Şimdi Ara

Istiklal'de sokak muziginin/sanatcilarin yasaklanmasi

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
265
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu durum dogayi katletmek ile esdegerdedir. Insanlari kahirdan oldurmek icin ne yapacaklarini sasirdilar. kapitalizm doymaz hep daha cok ister ya. Mantikli buldugum bir iki yorumu paylasiyorum ;

    Eksi'den yorum1 :

    beyoğlu'nda sokakta içmenin yasaklanmasının, masaların toplatılmasının ardından, artık sokaklarda eğlenmenin dahi engellendiğini gözler önüne süren bir başka ramazan ayarıdır hepimize; geçmiş olsun..

    buradan şu anlaşılmaktadır; akp yöneticileri, belediyecileri, savcıları, yargıçları, polisleri, valileri ve bakanları, bize kimse karışamaz, artık her bildiğimizi okuruzculuğun tipik, basit örneklerini vermektedirler ve görülmektedir ki ülke yönetimi tek bir elde, adeta faşist bir diktatörlük modeliyle uygulanmaktadır. alt yöneticiler sürekli arttırılan, artık hukuksuzluğa varan yetkilerinden aldıkları güçle halka meydan okumakta, ancak üst yönetimden uygulamaları ile ilgili bir uyarı gelir ise kendilerine çeki düzen vermektedirler. eğer bir uyarı gelmez ise bunu onay olarak kabul edip, otoritelerini tescil etmektedirler yetkileri dahilindeki halk üzerinde. ve yine bu tip olaylar göstermektedir ki, böyle cahilce ve zorbalıkla, keyfe keder uygulamalar, gün geçtikçe alt yöneticilerin kendilerini ön plana çıkarmak için gerçekleştirdikleri ve gerçekleştirmeye devam edecekleri uygulamalar olacaktır; yani beterleri yoldadır..

    peki nedir bu cahil cesareti. nasıl bu kadar hoyratça uygulanabilmekte toplum üzerinde böyle aptalca uygulamalar. hadi alttaki tayfayı anladık, peki üsttekiler de mi bu kadar kör gözüme ilerlemektedirler; sanmıyorum.. bu büyük baskının çoktan kanıksanmış olduğu anadolu'dan bahsetmiyoruz sonuçta burda. üstüne konuştuğumuz istanbul'un, dolayısıyla belki de türkiye'nin en marjinal bölgelerinden birinde uygulanan bir meydan okumadır. bir çeşit şov bu yasakçı zihniyet için. peki amaç, amaç ne ola ki.. masaları kaldırmak, sokaklarda müzik çalınması, içilmesi, eğlenilmesini engellemek değil heralde birebir. o biraz zor.. ama toplumsal psikolojinin bu şekil küçük küçük darbelerle şoklandığı göz önüne alındığında, arkasında medya olan bir iktidarın mevcut hayat şartlarında ekonomik sıkıntı önceliğini aşamamış ve dolayısıyla başka kaygılarına odaklanamamış, günlerini provokatif televizyon dizileri ve programlarıyla geçiren koca bir halkı yavaş yavaş yola getirmesi olasıdır.

    bir süre sonra bu ramazan da geçecek ve herşey normale dönmüş olarak bir sene daha geçireceğiz belki. fakat bilelim ki, önümüzdeki ramazan tüm bu yaşananlar tekrarlanırken bu sefer kimse bu kadar! bile tepki veremeyecek, normalleşen eğlence yasakları tıpkı eskiye oranla bugun ramazanın başlamasıyla beraber çoğu lokantanın tadilata! girmesi gibi kanıksanacak ve artık kabullenme sürecine dahil olacak; diğer yasaklar gibi.. sonra belki bir sene daha. ama nihayetinde amaçlanan öğrenilmiş çaresizlik hayat bulacak kendine toplumumuzda ve hep birlikte onu beslemeye devam edeceğiz korkularımızla..


    (subliminal persuasion, 20.08.2011 00:37 ~ 21.08.2011 13:41)


    yorum2 :

    olayı derinlemesine irdelemeden evvel, bazı temel kavramları ve kişide yarattığı algısal tezahürleri incelememiz lazım sanırım. yani, yapılan kimi yorumlara göre bu eylem acilen hayata geçirilmeli.

    fiilimiz yasaklamak. üstüne üstüne basıyorum: yasaklamak, yasaklamak, yasaklamak, yasaklamak, yasaklamak,yasaklamak, yasaklamak.

    gürültü kirliliği dediğiniz an , aklınıza ilk gelen kavram metropol olur. türkiye özelinde iseniz, ve istanbul'da yaşıyorsanız istanbul bangır bangır kendini size çağrıştırır. gürültü kirliliğini açalım: misal dibine kadar köklenen araba kornaları. neden insanları bu kadar rahatsız eder? çünkü; her basıldığında, gereksizliğini fark edersiniz. kırmızı yeşile dönmemişken, daha sarıda binlerce sürücü kornalara abandığında, "ne gerek var buna, neden gürültü yapıyorsunuz?" der modern vatandaş. haklıdır da, çünkü o gereksizdir.

    peki müzik? burada bir şeyi ayırt etmesi lazım kimi kafaların: müzik, kendini zorla dinletmez. dinlenilmek istenmediğini anladığı an , hiçbir kulağa nüfuz etmez. metroda yanından geçerken saniyeler içinde oradan uzaklaşmış olursun. insanın kulağı, gereksiz olanı ekarte etme konusunda son derece başarılıdır. tam da bu yüzden, duymak ile dinlemek farklı fiillerdir, farklı kavramlardır. misal ben, günde beş vakit ezan okunmasından rahatsız değilim. çünkü afedersin ama , sikimde bile değil. çünkü sadece duyuyorum, dinlemiyorum.

    ha bu nasıl oluyor derseniz: yasakçı zihniyete (kifayeti ne olursa olsun) karşıysa bir insan , dinlememeyi öğrenir. özgürlük der, kültürel çeşitlilik der, insan hakları der, istiklal caddesindeki müzisyenleri dinleyen insanların mutluluğuna bakarak mutlu olur. olur bak, cidden olur. yeter ki, kökü sağlam ve doğru yerde olsun.

    ha olmazsa ne olur? şöyle olur: yasağı ve istibdatı olumlayan köhnemiş zihniyet, kendini açık etmemek için evrensel değerlere vücut veren insan temelli güzellikleri kendine siper edinir. ama, götü açıkta kalır. yörüğü çuvala koyarsın, siki dışarda kalır yani.

    çok fazla oldu o uzuvlardan bu aralar.

    (legem, 20.08.2011 01:16)


    EKLEYEYIM ; istanbulun nesi kultur baskentiydi? osmanli kalintilari mi? alin sizin olsun o zaman. Eger kultur buysa!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Usak_Efesi -- 22 Ağustos 2011; 22:43:49 >







  • yuh.. bunuda yapmış olamazlar be..
  • Yakında istiklalde dolaşmayı yasaklarlarsa şaşmamak gerek. Gürültü kirliliğiymiş. Peh. Gidin o layla mıdır reyna mıdır onu kapatın o zaman. Orası daha gürültülüdür.
  • Açıkçası masaların toplatılmasına karşı değilim..Sonuçta kaldırımları böyle pervasızca kimse işgal edemez..Ama bu masaları ramazan öncesi kaldırmasına karşıyım..Çünkü o zaman niyetlerinin başka olduğu ortaya çıkıyor..Mesela duyduğuma göre ramazan bitince masaların tekrar kaldırımlara koyulmasına izin verilecekmiş..O zaman ben buna siyasi islam derim..En son galatada alkol alan gruba polis müdahale etti ama öyle böyle değil.Bodoslama girdi..Tr devlet olarak laikliği benimseyen anlayıştan islamı benimseyen anlayışa doğru gidiyor..En basitinden 10 yıl önceki genel ev sayısı bugün %60 azaldı ve azalıyorda..İnternet filtresi Kasımda geliyor..Devlet ünlü evrimci bilim adamlarının sitelerini yasaklıyor..Böyle şeyler çok saçma..Bırakın istiyen dini sitelere girsin isteyende evrim sitelerine...Böyle şeyler mide bulandırıcı..
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Bize yazilmis bir sarki
    8 ay önce açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.