Boşuna birbirinizi kırmayın. Bunlar bilinen şeyler zaten. Şimdi internetle kitleler tarafından farkedilmeye başlandı. Firmalar sizinle muhatap olsunlar diye bayilerle anlaşıyorlar, siz bu bayileri by-pass edince de tekrar sizi bu bayilere yönlendiriyorlar. Gerçek kelimeler farklı olsun, maddi gerçekte aynı karşılığa gelecek bir şeyler söylemişlerdir. Böyle muhatap olmayacakları doğru ama yüz defa sormuşlardır onlar da sonunda söylemiştir. Benzerlerini kendim gümrüklerde de duydum. Gümrük memuru da kendi devletini temsil eden resmi bir kişi. İlk aramada siz AB veya ABD'den değilsiniz demişlerdir, ikincisinde müşteri dava ile tehdit edince de ülkenizde davalar uzun sürüyor demiştir... Aşalım artık bunu. Bazen bir pazarda yer almak için yakından ilgilenirlerken, bir kullanıcı kendilerine ulaştığında bayilere yaptırım uygularlar. Bunları da efsane gibi anlatırlar ama bu nadiren olan bir şey. Bazı garantiler konusunda bazı ülkelerdeki distribütörler de tepkisiz olabiliyor. Bu cevapları ABD, AB müşterisi de alabilir. 'Uluslararası garanti'dir bunun adı ve bu ürünler uluslararası garanti ile satılırlar. Biraz daha pahalı olabilirler veya opsiyon paketi gibi ekstra ücretle satılır. O zaman dünyada sıra olmayan, bayilerin ilgilenebieceği istediğin yere başvur. Yoksa bay bay, yine "siz bunu İngiltere'de almışsınız hiç bir şey yapamayız bizi bir daha aramayın" derler. Türkiye'ye asidik ikinci kalite kahve gönderirler, onda bile kalite farkı var. Parçalarını birleştirmeden önce her motorun tam olarak kaç beygir olacağını 1970'te biliyorlardı. Pandemide tekrardan otomotiv endüstrisiyle, gelecekteki kalite kontrol sistemleri için çalıştım... otomotiv o kadar detaylı veri topluyor ki, teknik detyalarla sıkmayalım ama fabrikalar damları aktığında hangi parçaları ürettiklerini çok iyi biliyorlar, hangi pazara vereceklerini de. Suzuki o koltukların ne zaman ve ne kadar paslanacağını biliyordu. Bunlar her zaman olan şeyler. Yerli üreticiler çok farklı mı sanıyorsunuz. İyi üretimler genelde uzak yerlere gönderilir. Çünkü problem olduğunda daha çok iş çıkarır. Yani Amerika'lı daha kaliteli BMW kullanabilir ama Avrupa'lı da daha kaliteli Mustang kullanabilir. Ama hatalı üretimin yedi sene sonra geri döneceğini düşünüyorsa o zaman yine de göndermeyi seçmiş olabilir, yaparlar da. Kendinizi üreticinin yerine koymaya çalışın. Her çarkın her dişinin çalışma sesini süper yüksek örneklemeyle kaydetmişsiniz. Bunu senelerdir yaptığınız için de hangi seste hangi geometrik başarı ile kuplaj sağlandığını biliyorsunuz ve motordaki onbinlerce mekanik 'meshing' ihtimalindeki başarı yüzdesini biliyorsunuz. Hukuken, pazar ve lansman olarak "standart" ürünler çıkarıyorsunuz ama topladığınız verilerin büyüklüğü ile aslında hepsini bir kalite sıralamasına sokacak bilginiz var, bu data işleme seviyesinde hiç bir iki ürün aynı değil. Çok ortaklı ve sermayeli büyük kuruluşlar, şimdi hangi üretimi nereye göndereceksiniz. Sadece mühendislik değil pazarlama da aynı hassasiyette çalışıp konuya profesyonelce yaklaşıyorlar: Paslı arabaları iki sene boyunca Slovenya yerine Türkiye ülkesine gönderdik ve kar maksimizasyonunda yukarı yönlü davranış gözlemliyoruz. Bunu kişisel alıp, burada atışmak en büyük yazıktır. Yorumlara bakarak, otomotiv endüstrisi pek tanınmıyor fikrindeyim. Biraz kısaltabilmek için karikatürize ederek endüstri daha yakından tanınsın diye yazıyorum bunları. |
Bildirim