+++ Kafamdaki Tercih Listem ve BOĞAZİÇİ SOSYOLOJİ +++ (3. sayfa)

Merhaba hocam. Vaktinde bütün karşı çıkmalara rağmen Boun Sosyoyu öne yazdım arkasına da GSÜ Siyaset yazdım ve GSÜ Siyaset geldi. Özellikle hazırlık okurken Fransızcanın da zorluğuyla Boğaziçi sevdam devam etti ama bölümde aldığım sosyoloji derslerinden sonra departman olarak sosyoloji okuyamayacağıma karar verdim. Bu sene de kurum içi yatay geçişle Siyasetten Hukuka geçtim. Artık hukuktan devam edeceğim. Gerçekten " her şerde bir hayır vardır " dedikleri çok doğru. GSÜ'den çok çok memnunum diyemem, belki vaktinde Boğaziçi gelse hep orayı istediğim için oraya ayrı bir anlam yükleyecektim ama insan her şeye alışıyor zamanla. Siz nerede okuyorsunuz hocam  

Ben sayısalcıydım mezuna kaldım hocam boğaziçi işletme/ekonomi için. Başaracağım umarım. Biraz geç fark etsem de ilgilerimi geç olsun güç olmasın diyorum.

Teşekkür ederim hocam. Son zamanlarda özellikle forumlar veya sosyal medyadaki ilerlemelerle birlikte özellikle Boğaziçi, Bilkent, Sabancı, GSÜ vs. gibi yerlerde İİBF ve Sosyal Bilimler bölümleri oldukça revaçta. İnsanların işi daha zor artık...

Başarılar dilerim hocam. Ben de 2017'de sayısalcıydım ardından mezuna kaldım ve eşit ağırlıktan devam ettim. Boğaziçi tek idealimdi ama insanın karşısına farklı kapılar açılıyor her zaman. Ben de şimdi bölüm değişikliğinden sonra okulumu uzattım ama gelecek hayatımızı düşününce bunlar gerçekten küçük telaşlar. Umarım hedefinize ulaşırsınız.  

Hocam peki genel bir GSÜ değerlendirmesi de yapar mısınız ? Okul nasıl, hazırlık hakkında bazıları çok zor ve öğretilmiyor diyor bazıları iyi diyor, ortam nasıldır ?

Hocam önce hazırlık hakkında yazayım. Bence bir kişi Fransızca öğrenecekse en iyi GSÜ'de öğrenir, bunda tabii ki bir sene boyunca Fransızcayla haşır neşir olmanın etkisi var ama kullanılan metot da oldukça önemli diye düşünüyorum. Sizi direkt öğrenmeye itiyorlar. Fransızların "autonomie" diye bir kavramları var, yani kendi kendine öğrenmek. Fransızcayı aslında kendiniz öğreniyorsunuz ve diğer faktörler size yardımcı oluyor. Ben özellikle ilk birkaç ay çok zorlanmıştım ve Bilkent'e niye gitmedim acaba diye dövünüyordum ancak zamanla sisteme ve ortama alışıyorsunuz. Bir sene boyunca kendinizi tanıtmaktan, ufak bir tez yazmaya kadar giden 8 tane proje yaptırıyorlar. Ben her projeden önce " böyle şey mi olur, nasıl yapacağım" diyordum ama inanın hepsi bir şekilde hallediliyor. Hatta şimdi lisanstayken hazırlık günlerinin rahatlığını özlüyorum. Kısacası size Fransızcayı en iyi öğretecek yer GSÜ'dür.

Buradan da GSÜ nasıl sorusuna geçeyim. Öncelikle bu tamamen beklentiyle alakalı. Ben vaktinde sürekli Boun Boun diye gezdiğim için GSÜ bana "yüksek lise" gibi geliyor. Böyle düşünen tek ben değilim bu arada. Çünkü bir kampüsten bahsetmek zor. Okul oldukça küçük ve mevcut az olduğu için genelde herkes birbirini sima olarak tanıyor. Ben daha kozmopolit bir yerde okumak isterdim. Bana da vaktinde " okulun Boğaz'ın dibinde daha ne istiyorsun " diye çok kızan oldu ancak GSÜ'de okuyan biri beni anlayacaktır. Okulda sosyalleşmek için binbir türlü kulüp var, isteyenler bu kulüplerde vakit geçirebilir. Şahsen ben en başından beri yatay geçiş düşündüğüm için hayatım derslerden ibaret geçti. Dediğim gibi bu sizin beklentilerinizle alakalı. Diğer yandan okulun Ortaköy'de bulunması bu sosyalleşme sorununu çözecektir diye düşünüyorum. Bu arada okulda geçen döneme kadar spor yapabileceğiniz bir alan yoktu ancak geçen dönem yemekhanenin alt katına bir spor salonu yapıldı, gerçi bunun yeterli olduğunu kesinlikle düşünmüyorum çünkü ben buraya gelince basketbolu bırakmak zorunda kaldım ve pek çok insanın da benim gibi olduğunu düşünüyorum.

Şöyle bir toparlayacak olursam GSÜ'yü GSÜ yapan dinamikler ve bu dinamikler okulu diğerlerinden ayırıyor. Bunun zaten temelinde eğitim dilinin Fransızca olması var. İİBF, Sosyal Bilimler gibi bölümlerde %70-80'e yakın Fransızca eğitim var, yani 5 sene boyunca Fransızcadan uzak kalmıyorsunuz. GSÜ'yü üniversite sıralamalarında asla göremezsiniz çünkü yeterli akademik yayının yapıldığını düşünmüyorum. Bunda az önce söylediğim gibi eğitim dilinin Fransızca olması da bir etken. Gerçekten işini çok iyi şekilde yapan akademisyenler olduğu gibi bunun tam tersinden de söz edebiliriz, gerçi bu durum hemen hemen çoğu okulda böyledir. Sayısal bölüm çok yok zaten, şahsen GSÜ'de mühendislik veya matematik bölümünü tercih etmezdim. Keşke psikoloji, tarih gibi bölümler de okutulsa. Kısacası burası gerçekten değişik bir yer. Yukarda da yazdığım gibi yakınılacak pek çok şey var ama okul bir şekilde sizi kendine çekiyor. Daha detaylı bilgi isteyenler bana özelden yazabilirler.