durum bu. Testte hoş ama gerçek koşullar? "O ne ya?? Koyver gitsin. Önemli olan testler. Tüketici bunun reklamına göre seçiyor aracı. Arada kaynayıp gidecek ve oluş şekli test uzmanlarınca incelenmemiş kazalara göre değil." mantığı.

    İkincil çarpışma freni diye bir icat var yalnız.




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.