Şimdi Ara

Eşcinsellik Üzerine

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
147
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • İnsan toplumlarında cinsellikten daha önemli olan pek az şey vardır. İnsanlarda kültürden geleneklere dinlerden ideolojilere kadar pek çok toplumsal olgu cinsellik konusuna ağırlık vermekten kaçınmamış ve cinselliğe genellikle heteroseksist bir bakış açısıyla yaklaşılmıştır. Bu tip bakış açısının toplumlarda yaygınlığı heteroseksuel olmayanlara özellikle homoseksuellere yönelik ciddi bir önyargı yaratmış ve hatta homoseksuellere yönelik agresif davranışlara sebebiyet vermiştir. Bu yazı toplumlarda homoseksuellere yönelik önyargılara bir eleştiri mahiyetindedir.

    Öncelikle homoseksuellere yönelik önyargılara değinmem lazım. Duyduğum kadarı ile homoseksuelliğin doğal olmadığını ve homoseksuel kişilerin bilerek ve isteyerek bu "sapkın" yolu tercih ettiklerinde yönelik önyargı pek meşhurdur. Genellikle dindar kişilerden bu düşünceyi duyarım. Onlara göre tanrı insanların genetiğine heteroseksuelliği işlemiş ve indirdiği dindede heteroseksuellikten sapmanın yasak olduğu, günah olduğunu söylemiştir. Bu kişilere göre homoseksuellik ahlaksızlığın daniskasıdır. Homoseksuel kişiler çeşitli şekillerde engellenmeli ve doğru yola (?) geri sevkedilmelidir. Kimilerine göre ise eşcinsellik doğal olabilir ancak bir hastalıktır. Eşcinsellik canlıda varolan sürekli bir bozukluk, canlıya zarar veren bir olgudur. Bu düşüncelerin hepsine tek tek değinilip neden geçersiz oldukları ortaya konulacaktır.

    İlk olarak eşcinselliğin ahlaksızlık, sapkınlık olduğu ve hatta eşcinsel davranışların dinen büyük bir günah olduğuna değinmek istiyorum. Bir davranışın ahlaki sayılabilmesi için ilk olarak o davranışın kişinin özgür iradesince gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Yani ben aç ve kendini doyuramayan bir insana bilerek ve isteyerek yemek verdiğimde altın kural gereği iyi bir davranışta bulunmuş olurum. Ayrıca dinde ki "sevap" ve "günah" kavramlarıda özgür irade ile yakından ilintilidir. Öyle ki özgür irade ile yapılmamış bir davranış ne sevap sayılır ne de günahtır. O halde eşcinselliğin "ahlaksızlık", "sapkınlık" ve "günah" olduğunu söyleyen bir kişinin söylediklerini temellendirebilmesi için eşcinsel kimliğin özgür irade ile seçilmiş olduğunu kanıtlaması gereklidir ki bilim bunun tersini söyler. Bilim insanların cinsel eğilimlerinin anne karnında salgılanan hormonlarca belirlendiğini hatta genler tarafından bile belirlenebileceğini söyler. Bu ne anlama gelir? Homoseksuel bir kişi homoseksuel olmayı SEÇMEMİŞTİR. Homoseksuel olduğunu FARKETMİŞTİR. Ben heterosekuel bir erkeğim. Kadınlardan hoşlandığımı farkederek heteroseksuel olduğumu söyleyebiliyorum. Yani ben heteroseksuel olmayı seçmedim. Heteroseksuel olarak doğdum ve karşı cinsten hoşlandığımı farkettim. Aynı şey eşcinseller içinde geçerlidir. Eşcinsel bir erkek erkeklerden hoşlanmayı seçmemiştir. Onun erkeklerden hoşlanacağı anne karnında belirlenmiş ve bu kişi erkeklerden hoşlandığını farkederek eşcinsel olduğunu söylemiştir. Dolayısıyla homoseksuellik bir seçim olmadığı, kişinin doğuş itibariyle sahip olduğu bir kimlik olduğu için ahlaksızlık sayılamaz. Eşcinsellik ne ahlaklılıktır ne de ahlaksızlıktır, ahlakla alakasızdır. Öteki taraftan sapkınlıkta değildir. Eşcinsel bir erkeğin arzuları erkeğe yönelik olduğu için asıl eşcinsel bir kişi eşcinsel değilmiş gibi davranırsa o zaman sapkın olur. Eşcinselliğin tanrı tarafından yasaklanması ve günah sayılmasıda kendi içinde çelişkilidir. Tanrı neden ilk önce bir insanı eşcinsel olarak yaratıp sonra ona eşcinsel davranışları yasaklasın ki? Yoksa sonsuz merhametli tanrı sadistmi? Ayrıca eşcinsellik günahta sayılamaz sonuçta eşcinsellik özgür irade ile tercih edilmemiştir.

    Aslına bakılırsa, gerçektende eşcinsellik dünyanın en ahlaksız şeyi olsa dahi bu bir insanın eşcinsel olmasının engellenmesini meşru kılmaz. Açıklayayım, biz insanlar olarak mülkiyet hakkına sahibiz. Birşeylere sahip olabiliyoruz. Örneğin bu yazıyı yazdığım telefon bana aittir. Peki, benim bedenim kimin mülkiyeti? Buna verilebilecek en doğru cevap benim bedenimin benim mülkiyetim olduğudur, bu düşünceye özsahiplik ilkesi denir. Ben kendi mülkiyetimde başka bir insana zarar vermediğim müddetçe istediğim herşeyi yapma hakkına sahibim. Benim bedenimde benim mülkiyetim olduğuna göre başka bir insana zarar vermediğim müddetçe istediğim davranışta bulunabilirim. İstediğim yaşam tarzını seçebilirim. Yani gerçekten eşcinsellik ahlaksızlık olsa dahi bu yinede eşcinselliğin ortadan kaldırılmaya çalışılmasını meşru kılmaz. Her birey başkasına zarar vermediği müddetçe istediği gibi yaşabilir, bu bir haktır. Ayrıca kime göre eşcinsellik kime göre ahlaksızlık? Ahlak dediğimiz şey kültürden kültüre, toplumdan topluma hatta bireyden bireye farklılık gösteren bir şeyken bir şeyin ahlaksız olması o şeyi nasıl gayrı meşru kılabilir ki?

    Eşcinselliğin doğal olmadığı düşünceside yanlıştır. Eşcinsellik gayet doğaldır. Hatta eşeyli üreyen bütün canlılarda eşcinsellik gözlemlenebilmektedir. Canlının biyolojisinden kaynaklı olan bir şey nasıl doğal olmaz ki? Sözgelimi, bilinen her dört kara kuğu çiftinden birisi eşcinseldir. Kim eşcinselliği doğal olmadığını iddia edebilir ki?

    Bazıları var ki eşcinselliğin doğallığına laf etmez ancak hastalık olduğunu savunur. Hastalık, canlının sağlılığını bozan, sürekli bir şekilde ona zarar veren fiziksel veya zihinsel olguya denmez mi? Eşcinsellik insanın veya herhangi bir eşcinsel canlının tam olarak sağlığını nasıl bozuyor, nasıl zarar veriyor? Bazı gözlemler eşcinselliğin zararını bırak canlıya yarar getirdiğini dahi ortay çıkartıyor. Bahsettiğim kara kuğular bunun en büyük örneği. Kara kuğularda eşcinsel çiftler türün hayatta kalma avantajını arttırıyor. Çünkü bir yuva ve yavrular bir dişi veya erkek tarafından değil bir çift erkek tarafından korunduğunda yavruların hayatta kalma ihtimali daha çok artıyor. Bir çift eşcinsel erkek yuvayı daha iyi koruyor. O halde eşcinselliğin bir hastalık olduğu düşüncesinin de bir gerekçesi kalmıyor gibi gözüküyor.

    Sonuç olarak insanlar homoseksuellere yönelik düşüncelerini gözden geçirmelilerdir. Çünkü bu düşüncelerin pek çoğu gerekçesiz ve iç tutarlılıktan yoksun ön yargılardır.

    http://libertevonskepticus.blogspot.com.tr/?m=1

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.