Şimdi Ara

Fizik seççem yardımlarınızı bekliyorum (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
245
Cevap
4
Favori
26.578
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen


    quote:

    Orijinalden alıntı: kings_eyes

    Odtü de değilim ama duyduklarıma göre anlatayım. odtü fiziğe gidenler iki sınıfa ayrılıyor diye biliyorum. fiziğe gerçekten ilgili olan ve akademisyen olmak isteyenler advanced sınıfa alınıyormuş, diğerleri yani zorunluluktan gelenler normal fizik eğitimi alıyorlamış. Bu da senin odtü çok düşük puanlardan alıyor endişeni ortadan kaldırıyor. Advanced sınıfta olanlar ise daha ileri düzeyde fizik eğitimi alıyorlarmış(heralde lisansüstü birkaç ders alıyorlardır tahminim) Dolayısıyla odtü türkiyede fizik okunacak en iyi okullardan biri. Bu okullar arasında koç ve bilkentte var. Koç fizik tüm öğrencilerini burslu alır ve gerçekten iyi bir eğitim verir bence ilk tercihin koç olmalı. ikinci tercihinde bilkent olmalı diye düşünüyorum. bunun sebebi ise fizik okumaya başladığında aslında teorik fizikte geliştirilecek çok birşey olmadığını anlayacak olmandır(tabii einstein olmadığını kabul ediyorum eğer öyleyesen buraları okuma) Yani senin dizilerde filimlerde izlediğin gibi değil o teorik fizik şeyleri. Bi ara bende senin gibi takmıştım fizik okuycam çıldırıcam deliricem diye yok öyle bişey. Yine akademisyen olunca verirsin o sevdiğin dersleri yine ilgilenirsin ama inan bana çok aşırı zor şeyler. bilkent fiziğe gidersen eğer orda applied yani uygulamılı ve teorik fiziği karışık olarak çalışabilirsin(nanotech ten bahsediyorum.) bilkentte çok sağlam yoğun madde fizikçileri vardır girersin bir hocanın labına eşşek gibi çalışır kaparsın olayı zaten zevkli konulardır hoşuna gider yani(general relativity kadar olmasada) İnan bana bu genel relativite falan çok aşmış konular yani o konuları anlamak bile o kadar zorken teori geliştirmek gerçekten çok zor. yanlış anlama burda senin hevesini kaçırmak için laf söylemiyorum. hatta seni en iyi anlayan benimdir burda çünkü bende deli gibi fizik istiyordum ama hayat senin hayal ettiğin gibi değil.
    Özet:
    1-sakın fizik yazmaktan vazgeçme(çok zevklidir, kimseyi dinleme)
    2-sıralaman koç(brslu)-bilkent(brslu)[özellere önyargılı yaklaşma özellerde hocalarla ilişkilerin çok daha sağlam olur]-odtü olsun
    3-teorikçi olucam diye kendini çok şartlandırma opsiyonların geniş olsun yoksa bölümünden nefret edersin.
    4-kolay gele.





    valla sonuna kadar katılıyorum.
    ama bu olayı BURSLUDA OKUMAYIN.
    ya zor bölüm. çok emek istiyor. uzaktan davulun sesi hoş geliyo ama içi öyle değil.
    hangi konuda uzman olmak istediğinizi anlamanız için en az 3 yılınız var daha.
    diger bölümlerde son sınıfa dogru kolaylasır. ama fizikte öyle değil.
    yani 4. sınıfın son sınavında bile kıçından ter akar yazacam diye.
    eger ortalama tutturamazsanız yazık olur emeklerinize.kesilir burssunuz.
    ha hersey b kadar zormu, millet nasıl bitiriyo.
    şu gün gaziyi yata yata bitiren insanlar tanıyorum. o yuzden heryerde egitim-ögretim-imkanlar bir değil.



    üni tavsiyem;
    odtü-boun-ankara-hun-antep.-gebze.

    yani kimsenin gözünde yok gibi, gebze ve iyte
    bunlar çok donanımlı laboratuarlara sahip arkadaslar.
    es geçmeyin. ama iyte berbat bi yerde.
    fiz müh. de yazabilirsiniz.



    Hocam bursluda okumama konusunda haklısın ama bilkent 7 sene boyunca ne olursa olsun burs kesmediğinden ve bana göre türkiyenin en iyi fizik bölümüne sahip olduğundan bence Bilkent fiziği tercih etmek en mantıklısı olacaktır. Ama koç fizik hakkında fikrim değişti, hem çok az öğrenci alıyor hem ortam olarak bir fizikçinin ders dışında sıkılabileceği bir ortamı var hem de burs konusunda sıkıntı yaşayabilirsin.

    benim tavsiyem bilkent(burslu)-odtü-boun-gebze-hun yaz. ankara hakkında bir bilgim yok. gyte ve iyte yi bu arada küçümsememek lazım. arkadaşın dediği gibi bu üniler öğretim üyesi kadrosu ve laboratuar imkanları bakımından kaliteli ünilerdir.
    _____________________________




  • Kardeş saçmalama allah aşkına ne fiziği ya.Yazılmayacak tek bölüm fizik bölümü ne diye yazıyorsun fiziği.Kafayı tırlatmak yanına kar kalır.Git kimya yaz daha iyi en azından labaratuvara girip calısırsın fizikte ne yapacaksın ? allah allah nelere kaldık yav ...
    _____________________________
    Ajda Pekkan Öldi mü ?
    Hülya Avşar Kaldı mü ?
    Gülben Ergen Aldi mü?
    Keremcem Yırtılır...
  • Merhaba, bir memlekete gittim de uzun süredir baya dolmuş bu konu. ODTU hakkında şuradaki 78 nolu yorumu okurmusunuz:
    http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=odt%C3%BC+fizik&kw=&a=&all=&v=&fd=&td=&au=&g=&p=8
    Şimdi sorularım var:
    1- Adam haklı mı?
    2- İTÜ Fiz. Müh.ün teorik altyapısı iyi demiş bir arkadaş. Söylediğim yorumu yazan arkadaş haklıysa İTÜ bu kriterleri sağlıyormu?
    3- Hacun ne la, haccettepe mi?
    Bu kadar şimdilik. Ayrıca burs gitmiyorsa Bilkenti düşünebilirim. Koç ve Boğaziçine yetmezse(ki koça yetmez) ve burs gitmiyorsa Bilkent yazacam sanırım. Ha ayrıca bir adamın sözlük sitesinde Bilkent için yazdkları vardı hani yukarıda linkini vermiştim. O adam ne derece doğru söylemiş? Bunları da cevaplarsanız sevinirim.
    _____________________________




  • bilkent fiziğe neden soğuk baktığını anlamadım. teorik fizikçi olmak istiyosan mecburen yurtdışına çıkacaksın, bilkent gibi bi üniversitenin de yurtdışı imkanları gayet iyidir. bence düşündüğün üniversiteler arasında en iyi bilkent. tabi tercih sana kalmış ama bilkent dururken diğerlerine gitmezdim ben.
    _____________________________
  • ekşi sözlük ve uludağ sözlüğü filan dikkate alma derim. onlara kalsa hiç bir şeyin okunacağı yok.
    _____________________________
  • Ben sözlük sitelerindeki yorumların çoğunu takmıyorum zaten(adamların çoğu başından fizik okunurmu diye kestirip atan tipler) fakat benim söylediğim yorumlar bir şey bilen adamlatın yazdıkları yorumlar ki zaten odtü hakkında linkini verdiğim yorum, önce odtünün savunusuyla başlıyo ve eğitim sistemini kapsamlıca anlattıktan sonra bu konu üzerine eleştirilerini yapıyo ve özellikle bu söylediğim yorumu okumanızı isterim çünkü adam bişeyler bilipte konuşuyo. Linkini tekrar veriyorum:
    http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=odt%C3%BC+fizik&kw=&a=&all=&v=&fd=&td=&au=&g=&p=8
    78 nolu yorumu okuyup ta görüşlerinizi yazarsanız çok sevinirim. Teşekkürler
    _____________________________




  • Bahsettiğin yorumda adam daha çok lisansüstü için konuşuyor ve lisans eğitiminin iyi olduğundan bahsediyor. Eğer lisansüstü çalışmalarını odtüde yapmayacaksan bu sorunlar seni kısa vadede etkilemeyecek problemler. Zaten iyi bir lisans eğitimiyle yurtdışında iyi bir üniversitede lisansüstü için kabul alırsın ki odtü bunu sağlıyor.
    _____________________________
  • Saolasın. Sanırım tercihlerim şu sırayla olcak. Boun-Bilkent-İTÜ(madem teorik zemini sağlam neden olmasın)-odtü.
    _____________________________
  • Ya bu arada kings_eyes kardeş aklıma bişey takıldı. Sen nerede okudun veya okuyon Bilkenttemi?
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Doppler_Effect

    Ya bu arada kings_eyes kardeş aklıma bişey takıldı. Sen nerede okudun veya okuyon Bilkenttemi?


    Yok hacı ya sabancıdayım ben Biz yüksek puan mağduruyuz.
    _____________________________
  • Orda bi tane müh. ve doğa bilimleri programları diye bir bölüm var ordamı? gerçi orası hakkında hiçbişey bilimiyom ama bildiğin 546 puandı la orası(tabi zengin değilsen)
    _____________________________
  • 540 olması lazım. Benim puanım biraz daha yüksekti. Zenginlik ne arar la bizde. Mühendislik ve doğa bilimleri diye giriyorsun sonra iki sene sonra elektronik, mekatronik, biyomühendislik, endüstri ve malzeme müh. gibi bölümlere ayrılıyorsun. Ben fiziğe en yakın diye malzeme seçicem ve fizikten yandal yapıp ekstra fizik dersleri alıcam. Aslında ben bilkent veya boun fiziğe gitmeyi çok istiyordum ama puan biraz yüksek gelince çevreden aldığım tepkiler doğrultusunda burayı seçtim işte. Ne olursa olsun yine kariyerimi fizik üzerine yapıcam ama keşke boun veya bilkent fiziği tercih etseydim de demiyor değilim. Hayırlısı belki okulu bırakıp bouna falan geçerim belli olmaz. Kısmet...
    _____________________________




  • İyi de orda zaten yüksek lisans olarak fiziğe yönelemiyonmu?
    http://fens.sabanciuniv.edu/physics/tr/
    Öyle bişey yoksa bu site ne demek istiyo? Bitirin bi fizik bölümünü ort. yüksekse sizi yüksek lisansa alalım falan mı diyo?(siteyi incelemeden sana sordum çünkü sen içinde olduğun için daha iyi anlarsın diye düşündüm)
    _____________________________
  • Bizim okulda eğer ikinci sınıfa kadarki ortalamanız 3.00 üzerindeyse fiziği lisans düzeyinde yandal(minor) olarak alabiliyorsun. Programın amacıda fizikte yüksek yapmak isteyen öğrencilere iyi bir altayapı sağlamak olarak açıklanıyor sitede. Bir de ben yüksek lisansı falan amerikada yapmak istiyorum. Şöyle yale, princeton, mit, caltech gibi ortamlara yelken açmak istediğimden Türkiye'de yüksek lisans yapmak istemiyorum. Bence sen de mecbur kalmadıkça Türkiye'de yüksek düşünme. Yurtdışında farklı yerlerde ufkunu genişlet ondan sonra Türkiye'ye dön.
    _____________________________
  • 1- evet haklı. ve çogu ünide sistem böyledir.
    hatta sen soruyu yapamayıp hocanın odasının kapısını vurdugunda
    " neresinde takıldın" gibi bir soru sorup " hocam hiç yapamadım" cevabı karsısında
    hoca " ugrasta gel" cevabı verir.

    2- sartlar her okul için bir degil.
    farkettiysen benim listede itü ytü filan yok.
    çünkü önemli olan ders programı ve lab desteğidir. bunuda her okul saglayamaz.

    3- hun= hacettepe üni.

    olayın özü; yukardaki yorumların çogundaki " bu bölümde para yok" cümlesidir.
    şimdi sen istemeden bu bölüme yerleşmiş birine
    qed anlatmaya kalkarsan adam ağlar. hüngür hüngür ağlar. (qed= kuantum elektrodinamiği)
    " bu bölümde para yok" cümlesinden dolayı puanlar tabandadır
    bu yüzden egitim yerlerdedir.
    o yüzden bu ülkenin fizikçilerinden bir halt olmaz. (çogundan)
    ama birkaç üninin puanlar halen tavandır. bunlarıda herkes bilirki "fizik eğitimi" çok iyidir.
    fizige girmedigin halde sen bile biliyosun bak.

    ayrıca bu teorik takıntısınıda anlamadım.
    acaba şeldın kupır ın gerçeğinin oldugunu filanmı düşünüyorsunuz :)
    umarım yoktur öyle bir düşünceniz.
    her ünide 3-5 teorikçi bulunur , 10-15 uygulamacı bulunur.
    yani teorik öle kolay bişi değil.
    yüksek enerji-plasma filan yazıyodu yukarda bi yerde.
    ya burda yazması kolay. ama devamı .... :))
    _____________________________
    radyoterapi-radyasyon güvenliği soruları cevaplanır.




  • @fizisyen hocam 1. maddede dediklerin özel ünilerde olmayacak şeyler. Bizim okulda Türkiye'nin en iyi kuantumcularından birinin odasına hazırlıktaki bir adam gidip, hocayla karşılıklı çay içip fizik muhabbeti yapabilirsin. Veya bir hocanın laboratuarında gidip basit işlere yardımcı olabilir kendini geliştirebilirsin.(Bunlar bizzat tanık olduğum olaylar.) Ama dediğin gibi çoğu okulda senin dediğin sebebe bağlı olarak takmama durumu olabilir.

    Teorik konusunda ben de senin gibi düşünüyorum. Eğer qed, condensed matter theory, sicim teorisi gibi matematiği ve teoriği zor derslerle karşılaşınca aslında teoriğin sandığın kadar zevkli olmadığı kanaatine varırsan(ki kişiden kişiye değişir), bu senin fizikten soğumana sebep olur. Lisans eğitimin boyunca hem uygulamalı hem de teorik fiziğin tüm alanlarını önyargısız bir biçimde araştır ve öğren. Mesela sen genel relativite üzerine çalışmak istiyorsundur ama belki yoğun madde fiziğiyle tanışınca o alan daha fazla ilgini çekecek bilemezsin. Zaten 4 sene sonunda hangisine uygun olup olmadığını anlarsın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lunar caustic -- 18 Temmuz 2011; 0:36:30 >
    _____________________________




  • Teorik Fizik istiyorsan Türkiye'de 1 numara: Bilkent-Fizik...
    _____________________________
  • The big bang teoriyi izledikten sonra böyle bi istek geldiyse dikkatli ol derim, yok bayadır vardı dersin umarım istediğin olur kardeşim
    _____________________________
  • Birisi bu arkadaşın nickini alsın bi kaç sene sonra 'tekrar hazırlanıyorum kaynak, dershane' diye konu açması muhtemel; hemde bayağı, bayağı...

    Ben Fizik denilen bu güzide bölüme 2 senemi verdim. Bana kattığı değer asosyallik, anlamsız deneyler vs. oldu.

    O yüzden tavsiye etmem. Bigbang Theory'i izleyip aldığınız gaz en fazla 1 dönem gidiyor.

    Bahar döneminin getirdiği mayışmayla sene başında 'AA ile geçerim ben bu dersi' dediğiniz derslerin vize/finallerine 'CC olsa da olur' mantığıyla girip DC alıyorsunuz.

    Sonra ardı arkası kesilmeyen FF'ler ve en sonunda finalde fatality diye adlandırılan DZ'ler geliyor. Sonra 'bu bölüm okunmaz, en azından mühendislik okuyayım' diyerek yaşınıza başınıza bakmadan tekrar sınava hazırlanıyorsunuz.

    Kaynak: Şekil 1-A

    Ekleme : ODTÜ Fizik sormuşsun. Onun da cevabını vereyim. ODTÜ veyahut Boğaziçi haricinde hiç bir yerde Fizik okumanın mantığı olduğunu düşünmüyorum.

    ODTÜ Fizik çok istemiştim ama kıl payı kaçırdım. Keşke daha düzgün bir bölüm tercih etseydim...

    Ekleme 2 : Yatay geçiş olayı da çok zor. Basit bir üniversitede not ortalaman ve ÖSS puanın (bazı üniversiteler için lazım oluyor) tutarsa geçersin.

    Ancak ODTÜ'dekilerin Türkiye'de Fizik tercih eden en iyi öğrencilerin başını çektikleri gerçeğini unutmamak gerekir.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    _____________________________
    Λcta est fabula




  • Merhaba Şeldon özentisi olduğumu söyleyenler burayı kesin olusun. Şkupır'ın daha çok şakacılığını seviyorum. Öncelikle ben onun sayesinde fiziğe ilgi duymadım, ben teorik fiziğe ilgi duymaya başlayınca ve bu konuda kitaplar okudukça arkadaşlar beni bu diziye yönlendirdi iyi de yaptılar. Ayrıca daha lise öğrencisiyken bazen kupır'ın bilimsel anlamda ne kadar rezalet cümleler kurduğuna bir örnek veriyim. Bir bölümde Raj der ki dev bir fare olsa nasıl olurdu. Sheldon cevaplar "farelerin solunum sistemi bunu desteklemez. Ama tavşanlar dev olsa solunum sistemleri bunu destekler(tavşan ve farenin yeri değişebilir tam hatırlamıyom)" Bu rezalet bir cümle, göz var nizam var. Hadi gözünlen bakınca görmüyon, en azından Galileo'nun 1638 tarihli(tarihi yanlış hatırlıyo olabilirim ama bilim tarihiyle aram iyidir) Discorsi adlı eserinden itibaren bilinen bir olaydır ki(çünkü bilimsel anlamda ilk orda incelendi) kara omurgalılarında vücut büyüklüğü arttıkça mecburen kemiklerde büyür ve kuvveti korumak adına kemiklerde enine büyüme hızı boyuna büyümeden fazladır. Bir farenin kaval kemiğiylen bir filin kaval kemiğini bilgisayar ortamında eş boyutlu olacak şekilde yan yana getirince kalınlık farkı görünür. Yani bir fil, fare kadar küçük olsaydı ve hala hayvan olsaydı fare olurdu, daha küçük olsaydı aspirin olurdu. Üstelik pek çok bilim kurgu filminde bu gibi saçmalıklar var. Sinek kocaman olsaydı duvarı tutamazdı(spiderman), insanlar küçülseydi kyıafetlerini çıkaramazdı, Lilliput ülkesinde Gulliver dolaşamazdı çünkü Lilliputta (örn.) mum ateşinin boyu da küçük, ama on kez denerseniz görünür ki mum ateşinin boyu ortama bağlıdır(aslında bu konuda bilgim yok küçükken evde ne varsa her şeyi denediğimden çok azar işitirdim, annem bakkala gidince mumları bitirdiğim günkü gözlemlerime dayanıyorum sadece), mumun boyuna değil. Gulliver dolaşamaz çünkü mum ateşinin boyu küçükse temel parçacıkların boyu ne acaba? Gulliver'inkilerle nasıl etkileşçek. Ayrıca şeldının hatalı bulduğum bir yanı da bilime bakış açısı, bilimsel düşüncenin ilerleyişini aynen bize okullarda anlatıldığı şekliyle kabul etmesi. Bu konuda benim görüşüm ise şöyle: Bilimsel düşüncenin gelişim tarihi o gelişmeyi yaşayan toplumların o dönemki düşünsel atmosferinden bağımsız değildir. Scientist(kısa olduğu için böyle yazıcam) ve deney arasında gözlemden başka şeylerde vardır. Scientist bu deney sonuçlarını inceleyip onları yorumlarken bilinçaltında yatan şeylerle orada gördüğü olgular hakkındaki düşüncelerini şekillendirir. Hem zaten gördüklerini aynen yazsa bir gözlem robotundan farkı olmazdı ve bir robot gözlemlerinden sonuç çıkaramaz, insanın yaratıcılığı onda yoktur(lütfen yeni nesil teknolojik robotlardan örnek vermeyelim ne demek istediğimi anladınız). Biraz anlatamadım ama örnek veriyim. Biyolojide bir dönemin en koyu tartışması(yanılmıyorsam 18. yy'da) önoluşçular ve sıralıoluşçular arasındaydı. Önoluşçular derdi ki canlının embriyonik gelişiminde aldığı şekil embriyonik gelişimden önce de vardır. SOcular derdi ki canlının embriyonik gelişimini tamamladığı şekil önceden yoktur sonradan kazanılır. Okul kitaplarında şöyle anlatılır: SO cular, yumurtayı açmış bakmış canlı gelişiyoo kazanmışlar. Ama o dönemi bir inceleyelim: Atom kavramı henüz varsayım halinde ve genel kabul görmemiş yani sonsuz bölünebilirlik ve sonsuz küçüklük kavramları da o dönemde kullanılmakta. Ve ÖO cular da şunu söylemekte aslında. Embriyonik gelişimin sonunda alınan şekil baştan bellidir, Mesela yumurta gelişimini inkar etmezler, ama başından kolları bacakları var derken bunların çok küçük olduğunu ve şeklini bilemeyeceğimizi söylerler ve bu organların gelişimindeki boy büyümesinin orantısız oluşunu büyüme hızı farkından açıklarlar. SO cular onları çürüttükleri dönemlerde birbirine benzeyen farklı tür balık-böcek yumurtalarıyla farklı mekanik düzeneklerde başka türleri oluşturmaya çalışıyorlardı. Şimdi elimizde gen kavramı da varken hangisini haklı bulcaz? İşte kupırdan farkım bu: Bilim bir insan etkinliğidir diyorum ben. Beni kupıra benzetenler oldu ama onlar da genel kültürümün iyi oluşundan ve laf arsında girip çoğu şeyi ezbere sayışımdan söylerlerdi. Neyse sonuç olarak kupır komik çocuk, izlemeye devam etçem. Daha başlarda bir filmden etkilenmemiş olmamı söylememe rağmen bu konuda neden bu kadar ayrıntılı yazdım bilmiyorum. Ama derdimi anlattım diye düşünüyorum. Teşekürler
    _____________________________




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.