Şimdi Ara

AYIPLI MAL İADESİ HUKUKİ SÜRECİ BİLGİ VE TECRÜBE PAYLAŞIMI

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
540
Cevap
48
Favori
78.535
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
19 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Değerli forum üyeleri;

    Başımdan geçen iki sorunlu televizyon alışverişi ve satıcıların, ithalatçıların ve yetkili servislerin akıl almaz tavırları nedeniyle böyle bir başlık açmayı düşündüm. Amacım ülkemizde bu konuda yapılan onca haksızlığa karşı bir birliktelik oluşturabilmek. Bir hakkı savunmak için önce nasıl savunacağımızı bilmemiz gerekiyor. Yaşadığım süreçte gördüğüm kadarıyla tüketiciler olarak bizlerin büyük bir bölümü bizi koruyan kanunlardan yönetmeliklerden haberdar değiliz. Ayrıca "nasıl olsa bir şey elde edemeyiz" şeklinde yerleşmiş adeta bir öğrenilmiş çaresizlik içindeyiz.

    Birlikte hareket ederek satıcı ve ithalatçılara şunu dedirtebilirsek hep beraber kazanacağız;

    "artık Türkiye'de insanlar hakkını arıyor ve genelde mahkemeleri kaybediyoruz, ilave zararlara katlanıyoruz"

    İşte bu noktadan sonra sorunlar azalacak veya sinir harbine dönmeden, mahkemeye taşınmadan çözülecek. Bugün neden çözülmüyor derseniz kişisel tahminim şu;

    Satıcılar örneğin yüz adet sorunlu ürünün sorunlu olduğunu kabul edip iade alırlarsa tamamını zarar yazacaklar. Bu bir standart olacak ve ürünü sorunlu çıkan herkes başvuruda bulunacak. Fakat gelen sorunlu ürünlerin sorunlu olduğunu sonuna kadar kabul etmezlerse, bizi yıldırmak için ellerinden geleni yaparlarsa biliyorlar ki bu yüz sorunlu satıştan en fazla on kişi sorunu mahkemeye taşıyacak. Yüz adet ürünü iade almaktansa, mahkemede kaybedecekleri on adet ürün ile mahkeme masraflarına katlanmak onlar için kesinlikle daha karlı. Sonuçta zararları azalıyor diğer bir ifadeyle karlı çıkıyorlar. Bu şekilde bunlarla uğraşılmaz diyen tüketicilerin büyük bir bölümü ise hakkını dahi aramıyor.

    Bu mekanizmanın böyle çalışabilmesi; sadece ve sadece bizim bir noktada "lanet olsun" diyip sorunlu ürünü kabul etmemize dayanıyor.

    İşte bu başlıkla nasıl hak aranacağı, daha önce arayanların başına neler geldiği, bu konuda tavsiyeler, bilgiler, mevzuat değişiklikleri, mahkeme kararlarını paylaşarak bir hak arama seferberliği başlatabiliriz. Bir çok kişi başına ne geleceğini bilmediğinden ya da hak aramanın çok çok pahalı olduğunu sandığından aramıyor hakkını.

    Bu oyunu hep birlikte bozabiliriz. Bugün değilse de üç beş yıl sonra alacağımız televizyonda kazanırız. Bu yüzden bu başlığa destek vermenizi rica ediyorum.

    Saygılarımla







  • ya aslında en nihayetinde bir malzeme mal ürün ne denirse adına. çok kıymetli şeyler değil. Mesele aldatılmak, yersen muhabbetine maruz kalmak, üçüncü dünya ülkesi vatandaşı muamelesi yaptıklarını bilmem. Yoksa nedir ya hakikaten anneme verir yoluma devam ederim. Bunla yaşayacak değilim ama hem faydam dokunsun istiyorum insanlara farkındalık yaratarak, hem de bu adamlara insanımızın kolay lokma olmadığı konusunda bir ders vermek istiyorum.

    bu siteleri okuyorlar, hatta bir sürü kullanıcı var forumda manipulasyon yapan firmaları lehine. Buradaki paylaşımlarımız ne kadar güçlü olursa, biliçlenmemiz ne kadar yüksek seviyede olursa o kadar caydırıcı oluruz. Hukuk dışı işler yapmaya cesaret edemezler bu kadar kolay.

    N11 örneğine bakın mesela. Resmen yersen muhabbeti yapıyorlar. Gün gibi açık yönetmelik hükmüne rağmen servis formu lazım vs. diyorlar. Kim bilir kaç kişiyi kandırdılar. Birlikte hareket edersek bu kadar patavatsız olamazlar.
    C. AYIPLI MAL KARŞISINDA SEÇİMLİK HAKLARIMIZ

    6502 sayılı Kanun Madde 11 ;
    “Tüketicinin seçimlik hakları
    MADDE 11 – (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
    a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
    b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
    c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
    ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,
    seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
    (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.

    (4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Ancak, bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin, tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.
    (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir.
    (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.”

    Bu noktada satıcıların bizi zorladığı noktalar şunlar;
    1. Ürünü değiştirebiliriz, fakat iade alamayız. (Görüleceği üzere hiçbir hukuki dayanağı yoktur)
    2. Başımdan geçtiği için değinmek istedim. Media Markt iade almayı kabul ettiği ayıplı ürünü mağazaya benim teslim etmem gerektiğini, kendilerinin alamayacağını ifade etti. Yukarıdaki maddenin 6’ıncı fıkrası oldukça açık. İade masrafı satıcıya aittir. Sonuçta direndiğim için Media Markt televizyonu kendisi iade aldı. 65 inç 42 kg. bir tv için nakliye bir sorundur ve herkes tarafından bilinmesinde fayda var.
    Yasal hakkını aramak için yola çıkan tüm arkadaşlara Allah kolaylık versin. Malesef işiniz zor; Kısaca kendi başımdan geçen bir olayı anlatayım. Eşime aldığımız bot ilk yağmur gördüğünde su almıştı. Botun 1-2 defa üreticiye gidip gelmesinin ardından satıcı ile anlaşamamış ve tüketici hakem heyetine başvurmuştum. Tüketici hakem heyeti, kendi karşılaması gereken yazışma masraflarını benden talep ettiği için onlarla da papaz olup hakem heyetini de sanayi bakanlığına şikayet etmiştim. Sonuçta satıcı botun parasını iade etti ve ilgili hakem heyeti sanayi bakanlığından uyarı aldı. Şimdi bunları bir çırpıda yazabiliyorum ama, tüm bu süreç yaklaşık 6 ay ve onlarca yazışmaya maloldu. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, sözde hakkımızı korumak için varolan bir kuruma karşı bile hakkımızı korumak zorunda kalabiliyoruz. Az gelişmiş bir ülkede yaşamak zor, dediğim gibi Allah kolaylık versin.
    Arkadaşlar merhaba. Yazı biraz uzun olacak; ama ben bu başlığı aylarca takip ederek aldım TV'u. Bu şekilde faydalanan arkadaşların işine yaraması için ben de yaşadığım durumu anlatıyorum.

    5.10.2017 tarihinde İzmir'de bir AVM'deki Samsung mağazasından(Hepsiburada'da aldığım TV 3800-3900 TL aralığındayken, daha güvenilir ve sorunsuz olsun diye) 4100 TL' ye Samsung MU8000 49" TV satın aldım. Ürünün 7.10.2017 tarihinde kurulum ve montajı gerçekleştirildi. TV'de aynı günün akşamı yapılan kontrolümde vertical banding (rahatsız edici olsa da aşırı değil), PS4 oynarken aşırı bir dalgalanma ve kumandada ayarlara girmede problemler yaşadım. 8.10.2017 tarihinde 444'lü müşteri hizmetleri numarasını arayıp, durumu bildirerek servis talebimi oluşturdum. 9.10.2017 tarihinde de kurulumu yapan teknik servis gelerek TV'de kendi testlerini yapıp, incelemelerde bulundu.

    Teknik servis, üründe PS4 oynarken aşırı dalgalanma(servis elemanı videoya kaydetti), yayında donma(maç vardı TV'de çok bariz donmalar oldu, servis elemanı videoya aldı bu durumu) ve vertical banding (dediğim gibi çok fazla olmadığını; ama yine de olduğunu söyleyerek onu da videoya aldı) gördü. Ardından yaptığı testte de benim fark etmediğim 2 adet ölü piksel olduğunu fark edip, bunu fotoğrafladı ve bana da durumu gösterdi. Bu durumlar sebebiyle ürünümün değiştirileceğini, Samsung mağazasından aldığım için herhangi bir işlem yapmama gerek olmadığını, yeni ürünü getirip, bu ürünü alıp götüreceğini söyledi. Süreç 2 haftaya kadar sürebilir dedi.

    Buraya kadar her şey normal ilerlerken (elektronik şans işi, her üründe sorun çıkabilir, önemli olan çözüm şekli), 12.10.2017' de tarafıma teknik servis tarafından telefon ile ürün değişim talebinin genel merkez tarafından onaylanmadığı, 5 ölü piksel altını hata olarak kabul etmediklerini, diğer sorunlar için ise yazılım güncelleme yapabileceklerini bildirdi. Ben ürünü alalı bu kadar az bir süre olmuşken ve yetkili teknik servis tarafından ürün değişimi gerçekleştirileceği bana söylenmişken bu durumu kabul etmediğimi söyledim. Ürünü satın aldığım mağaza ile görüştüğümde de, haklı olduğumu; fakat genel merkez kararı olduğu için işlem yapma şanslarının olmadığını bildirdiler. Teknik servisten aldığım servis formundaki yazan açıklamayı direk olarak paylaşıyorum:

    "Cihazda 2 adet ölü pixel mevcuttur. Ölü pixel sayısı 5 ten fazla olmadığı için hata olarak kabul edilmemektedir. Cihaz değişime uygun değildir. Görüntüde dalgalanma ve donma mevcuttur." Servis formunun sıra numarası: G 3648424.
    Şikayetvar sitesinden, Samsung'un Facebook, Twitter ve Instagram sayfalarından ve 444'lü numaradan durumumu tekrar bildirmeme rağmen herhangi bir tatmin edici cevap alamadım.

    Bu forma rağmen işlemim gerçekleştirilmedi için, aynı gün içerisinde kaymakamlıktaki Tüketici Hakem Heyeti'ne gittim. Ürün tutarı 4100 TL olduğu için Tüketici Mahkemesi'ne dava açmam gerektiği söylendi. Bu sabah 13.10.2017 tarihinde fatura, servis formları (kurulum ve yukarıda bahsettiğim arıza) ve dava dilekçesi ile beraber Tüketici Mahkemesi'ne giderek ürünü aldığım yere dava açtım. Şu ana kadar ürün değişimi talep ederken, bu davranışlardan ötürü ürünün yasal faiziyle beraber ücret iadesi ve dava masraflarını talep ettim. Davanın seyriyle ilgili bilgilendirmeleri de sizlere aktaracağım ki başına herhangi bir firmadan bu tarz durumlar gelenler, hakkını aramaya üşenenler için bir nebze de olsa örnek teşkil etsin.

    Hepinize iyi günler diliyorum, umarım sizlere de bir fikir vermiştir yaşadıklarım. Siz de benzer durumlar yaşamazsınız.
    benimde teknosadan aldığım lg tv ile sıkıntım olmuştu. fiyat yüksek olduğu için tüketici mahkemesine başvurmuştum. avukat tutmadım. tüketici mahkeme süreci ile ilgili süreçler hakkında yardımcı olabilirim. davam 9 sürmüştü. davayı kazandım. tv iade ettim paramı yasal faizi ile birlikde aldım. tüm mahkeme masraflarınıda geri aldım. son söz olarakda haklı olduğunuz konuda geri vites yapmayın. yok müşteri hizmetleri şunu dedi yok servis olmaz dedi vs vs... verin mahkemeye. dünyada bazı insanlar şeytanın iki ayaklısı olmuş. şeytandan bile kötüler... iyilerde sesisini yükseltmeli.
    6502 de Borclar kanunu kapsaminda tazminat talep edilebilir diye bir hukum var. Ayni hususu ben de dusunuyorum. digicom ayipli oldugunu kabul ettigi halde rapor vermedi bana. Ayrica media markt hicbir yerde gecmedigi halde illa servis raporu istiyorum diyor. Sinucta zaten hakkimiz olani almak icin ugrasiyoruz. Maddi manevi olarak gercekten yorucu bir surec. En basit noter ihtsrnamesine 92 tl verdim. isi gucu birakip bunla ugrasmamin, onca sinir harbinin bir karsiligi olmali diye dusuniyorum.

    Tamam hukuki anlamda tartismali mevzular mahkemeye gidebilir. Ama alenen hak ihlallerinde bir yaptirim olmali. Zaten yaptirim olmadigi icin bu kadar rahatlar.

    Bilgi paylasimina devam. Paylasmamiz cok onemli bence.
  • ya aslında en nihayetinde bir malzeme mal ürün ne denirse adına. çok kıymetli şeyler değil. Mesele aldatılmak, yersen muhabbetine maruz kalmak, üçüncü dünya ülkesi vatandaşı muamelesi yaptıklarını bilmem. Yoksa nedir ya hakikaten anneme verir yoluma devam ederim. Bunla yaşayacak değilim ama hem faydam dokunsun istiyorum insanlara farkındalık yaratarak, hem de bu adamlara insanımızın kolay lokma olmadığı konusunda bir ders vermek istiyorum.

    bu siteleri okuyorlar, hatta bir sürü kullanıcı var forumda manipulasyon yapan firmaları lehine. Buradaki paylaşımlarımız ne kadar güçlü olursa, biliçlenmemiz ne kadar yüksek seviyede olursa o kadar caydırıcı oluruz. Hukuk dışı işler yapmaya cesaret edemezler bu kadar kolay.

    N11 örneğine bakın mesela. Resmen yersen muhabbeti yapıyorlar. Gün gibi açık yönetmelik hükmüne rağmen servis formu lazım vs. diyorlar. Kim bilir kaç kişiyi kandırdılar. Birlikte hareket edersek bu kadar patavatsız olamazlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sabahattin ali -- 11 Şubat 2015; 21:38:41 >




  • sabahattin ali S kullanıcısına yanıt
    Bir de şöyle bir konu var. Şikayetinizi yaptığınız ilk makamın bazen motivasyona(!) ihtiyacı olabiliyor. Ben bu gibi durumlarda, mail ile yaptığım yazışmalarda, bilgi kısmına, şikayetimi yaptığım makamın üst makamını ekliyorum. Zamanında Hızlıal ile yaşadığım bir problemde, zamanın Sanayi Bakanı'nı bile cc'ye koymuşluğum var :) Olaydan aylar sonra adamların merkezine konuyla ilgili bakanlık müfettişleri gelmiş, firmanın yetkilisi apar topar beni onların yanından arayıp, telefonu hoparlöre alıp, sorunumu çözdüklerini doğrulamamı rica etmişti. email değil de posta ile yapılan yazışmalarda da, yazının dağıtım kısmına üst makam eklenip, yazının bir kopyası üst makama da gönderilirse daha kesin ve hızlı sonuçlar alınabilir.

    Birkaç genel ekleme daha yapayım. Sadece şikayet makamı ile yapacağınız yazışmalara değil, problemli firma ile yapacağınız yazışmaların da bilgi kısmına yetkili resmi kurumları ekleyin. Tüketici Hakem Heyetleri artık Gümrük ve Ticaret Bakanlığını'na bağlı. Bakanlığın ilgili birimi ise TÜKETİCİNİN KORUNMASI VE PİYASA GÖZETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Yazışmalarda bu birimi, bulunduğunuz şehrin bağlı olduğu bakanlık bölge müdürlüğünü ve bulunduğunuz şehrin bağlı olduğu bakanlık il müdürlüğünü tüm yazışmalarınızın "Dağıtım" kısmına ekleyin. Olayı abartmak isterseniz, TÜKETİCİNİN KORUNMASI VE PİYASA GÖZETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'nün bağlı olduğu müsteşar yardımcısını da ekleyebilirsiniz. Dediğim gibi, bakanın kendisine kadar yolu var.


    TÜKETİCİNİN KORUNMASI VE PİYASA GÖZETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
    http://tuketici.gtb.gov.tr/


    BÖLGE MÜDÜRLÜKLERİ:
    http://www.gtb.gov.tr/iletisim/bolge-mudurlukleri-i%CC%87letisim


    İL MÜDÜRLÜKLERİ:
    http://www.gtb.gov.tr/diger-sayfalar/il-mudurlukleri


    MÜSTEŞAR YARDIMCISI:
    http://www.gtb.gov.tr/kurumsal/mustesar-yardimcilari

    TÜKETİCİNİN KORUNMASI VE PİYASA GÖZETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'nün hangi müsteşar yardımcısına bağlı olduğunu bilmiyorum.

    http://www.gtb.gov.tr/kurumsal/hakkimizda/teskilat-semasi

    Ancak, İsmail Yücel, daha önce Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdür Yardımcılığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı görevlerinde bulunduğu için, onun olma ihtimali yüksek.

    İsmail YÜCEL
    Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
    Müsteşar Yardımcısı V.
    T: +90 312 449 22 70-71
    e-posta : i.yucel@gtb.gov.tr



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi coyote -- 10 Şubat 2015; 11:07:45 >




  • Bu noktada servise bir arıza kaydı bırakmalıyız. Fakat başvuru yaptığımızı ispat etmek bize düşüyor. Şöyle ki;
    SATIŞ SONRASI HİZMETLER YÖNETMELİĞİ’NİN 10’UNCU MADDESİ; “Servis istasyonlarının sorumlulukları
    MADDE 10 – (3) Servis istasyonlarının, bu Yönetmeliğin 11 inci maddesinde belirtilen hususları içeren belgeleri düzenlemesi ve bunların birer nüshasını tüketicilere vermesi zorunludur.
    (4) Kullanım ömrü süresince malın yetkili servis istasyonlarındaki bakım ve onarım süresi azami tamir süresini geçemez. Bu süre, garanti süresi içerisinde mala ilişkin arızanın yetkili servis istasyonuna veya satıcıya bildirimi tarihinde, garanti süresi dışında ise malın yetkili servis istasyonuna teslim tarihinden itibaren başlar. Tüketici arıza bildirimini; telefon, faks, e-posta, iadeli taahhütlü mektup ve benzeri bir yolla yapabilir. Uyuşmazlık halinde bildirime ilişkin ispat yükümlülüğü tüketiciye aittir.
    (5) Malın tamirinin tamamlandığı tarih tüketiciye telefon, kısa mesaj, faks, e-posta, iadeli taahhütlü mektup ve benzeri bir yolla bildirilir. Uyuşmazlık halinde bildirime ilişkin ispat yükümlülüğü yetkili servis istasyonuna aittir.
    (6) Malın garanti süresi dışında, servis istasyonları tarafından verilen montaj, bakım ve onarım hizmetiyle ilgili olarak, bir yıl içerisinde aynı arızanın tekrarı halinde tüketiciden herhangi bir isim altında ücret istenemez. Tüketicinin malı kullanım kılavuzunda yer alan hususlara aykırı kullanmasından kaynaklanan arızalar bu fıkra kapsamı dışındadır.
    (7) Malın garanti süresi dışında, garanti belgesi ile satılması zorunlu olmayan bir parçasının servis istasyonu tarafından değiştirilmesi veya satılması durumunda, değişen veya satılan parça için altı aydan aşağı olmamak üzere bir garanti süresi verilir.
    Televizyonlar için azami tamir süresi 20 iş günüdür. İspat yükü bize ait olduğu için en sağlam yol noter ihtarnamesidir. Bu da sanıldığı kadar pahalı değildir. Yazıdaki satır sayısına göre 50-100 TL. arası tutmaktadır. Bugün bir noter ihtarnamesi düzenleyeceğim DİGİCOM’a. Örneğini ve tutarını paylaşırım. Daha önce Media Markta düzenledim. (82 TL)




  • samsung markasının türkiye de satış yapması için devlete verdiği taahhütleri yerine getirmemesi olayı.

    özet geçiyorum.

    televizyon aldım. bozuldu. 6 ay içerisinde değiştirebilme hakkım olduğu halde samsung değişim hakkımı gasp ediyor.

    olay:
    20 haziran 2017 tarihinde media markt mağazasından aldığım televizyon 17 ağustos 2017 tarihinde bozuldu. servis çağırdım anakart değişecek dedi. ben de televizyon için tüketici hakkım olan değişimi istedim. samsung türkiye merkezindeki uzmanlar değişim kriterlerini taşımadığı için değişim talebime red vermişler. samsung'un şirket politikası gereği cihaz ilk ay içerisinde bozulursa samsung değiştiriyormuş. tüketiciyi koruma kanununda açık açık yazdığı üzere ilk altı ay içerisindeki tüketiciden kaynaklanmayan arızalar ürünü ayıplı kılar. ayıplı üründe tüketici para iadesi, değişim veya onarım seçeneklerinden bir tanesini tercih edebilir. samsung müşteri hizmetlerine olan onlarca telefonuma geri dönüş olmayınca ben de biraz ısrarcı oldum ve nihayet çözüm merkezi adındaki birimden arandım. durumu anlattıktan sonra çözümün olmadığını tüketici hakkımı kullanarak mahkemeye verebileceğimi söylediler.:) (3000 tl nin üzerindeki anlaşmazlıklara tüketici mahkemesi bakıyormuş.)

    bildiğim kadarıyla samsung türkiye'de satış yapabilmek için bu kanunlara uyacağını taahhüt ediyor. yani iki yıl garanti (bazı ülkelerde bir yıl mesela), tüketiciyi koruma hakkındaki kanuna riayet etmek gibi. ama benim durumumda bu kanunu hiçe sayıp kendi değişim kriterlerini ortaya sürüyor. işine gelmiyorsa mahkeme yolunu gösteriyor ki mahkeme ve bilirkişi masraflarının fazlalığı ve mahkeme süresinin uzunluğunu da size karşı bir sopa gibi kullanıyor. vatandaşlık ve tüketici olmaktan kaynaklanan haklarınızı gasp edip işine gelmiyorsa mahkemeye git diyor. gidelim gitmesine, gittik te ama buradaki hak gaspının bir cezası da yok. yani mahkeme sonunda hakim değişim hakkını kullandırmamışsın, türkiye cumhuriyetine karşı sorumluluğun olan tüketici haklarına uymamışsın televizyonu değiş veya parasını iade et; kurallara uymadığın için de devlete şu kadar ceza veya vatandaşa bu kadar tazminat ödeyeceksin demiyor. sonuç değişimine karar verildi şeklinde oluyor. hal böyle olunca samsung uzun yargı süresi ve hiçbir cezai müeyyide olmadığı için nasılsa değişeceğim gitsin biraz uğraşsın mahkemelerde tavrı takınarak tüketici hakkını gasp ediyor.

    gelişim:
    adliyeye gidip dava açtım. mahkeme kalemine çıkarak tahmini bi dava tarihi öğreneyim dedim, demez olaydım. tahmini tarihin mart veya nisan olabileceğini davanın da üç veya dört ay sürebileceğini söylediler. yarısı kadar sürse tahminden yaklaşık 5 ay yapıyor sonuçlanması.

    mahkeme için dilekçe yazdırmaya arzuhalciye gittim. tazminat istediğimi belirttim arzuhalci vazgeçirdi. çünkü istediğim tazminatın altında bir tazminat hak edersem samsung'a 1800 tl avukat parası ödemem gerekeceğini söyledi. yani 1000 tl lik tazminat istedim ve hakim 500 tl tazminat uygun görürse karşı tarafın avukat parasını üstlenmem gerekiyormuş. tabi yemedi. dava açabilmek için 180 tl harç parası yatırdım; gerekirse bilirkişi için 200/600 tl arasında bir tutar daha ödemem gerekecekmiş.

    amaç:
    aslında bu da işin özeti. en masum haliyle samsung'un yaptığı. her aşamayı tek tek anlatmak istemedim. kimsenin sinirini bozmak ve vaktini almak gibi bir niyetim yok. detaylarla kimseyi boğmak da istemiyorum. amacım buradan sesimi samsung'a ulaştırmak ta değil. öyle olsa mahkemeye vermeden buraya gelir olayı yazardım. amacım tamamen donanımhaber okuyucu ve yazarlarına ulaştırabilmek. ben telefonumu da samsung dan almıştım. yine aynı şey olmuş ama kafaya takmayıp elektronik cihaz şans işi diyerek olayın üzerine gitmemiştim. telefon sonradan 4 5 sefer daha arıza yapıp anakart, ekran, hoparlör ve mikrofon değiştikten sonra yenisiyle değiştirildi fakat telefonu aldıktan sonraki 7 ay içerisinde 4 ay kullanabildim. o da ağır aksak. geri kalan sürede tamamen servisteydi.

    sözün özü:
    tavsiyem şansınıza güveniyorsanız samsung marka bir cihaz alın. birçok tüketici ürününde rakiplerinin önünde ve kendi cihazları arasındaki uyum çok iyi. ama yanlışlıkla aldığınız ürünün başına bir iş gelirse o zaman çok uğraşırsınız. maalesef samsung marka bilinirliğini destekleyecek, tüketiciye güven verecek servis ve satış sonrası desteğe sahip değil.

    telefon macerasını da belki sonra anlatırım.

    varsa imla hataları için şimdiden özür dilerim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vaart44

    Arkadaşlar merhaba. Yazı biraz uzun olacak; ama ben bu başlığı aylarca takip ederek aldım TV'u. Bu şekilde faydalanan arkadaşların işine yaraması için ben de yaşadığım durumu anlatıyorum.

    5.10.2017 tarihinde İzmir'de bir AVM'deki Samsung mağazasından(Hepsiburada'da aldığım TV 3800-3900 TL aralığındayken, daha güvenilir ve sorunsuz olsun diye) 4100 TL' ye Samsung MU8000 49" TV satın aldım. Ürünün 7.10.2017 tarihinde kurulum ve montajı gerçekleştirildi. TV'de aynı günün akşamı yapılan kontrolümde vertical banding (rahatsız edici olsa da aşırı değil), PS4 oynarken aşırı bir dalgalanma ve kumandada ayarlara girmede problemler yaşadım. 8.10.2017 tarihinde 444'lü müşteri hizmetleri numarasını arayıp, durumu bildirerek servis talebimi oluşturdum. 9.10.2017 tarihinde de kurulumu yapan teknik servis gelerek TV'de kendi testlerini yapıp, incelemelerde bulundu.

    Teknik servis, üründe PS4 oynarken aşırı dalgalanma(servis elemanı videoya kaydetti), yayında donma(maç vardı TV'de çok bariz donmalar oldu, servis elemanı videoya aldı bu durumu) ve vertical banding (dediğim gibi çok fazla olmadığını; ama yine de olduğunu söyleyerek onu da videoya aldı) gördü. Ardından yaptığı testte de benim fark etmediğim 2 adet ölü piksel olduğunu fark edip, bunu fotoğrafladı ve bana da durumu gösterdi. Bu durumlar sebebiyle ürünümün değiştirileceğini, Samsung mağazasından aldığım için herhangi bir işlem yapmama gerek olmadığını, yeni ürünü getirip, bu ürünü alıp götüreceğini söyledi. Süreç 2 haftaya kadar sürebilir dedi.

    Buraya kadar her şey normal ilerlerken (elektronik şans işi, her üründe sorun çıkabilir, önemli olan çözüm şekli), 12.10.2017' de tarafıma teknik servis tarafından telefon ile ürün değişim talebinin genel merkez tarafından onaylanmadığı, 5 ölü piksel altını hata olarak kabul etmediklerini, diğer sorunlar için ise yazılım güncelleme yapabileceklerini bildirdi. Ben ürünü alalı bu kadar az bir süre olmuşken ve yetkili teknik servis tarafından ürün değişimi gerçekleştirileceği bana söylenmişken bu durumu kabul etmediğimi söyledim. Ürünü satın aldığım mağaza ile görüştüğümde de, haklı olduğumu; fakat genel merkez kararı olduğu için işlem yapma şanslarının olmadığını bildirdiler. Teknik servisten aldığım servis formundaki yazan açıklamayı direk olarak paylaşıyorum:

    "Cihazda 2 adet ölü pixel mevcuttur. Ölü pixel sayısı 5 ten fazla olmadığı için hata olarak kabul edilmemektedir. Cihaz değişime uygun değildir. Görüntüde dalgalanma ve donma mevcuttur." Servis formunun sıra numarası: G 3648424.
    Şikayetvar sitesinden, Samsung'un Facebook, Twitter ve Instagram sayfalarından ve 444'lü numaradan durumumu tekrar bildirmeme rağmen herhangi bir tatmin edici cevap alamadım.

    Bu forma rağmen işlemim gerçekleştirilmedi için, aynı gün içerisinde kaymakamlıktaki Tüketici Hakem Heyeti'ne gittim. Ürün tutarı 4100 TL olduğu için Tüketici Mahkemesi'ne dava açmam gerektiği söylendi. Bu sabah 13.10.2017 tarihinde fatura, servis formları (kurulum ve yukarıda bahsettiğim arıza) ve dava dilekçesi ile beraber Tüketici Mahkemesi'ne giderek ürünü aldığım yere dava açtım. Şu ana kadar ürün değişimi talep ederken, bu davranışlardan ötürü ürünün yasal faiziyle beraber ücret iadesi ve dava masraflarını talep ettim. Davanın seyriyle ilgili bilgilendirmeleri de sizlere aktaracağım ki başına herhangi bir firmadan bu tarz durumlar gelenler, hakkını aramaya üşenenler için bir nebze de olsa örnek teşkil etsin.

    Hepinize iyi günler diliyorum, umarım sizlere de bir fikir vermiştir yaşadıklarım. Siz de benzer durumlar yaşamazsınız.

    İyi günler arkadaşlar. Süreçle ilgili bilgi vereceğimi söylemiştim, durum sonuçlandı aktarıyorum size.

    Davayı açtıktan sonra sosyal medya üzerinden ve Şikayetvar üzerinden daha önce yaptığı şikayetler üzerine Samsung Çözüm Merkezi'nden arandım. Durumu ayrıntılı olarak telefonda anlattım, yetkili kişi dava dilekçesi, servis formu ve faturayı mail atmamı; ama çözüm ile ilgili bir garanti veremediğini söyledi, ben de zaten dava sürecimin başladığını, o süreci bekleyeceğimi söyledim.

    Bu olaydan birkaç gün sonra bu sefer hukuk biriminden olduğunu söyleyen, anladığım kadarıyla daha yetkili bir kişi aradı. Durumun incelendiğini, davayı geri çekersem ücret iadesinin gerçekleştirileceğini söyledi. Ben 1 gün süre istedim, davayı açtığım mahkemenin kalemine durumu sormak için, sorduğumda davayla ilgili hiçbir işlem yapılmadığı için (tebligat vs) ödediğim dava ücretinin tamamını geri alabileceğimi; fakat geri ödeme tamamen yapılana kadar davadan feragat dilekçesi vermemin doğru olmayacağını (konuyla ilgili bütün haklardan feragat ediliyormuş) söyledi. Ertesi gün Samsung'tan arayan yetkili hanımefendi tekrar aradı ve ücret iadesi yapılırsa davayı geri çekebileceğimi söyledim. Yaklaşık 1 hafta sonra ücret iadesi hesabıma yatırıldı ve ben de davadan feragat dilekçesini mahkemeye sundum.

    Benim sorunum bu şekilde çözüldü arkadaşlar. "Hakkını aramanın" yanlış bir şey olmadığını ve sonuç verdiğini görmek benim için sevindirici oldu.




  • İlk olarak ayıplı malın iadesi ile ilgili mevzuat hükümlerini paylaşmanın uygun olacağını düşünüyorum.

    A. AYIPLI MAL

    6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da “Ayıplı mal” şu şekilde tanımlanmıştır;
    “MADDE 8 – (1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
    (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.
    (3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir. Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının öngörüldüğü hâllerde, montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik nedeniyle montaj hatalı yapılmışsa, sözleşmeye aykırı ifa söz konusu olur.”

    Arkadaşlar televizyonlar için bahsedilen ışık sızması, bulutlanma, banding vs. bütün sorunlar birer ayıptır. Televizyonu teşhirde gösterilen hatasız örneğine göre farklı bir hale getirmektedir. Bunlar izleme zevkini, beklenen faydaları azaltan hususlardır. Görüntü kalitesine doğrudan etki etmektedirler. Örneğin servisler genelde ışık sızması sorunu için izlemeye etkisi yok, sadece ekran kapalıyken görünmekte ve bu durum led aydınlatmalı paneller için normal demektedir. Ekranın köşesinde var olan bir ışık sızmasının görüntüye etki etmemesi mümkün değildir. Sadece etkisi az olduğu için çıplak gözle görülemeyebilir. Işık sızması veya bulutlanma sorunu az veya çok siyah kalitesinde bir azalmaya ve bundan dolayı detay kayıplarına neden olmaktadır.




  • B. İSPAT YÜKÜ

    6502 sayılı T.K.Kanun MADDE 10;
    “(1) Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz.
    (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır.
    (3) Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, üretici, ithalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde malın ayıbına ilişkin açıklayıcı bilgiyi içeren bir etiket konulur. Bu etiketin tüketiciye verilmesi veya ayıba ilişkin açıklayıcı bilginin tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde açıkça gösterilmesi zorunludur. Teknik düzenlemesine uygun olmayan ürünler ise hiçbir şekilde piyasaya arz edilemez. Bu ürünlere, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır.”

    Birinci fıkradaki “bu karine malın ayıbı ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz” hükmü kafanızı karıştırmasın. Bu çabuk bozulan veya tüketimle birlikte faydası azalan ya da tüketici hatasının daha muhtemel olduğu ürünler için geçerli. Örnek olarak Bozulan yiyecek, koltuktaki sigara yanığı vb. ürünler. Televizyonda ilk altı ayda ortaya çıkan bir ayıbın satış anında olmadığını kanıtlama yükü satıcıya aittir. Yani aldıktan sonraki altı ay içinde ortaya çıkan ışık sızması, bulutlanma vb. sorunların satış anında olduğu kabul edilmekte ve ürünü ayıplı mal haline getirmektedir.




  • C. AYIPLI MAL KARŞISINDA SEÇİMLİK HAKLARIMIZ

    6502 sayılı Kanun Madde 11 ;
    “Tüketicinin seçimlik hakları
    MADDE 11 – (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
    a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
    b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
    c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
    ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,
    seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
    (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.

    (4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Ancak, bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin, tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.
    (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir.
    (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.”

    Bu noktada satıcıların bizi zorladığı noktalar şunlar;
    1. Ürünü değiştirebiliriz, fakat iade alamayız. (Görüleceği üzere hiçbir hukuki dayanağı yoktur)
    2. Başımdan geçtiği için değinmek istedim. Media Markt iade almayı kabul ettiği ayıplı ürünü mağazaya benim teslim etmem gerektiğini, kendilerinin alamayacağını ifade etti. Yukarıdaki maddenin 6’ıncı fıkrası oldukça açık. İade masrafı satıcıya aittir. Sonuçta direndiğim için Media Markt televizyonu kendisi iade aldı. 65 inç 42 kg. bir tv için nakliye bir sorundur ve herkes tarafından bilinmesinde fayda var.




  • Örnek İHTARNAME
    İHTARNAME

    İHTAR GÖNDERİLEN :
    MUHATAP : … Elektronik Sharp Yetkili Servisi
    ADRESİ :

    İHTARI GÖNDERENİN :
    ADI ve SOYADI :
    ADRESİ :

    Media Markt Balçova şubesinden 11/01/2015 tarihinde almış olduğum "Sharp 60UQ10" marka ve model televizyonda “ışık sızması ve bulutlanma” problemleri vardır. Konu ile ilgili olarak tarafınıza mail ve telefon yoluyla farklı tarihlerde başvurulmuştur. Garanti Belgesi Yönetmeliği’nin 9’uncu maddesinin 1’inci fıkrası “c” bendinde; “Tamirinin mümkün olmadığının, yetkili servis istasyonu, satıcı, üretici veya ithalatçı tarafından bir raporla belirlenmesi,” 5’inci fıkrasında; “Birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen raporun, arızanın bildirim tarihinden itibaren o mala ilişkin azami tamir süresi içerisinde düzenlenmesi zorunludur.” Hükümleri yer almaktadır.
    Bahsi geçen problemlerin yasal süre içinde (20 iş günü) tamiri veya bunun mümkün olmaması halinde durumun usulüne uygun olarak tekemmül ettirilecek bir servis raporu ile tarafıma bildirilmesini, aksi halde yasal yollara başvuracağımı, avukatlık vekalet ücretleri ile mahkeme harç giderlerini talep hakkımın saklı olduğunu ihtaren bildiririm.
    Bu süre geçtikten sonra hala bir rapor alamazsanız mahkemeye veya hakem heyetine başvurmalıyız. 2015 yılı için hakem heyetleri kararı bağlayıcılık sınırı 3.300 TL.
    Dava açtıktan sonraki tecrübelerimi de ayrıca paylaşacağım.




  • Yasal hakkını aramak için yola çıkan tüm arkadaşlara Allah kolaylık versin. Malesef işiniz zor; Kısaca kendi başımdan geçen bir olayı anlatayım. Eşime aldığımız bot ilk yağmur gördüğünde su almıştı. Botun 1-2 defa üreticiye gidip gelmesinin ardından satıcı ile anlaşamamış ve tüketici hakem heyetine başvurmuştum. Tüketici hakem heyeti, kendi karşılaması gereken yazışma masraflarını benden talep ettiği için onlarla da papaz olup hakem heyetini de sanayi bakanlığına şikayet etmiştim. Sonuçta satıcı botun parasını iade etti ve ilgili hakem heyeti sanayi bakanlığından uyarı aldı. Şimdi bunları bir çırpıda yazabiliyorum ama, tüm bu süreç yaklaşık 6 ay ve onlarca yazışmaya maloldu. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, sözde hakkımızı korumak için varolan bir kuruma karşı bile hakkımızı korumak zorunda kalabiliyoruz. Az gelişmiş bir ülkede yaşamak zor, dediğim gibi Allah kolaylık versin.
  • Örnek olması açısından dava dilekçemi paylaşıyorum.

    T.C.
    İZMİR TÜKETİCİ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

    Davacı : ..
    TCKN : ..
    Adresi : ..

    Davalı : Media Markt MS İstanbul İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi
    Adresi : Evren Mahallesi Koçman Caddesi Ziyal Plaza Blok A TR 34212 Güneşli BAĞCILAR / İSTANBUL

    Konusu : Media Markt Balçova İzmir mağazasından 11/01/2015 tarihinde 4.999,00 TL. bedelle satın aldığım Sharp 60UQ10 marka ve model ayıplı televizyonun geri alınarak, ücretinin tarafıma iadesi isteminden ibarettir.

    Açıklamalar :
    1- Media Markt Balçova İzmir mağazasından 11/01/2015 tarihinde F/299424 seri ve sıra no.lu 4.999,00 TL. bedelli fatura ile Sharp 60UQ10 marka ve model televizyonu satın aldım (Ek:1, Fatura).

    2- Televizyon 12/01/2015 tarihinde Ayes Elektronik Digicom Yetkili Servisi tarafından kurulmuştur. Aynı gün televizyonda “Işık sızması ve bulutlanma” olarak tabir edilen problemlerin görülmesi üzerine iade için Media Markt Balçova mağazasına başvurdum; fakat talebim “ayıbın yetkili servis tarafından düzenlenecek raporla belirtilmesi gerektiği” öne sürülerek reddedilmiştir (Ek: 2, Televizyona ait sorunları gösterir fotoğraflar).

    3- 14/01/2015 tarihinde talebim üzerine Ayes Elektronik televizyonu evde incelemiştir. Daha sonra servis tarafından telefon yoluyla sözlü olarak sorunların normal kabul edildiği belirtilmiştir. Sorunların normal kabul edildiğine dair bir servis raporu talep etmem üzerine, Servis Müdürü ... tarafından “böyle bir rapor veremeyecekleri” ifade edilmiştir. Bu görüşme yetkili servise ait müşteri hizmetleri numarası olan ve ‘görüşmelerin kaydedildiği belirtilen’ ... no.lu telefon ile tarafıma ait ... no.lu telefon arasında yapılmıştır.

    4- Akabinde durumu Media Markt müşteri hizmetlerine bildirmem üzerine, Balçova Mağazası satış görevlisi ... tarafından ürün değişimi teklif edilmiştir. Teklif .. no.lu telefon ile sözlü olarak yapılmıştır. Bu görüşmede kendilerine, 6502 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu’nun 11’inci maddesinde yer alan ayıplı mal karşısındaki seçimlik haklarımdan “ürünü iade hakkımı” kullanmak istediğimi belirtmem üzerine tarafıma “ürün iadesi alamayacakları, sadece değişim yapabilecekleri” ifade edilmiştir.

    5- Bunun üzerine tarafımdan Media Markt Balçova Mağazasına hitaben ayıplı olan ürünün geri alınması ve ücretinin iade edilmesi hususunda İzmir 14. Noterliği eliyle ihtarname gönderilmiş, ihtarname 23/01/2015 tarihinde şirket yetkilisine tebliğ edilmiştir (Ek:3, İhtarname).

    6- Daha sonra Ayes Elektronik ısrarcı olmam neticesinde, ihtarname düzenlemeye gerek kalmadan tarafıma yetkili servis formu vermiştir. 21/01/2015 tarih ve 043807 no.lu Digicom Yetkili Servis Formu ile ışık sızması sorunlarının normal kabul edildiği belirtilmiştir. Ayrıca formun müşteri şikayeti bölümünde bulutlanma problemine yer verildiği halde; formun yapılan işlem bölümünde bulutlanma problemi hakkında herhangi bir açıklama yapılmamıştır (Ek:4).

    7- İlerleyen günlerde televizyonda mevcut sorunların artması üzerine Ayes Elektronik’e 29 ve 30/01/2015 tarihlerinde gönderilen iki ayrı elektronik posta ile televizyonun sorunlarını gösteren fotoğraflar gönderilmiş, konunun tekrar incelenmesi istenmiştir. 02/02/2015 tarihinde Ayes Elektronik’e ait .... no.lu telefondan aranarak tarafıma ürünün aynısı ile değişimi yapılabileceği fakat ücret iadesi için herhangi bir rapor verilemeyeceği, iade için satıcı Media Markt’a başvurmam gerektiği ifade edilmiştir. Bu husus 02/02/2015 tarihinde Ayes Elektronik’e ait “musteri@ayeselektronik.com adresinden şahsıma ait selim1kaya@gmail.com adresine gönderilen elektronik posta ile de bildirilmiştir.

    8- Bu kez 03/02/2015 tarihinde Ayes Elektronik’e ürünün yasal süre içinde tamirini, eğer tamiri mümkün değilse Garanti Belgesi Yönetmeliği’nin 9’uncu maddesi gereği tamirinin mümkün olmadığının bir servis formu ile tarafıma bildirilmesi talebi yine mail yoluyla iletilmiştir. Başvuruma herhangi bir cevap verilmemesi üzerine 06/02/2015 tarihinde servise gönderilen elektronik posta ile ürünün tamirinin mümkün olup olmadığının tarafıma bildirilmesi talep edilmiştir. (Aynı gün yine servis müşteri hizmetleri numarası aranarak yetkili servise ait ... no.lu telefon ile yapılan söz konusu görüşmelerin kayıt edilip edilmediğinin sorulması üzerine şirket çalışanı tarafından görüşmelerin kayıt altına alındığı ifade edilmiştir.) Devamında yetkili servis tarafından cevaben gönderilen elektronik postada: “üründe bir arıza bulunmadığı bu yüzden servis ile ilgili bir işlem yapılmasına gerek olmadığı ve daha önceki ürün değişim teklifinin müşteri memnuniyeti kapsamında yapıldığı” belirtilmiştir (Ek:5/1-6 Elektronik posta çıktıları).

    9- Televizyon izleme amaçları genellikle film, dizi, spor müsabakası, yarışma programı, belgesel, açık oturum vb. çeşitlilikte olabilmektedir. Bunlardan film harici seçeneklerde görüntü genellikle açık renkli, ışıklı, aydınlık sahnelerden oluşmaktadır. Fakat filmlerde koyu renklerin hakim olduğu karanlık sahnelere daha sık rastlanılmaktadır. Görüntü bu şekilde koyu renklerden veya karanlık sahnelerden oluştuğunda ise televizyonun siyah rengi gösterebilme becerisi çok önem kazanmaktadır. Siyah rengi başarılı olarak verebilen televizyonlarda görüntüye karanlık sahneler ve koyu renkler hakimken görüntü detay kaybı ya çok az olmakta ya da hiç olmamaktadır. Bu nedenle siyah renk üretimi konusunda başarılı olan televizyonlar göreceli olarak daha pahalıdır.

    152 ekran büyüklüğünde olup almayı düşündüğümüz dönemde piyasada satılan standart led televizyonların fiyatları yaklaşık olarak 2.500 TL. ile 10.000 TL. arasında değişmekteydi. Bu fiyat farklarının en önemli nedeni televizyonların sunduğu görüntü kalitelerinin farklı olmasıdır. Bir televizyonun görüntü kalitesinin ölçümünde ise televizyonun sunduğu siyah renklerin kalitesi oldukça belirleyici bir özelliktir.

    Bu noktada daha çok film izlemek amacıyla büyük ekran olarak satın aldığım televizyonda mevcut bulutlanma ve ışık sızması problemleri nedeniyle televizyon, teşhirde bana gösterilen bulutlanma ve ışık sızması problemleri olmayan hatasız örneğine ve SHARP firması resmi internet sayfası “http://www.sharp.com.tr/cps/rde/xchg/tr/hs.xsl/-/html/lcd-tv-ueruenleri.htm” adresinde gösterilen resmi tanıtım video görüntüleri ve fotoğrafta gösterilen örneklerine nazaran çok daha düşük kalitede görüntü vermektedir. Şöyle ki;

    Ekte sunmuş olduğum fotoğraflarda dahi çıplak gözle görülebilen, görüntünün üzerine düşen bulutlanmalar, ışık parlamaları ve televizyonun bütün köşelerinden sızan ışık huzmeleri nedeniyle görüntüye özellikle koyu renkler hakimken;

    a. Siyah ve koyu renkleri gösterebilme kalitesi televizyonun kusursuz örneklerine nazaran olması gerektiğinden çok daha düşük bir seviyeye düşmekte,

    b. Siyah alanların üzerinde parlak ışık yansımaları görünmekte,

    c. Tek bir renk ve tek bir tonda olması gereken alanlarda farklı tonlarda oluşan dalgalanmalar nedeniyle görüntü homojenliğini kaybetmekte,

    d. Görüntü detay kayıpları oluşmaktadır.

    Sonuç olarak; 6502 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu’nun 8’inci maddesinde tanımlandığı üzere televizyondaki mevcut sorunlar tüketici olarak beklediğim faydaları azaltmaktadır.

    10- Ayrıca; Garanti Belgesi Yönetmeliği’nin 5 ve 7’nci maddelerine aykırı olarak tarafıma verilen garanti belgesinde sadece ithalatçı firmaya ait bilgiler yer almaktadır. Bulunması zorunlu olan diğer hususlar sözlü talebime rağmen satıcı Media Markt tarafından doldurulmamıştır (Ek:6).

    ÖZETLE;
    Media Markt, 6502 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu, Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği veya Garanti Belgesi Yönetmeliği’nde konu ile ilgili herhangi bir düzenleme bulunmamasına rağmen, ayıplı televizyonun geri alınması için ayıbın yetkili servis raporu ile belirtilmesi gerektiği şartını ileri sürmüştür. Media Markt satış yetkilileri talebimi yinelemem üzerine ürün değişimi yapabileceklerini, fakat televizyonu iade alamayacaklarını belirtmişlerdir.

    İthalatçı firma Digicom yetkili servisi Ayes Elektronik ise sırasıyla;

    1- Televizyonu iade etmek için yaptığım ilk başvurumda televizyonda sorun olmadığını, bununla ilgili tarafıma “televizyonda sorun olmadığına dair” bir servis formu dahi düzenlemeyeceklerini sözlü olarak bildirmiştir. (Bu telefon konuşmaları ayrıntıları daha önce ifade edildiği üzere görüşmelerin dinlendiği müşteri hizmetleri numarası ile şahsi cep telefonum arasında yapılmıştır.)

    2- Israrlı başvurularım ve elle düzenlenmiş bir ihtarname ile servis yerlerine gitmem üzerine tarafıma bir servis formu verilmiştir. Formada müşteri şikayeti bölümünde ışık sızması ve bulutlanma problemlerine yer verildiği halde yapılan işlem bölümünde sadece ışık sızmalarının normal kabul edildiği belirtilmiş, bulutlanma problemine değinilmemiştir.

    3- Daha sonraki süreçte sorunların artması üzerine yeniden başvurmam üzerine ekte sunmuş olduğum elektronik posta çıktılarından da anlaşılacağı üzere ithalatçı firma DİGİCOM tarafıma ürün değişimi önermiştir. Bu husus 02/02/2015 tarihinde yetkili servis AYES ELEKTRONİK’e ait müşteri hizmetleri telefonu ile sözlü olarak da teklif edilmiştir. Güven problemi yaşamam nedeniyle teklif tarafımdan kabul edilmemiştir. Ürünü iade etmek için satıcının istediği raporu düzenlemelerini istediğimde talebim reddedilmiştir.

    4- Daha sonra ürünün tamirinin mümkün olup olmadığını sormam üzerine bu kez DİGİCOM, üründe sorun olmadığını, değişim teklifini müşteri memnuniyeti kapsamında önerdiklerini, televizyonda bulunan sorunların genel led tv sorunları olduğunu, bunların yaygın olarak görüldüğünü ve bir kusur olarak değerlendirilmediğini belirtmiştir.

    Kullanıldığı için artık ikinci el durumuna düşmüş ve 5.000 TL.’na satılmış bir ürünün, “üründe hiçbir problem olmamasına” rağmen sadece müşteri memnuniyeti kapsamında iade alınması, ticari hayatın olağan akışı içinde mümkün değildir. Tamamen problemsiz bir ürünün toptan alım yapmayan, sıradan tekil bir müşterinin memnuniyeti kapsamında iade alınıp, yerine yeni bir ürünün verilmesinin basiretli tacir davranışı çerçevesinde izaha muhtaç olduğunu düşünmekteyim. Kaldı ki Digicom firması müşteri memnuniyetine ‘sorunsuz bir ürünü iade alacak kadar’ önem verse idi; böyle bir satış süreci sonunda hakkımı aramak için dava yoluna başvurmak zorunda kalmadan sorunumun çözülmesi gerekirdi. Bu noktada Digicom’un ürün değişimi teklif ederek üründeki ayıbı üstü kapalı da olsa kabul ettiğini; fakat Media Markt ile aralarındaki ticari iş ilişkileri ve düzenlemeler gereği üründeki ayıbı bir servis formu ile belirtmediklerini değerlendirmekteyim.

    Hukuki bir dayanağı olmaksızın satıcının servis raporu istemesi; ithalatçının böyle bir servis raporunu düzenlemeyeceğini bildirmesi ile yaratılan fiili durumla tüketici çaresiz bırakılmakta; konu belirsiz, nasıl çözüleceği bilinmez bir hale getirilmektedir. Hatta satıcı tarafından mahkemeye başvurmam telkin edilmiştir. Bu hareket tarzının tüketicileri yıldırmak ve ayıplı ürüne razı etmek için bir satış politikası olarak özellikle kullanıldığını düşünmekteyim.

    İlave bir husus olarak bulutlanma ve ışık sızması problemlerinin yaygın bir led televizyon teknolojisi sorunu olmasının tarafıma bir mazeret olarak sunulması kabul edilemez. Satın aldığım marka ve model televizyonun bulutlanma problemi olmayan, ışık sızdırmayan kusursuz örnekleri piyasada bulunmaktadır ve tanıtımlar, reklamlar bu kusursuz örnekler üzerinden yapılmaktadır. Bulutlanma ve ışık sızması problemlerine sıkça rastlanılması, bu durumları sorun olmaktan çıkarmamalıdır. Bir soruna sık rastlanılmasının, sorunun normal kabul edilmesi gerektiği anlamına gelmeyeceğini değerlendirmekteyim.

    Sonuç olarak; televizyondaki sorunların Media Markt ve Digicom yetkili servisi tarafından kabul edilmiş olmasına rağmen, yaratılan bu fiili durumla, 6502 sayılı Kanun’un 11’inci maddesi ile tüketici olarak tarafıma tanınan “ayıplı ürünü geri vererek ücret iadesi alma hakkım” hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeksizin engellenmiştir.

    Hukuki Sebepler : 6502 Sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu, Garanti Belgesi Yönetmeliği, Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat.

    Hukuki Deliller : Fotoğraflar, Garanti Belgesi, Ayıbın kabul edilip tarafıma ürün değişimi önerilen görüşmelerin kaydedildiği Ayes Elektronik müşteri hizmetleri telefonu ile yapılan görüşmeler, Ayes Elektronik tarafından gönderilmiş olan elektronik postalar,www.sharp.com.tr resmi sitesinde ürüne ait yayınlanan tanıtım videoları ve fotoğrafı.

    İstem ve Sonuç :
    Arz ve izah olunan nedenlerden dolayı Sayın Hakimliğinizce uygun görüldüğü takdirde;
    1- Satıcının Garanti Belgesi Yönetmeliği’ne aykırı olarak satış tarihi üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine rağmen halen ürüne ait garanti belgesini usulünce düzenlememiş olması nedeniyle sözleşmeden dönme hakkı ve televizyonun 6502 sayılı Kanun kapsamında ayıplı mal durumunda bulunması, satıcı ve ithalatçı tarafından da bu ayıpların kabul edilmiş olması kapsamında ayıplı televizyonun geri alınarak 4.999,00 TL. olan ücretinin faizi ile birlikte tarafıma iadesine,

    2- Ürüne ait kusurların sunulduğu fotoğraflarda dahi alenen görülen ayıpların kabul edilmeyip hakkımı aramam için dava yoluna gitmek zorunda bırakılmam ve bu süreçte hakkımın yenildiği duygusuna kapılarak manevi olarak yıpranmam nedenleriyle uygun görüldüğü takdirde Borçlar Kanunu’nun 227’nci maddesi gereği makul bir tazminata hükmedilmesine,

    3- Satıcı ve ithalatçıların tüketicileri yıldırmak ve hakkını aramaktan vazgeçirmek için arz ettiğim yollara başvurduklarına sosyal çevrem ve internet aracılığıyla benzer tecrübelerin paylaşıldığı takipçisi olduğum sosyal medya kanallarında sıkça rastlamam nedeniyle sorunun ülke çapında genel bir tüketici sorunu olduğunu değerlendirmekteyim. Ayıplı ürün karşısında tüketici, satıcı ve ithalatçıların neler yapması gerektiğinin bilinmesi için 6502 sayılı Kanun’un 73’üncü madde 7’nci fıkrasında yer alan hükümler gereği Mahkeme Kararı’nın ilanına,

    4- Yargılama giderleri ile avukatlık vekâlet ücretlerinin davalıdan alınmasına,

    karar verilmesini saygılarımla arz ederim. / /2015






    Davacı





    Ekler :
    1. Fatura
    2. Televizyona ait fotoğraflar
    3. Media Markt’a hitaben düzenlenen Noter İhtarnamesi
    4. Digicom Yetkili Servis Formu
    5. Yetkili servis tarafından gönderilen elektronik posta çıktıları
    6. Garanti Belgesi




  • darkshine666 D kullanıcısına yanıt
    Müşteri memnuniyeti kapsamında yiyosa iade almasınlar.
  • LG'yi tamamen tercih listesinden çıkarmakta fayda var...Tv'leri yüksek oranda sorunlu ve satış sonrası sıkıntı çıktığında +3 yıl yaşlanmanız garanti...
  • Arkadaşlar merhaba. Yazı biraz uzun olacak; ama ben bu başlığı aylarca takip ederek aldım TV'u. Bu şekilde faydalanan arkadaşların işine yaraması için ben de yaşadığım durumu anlatıyorum.

    5.10.2017 tarihinde İzmir'de bir AVM'deki Samsung mağazasından(Hepsiburada'da aldığım TV 3800-3900 TL aralığındayken, daha güvenilir ve sorunsuz olsun diye) 4100 TL' ye Samsung MU8000 49" TV satın aldım. Ürünün 7.10.2017 tarihinde kurulum ve montajı gerçekleştirildi. TV'de aynı günün akşamı yapılan kontrolümde vertical banding (rahatsız edici olsa da aşırı değil), PS4 oynarken aşırı bir dalgalanma ve kumandada ayarlara girmede problemler yaşadım. 8.10.2017 tarihinde 444'lü müşteri hizmetleri numarasını arayıp, durumu bildirerek servis talebimi oluşturdum. 9.10.2017 tarihinde de kurulumu yapan teknik servis gelerek TV'de kendi testlerini yapıp, incelemelerde bulundu.

    Teknik servis, üründe PS4 oynarken aşırı dalgalanma(servis elemanı videoya kaydetti), yayında donma(maç vardı TV'de çok bariz donmalar oldu, servis elemanı videoya aldı bu durumu) ve vertical banding (dediğim gibi çok fazla olmadığını; ama yine de olduğunu söyleyerek onu da videoya aldı) gördü. Ardından yaptığı testte de benim fark etmediğim 2 adet ölü piksel olduğunu fark edip, bunu fotoğrafladı ve bana da durumu gösterdi. Bu durumlar sebebiyle ürünümün değiştirileceğini, Samsung mağazasından aldığım için herhangi bir işlem yapmama gerek olmadığını, yeni ürünü getirip, bu ürünü alıp götüreceğini söyledi. Süreç 2 haftaya kadar sürebilir dedi.

    Buraya kadar her şey normal ilerlerken (elektronik şans işi, her üründe sorun çıkabilir, önemli olan çözüm şekli), 12.10.2017' de tarafıma teknik servis tarafından telefon ile ürün değişim talebinin genel merkez tarafından onaylanmadığı, 5 ölü piksel altını hata olarak kabul etmediklerini, diğer sorunlar için ise yazılım güncelleme yapabileceklerini bildirdi. Ben ürünü alalı bu kadar az bir süre olmuşken ve yetkili teknik servis tarafından ürün değişimi gerçekleştirileceği bana söylenmişken bu durumu kabul etmediğimi söyledim. Ürünü satın aldığım mağaza ile görüştüğümde de, haklı olduğumu; fakat genel merkez kararı olduğu için işlem yapma şanslarının olmadığını bildirdiler. Teknik servisten aldığım servis formundaki yazan açıklamayı direk olarak paylaşıyorum:

    "Cihazda 2 adet ölü pixel mevcuttur. Ölü pixel sayısı 5 ten fazla olmadığı için hata olarak kabul edilmemektedir. Cihaz değişime uygun değildir. Görüntüde dalgalanma ve donma mevcuttur." Servis formunun sıra numarası: G 3648424.
    Şikayetvar sitesinden, Samsung'un Facebook, Twitter ve Instagram sayfalarından ve 444'lü numaradan durumumu tekrar bildirmeme rağmen herhangi bir tatmin edici cevap alamadım.

    Bu forma rağmen işlemim gerçekleştirilmedi için, aynı gün içerisinde kaymakamlıktaki Tüketici Hakem Heyeti'ne gittim. Ürün tutarı 4100 TL olduğu için Tüketici Mahkemesi'ne dava açmam gerektiği söylendi. Bu sabah 13.10.2017 tarihinde fatura, servis formları (kurulum ve yukarıda bahsettiğim arıza) ve dava dilekçesi ile beraber Tüketici Mahkemesi'ne giderek ürünü aldığım yere dava açtım. Şu ana kadar ürün değişimi talep ederken, bu davranışlardan ötürü ürünün yasal faiziyle beraber ücret iadesi ve dava masraflarını talep ettim. Davanın seyriyle ilgili bilgilendirmeleri de sizlere aktaracağım ki başına herhangi bir firmadan bu tarz durumlar gelenler, hakkını aramaya üşenenler için bir nebze de olsa örnek teşkil etsin.

    Hepinize iyi günler diliyorum, umarım sizlere de bir fikir vermiştir yaşadıklarım. Siz de benzer durumlar yaşamazsınız.




  • benimde teknosadan aldığım lg tv ile sıkıntım olmuştu. fiyat yüksek olduğu için tüketici mahkemesine başvurmuştum. avukat tutmadım. tüketici mahkeme süreci ile ilgili süreçler hakkında yardımcı olabilirim. davam 9 sürmüştü. davayı kazandım. tv iade ettim paramı yasal faizi ile birlikde aldım. tüm mahkeme masraflarınıda geri aldım. son söz olarakda haklı olduğunuz konuda geri vites yapmayın. yok müşteri hizmetleri şunu dedi yok servis olmaz dedi vs vs... verin mahkemeye. dünyada bazı insanlar şeytanın iki ayaklısı olmuş. şeytandan bile kötüler... iyilerde sesisini yükseltmeli.
  • E. AYIPLI MALI İADE ETMEK İÇİN NE YAPMALIYIZ

    Bu noktada bütün satıcılar ürünün ayıplı olduğunun yetkili servis raporu ile belgelendirilmesini istiyor. Fakat başımdan geçen iki tecrübemde de (Panasonic ve Digicom) böyle bir rapor veremeyeceklerini belirttiler. Panasonic ısrarcı davranmam neticesinde üründeki sorunları belirten bir rapor verdi. Digicom ise ürünün yenisini gönderelim ama öyle bir rapor veremeyiz dedi. Büyük ihtimalle herkesin başına gelen de bu.

    Bu noktada konuyla ilgili mevzuat ise şöyle;

    1. 6502 sayılı Kanun’un 58’inci maddesi;
    Satış sonrası hizmetler
    MADDE 58 – (1) Üretici veya ithalatçılar, ürettikleri veya ithal ettikleri mallar için Bakanlıkça belirlenen kullanım ömrü süresince, satış sonrası bakım ve onarım hizmetlerini sağlamak zorundadır.
    (3) Bir malın yetkili servis istasyonlarındaki tamir süresi, yönetmelikle belirlenen azami süreyi geçemez.
    2. GARANTİ BELGESİ YÖNETMELİĞİ’NİN 9’UNCU MADDESİ
    Tüketicinin diğer hakları
    MADDE 9 – (1) Tüketicinin, ücretsiz onarım hakkını kullanması halinde malın;
    a) Garanti süresi içinde tekrar arızalanması,
    b) Tamiri için gereken azami sürenin aşılması,
    c) Tamirinin mümkün olmadığının, yetkili servis istasyonu, satıcı, üretici veya ithalatçı tarafından bir raporla belirlenmesi,
    durumlarında; tüketici malın bedel iadesini, ayıp oranında bedel indirimini veya imkan varsa malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini satıcıdan talep edebilir. Satıcı, tüketicinin talebini reddedemez. Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı,üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.
    (3) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, satıcı, malın bedelinin tümünü veya bedelden yapılan indirim tutarını derhal tüketiciye iade etmek zorundadır.
    (4) Tüketicinin, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını seçmesi durumunda satıcı, üretici veya ithalatçının, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kendilerine bildirilmesinden itibaren azami otuz iş günü içerisinde, bu talebi yerine getirmesi zorunludur.
    (5) Birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen raporun, arızanın bildirim tarihinden itibaren o mala ilişkin azami tamir süresi içerisinde düzenlenmesi zorunludur.”




  • quote:

    Orijinalden alıntı: @coyote

    Yasal hakkını aramak için yola çıkan tüm arkadaşlara Allah kolaylık versin. Malesef işiniz zor; Kısaca kendi başımdan geçen bir olayı anlatayım. Eşime aldığımız bot ilk yağmur gördüğünde su almıştı. Botun 1-2 defa üreticiye gidip gelmesinin ardından satıcı ile anlaşamamış ve tüketici hakem heyetine başvurmuştum. Tüketici hakem heyeti, kendi karşılaması gereken yazışma masraflarını benden talep ettiği için onlarla da papaz olup hakem heyetini de sanayi bakanlığına şikayet etmiştim. Sonuçta satıcı botun parasını iade etti ve ilgili hakem heyeti sanayi bakanlığından uyarı aldı. Şimdi bunları bir çırpıda yazabiliyorum ama, tüm bu süreç yaklaşık 6 ay ve onlarca yazışmaya maloldu. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, sözde hakkımızı korumak için varolan bir kuruma karşı bile hakkımızı korumak zorunda kalabiliyoruz. Az gelişmiş bir ülkede yaşamak zor, dediğim gibi Allah kolaylık versin.

    Tebrikler. Sizin gibi hak arama kulturune sahip insanlar da olmasa bu at hirsizlari bizden urun vermeden para isteyecekler neredeyse.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: whitelighter

    Ürünün fiyatı 1745 TL idi, o yüzden tüketici hakem heyetine başvurdum.

    3 gün geçmeden kargoya verdim n11.com'u da olaydan haberdar ettim, fakat satıcı firma cayma hakkı talebini reddedince n11.com otomatik olarak ödemeyi onayladı. Zaten tamamen satıcıdan yana tavır alıyorlar. İki kez uzun uzun telefon görüşmesi yaptım, kanundan, yönetmelikten haberleri yok ezberledikleri kalıp cümleleri kuruyorlar. Vaktim olduğunda yasayı ısrarla uygulamayan bu firmalar hakkında, cezai/idari yaptırım ya da tazminat davası açılır mı onu da araştıracağım çünkü net bir şekilde yasal hakkı kullandırmıyorlar ve bunu da beyan ediyorlar.

    6502 de Borclar kanunu kapsaminda tazminat talep edilebilir diye bir hukum var. Ayni hususu ben de dusunuyorum. digicom ayipli oldugunu kabul ettigi halde rapor vermedi bana. Ayrica media markt hicbir yerde gecmedigi halde illa servis raporu istiyorum diyor. Sinucta zaten hakkimiz olani almak icin ugrasiyoruz. Maddi manevi olarak gercekten yorucu bir surec. En basit noter ihtsrnamesine 92 tl verdim. isi gucu birakip bunla ugrasmamin, onca sinir harbinin bir karsiligi olmali diye dusuniyorum.

    Tamam hukuki anlamda tartismali mevzular mahkemeye gidebilir. Ama alenen hak ihlallerinde bir yaptirim olmali. Zaten yaptirim olmadigi icin bu kadar rahatlar.

    Bilgi paylasimina devam. Paylasmamiz cok onemli bence.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sabahattin ali -- 10 Şubat 2015; 9:48:50 >




  • teşekkürler beyler. Burayı hep birlikte herkesin bildiği, başı sıkışanın başvurduğu bir yer haline getirebiliriz. Bunun yolu burayı herkesin desteklemesi. Bildiklerini, tecrübelerini, bilgi ve fikirlerini paylaşması lazım herkesin.

    Biz bunu başarabilirsek o zaman vestel kırık ürün gönderemez,
    biz bunu başarabilirsek o zaman N11 internet satışı iadesinde servis raporu şartı lazım diyemez.

    Kimse bize sorunlu ürünleri kakalayamaz. Kimse halkımıza 3. dünya pazarı muamelesi yapamaz. İttirin gitsin Türk halkı zaten iki bağırır çağırır, küfür eder sonra sineye çeker, bunlarda hak arama kültürü yok nasılsa diye sorunlu ürünleri Türkiye'ye gönderemez dev firmalar.

    Kabak gibi ayıba rağmen (benim örneğimde olduğu gibi) digicom bu televizyonda sorun yok diyemez, Media Markt biz bunu iade alamayız diyemez.

    Media Markt 2 yıllık teşhir ürününü altı aylık teşhir ürünü diye satmaya kalkışamaz.

    Hep birlikte yapabiliriz bunu. Lütfen destek




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.