Şimdi Ara

Hayallerimizi paranın anlamını öğrendiğimizde kaybediyoruz (mutlaka okuyun %100 keyifli)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
116
Cevap
32
Favori
3.847
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Mutlaka okuyun ... Not: Alttaki Yazı bitince ekstra bu sayfayıda okumanızı öneririm :http://www.outdoorhaber.com/gurkan-genc-bisiklet-ile-dunya-turu-roportaji/

    -----

     Hayallerimizi paranın anlamını öğrendiğimizde kaybediyoruz (mutlaka okuyun %100 keyifli)

    Gürkan Genç, 32 yaşında. 'Sabah 07.00-gece 11.00, işe git gel' hayatına bir son vererek Ankara Filistin Caddesi'ndeki restoranını satıyor ve başlıyor pedal basmaya. Nisan 2010'da bisikletle Japonya'ya doğru yola çıkan Genç, depremden iki gün önce geri dönüyor. Bu uzun ve zorlu yolda yaşadıklarını anlattı

    Ne bastı da sizi atlayıp bisiklete Japonya’ya gittiniz?

    Belli bir kırılma noktası yok aslında. Bisikleti ilk aldığım zaman böyle gezen kimler var diye araştırdım ve dünyayı turlayan Ahmet Mumcu’nun yazılarını okudum. ‘Ne güzel gezmiş adam’ diye düşündüm. Bundan önce neler yapmışım diye hayatıma baktığımda gördüm ki, her şeyi kendim için yapmışım. Kendim için okumuşum, çalışmışım, yemiş içmişim. Bu yaşıma kadar 10 tane ağaç dikmişliğim var. Onun dışında 50 kilometrekare hayat içinde yaşayıp durmuşum.

    Yolculuktan öncekiyle sonraki Gürkan Genç’i karşılaştırırsanız…?

    O zamanlar iPhone yeni çıkmıştı mesela. ‘Nasılsa Japonya’ya gidiyorum, orada alırım’ demiştim. Japonya’da dükkana girdim ve gülüp geri çıktım. Şu anda gardırobuma bakıyorum da ne çok kıyafet var. Ne kadar gereksiz. 11 aydır aynı şeyleri giyip duruyorum. Daha minimal bir hayat yaşıyorum.

    Bu macerayı projelendirme süreci nasıldı?

    ‘Doğa için pedalla’ diye çıktım yola. Üç ay kala sponsor aramaya koyuldum. Sigorta şirketlerinden bisiklet firmalarına hepsi, komik bahanelerle geri çevirdi. En son Turizm Bakanlığı Tanıtma Fonu’na gidelim dedik. 2010 Türkiye-Japonya dostluk yılıydı, bunun da etkisi olur diye düşündüm. Söylediğim miktarı çok düşük buldu bakanlık. “Türkiye devletinden böyle bir bütçe çıkmaz, siz bunu yükseltip gelin” dediler. “İhtiyacım yok” deyince “Büyük bir olay yapıyorsunuz. Cebinizde kalsın” cevabı geldi. Bütçeyi yükselttim ve beklemeye geçtim. Bu arada sponsor aramaya da devam ettim. Sonunda Atılım Üniversitesi’nin sahibi arkadaşım “Biz sana destek olalım” dedi ve ekipman masrafını onlar karşıladı. 22 bin TL’ye ihtiyaç vardı, 16 bin TL’sini bulmuştuk. Gerisini devrettiğim restorandan kalan paralarla karşılarım diye düşündüm. Herkese o kadar hikaye geldi ki Japonya’ya bisikletle gitmek. ‘Adamın Ankara’nın Nişantaşı’nda restoranı var. Hopa’dan geri döner. Oraya kadar bile gitse büyük başarı’ diye düşündüler.

    Yolculuk başladığında başınıza gelen ilk tehlikeli macera ne oldu?

    Azerbaycan sınır kapısında tehdit edip para istediler. “Şu anda para alırsanız elçiliğe telefon ederim. Kardeş ülkeye para vermem” dedim. Bütün çantalarımı boşalttılar. Çıkarken de “Seni soyacaklar” dediler. Orada bir hırpalandım, dayak yedim ve ikinci köyde de gerçekten soyuldum.

    Sonra...
    Sonra rota Türkmenistan. Dünyada çöller ülkesi Türkmenistan’ı bir uçtan bir uca geçen ilk Türk unvanını aldım. Ve 48 derece sıcakta, kum fırtınalarında pedallamak hiç de kolay değildi.

    Gezginin aşkı

    Çölleri geçmek için neler lazımdır bir bisikletçiye?

    Akrep ve yılanlar için panzehirler, ilaçlar, bir sürü şey vardı yanımda. Vücudunuza ne kadar krem sürerseniz sürün, o güneş sizi öldürür. O yüzden özel kıyafetler var. Ekipmanın çok iyi olması lazım. Teri dışarı atacak, çok hızlı bir şekilde kurutacak kıyafetlere ihtiyaç var. Türkmenistan’da su bulamıyorsunuz mesela. Günlerce duş alamıyorsunuz. Duşu bırakın, içecek su da bulunmuyor.

    Yanınıza aldığınız panzehiri kullanmak zorunda kaldınız mı?

    Hayır ama bir sabah uyandığımda çadırın altında yılan vardı. Çok sakin bir şekilde gece beraber uyumuşuz. Sabah toparlanırken fark ettim. Bir gece de Tacikistan’da İspanyol arkadaş yemek yaptı ve tencereyi çadırın uzağında bir yerde yıkadı. Gece dışarıdan ‘hırrrr’lamalar duymaya başladım. Dağdan sürü halinde kurtlar inmiş. Ben çadırda bağırıyorum. Onlar tecrübeli. “Sakın çadırı açma çadırın içinde bekle” diye bağırıyorlardı. Kurtlar çadırı eşelediler ama yırtmadan, saldırmadan, sadece koklayıp gittiler.

    ‘Ne demeye girdim bu işe?’ diye düşündünüz mü?

    Hiçbir zaman düşünmedim. Bu arada, oradaki Türk okullarında da konakladım. Öğrencilerle sohbet etim. Sunumlar verdim. Tam çıkarken önümde Kanadalı bir bisikletli olduğunu söylediler. Ona yetişmeye çalıştım dört gün boyunca. Tur boyunca rekorumu kırıp 186 kilometre yaparak yetiştim.Yoldaki ilk arkadaşım oldu.

    Neden bu kadar hızlı gidiyormuş?
    Aynı soruyu ben de sordum. Altı senedir dünyayı geziyormuş. Bulgaristan’dan geçerken âşık oluyor. En son İran’dayken mail’leşebiliyorlar ve iki ay sonra Kazakistan’da Mihr-i Arab’ın önünde buluşmak için randevulaşıyorlar. Saat 14.00’te buluşacaklar. 13.40’ta orada oluyoruz. Kız 13.45’te geliyor. Ağlıyorlar bunlar, birbirlerine sarılıyorlar, öpüşüyorlar. 32 yaşıma gelmişim, böyle bir aşk görmedim. Onlar ağlıyor, ben ağlıyorum. Şimdi beraber Tayland’da geziyorlar. Çocuk Hindistan’da hastalanınca kız işini gücünü bırakıp yanına gidiyor ve sonra Tayland’dalar işte.

    Siz yaşamadınız mı böyle aşk maceraları yolculuk boyunca?

    Pekin’de sırt çantasıyla gezen bir Arjantinli’ye âşık oldum. Beş gün Pekin’i beraber gezdik. O Yunanistan’a gidiyordu. Kimse rotasını değiştirmek istemedi tabii. ‘Eli elime değmedi’ derler ya, öyle bir ilişki. En son ayrılırken kuş öpüşü deriz ya, öyle öptük birbirimizi. “Türk, bunun gerçeğini almak istiyorsan Arjantin’e gelmelisin” dedi. Bir gezgin için sıradan insanlar ne verebilir diye düşünüyorum şimdi. Kanadalı’yı da ilk gördüğümde bana “Çok uzun zamandır konuşamıyordum” dedi. Bir araya gelince konuşmaya başladık. Gezginler birbirlerini anlıyor, onu fark ettim bu yolculukta.

    Siz yollardayken savaş çıktı bir de. Özbekistan-Kırgızistan savaşı. ..
    Karşılaştığım bir grup ‘Tacikistan’a gidelim, savaş bitince devam ederiz’ kararı almıştı. Tacikistan rotamda olmamasına rağmen onlara katıldım. Özbekistan’da “Tacikistan’a geçeceğim vize bir sorun olur mu?” deyince, “Vizeye ihtiyacınız yok, geçebilirsiniz” dediler. Meğerse oradaki elçilik bende hizmet pasaportu var zannediyormuş. Böylece ara bölgede kaldım. “Buyurun, çadırınızı buraya kurun” dediler. Yolculuk boyunca en çok bu bölgede tedirgin oldum. Sadece insanların geçtiği bir sınır kapısı. Biri sizi orada soysa, bıçaklasa kime şikayet edeceksiniz? Ara bölgedesiniz bir de. Neyse, bir süre sonra elçilikten biri geldi, pasaportumu alıp, işlemleri yapıp geri getirdi ama bir hafta orada çadırda kaldım.

    Rotada olmayan Tacikistan nasıldı?

    Tacikistan’da toplam 26 bin metre tırmanış yapmışım. Bisikletçiler için en zorlu rotalardan biri. Dünyanın araçla çıkılan en yüksek noktalarından biri olan 4 bin 650 metreye bisikletle tırmanıyorsun. Beş gün boyunca ne araç gördük, ne de insan. Doğayla çok zorlu bir savaş.

    Kaç kilo verdiniz yolculukta?
    95 kiloyla başladım. 75 kiloya düştüm. 81 kilo da kas yaptı vücut.

    Tacikistan’dan sonra neler oldu?

    Savaş bitmediği için ekiple birlikte Çin’e dönüyorum. İpek Yolu’nun rotasını bozmamış oluyorum. Bu yolculukta gördüğüm en enteresan şeylerden biri de Uygurların ‘Kurtlar Vadisi’ sevdasıydı. Türk bayrağını gören “Memati” diye bağırıyor, “Hey Polat, gel bi çay iç!” diyorlar. Uygur Türkçesi’ni bozmuş ‘Kurtlar Vadisi’. Yeni nesil ‘Kurtlar Vadisi’ yüzünden bizim Türkçe’mizi öğrenmeye başlamış.

    Gobi Çölü’nü kaç günde geçtiniz?

    Birlikte olduğum ekip güneye gitti. Ben de ata topraklarına, Moğolistan’a. Gobi Çölü’nü de 12 günde geçtim.

    Kaç saatte bir dinleniyordunuz?

    Sabah saat 06.00’da başlayıp gün batana kadar pedallamak zorundayım. Arada durup dinlenerek. Günde en fazla 30 kilometre yol alabiliyorsunuz. Dünyanın en güçlü rüzgarı o çölde. Çölün içinde öyle bir sessizlik vardı ki hayatımda böyle bir sessizliğin içinde kalmadım.

    Yeni projeniz ne olacak?

    Tokyo’ya vardığımda oradan dünya turuna devam etmeyi düşünmüştüm ama pek çok insan ‘Geri dön, sonra parça parça tamamlarsın’ dedi. Dünya turu altı sene sürecek. Bu konuda rekorlar var ama hiçbiri Türkiye’de değil. Madem Evliya Çelebi’nin torunları bizleriz. Dünyanın seyyahı da bizler olmalıyız. Şimdi bunun için çalışıyorum. Yolculuk boyunca açtığım blog’daki anılarımı dört dile çevireceğiz. Sitemde (www.gurkangenc.com ) de yayımladığım fotoğraflar sergiye hazırlanıyor. İlköğretim okulları ve liselere sunum yapıyorum fırsat buldukça. Bu turu eğlenceli, komik bir şekilde anlatıyorum. Hafızalarında kalsın, bisikletin bir ulaşım aracı olduğunu hatırlasınlar istiyorum. Yolculuk boyunca Malezya’dan İspanya’ya her milletten bisikletli gezginle karşılaştım. Karşıma Türk sadece bir tane çıktı.

    Neden acaba?

    Çünkü biz üniversitede bisikleti hayatımızdan çıkarıyoruz. Öyle bir sistemin içine giriyoruz ki, bu sistemin içinde hepimiz mutlu olmak için çalışıp, para kazanıp onu da mutluluğumuz için harcıyoruz. Tacikistan’da köylerde para kullanmıyorlar mesela. Kimsenin paradan haberi yok. Bana yardım ettikleri için bir çocuğa çikolata, diğerine para verdim; para verdiğim çocuk ağlamaklı oldu. Çocuğun eline bir kağıt parçası tutuşturmuşsun, ‘Bu herif bana ne verdi?’ diye bakıyor. Son çikolatamı da ona verdim. Düşünün, paranın ne demek olduğunu bilmiyorlar. Demek ki biz hayallerimizi paranın ne demek olduğunu öğrendiğimizde kaybediyoruz. Sonra mutluluğu parayla satın almaya çalışıyoruz.


    http://www.radikal.com.tr/yazarlar/berrin_karakas/hayallerimizi_paranin_anlamini_ogrendigimizde_kaybediyoruz-1046862




    Dünya turundan;



    Fotoğraf ve daha fazlası için:
    www.gurkangenc.com
    https://www.youtube.com/user/Atomicgmac



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-19232E7C9 -- 24 Temmuz 2013; 2:12:41 >







  • Sahurdan sonra okuyup editlerim güzele benziyor mesajim kalsin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mutlaka okuyun sitesinde yine yol yazıları var çok keyifli..

    Hayırı cumalar hayırlı ramazanlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-19232E7C9 -- 19 Temmuz 2013; 2:47:37 >
  • Güzelmiş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okudum çok güzel yazı. Sizlere de hayırli ramazanlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gözlerim okumama izin vermedi.
  • Msj

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • vaayy arkadass dedırtecek bi konu.


    teşekkürler
  • Okudum okuyun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Oh kaydetmiş bütün yolculuğu da . Satar şimdi bir kanala belgesel hesabı zaten cebinden çıkmamış olan 0 22bin lirayı hafta başı kazanır :D
  • vay anasını süper
  • Adam haklı, yazıda güzelmiş sitesini de okurum.Teşekkürler
  • Gerçekleştirebiliyorsan, hayal değildir zaten. Paran varsa gerçekleştireceğine göre; para var, huzur var.
  • ne diyeyim ki yorum yapamıyorum
    benim de içimde hep var böyle şeyler ileride bir gün işi-gücü bırakıp kendimi böyle yollarda bulursam şaşırmam
  • Zaman ayırıp okuduğunuz için sağolun. Daha bir sürü yol yazıları var onlarıda okuyun derim.

    Japonya turu
    http://www.gurkangenc.com/turkiye-japonya

    Dünya turu
    http://www.gurkangenc.com/dunya-turu

    Bütün hepsini okuyun inanın bana keşke daha fazla yazı olsaymş yine okurdum diyeceksiniz.

    Ek olarak :www.minikgezgin.com bunu da takip edebilirsiniz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: shruikan

    Gerçekleştirebiliyorsan, hayal değildir zaten. Paran varsa gerçekleştireceğine göre; para var, huzur var.

    2 yıl önce verdiği röportaj ve şimdi dünya turunda..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Robert Knepper

    quote:

    Orijinalden alıntı: shruikan

    Gerçekleştirebiliyorsan, hayal değildir zaten. Paran varsa gerçekleştireceğine göre; para var, huzur var.

    2 yıl önce verdiği röportaj ve şimdi dünya turunda..

    Bugün fotoğraf eklemiş. Alp dağları, Italya'dalar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arabayla gitsem üşenirim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Görmez olur muyum facebook takipçisiyiz epeydir :)


    100Mt ötede bakkala bile arabayla gidiyoruz ya işte en çok buna üzülüyorum ben.

    Ekleme:

    Facebook :https://www.facebook.com/GurkanGENCpedallaR?fref=ts
    Twitter :https://twitter.com/Gurkan_Genc
    Instagram :http://instagram.com/gurkangencc
    FourSquare:https://tr.foursquare.com/gurkan_genc



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-19232E7C9 -- 20 Temmuz 2013; 20:40:55 >




  • Avatarındaki theodore'ya güvenip okuyacam
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.