* Şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söyler.
Konrad Adenauer:
* Ağlayacak birşey yok. * Asla unutmayacağız. 5, 10, ve hatta 20 yılımızı alsa da öcümüzü almadan asla bırakmayacağız.
Kopernicus:
* Matematik matematikçiler için yazılır.
Korkut Boratav:
* Geçmişe dönüşü savunurken ileriye gitmemiz mümkündür. Geçmişi yeni baştan inşayı hedefleyen bir programın varış noktası ise geçmişin tekrarı olamaz.
Ksenophanes:
* Bir tanrı vardır; bu, tanrılar ve insanların en ulusudur; ne biçimi, ne de düşünmesi bakımından ölümlülere benzer; bu tek tanrı baştan aşağı işitmedir, baştan aşağı düşünmedir; her şeyi düşünceleriyle hiç zahmetsiz yönetir.
Kurt Tucholsky:
* Akıllı olmanın avantajı şudur ki, insan istediğinde kendini aptal da yapabilir. Bunun tersiyse oldukça zordur.
Kurt Vonnegut:
* Birini öldürmeden önce, geniş ve güçlü bir çevresi olup olmadığını öğrenin.
Kâzım Karabekir:
* 29 Kasım 1918: “Akşam İsmet geldi. Çiftçi olalım diyor. Tek bile kalsam uğraşacağım dedim.” * 1 Ocak 1919: “Mustafa Kemâl Paşa, Harbiye Nezâreti’ne geçmek sûretiyle teşekkül edecek kabinede iş göreceğine kâni... Husûsî yâver-i pâdişahi... Her cuma selâmlığında temasta (...) İsmet, askerlikten çıkalım, köylü olalım diyor. Ben, mesele silâhla hâllolacak. Tek bile kalsam yılmayacağım. Anadolu’da bir millî hükûmet kurmalı... Şarka gidersem bunu yaparım.” * 27 Ekim 1922: “Kemâlist tâbirinin devâmının sakatlığını Fevzi Paşa’nın yanında Kemâl Paşa’ya bir daha söyledim.” * 14 Ocak 1923: “Muhaliflerden Ali Şükrü Ankara’ya makine getirmiş... Tan gazetesini çıkaracakmış... Gâzi yanımda Cevat Abbas’a dedi: Muhalifler matbaa yapıyor da, siz hâlâ uyuyorsunuz. Yakmalı, yıkmalı... Dedim: Paşam, bu tarzda mukâbele doğru mudur?” * 6 Ocak 1924: “İsmet’e mektup yazdım. (...) Bir şeyden haberimiz yok. Enver’in zamânı gibi oluyor dedim.” * 20 Haziran 1926: “Hâkimiyet-i Milliye’de Fâlih Rıfkı, nâmussuzca yine fırkaya taarruzla (...) Nâmussuz herif, Kürt meselesinden, fırka teşekkülünden aylarca evvel hükûmet haberdar iken, isyan mıntıkasındaki vâlilere bile haber vermediği sâbit iken, bunu nasıl hâlâ fırkaya atfediyorsun? (...) Suikastin fırkaya karşı olduğu anlaşılıyor.”
Küçük İskender:
* Bulutlar: Kuşların konuşma balonu * Meyve vermeyen tek ağaç darağacıdır. * Öyle bir yerin düşünü gördüm ki: İnsanlar, sabah uyandıklarında hâlâ hayatta olduklarını fark edip, günaydın demeden önce birbirlerini öpüyorlardı.
Lao Tzu:
* Binlerce kilometrelik bir yolculuk bile, tek bir adımla başlamak zorundadır. * Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır. * Başkalarını bilen kimse bilgili, kendini bilen kimse bilgedir. * Kötülüğü adaletle, iyiliği iyilikle karşıla * Acele karar vermeyin. o zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir, karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. bir yol biterken yenisi başlar. bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz. * Bilenler konuşmuyor, konuşanlar bilmiyor. * En büyük fetih mücadele etmeden kazanılır, en başarılı yönetici emretmeden yönetir. * Yontu ustasının işini yapmaya kalkan elini sakatlamazsa şanslı sayılır. * Gerçek akıl çok öğrenmekle elde edilmez,bilge istifçilik yapmaz.
Leo Burnett:
* İyi ama gösterilmemiş reklam, satış yaptırmaz. * Temel satış düşüncesi, içine girme ve işe yararlılık, elbette her zaman olduğu gibi önemli, ancak günümüzün reklamcılık anlayışında kendinizi farkettirmez ve inandıramazsanız, hiçbir şey yapamazsınız.
Leonardo Da Vinci:
* Sevgili seven tarafından algılandığı şekliyle çizilir. * İyi insanlar için öğrenme arzusu doğaldır. * Gerçek, zamanın tek kızıdır.
Leonid Andreyev:
* Deha ile huzur bir araya gelmez.
Lev Tolstoy:
* Bir insanı bulunduğu mevkiyle değil, göz koyduğu mevkiyle ölçmek gerekir. * Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez... * Bütün mutlu aileler birbirlerine benzerler, her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır. * Bir insanın değeri bayağı kesire benzer: Pay gerçek değerini gösterir, payda kendisini ne zannettiğini. Paydanın değeri arttıkça kesrin değeri azalır. * Evliliğe kutsallık veren, aşktır. * Gerçek aşk daima kişisel yarar duygusundan vazgeçme temeli üzerinde yükselir. * Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir. * Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez. * Her şey beklemesini bilen kişiye kendiliğinden gelir. * İnsanlar seni, istedikleri kadar bilsinler, ama kendi kendini aldatabilir misin? * İktidar, ancak onu eğilip alabilme cesaretini gösterenlere verilir. * Kadın, erkeği kılıçsız zapteder ve ipsiz bağlar. * Kadın öyle bir konudur ki, onu ne kadar incelersen incele her zaman yepyenidir. * Menfaat karşılığı yapılan iyilik, iyilik değildir. İyilik, sebep ve netice zincirinin dışındadır. * Mutluluğu ihtiraslarda değil kendi yüreğinizde arayın. Mutluluğun kaynağı dışımızda değil içimizdedir. * Nasıl kafa sayısı kadar düşünce varsa, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır. * Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur. * Sakın ahlak kurallarını çiğnemeyin çünkü öcünü çabuk alır. * Sıkıntı sürecinde olgunlaşan, düşünceyle yoğunlaşan, emekle hazırlanan ve en iyiyi vermeyi amaçlayan faaliyete sanat denir. * Bizim mantık evliliği dediğimiz şey her iki tarafın da gençlik çılgınlıklarında bulunup iyice kurtlarını döktükten sonra yapılan evliliktir... * Biz hem kurtların doymasını, hem de koyunların sağ kalmasını istiyoruz * Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için, güneşin doğduğunu sanırlar. * Başkaları için kendinizi unutun o zaman sizi de hatırlayacaklardır * İnsanlara en adil şekilde dağıtılan nimet akıldır. Çünkü kimse aklından şikayetçi değildir * Bir insanın hayatının ikinci yarısı, ilk yarıda kazanılan alışkanlıkların sürdürülmesinden ibarettir * Sen yalan içinde yaşıyorsun, ben hakikatte iddiası, bir insanın ötekine söyleyebileceği en acımasız sözdür * İçim nefretle dolu, öcümü alacağım. * İnsanlar, aşk üzerindeki görüşlerini değiştirmelidir. Kadınla erkek, cinsel aşkı şimdi olduğu gibi şiir havasına büründürmekten kaçınmalıdır. Bunun yalnızca insanı alçaltan hayvanca bir iş olduğu kabul edilmeli * İnsana aklı, dertlerinden kurtulması için verilmiştir.
Lev Yaşin:
* "Bir kaleci nasıl içeri aldığı golden sonra üzülmeyebilir? İşkence yapılıyormuşcasına canının yanması gerekir! Eğer sakin kalabiliyorsa, sona gelmiş demektir. Geçmişte ne yapmış olursa olsun, o kalecinin geleceği yoktur!" * Yuri Gagarin'i uzayda görmekten daha iyi bir şey varsa, o da iyi bir penaltı kurtarışıdır. * "Dünyanın en büyük iki kalecisi vardır. Biri Lev Yaşin'dir. Diğeri ise Manchester City'de oynamış olan Alman çocuk...— Trautmann.
Levent Kırca:
* Şan, şöhret ve para benim de başımı döndürdü. Kendime LK (Levent Kırca) plakalı cipler aldım. Üç kere bindim, sattım. Şımarıklık yaptım. Her şeyi alabiliyordum, bu güç beni yanılttı ve yozlaşma getirdi. Özür dilerim. * Bir skecimin konusu şöyleydi: Ortada bir Atatürk resmi geziyor. Kimse resmi alıp duvara asmaya cesaret edemiyor. Elden ele geziyor resim. En sonunda sıradan bir vatandaşın eline geçiyor, vatandaş da diyor ki, "Hanım al resmi de bizim evin salonunda duvara asarız. O her zaman bizim başımızın tacıdır." Böyle bir skeç yaptım diye "Aman ne cesur adam" deniyorsa benim için, "Yahu bu memleket nereye gidiyor" diye düşünmek lazım...
Levent Özçelik:
* Bravo Adams, bravo Adams, tebrikler Adams! * Oooo, çok sert, çok sert! Hagi! Neden Hagi!
Linda Sunshine:
* Eğer kendiniz hakkında konuşursanız, erkek sıkıcı olduğunuzu düşünecektir. Eğer başkaları hakkında konuşursanız dedikoducu olduğunuzu düşünecektir. Eğer kendisi hakkında konuşursanız, dünyanın en zeki ve hoş sohbet kadını olduğunuzu düşünecektir.
Linus Torvalds:
* 386(486) AT makinaları için ücretsiz bir işletim sistemi yazıyorum. * Sizleri neden diye sorarken duyabiliyorum. * Dijkstra büyük olasılıkla benden nefret ediyordur. * Siz de insanların insan olduğu ve kendi aygıt sürücülerini yazdıkları günlerin özlemini çekmiyor musunuz?
Lord Byron:
* Bir damla mürekkep bir milyon kişiyi düşündürebilir. * Bir devleti kurmak için bin yıl ister, yıkmak için bir saat yeter. * Gece, kadınlarla yıldızları güzel gösterir. * İşi çok olanların gözyaşları için vakitleri yoktur. * Biz, insanları kendi değerleri için değil, bizde buldukları değerlerden dolayı severiz. * Her şey bitti, artık çok geç.(son sözleri) * Tanrı, sevdiklerine tez ölüm verir. * Kılıcı eşsiz bir maharetle kullanan Türk eli, mağlûp ettiği insanların yarasını sarmakta da bir o kadar ustadır.