Şimdi Ara

en iyi motor, en sağlam kaporta... (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
78
Cevap
2
Favori
73.226
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • yukrıdaki yazımda (atayum) sanırım OGüN için yeterli bilgi içerdiğini düşünüyorum. benim yazımın arkasından uzun uzun benim söylediklerimi tekrar eden sevgili arkadaşlarım ise sadece ogüne laf atmışlar. tamam bir kişinin değerlendirmesi güzel ama 10 kişi birden çullanırsa ben olsam benimde hoşuma gitmez. başka hangi konu olursa olsun benim söylemek istediğimi söyleyen birisi varsa bende yazayım demeden devam ederim. ayrıca daha orjinal veya özgün içeriklerle yazarsanız sevinirim. bilgilendirme güzeldir ama aynı şeyleri söylemek bilgilendirmeden ziyade usandırma yapar konunun gidişatında.
  • yeni kaporta boya teknolojileri 6 ile 12 yıl paslanmazlık garantisi veriyor hangi araçlarda olduğunu netten öğrenebilirsiniz (galvaniz sac)
    çarpışma testleri bilgi vermektedir
    ayrıca arabam.com testlerinden 100-0 fren mesafesini de bakmalısınız (bazı araçlarda durma mesafesi uzun)
    motor herkes kendi kullandığı aracın motorunun iyi olduğunu düşünür zaten
    bence önemli olan temiz motorlu bir araç aldığınızda yakıt kalitesi önemli olacaktır yağ kontrolü
    yine kullanırken cip kullanmıyorsanız tümsek ve çukurlara dikkat etmeli
    (geçenyağışta otoban yol kenarlarının bozulmasından dolay 17 laracın astiği patlamış ve takla atan araçlar vardı)

    5 yıldızlı bir araç sizin için iyi olur(ABS fren ve TCS de varsa çok iyi olur)
  • Bir istatistik aradım ölümlü kazaların markalar bazında gösterildiği.

    Ancak sanırım markalar buna izin vermiyor ve yok.

    NCAP test sonuçları ise her yerde maaşallah.

    Neyse...

    Şimdi fizik konusunda bana ders vermeye niyetli arkadaşlara bir kaç sorum olacak:

    1. Su sıvıdır. Sıvıların esnekliği çok düşüktür. Bu yüzden esneklik sıfır kabul edilir.

    Diyelim ki 100 metreden suya atladınız. Betona çakılır gibi çakılırsınız.

    Çünkü moleküller arası etkileşimleri "kırma"nız için yeterli süre yoktur. Birden çarptığınız için "yüzey gerilimi" sizi tepsiye çarpmış gibi yayar.

    Soru şu: Katı cisimler, sıvılardan daha sıkı istiflenmiş moleküllere sahip olmalarına rağmen belirli oranda esniyorlar.

    Sıvılarda moleküller arası daha açık olmasına rağmen neden esnemiyorlar ?



    2. 10 kg basınçla esneyen madde. 50 ton basınç yaptığında da aynı oranda mı esner ?

    Kırılır mı yoksa tuz buz mu olur ?

    Kırılmasını ya da tuz buz olmasını sağlayan etmenler nelerdir ?

    Basıncın etki süresini değiştirirsek aynı etkiyi gözler miyiz, yoksa farklı sonuçlar ortaya çıkar mı ?

    Formül alırsam, hesaplamada kullanacağım, teşekkür ederim.



    3. "Esnek" araçta 120 ile gitmek ile "tank gibi" araçta 120 ile gitmek, yolcu açısından hızı ve yavaşlamayı değiştirir mi?

    Soruyu açayım; Frene bastığımızda hangisindeki yolcu daha önce durur ?

    Frenlerin, lastiklerin, şasenin, kaportanın, rüzgarın, yol durumunun, rot ayarının, balansların, fren disk mesafelerinin, fren disk basınç farklarının, araç ağırlığının, araç ön-arka ağırlık farkının vs.vs

    durmaya etkisi nedir ? Bunlarla ilgili genel bir formülümüz var mdır ?




    4. Kolay derforme olmaktan falan bahseden arkadaşlar var.

    135 km otoban hız sınırı olacak önümüzdeki günlerde.

    120 ile giderken, 1ton 250 kilogramlık bir aracım momenti ne kadardır ?

    Bu momente sahip araç, bir yere çarptığında hiç deforme olmadan kalabileceği bir malzemeden yapılması bugünkü şartlarda mümkün müdür ?



    5. Madem deformasyon hayat kurtarıyor, neden uçaklarda, ralli araçlarında, formulada dış bölümü sizin söylediğiniz malzemeden yapmıyorlar ?



    6. Araç darbe alırken darbeyi sönümleyen kaporta değil şasedir demiş bir arkadaş.

    O zaman tampon ne oluyor ?

    Kazada, kaporta es geçilip şase mi giriyor hemen devreye ?



    7. Şehir içinde 50-60 km ile giderken doğan, şahinlerle bile kolay kolay ölümlü kaza yapamazsınız.

    NCAP testlerini yapan firma uyarır, ondan çoğu kişinin haberi yok.

    Yüksek hızlarda, kaportayı neden yaparsanız yapın önleyici tedbir olamaz. Yüksek hızlarda araçların birbirinden fazla farkı yoktur. Hemen hepsi dağılır.


    Şimdi, otobanda giderken kendimizi güvende hissetmemiz için ne yapmamız gerekir ?

    Tamam biz dikkatliyiz falan da, karşıdan uyuyarak gelen kamyon şoförleri ne olacak ?


    8. Sorular olursa devam edecek arkadaş veya bilgisine güvenen arkadaşlardan sorularıma cevap alabilirsem;

    Molekül davranışları ve maddenin davranışı ile ilgili tartışmaya geçmek isterim.

    Farklı bir pencere açabiliriz sanıyorum.

    Selamlar.




  • Dr. Güledal Boztaş*, Dr. Hilal Özcebe**

    Trafik Kazası Yaralanmalarında İkincil Korunma: Emniyet Kemeri

    The Secondary Prevention of Traffic Road Accidents: Seat Belts

    Özet

    Dünyada trafik kazası yaralanmaları en önemli halk sağlığı sorunlarından birisidir. Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre trafik kazası yaralanmalarından yılda yaklaşık bir milyon kişi ölmektedir. Trafik kazasından ölen kişilerin %90'ı gelişmekte olan ülkelerdedir. Trafik kazalarına yönelik birincil korumada riskli olan çevre etmenlerinin elimine edilmesi ve kişilerin
    güvenli davranmaları amaçlanmaktadır. Trafik kazası
    yaralanmalarının ikincil korumasında emniyet kemeri
    gibi kişisel koruyucuların kullanılması
    amaçlanmaktadır. Üçüncül koruma ise tedavi ve
    rehabilitasyon hizmetlerini kapsamaktadır.
    Emniyet kemerleri trafik kazası yaralanmalarında
    ölümleri ve ciddi yaralanmaları azaltan en etkin
    müdahalelerden birisidir. Emniyet kemerleri doğru
    kullanıldığında ciddi yaralanmaların oluşma riskini
    %40-50 ve ölümlerin oluşma riskini %40-65
    arasında azaltmaktadır.
    Bu makalede emniyet kemeri kullanımının
    önemi, Türkiye'de emniyet kemeri kullanma
    boyutları ve emniyet kemeri kullanımında rol
    oynayan bazı inanışlar tartışılmaktadır.
    Anahtar Sözcükler: Trafik kazası, emniyet
    kemeri, ikincil korunma

    Abstract
    Traffic road accidents are one of the most
    important public health problems all over the world.
    According to the World Health Organization,
    almost one million people die because of traffic
    road accidents each year and 90 percent of the
    deaths occur in the developing countries.
    The interventions for the primary prevention of
    the traffic road accidents are aimed at eliminating
    the environmental risk factors and to create people
    who behave safely. The secondary prevention of
    traffic road accidents is aimed to use personal
    protective material such as seat belts. The tertiary
    prevention includes treatment and rehabilitation
    services.
    Seat belts are the most effective means of
    reducing deaths and serious injuries in traffic
    crashes. When seat belts are used correctly, they
    reduce the risk of fatal injury by 40-65 percent and
    the risk of severe injury by 40-50 percent.
    In this paper, the importance of seat belts, the
    percentage of using seat belts and some myths
    which are the barriers for using seat belts in Turkey
    are discussed.
    Key Words: Traffic road accident, seat belt,
    secondary prevention

    Dünyada yaralanma nedenli ölümler bütün
    ölümlerin %12'sini oluşturmaktadır (1).
    DSÖ'nün Global Hastalık Yükü (2002)
    Raporu’na göre, dünyada 2000 yılında beş
    milyon insanın ölüm nedeni yaralanmalardır.
    Yaralanmalara bağlı olan ölümlerin %20'si
    trafik kazalarında olan yaralanmalardır (2).
    Trafik kaza yaralanmalarının %90'ı orta ve
    düşük gelir düzeyine sahip olan ülkelerde
    olmaktadır. DSÖ Avrupa bölgesinde trafik
    kaza yaralanmalarına bağlı ölüm hızı, yüksek
    gelir düzeyine sahip olan ülkelerde 100 000
    kişide 11 iken; düşük gelir düzeyine sahip
    ülkelerde 17'dir. Trafik kazası yaralanmalarında
    en çok 15-45 yaş arası genç erkekler
    ölmektedir (2). Karayolları Genel
    Müdürlüğü'nün istatistiklerine göre, Türkiye'de
    2001 yılında toplam 409 407 trafik kazası
    meydana gelmiş, bu kazalarda toplam 2 954
    kişi yaşamını yitirmiştir (3). Bu sayı kaza
    sırasında ölenleri kapsamaktadır; hastaneye
    nakil sırasında ya da hastanede ölen kişiler de
    eklendiğinde, bu sayının yaklaşık 8 bin
    olduğuna ilişkin yorumlar bulunmaktadır (4).
    Trafik kazasında, araçta çarpma olduğunda,
    yolcunun oturduğu kısım, aracın ön tarafına
    göre daha yavaş durma eğilimindedir. Bu,
    araçta çarpma etkisi olarak tanımlanmaktadır.
    Trafik kazası sırasında araç durduğu halde,
    aracın içindeki kişiler aracın çarpma öncesi
    seyrettiği hızda harekete devam ederler.
    Aracın tamamen durmasından sonra, aracın
    içindeki kişiler kaza noktasına doğru
    sürüklenir; ön panele, cama ve birbirlerine
    çarparlar. Trafik kazalarındaki yaralanmaların
    bir kısmı insana çarpma etkisi ile oluşur. Diğer
    yandan, araçtaki kişilerin vücudu tamamen
    durmuş olsa bile, iç organları aynı hızda
    harekete devam eder ve iç organlar birbirine
    çarparlar, bu da yaralanmaların oluş
    mekanizmaları içindedir
    (5,6).
    Arabanın sabit noktaları arasına gerilerek,
    çarpma etkisini vücudun daha güçlü
    bölgelerine yönlendirerek; ölüm ve yaralanma
    riskini azaltan koruyucu araçlara emniyet
    kemeri denir. 1903'te kullanılmaya başlanan
    *Arş. Gör.; Hacettepe Ü. Tıp Fak. Halk Sağlığı AD, Ankara
    **Prof.; Hacettepe Ü. Tıp Fak. Halk Sağlığı AD, Ankara
    emniyet kemerleri, karnın önünden bağlanan
    ve iki nokta arası tespiti sağlayan araçlardır.
    Daha sonra, 1958’de İsveç'teki Volvo
    Fabrikası’nda mühendis olan Nils Bohlin, üç
    noktalı emniyet kemeri olarak bilinen sistemin
    patentini almıştır. Bu sistemde kişi hem karnın
    önünden, hem de omuzdan tespit
    edilmektedir (5).
    Emniyet kemeri, aracın çarpması sırasında
    oluşan ivme azalması durumunda, vücudu
    sabitleştirerek ön panelden ve camdan uzak
    tutar. İvmenin vücudun tüm alanına
    yayılmasını sağlar ve kişilerin bir fırlatma
    nesnesi haline dönüşmesini engeller (5,6).
    DSÖ 2004 yılı Raporu’na göre, emniyet
    kemerinin yaralanmaları azaltmadaki etkisi
    yapılan çeşitli çalışmalar sonucunda ölümcül
    yaralanmalarda %40-65, orta-ağır
    yaralanmalarda %43-65, ciddi yaralanmalarda
    %40-50 olarak belirlenmiştir. Çeşitli çarpışma
    tiplerinde emniyet kemerinin yaralanmayı
    önleyici etkisi farklıdır. En fazla yuvarlanma
    tipi kazalarda etkilidir (%77). Önden
    çarpmalarda %43, arkadan çarpmalarda %49
    etkilidir (7). Ölümlü kazalarda, emniyet kemeri
    takılmazsa yalnızca %6,3'ü kazayı zarar
    görmeden atlatırken, emniyet kemeri
    takıldığında %24,8'i kazayı zarar görmeden
    atlatmaktadır. Yapılan ileri analizler sonucunda
    arka koltukta emniyet kemeri kullanımı ölüm
    ve yaralanmaları 2/3 azaltırken, arka koltukta
    emniyet kemeri kullanımı ön koltukta oluşan
    ölümleri %6 azaltmaktadır (5) (Tablo 1).
    Tablo 1. Çeşitli çarpma tiplerine göre emniyet kemerinin
    yaralanmaların azalması üzerine olan etkisi (DSÖ, 2004)
    Çarpma tipi Bütün çarpma Sürücünün
    tipleri içindeki emniyet kemeri
    yüzdesi kullanmasının
    etkinliği (%)
    Önden 59 43
    Çarpışmanın olduğu taraf 9 39
    Arkadan 5 49
    Yuvarlanma 14 77
    Emniyet kemeri kullanımına bağlı olarak
    ender de olsa bazı yaralanmalar
    oluşabilmektedir. En çok görülen yaralanma
    tipi karın ve göğüste oluşan sıyrıklardır. Ayrıca
    iç organ yaralanmaları (en fazla içi boş
    organların ince barsak, kalın barsak vb.)
    yaralanmaları ve kas iskelet sistemi
    yaralanmaları (göğüs, köprücük kemiği, omur
    kırıkları ve omuz çıkıkları) da görülebilir (8).
    Ülkeler arasında emniyet kemeri kullanım
    sıklıkları farklıdır. Finlandiya'da ve İsviçre'de
    emniyet kemeri kullanma sıklığı %90'dır.
    ABD'de emniyet kemeri kullanımı 1994 yılında
    %58, 2002 yılında %75'dir. Avrupa Birliği
    ülkelerinde 1990'ların ortalarında emniyet
    kemeri kullanımı ön koltukta %52-92 ve arka
    koltukta %9-80 arasında değişmektedir. Kore
    Cumhuriyeti’nde emniyet kemeri kullanımı
    2000 yılında %23 iken yapılan müdahaleler
    sonrası 2001 yılında %98'e yükselmiştir.
    Arjantin'de Buenos Aires kent merkezinde
    emniyet kemeri kullanımı %26'dır (7).
    Emniyet kemeri kullanımını sağlayan yeni
    teknolojik sistemler geliştirilmiştir. Emniyet
    kemeri uyarıcıları emniyet kemerinin takılıp
    takılmadığını kontrol edip, eğer takılmadıysa
    emniyet kemeri takılana kadar, hem işitsel,
    hem de görsel uyarı veren bir sistemdir.
    İsviçre'de yeni satılan araçların %35'inde
    emniyet kemeri uyarıcıları sistemi
    bulunmaktadır. Bu sistemle araçlarda güvenlik
    sistemi kullanmamaya bağlı ölümler yaklaşık
    %20 azaltılmıştır. ABD'de yapılan araştırmada
    emniyet kemeri uyarıcıları sistemi, emniyet
    kemeri kullanımını %7 artırmıştır (7).
    Türkiye'de emniyet kemeri kullanımı 1983
    yılında çıkan 2918 sayılı Karayolları Trafik
    Kanunu’na göre çıkarılan yönetmelikler ile
    düzenlenmiştir. 1985 yılında çıkarılan
    yönetmelikle, şehir dışında; 1992 yılında
    çıkarılan yönetmelikle şehir içinde emniyet
    kemeri kullanımı zorunlu hale getirilmiştir.
    Tablo 2. Araba tipine göre emniyet kemeri kullanımı, 1997*
    Araba cinsi Sayılan araba EK kullanan Ön koltukta Ön koltukta
    sürücü sayısı yanında yolcu yolcuların EK
    bulunan araba
    kullanımı
    Otomobil 4877 759 (%15,6) 2045 365 (%17,8)
    Minübüs 482 55 (%11,4) 294 16 (%5,4)
    Kamyonet 378 15 (%4,0) 243 4 (%1,6)
    Ticari Taksi 1440 0 (%0,0) 348 0 (%0,0)
    Resmi Oto 371 4 (%1,1) 177 2 (%1,1)
    *Ülkemizde Emniyet Kemeri Kullanımı Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğü Yayınları/Ankara-1999
    • 2005 • cilt 14 • sayı 5 • 95
    • 2005 • cilt 14 • sayı 5 • 96
    Türkiye'de ülke çapında emniyet kemeri
    kullanımını değerlendiren bir çalışma yoktur.

    2000 yılında Ankara çevresindeki şehirler arası
    yollarda yapılan kontrollerde otomobil
    sürücülerinde emniyet kemeri kullanımı %45-
    65 arasında bulunmuştur. Şehir içindeki
    kullanım daha düşüktür. Ankara'da yapılan
    bazı sınırlı gözlemler emniyet kemeri
    kullanımını yaklaşık %20 civarında olduğunu
    göstermektedir (9). Ankara'da; Trafik
    Hizmetleri Başkanlığı, Trafik Eğitim ve
    Araştırma Dairesi Başkanlığınca hazırlanan
    "1997 Yılında (1. dereceden) Kara Nokta
    Olarak Tespit Edilen İndeks Toplamından Sıralı
    Şehir içi Kavşaklar" adlı araştırmadan yola
    çıkılarak, trafik yoğunluğunun fazla olduğu 27
    kavşakta, trafiğin yoğun olduğu farklı
    saatlerde üç kişilik bir ekip bulundurarak
    gözlemle emniyet kemeri kullananların oranı
    belirlemeye çalışılmış. Yapılan bu araştırmaya
    göre Ankara'da emniyet kemeri kullanım
    yüzdesi %4,7-37,5 arasında değişmektedir
    (Tablo 2). Araba tiplerine göre emniyet kemeri
    kullanımı değerlendirildiğinde ise, otomobil
    sürücülerinde emniyet kemeri kullanımı %15
    ve sürücünün yanında oturanlarda %17 iken,
    ticari takside sürücünün yanında oturan
    yolcular emniyet kemeri kullanmamaktadır.
    Ayrıca devletin resmi görevlisi olarak kurallara
    en fazla dikkat etmesi gereken resmi otomobil
    sürücülerinde emniyet kemeri kullanımı
    yalnızca %4'tür (5). Emniyet kemeri kullanımını
    değerlendiren üniversite araştırmaları da
    vardır. Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi
    Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda yapılan
    emniyet kemeri kullanımı ile ilgili gözleme
    dayanan araştırmada, sürücülerin %14,5’inin
    emniyet kemeri kullandıkları saptanmıştır (10).
    Sürücülere emniyet kemeri kullanma
    durumunun sorulduğu bir başka araştırmada
    ise, sürücülerin %56'sı kullandıklarını
    bildirmişlerdir. Bu araştırmanın yapıldığı
    bölgenin sosyoekonomik durumu Türkiye
    ortalamasının üzerindedir. Çalışmalarda
    emniyet kemeri kullanma davranışının kadın
    olmakla, yaşla ve ehliyet sahibi olma süresiyle
    arttığı tespit edilmiştir (11). Ege Üniversitesi Tıp
    Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından tıp
    fakültesi öğretim üyeleri arasında yapılan
    araştırmada emniyet kemeri kullanımı, kendi
    ifadeleriyle ancak %78'dir (12).
    Emniyet kemeri kullanmamak için sürücüler
    çeşitli bahaneler öne sürmektedir.
    Yanlış bilinenler ve gerçekler
    "Alışveriş merkezine kadar gidiyordum.
    Böyle kısa yolculuklarda kemer hiçbir işe
    yaramaz. Kemer düşük hızla seyir halindeyken
    pek işe yaramaz..." Ölümlü trafik kazalarının
    %80' i eve 30-35 km uzaklıkta ve 55-60 km/s
    hızın altındayken gerçekleşmektedir (5).
    "Kazada durumunda çarpma etkisini
    azaltabilecek güçteyim, direksiyona ya da kapı
    kollarına tutunurum..."

    50 km/s hızla yapılan
    bir kaza sırasında yaklaşık iki tonu geçen bir etki oluşur ve buna engel olmak için 75 kg
    güç gerekir. Kaza sırasında kişi saniyenin onda
    birinde bir yere tutunmayı başarsa bile, kolları
    ve kasları parçalanır; çünkü kollar 25 kg
    üzerindeki bir güce dayanamaz.
    "Emniyet kemerinin kaza anında beni araç
    içerisinde kilitlemesinden korkuyorum..." Kaza
    sırasında emniyet kemeri takılmadığı
    durumlarda, kafa travmalarına bağlı bilinç
    kaybı sonucu, otomobilde meydana gelecek
    yangın, suya batma gibi durumlardan
    kurtulmak daha zordur. Yapılan araştırmalar,
    emniyet kemeri takanların yangın durumunda
    yaşama şanslarının beş kat, suya batma
    durumunda ise üç kat daha fazla olduğunu
    göstermiştir.
    "Emniyet kemerine gerek yok, hava
    yastığım var..." Hava yastıkları, emniyet
    kemerlerine ek olarak otomobil içindeki
    kişilerin koruyuculuğunu artırsın diye
    yerleştirilmiştir. Tek başına koruyuculukları
    emniyet kemerinden azdır.
    Ayrıca "Emniyet kemeri rahatsız ediyor...",
    "Benim böyle bir şeyle karşılaşma ihtimalim
    oldukça düşük, bunlar diğer insanların başına
    gelir.", "Kaza yapmam, ben iyi bir
    sürücüyüm...", "Emniyet kemeri benim
    sorunum, başkalarını ilgilendirmez..." gibi pek
    çok bahane öne sürülmektedir (3).
    DSÖ, Avrupa'da trafik kazası
    yaralanmalarına bağlı ölümleri 2020 yılına
    kadar en az %30 azaltmayı hedeflemektedir
    (13). Türkiye 2006 yılına kadar trafik kazası
    yaralanmalarına bağlı ölümleri en az %20
    azaltmayı ulusal hedef olarak belirlemiştir (9).
    Trafik kazası yaralanmalarının önlenmesinde
    emniyet kemerinin önemi göz önüne
    E-posta: guledal@hotmail.com
    alındığında; emniyet kemeri takma
    davranışının geliştirilmesine yönelik
    çalışmaların, ulusal hedefe ulaşmada etkili
    olacağı görülmektedir. Güvenli trafik için
    otomobilleri daha güvenli hale getirmek ve yol
    güvenlik kurallarına uyulmasını izlemek
    emniyet kemerinin kullanılmasını artırmak
    bakımından önerilmektedir (13). Türkiye'de
    otomobillerde emniyet kemeri ve çocuklar için
    sabitleyici sistemlerin kullanılmasını teşvik
    etmek ve denetlemek, güvenlik donanımı
    kullanımına ilişkin mevzuatı güçlendirmek ve
    otomobillerde zorunlu sabitleyici sistemlerin
    kullanılmasını öngören kuralları sıkı bir şekilde
    uygulamak belirlenen stratejilerdir (9). Bu
    hedeflerin gerçekleşmesi için birçok sektörün
    işbirliğini kapsayan bir çalışma gerekmektedir.


    İletişim: Dr. Güledal Boztaş






    Kaynaklar
    1- WHO, Injuries and Violence Prevention
    [homepage on internet], Geneva [güncelleme 18
    Ağustos 2004, Kaynak gösterimi 18 Temmuz
    2004].http://www.who. int/violence_
    injury_prevention.
    2- WHO, The Injury Chartbook A Graphical
    Overview of the Global Burden of Injuries.
    Department of Injuries and Violence Prevention
    Noncommi nicable Diseases and Menthal Health
    Cluster, Geneva, 2002.
    3- Karayolu Trafik Kaza İstatistikleri, 2001 T.C.
    Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Yayınları, Yayın
    No: 2741, Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası,
    Ankara, Şubat 2003.
    4- II. Ulusal Trafik Şurası. Emniyet Genel
    Müdürlüğü ve Ankara Ticaret Odası, 21-22 Ekim
    2004, Ankara.
    5- Ülkemizde Emniyet Kemeri Kullanımı. T.C.
    Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı
    Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğü Yayınları,
    Ankara,1999.
    6- Hancı H. Emniyet Kemeri Aşağıdaki Şekillerde
    Etkilidir. Erişim tarihi: 28 11 2004.
    a.http://med.ege.edu.tr/~hanci/ trafikkemerb.html
    7- World Report On Road Trafic Injury Prevention,
    Editörleri: Peden M., Scurfield R., Sleet D., Mohan D.,
    Hyder A.A., Jarawan E., Mathers C. WHO Geneva,
    2004.
    8- Hancı H. Emniyet Kemeri Yaralanmaları. Erişim
    tarihi:28 11 2004.
    http://med.ege.edu.tr/~hanci/trafikkemer.html
    9- T.C. Karayolu İyleştirmesi ve Trafik Güvenliği
    (KİTGİ) Trafik Güvenliği Projesi, Türkiye İçin Ulusal
    Trafik Güvenliği Programı Ana Raporu. Aralık 2001.
    10- Hondur A M, Karaca Ç, Özcan E, Özdamar Z.
    'Ankara'da Şehir Merkezinde Seçilmiş iki Kavşakta
    Sürücülerin Bazı Trafik Kurallarına Uyma Durumu';
    Danışman: Bilir N., Yıldız A.N. HÜTF,İntern
    Araştırması, Ankara, Kasım-Aralık 1999.
    11-Erkan A., Enginoğlu B, B, Bolaç E, Cerit N,
    Doğan T, Duman A, 'Damla, Akgüç, Aygaz, Merkez
    ve Ulusal Benzin İstasyonlarına Gelen Sürücülerin
    Emniyet Kemeri Kullanma Davranışları ve Görüşlerinin
    Değerlendirilmesi; Danışman: Özcebe H HÜTF,İntern
    Araştırması, Ankara, Ekim 2004.
    12- Koçak A, Aktaş E Ö, Zeyfeoğlu Y. Tıp
    Fakültesi Öğretim Üyeleri Arasında Çocuk Koltuğu ve
    Emniyet Kemeri Kullanım Yaygınlığı Erişim adresi:
    http://www.trafik.gov.tr/icerik/bildiriler/A5-14.doc
    Erişim tarihi: 28 11 2004.
    13- Preventing Road Traffic Injury: A Public
    Health Perspective for Europe. Ed: Racioppi F.,
    Eriksson L., Tingvall C., Villaveces A. WHO, 2004.
    • 2005 • cilt 14 • sayı 5 •97




  • O Volvo'nun haline öyle, Çin arabalarından fena dağılıyor
  • cvp veriyorum fatih ürek
  • yüksek hızlarda koruma sağlayacak şasiyi üretmek için çok araştırma yapıldı, devrim gibi bir sonuç elde edildi.
    F-1 ' de kullanılıyor şu an. kullanım alanı çok geniş tabii, otomobil bakımından sadece f-1 'de var o açıdan f-1'i örnek verdim. modifiye kavramından tanıdık olduğumuz bir madde;
    "Karbon alaşımlı materyaller"

    Her açıdan avantajları var; çok hafif, çok sağlam, sert ve her şekli alabiliyor, mukavemetlerini kaybetmiyorlar.. dezavantajı maliyet. çeliğe oranla kullanılmak istendiğinde belki 500 kat daha fazla maliyeti var.
    bu materyaller, örneğin karbon fiber; tomarlar halinde, şekillenmeden önce kumaş gibi bir halde oluyor. istenilen şekilde hazırlanan kalıba yerleştiriliyor. genelde katmanlar arasında aliminyumdan bir ağ örgü konuyor. oluşturulacak malzemeye göre değişiyor tabii. ardından basınç altında, yüksek sıcaklıkta fırınlanıyor. tüm bu işlemler çok maliyetli olmasa, bütün araçlar bu malzemelerden üretilirdi. kimsenin itirazı olacağını sanmıyorum; çok hafif, çok daha sağlam. .
    kuvvet altında paramparça oluyor bu kompozitler, yani bir kaza anında bütün momentum etkisini emiyor, soğuruyor.. metallere, çeliğe oranla koruyucu özelliği çok çok daha fazla..

    ------------
    bu arada, deyim yerindeyse "yumuşak" tamponların yüksek hızlarda herhangi bir pozitif artısı olamaz. o kadar büyük bir momentuma sahip demir çelik yığınının önündeki naylon mukavva kıvamında bir parçanın abzorbe edeceği darbe ihmal edilecek kadar küçük. Bahsedildiği gibi daha çok şehiriçinde meydana gelen ufak kazalarda, yayayı yaralayacı etkiyi azaltmak, en ufak temasta kaportanın "servislik" hasar almasını önlemek için vs kullanılıyor. Yumuşak tamponu; yüksek süratli bir kaza anında "koruyucu" olarak algılamak yanlış. Ancak, "bu arabanın tamponu yumuşak, çamurluğu yumuşak, kazada dağılır" mantığı da yanlış. herşeyin bir sebebi vardır. kaportadan aldığı görevi daha uygun bir bölgede kullandığı başka bir parçayla, uyguladığı sistemle çözmüştür vs.. belki kuvvet altında daha istikrarlı direnç gösterebilecek şekilde başka bir "tampon bölge" oluşturmuştur.. çok karışık, çok fazla etmenin karıştığı bir konu oltuğu için kesin kanılar çıkaramayız. her aracı alıp ayrı incelemek lazım..
    onu da kaza testlerinde yapıyorlar bir nevi.. ha, bunlar birbiriyle çarpışsa ne olur, kamyon çarpsa hangisi daha iyi gibi fantezi konular da belirsiz. belki binlerce etmen var. belirli bir hesabı kitabı yok, alıp deneyini yapmadan, sonuçları gözetlemeden kimse cevap veremez. vermemeli




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ogün®

    Bu konuyu açıklamak için biraz Fizik bilmek gerekir.

    Eylemsizlik ve bağıl hızdan bahsetmemiz gerekir.

    Çok basitçe anlatacağım:

    Eylemsizlik: Maddenin hareket ediyorsa, hareketine devam; Duruyorsa durmaya devam etme isteğidir.

    Bağıl hız : Bir cismin, diğer cisme göre hissedilen hızıdır.

    Diyelim ki 120 ile gidiyorsunuz.

    Araç 120 ile giderken, siz de 120 ile gidiyorsunuz.

    Ama araca göre hızınız sıfır.

    Birden frene basarsanız veya çarparsanız;

    Araç darbeyi ister emsin, ister emmesin; Siz hala 120 ile gitmeye devam edersiniz.

    Emniyet kemeri dışında sizi hiç bir şey tutamaz.

    Aracınız ister dağılsın, ister dağılmasın...

    Aracınız "kağıt "ise dağılır ve emniyet kemerinizle birlikte camdan uçarsınız.

    Aracınız sert ise emniyet kemeriniz sizi tutar ve -belki- hayatta kalırsınız.


    tam olarak düşündüğüm şey buydu konuyu görünce, aracın dağılması hiç bişeyi değiştirmez aksine olabildiğince sağlam kalıp karşısındakini dağıtması gerekir. niye bütün enerjiyi kendi aracınıza emdirmek gibi bir çabaanız var anlamıyorum, ağır olsun aracın, sağlam olsun vurduğun zaman karşıdakini savur at? bak bakalım ozaman etkileniyomusun.




  • aracın ön tarafının dağılmasındaki espiri, araç içindekilerin duruncaya kadar gidecekleri yolu uzatmak.Böylece üzerlerine binen kuvveti azaltmak. Araç dağılmazsa ve kemer çok sıkı ise, 30 cm gibi bir mesafe katedersiniz, ama kemer kaburgaları falan kırar. (kemer normal olsa zaten kafanız direksiyona ya da konsola çarpar) Aracın önü dağılırsa 1 metre civarı bir yol katedersiniz ve baya rahatlatır bu.

    1/2 mv2 = F. x formulü uyarınca, durma mesafesi ne kadar kısa olursa kuvvet o kadar büyük olur.

    Diğer bir nokta, eğer aracın önü dağılmazsa, B sütununa daha çok kuvvet biner ve yolcu kabini çökme riski ile karşı karşıya kalır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nicotinell -- 27 Ekim 2008; 3:28:01 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ogün®

    Sağlam araçların içinde pestil oma şansınız daha düşüktür.

    Esnek olduğu iddia edilen araçlar, yüksek hızlarda darbeyi bayağı emdikleri için, darbenin etkileri sürücü ve yolcuları da bayağı etkiler.

    Çünkü elinizle bastırdığınızda göçen çamurluklar var.

    Daha 1-2 kg kuvvetle esneyen cisim, binlerce ton kuvvet karşısında nasıl dayanacak ?

    Fark budur.



    çamurluğun kazada hiç bir etkisi yok. Çamurluk dış kaplamadır. Tampon da öyle. Aracı koruyan içindeki metal iskelettir ve bu iskelet lazer kaynakla hassas olarak yapılır insan eli değmeden.

    quote:

    yüksek hızlarda darbeyi bayağı emdikleri için, darbenin etkileri sürücü ve yolcuları da bayağı etkiler


    darbeyi birisi emecek, araç emmezse yolcu emer. Aracın önü yolcu ve araba zınk diye durmasın diye ezilir. Ama öyle direkman ezilmez. Yavaşça ezilir. Aracın önü ezikmezse B sütunu ezilir ve yolcu kabini çöker kendi üzerine, pestil olur insan.




  • Kronik sorunu olan modeller (ki bunlar zaten internette ağızlara sakız olmuş durumda) haricinde marka olayına çok takılmamak gerek bence. Neticede her araç normal olarak sorun çıkartabilir, ufak tefek kazalar yapabilir. Japonların motorları iyidir tamam da diğer markalar sanki her ay motor arızası mı veriyor? Kullanıma, yakıta, vs dikkat ettikten sonra her araç iyidir, taksicilik yapmıyoruz ya yüzbinlerde km gidelim. Bu yüzden servis yaygınlığı ve maliyetini düşünerek karar vermek bence daha mantıklı. Büyük şehirlerde servis-parça sorunu olmuyor ama ufak yerlerde sırf iyi diyorlar diye yetkili servsi olmayan bir aracı almak bence yanlış olur.

    Güvenlik konusunda eldeki tek somut veri NCAP sonuçları olduğu için orayı da değerlendirmeye almak lazım ama şunu da unutmamak lazım ki NCAP'e giren araçlar genelikle modellerin en donanımlı versiyonlarıdır. Yani NCAP'e girip 5 yıldız almış bir araçta 9 hava yastığı varken siz gidip o aracın 2 yastıklısını alırsanız 5 yıldızlı olduğunuz tartışılabilir. Br diğer olay da NCAP ile araçların kaza anındaki durumu yani aktif güvenliği değerlendirilmiş oluyor. Oysa ki en az onun kadar ve hatta belki daha da önemli olan pasif güvenlik donanımları var. İnsan 10 kez kaza tehlikesi atlatır, belki birinde kaza yapar. Bu nedenle 5 yıldızlı ESP'siz bir araçtansa 4 yıldızlı ESP'li bir araç bana daha güvenli görünüyor.




  • Onu bunu bilmem Reno'ya helal olsun. Youtube girin çarpışma testlerinde dağıtmadığı araç yok. Reno'nun o küçük araçlarıyla 4*4 lerin çarpışmalarını izleyin de görün darbeyi dağıtmanın nasıl işe yaradığını.
  • ben askerdeyken leopar tanklarının çok sağlam olduğunu söylüyorlardı.
    bi bak istersen
  • quote:

    Orjinalden alıntı: feanorringeril

    yüksek hızlarda koruma sağlayacak şasiyi üretmek için çok araştırma yapıldı, devrim gibi bir sonuç elde edildi.
    F-1 ' de kullanılıyor şu an. kullanım alanı çok geniş tabii, otomobil bakımından sadece f-1 'de var o açıdan f-1'i örnek verdim. modifiye kavramından tanıdık olduğumuz bir madde;
    "Karbon alaşımlı materyaller"

    Her açıdan avantajları var; çok hafif, çok sağlam, sert ve her şekli alabiliyor, mukavemetlerini kaybetmiyorlar.. dezavantajı maliyet. çeliğe oranla kullanılmak istendiğinde belki 500 kat daha fazla maliyeti var.
    bu materyaller, örneğin karbon fiber; tomarlar halinde, şekillenmeden önce kumaş gibi bir halde oluyor. istenilen şekilde hazırlanan kalıba yerleştiriliyor. genelde katmanlar arasında aliminyumdan bir ağ örgü konuyor. oluşturulacak malzemeye göre değişiyor tabii. ardından basınç altında, yüksek sıcaklıkta fırınlanıyor. tüm bu işlemler çok maliyetli olmasa, bütün araçlar bu malzemelerden üretilirdi. kimsenin itirazı olacağını sanmıyorum; çok hafif, çok daha sağlam. .
    kuvvet altında paramparça oluyor bu kompozitler, yani bir kaza anında bütün momentum etkisini emiyor, soğuruyor.. metallere, çeliğe oranla koruyucu özelliği çok çok daha fazla..

    ------------
    bu arada, deyim yerindeyse "yumuşak" tamponların yüksek hızlarda herhangi bir pozitif artısı olamaz. o kadar büyük bir momentuma sahip demir çelik yığınının önündeki naylon mukavva kıvamında bir parçanın abzorbe edeceği darbe ihmal edilecek kadar küçük. Bahsedildiği gibi daha çok şehiriçinde meydana gelen ufak kazalarda, yayayı yaralayacı etkiyi azaltmak, en ufak temasta kaportanın "servislik" hasar almasını önlemek için vs kullanılıyor. Yumuşak tamponu; yüksek süratli bir kaza anında "koruyucu" olarak algılamak yanlış. Ancak, "bu arabanın tamponu yumuşak, çamurluğu yumuşak, kazada dağılır" mantığı da yanlış. herşeyin bir sebebi vardır. kaportadan aldığı görevi daha uygun bir bölgede kullandığı başka bir parçayla, uyguladığı sistemle çözmüştür vs.. belki kuvvet altında daha istikrarlı direnç gösterebilecek şekilde başka bir "tampon bölge" oluşturmuştur.. çok karışık, çok fazla etmenin karıştığı bir konu oltuğu için kesin kanılar çıkaramayız. her aracı alıp ayrı incelemek lazım..
    onu da kaza testlerinde yapıyorlar bir nevi.. ha, bunlar birbiriyle çarpışsa ne olur, kamyon çarpsa hangisi daha iyi gibi fantezi konular da belirsiz. belki binlerce etmen var. belirli bir hesabı kitabı yok, alıp deneyini yapmadan, sonuçları gözetlemeden kimse cevap veremez. vermemeli



    Özet budur.

    Teşekkür ederim.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ilker67

    Onu bunu bilmem Reno'ya helal olsun. Youtube girin çarpışma testlerinde dağıtmadığı araç yok. Reno'nun o küçük araçlarıyla 4*4 lerin çarpışmalarını izleyin de görün darbeyi dağıtmanın nasıl işe yaradığını.


    Aşağıda NCAP ten 5 yıldız almış clio var.




     en iyi motor, en sağlam kaporta...


     en iyi motor, en sağlam kaporta...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ogün® -- 27 Ekim 2008; 18:18:23 >




  • Devam edelim


     en iyi motor, en sağlam kaporta...


     en iyi motor, en sağlam kaporta...


     en iyi motor, en sağlam kaporta...


     en iyi motor, en sağlam kaporta...


     en iyi motor, en sağlam kaporta...


     en iyi motor, en sağlam kaporta...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ogün® -- 27 Ekim 2008; 18:20:28 >




  • Bir de şu kazaya bakın.

    Bora resmen uçmuş.

    İnmeden hemen önce de Corolla ya çarpmış.

    Yaralı yok.

    Bu arada belirtelim Bora NCAP ten 4 yıldız aldı

     en iyi motor, en sağlam kaporta...


     en iyi motor, en sağlam kaporta...


     en iyi motor, en sağlam kaporta...


     en iyi motor, en sağlam kaporta...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ogün® -- 27 Ekim 2008; 20:25:34 >




  • hocam resimleri imageshack gibi bir yere yükleyebilir misin. Büyütemiyorum, server hatası veriyo.

    Bence suç sadece clio'da değil Malesef altlarındaki aracı yarış aracı gibi kullanan bilinçsiz sürücülerde. Clio sürenlerde çok rastlıyorum bilinçsiz kullananlara. Ama renault'un esp'ye önem vermemesi de bir etken.
  • ya havle sembol nezaman 5 yildiz almis


  • quote:

    Orjinalden alıntı: niko_jr

    hocam resimleri imageshack gibi bir yere yükleyebilir misin. Büyütemiyorum, server hatası veriyo.

    Bence suç sadece clio'da değil Malesef altlarındaki aracı yarış aracı gibi kullanan bilinçsiz sürücülerde. Clio sürenlerde çok rastlıyorum bilinçsiz kullananlara. Ama renault'un esp'ye önem vermemesi de bir etken.


    Deneyeyim hocam. Bu arada fotoğrafları internette buldum. Ancak kim çekti bilmiyorum. Alıntı yani, belirteyim.

    Boraya ait resimler:

    http://img80.imageshack.us/my.php?image=bora1bx2.jpg

    http://img135.imageshack.us/my.php?image=bora1aynfx2.jpg

    http://img80.imageshack.us/my.php?image=boraaynvk2.jpg


    Clio 1 :

    http://img80.imageshack.us/my.php?image=cloi1my2.jpg

    http://img135.imageshack.us/my.php?image=clio2nq7.jpg


    Clio Golfle çarpışmış :

    http://img135.imageshack.us/my.php?image=clio5wz6.jpg

    http://img80.imageshack.us/my.php?image=clio5wg8.jpg


    Megane :

    http://img80.imageshack.us/my.php?image=meganete1.jpg


    Peugeot :

    http://img135.imageshack.us/my.php?image=peugeotnu6.jpg



    Son olarak bir saabın çarpışma testi videosu, iyi izleyin gözlerinize inanamayacaksınız.

    http://www.akilli.tv/Player.aspx?VDX=295F975B-9A99-4B32-8FF8-02DED5EE257E


    Not: Link vermek adetim değildir. İstediğiniz için verdim.

    Umarım forum açısından bir sakıncası yoktur.

    Selamlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ogün® -- 27 Ekim 2008; 21:34:21 >




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.