Beyaz elbiseli bir elf kızı karşımda durarak sordu :
-“Hazırmısın?” -“Artık hazırım.” -“O zaman artık bitir bu işi.”
Uyandım.Güneşin yeni doğmasına rağmen etraftan karmaşa sesleri geliyordu.Artık hazır olduğumu biliyordum bu gün bu işi bitirmeliydim bu canıma mal olsa bile.
Odamdan çıktım. Etraftaki karışıklığın nedenini merak ederek karşıma ilk çıkan insan köleyi durdurdum.
-“ Bu karışıklığın sebebi nedir?” -“ Bu akşam Lord’un kalede verdiği bir şenlik var zaferlerinin şerefine tüm komutanlar ana salonda Lord ile birlikte yemek yiyecekler. Herkes şölenin yetişmesi için çalşıyor.”
-“ Lord ve köpekleri yemek yiyecekler bu hepsini yok etmek için mükemmel bir fırsat.”
-“Seninde çalışman gerekmiyor mu?” diye sordu köle.
-“Tabikide.”
-“Öyleyse hemen başla.”
Kimsenin olmadığı bir köşeye giderek kendimi Z’beryl’in yanına ışınladım. Z’beryl aniden karşısında beni görünce geriye atlayarak kılıcını çekti. Sonra karşısındaki kişinin ben olduğunu anlayınca kılıcını kınına soktu.
-“ Uzun zamandır senden haber alamıyorduk.”dedi. -“ Lord’un hep bir açığını arıyordum ve sonunda buldum. -“ Neymiş o?” -“ Lord bu akşam komutanlarıyla birlikte yemek yiyecek eğer yemeğin ortasında onlara bir baskın yapıp gafil avlarsak bu işi bitirebiliriz.” -“ Ben ve adamların kaleye nasıl gireceğiz?” -“Sizin için bir ay kapısı açacağım ve kaleye gireceksiniz ama öncelikle sen ve adamların zırhlarınızın üzerine eski püslü kıyafetler giyin ve kılıçlarınızı da çuvallara koyun böylece sizi sarayda gören bir kişi sizin köle olduğunuzu zannedecek.”
-“Peki sen Cehennem ateşini çalışabildin mi?” -“ Sadece zihnimde çalıştım deneyecek fırsatım olmadı.” -“Bunu başaracağına emin misin?” -“Bunu göreceğiz.”
Z’beryl’e veda öpücüğü vererek kendimi kaleye ışınladım.
Güneş batarken odama bir ay kapısı açtım Z’beryl ve adamları odama ay kapısından odama geçtiler.
-“Etrafta bir karmaşa var o yüzden kimse size dikkat etmez sadece aceleniz varmış gibi davranın ve etrafta dolaşın bu arada içinde kılıçlarınızın olduğu çuvalları odama bırakın şölen başladıktan sonra buradan alırız.”dedim ve sonra ekledim ; -“Hadi ne duruyoruz herkes oyuna başlasın.”
Lord odasında durmuş büyülü kristalinden Oğluna bakıyordu. Oğlunun yanında bir elf kızı ve bir grup savaşçı adam vardı.
-“ Ne harika bir evlat.” Dedi kendi kendine.
Lord planlarını anlamak için biraz düşündü sonra anladı.
-“Şölende bizi gafil avlayacaklar.” Dedi kendi kendine gülümseyerek.
Lord yatağına uzanarak oğlunun oyununu sürdürmesine izin verdi...
Şölenin başlamasına çok az kalmıştı. Ana salon şölen için hazırlanmıştı. Salonun tam ortasında büyük bir masa vardı. Masada 13 sandalye vardı 12 komutan ve Lord. Komutanlar yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı. En sonunda son komutanda gelmiş ve masaya oturmuştu artık herkes Lord’u bekliyordu. En sonunda Lord’da geldi ve masanın en başına geçti ve konuşmaya başladı;
-“Sevgili dostlarım bu gün zaferimizi kutlayacağız kibirli elflerin, ukala cücelerin ve zayıf insanların ülkelerini ele geçirdik. Artık herkes bize boyun eğiyor biz tüm ırkların efendileriyiz.”
Tüm komutanlar alkışladılar Lord onlara susmalarını işaret ederek konuşmasına devam etti;
-“Hepimiz için yorucu bir maceraydı dostlarım artık dinlenebiliriz yemek başlasın!”
Tam o sırada ana salonun dev kapıları açıldı ve içeriye bir grup savaşçı ve elinde büyü kitabı tutan bir büyücü girdi. Komutanlar kılıçlarını çekip rakipleriyle yüzleşmek için döndüler ancak Lord yerinden bile kıpırdamamıştı.
Z’beryl yayına bir ok takarak fırlattı, ok en öndeki komutanlardan birinin göğsüne saplandı.Tam bir ok daha atıcaktı ki önüne aniden çıkan bir komutan kılıcıyla yayı ortadan ikiye böldü. Z’beryl hemen kılıcını çekti ve rakibine doğru saldırdı...
Çatışma tam istedikleri gibi gidiyordu komutanlardan 8 tanesi ölmüştü bile ve buna karşılık sadece 3 adam kaybetmişlerdi. Danilo çarpışmadan uzakta sakince babasına bakıyordu. Çarpışma sona erip komutanların hepsi öldükten sonra babasına yaklaştı. Lordu ilk kez maskesiz görmüş ve yanmış bedenine rağmen onun babası olduğunu anlamıştı ama artık bu onun için bir şey ifade etmiyordu. Tüm bu kötülüklere sebep olan kişi ölmeliydi.
-“Merhaba baba.” Dedim. -“ Merhaba oğlum.”
Z’beryl, Danilo’ya dehşetle bakarak; -“ Bu senin baban mı?”dedi.
-“ Evet ama merak etme birazdan ölü bir babam olacak.”
Lord oğluna bir kaşını havaya kaldırarak baktı ve konuştu;
-“ Beni öldürecek misin sevgili oğlum?
-“ Evet.”
-“ Aptal olma seninle birlikte sonsuza dek hüküm süreriz sana en kudretli büyüleri öğretirim ve istediğin her şeye sahip olursun.”
-“Üzgünüm baba.” Diyerek Lord’a bir yıldırım fırlattım.
Lord elini uzatarak yıldırımları avucunun içine aldı ve onları ateş toplarına çevirip oğluna fırlattı. Danilo kendini yere atıp aklına gelen ilk büyüyü söyledi.
Lord, Danilo’nun sözlerini duyarak hangi büyüyü yaptığını anladı ve aniden bağırdı;
-“ Dur yoksa elf kızı ölür.”
Danilo bu sözün üzerine ayağa kalktı ve babasına teslim olmuş bir ifadeyle bakarak;
-“ Onları rahat bırak istediğin benim.” Dedi. -“Hayır, sevgili oğlum istediğim sen değilsin.” -“ İstediğin ben değilsem ney?” -“Güçler kitabı.” -“ Kitabı neden istiyorsun?” -“ Anlamıyor musun oğlum yeryüzündeki en kudretli büyüler o kitapta o kitapla gücümü kat kat arttıracak ve tanrıların düzlemine kapı açacağım.
-“ Sen delisin.” -“Hayır sevgili oğlum deli değilim karanlıklar tanrısıyla konuştum bana eğer yeryüzüne bir kapı açıp onu özgür bırakırsam beni ölümsüzleştireceğini söyledi o ve ben tüm evreni ele geçireceğiz ve sonsuza dek hüküm süreceğiz.” -“ Tüm evreni yok edeceksin!”
-“Bu seni ilgilendirmez oğlum şimdi kitabı bana ver yoksa kız ölür.”
Danilo kitabı büyücüye uzattı büyü kitabı alarak ayağa kalktı ve kitaptaki gücü emecek olan büyülü sözleri söyledi.
Danilo babasının tamamen kendini işine vermiş olduğunu fark etti hemen yerden bir kılıç aldı ama sonra babasının etrafındaki kalkanı gördü.
-“Her şey bitti.” Diye düşündü.
Sonra aniden çözümü buldu ve cehennem ateşinin sözlerini söylemeye koyuldu.
Lord kendini tamamen işine vermişti kitabın son büyüsünü de emdikten sonra kaşlarını çattı cehennem ateşi yoktu. Tam bunu oğluna sorucaktı ki oğlunun büyüyü söyliyen sözlerini duydu ve artık çok geç olduğunu anladı...
Danilo büyünün son sözlerinide söyledikten sonra sustu.İlk başta hiçbirşey olmamıştı ama sonra büyünün işlediğini gördü.
Yer çatlamaya başladı ve çatlaklardan kızgın lavlar çıktı. Lavlar Lordun etrafında bir daire oluşturdular ve bir şekil almaya başladılar...
Lord panik içindeydi çığlıklar atıyordu son bir kez tanrısına dua etti ama tanrısı onu yalnız bıraktı Lord artık tek başınaydı...
Lavlar dev bir iblis şeklini oluşturdu iblisin kafası ana salonun tavanına değiyordu neredeyse Daniloya dönerek;
-“ Sahip.” Dedi.
Danilo babasını gösterek ona bir canlının başına gelebilecek en kötü şeyi yap. Onu ... canlı halde cehenneme götür.
İblis yere eğildi ve çığlık atan Lordu havaya kaldırdı.Tek bir söz söyledi ve ikisi birlikte yok oldular.
Güneş bir kez daha iyiler için doğdu gökyüzünde kötülük sona ermişti bir kez daha insanlar, cüceler ve elfler barış içinde yaşamaya devam ettiler...
Danilo Britain köprüsünde güneşin doğuşunu seyrederken yanına Z’beryl geldi.
-“ Yepyeni bir başlangıç olacak.” Dedi Z’beryl. -“ Umarım bu başlangıcı herkes iyi kullanabilir.” -“Bunu öyle umalım.” -“ Babanı öldürdüğüne üzgünmüsün?” -“ Hayır o bunu hak etti.” -“ Sana bir teklifim var” -“ Neymiş?” -“Ormanda çok sevdiğim bir yer var ve benden başka kimse yerini bilmiyor.”
-“Peki orada ne yapıcaz?”
Z’beryl Daniloya çapkın bir bakış fırlatarak ormana doğru koştu. Danilo ima edileni anladıkdan sonra sırıtarak Z’beryl’in arkasından koşmaya başladı...
Napcanız Ormanda
Sence
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme