@deniztoyota Arkadaşım açılımlarını okumuyosun herhalde sen bu techizatların.Bunların birincil üretim amacı insan gücünden çok makineye dayalı şekilde,riske atmadan kimsenin hayatını daha zor işleri başarabilmek.Senin dediğin olay bir anlık gerçekleşen bir durum,can mücadelesi diyoruz biz ona tutupta 100 kiloluk kasa taşırken imana gelipte taşıyamazsın.Çanakkale deki başarımızı unutmadım halen;fakat bu devirde o işler göründüğünden artık daha zor,böyle bilip bilmeden yorum atmayın
o bir efsane robocop
Benim bu garip guraba aletlere tek cevabım istiklal marşının 1 kıtasıdır..
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
yorumlar on numara :D
iman diyenler
arabistan neden amerikadan 60 milyar dolarlık silah teknolojisi aldı ?
vay imansız araplar
imanlı bir afganistanı ve ırakı görüyoruz. insanları açlık ve sefalet içinde.
bizim anadoludaki kesim cahil malesef . kim ne derse desin. zaten aklı olan batıya kaçıyor ...
Maksimum zırh
ilk baştaki resim mortal kombattaki kabala benziyo
favorim hulk
'Trojan T Serisi' adlı makina güzelmiş.Hem dış görünüş olarak hemde meziyetleri bakımından.
resimler gözükmüyor
Geleceğin modern hamallarını düşünsenize.Adam kamyonu tuttuğu gibi sebze meyve ne varsa haldeki dükkanın önüne serecek
quote:
Orijinalden alıntı: peka
Geleceğin modern hamallarını düşünsenize.Adam kamyonu tuttuğu gibi sebze meyve ne varsa haldeki dükkanın önüne serecek
Alemsin hacı.
quote:
Orijinalden alıntı: alito
bunların kablolarını çeksen çakılır kalır oldugu yerde sonrada karşısına gecip tef çalarsın
en iyi zırh varmı ötesi...
Eskidende zırh giyerlerdi,yok mu bi değişiklik bu çağda.
adamlar da bu teknolojiyi basınla paylaşıyorlarsa daha paylaşmadığı ve planladığı ne projeler vardır bizimkiler de yerinde sayıyorlar
Iron Man değil de Nanosuit denilebilir.
hort yapmışız...
quote:
Orijinalden alıntı: Swonz
Eskidende zırh giyerlerdi,yok mu bi değişiklik bu çağda.
Var. Gösterdiğiniz zırh önceleri bakırdan yapılabildiği kadar yapılırdı. Ancak bakır kırılgan olduğu için işlemek o kadar kolay değildi. Ardından tunç ve demir işlemeyi keşfettiğinde insanlar, silahlarını ve zırhlarını çok daha kolay yapabilir hale geldiler. Demir silahlar ve zırhlar hem daha dayanıklıydı hem de daha sertti. Uçları sivriltilebiliyordu.
Gösterdiğiniz zırh değil aslında, bir miğfer. Kafaya gelecek ok ve kılıç, hançler, balta darbelerini engellemek veya etkilerini azaltmak için kullanılıyordu. Ordular Orta Çağ'dan sonra bu türden zırhları kullanmaktan vazgeçtiler. Çünkü ateşli silahlar icat oldu ve orduların savaş pozisyonları oldukça farklı bir hal aldı. Eskiden buluşan ordular (gerçi çekilme taktiği de bir buluşmadır) direkt sıcak kontağa girer, kılıç gibi yakın mesafe silahlar kullanılırdı. Orta Çağ'dan sonra ise, orduların sıcak kontağı azaldı. Askerler arkübüz ve misket tüfeklerinin izin verdiği menzillere kadar yaklaşır ve ardı ardına ateş açarlardı. Askerlerin hepsi her an hedef pozisyonundaydılar. Kafalarını veya vücutlarını korumaları olanak dahilinde değildi. Yine de o dönem de çelikten yapılma kalın göğüslüklerin kullanıldığı biliniyor. (Çokça süvariler tarafından.) Ardından 70-80 m. civarı bir menzile sahip olan tüfek teknolojisi gelişti. Zira yiv bulundu. Yiv sayesinde tüfeklerin menzilleri ve isabet oranları inanılmaz arttı. Buna ek olarak, otomatik tüfeklerin icadı ile tüfeği doldurma işlemi süresi çok çok çok kısaldı. Bu tüfeğin savunma silahı olarak kullanım potansiyelini kat kat tetikledi. Savaş ortamındaki kontak miktarı iyice azaldı. Ordular savunma pozisyonlarında tüneller (siper) kazdılar. Saldırının inanılmaz zorlaşması ve kayıp potansiyelinin çoğalması üzerine, siperleri aşabilecek kabiliyette olan tanklar üretildi.
Birinci Dünya Savaşı başlangıcında büyük orduların hala daha miğferleri yoktu. Ancak savaşın ortalarına doğru askerlerin kafalarından isabet alma yüzdeleri çok artınca Fransızlar ve ardından Almanlar çelik miğfer kullanmaya başladılar. Bu miğferlerin amaçları direkt gelen mermiyi durdurmak değil, açılı gelen merminin sekmesini sağlamak ve askeri korumaktı zira dik gelen mermiyi durduracak güçte değildiler. Bu kalınlıkta bir çelik çok ağır geleceğinden bu yapılamıyordu.
Miğfer tekrardan savaş ortamına böyle girdi. Başlarda çelik olan miğferler bugün kompozit materyallerden üretiliyor. Örneğin Amerika'nın ordusunda en son kullandığı MICH-2000 model miğferler 33 kat kevlardan yapılma ve 1.3 kg civarında. Türk Silahlı Kuvvetleri de kendi miğferlerini üretiyor. Yanılmıyorsam Kayseri Hava İkmal Bakım Merkezi'nde üretiliyorlar ve adları da buradan geliyor. (HİBM)
Bunun yanında günümüzde askerler savaş ortamına göre kevlar zırh da (göğüslük) giyiyorlar.
--------------
Projeler aslında imkansız şeyler değil. Yapılabilecek şeyler. Günümüzde hala daha en büyük sorunlardan birisi, bırakın taşınabilir olmasını, enerjinin kendisi. Taşınabilir enerji kaynaklarımız hala daha kısıtlı. Bahsi geçen 100V'luk sırt pilinin çok fazla bir ömrü olacağını sanmıyorum. Dolayısıyla bu da pratikliğini azaltıyor. Neyse ki elektronik kısmın ihtiyaç duyduğu enerji sürekli azalıyor. :D O da olmasa hayatımız daha zor olabilirdi.
quote:
Orijinalden alıntı: photo_canon1
sonumuz yakın..
Katılıyorm
ne kadar kalın zırh yaparsan yap, o zırhı delecek mermi de yapılır zaten bu sebeple eskisi gibi zırh giyilmiyor askerin kafasındaki miğfer de karşından direk gelen mermiyi durduramaz asker 90kg yük taşıyıp ne yapacak,asker mi ırgat mı belli değil bunlar bence kullanışsız ve pahalı yaralara çabuk müdahale edebiliyorlarsa güzel ama, mermi karnına girdikten sonra nereye kadar müdahale edecek veya üzerinde bomba patladığında nasıl müdahale edecek