Şimdi Ara

Kısa Konular / Bilim-Kültür Haberleri ve BİLGİ İSTEK HATTI (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
150
Cevap
0
Favori
16.914
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Kırmızı Genlerine İşlemiş.

    Kadınlarda iki, erkeklerde bir tane olan X kromozomunda kırmızıdan sorumlu genin 85 varyasyonu saptandı. Erkeklerin göremediği kırmızı tonlarını kadınlar görebiliyor. Kadınların kırmızı merakı da genetik çıktı. Kadınların kırmızı renge karşı daha duyarlı olduğunu ve erkeklerin aksine kırmızının farklı tonlarını algılayabildiklerini belirten bilim adamları, bunun X kromozomu üzerindeki bir genden kaynaklandığını söyledi. Arizona State Üniversitesi'nde görevli uzmanlar, çeşitli ülkelerden 236 kişinin DNA'larını inceledi. Ekip, OPN1LW adı verilen ve 'kırmızının algılanmasından sorumlu' genin 85 varyasyonu olduğunu tespit etti.

    Normalin üç misli
    Bu sayı, normal gen mutasyonlarının yaklaşık üç katı. OPN1LW geni X kromozomu üzerinde bulunuyor. Kadınlarda da iki X kromozomu var. Uzmanlar bu nedenle kadınların, kırmızı renginin çeşitli tonlarını, bir X kromozomuna sahip erkeklerden daha iyi algıladıklarını tahmin ediyor. Söz konusu gen, yeşil rengin algılanmasından sorumlu olan komşu genle alışverişte bulunuyor. Bu bilgi alışverişinde bir sorun olduğunda renkkörlüğü meydana geliyor.

    Erkeklerin yaklaşık yüzde 8'i renkkörüyken, aynı dertten mustarip kadınların oranı çok daha az. Birden fazla renk genine sahip oldukları için kadınlar renkkörlüğüne yakalanmıyor.
    _____________________________
    Tanrı karşıma dikilse,bir elimde gerçekler var,diğer elimde gerçeklere götüren yol var dese,gerçekler sende kalsın,bana gerçeklere götüren yolu ver derdim.




  • Yararlı Pratik Bilgiler.
    1) Gözlügünüzün vidası çok çabuk çikiyorsa vidayi takmadan önce, vidanin girecegi delige renksiz oje damlatin. Vidayi öyle takin.
    2) Satin aldiginiz ayakkabilar ayaginizi sikiyor ise onlari bir kaç dakika buhara tutun.
    3) Makasinizi bilemek istiyorsaniz, zimpara kagidi kesin.
    4) Halidaki sigara yaniklarindan, yanik yerler üzerinde zimpara kagidi ile dairesel hareketler yaparak kurtulabilirsiniz.
    5) Mobilyalarin yerlerini degistirdiginizde halilarin üzerinde iz birakir. Bu izleri yok etmek için izlerin üzerine bir parça buz koyun ve erimesini bekleyin. Daha sonra üzerinde elektrik süpürgesini gezdirin. Izden eser kalmadigini göreceksiniz.
    6) Fermuarli giyeceklerinizi çamasir makinesine koymadan önce kapali olup olmadigini kontrol edin. Açiksa zedelenebilirler.
    7) Üst üste koydugunuz bardaklar yapisip çikmiyorsa bir legenin içerisine koyun Üstteki bardagin içerisine buz koyup legenin içerisine yavas yavas sicak su koyun. Bardaklarin kolayca çiktigini göreceksiniz.
    8) Satin aldiginiz plastik ve cam esyalarin üzerine yapistirilan etiketlerden kurtulmak için etiketin üzerine yemeklik margarin sürün ve 15 dakika bekletin. Bir bez ile ovalayip yikayin.Üzerinde hiç bir leke ve çizilme olusmayacaktir.
    9) Ütü yapmayi kolaylastirmak ve süreyi azaltmak için ütü masasinin kilifinin altina alüminyum folyo koyun. Sicagi geri yansitacagindan ütü yapmak daha kolay olacaktir.
    10) Bez pabuçlarin temizlenmesi sorun oluyor ise pabuçlari bir yastik kilifinin içerisine koyun. Kilifin agzini kapayin ve çamasir makinasinda yikayin. Yeni gibi olacaklardir.
    11) Buz kaliplarinizi su ile doldurmadan önce bölmelere portakal, limon ve dilediginiz meyve parçaciklari yerlestirirseniz dekoratif buzlar elde etmis olursunuz.
    12) Eger ayaklariniz çok isinip sisiyorsa onlari saatlerce sicak suda bekletmeyin, aksine kolonya ile ovalayin.Bilekleriniz ve ayaklariniz sismeyecektir
    13) Eger ayaklariniz çok hassas ise, sicak havalarda sikayetleriniz artiyorsa, her sabah bir kaç damla zeytinyagi ile ovalayin.
    14) Pamuklu giysilerinizin çekmemesi için ilk yikamada bir gece soguk suyun içerisinde bekletin, sonra yikayin,çekmeyeceklerdir.
    15) Dirsek ve topuklarinizin sertlesmesini istemiyorsaniz, bir dilim limon ile ovun. Böylece yumusacik olacaklardir.
    16) Yeni bir tava satin aldiginizda ilk önce içinde bir miktar sirke kaynatin. Bu islem ilerde kizartmalarinizin tavaya yapismasini önleyecektir.
    17) Cevizle dost olun. Içindeki yag beyin hücreleri için çok yararlidir. Kan sekerini düsürdügü için seker hastalarina da uzmanlar tarafindan tavsiye edilir
    18) Duvariniza çivi çakacaginiz zaman isaretlediginiz yerin üzerine çapraz bant yapistirin. Çiviyi öyle çakin. Böylece duvarin alçisini çatlatmamis olacaksiniz.
    19) Kizartma yagini bir kaç kez kullanabilirsiniz. Kullanilir durumda olup olmadigini anlamak için kizgin yagin içerisine bir dilim ekmek atin. Ekmekte kara lekeler olusmuyorsa kullanabilirsiniz.
    20) Cevizlerin kabuklarini kolayca açabilmek için onlari bir gece tuzlu suyun içerisinde bekletin. Böylece içleri de dagilmayacaktir.
    21) Unlarinizin böceklenmemesi için, un kavanozunun içerisine bir adet defne yapragi koyun.
    22) Firinda patates yapmadan önce , 10-15 dakika haslayin ve çatal ile delin. Daha kolay pisecektir.
    23) Büyük miktarda patatesiniz var ise torbanin içerisine bir adet elma koyun. 8 hafta boyunca filizlenmesini ve büzüsmesini önler.
    24) Kullanilmis limon kabuklarini rendeleyip seker ile karistirin. Kavanozun içerisinde buzdolabinda uzun bir süre saklayabilirsiniz. Böylece pasta yaparken elinizin altinda hazir bulunur.
    25) Kabarik bir omlet yapmak istiyorsaniz, bir çorba kasigi suyun içerisine bir çay kasigi misir unu karistirin.Hazirladiginiz karisimi yumurtaya ilave edin. Böylece kabarik bir omlet yapmis olacaksiniz.
    26) Sarimsaklarinizi her zaman elinizin altinda hazir bulundurmak istiyorsaniz kabuklarini soyduktan sonra bir kavanoza doldurup üzerine zeytinyagi koyarak muhafaza edebilirsiniz. Ayrica bu yag yemeklerinize, salatalariniza ayri bir lezzet katacaktir.
    27) Peyniri kolay rendelemek için, 15 dakika buzlukta bekletin
    28) Bisküvileriniz yumusamissa onlari birkaç dakika firinlayin.
    29) Çekmeceleri içini bosaltmadan temizlemek istiyorsaniz, elektrik süpürgesinin ucuna ince bir çorap geçirin.
    30) Firinda tavuk kizartacaginiz zaman üzerine koydugunuz baharatlardan içine de koyun. Böylece daha lezzetli olur.
    31) Domates salçaniz çok eksi ise içerisine bir havuç rendeleyin. Havuç, salçanizi (sosunuzu) tatlandiracaktir.
    32) Mantarlarin daha lezzetli olmasi için pisirmeden önce üzerlerine biraz tuz ve limon suyu koyun, 5 dakika bekletin. Daha sonra pisirin.
    33) Firinda tavuk kizartacaginiz zaman bir limonu ikiye bölün, yarisini tavugun üzerine bastirarak iyice sürün. Diger yarisini ise tavugun içerisine yerlestirin. Tavugunuz nar gibi kizaracaktir.
    34) 2 Çorba kasigi yogurdu, sulandirilmis 1 çorba kasigi salçayi ve birazda zeytinyagini derin bir kabin içerisinde karistirin. Firina koymadan önce tavugun her tarafina sürün. Çok daha lezzetli olacaktir.
    35) Hazirladiginiz kekin ortasina malzeme koyacaginiz zaman biçak ile kesmenize gerek yok. Dikis ipligini kekin etrafina gerip dikkatlice çektiginiz zaman düzgün bir sekilde kesildigini göreceksiniz.
    36) Hazirladiginiz kekin, firinda pisirirken çökmemesi için hamuru kalibi ile birlikte firina koymadan önce 20 dakika kadar dinlendirin. ..
    37) Pisirdiginiz sebzelerin renklerini kaybetmemesi için bir kesme seker yada limon suyu koyun.
    38) Hazirladiginiz omletin tavaya yapismamasi için, önce tavayi ocaga koyup iyice isitin sonra yagi döküp kizdirin. Daha sonra karisimi tavaya alin ve ocagin altini kisin.
    39) Kesilmis ve açik havada kalmis sogan zararlidir. Kullanmadiginiz sogan parçalarini saklamayin.
    40) Çok miktarda alkollü ve alkolsüz kokteyller hazirladiginizda onlardan bir miktarini buz kaplarina yerlestirin. Kokteyllerin içerisine bunlari kullanin Böylece sulanip tatlarini kaybetmeyeceklerdir
    41) Kuru soganlari kese kagidina sardiktan sonra buzdolabinin sebze bölümünde muhafaza ederseniz çürüyüp bozulmasini önlemis olursunuz.
    42) Kizarttiginiz tavugun tekrar isittiginizda lezzetini kaybetmesini istemiyorsaniz tavuk parçalarini bir süzgece koyun. Tencerenin içerisinde su kaynatin ve süzgeci üzerine oturtun.Buharda isitilan tavuk lezzetinde hiçbir sey kaybetmeyecektir.
    43) Satin aldiginiz kiviler çok sert ve ham ise bir gece boyunca plastik bir torba içerisinde elma ve armut ile saklayin.
    44) Evde pasta yaparken kullandiginiz meyve sekerlemelerinin dibe çökmesini istemiyorsaniz hazirladiginiz hamura bir miktar misir unu ilave edin. Meyveler piserken sulari yogunlasir ve dibe çökmezler.
    45) Kek kalibinizin içine hamurunuzu dökmeden önce ortasina bir serit alüminyum folyo koyun. Böylece kekinizi pisirdikten sonra kolayca çikartabilirsiniz.
    46) Sogan, sarimsak kesmeden önce parmaklariniza limon suyu sürerseniz , istemediginiz kokulardan kurtulmus olursunuz.
    47) Kizartma kokularinin bütün eve yayilmamasi için yagin içerisine bir iki dal maydanoz atin.
    48) Lambalarinizin üzerine kullanmadiginiz kokularinizdan veya biraz vanilya sürerseniz, lambalarinizi yaktiginizda mis gibi koku yayilacaktir.( Fazla sürmeyin.)
    49) Parfümü bitmis küçük parfüm siselerini atmaya kiyamiyorsaniz onlari çamasir dolabiniza koyun. Böylece çamasirlarinizin hos kokmasini saglarsiniz.
    _____________________________
    Tanrı karşıma dikilse,bir elimde gerçekler var,diğer elimde gerçeklere götüren yol var dese,gerçekler sende kalsın,bana gerçeklere götüren yolu ver derdim.




  • 2070'te Kuzey Kutbu'nda buz kalmayacak

    Kuzey Kutbu'ndaki buz örtüsü görülmemiş bir hızla eriyor ve 2070 yılının yazında kutupta hiç buz kalmayabilir. Kutuplardaki buzul hareketini takip eden ACIA adlı uluslararası kuruluş tarafından 250 kadar bilim adamına dört yıl süren bir çalışma yaptırıldı. Kuzey Kutbu için şimdiye kadar yapılan en kapsamlı araştırmaya göre, geçtiğimiz 30 yılda buz örtüsü yüzde 15-20 oranında eridi ve erime giderek artıyor.

    Doğal hayata zarar Kutuptaki ısınma, yerli halka, doğal hayata ve ekonomik faaliyetlere zarar verecek. Ancak kısa vadeli de olsa bazı küçük yararlar da sağlanacak. Petrol ve gaz depolarına ulaşım kolaylaşacak, ve Kuzey Kutbu'dan geçen deniz seferleri yapılabilecek.

    Ülkelere sunuldu Hazırlanan rapor, aralarında ABD de olan ve kutbu çevreleyen sekiz ülkeye sunuldu. Raporda şu cümleler yer alıyor: ‘Kuzey Kutbu yerküredeki en hızlı ve en şiddetli iklim değişikliğini yaşıyor. Önümüzdeki 100 yıl boyunca iklimdeki değişimin hızlanması bekleniyor. Bir bölümü çoktan başlayan fiziksel, ekolojik, sosyal ve ekonomik değişiklikler meydana gelebilir.'

    WWF'den suçlama Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı(WWF) ise bütün gaz emisyonunun yüzde 30'unu yayan sekiz ülkeyi suçlarken, ‘Yapılan araştırmaya sponsorluk yaparak destek verdiler. Ancak sera gazlarını azaltmak için pek bir çaba göstermediler' denildi. WWF'nin yöneticilerinden Jennifer Morgan ‘Büyük erime başladı. Kutuptaki buz tabakasının erimesi ile yerküredeki yaşam, tahmin edilenden daha fazla değişecek. Deniz seviyesinin yükselmesi Londra gibi büyük şehirleri tehdit edebilecek' dedi. Sera gazları ile mücadele için Birleşmiş Milletler'in 2001'de hazırladığı Kyoto protokolü bulunuyor.

    Rusya geçtiğimiz haftalarda bu protokolü kabul ederken, kutba komşu ülkelerden protokolü kabul etmeyen tek ülke olarak ABD kaldı. ABD Başkanı George W. Bush, sisteme adaptasyonun masraflı olacağı gerekçesiyle protokolü reddediyor

    Edit:Sanırım 2070 yılına kadar ABD dünyanın kurtulmasından ümidini kesmiş olacakki Kyoto anlaşmasını kabul etmiyor,belkide dünya sular altında kaldığında halkını uzaya çıkaracak planları vardır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rashamon -- 24 Temmuz 2006; 12:16:16 >
    _____________________________
    Tanrı karşıma dikilse,bir elimde gerçekler var,diğer elimde gerçeklere götüren yol var dese,gerçekler sende kalsın,bana gerçeklere götüren yolu ver derdim.




  • Hayatımızı değiştirecek 10 icat

    Amerikan Newsweek dergisi bilimadamlarının halen üzerinde kafa yorduğu buluşları derledi. Teknoloji dünyasındaki bu yenilikler arasında trafik kazalarını önleyecek özel kameradan hastalıklara ilaç olacak hücre programları da var.
    Yüzen ev: Sel baskınlarında yan yatmıyor, sürüklenmiyor 19'de 1800 kişinin ölmesine yol açan büyük gelgit dalgalarının kabusunu hâlâ yaşayan Hollandalılar artık evlerini su üzerine inşa etmeye başladı. Gelgit dalgalarıyla yükselip alçalacak şekilde tasarlanan yüzen evler çok dengeli oldukları için asla yan yatmıyor, direğe bağlı oldukları için de sürüklenip gitmiyor. Elektrik ve su gibi ihtiyaçlar ise esnek kablo ve borularla karşılanıyor. Bu sadece Hollanda'nın değil bütün dünyanın işine yarayacak bir teknoloji. Birleşmiş Milletler eriyen buzulların ve yükselen deniz seviyesinin selleri artıracağını ve 2050 yılına kadar 2 milyar kişinin riske gireceğini tahmin ediyor.
    Elmastan mikroçip: 'Kıyamete kadar' saklanabilecek Bugün yılda 80 ton üretilen düşük kalite sentetik elmas sağlamlığından ötürü matkap gibi araçlarda kullanılıyor. Bilimadamlarının amacı ise yapay yolla üretilen bu sentetik elması mikroçiplerin hammaddesi olarak kullanmak. Çünkü silikon mikroçipler 95 derecede erirken, elmas olanlar 500 dereceye kadar dayanabiliyor. Daha ucuza mükemmel elmaslar yapmanm yolu bulunduğunda bunların üzerine daha fazla devre yerleştirilebilecek. Japon Nippon Telegraph and Telephone firması elmastan yapılmış yarı iletken prototipleri üretti bile.

    Elektronik yardımcı pilot: Sert dönüşlerde devreye girecek Direksiyon ve pedallar yine normal sürücü tarafından kontrol edilecek. Cansız yardımcı pilot sert dönüşler gibi tehlikeli hareketlerde devreye girerek aracın kaymasını önleyecek. BMW, DaimlerChrysler ve GM tarafından geliştirilen bu teknoloji alkollü ya da uyuklayan sürücüleri de uyararak şeritlerinden çıkmalarını önleyebilecek. Bu tür hatalar trafikteki ölümlerin yüzde 40'ına neden oluyor.
    Fiber karbon otomobiller: Ağırlık yarıya inecek yakıt tasarrufu olacak Normal otomobillerde kullanılan benzinin sadece yüzde l'inin araçtaki yolcuları taşımak için, yüzde 99'unun ise aracın kendisini ilerletmek için kullanıldığı gerçeği karşısında bilim adamları daha hafif araçlar üretmeye çalışıyor. Amaç yakıt tasarrufu. Karbon liflerinin yapıştırıcı benzeri bir malzemeyle birbirine tutturulmasıyla elde edilen malzeme çelik yerine kullanıldığında ağırlık yarıya inebilecek. Bu fiber karbon otomobillerde yakıttan yüzde 50 tasarruf etmek anlamına geliyor.
    Kokuya duyarlı uçak: Kaybolan kişi kolay bulunacak ABD'li bilim adamları sineklerin şimdi de koku alma yetenekleriyle yollarını nasıl bulduklarını araştırıyor. Amaç böceklerin 1 kilometre kadar uzaktan koku kaynağını farkettikleri gerçeğinden yola çıkarak, bu sistemi keşif uçaklarında kullanmak. Bu sayede ormanda kaybolan bir koşucu, ya da uyuşturucu tarlaları bu uçaklarla kolaylıkla bulunabilecek.
    Beyinlere mikroçip: İngilizce'yi daha kolay öğrenin Güney California Üniversitesi'nin uzmanları, insan beyninin hafıza bankasını destekleyip güçlendirecek bilgisayar çipleri üzerinde çalışıyor. Ted Berger hücrenin davranışlarını taklit edebilen bilgisayar programları ve bunları çalıştıracak çipler üretmeyi başardı. Uzmanlar bu teknolojiyle, beyne yerleştirilecek çipler sayesinde felçlilere ya da Alzheimer hastalarına yardım etmenin yanı sıra, örneğin İngilizce öğrenmek isteyen birinin de bunu daha kolay yapabilmesinin yolunu açmaya çabalıyor.
    Yüz labarotuvarı:Uyumasın diye şoförün gözlerini takip edecek "Facelab" (Yüz Laboratuvarı) adlı bir teknoloji sayesinde direksiyonun yanında bulunan bir kamera sürücünün yüzünü sürekli kontrol altında tutuyor. 3 boyutlu bilgisayara yansıyacak bu görüntü gözlere odaklanarak, gözbebeğinin ve iris tabakasının hareketlerini takip ediyor. Loş ışıkta bile çalışabilen bu cihaz şoförün tam olarak neye baktığını anlıyor ve şayet gözkapaklarının aşağıya doğru kaydığını farkederse sürücüyü uyarıyor. Koltuğu ve pedalı titreştirerek sürücünün ayık kalmasını sağlıyor.
    Uzay meyveleri: 3 bin bitki türü uzaya gönderildi Çinli bilim adamları bazı meyve ve sebzeleri orijinal boyutlarından daha büyük, bazı özelliklerininse daha üstün olmasını sağlamak için tohum halindeyken uzaya gönderiyor. Sıfır yerçekimi, kozmik radyasyon gibi uzaya has 7 unsura maruz bırakılan tohumlar geri getirilip toprağa dikiliyor. Salatalıklar beyzbol sopası uzunluğunda olabiliyor. Domateslerde ise yüzde 27 daha fazla antioksidan oluşabiliyor. Şu ana kadar, sebze, şifalı ot ve çiçeklerin dahil olduğu 3 bin bitki türü gram başına 45 bin dolara uzaya gönderildi. Bu sayede iki metrelik pamuk bitkileri elde ediliyor, böylece uzun ve esnek iplikler üretilebiliyor.
    Hücreler programlanacak: Hastalık geni bir hapla devreden çıkabilecek Kök hücre konusunda büyük mesafe kateden uzmanlar, bu yapı taşlarının kemiğe ya da karaciğere dönüşmesini sağlayarak hastalıkları kökünden çözmeyi amaçlıyor. İnsanın genetik mekanizmasına sadece birer hapla müdahalede edilebilmesi hiç de uzak değil. Hastalığa göre kimi genlerin devrelerini "açık" tutabilen, bu iyi gelmezse hastalığı tetikleyen genleri "kapatan" haplar yutturulabilecek.
    Uzaya asansörlü yolculuk: 100 bin kilometrelik halatta eşya taşınacak Yeryüzünden 100 bin kilometre yükseğe uzanacak asansörde "karbon nanotüpleri" adı verilen ve çelikten kat kat güçlü olan molekül zincirleri kullanılacak. Amerikalı fizikçi Edwards güneş enerjisiyle çalışan robotların saatte 190 kilometre hızla tırmanacağını öngörmüştü. 20 yıl içinde hayata geçirilebilecek teknolojiyle kilo başına 4 bin 500 dolar olan uzaya eşya taşıma fiyatı 450 $'a inecek.
    _____________________________
    Tanrı karşıma dikilse,bir elimde gerçekler var,diğer elimde gerçeklere götüren yol var dese,gerçekler sende kalsın,bana gerçeklere götüren yolu ver derdim.






  • Tutankamon’un Kolyesinin Esrarı

    Mısır’ın efsanevi firavunlarından Tutankamon’un kolyesindeki taşların Dünya dışından kaynaklanan bir patlamayla yeryüzünde oluşmuş bir cam olduğu düşünülüyor.Mısır’ın başkenti Kahire’deki Mısır Medeniyetleri Müzesi’nde 1996 yılında araştırma yapan İtalyan arkeolog Vincenzo de Michele, Tutankamon’un sarı-yeşil renkli bir kolyesini incelemeye aldı. De Michele, değerli bir taş olduğu var sayılan bu kolyenin aslında camdan olduğunu ve Mısır uygarlığından dahi çok daha önce yapıldığını ortaya çıkardı. Bu tespit Mısır arkeologları arasında şaşkınlık yarattı. Mısırlı jeolog Ali Bereket de söz konusu camın, doğada Sahra Çölü’nün gözden ırak bir bölgesinde kumun içine karışmış şekilde bulunduğunu ortaya çıkardı.Tutankamon’un kolyesini süsleyen bu taşın nereden geldiği, kimler tarafından şekillendirildiği ise bir soru işareti olarak kaldı.

    DÜNYA DIŞINDAN KAYNAKLI
    Avusturyalı astronom Christian Koeberl, söz konusu camın ancak çok yüksek bir sıcaklıkta meydana gelebileceğini, bu sıcaklığa ise yeryüzünde ulaşmanın mümkün olmadığını öne sürdü. Koeberl, camın uzaydan Dünya’ya geldiğini iddia etti. Ancak, camın bulunduğu bölgede meteor düşmesine kanıt sağlayacak herhangi bir bulgu yoktu.ABD’li jeofizikçi John Wasson ise camın solüsyonunun Sibirya menşeili olduğunu öne sürdü. Wasson, uzaydan gelen göktaşlarının daha önce gökyüzünde şiddetli patlamalara yol açtığını ve benzer bir patlamanın da Mısır çöllerinde gerçekleşmiş olabileceğini belirtiyor.

    ATOM BOMBASINDAN DAHA GÜÇLÜ OLMALI

    İlk atom bombası için 1945 yılında yapılan denemelerde yapılan patlamalardan sonra New Mexico Çölü kumlarında incecik bir can tabakası meydana gelmişti. Ancak Mısır Sahra Çölü’ndeki kumlardaki cam tabakasını atom bombası deneylerinin yarattığından çok daha kalın. Bilim insanları, çölde atom bombasının etkisinden daha kalın bir cam tabakası yaratacak patlamanın ne olduğunu sorguluyor.Böylesine bir patlama ilk kez 1994’te, Shoemaker-Levy kuyrukluyıldızı Jüpiter’le çarpıştığında meydana geldi. Hubble Teleskobu bu çarpışmada Jüpiter’in atmosferinde oluşan şimdiye dek bilinen en büyük ateş topunu gözlemledi.

    TARİHTE ÖRNEĞİ VAR

    John Wasson, Güneydoğu Asya’da 800.000 yıl önce gerçekleşmiş doğal bir patlamada Sahra Çölü’nde meydana geldiği düşünülen patlamadan çok daha büyük bir etki yarattığını ortaya attı. Bu patlamadan sonra da 750 kilometre kare’ye yayılan bir alan yüzeyinde cam tabaka bıraktı. Patlamada herhangi bir krater deliğinin olmaması göktaşı ihtimalini de devre dışı bırakıyor. Wasson, bu patlama esnasında bölgedeki insanlar dahil tüm canlıların da öleceğini vurguluyor. Wasson’a göre, benzer bir olay Sibirya’nın Tunguska bölgesinde de gerçekleşti; hatta Hiroşima’ya atılan bombanın da benzer bir etkisi olmuştu.

    PATLAMANIN KAYNAĞI SORU İŞARETİ

    Sandia Ulusal Laboratuvarı’nda görevli Mark Boslough, Jüpiter’i etkileyen söz konusu dev patlamayı süperbilgisayarda Dünya için bir simülasyonunu yaptı. Boslough, böylesi bir patlamanın yüzeyde 1.800 santigrat derece bir sıcaklık yaratacağını vurguluyor.Simülasyonda böylesi bir patlamanın Sahra Çölü’nde bulunan ve Tutankamon’un kolyesini süsleyecek kalınlıkta bir camın da meydana gelebileceği ortaya çıktı. Simülasyonla ilgili olarak Boslough şunları söyledi; “Tutankamon’un kolyesindeki camın oluşması için atom bombasının tesirinin on binlerce katı bir patlamanın meydana gelmiş olması gerekiyor. Şimdi esas soru bu şiddete ulaşacak patlamanın yeryüzündeki kaynağı nedir?”
    _____________________________
    Tanrı karşıma dikilse,bir elimde gerçekler var,diğer elimde gerçeklere götüren yol var dese,gerçekler sende kalsın,bana gerçeklere götüren yolu ver derdim.




  • *Kan grubu insandan insana neden değişir?
    *Farklı kan grupları, ne gibi farklı özellikler taşır?
    *Farklı kan gruplarına sahip insanlar birbirlerine göre farklılıklar gösterir mi?
    *Ne türden farklılıklar oluşabilir?

    Çok merak ettiğim bir konu bu.
    _____________________________
    Linguist Jr. (DEU 2006)

    Samsung Galaxy Z Fold4 (12/256) | M20 Action Cam | Chevrolet Cruze LS AT | NSD Powerball | iPad Pro 11" | LG 49SJ800V | Intel I7 13700k, Noctua NH-D15, MSI MPG Z690 FORCE Wi-Fi, GSkill DDR5 6000MHz CL36 32GB, NZXT H510 Elite (w/ mesh front panel), MSI GeForce RTX 3090 SUPRIM X 24G, ASUS ROG THOR 1200W 80+ Platinum

  • quote:

    Orjinalden alıntı: WoraZ

    *Kan grubu insandan insana neden değişir?
    *Farklı kan grupları, ne gibi farklı özellikler taşır?
    *Farklı kan gruplarına sahip insanlar birbirlerine göre farklılıklar gösterir mi?
    *Ne türden farklılıklar oluşabilir?

    Çok merak ettiğim bir konu bu.



    Dostum konunu istersen sabit konusu olmayan zincirleme konular başlığına taşı istersen,orda daha çok konuşabilirsin merak ettiklerini,burası biraz haber-konu bırak git tadında
    _____________________________
    Tanrı karşıma dikilse,bir elimde gerçekler var,diğer elimde gerçeklere götüren yol var dese,gerçekler sende kalsın,bana gerçeklere götüren yolu ver derdim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: rashamon

    quote:

    Orjinalden alıntı: WoraZ

    *Kan grubu insandan insana neden değişir?
    *Farklı kan grupları, ne gibi farklı özellikler taşır?
    *Farklı kan gruplarına sahip insanlar birbirlerine göre farklılıklar gösterir mi?
    *Ne türden farklılıklar oluşabilir?

    Çok merak ettiğim bir konu bu.



    Dostum konunu istersen sabit konusu olmayan zincirleme konular başlığına taşı istersen,orda daha çok konuşabilirsin merak ettiklerini,burası biraz haber-konu bırak git tadında


    Tavsiyen için teşekkürler. Önce normal topic olarak açtım, Hare üst konuda neden sormadın diye sorar diye sildirdim. Burada aradığım cevabı bulamazsam açacağım. Normal bir konu başlığı olarak açsaydım belki şimdiye kadar cevabımı da alırdım ama formaliteler işte. Neyse bekleyelim. İlgin için tekrar sağol.
    _____________________________
    Linguist Jr. (DEU 2006)

    Samsung Galaxy Z Fold4 (12/256) | M20 Action Cam | Chevrolet Cruze LS AT | NSD Powerball | iPad Pro 11" | LG 49SJ800V | Intel I7 13700k, Noctua NH-D15, MSI MPG Z690 FORCE Wi-Fi, GSkill DDR5 6000MHz CL36 32GB, NZXT H510 Elite (w/ mesh front panel), MSI GeForce RTX 3090 SUPRIM X 24G, ASUS ROG THOR 1200W 80+ Platinum





  • quote:

    Orjinalden alıntı: WoraZ

    *Kan grubu insandan insana neden değişir?
    *Farklı kan grupları, ne gibi farklı özellikler taşır?
    *Farklı kan gruplarına sahip insanlar birbirlerine göre farklılıklar gösterir mi?
    *Ne türden farklılıklar oluşabilir?

    Çok merak ettiğim bir konu bu.



    * Farklı genler sebebiyle. anne ve baban birer gen yolluyor, ikisi birleşip kan grubunu belirliyor.

    * Kan grubu aslında kanda bir kaç proteinin bulunup bulunmamasını belirler, ama "kan grubuna göre diyet" diye bir şey olduğuna göre bir hayli etkili bir şey olmalı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vese -- 26 Temmuz 2006; 11:38:33 >
    _____________________________
  • quote:

    -Kan grubu insandan insana neden değişir?


    Yukarıda da belirtildiği gibi anne ve babada alınan genlerin bir sentezi ile bizim kan grubumuz belirlenir. Bu tesadüfi bir süreçtir. Örneğin anne ve baba her ikisi de AB grubu ise çocuk %25 ihtimalle A grubu, %25 ihtimalle B grubu, %50 ihtimalle AB grubu olacaktır. Neden tüm insanların kan grubu aynı değil dersen orasını bilemiyorum.

    quote:

    *Farklı kan grupları, ne gibi farklı özellikler taşır?

    A kan grubunda alyuvarların yüzeyinde A proteini, kanında Anti B antikoru bulunur. B grubunda ise tam tersi. AB grubunda hücre yüzeyinde A ve B proteini bulunurken kanda antikor bulunmaz. 0 kan grubunda ise hücre yüzeyinde protein bulunmaz fakat kanda Anti A ve Anti B antikorları bulunur. Ayrıca Rh faktörünün kanda bulunmasına göre Rh (-) veye Rh (+) olarak sınıflandırılır.

    quote:

    *Farklı kan gruplarına sahip insanlar birbirlerine göre farklılıklar gösterir mi?


    Pek nadir.
    quote:

    *Ne türden farklılıklar oluşabilir?


    A kan grubuna sahip insanlarda mide kanseri, B kan grubuna sahip hastalarda kalın barsak kanseri oranı biraz daha yüksektir. Sebebi belli değil sadece istatistiksel bir sonuç.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Target Human -- 26 Temmuz 2006; 18:39:24 >
    _____________________________
    Hayatta öyle yüce idealler vardır ki bu yolda mağlub olmak bile zafer sayılır.




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.