Başlık saçma gelebilir çünkü Türkiye'deki vergi sistemini düsündügümüzde böyle bir soru sormak pek mümkün degil ancak Amerikada 21.000 doları olan birinin bu paraya tercih edebileceği 'sıfır' araçlar arasında Focus sedan, coupe, Fusion (bizdekinden bayagı bir farklı), Mustang, Ranger, Escape ve Transit Connect yer alıyor. Hatta Connect yerine focus, fusion veya rangeri secerse cebinde parası bile kalıyor. yani bizim burada b sınıfı araclara verdigimiz paraya cok daha üst sınıf ve kaliteli modeller alınabiliyor buna ragmen bircok tartısma ortamında 'ucuz' buldugumuz araclar hakkında yorum yaparken 'ne kadar ekmek o kadar köfte', 'o kadar paraya ancak boyle araba' nevinden cumleler kurabiliyoruz. bir örnek de fordun flex modelinden; ABD de 28.000 dolara satılan arac Türkiye'ye getirilmiş 127.000 dolara satılıyor. Acaba biz de bir gün cebimizdeki 35 000 TL ile galeriye gidip mustang mi yoksa focus mu alsam ikileminde kalabilir miyiz?
Sınıf, sınıf, sınıf. Alt sınıf, üst sınıf. Yukarıdakiler, aşağıdakiler. ABD'de bunlar yok. Hiç yok değil ama daha az var. Mid-side, full-size ve sairesi var sadece. Fiyatlar aynı çünkü maliyetler aynı.
Avrupa özde sınıflı bir toplum. Bu sınıflılık problemini %90'lara varan kamu harcamalarıyla güzelce bertaraf ediyor ve sorun pratik olarak yok gibi görünüyor.
Kurucu üyeler Fransa ve Almanya'nın büyük bir hevesle angaje olduğumuz bu otomotiv kategori sisteminden vazgeçmediğimiz sürece: Ne bir otomobil markamız olabilir, ne de farkında olmadığımız bu karşılıksız sponsorluğumuzdan kurtulabiliriz. Vergi sistemimiz bizim günlük idari ihtiyaçlarımıza çalışırken daha büyük resimde Avrupa'nın bu yüklü kamu harcamalarının uzaktaki geleceğine çalışıyor.
Nasıl ederiz de etraflıca anlatırız bilemiyorum ben de.