Şimdi Ara

Küresel Isınma (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
50
Cevap
0
Favori
2.764
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    quote:

    eleman semsiye olayında haklı,
    ayrıca bu rakamlar neden bu olayın onune gecemeyecegimizi ve neden asla ama asla 350 gibi bir degeri goremeyecegimizi neden yavaslatamayacagımızı acıklar.
    yani bu kadar insanın doyması için bırakın 350 yi 500 bile rahat rahat salınır.


    Kendi bakış açım değil, başkasının açısından bakarak söylüyorum, daha doğrusu elinde ''düğme'' si olanın bakış açısından bakarak söylüyorum..

    Atarsın Çin ve Hindistan'a bombayı, 1 günde dünya nüfusunu 2 milyar azaltırsın..

    Çözüm mü? Çözüm.. Bu çözüm dünyanın geri kalan 4 milyarına ibret olur mu? Olur.. Bunu yapmak için olanak var mı? Var.. Hint okyanusu ve Pasifik okyanusu nükleer denizaltından geçilmiyor..

    Son çare olarak denenmesi olası mı? Epey olası..

    Daha önce yapmadıkları şey değil...

    Adaletli mi, onu tartışmıyorum, ama yapacaklarını düşündüklerinden, son çare olarak bunu düşündüklerinden eminim..

    Yaparlar..

    niye oralara atsınlar
    birbuçuk milyar müslüman var onlara atarlar
    sonra rusya ve çin başa bela bela olabilir
    japonyanın zaten kuyruk acısı var sağ bırakmamak lazım
    avrupayada bir göz dağı lazım tabi

    hemşerim sen ne diyon ya
    haşereye ilaç mı sıkıyon




  • quote:

    hemşerim sen ne diyon ya
    haşereye ilaç mı sıkıyon




    Dünyanın 3 te biri ya Hindistanlı ya da Çinli.. ABD Afganistan'da bu ülkenin dibinde piknik yapmıyor.. Hawaiye nükleer füze siloları boşuna koyulmuyor, Hint okyanusunda nükleer füze dolu denizaltılar boşuna cirit atmıyor, Nato da indi.. Ha müslümanlara da atmazlar mı, onlar bilir..

    Valla zaman göstericek haşerat muamelesi yapıp yapmadıklarını..

    Ben geçmiş zaman örneklerine bakarak konuştum..

    Haberi bile çıktı, ne diyor ''Önleyici nükleer saldırı''

    http://www.guardian.co.uk/world/2008/jan/22/nato.nuclear

    En önemli kısmı ne, yani bu nükleer saldırıları ne için yapabilirler?

    The five commanders argue that the west's values and way of life are under threat, but the west is struggling to summon the will to defend them. The key threats are:

    · Political fanaticism and religious fundamentalism.

    · The "dark side" of globalisation, meaning international terrorism, organised crime and the spread of weapons of mass destruction.

    · Climate change and energy security, entailing a contest for resources and potential "environmental" migration on a mass scale.

    · The weakening of the nation state as well as of organisations such as the UN, Nato and the EU.




  • Şuan itibariyle insanın çevreye verdiği zarar; bilimsel ispatla mümkün olabilir. Böyle bir ispat hala mümkün görünmüyor.

    Esasen Güneş'in, dünya'nın ve ay'ın durumlarının dünyanın şuan ki fiziki durumunu ağırlıkla belirlediği düşüncesindeyim. Bundan 300 400 yıl öncesinde İngiltere deki Thames nehri dönemsel olarak buz halindeyken bugün bugün öyle bir durum olmaması buna işarettir. Dünyanın ısıl değişiklikleri ne kadar zamandır gözlemlenebiliyor. Az data ile az veri üretirsiniz. Bizim durumumuz buna benziyor.

    Dünyamızda ki göçlerin bir kısmı buzul dönemiyle ilgilidir. Bu dönemle ilgili insanları suçlayabilirmiyiz? Suçlamak için kesin delil sahibi olmalıyız. Aynı şuan için belirtilen küresel ısınma ilgili olarak kanıt sahibi olamlıyız. Böyle bir kanıt var mı? Sanmıyorum.

    Saygılarımla,




  • quote:

    Şuan itibariyle insanın çevreye verdiği zarar; bilimsel ispatla mümkün olabilir. Böyle bir ispat hala mümkün görünmüyor.

    Esasen Güneş'in, dünya'nın ve ay'ın durumlarının dünyanın şuan ki fiziki durumunu ağırlıkla belirlediği düşüncesindeyim. Bundan 300 400 yıl öncesinde İngiltere deki Thames nehri dönemsel olarak buz halindeyken bugün bugün öyle bir durum olmaması buna işarettir. Dünyanın ısıl değişiklikleri ne kadar zamandır gözlemlenebiliyor. Az data ile az veri üretirsiniz. Bizim durumumuz buna benziyor.

    Dünyamızda ki göçlerin bir kısmı buzul dönemiyle ilgilidir. Bu dönemle ilgili insanları suçlayabilirmiyiz? Suçlamak için kesin delil sahibi olmalıyız. Aynı şuan için belirtilen küresel ısınma ilgili olarak kanıt sahibi olamlıyız. Böyle bir kanıt var mı? Sanmıyorum.

    Saygılarımla,


    Bu tartışmalar bilimsel verilerle ispatlanmıştır..

    IPPC'nin 2007de yayınladığı raporu okursanız ''küresel ısınma''nın insan ürünü olduğunu görürsünüz.. Orada ''very likely'' diye bir ibare kullanırlar ki bu o rapora katılan bütün politikacı, STK, bilim adamları vs. vs. nin toptan görüşüdür..

    Bu rapordaki en önemli cümle aklımda kaldığı kadarıyla ''Küresel ısınma %90 insan ürünüdür''

    Ki bilim adamlarının çok az bir kadarı küresel ısınmanın belki güneşten kaynaklandığını söylerler.. Yani genel mutabakat olarak insan ürünü bilim çevresince bilimsel verilerle kanıtlanmış ve kabul edilmiştir..

    Ayrıca kanıt istiyorsanız, size istemediğiniz kadar kaynak sunabilirim.. Bilimsel olarak.. Burada fizikçi olduğunu söyleyen arkadaşlar var, onlar benden daha iyi bileceklerdir..

    Ama önerebileceğim Boğaziçi Üniversitesi İklim değişikliği çalışma grubunda yayınlanmış makaleler, kaynaklar var..

    www.iklimbu.org




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    quote:

    Şuan itibariyle insanın çevreye verdiği zarar; bilimsel ispatla mümkün olabilir. Böyle bir ispat hala mümkün görünmüyor.

    Esasen Güneş'in, dünya'nın ve ay'ın durumlarının dünyanın şuan ki fiziki durumunu ağırlıkla belirlediği düşüncesindeyim. Bundan 300 400 yıl öncesinde İngiltere deki Thames nehri dönemsel olarak buz halindeyken bugün bugün öyle bir durum olmaması buna işarettir. Dünyanın ısıl değişiklikleri ne kadar zamandır gözlemlenebiliyor. Az data ile az veri üretirsiniz. Bizim durumumuz buna benziyor.

    Dünyamızda ki göçlerin bir kısmı buzul dönemiyle ilgilidir. Bu dönemle ilgili insanları suçlayabilirmiyiz? Suçlamak için kesin delil sahibi olmalıyız. Aynı şuan için belirtilen küresel ısınma ilgili olarak kanıt sahibi olamlıyız. Böyle bir kanıt var mı? Sanmıyorum.

    Saygılarımla,


    Bu tartışmalar bilimsel verilerle ispatlanmıştır..

    IPPC'nin 2007de yayınladığı raporu okursanız ''küresel ısınma''nın insan ürünü olduğunu görürsünüz.. Orada ''very likely'' diye bir ibare kullanırlar ki bu o rapora katılan bütün politikacı, STK, bilim adamları vs. vs. nin toptan görüşüdür..

    Bu rapordaki en önemli cümle aklımda kaldığı kadarıyla ''Küresel ısınma %90 insan ürünüdür''

    Ki bilim adamlarının çok az bir kadarı küresel ısınmanın belki güneşten kaynaklandığını söylerler.. Yani genel mutabakat olarak insan ürünü bilim çevresince bilimsel verilerle kanıtlanmış ve kabul edilmiştir..

    Ayrıca kanıt istiyorsanız, size istemediğiniz kadar kaynak sunabilirim.. Bilimsel olarak.. Burada fizikçi olduğunu söyleyen arkadaşlar var, onlar benden daha iyi bileceklerdir..

    Ama önerebileceğim Boğaziçi Üniversitesi İklim değişikliği çalışma grubunda yayınlanmış makaleler, kaynaklar var..

    www.iklimbu.org


    HAngi bilimsel verilerle ispatlanmış anlamadım. Bilimin gözlemleyebildiği nelerdir. Günümüzde küresel ısınma ile ilili bir ispat yoktur. Yanlış biliyorsam düzeltin.

    MAkale ile bilimsel ispat arasında ki bariz fark, gerçekliktir. Makale gerçek değildir. Bilimsel ispat ise ancak doğru olabilir. Yani gerçek değildir. Gerçek olan yaşanan dır. Bilim asla Mutlak doğru yu (gerçeği) kapsamaz. Zira evren sonsuz bilgi ile doludur. Bugünün doğrusu yarının yanlışı olabilir.

    Saygılarımla,




  • quote:


    HAngi bilimsel verilerle ispatlanmış anlamadım. Bilimin gözlemleyebildiği nelerdir. Günümüzde küresel ısınma ile ilili bir ispat yoktur. Yanlış biliyorsam düzeltin.

    MAkale ile bilimsel ispat arasında ki bariz fark, gerçekliktir. Makale gerçek değildir. Bilimsel ispat ise ancak doğru olabilir. Yani gerçek değildir. Gerçek olan yaşanan dır. Bilim asla Mutlak doğru yu (gerçeği) kapsamaz. Zira evren sonsuz bilgi ile doludur. Bugünün doğrusu yarının yanlışı olabilir.

    Saygılarımla,


    Bu konuda bilimsel veri arayıp da bulamıyorsanız sanırım tam olarak araştırmamışsınız, yeni öğrenmişliğinize sayıyorum, çünkü bu konu hakkında bilimsel veri zenginliği o kadar fazladır ki, siz arayın yeter.. Epey bir yanlışlığınız var..

    Makaleler içinde bilimsel veriler var, ölçümlere ve deneylere dayanan, onları gözden kaçırmayın, gerçektirler..

    Fizik biliminin bu günkü teknoloji ile gözlemi epey ileridedir, modellemeler, ölçümler, değerler, istemediğiniz kadar var, misal dünyadaki Co2 salınımının dünyadaki sıcaklık ile örtüşmesinin karşılaştırılması, bu değerlere nereden ulaşılıyor derseniz, tahmin değildir, bir sürü olanak var, yani kesinleşmiş bir şekilde milyonlarca yıl önceki iklim değerlerini bulabiliyoruz, epey ilerledik..

    Bu rapor bilim dünyasının temel olarak baz aldığı en ana rapordur, tabii aslı çok geniştir de bu özet halidir.. Eğer iklim değişikliği ile ilgili bilimsel konferanslara katılırsanız bu raporun baz alındığını görürsünüz çünkü zaten dünya genelinde bir bilim uzlaşması ile yayınlanmıştır, yani genel dünya kanısıdır..

    http://www.ipcc.ch/publications_and_data/publications_ipcc_fourth_assessment_report_synthesis_report.htm

    Eğer bir sayısal-fen öğrenimi görmüşseniz anlamanız kolay olucaktır, özellikle Boğaziçi'nin verdiğim sitesinde Türkçe kaynaklar iyidir..

    Devlet baba da resmi olarak kabul etmiş..

    http://www.iklim.cevreorman.gov.tr/iklim.htm




  • en temizi global virüs saldırısı
    insanlığın %99 unun tok edilmesi mümkün
    doğada kendini çabucak onaracaktır
  • bahtiyar0011

    Keşke o kadar basit olsaydı. Bu konu bana, zamanında Bilim Teknik dergisinde yayınlanan bir makaleyi hatırlattı:
    __________________________________________________________________________________________

     Küresel Isınma


    Alan Weisman, 2005 yılında Discover dergisinde yayınladığı ve yılın en iyi bilim yazılarından biri seçilen "Earth Without People" da New York başta olmak üzere genel olarak gezegenin insan yok olduğunda ne gibi aşamalardan geçeceğini anlatıyor. Aynı yazarın temmuz 2007'de yayınladığı world without us isimli kitabı bu konu üzerinde daha fazla kafa yoruyor.

    İşte insan bir gün dünyadan tamamen silindiğinde gerçekleşecekler :

    2. gün : elektrik kesintisinin ardından, manhattan daki gelişmiş metro ağının sular altında kalmasını önleyen pompalar devre dışı kalacak. metro tünelleri sular altında kalmaya başlayacak

    1. hafta : acil durumlarda nükleer reaktörlerdeki soğutma sistemini çalıştıran jeneratörlerin yakıtları tükenecek. nükleer santrallerde yangınlar çıkacak, patlamalar olacak.

    1. yıl : dünya çapında, kentlerin bulunduğu yerlerde bir zamanlar doğal olarak yaşayan hayvanlar sokaklarda gezmeye, binaları sığınak olarak kullanmaya başlayacaklar.

    3. yıl : soğuk bölgelerdeki su boruları içlerindeki suların donmasayla çatlayacak. bu durum, binaların duvarlarının da ayrılmasına neden olabilecek. insanlarla birlikte yaşayan hamamböcekleri ve küçük kemirgenler gibi canlılar, besinlerin tükenmesi nedeniyle ve ısıtma olmadığı için soğuktan etkilenerek bir kaç kış içinde tükenecekler. cadde ve sokaklarda, binalarda çatlayan asfalt ve betonun aralarında otlar ve ağaçlar bitmeye başlayacak. hava kirliliği ortadan kalktığı için binaların yüzeyleri likenlerle kaplanmaya başlayacak.

    5. yıl : büyük kentlerin çoğu, giderek biriken kurumuş yaprakların yıldırımların etkisiyle tutuşması sonucunda yangınlara teslim olacak. ahşap binalardan geriye pek bir şey kalmazken, betonerme binalar, her ne kadar hasar görselerde ayakta kalabilecekler.

    10. yıl : çatıları sağlam olmayan binaların çatılarından sızan sular binaların içlerinde çürümelere ve ahşap binaların çatılarının çökmesine neden olacak. ısıtma sistemleri artık çalışmayan binaların çatı ve duvarları, sızan suların sürekli donması ve erimesi nedeniyle çatlamaya ve dağılmaya başlayacak.

    20. yıl : çoktan sular altında kalmış olan metro hattındaki trenler ve tünelleri çökmekten koruyan metal sütunlar ve kolonlar paslanmaya başlayacak ve tüneller çökecek. caddeler, derelere dönüşmeye başlayacak.

    100. yıl : hemen hemen bütün binaların çatıları çökmüş olacak ve bu onların çöküşünü hızlandıracak. büyük depremler, belki de bazı kentleri yerle bir edecek.

    300. yıl : asma köprüler bakımsızlıktan ve paslanmadan çökecek. ancak kemerli köprüler daha yüzlerce yıl ayakta kalabilecek.

    500. yıl : ılıman ve sulak bölgelerde ormanlar kentlerin yıkıntılarının üzerini büyük oranda kaplamış olacak. tarlalar da doğalk bitki örtülerine kavuşakcaklar. insan yapımı bir çok malzeme, özellikle plastik olanlar hala ortalıkta olacak.

    5000. yıl : atom bombalarının içerdiği nükleer başlıkların içindeki radyoaktif madde, aşınan başlıklardan dışarı sızmaya başlayacak ve plütonyum-239, çevredeki bir çok canlı için tehdit oluşturacak.

    15000. yıl : buzul çağı başlamış olacak ve orta enlemlere kadar inen buzullar şehirlerde ayakta kalan binaları yerle bir edecek.

    35000. yıl : 20. yüzyılda kurşunlu benzin kullanımı sonrasında ortaya çıkan kurşunun topraktaki derişimi normal düzeye inecek.

    100.000 yıl : atmosferdeki karbon dioksit oranı, endüstrileşmeden önceki düzeye inecek (bu daha fazla sürebilir)

    250.000 yıl : atom bombalarından çevreye yayılan plütonyumun yaydığı radyason doğal düzeye inecek.

    1.000.000. yıl : plastiklerin bir çoğu hala bozulmadan kalmış olabilir. kimse bunların ne kadar dayanabileceğini tam olarak bilmiyor.

    10.000.000. yıl : insan yapımı bir çok nesne toprağa karışırken, bronzdan yapılan heykeller çok da fazla bozulmadan insan ırkının yadigarı olarak kalıyor.

    1.000.000.000 yıl : güneş ısısını artırmaya başladığı için yeryüzü giderek ısınmaya başlayacak. bir çok tür buna uyum sağlamakta güçlük çekerek yok olacak.

    4.500.000.000. yıl : güneş, kırmızı dev haline gelerek iyice genişleyecek ve yeryüzü sıcaklıktan kavrulacak. yeryüzünde yaşayan canlılar bu aşamadan çok uzun süre önce çoktan yok olmuş olacaklar...

     Küresel Isınma




  • adam öldürmek cok alternatif bi çözüm:)))
    takdir ettim.

    insanlara anlatılamayan veya cogu kişi tarafından kulak arkası edilen sey,dogaya zarar da en onemli faktör İNSANDIR. sanki aslan kaplan zara vercekte kulak arkası ediyolar:)) bööööwwww yerim seni agac:))) ya verdim dunya nufusunu ve artısını zaten yukarda,o kadar insan ne iş yapacak,ne yicek,nerde yasıcak vs vs vs iste bunlar kuresel ısınmaya yol acar.

    örnek HEMDE O KADAR BASİTKİ.

    sigara.
    temel konumuz dogaya zararlı gaz salınması, bunu temizlicek olan ne bitki ortusu. hersey bildik.
    şimdi bakın izmarit topragı zehirler,habi bu kullanız boyuta indirgemez ama yeterince kallavi zararlar verir. günde 20 tane sigara içen bir insan izmaritlerini kare-dikdortgen gibi bir araya toplarsa 1,7 ye 0,5 cm olsa 17 cm2 alan yapar. yani sen yeryuzunde gunluk 17 cm2alanı zehirli bir sünger ile KAPATIYORSUN. bu sungerin geridonusumu yok.sünger cektin yani:)) düşünün sizin gibi kac kişi içiyor!

    sanayi.
    ya baksanıza etrafınız nasıl yapılasıyo, iyi bişi, ama su bina olsun aman bu bina olsun.. ya siz hiç cimento fabrikası gordunuzmu:)) aglarsınız aglarsınız......
    bu ornekler cogaltılır.neler neler.

    mevzu aslında BUTTERFLY EFFECT tir. fiziktede KAOS olarak adlandırılır.
    aslında bu surec olması gereken bir surec.bu kadar insan...
    o yuzden cozum aramak bişiler yapmaya calışmak yok şu yok bu gereksiz oldugunu dusunuyorum.
    bundan 100 yıl once farklı bir iklim varmıs. bundan 50 yıl sonrası mechul... daha anlasılır olarak,
    mevsimler gibi dusunun. dedelerinizin babası kış mevsmini gordu. biz ilkbaharı gorcez. torunlarımızın torunları yaz, daha ileriside sonbaharı gorcek.




  • quote:


    aslında bu surec olması gereken bir surec.bu kadar insan...
    o yuzden cozum aramak bişiler yapmaya calışmak yok şu yok bu gereksiz oldugunu dusunuyorum.


    Doğru.. Sonuçta elbet insanoğlu yaşayacak, yani yok olmuyacağız..

    Fakat bu doğayı eski haline döndürürken kendi rızamızla yapsak, tekrar 100 yıllarca yaptığımız gibi sürdürülebilir yaşama dönsek milyarlarca insan ölmeyecek, ama insanlar bunu yapar mı bilemem..

    İlla savaş mı çıksın istiyorlar anlamıyorum ki..
  • bak mevsim ornegi cok guzel acıklıeskiler kışı görmüş sen ilkbaharı görüyorsun. sen kısın sonlarında dogmussun ve kısa adapte olamadan ilkbahara gecmissin.tam ilk bahara alışmısmaya çalışılırken yaza geciliyo. sürdürülebilir yasam bu.

    kendini düşün eger sen surekli ilbahar gorup bir anda yaza cıksan nolur? hiç hoş olmaz:))

    yani bu dongu zaten yıllardır vardı dunyanın sıcaklıgı biranda 1 derece artmadı yıllar yıllar aldı.sen yavas yavas bu degişimin içindeydin ama hiç farketmedin-farketmedik.o yuzden diyorum.
    .sahsen ben bu iklim degişikligini 6 yıl once farkedebildim.
    bence surec normal seyrinde:) kimsye atom bombası atmayalım:))
    ya kısaca sen istedigin kadar onlem al yapabilecegin tek sey SÜRECİ YAVASLATMAK olur.durdurmak olmaz. bu sefer daha fazla ilkbahar gorursun yaza gecisin zaman alır.sen rahat edersin bekli senden sonraki nesilde ama 3. nesil pert.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aksinaletinsan -- 9 Eylül 2009; 14:06:54 >
  • bu buzulların erimesi hakkında ne düşünüyosunuz, yüzey genişliğinin önemli kısmını kaybetmiş sanırım, güneş ışınları buzullardan yansımadığı için suyu ısıtıp erime sürecini dahada artırıyomuş, giderek hızlanan bi süreç yani, tamamı eriyecek görünen o, sonucunda ne olucak peki
  • Okyanus ve deniz seviyeleri yükselecek, burda koca bir kıtanın erimesinden bahsediyoruz. Sadece bu değil, dünya genelinde sıcaklığın artması sebebiyle, yüksek dağlardaki karlar da eriyecek. Artan sıcaklık, suyun genleşmesine de sebep olacağı için, genleşen ve miktarı artan su giderek daha da yükselecek. Bu konuda senaryolar var, sadece kıyı şehirler mi, yoksa çok yüksek yerler haricindeki her yer mi sular altında kalacak, kesin değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    quote:


    HAngi bilimsel verilerle ispatlanmış anlamadım. Bilimin gözlemleyebildiği nelerdir. Günümüzde küresel ısınma ile ilili bir ispat yoktur. Yanlış biliyorsam düzeltin.

    MAkale ile bilimsel ispat arasında ki bariz fark, gerçekliktir. Makale gerçek değildir. Bilimsel ispat ise ancak doğru olabilir. Yani gerçek değildir. Gerçek olan yaşanan dır. Bilim asla Mutlak doğru yu (gerçeği) kapsamaz. Zira evren sonsuz bilgi ile doludur. Bugünün doğrusu yarının yanlışı olabilir.

    Saygılarımla,


    Bu konuda bilimsel veri arayıp da bulamıyorsanız sanırım tam olarak araştırmamışsınız, yeni öğrenmişliğinize sayıyorum, çünkü bu konu hakkında bilimsel veri zenginliği o kadar fazladır ki, siz arayın yeter.. Epey bir yanlışlığınız var..

    Makaleler içinde bilimsel veriler var, ölçümlere ve deneylere dayanan, onları gözden kaçırmayın, gerçektirler..

    Fizik biliminin bu günkü teknoloji ile gözlemi epey ileridedir, modellemeler, ölçümler, değerler, istemediğiniz kadar var, misal dünyadaki Co2 salınımının dünyadaki sıcaklık ile örtüşmesinin karşılaştırılması, bu değerlere nereden ulaşılıyor derseniz, tahmin değildir, bir sürü olanak var, yani kesinleşmiş bir şekilde milyonlarca yıl önceki iklim değerlerini bulabiliyoruz, epey ilerledik..

    Bu rapor bilim dünyasının temel olarak baz aldığı en ana rapordur, tabii aslı çok geniştir de bu özet halidir.. Eğer iklim değişikliği ile ilgili bilimsel konferanslara katılırsanız bu raporun baz alındığını görürsünüz çünkü zaten dünya genelinde bir bilim uzlaşması ile yayınlanmıştır, yani genel dünya kanısıdır..

    http://www.ipcc.ch/publications_and_data/publications_ipcc_fourth_assessment_report_synthesis_report.htm

    Eğer bir sayısal-fen öğrenimi görmüşseniz anlamanız kolay olucaktır, özellikle Boğaziçi'nin verdiğim sitesinde Türkçe kaynaklar iyidir..

    Devlet baba da resmi olarak kabul etmiş..

    http://www.iklim.cevreorman.gov.tr/iklim.htm



    Sayın @hazardousmen bilimsel model nasıl oluşturulur bir fikriniz var mı? Nelerin göz ardı edildiği veya sabit sayıldığını biliyormusunuz? Ki gözardı edilenler veya sabit varsayılanlar yine bizim göreli doğrularımızla sınırlıdır.

    Bu bağlamda bilimde tek doğru olacağı (mutlak doğru) görüşünde değilim. İddiası olanlar ispatla yükümlüdür. Gösterdiğiniz kaynakların gerçekliği nedir? Şuan itibariyle doğru olabilir ama gerçek mi? Sanmıyorum. Bilimin açılımının ana kaynağı da budur diye düşünüyorum.

    Eğer ki günün birinde bilim; herşeyi % 100 açıklarsa o zaman sizin yazdıklarınızın bir manası olabilir. O zaman da yaşamanın pek bir manası kalmaz diye düşünüyorum. İnsana ivme kazandıran bilinmezliklerdir.

    Diğer yandan bilimin % 100 doğru olmayan açılımları insanlığın hem standardını arttırmakta hem de gelişimine ivme kazandırmaktadır.

    Saygılarımla,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Massaimassai -- 10 Eylül 2009; 4:12:40 >




  • BUZUL ; fizik derkisuyun içindekinesne zaten kendihacminde sıvı tasırmıstır...... yani suyun içindekibuz eridigizaman su seviyesi DEGİŞMEZ.
    sadece suyun akıs yonu degişir.odaiklimleridegiştirir.cunkuı iklim belirleyicisi okyanuslardı.

    karadakibuz erirse korkun. cunku olusan su dogru denize oda seviye yukseltir.
    senaryo yazması en kolay seydir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    BUZUL ; fizik derkisuyun içindekinesne zaten kendihacminde sıvı tasırmıstır...... yani suyun içindekibuz eridigizaman su seviyesi DEGİŞMEZ.
    sadece suyun akıs yonu degişir.odaiklimleridegiştirir.cunkuı iklim belirleyicisi okyanuslardı.

    karadakibuz erirse korkun. cunku olusan su dogru denize oda seviye yukseltir.
    senaryo yazması en kolay seydir.


    Küresel ısınmadan bahsediyoruz, Himalayalardaki kar örtüsünün dahi erimesinin söz konusu olduğu sıcak bir gelecekte, Grönland ve Antartikadaki kara üzerinde bulunan buz tabakalarının erimesi de söz konusu olacaktır.

    edit: bi soru sormuştum ama çok saçma göründü sonradan soru bana



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Darkness -- 10 Eylül 2009; 11:40:28 >




  • ya dostum yanlış anlasılma olmasın bunu insanlar bilmiyo diye acıkladım. cogu okanusta eriyen buzların su seviyesini yukselttigini dusunuyor o yuzdenyani:)

    ama bak suna dkkat et,karada buz eridigi zaman yeni alanlar cılıyo ve yeni seyler kesfedilebilir. misal bi ara 2 yıl once filan bi fosil bulmuslardı onunla ugrasıyolardı. cokta olumsuz bişi gibi bakmamak lazım. olmadı ev yaparız oraya:))


  • 50 metrelik dalgalar gelmeden 1 gün önce küresel ısınmayı engelleyebilecek bir bitki çıkıyormuş buzulların altından, neye yarayacaksa o saatten sonra
  • quote:


    Sayın @hazardousmen bilimsel model nasıl oluşturulur bir fikriniz var mı? Nelerin göz ardı edildiği veya sabit sayıldığını biliyormusunuz? Ki gözardı edilenler veya sabit varsayılanlar yine bizim göreli doğrularımızla sınırlıdır.

    Bu bağlamda bilimde tek doğru olacağı (mutlak doğru) görüşünde değilim. İddiası olanlar ispatla yükümlüdür. Gösterdiğiniz kaynakların gerçekliği nedir? Şuan itibariyle doğru olabilir ama gerçek mi? Sanmıyorum. Bilimin açılımının ana kaynağı da budur diye düşünüyorum.

    Eğer ki günün birinde bilim; herşeyi % 100 açıklarsa o zaman sizin yazdıklarınızın bir manası olabilir. O zaman da yaşamanın pek bir manası kalmaz diye düşünüyorum. İnsana ivme kazandıran bilinmezliklerdir.

    Diğer yandan bilimin % 100 doğru olmayan açılımları insanlığın hem standardını arttırmakta hem de gelişimine ivme kazandırmaktadır.

    Saygılarımla,


    Siz bilime felsefi açıdan yaklaşıyorsunuz ve dikkat ederseniz ''Felsefi'' sorular soruyorsunuz.. Bu tip tartışmalar yoğun olarak ortaçağda yaşanmıştır ve artık bugünün biliminin kendine has kuralları vardır.. Genel olarak kabul edilen budur..

    Mesela yanlışlanamayan doğru bilim açısından kesin doğru sayılır yani o an o doğrudur, bu doğrular yoğun şekilde tartışmalar sonucu ve oybirliği şeklinde kabul edilir, yani en ufak bir anti-tez bile o doğrunun eleştirilmesinin yolunu açar, bu aynı zamanda yanlışlanması için kapıların açık olduğunun bilgisini de içinde taşır, yani felsefi sorular sorarsanız işin içinden çıkamazsınız.. Bilimsel düşünürken birtakım kurallara uymak gerekir.. Benim için doğrudur, yanlıştır diyemezsiniz.. Size Boğaziçinden kaynaklar verdim, IPCC -ki kendisi bu konunun bilim dünyasında en yüksek merciidir- belgeleri verdim, başka da verebilirim, eğer bunları doğruluk yanlışlık açısından ''ne kadar doğrudur'' diye sorgularsanız ben sadece susarım..

    Tek yapmanız gereken açıcaksınız bilim adamlarının filmlerini, belgesellerini, makalelerini, gözlemlerini, ölçümlerini, hepsini okuyacaksınız, özetini de okur, az biraz fizik bilginiz varsa konu hakkında bilgi sahibi olursunuz..

    Ölçümler dediğimiz şeyler doğrudur, yani bugün buzul kesitlerinden hesapla milyonlarca yıllık CO2 değerini hesaplayabiliyoruz, şimdi bunun ''mutlak doğru'' olup olmadığını tartışırsak boşa efor sarfetmiş oluruz..

    Buzullarda der ki şimdiki kadar CO2 konsantrasyonuna ulaşılmamıştır, bu bir rekordur..

    quote:

    yani bu dongu zaten yıllardır vardı dunyanın sıcaklıgı biranda 1 derece artmadı yıllar yıllar aldı.sen yavas yavas bu degişimin içindeydin ama hiç farketmedin-farketmedik.o yuzden diyorum.
    .sahsen ben bu iklim degişikligini 6 yıl once farkedebildim.
    bence surec normal seyrinde:) kimsye atom bombası atmayalım:))
    ya kısaca sen istedigin kadar onlem al yapabilecegin tek sey SÜRECİ YAVASLATMAK olur.durdurmak olmaz. bu sefer daha fazla ilkbahar gorursun yaza gecisin zaman alır.sen rahat edersin bekli senden sonraki nesilde ama 3. nesil pert.


    Bu normal döngü değil.. 650.000 yıllık Co2 seviyelerine bakıldığında bugünkü seviye bir rekor, aşılamaz bir rekor..

    Normal döngü olsaydı, şu anda dünya ısısının soğuması gerekiyordu, yani şu an soğuma döneminde olmamız gerek, ama ısınıyoruz.. Bilimsel olarak bunun olduğu ispatlanmıştır zaten..

     Küresel Isınma


    Grafiğe bakın, grafiğe göre CO2 konsantresinin 280-300 ppm noktasından aşağı düşmesi gerek, bu da tabii küresel soğuma demek.. Yani bizim normal döngümüz ne? Küresel soğuma..

    Peki bizim şu anki ppm değerimiz ne? 387 ppm..

    Normal mi? Değil..

    Sanırım yeterince açık... Sizce kırmızı olan değer normal mi?

     Küresel Isınma



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 10 Eylül 2009; 22:13:28 >




  • dun mesaj attım diye hatırlıyodum ya.

    neysem bakın artıs neden normal onu acıklıroyum. bu graiklerin en onemli etkeni yukarda bahsedildigi uzere İNSAN ve onun getirdikleridir. grafiklere bakıldıgında 1900 den sonra artıs gorulmektedir. 1900 e kadar simetrik tir grafik. bi bozulma yoktur.
    aynı zaman dliminde insa nufusuna bakalın 1800 den 1900 d enufus 1 kat (1 milyardan 2 milyara) 1900 den 2000 e 3 kat( 2mily. dan 6 milyara) bu etken ki en onemli etken ya 1 e 3 cok anormal bu artıs. dusunsene bu durumu sanayi tuketim vs vs .......
    yani dogu devam ediyo ve NORMAL bir sekilde devamediyor..
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.