Şimdi Ara

hidrojen yakıt tasarruf sistemi (41. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4.199
Cevap
49
Favori
518.266
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3940414243
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: apnea35

    quote:

    Orijinalden alıntı: Air engine

    Titanyum pilakalar çok daha iyi pahalı ama tıkanmalar olmuyor Gaz fazla ve sürekli alırsınız!

    Sayın Air engine katılıyorum

    Tıkanma olmuyor, demek isterken neyi kastettiğinizi anlamadım. Gazı fazla ve sürekli alırsınız derken, araştırmalarım titanyum kullanımı konusunda, daha az fakat daha kaliteli gaz çıkışı olduğu yönündedir ve gaz çıkışı her şekilde sürekli olmaktadır. Ayrıca pozitif plaka olarak saf titanyum kullanımını uygun bulmadım. Negatif plaka olarak kullanımı uygun gözüküyor. Ama yine de uygun gerilim ve akımda bunu tecrübe edeceğim.
  • SAYIN ARKADAŞLAR BEN BU İŞE BİR MERAK İLE BAŞLADIM, VE BİR TANIDIK ARACILIĞI İLE hyundai MARKA ARACIMIZA GARANTİLİ OLMAK ŞARTI İLE 600 TL YE TAKTIRDIK. HATTA FOTOĞRAFLARI DA BURADA İLK SAYFALARDA MEVCUT. SONRA VERİM ALAMADIĞIMIZI BEYAN ETTİK GERİ ALACAKTI ARKADAŞIMIZ, ALMADI. ARADIK OLMADI. NUMARASINI DEĞİŞTİRMİŞ. YENİ NUMARASINI KENDİLERİNDEN ALDIM ARADIM AÇMADI.SİSTEMİ SÖKÜP BANA GETİRİN DEMİŞTİ AMA KENDİLERİNE ULAŞAMIYORUZ....
    BENDE BÖYLELİKLE SİZLERİN BURADA PAYLAŞTIĞI BİLGİLERLE BİRŞEYLER YAPTIM. HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM.
    NASİPSE İNŞALLAH HAVALAR ISINIR ISINMAZ JENERATÖRÜ ÇALIŞTIRMAYI DENEYECEĞİM, VE BÜTÜN SONUÇLARI PAYLAŞACAĞIM. ŞU ARALAR GERÇEKTEN VERİMLİ BİR İŞLEMCİLİ PWM DEVRESİ TASARIMI İLE UĞRAŞIYORUM. NASİP İSE ONUNDA SONUNA YAKLAŞTIM GİBİL BİR ŞEY.
  • Sayın jumel Araç üzerinde "Kesin sonuç almak için" önce hazır Hidrojenle (ufak bir tüple) Deney aracının motor hacmine göre hidrojen vererek gerçek Tasarufu görebilirsiniz! bu deneyde gerekli olan Hidrojeni tespit eder daha sonra Araç üzerinde gerekli olan hidrojeni üretmeye çalışmak acaba daha doğru olmazmı.
    HHO lar gerekli olan hidrojen için hesaplanır ve uygun HHO tasarımı yapılır.
    Bundan sonrası kolay çeşitli metotlar var hidrojeni bedava üretmenin.
    iyi çalışmalar
  • Sayın Jumel.


    Efendim ana yakıt olarak bahsetmiyorum. Zaten BMW de gorunen yakıt oranı belli böl onu yarıya bizim şahinlerin o kadar gaz halinde hho ya ihtiyacı var. Normal şartlarda yürümek için

    Benim söylemeye çalıştığım şu. (1.6 şahin için konuşuyoruz, 3000 dd için teorik) Dakikada 150 litrenin altında üretiyorsan bu gaz patlama yapmaz. eksozdan çıkar gider. ( ha tabi burda motora fazladan verdiğimiz oksijen için gerekli yakıt artışından bahsetmiyoruz bile).

    Yani ürettiğiniz HHO motorda patlamadan devam ediyor eksozdan çıkıyor. Çünkü hidrojenin patlaması için gerekli olan minimum %4 volumu yetiştiremiyorsunuz.

    Yani bu odun sobasi değil. Ağacın yanına iki yaprak gazete kağıdı atayım daha sıcak olsun diyerek olmuyor...

    Tek yaptığınız, sarz dinamolarına daha fazla yüklenerek yakıtı arttırmak.

    Ayrıca

    Turbolardaki intercooler sistemlerinin sağladığı imkanlar daha verimli yakmak için değil. Aynı anda motora daha fazla yakıt sokmak içindir. Siz motora daha fazla oksijen soktuğunuz zaman, ecu eksoz sensöründen yakıtın fakirleştiğini okur enjektör zamanlarını arttırarak motora daha fazla yakıt sağlar. Bu şekilde turbonun verimini arttırmış olursunuz. Ancak motorun verimi artmaz.

    Proje istiyorsanız var. Yakıtın çoğu eksozdan ısı olarak çıkıyor. Eksoz gazındaki sıcaklık ile çalışan bir striling motoru ile çalışan şarz dinamosu yapıp normal şarz dinamosunu devre dışı bırakabilirsiniz. BMW buna benzer bir sistemi 2015 itibari ile standartlaştırma peşinde.

    Sayın Betelguz
    Motorların sıkıştırma oranları bellidir. Benimki için mesela 9:1. Kısaca motor içindeki yakıt hava karışımını 100 kat sıkıştıramassınız. Formula bir motorları dahi 17:1 dir.

    Bunun dışında yakıt miktarını hesaplarken kullandığınız mantıkta bir hata var. Direkt enjeksiyonlu araçlar hariç hemen hepsi yakıtı direkt olarak dışardan verirler. yani yakıtta bir sıkışma meselesi yoktur. bu yüzden motor şu kadar sıkıştırdı o halde yakıtı bu kadar az verebiliriz gibisinden bir mantık sizi hataya götürür. Hava sıkışıyorsa neticede yakıtta sıkışıyor.

    Nasanın yapmış olduğu çalışmanın dökümanı ektedir

    http://ntrs.nasa.gov/archive/nasa/casi.ntrs.nasa.gov/19770016170_1977016170.pdf

    Bu dökümandaki Hidrojen Jeneratörü, Metanol + Su bazlı bir sistem, elektroliz değil, Fossil Fuel Reforming yöntemi ile çalışmaktadır, yani metan gazınından hidrojen elde etmektedir ve ne kadar hidrojen ürettiği kesin olarak belli değildir. Dahası ne kadar yakıt tasarrufu ettiğide belli değidlir. Denilen şey Hidrojen ekliyerek, motorun lean burn (fakir yanma) alanını arttırabiliriz. Lean burn motorlar az yaksalarda fazla NOX ürettikleri için mevcut emisyon yasaları tarafından yasaklanmışlardır.

    Bu çalışmanın amacı, hidrojen ekleyerek, eksoz ısısını ve dolaylı olarakta NOX üretimini azaltmak.

    Kolay gelsin...












  • quote:

    Orijinalden alıntı: Delifisek.Tux

    Sayın Jumel.


    Efendim ana yakıt olarak bahsetmiyorum. Zaten BMW de gorunen yakıt oranı belli böl onu yarıya bizim şahinlerin o kadar gaz halinde hho ya ihtiyacı var. Normal şartlarda yürümek için

    Benim söylemeye çalıştığım şu. (1.6 şahin için konuşuyoruz, 3000 dd için teorik) Dakikada 150 litrenin altında üretiyorsan bu gaz patlama yapmaz. eksozdan çıkar gider. ( ha tabi burda motora fazladan verdiğimiz oksijen için gerekli yakıt artışından bahsetmiyoruz bile).

    Yani ürettiğiniz HHO motorda patlamadan devam ediyor eksozdan çıkıyor. Çünkü hidrojenin patlaması için gerekli olan minimum %4 volumu yetiştiremiyorsunuz.

    Yani bu odun sobasi değil. Ağacın yanına iki yaprak gazete kağıdı atayım daha sıcak olsun diyerek olmuyor...

    Tek yaptığınız, sarz dinamolarına daha fazla yüklenerek yakıtı arttırmak.

    Ayrıca

    Turbolardaki intercooler sistemlerinin sağladığı imkanlar daha verimli yakmak için değil. Aynı anda motora daha fazla yakıt sokmak içindir. Siz motora daha fazla oksijen soktuğunuz zaman, ecu eksoz sensöründen yakıtın fakirleştiğini okur enjektör zamanlarını arttırarak motora daha fazla yakıt sağlar. Bu şekilde turbonun verimini arttırmış olursunuz. Ancak motorun verimi artmaz.

    Proje istiyorsanız var. Yakıtın çoğu eksozdan ısı olarak çıkıyor. Eksoz gazındaki sıcaklık ile çalışan bir striling motoru ile çalışan şarz dinamosu yapıp normal şarz dinamosunu devre dışı bırakabilirsiniz. BMW buna benzer bir sistemi 2015 itibari ile standartlaştırma peşinde.

    Sayın Betelguz
    Motorların sıkıştırma oranları bellidir. Benimki için mesela 9:1. Kısaca motor içindeki yakıt hava karışımını 100 kat sıkıştıramassınız. Formula bir motorları dahi 17:1 dir.

    Bunun dışında yakıt miktarını hesaplarken kullandığınız mantıkta bir hata var. Direkt enjeksiyonlu araçlar hariç hemen hepsi yakıtı direkt olarak dışardan verirler. yani yakıtta bir sıkışma meselesi yoktur. bu yüzden motor şu kadar sıkıştırdı o halde yakıtı bu kadar az verebiliriz gibisinden bir mantık sizi hataya götürür. Hava sıkışıyorsa neticede yakıtta sıkışıyor.

    Nasanın yapmış olduğu çalışmanın dökümanı ektedir

    http://ntrs.nasa.gov/archive/nasa/casi.ntrs.nasa.gov/19770016170_1977016170.pdf

    Bu dökümandaki Hidrojen Jeneratörü, Metanol + Su bazlı bir sistem, elektroliz değil, Fossil Fuel Reforming yöntemi ile çalışmaktadır, yani metan gazınından hidrojen elde etmektedir ve ne kadar hidrojen ürettiği kesin olarak belli değildir. Dahası ne kadar yakıt tasarrufu ettiğide belli değidlir. Denilen şey Hidrojen ekliyerek, motorun lean burn (fakir yanma) alanını arttırabiliriz. Lean burn motorlar az yaksalarda fazla NOX ürettikleri için mevcut emisyon yasaları tarafından yasaklanmışlardır.

    Bu çalışmanın amacı, hidrojen ekleyerek, eksoz ısısını ve dolaylı olarakta NOX üretimini azaltmak.

    Kolay gelsin...

    Sayın, Delifisek.Tux;
    Yakıtın yakılması için gereken hava miktarı zaten bellidir. Günümüz araçları bu oranı optimize eden elektronik sistemlerle donatılmıştır. Bu konuda hemfikiriz.
    Araçta en büyük kayıp olan, atıl ısının geri kazanılmasına yönelik projeleri (stirling, peltier vb.)daha önce paylaşmıştık.
    Üretilecek hho'nun miktarı ne olursa olsun, ana yakıta ilave edildiğinde yanmadan atılması mümkün değildir. BU konuda size katılmam da, mantıken mümkün değildir. Zaten hho'nun kullanım amacı, silindirde yanmadan atılan yakıtın da yakılmasını sağlayarak, ana yakıttan max. derecede fayda sağlamaktır. Sizin tabirinizle, odun sobasına, iki de gazete kağıdı koyuyoruz ki, odunu daha iyi tutuşturabilelim. Ayrıca şunu da belirtmeliyim ki; hidrojen ile hho arasında müthiş bir fark vardır. Çok düşük ateşleme derecesine ve çok yüksek yanma hızına sahip olan hho gazı, ana yakıtı tamamen yakabilecek etkiye sahiptir. Ancak, bunun oranı, verimli bir şekilde araçtan (alternatörden) değil de, kayıp enerjiden üretilme yolları buradaki paylaşımımızın ana konusunu oluşturmaktadır. Ayrıca bu sistemin kullanımı ile oluşabilecek sorunlara da değinilerek, çözüm yolları paylaşılmaktadır.
    Bu sayede, katılımcılar bilinçlendirilerek, yalan yanlış tasarruf iddiası ile satılan ürünlere karşı da korunmaktadır. Bilimsel kurumların araştırmalarından da yararlanılarak, buradaki konuyu, bilimsel yönden ele almaktayız. Sonuçları da, objektif olarak paylaşmaktayız. İyi geceler dilerim.




  • Sayın Jumel.

    Katılıp katılmamanız fizik kanunları açısından fazla birşeyi değiştirmiyor.

    HHO nun sadece hidrojen olmadığını belirtmiştiniz. Hakılısınız. Ayrıca oksijen de içerir.

    Peki bir motora daha fazla oksijen verirsek ne olur ?

    Motor daha fazla yakıt yakabilir, böylece daha güçlü bir motorumuz olur.

    Tabi daha fazla yanan yakıtın oluşturabileceği ısıya dayanabilirse.

    Ayrıca belirteyim. Modern motorlarda yakıtın sadece %2 si yanmadan atılmaktadır. (dizellerde bu oran daha farklıdır, onuda yakmak için lpg ekliyorlar).

    Netice olarak benim ulaştığım tüm bilimsel kaynaklar, bu işin sonu çıkmaz sokak, yapmayın etmeyin diyor, o bağlamda diyorum.

    Yoksa estafurullah ne haddimize, zaman sizin para sizin yapın efendim...

    Yanlış olmasın 2.800 cc 6 tokmak 1.5 ton arabaya biniyorum o HHO ya herkezden çok benim ihtiyacım var da işte yani fizik kanunu diye bişi var...

    Yani durum böyleyken böyle...

    Kalın sağlıcakla...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: jumel
    Ancak, bunun oranı, verimli bir şekilde araçtan (alternatörden) değil de, kayıp enerjiden üretilme yolları buradaki paylaşımımızın ana konusunu oluşturmaktadır.

    Sevgili Jumel, sen kayıp enerji deyince hep düşündüğüm birşey geldi aklıma.. Araçtaki soğutma suyunu radyatörde soğutarak tekrar motora gönderiyor ve devridaim ile bu suyu çevirip duruyoruz.. Bu şekilde ciddi bir miktarda enerji atmosferi ısıtmaktan başka bir işe yaramıyor..

    Neden soğutmada kullanılan suyun bir bölümünün "kaynamasına" izin verilmez, elde edilen buhar ile bir türbin çevrilerek atmosfere karışacak olan termal enerji elektrik enerjisine dönüştürülmez? Kapalı bir sistem ile su kaybı olmadan çalışabilir bu hikaye. Malum, kömür ve doğalgaz kullanan termik santrallerde, hatta nükleer santrallerde bile jeneratör türbinleri buhar ile çevriliyor. Acaba bir bilgin var mı neden otomobil motorlarında bu kayıp termal enerjinin benzer bir sistemle değerlendirilmediğine dair?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fcalakol

    quote:

    Orijinalden alıntı: jumel
    Ancak, bunun oranı, verimli bir şekilde araçtan (alternatörden) değil de, kayıp enerjiden üretilme yolları buradaki paylaşımımızın ana konusunu oluşturmaktadır.

    Sevgili Jumel, sen kayıp enerji deyince hep düşündüğüm birşey geldi aklıma.. Araçtaki soğutma suyunu radyatörde soğutarak tekrar motora gönderiyor ve devridaim ile bu suyu çevirip duruyoruz.. Bu şekilde ciddi bir miktarda enerji atmosferi ısıtmaktan başka bir işe yaramıyor..

    Neden soğutmada kullanılan suyun bir bölümünün "kaynamasına" izin verilmez, elde edilen buhar ile bir türbin çevrilerek atmosfere karışacak olan termal enerji elektrik enerjisine dönüştürülmez? Kapalı bir sistem ile su kaybı olmadan çalışabilir bu hikaye. Malum, kömür ve doğalgaz kullanan termik santrallerde, hatta nükleer santrallerde bile jeneratör türbinleri buhar ile çevriliyor. Acaba bir bilgin var mı neden otomobil motorlarında bu kayıp termal enerjinin benzer bir sistemle değerlendirilmediğine dair?

    Hemen topa gireyim.

    Bunu bende çok düşündüm... Halende düşünürüm, böyle sorduğuna göre bir mevzu var demektir...

    Merak ettim Şimdi....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Delifisek.Tux
    Hemen topa gireyim.

    Bunu bende çok düşündüm... Halende düşünürüm, böyle sorduğuna göre bir mevzu var demektir...

    Merak ettim Şimdi....

    En azından şu kadarını biliyoruz; Motorun verimli çalıştığı bir ısı aralığı var ve soğutma suyu motoru bu ısı aralığında tutmakla mükellef. Bu nedenle tüm soğutma suyu bu amaçla kullanılamaz gibi geliyor bana mantıken, ama motorun çalışma ısısını bozmayacak, örneğin egzos manifoldundaki sıcaklığı kullanan bir sistem olabilmeli.. Bu şekilde egzos manifoldu da soğutularak turbolu araçlardaki verim bile yükseltilebilir teorik olarak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fcalakol -- 28 Şubat 2012; 0:18:32 >
  • Sayın, fcalakol;
    Verdiğiniz videolara benzer ve bunun aksini gösteren yüzlerce video var. Konunun en başında yazdığım gibi, elektroliz konusunu yeni öğrenipte, bundan çıkar sağlamaya çalışan insanları tanıdım ben. Son derece verimsiz sistemlerle tasarruf yaptığını iddia edipte, saf halkımızı kandıranlar burada olduğu gibi, dünyanın her yerinde de malesef kol geziyor. Ben araçtaki denemelerimi ancak yaza doğru yapabileceğimi düşünüyorum. Bu arada, cihazın verimini geliştirmek ve olası sorunları çözmek için vakit buldukça çalışmalarıma devam edeceğim.
    Videodaki olayın kahramanı, sadece hho değil, free enerji konusunda da kendini aşmış. Bu konudaki düşüncemi diğer konuda yazdım. Yok böyle birşey!
  • Sayın fcalakol;
    Buradaki konuya bir baştan, bir sondan müdahil olarak yapılan yorumlar, aynı şeyleri konuşmaktan öteye götürmüyor bizi. Motorun verimli çalışması gereken sıcaklık ile ilgili daha önce yazmıştık. Elbetteki bahsettiğim, eksozdan atılan sıcaklığın değerlendirilmesi ile ilgilidir. Çok daha önce burada yazdığımız bu konu, son zamanlarda paylaştığımız BMW’nin termoelektrik modüller kullanarak eksoz sıcaklığı ile, aracın elektrik enerjisini sağlama çalışmaları ile örtüşmektedir. Adamların alternatör kayıplarına bile tahammülü yok. Bunun yanında frenleme, yavaşlama gibi durumlarda, üretilebilecek rejeneratif enerjinin hybride araçlarda kullanıldığını ve bu konu üzerine de çalışmalar yapılabileceğini düşünüyorum.

    Sayın, Delifisek.Tux,
    Vermeden almak yaradan’a mahsustur. Sanırım yanlış anlaşıyoruz. Yakıt olarak kullandığımız benzin, çeşitli hidrokarbonlardan (pentan, heptan vb.)oluşur. Bu hidrokarbonların bileşim oranı, motorda sağlıklı yanmayı sağlayacak şekilde ayarlanır. Ayrıca bu oranlar standartlarla da belirlenmiştir. Yanlış hatırlamıyorsam, 35 derece ile 200 derece arasında buharlaşma derecesine sahip bu hidrokarbonlar ( merak eden araştırsın) motor soğuk iken kolay çalışmasını sağlayacak oranda daha çabuk buharlaşabilen, ayrıca ısındığında detonasyona engel olmaması ve sıcakta aşırı buharlaşarak, buhar tıkacı gibi sorunlara neden olmayacak şekilde belirli oranlarda karıştırılır. Bilindiği gibi bu hidrokarbonlar, karbon ve hidrojen atomundan oluşurlar. Yakıtın asıl yanmasını sağlayan da bu hidrojen atomları sayesinde olur. Kütlece hesaplandığında ( şimdi buna vaktim yok), Yakıt hava karışımındaki hidrojen miktarı, sizin bildirdiğiniz değer olan % 4’ten çok daha fazla olacağından ilave edilen hho'nun yanmadan atılma gibi bir durumu olamaz.
    Yeni nesil araçlarda, verim daha yüksek olduğu için HHo katkısının az olacağından da kuşkusuz şüphe yoktur. Benim aracım, 96 model 1400cc karbüratörlü bir araç. Yeni nesil araçlarda, hho ilavesi yapılan araçlarda oksijen sensörüne müdahale eden chip vb. elektronik devrelerle yakıt ayarlaması yapıldığını okuyoruz. Benim bu konuda tecrübem yok. Ancak eski araçlarda hho ilavesi ile birlikte yakıt hava karışımı kolaylıkla yeniden ayarlanabilir.
    Kullandığımız yakıtın bu özelliklerine göre, yapılacak hho ilavesinin özellikle motor soğukken daha fazla kaybedilen yakıtın yakılmasını sağlayarak, ilk çalıştırmada daha etkili olacaktır. Burada benim araştırdığım konu, hho’ nun miktarı, verimli üretilmesi ve üretimi için kullanılabilecek enerji kaynakları ve olası sorunların çözümüne yöneliktir. Sizin de söylediğiniz gibi araçta üretilerek kullanılabilecek hho miktarı sınırlıdır, en verimli cihazlarla bile, dakikada birkaç litreyi geçemez. Bu oranda yakıta ilave edilecek hho’nun, motorda aşırı ısınmaya neden olacağını düşünmüyorum. Ayrıca yanma odasında, 1000 dereceleri bulan sıcaklıkta, normal yakıtın da yanma ürünü olan su, buhar olarak eksozdan atılacaktır. Oluşan su buharının ilk anda eksoz ısınana kadar , eksozda korozyona neden olabileceği söz konusudur. Bu durumda hho kullanılsın yada kullanılmasın ilk çalışma zamanlarında soğuk metalin sıcaklıkla birlikte havanın yoğunlaşması sebebiyle neme maruz kalmasını önleyemeyiz. Velhasıl, ben konuyu üzerinde çalışmaya değer buluyorum. Saygılar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jumel -- 28 Şubat 2012; 19:17:33 >




  • ne gereksiz bir tartışma bu

    öncelikle bu dehaca sistem şu saklama kabına saf su koy içine iki çubuk sok, aküden çubuklara hat çek, hava hortumunu del saklama kabına bağla, bu sayede yakıt hava karışımına hidrojen ekle. bu sisteme 600 tl isteyenlere güleceğim yer bellidir. lise deney konusu ile dahice sistem maliyet 5 tl.

    yeni nesil motorlarda zaten %1 %2 falan yakılmayan benzin oranı var, sistem çalışsa bile ki çalışamaz çünkü oranlar tutmuyor kendini parçalasa anlamlı bir hidrojen oranına ulaşamaz motora giden havada. yapıp yapabileceği tasarruf %2 nokta bu, aküden çekip durduğun elektrikde artısı.

    ahanda nokta bu konu cidden anlamsız.
  • Sayın Jumel Bahsettiğiniz yanıcı maddelerin moleküler bileşimleri hidrojen atomundan farklıdır (zaten bu yüzden o kadar kuvvetli yanıyorlar).

    Bu yüzden karışmaları da mevzu bahis değildir.

    Aslında bütün bu karmaşayı çözecek bir yol var.

    HHO ile çalışan bir aracı (özellikle şu karbüratörlü olanlardan)

    Herhangi bir Emisyon test ve veya Gaz ayarcısına götürün, hho çalışırken vede devre dışı iken bir kontrol edin bakalım arada bir fark oluşuyormu ?
  • "



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi betelguz -- 12 Mart 2012; 14:30:26 >
  • Sayın Delifisek Tux,
    Biliyorum, karşılaştırma olmadığı için bir şey ifade etmeyecek ama, 2010 yılında yaptırdığım emisyon ölçüm belgesini buraya koyacağım. Araç bilgilerini ve firma kaşesini kapattım. Yanlış hatırlamıyorsam, bu konuda uzman olmadığım halde karbüratör ayarını da kendim yapmıştım. Ölçüm hho sistemi takılı halde yapılmıştır. Araç bilgilerini ve firma kaşesini kapattım, utangacımdır biraz, ünlü olmayı da istemiyorum:). Araç renault-9 broadway.Benzinli benzer aracı olanlar kıyaslayabilirse ve bilen arkadaşlar ölçüm sonucunu değerlendirirse sevinirim. Geçen yıl yaptırdığım testte belge vermemişlerdi.
    HHo ve benzin buharını karıştırarak şu an evdeki denemelerimde, yakıyorum zaten, bu yüzden karışmamaları gibi bir durum yok. İlerleyen zamanlarda bunu da görsel olarak gösterebilirim.
    Dediğiniz gibi, şu an en belirleyici yöntem emisyon oranlarının kıyaslanmasıdır. Yalnız bunun için, sistem üzerindeki çalışmalarımı tamamlayıp, araca montajını yapmam gerekiyor.Kışın çalışmalarımı evde sürdürmek için sökmüştüm. O yüzden biraz sabretmek gerekecek. Bu konuda samimi ve objektif olacağımdan da şüpheniz olmasın. Ayrıca konuyu geçmişe dönük takip ettiyseniz, hho ile birlikte, benzin buharı kullanımı ile ilgili çalışmalarımı okumuşsunuzdur. Bu arada bu ölçümü yaptırabileceğim uygun bir yer araştırıp, sadece benzin, benzin+hho, benzin+hho+benzin buharının ayrı ayrı kullanıldığı durumlar için bu testi yaptıracağım. Ayrıca hho sisteminin besleneceği ilave bir akü de, sağlamaya çalışacağım. Bu testleri her durum için ayrı ayrı kayıt altına alacağım. Ben bu işi hoby olarak yapıyorum, ortada kimseden saklayacak gizleyecek bir durum da yoktur.



    Edit, resim yüklendi.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jumel -- 28 Şubat 2012; 23:42:23 >




  • Sayın Jumel.

    Fikir olarak ilave akü konusunda , müzik sistemlerinin voltajını sabit tutan kapasitörler kullanmak geldi aklıma. Aracıma taktırdım kapasitör, fakat fırsat bulup elektrikçi ile görüşemedim şu an sadece müzik tesisatına gelen voltajı dengeliyor. Hidrojen sistemini de kapasitöre bağlamayı düşünüyorum, gerçi benim araçta voltaj dengeleyici kart var zaten, kapasitör de bir nevi akü görevi yaptığı voltaj düştüğünde devreye girdiği için, faydası olur mu sisteme sizce?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi chocolateman -- 29 Şubat 2012; 10:14:06 >
  • Emisyon test sonuçları, nabız gibidir, bir ortalaması vardır. A arabasında şöle b arabasında böyle diye bir kuram yoktur. Ideali benzinde 1.0 dir 1 den yukarı çıkarsa fakir (az yakıt geliyor) aşağı inerse zengin (çok yakıt geliyor) demektir.

    Ekteki emisyon test sonucu diyorki, (benzine göre)

    Aracınız biraz fakirde.
    Yanmayan Hidro karbon oranı oldukça düşük, nerdeyse Enjeksiyonlu motor seviyesinde...

    LPG ise hemen hemen tam kıvamında demektir.

    Basitçe söyle diyeyim.

    Eğer HHO açıldığında lambda değerinde düşme oluyorsa demekki HHO yakıt olarak işlem görüyor. O zaman gelen yakıtı kısabilirsiniz.

    Eğer HHO açıldığında lambda değerinde yükselme oluyorsa demekki HHO katalizör olarak işlev görüyor, yakıtı daha çok açabilirsiniz, performansınız artar.

    Eğer HHO açıldığında hiçbişi değişmiyorsa. Ozaman alternatörü boşuna yoruyorsunuz cebinizden harcıyorsunuz demektir.

    Lambda da oluşacak değişimin en azından 0.1 seviyesinde olması gerekir. Bunun altındaki değişimlerde yine zarar edileceği kanaatindeyim... Yine bu benim hidrojenin yanması için %4 hacim gereklidir iddamı çürütür...

    Unutmadan, araç bakımsız ise minor değişimler devamlı görülür. Mühim olan değişimin devamlı olması ve yükte (3000 dd) da tesbit edilebilmesidir.




  • SAYIN jumel .
    Benim gördüğüm kadarıyla hazır olarak satılan kitlerin hepsinde suyu soğutmak için bir radyatör var. Lakin potasyum hidroksitli su değil o radyatörün imal edidiği ince bakırı demiri bile eritebiliyor. yani bu suyun kesinlikle bu tarz alışımlı aksamlarla temasını kesmek gerekiyor. saru hortum
    rekoru v.b. Yanlışmıyım.?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Delifisek.Tux

    Sayın Jumel Bahsettiğiniz yanıcı maddelerin moleküler bileşimleri hidrojen atomundan farklıdır (zaten bu yüzden o kadar kuvvetli yanıyorlar).

    Bu yüzden karışmaları da mevzu bahis değildir.





    http://www.youtube.com/watch?v=DqC_5LhN1MM
    Daha önce de linkini verdiğim du videoda, hho gazı arkadaki benzin karışımı dolu hazneden geçerek, benzindeki hidrokarbonları taşıyarak, görüldüğü şekilde yanmaktadır. Eğer sizin dediğiniz gibi hho, hidrokarbon molekülleri ile karışmasaydı, sadece benzinin içinden geçip, küçük bir alev şeklinde kendini gösterecekti...

    Benzin buharı ile ilgili başka videolar da var, ancak önceki mesajlarda değindiğimiz benzini oluşturan hidrokarbonların, düşük sıcaklıkta buharlaşan kısmı hho gazı ile birlikte taşınmakta, bu kısım bittikten sonra normal hho gibi yanmaktadır. Benzinin tamamını, bu şekilde buharlaştırarak kullanmak için, benzinin sıcaklığını yükseltmek gerekecektir.

    Emisyon testini rölanti devrinde yapmışlardı. Karbüratörlü ve benzinli bir araç için biraz fakir karışımla çalışıyor olmasına rağmen, karbonmonoksit değerinin de çok düşük çıkması benim dikkatimi çekmişti.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jumel -- 29 Şubat 2012; 22:29:40 >




  • 
Sayfa: önceki 3940414243
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.